Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1999 CUMARTESİ
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
Krg(z,bukezTibetAğııtan1açak$ınq.
Yollan
Almışlar...
KJasık Batı müziğı sanatçısı Seza Kır-
gE 1998'ın başında Yolun Yansı adıyla
bır türkü albümü yayunlamıştı. O güne
dek Ruhi Su örneğı dışında klasikçiler
tarafından halk müziğımıze getirilen yo-
rum sayısı yok denecek kadar azdı. Tûr-
külenn, Unkapanı nın gündemıne girnıe-
siyle türkü yorumlamaya başlayan ope-
racılann sayısı da arttı.
Kırgız ilk albümde Yavuz Bingöl'ün
sanat yönetmenliğinde bağlamayla bır-
likte piyano ve klavyelen kulJanmışü. Ge-
çen riafta yayımlanan ikıncı albümü Yol-
lan Ahnışlar'da ıse bu kez rock dünya-
sından gelen, Avustralya'da kaldığı sü-
re içtnde çeşıtli orkestralarda türlü mü-
zik türierını denemış Tîbet Ağırtan'Ia
düzenlemecı olarak çahşmış, Ağırtan'ın
varlığı ikıncı albümdeki düzenlemele-
nn daha sade çıkmasını. altyapıda akus-
tik davulun daha fazla vurmasını, yer
yer elektro gıtann kendıni hıssettirme-
sını sağlamış. Bu yaklaşım şüphesiz da-
ha yaşayan bır albüm tadı veriyor ve Kır-
gız'ın vokalını de daha önplana alıyor.
Ayrıca albümdeki soundun konserlerde
de bırebıryakalanması olanağı doğmuş...
1963 doğumlu Seza Kırgız; on yedi ya-
şında Ankara Devlet Tiyatrosu Şan Ope-
ra Bölümü'ne gırmiş; soprano Keriman
Davran, mezzosoprano Fevziye Batu ve
alto Helga Zigler'ın yanında eğıtım al-
mış. 1986'da Ankara Devlet Operave Ba-
lesi "nde lirik soprano olarak göreve baş-
lamış. Opera ve operetlerde roller üstlen-
dikten sonra beş yıl tzmir Devlet Opera
ve Balesı 'nde sojıstlık yapmış ve 1995 'te
Ankara"daki ılk görevıne dönmüş...
Albümdeki parçalar; Dağtor Seni De-
lik Delik Delerim (Sıvas), Uykuda nusın
SevgiliYarim (Kazım Sann), Kmlaklar
Oldu Mu^Keşan) SeherVakti (Kirşehir),
HastaneOnü (Akdağ Madeni), İki Kek-
Hk (Balıkesır), Zahidem (Kırşehır- Ne-
şet Ertaş). Bülbülüm Altm Kafeste (Ru-
meli). Yemenimin Oyası (Istanbul), Ek-
lemedir Koca Konak (Aydın), Bir Ylğit
GurbeteGHsefKeskınl. tikbahar(Azen).
ABD'li Korn 4. albümünü yayımladL
Megapol-
taşra farkı
Geçen yıl Korn'un üçüncü albümünü
tanıtırken metaldeki çöküşü nükleer bir
facıayabenzetenlenn. 'erteagün'ayak-
fa kalabilenler arasında en güçlü olarak
Kaliforniyalı beşli Korn'u gösterdiğini
belirtmiştik. JohnDavis'ın (vokal) lider-
lığiniyaptığıKorn'unlBrianVVekh: gi-
tar, Fıekty: bas, James Munkey: gıtar,
David Sflveria: davul) o albümü, FoUovv
The Leader(1998) dınleyenın kalbine hi-
tap ederek listelenn üst sıralannda do-
laşmayı bılmışti.
SonyMüziketikeüyle yayımlanan dör-
düncü albümlen Issues ıse daha 'özd'e
yöneük. daha içe kapanık birçaüşma fi«l-
hng Away From Me adh ilk süıgle par-
çayla tanıtılan yeni albüm trash kulva-
nnda kalan 'elektronik' deneyleri, zen-
gin melodik arayışlan ve ritmdekı can-
lı altyapıyla hemen dikkatimızi çekti.
Böyle 'heyecanh gruplar'ın yapıtla-
nnda müziğin sözler düzeyine yükselme-
si ıçın teknik adamlann nasıl davrandı-
ğı büyük önem taşıyor. Prodüksiyonu
ve miksajlan üstlenmiş Brendan O'Bri-
en gibi ustanın, bir albümün seyrini na-
sıl degiştırdigi üzerine ilginç bir ders de
var Issues'de.
Sözlerde ise Los Angeles'lı ILA.TJVL
grubu içın Korn'un da nıegapol ile taş-
ra arasındaki eşitsiz alışverişe itirazı ol-
duğu görülüyor. Kuklalaştınlmış, apoli-
tize edilmiş bir gençliğin sırtuıdan yü-
rütülen sömürüye karşı çıktıklannın en
belirgin göstergesi de kapaktaki fotoğ-
raftan anlaşılıyor.
Roll'de bu ay
Roll'un Aralık sayısı (37 numara) ya-
yımlandı. Bu ay dergide Joy Division'dan
şarkı sözü çevirilen, Hugh Marsh, Be-
atles, Ne Güzel Sözler, En Güzel Sözler
araştırması, Dıvine Comedy, Beta Band,
Davıd Bowie, Jim Jarmush, 20 Yüın Ar-
dından Hip Hop (1. kısım), Chuck D.,
Compay Segundo, Carlos Santana, San-
tana ve Buddy Guy, Ahmet Özer, Mu-
rat Mirkelam, Mehmet Kalyoncu, Meh-
met Bağlar, Bülent Ortaçgil, Nilüfer
Güngörmüş, Hüseyin Katırcıoğlu'nun
ardmdan Cem Aktaş yer alıyor.
Fatih Erkoç, adını verdiği altıncı albümünde 'nitelikli pop'u deniyor
Dk kez bu kadar samimiFatih Erkoç un adını verdiği altıncı solo
albümü, Aııra etıketiyle yayımlandı. Aura,
aibümün tanıtınu için zengın bir dosya ha-
zırlamış; basuı bültenı anlamh bir cümley-
le bitiyor: "Gerçek Fatih Erkoç'b ilk defa
bu albümde tanjşacakstnız." Albüm kapa-
ğında da Erkoç'tan bu: saptama: "Neretere
sürükkndim bir bilseniz, neierden geçtim,
neleryaşadını_ Oysa ne aptalmısım ben, ne
körmüşüm. ne sağır! Yanı başımda belder
dururmuş mutiuluk... İşle bu muüoiuğu ba-
na tattıran müziği ilk defa btı albümde siz-
lerie payiaştun-."
Türkıye'nin pop müzikle 'eğlendiği' zor
günlerde, kendi açıklamasıyla, para kazan-
mak içın pıyasa işi müzığe yönelen Erkoç,
on yıl sonra 'özknen' çizgısine dönüyor.
Albüm klasık pop tüketicısı içın 'ağır';
sözlerdeki aşk, hasret, yalnızlık temalan
yerlı kulaklara uzak soul, caz tınılanna ya-
kın bir sound'la yorumlanmış. Çalışmanın
en behrgin özelliği ise baştan sona aynı esp-
ride gıtmesı; her türlü zevke seslenen aşu-
re pop örneklennden çok çokuzakta. Bu ne-
denle "Şu parça iyi, bu parça şöyle kah'te-
M" gibı değerlendırmeler yenne on ikı par-
çayı da aynı dıkkatle dinlemek gerekıyor.
Aura'nnı da katkısıyla Erkoç'un beynini,
gönlünü, deneyımini yerli popa getinnesi
önemlı. Bundan sonrası, nitelüdı bir şeyler
arayıp bulamamaktan şikâyetçı tükehcıle-
rekalıyor...
7 Nisan 1953 Istanbul Fatih dogumlu Fa-
tih Erkoç. Üç yaşındayken babası udi Ha-
san Erkoç'un armağan etfiğı keman yardı-
mıyla müzikle tanışmış ve kulaklan evde
dinlenen taşplaklardaki sanat müziğiyle
dolmuş llkokuldan sonra konservatuvarda
yedi yıl trombon, piyano ve kontrbas eğı-
timi görmüs. Konservatuvardan sonra '701e-
rin en önemlı orkestralanndan Istanbul Ge-
Bşim bünyesınde müzık yapmaya başlamış.
Ardından askerlık döneminde Erol Pekcan
Orkestrası'yla çalışma olanağı bulmuş.
Erkoç, cazın Türkiye'deki serüvenınin
zorgeçeceğini görüp Norveç'e yerleşmış ve
bu ülkede trombon, flüt, gıtar, bas, keman,
saksofon, trompet, ut gibi aletlen kullanan
'plurienstrümanbüist' olarak orkestralarda
yeralmış...
MUZIK
• Albüm klasik pop tüketicisi
için 'ağır'; sözlerdeki aşk,
hasret temalan yerli
kulaklara uzak soul, caz
tınılanna yakın bir sound'la
yorumlanmış. Çalışmanın
en belirgin özelliği baştan
sona aynı espride gitmesi.
DİSKOCRAFİ
. Gelişim'le-1971)
• Yd Vain A Dosdar (1987)
• EOerim Bomboş (1992)
• Peoeeremden Gözyüzüne (1993)
• SanaDdhİm(1994)
• Kardckn(1996)
• Fatih Erkoç( 1999)
1986'da Türkjye'ye döndüğünde müzik
pıyasasının durumu hıç de ıç açıcı değıldı;
pıyasa arabesk denılendeneysel müziğin üze-
nne yaalmış
k
kadeıtisözier'e boğulmuş: pop
ıse bitkısel hayattaydı. Aynı yıiın temmuz
ayında Yol Verin A Dostbr adh bestesıyle
1. Altın Güvercin Şarkı Yanşmaana katıl-
dı ve kendi vokaliyle parçayı yorumlayarak
birincı oldu. Çift kanal televızyonlu Türki-
ye, buparçayla Fatih Erkoç'u tanıdı ve tek-
nik olanakları sınırlı ilk albümü EUerim
Bomboş'u yayunladı. Iki yıl sonra yıne ay-
nı yanşmayı, bu kez Sen ve Ben adİı beste-
sıyle kazandı.
O dönem popülerhğı sürdürmenin en be-
lırgin yolu olan Eurovision Türkiye eleme-
lerine katılmayı hiç ihmal etmedi. Bu- kez
de ülkemız adına Korknadh bestesıyle Asi-
avision'da yanştı . 1992"de yerli popun tam
anlamıyla patlatıhp çatlatıldığı dönemde art
arda EBerim Bomboşve PenceremdeB Göz-
yâzüne albümlerini yapo ve birçok parçası
stadyumJarda slogan olmaya kadar gittı.
Çıtayı birden yflkseğe laydu
Popüler müzığuı ılgı gören ısimlennden
bın haluıe geldığı günlerde Erkoç idealıst
yanını da 'ihmal etmeyip' TRT Hafîf Mü-
zik ve Caz Orkestrası'nda tromboncu ola-
rak müzik üretmeye devam edıyordu.
Ancak 1994 tarM dördüncü albümü Sa-
na Defiyim'de piyasanuı beklentilerini da-
ha fazla öne aiması, ılgınçnr, gen teptı ve
albüm beklenen ılgıyı görmedı. O günler-
de yaptığımız söyleşıde yıllardır gönlünde-
kı müziğı yapmanınpeşinden gıttiğını söy-
leyıp artık ıdealıstlikten vazgeçtığıni belır-
riyordu: "Insanlar&amimivetimcinansınlar
Ifitfen. Benim berkestenfazlazamanagerek-
sinimim var. Parçalanmın düzenkıneieriııi
de yapıyorum. bu iş çok uzun sürüyor. TH
cari müziğe kaymazsam para\ı ikmci iş ya-
parak bıümam gerekecek_" 1996'da Kar-
defen albümüyle hstelere dönmüştü. Albü-
mü bu sayfalarda tanıtırken Erkoç'un 'pi-
yasaya rağmen' arayışlara gırıştığını, bu ül-
kede Doğu-BaD sentezı diye adlandınlan yo-
lu bulabilecek birkaç ısimden belkı de bı-
nncisinin Fatih Erkoç olduğunu belirtmış,
Türk sanat musikısı ağırlıklı parçalarla cıd-
dı bw orta yol aradığuu söylemiştik.
tşte yeni albümle çıtayı bu'den daha yük-
seğe koydu Erkoç; bundan sonrası bır caz
albümü olabilir mi: neden ohnasuı...
Teoman stiidyodaNRl şırkehyle iki albümlükan-
laşması daha bulunan Teoman,
üçüncü yapıtımn studyo çaiışma-
lanna başladı. Kendisüıden ılk
srüdyo gününde yeni albümle ü-
güi bilgiler aldık:
"Yeni albümün çahşmalanna
bugün (çarşamba) başiadun. Ka-
sette oa CD'de on bir parça ola-
cak. Bunlardan Uki için bugün
srüd>o>a girdim. CD'\e bir fazla,
Bülent Ortaçgfl'in trîbute albü-
mü (sa>gı albümü) için yaptiğun
Yağmur'u ko>3cağjz herhakk. On
parçanın aitı-\edi tanesi benim.
Diğerlerini başkalanndan alaca-
ğım. Bunlann arasında bir iki ta-
ne de sahnede çalmaktan ze>k
duyduğum. tamamen başka for-
nuıtta >T)rumladı§ım eski parça-
gjbi."
-Bokezhangiteknikekipfe ça-
hşıyorsonuz? Albümün çılaş ta-
rilübenrtendimi?
TEOMAN - Diğer albümler-
deki kunyayı bozmadan yıne aran-
jör ve prodüktör olarak, Alper
Erinç ve Rtza Erekh'yle çalışıyorum. Aınacım, kayıtlan
şubatın yirmisine kadar bitirip mart ortası albümü çıkart-
mak. Sonra bir Türkiye tumesi planlıyoruz, böylelikle faz-
la telev'izyon programlanna boğulmadan konserlerle tanı-
tacağız.
- Konser deyince akla o obyh gün gelhor. Dinle>ıcUer-
den birinin su atması üzerine konseri >annı bırakınca gör-
sd veyazdı basından büyûk tepki akunız. Nelerokhı o gün?
TEOMAN - Bız mümkün olduğunca konser yapmak ıs-
Veni albümünde eski yapımcısıyla çahşıyor.
tiyoruz. Alacağunız paradan ön-
ce ışık ve ses düzeninın ıyı olma-
sım, çocuklann \y\ eğlenmesını,
müzısyenlenmızin para kazanma-
sını amaçlıyonız. Bunlan düşüne-
rek yaptığım konserlerden birin-
de her şey dilediğim gibi olsun is-
tiyorum.
Gelen gençler benim konukla-
nm. lstıyorum kı 21 parçada da
olsa sahneye su atılmasın. Tele-
vızyonda sankı ınsanlar bana kı-
zıp tişörtlerini atıyor gibı göster-
dıler. Çocuklar ılk parçadan ıtiba-
ren gömleklerini bana aüp tenni
silde geri ver diyorlar. Işın eğlen-
celik bölümü o; ama suyun tehli-
kesi var. Ancak televızyonlar yi-
ne çarpıt tabiı bunu.
- Son oiaraksound açtsmdan at-
bömde değçikMk var mı: bir onu
birdeparcalann Babiı birçok bes-
teyi andırdığı eteştirileri komısun-
da ne düşündüğünüzü soravım?
TEOMAN - Ikıncının karbon
kopyası olmayacak tabıi; değışık-
likJer var. Aslında düzenlemeler
farklı çıkacak ama: bir bakıyoruz
ben sesimle onlan yuıe dığer albümlerdekı parçalara yak-
laştmnışım. Söyleyış tarzımla fazla oynayamadığımdan
yine ortak bir yere gidıyor parçalar. Arajman zaten konu-
yu paketleme işı.
Ben modern soundu bulmak için bazen bir yeıierden ya-
rarlanıyorum. Hatta aranjöre yabancı CD'yı götürüp, ör-
neğin böyle bir davul istiyorum diyorum. Bazen de eğlen-
mek için diğer albümlerden küçük bölümler alarak müzis-
yenlere selam çakıyoruz.
Cat Stevens'h günlerden...
1966'da prodüktör Mike Hurs ta-
rafından keşfedilmişti Cat Stevens.
'Çiçek Çocuklan' akımını savunu-
yordu. Yetenekhydi; elinde gitanyla
sürekli beste üretiyor, bunlann bırço-
ğu listelerde üst sıralara yükseliyor-
du. 1967'de Matthew and Son'ı,
1970'te Lady D'Arbanville'i yazmış-
tı. Büyük şöhreti ıse Tea For The Til-
lerman albümüyle yakalamıştı.
Isveçli anne ile Yunan babadan do-
ğan Stevens, popun 1 numaralı isim-
lerinden biri haline geurüşti. Babasın-
dan aldığı 'Grekfblk' anlayışıyla yaz-
dığı besteleri Akdeniz ülkelerinde de
beğeni toplamıştı. Ancak şöhretin ve
uyuşturucunun ağırhğını kaldıramaz
hale gelmışti.
1977'de yaşamını tümden değişti-
rip Islam dinınin şartlanna göre ya-
şamaya başladı. Londra'nın Soho
semtinde Steven Demetri Georgiou
adıyla dünyaya gehniş Cat Stevens'uı
adı arnk Yusuflslam'dı. Rock yıldı-
z\ günlerindekı kımlığüıi ve yaptığı
tüm işleri yadsıyordu. Altın plaklan
dahil her şeyini açık arttırmayla sat-
mış, gelirmi Islam eğıtimı gören ço-
cuklara vermişti.
Islamın şartiarmı harfryen yerinege-
tirirken adeta izinı kaybettırmişti;
plak yapmıyor ve konser vermiyor-
du, ama plaklan ve kasetleri Cat Ste-
vens adıyla satmaya devam ediyordu.
Cat Stevens 20 yıfcbr Yasuf tskm.
1985'te BobGeMorun duzenledı-
ği LheAid'de eski kimliğiyle yer ala-
cağı söylendi, ama hiç ses seda çık-
madı. Politik bazı hareketlerle adı du-
yuluyordu. 1989'da Humejni tara-
fından ölüme mahkûm edilen Sal-
man Rüşdi'nin idarn fermanının al-
nna imzasuu koyunca Huıstiyan dün-
yası tarafindan protesto ediuııişti. Bir
Amerikan radyosu, dinleyıcilennden
tüm Stevens plak ve kasetlerini yak-
malannı istemişti. Bir ay sonra da Is-
rail hükümeti Stevens ve oğlunu Tel
Aviv havaalanından gen çevirmişti.
1990 Kasım'ında KörfezKriri 'nde
Irak'a ginp bazı tngıliz Müslüman-
lan Saddam'dan teslım almıştı...
Albüm yapmayan Islam, 1995 yı-
hnda The Life of The Last Prophed
(Son Peygamberin Ya^amı) adlı çift
kasetlik albüm yayunladı. Tamtunı
için Istanbul'a geldığı albümde Hz.
Muhammed'ın yaşamını anlatıyor,
lslamda hiçbir müzik aletinin kulla-
nımına izin olmadığı gerekçesiyle
bazı müzikli bölümlerde yalmz defi
kullanıyordu. Geçen yıl da Bosnah ço-
cuklar için I Have No Cannons That
Roar albümünü üretmiştı...
Cat Stevens ya da Yusuf îslam cep-
hesinde durum böyle. Bugünlerde
Universal şırketi 'RememberCat Ste-
vens' adıyla 24 parçasım bir araya
getirdı. Ingiliz magazın basınında çı-
kanhaberlere bakıürsa Stevens eskı-
si kadar bu tip hareketlere karşı de-
ğıl. Bir şekilde ınsanlarla bağlantı
kurmak istediğıni söylüyor söyleşı-
lerde.
Yeni albüm ise adından da anlaşı-
lacağı üzere tam bir nostalji topla-
ması. tçinde Moonshadow'dan Father
And Son 'a, MornıngHas Brûken 'dan
Lady 'D Ar'banviDe'e, Matthevv And
Son'dan Where Do They Children
Play?'e kadar Stevens'uı tüm klasik-
leri yer ahyor. Albüm kapağında fo-
toğrafının bulunmaması ise Yusuf Is-
lam'ın, düşüncelerinden hiç mi hiç
ödün vermeyeceğim kanıtlıyor...
Oğhı, Bob Marley'i geoç müzikçUerle 'amyor'.
Sevdikleri
Marley'i diriltti
NatKnçCofeun, kızı NathaKeile düetyaptığı gün-
ler çok uzakta kaldı; bir ara John Leaaoa da oğlu
JnBaıı'la aynı mikrofonu paylaşmıştı. Bob Mar-
ky'nin on çocuğundan biri olan Stephen ise babası-
mn saglığında onunla böyle bır proje gerçekleştire-
İ memesine karşın 2000'e girmeden hoş bir iş kota-
np müzik piyasasına sürmev ı ba$ardı.
Projenin adı Chant Down Babylon. Annesi Cide-
lia'nın da desteğinı alarak 11 Mayıs 198l'de, 36 ya-
şındayken kanserden öhnüş babasının sesini tekno-
loji cambazlığryla bugünün hip hop, soul, urban yıl-
dızlannın yorumuyia birleşrirmiş Stephen.
Albüm genelde "rastaman"
1
!, yeni düzenlemeler-
le bugüne, modern soundlarauyarlayarak Bob Mar-
ley'i tanımayan gençlere onun müziğini, felsefesini
aktarmayı hedeflıyor.
Lıstedeki parçaian ve Mariey üe düet yapanlan
sıralayalım: No More Trouble (Erykah Badu), Re-
bel Music (Krayzie Bone), Johnny Was (Guru), Co-
nerete Jungle (Rakım), Rastaman Chant (Busta
Rhymen & Flipmode Squad), Gultiness (Lost
Boyz+Mr. Cheeks), Turn Your Lghts Down Low
(Lauryn Hill), Jammin (Mc Lyte), Kinky Reggae
(The Mariey Brothers and The Ghetto Youths Crew),
Roots, Roclc, Reggae (Aerosmıth'den ustalar Steven
Tyler ileJoe Perry), Survival-BIack Survivors (Chuck
D), Burnin' And Loorin (The Roots+Black Tought).
Albüm kapağında nelervar neler; katdanlann fotoğ-
raflan haricinde karşınıza hemen birmarihuana yap-
rağı çıkıyor. Ardından karşı kültürü savunan, tinsel
arayışlara ilışkın açıklamalar, sloganlar, kimsenın
tepkisiz kaiamayacağı özgürlük, dürüstlük, kardeş-
lik gibi konular geliyor ..Chant Down Babylon al-
bümünün teknolojık değeri ve özellikleri çok geliş-
miş dunımda; ancak yahuz müzikal açıdan bile il-
ginç bir çalışma olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu-
nun dışında Bob Marley'i zamanmda fazla önemse-
memiş Amerika'nın yeni kuşak radikal müzisyen-
lerinin böyle birkoprü oluşturması ilginç. Reggae'yi
dünyanın dört bir yanına taşıyan Mariey'e Ameri-
kan gettolanndan gelen açıiım bizce incelenmelL
Şüphesiz birçok cebi dahadolduracak bu yeni adan,
ama kültürel yenilikleri de görmek gerek.
CÖRÜS
2000den Önce
Olumlu Etkinliklen
21. Yüzyıl'a, evrensel deyımiyle "The
Millennium" 2000 Yılına adım adım yak-
laştığımız şu kısa süre içinde, özellikle An-
kara, Istanbul, Izmir ve dığer kentlerimiz-
de ilginç ve olumlu sanat etkinliklen birbi-
rini tztryor. Depremzedeler için aynlan etkin-
likJerin yer alışı da hem duygusal, hem ya-
rar yönünden çok anlamh.
Bu etkinliklerin bazılannı da olsa, her bi-
rini ayn ayn detaylanyla "Görüş" köşemi-
zesığdıramadığımız içm birkaçınaözette de-
ğiniyoaız:
HACETTEPE ODA ORKESTRASt - Ha-
cettepe Ünıversrtesı Devlet Konservatuva-
n Müdürü Prof. Ali Doğan ve Çankaya
Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Ertan Cire-
li'nin işbiriığıyle Hacettepe Oda Orkest-
rası'nın geçen günlerdekı açılış ve tanrtım
konseri, müzik dünyamıza aydınlık katacak
yeni bir soluk getırmış oluyor. Bu konser,
değerli şef Rengim Gökmen yönetimin-
de ve solıst olarak dünyaca ünlü viyolonist
Victor Pikai2en'in katılışıyla başanya ulaş-
tı ve hem bu üniversiteye, hem de özellik-
le gençliğe vetopluma yararlı biretkinlik ka-
zandırdı. Bu konserde konzertmeister (baş-
kemancı) Zehra Sak Brody yer aldı. Prog-
ramda: WA Mozart'ın "Re majör Diver-
timento KV136", J.S.Bach'ın "l_a minör
Keman Konçertosu No. 1" ve "Mi majör
Keman Konçertosu No.2", EGrieg'in, "Op.
40 Holberg Suit"î, Ulvi Cemal Erkin'in
"Yaylı Çalgılar Orkestrası ıçın Sınfoniet-
te"sı yorumlandı.. "Hacettepe Oda Or-
kestra"sı şu sanatçılardan oluşuyor 1. ke-
man'larda Zehra Sak Brody. Ayşe Başeg-
mezler, Eylem önder, Faruk Tamer, Duygu
Gözener, Ozan Akkol, 2. keman'larda Eb-
ru Doğaner, Kerem Berkalp, Ozgürözkök,
Özgür Baskın. Vıyola'da Evren Bilgenoğ-
lu, Banş Uluçınar, Pınar Aydınlık, Vıyolon-
sel'de Esra Çelikten, Funda Kasnak, Pınar
Doruk. Kontrabas'ta Mehmet Sönmez,
Fahriye Şenbudak.
Hacettepe Üniversrtesi eski Rektörü
Prof. Dr. Süleyman Sağlam bu Oda Or-
kestrası'nın kuruluşunu programdaki şu
önsöz'leriyle belirtiyor "Ulkemizde Cum-
huriyet'in kuruluşuyla Kültür ve Sanat ala-
nında gerçekleştirilen atılımlarolağanüstü
ve anlamlıdır. H.D.K. yetenekli mezunlar-
dan oluşan Oda Orkestrası 'nın başanlan-
nın en yakın takipçisi olarak daima yanla-
nnda bulunacağım_._." dıyor. Yanı Rektör
Prof. Dr. Tunçalp Özgen'in de aynı des-
teği vereceğıne ınanıyoruz.. H.D.Kons.Mü-
dürü Prof. Ali Doğan: "21. yüzyılda sa-
natsal açıdan düşünce ve duygu dünyamı-
an oluşmasına katkıda bulunma amaçlı
kurulan Oda Orkestramıza inancımız tam-
dır" diyor.
TÜRK KANSER DERNEĞI'nden dep-
rem yaranna KONSER- 35. Kuruluş Yılı'na
yaptığı hizmetfer ve başanlı çalışmalar ile
ulaşan Türk Kanser Derneği, özellikle Ge-
nel Sekreter görevinı üstlenmiş olan Özden
Bahkestr'ın emek verdiği etkınlikler ile Ata-
türk'ün evrensel, çağdaş. laik, demokra-
tik Cumhuriyet yolunda kültürel ve sanat-
sal girişimlerde bulunmaktadır. Derneğın
35. Yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlik "Bir
Sonbahar Akşamında Müzik" dinletisi
olarakAnkara Öevlet Operası sanatçılann-
dan soprano Leyia Çolakoğlu, bas-bari-
ton Deva Çolakoğlu, tenor Hakan Ay-
sev, piyanıst Aylin Özuğur'un katılımla-
nyla sunulmuştur. Bu konsenn geiırı, dep-
remden zarar gören Kocaeli Ünıversıtesi
Tıp Fakültesi'ne bırakılmıştjr. Sanatçılann üc-
ret almadığı ve (TÜ Rektörlüğü'nün Maç-
ka Dil Inkılâp Tanhi Fakültesi Mustafa Ke-
mal Amfisi'ni derneğe tahsıs ettiği bu kon-
serin programında sanatçılar çeşıtli opera-
lardan aryalar, değişik popüler şarkılar ve
haik türküleri seslendırmişlerdır.
Yerh popta Serdar Ortaç, yeni çalışması
Bilsem ki'yle lıderlığini sürdürüyor. Sflbel
Can, Daha Yolun Başmdaymı'la lısteye
ikıncı sıradan gırdı. Zütfu Lmnefi,
Unutuhnayanlar adlı best of'yla üçüncü
oldu. Sanat muzığınde haftalar sonra
sıralama değışti Muazzez Ersoy, Nostalji 7-
8-9'la binncı sıraya yükseldı. Safiye
Sojınan, Sevenler Gece Ağlar'la ikinci,
Zeki Mflren. Bıldırcın Yağmuru'yla
üçüncü. Halk müziğinde İsnıafl Türfit,
Sosyete Kızı Suzan'la yıne birincı sırada.
Ya\ıız BingöL Sttemdir'le ikinci. Kubat, Bir
Ayntak Bir Yoksulhık Bir Olüm'le üçüncü
oldu. Yabancı müzıkte Mariah Carey,
Rambon' adlı yeni albümüyle birinciliğini
sürdürüyor. Metalüca sanfonık albümü
S&M ile ikinci sırada;Sting, Brand New
Dty albümüyle üçüncü oldu
yeniler- VViDennium - Will Smith
- Issues - Korn
- Thneless - The Classics Vol. 2
- Traditional Jewish Musk - Various
- Radio Pascani - Fanfare Ciocarlia
- Randovv Hearts - Soundtrack
- Diaspora - Omega Vibes
- Corea Concerto - Chick Corea
- Enrique - Enrique Iglesias _ -
- Chant Down Babylon - Bob Mariey :
- Live Era '87-'93 - Guns N' Roses .
- Midnite Vultures - Beck
- Bhıe Steak, The Album - Soundtrack
- Number One, Latin Uits - Various
- Universal - Jason Nevins ,. .
- Nastradamus - N'as
- Nostalji 7-8-9 - Muazzez Ersoy
- Kani Karaca - Kani Karaca
- Anadolu'nun Sesi - An Ekber Çıçek
- Daha Yolun Başındayım - Sıbel Can