Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALJK 1999 CUMARTESİ
10 H A B E R L I L R dishab@cumhuriyet.com.tr
700 bin çocuk babasız
Rusya'da yılda 550
bini aşkın
boşanma davası
görülüyor. Yalnızca
annesiyle yaşayan
çocuklann sayısı
700 bin.
İki Çeçen Savaşı
1994-1996 yıllannda-
ki Çeçen savaşı şimdi-
kinden çok farklıydı.
Moskova önce Çeçen
lider Dudayev'e yardım
etmiş, bu arada bölge-
deki Sovyet silah biriki-
mini kuşkulu biçimde
Grozni yönetimine dev-
retmişti. Ardından ka-
palı kapılar ardında çtkan
anlaşmazlıklar, Mosko-
va ile Grozni'nin arasını
açmış, "Rusya'nın şa-
hinleri" savaş karan al-
mıştı. Halkın ve basının
önemli bölümü Krem-
lin'in Çeçen politikası-
na ve savaşa karşıydı.
Batılı ülkelerden ise Yelt-
sin yönetimine karşı cid-
di birtepki gelmiyordu.
Savaşta 100 bin civa-
nnda insan öldü.
Sonraki yıllarda Krem-
lin Çeçen sorununu çöz-
mek, Basayev ve öteki
gerillalara karşı yasal
başkan Mashadov'u
desteklemek için fazla
çaba harcamadı. Mas-
hadov giderek güç kay-
bederken Basayev, Arap
şeriatçılarıyla ilişkilerini
geliştirdi. Ve birkaç ay
önce harekete geçme
karan alarak Dağıstan'ı
ele geçirme planını gün-
deme koydu. Dağıstan
haikı bu hareketi des-
teklemedi. Çeçen geril-
lalar, Rusya çapındate-
rörü yaymaya çalışınca
bütün Rusya halkının
nefretini kazandı. (Zaten
son yıllarda Kafkasya
kökenli soruntannve mil-
liyetçiliğin artması, hal-
kı buna hazırlamıştı.)
"Beklenen tepki"y\ son
başbakan Vladimir Pu-
tin gösterdi. Dağıstan'ı
"kurtaran" Putin, Çeçe-
nistan'a girip "sorunu
köküne kadar temizle-
me" karannı uygulama-
ya başladı. Askeri hare-
kât sırasında başta
Araplar olmak üzere çok
sayıda yabancı gerillanın
öldürülmesi/ele geçiril-
mesi, halkın şeriatçılara
tepkisini arttırdı. Ekono-
mik kriz ve seçim orta-
mında zayıfiayan Rus-
ya'yı Çeçen politikası
bahanesiyle köşeye sı-
kıştırmaya çalışan Batı
da halktan daha güçlü
tepki gördü.
Işte iki savaş ve iki
farklı görüntü.
Ruslar vergi sevmez
Vergilerini tam ola-
rak ödemeyen Rus-
ya yurttaşlannın ora-
nı yüzde 90. Vergi po-
lisi, birkaç yıl önce bu
oranın yüzde 99 ol-
dugunu söyleyerek
ciddi bir ileriemeden
söz ediyor.
Avrupa Birleşik Devletleri'ne giden yolda Maastricht ve Amsterdam anlaşmalan
Yeııi bir ABD'ye doğruAYHANŞİMŞEK
ANKARA - Amerika
Büieşik Devletleri'nden
(ABD) sonra yeni bir
"ABD" de Avrupa'da kurulu-
yor. II. Dünya Savaşı'nın ardından Av-
nıpa Çelik ve Kömür Tophüuğu'nun
(AÇKT) kunılması ile temelleri atılan
Avrupa Birleşık Devletleri'nin (ABD)
altyapısıru 199O'lı yıllarda imzalanan
Maastricht ve Amsterdam anlaşmalan
oluştunıyor.
tkisi de Hollanda'da bulunan Maast-
richt (Aralık 1991) ve Amsterdam'da
(2 Ekım 1997) imzalanan anlaşmalar,
ABD'nin ekonomik, siyasal ve sosyal
temeli açısından önemli. Avrupa Eko-
nomik Topluluğu'ndan Avrupa Birli-
ği'ne geçişi sağlayan Maastricht An-
laşması, 3 ayaktan oluşuyor.
Roma Anlaşması üzerine kurulan ilk
ayak, ekonomik konulan kapsıyor.
AB'nin tek senetle (European Single
Act) kurulmuş olan Ortak Pazar'dan
ekonomik ve parasal bir birliğe dönüş-
mesini öngören Maastricht, bu amaçla
birliğin yetkilerini de önemli şekilde
• tkisi de Hollanda'da bulunan Maastricht'te Aralık 1991 'de ve Amsterdam'da
2 Ekim 1997'de imzalanan anlaşmalar, Avrupa Birleşik Devletleri'nin ekonomik,
siyasal ve sosyal temeli açısından önem taşıyor.
arttırdı. Parasal birlik hedefine ulaşma
koşullan Maastricht anlaşması ile getı-
rildi. Ayru anlaşma o tarihe kadar bir-
lik içinde yer almayan sanayi ve sosyal
politikalann oluşumunu da bir yenilik
olarak getirdi. Tek para birimine geçiş
ve tek para biriminin korunması ama-
cıyla uygulanacak ekonomi poliukala-
n ile ilgili olarak üye ülkelerde belli he-
deflere vanlması koşulu anlaşmada sı-
ralandı. Bu koşullar şöyle:
• Herhangi bir üyenin enflasyon oran-
lannın 12 aylık dönem itibanyla en iyi
performansı gösteren üç üyenin oranla-
ruun ortalamasının en fazla yûzde 1.5
ûzerinde olması.
• Herhangi bir üyenin uzun vadeli
faiz oranlannın 12 ayhk dönem itibany-
la en iyi performans gösteren üç üyenin
faiz oranının en fazla yüzde 2 ûzerinde
olması.
• Toplam kamu borcunun gayri sa-
fî yurtiçi hasılanm yüzde 60'ıru aşma-
ması.
Birllk'in temelinl oluşturan başlıca kurumlar Strasbourg ve Brüksel'de
AB 'nin organları ve çalışmaları
vrupa Birliği'nin çalışmalannın temelini
Strasbourg'da bulunan Avrupa Parlamentosu ve
Brüksel'de bulunan Konsey ve Komisyon oluştunıyor.
Konsey'in talimatlan doğrultusunda Komisyon'un
hazırladığı yasa tasanlan Parlamento'da onaylandıktan
sonra yürürlüğe giriyor.
AVRUPA KOMİSYONU
Şoygu: Mashadov'la diyaloğa hazınz
Rusya yumuşuyor
Dıs Haberter Servisi - Rus-
ya'nın Çeçenistan'ın başkenti
Grozni'nin boşalttlması için ver-
diği süre bugün sona ererken
Acil Işler Bakanı Sergey Şoy-
gu, sivillerin kenti daha sonra da
terk edebileceğini ve bunu sağ-
lamak için Çeçen hükümetiyle
masaya oturmaya hazır olduk-
lannı bildirdi.
Şoygu, dün düzenlediği basuı
toplantısında, "Siviller bugün-
den sonra da kentten aynlabilir.
Bu son tarih değjl" diyerek si-
villerin kentten çıkması için ge-
çici koridorlar açüacağını bildir-
di. Şoygu, sivillerin kentten gü-
venli biçimde aynlabihnesı için
Çeçenistan Devlet Başkaru As-
lan Mashadov'la görüşmeye
hazır olduğunu belirtti.
Şoygu. "Şeytanlabilegörüş-
meyehaanm" dedı. Bakan Şoy-
gu, Mashadov'a sivillerin kent-
ten aynlmasına izin vermesi
çağnsı yaptı.
Bu arada, Grozni yakınlann-
daki Şali kasabasındaki Çeçen
milisler yoğun bombardıman
sonucu dağlara çekildi.
Avrupa Komisyonu, AB
kurumlaşmasının kalbini
oluşturuyor. AB'nin kişiliğini
temsil eden ve yürütme organı
durumundaki Avrupa
Komisyonu'nun AB içerisinde
üç temel görevi var.
1- Yeni yasa öneriteri
bazırlamak. Komisyon, bu
yetkisini Avrupa Topluluğu'nu
kuran anlaşmalann sağladığı
çerçeveyi bugünkü entegre
yapıya dönüştürme yönünde
kullanır.
2- AB yasalannı konımak.
Komisyon, üye ülkelerin Avnıpa
yasalannı doğru uygulamasını
gözetir.
3- AB'nin yürütme organı olarak
politika oluşturmak ve
uygulamak. Bu polmkalaı
arasında yılhk bütçeyi
oluşturma, üçüncü ülkelere
yardım ve kalkınma gibı
sorumluluklar bulunuyor.
Avrupa Komisyonu Başkaru,
Avrupa Konseyi'nde AB
Hükümet ve Devlet
Başkanlan Toplannsı'nda
seçildikten sonra, Avrupa
Parlamentosu'nda onaylanmak
zorunda. Komisyonu oluşturan
diğer 19 üye, 15 AB üyesi
ülkenin hükümetleri ile
Komisyon Başkanı arasuıda
uzlaşma ile belirlenir. AJmanya,
Ispanya, Fransa, Italya ve
Ingiltere
gibi "büyük" üyelerden ikişer,
dığer AB üyelerinden birer üye
secilir. Komisyon da parlamento
gibi beş yıllık bir dönem için
seçilir. Komisyon üyeleri
herhangi bir kaynağın
partızanlığına karşı bağımsızlık
yeminieder.
AVRUPA PARLAMENTOSU
Avrupa Konseyi, demokratik olarak
seçilmiş Avrupa Parlamentosu ile
ortak karar alır (kimi durumlarda
parlamentoya yamızca danışır).
Avrupa Komisyonu'nun yasa
önerileri Bakanlar Konseyi'ne ve
Avnıpa Parlamentosu'na gelince üç
kurum tatmin edici bir sonuç için
birlıkte çahşır. Konsey'de çoğunluk
sağlanırsa, Komisyon ile uzlaşma
içerisinde öneride değışıklik
yapılabilir (Komisyon ile
uzlaşılamazsa değışıklik için oybirliği
gereklidir). Avrupa Parlamentosu
birçok alanda ortak karar gücüne
sahipken diğer alanlarda
damşıbnası gereken kurumdur.
Komisyon rekabet, tamn, ticaret
politikası gibi alanlarda ciddi bir
özerkliğe sahiptır ve Baş.kanlar
Konseyi'ne öneri sunmadan kararlar
alabilir. Komisyon, önerilerini
yeniden gözden geçirirken
Parlamento'nun yaptığı
değişiklikleri dikkate almak
zorundadır. Avrupa Komisyonu,
Avrupa Parlamentosu'nun tüm
oturumlanna katılır.
AVRUPA KONSEYİ
Yasama kararlan Avnıpa Konseyi ve
Avrupa Parlamentosu tarafindan aluur.
Komisyon yasa önerilen hazırlarken.
AB politikalan ve öncelikleri
konusunda temel karar alamaz. Bu AB
Konseyi'nin sorumluluğudur. önemli
kararlar ve yasal düzenlemeler, Avrupa
Konseyi'nde aluur. Avrupa
Konseyi'nin üyeleri üye hükümetlerin
bakanlanndan oluşur ve üyeler çoğu
zaman Avrupa Parlamentosu'nun da
üyeleridir. Konsey. her altı ayda bir
resmi toplantılar yapar. AB'nin diğer
organlanysa AB Genel tşler Konseyi,
Avrupa Sayıştayı, AB Ekonomi ve
Sosyal Komitesi ve Avrupa Adalet
Dıvanı. Genel Işler Konseyi, AB
içuıdekı yasalan uyguluyor ve
uygulamayı denetliyor. Sayıştay ise AB
bütçesini denetliyor. AB
Ekonomi ve Sosyal Komitesi,
Komisyon ve Konsey'e ekonomik ve
sosyal konularda görüş bildiriyor.
Adalet Divanı, Avnıpa yasalanna
uygun davramhp davranılmadığını
denetliyor.
• Son iki yıl itibanyla üye ülke para
kurunundiğer birüye ülke para kurukar-
şısında devalüasyona uğramamış olma-
sı ve normal dalgalanma marj sırurlan
içinde kalması.
• Bütçe açığının gayri safi yurtiçi ha-
sılanuı yüzde 3'ünü aşmaması.
Bu anlaşmarun ikinci ayağı ortak dış
ve güvenlik politikası geliştirihnesini,
üçüncü ayağı da adalet ve içışlen konu-
sunda işbirliği yapılmasuıı öngörüyor-
du. Ortak dış politika ve güvenlik poli-
tikalan, AB"ninsavunmakolu olarakbi-
linen Batı Avrupa Birliği'nin (BAB)
AB ile birleşmesiyle oluşturulacak as-
keri bu bırimle somutlanacak. Avrupa
Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK)
olarak bılinen yapılanma 2002-2003
yıllanna yeu'ştirilmeye çalışılıyor. Bir-
lik kıtada yaşanabilecek bunahmlara
anuıda müdahale etmeye yöneük 50 bin
kişilik bir ordu oluşturmayı planlıyor.
Adalet ve ıçışleri konulanndaki dü-
zenlemeler de 2000 yılında yapılacak
Lizbon ve Paris zirveleriyle ele alına-
cak. Genişle>'en AB'nin gelecekteki ya-
pısına ılişkin kararlar almacağı zirveler-
de. ülkelerin alınacak kararlarda kulla-
nabilecekleri oylan da yeniden
düzenlenecek. Daha büyük ve
önemli üyelerin daha çok oy hak-
kı bulunacak. Oybirliğiylekarar
ahna sısteminde de değışıklik
yapılması ve veto hakkının suur-
landınunası gündemde.
Amsterdam Anlaşması
AB anlaşması olarak bilinen
Amsterdam Anlaşması 2 Ekim
1997'de imzalandı. Anlaşmanın
getirdiği düzenlemeler şöyle:
• Temel özgürlükleri sürekli
ihlal eden ülkelerin Bakanlar
Konseyi'ndeki oy haklanru as-
kıya ahna olanağı verildi.
• Anlaşmanuı yürürlüğe giri-
şinden itibaren 5 yıl içinde "öz-
gürlük. güvcniik ve adalet" ala-
nı oluşturulacak.
• Kişilerin serbest dolaşunı
bütün AB ülkelerinde garanti
edilmektedir.
• Göçmen, vize politikası, si-
yasi sığrnma ve adli işbirliğine
ilişkin mevzuatın uyumlaştuıl-
ması AB politikası haline gele-
cektır.
Amsterdam Anlaşması, "ge-
nişleme" konusunda şu politi-
kayı belirledi: "Genişlemesüre-
cinin önemli aşamalanndan bi-
ri Kopenhag zirvesinde kabul
edilen üyelik ölçütleridir. Bu öl-
çüt şöyle tanunlandı:
u
Cyelik
adav ülkenin demokrashi, hu-
kukun üstünlüğünü, insan hak-
laruu ve azmlıklann konınma-
sını gü\ence alüna alan kurum-
lanntstikraraka\uşruruhnuşot-
masuu, işle>'en bir piyasa ekono-
misınin me\ cudhetini. AB için-
deki rekabet v« piyasa güçleriy-
k baş etme kapasitesi gerektir-
mektedir. Üyelik,bu ka\Tamm ge-
tirdiği YÜkumlülükleri üsüenebi-
leceğini var sayar."
Avrupa Cüvenlik ve Savunma Kimlîği Projesi onaylandı
Türkiye karar sürecinin dışında
duLcınea
HELSİNKt (AA) - Avrupa Birliği
(AB) devlet ve hükümet
başkanlannın, Dönem Başkanı
Finlandiya'nın Avrupa Güvenlik ve
Savunma Kimliği (AGSK) konulu
rapor taslağı ûzerinde uzlaşma
sağladıklan ve belgeyi onayladıklan
açıklandı.
AB liderlen. Dönem BaşkanlığYnın
önerisini değiştirmeden kabul
ederek, Türkiye gibi AB üyesi
olmayan Avrupalı NATO
müttefiklerini karar mekanizması
dışında bırakma iradelerini teyit
ettiler. AB'nin, AGSK çerçevesinde
siyasal ve askeri organlar oluşturma,
NATO ile işbirliği çerçevesinde kriz
yönetimi ve banşı koruma gibi
operasyonlarda rol üstlenme arzusu
vurgulanan belgede. "AB, ûyesi
oimayan NATO müttefilderiyte ve
AB'ye aday ülkelerk işbirliği.
danışma ve diyaJog güvencesi
verecek, ancak karar mekanizmasmı
tamamen kendi kurumsal
çerçevesinde bulunduracak"
ıfadesine yer veriliyor.
Avrupa ordusu
AB üyesi olmayan Avrupalı NATO
müttefiklerinin ve AB adaylannın,
AB Konseyi tarafindan karar
verilmesinden sonra, arzu ederlerse
ve eğer NATO imkân ve
yeteneklerinin kullamlacağı bir
operasyon söz konusu ise karann
uygulanmasına katüabilecekleri
belirtilen belgede, AB'nin NATO
olanaklanm kullanmayacağı
operasyonlarda da AB Konseyi
karan olursa, bu ülkelerin kaüluna
davet edilebilecekleri kaydediliyor.
AB belgesinde, 2003 yüına kadar
gerçekleştuilecek planlarla, 50 ila
60 bin kişilik bir Avrupa ordusu
oluşturulmasından sözediliyor.
Projede. AGSK için, ulusal üst
düzey temsilcilerden oluşacak bir
"Sürekli Güvenlik ve Poütika
KomHesi". genelkurmay
başkanlanndan oluşacak bir "Askeri
Komite" ve bir "Genelkurmay'1
yapısı belirleniyor AB, bu kararla,
ekonomik ve sıyasi boyutlanna
askeri boyut ekliyor. Bu yaklaşımın
NATO'da bölünme ve bloklaşma
yollan açabıleceği ifade ediliyor.
>10/11/24/25Aralık
saat: 2400
>0200
TOrkıye nm ılk house crodûuflrfl olan ve sound alarak
yarf. tunky". 'groov«y- otoramori praddia»yortenr«a
yojun oör» utarm Msti Y0c«l * •tjümü -»er a* mûz»
dCnnsra «*m a n » Jto gftntee da, mOdol adyapısı
«Bkfcre dayanıjnt. Orââkjıi pradOMycn m n n o teo
gte , yp
ıi pradOMycn amarnnoa v«teo
3a«ıib»j5.yor*»ı<»ı»ounilaLt)e«f«M»maziJe
fwpBi\ Mwt, dfift Mnadir prafasyonai atanK •laküufii*
muzıtde uğraşıyore uğraşıyor.
d u I c I n • ı y ı p ı m
M « $ * l ! k Sofc. 20 Boyoftlu. l l l m b u l
Helsinld, Adayhğı Ağır
Kosııllara BağLacb
EROLMANtSAU
VEFAT
Sevgili arkadaşımız,
Hastanemiz Göz Hastalıkları Uzmanı
Dl*. FERRUH TUNCER
Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 12.12.1999 Pazar günü
Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip
Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedilecektir.
Merhuma Allah'tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileriz.
SSKZonguldak
Bölge Hastanesi
Türkiye Milli Talebe Federasyonu
1952-1954 Dönemi Genel Başkanı,
1961 Dönemi Gümüşhane Milletvekili,
Türk Gençliğine Hizmet Vakfı'nın kurucu
üyelerinden, merhume
ESİN TALÛ ÇELİKKAN'ın eşi,
AVUKAT
ALİ İHSAN
ÇELİKKAN'I
kaybetmenin den'n üzüntüsü içindeyiz.
Cenazesi bugün öğle namazını müteakip
Teşvikiye Camii'nden kaldınlacaktır.
Kederli ailesine ve vakfımız mensuplanna
başsağlığı dileriz.
Türk Gençllölne Hizmet vakfı
Adına
Dr. Hüsamettln Canörtürk
Doaıktan çok ağır koşullar çıktı ve Yu-
nanistan'ın bütün istekleri yerine getirildi.
Ankara, Brüksel'e neleri kabul edemeye-
ceğini daha önce bildirmişti. Ancak bun-
lar hiç göz önüne alınmadı. 1997'de Tür-
kiye'nin önüne getirilen ve Ankara'nın "o/-
maz" dediği dayatmalar bu sefer, "Sen
adaysın ama bu dayatmalan yerine getir-
men gerekiyor" denildi.
'Kıbns'ı AB'ye devret' koşulu
Kıbns için, "çözüm olmasa da Kıbns
(Rum) Cumhuriyeti ile görûşmeler süre-
cek ve sonuçta da AB'ye alınacak" deni-
liyor. Kıbns (Rum) Cumhuriyeti "adanın
bûtününü temsilen" AB'ye alınacak. Bu-
nun anlamı KKTC ortadan kalkacak ve
"azınlık" dunjmuna sokulacak.
Aynca, uyuşmazlığın nasıl giderileceği-
ne de "AB Bakanlar Konseyi karar vere-
cek" deniliyor. Yunanistan'ın içeride, Tür-
kiye'nin dışanda olduğu konsey, Kıbns
uyuşmazlığının nasıl çözülecegine karar ve-
recek. AB zaten bugün, Rumlann adanın
tümünü temsil ettiğini söylüyor. Konsey ka-
rannın sonucu daha bugünden belli.
Ankara'nın önüne sürülen "adaylık ko-
şulu" net bir biçimde Kıbrıs'tan vazgeç
diyor. Bu arada da New York'ta dolaylı gö-
rüşmeler sürüyor. BM Genel Sekreteri iki
tarafa "Sizlereşitsinız" diyor, AB ise birta-
rafı azınlık durumuna düşürecek formül
dayatıyor.
Ege Lahey'e havale...
Ege'yi de Yunanistan'ın yıllardır istediği
bir biçimde Lahey'e havale ettiriyor. Hem
de AB Konseyi'nin denetim ve güdümün-
de olarak. Ankara bu dayatmaya evet der-
se Yunanistan 1981 'den beri yürüttüğü po-
litikada tam bir başan kazanmış olacak.
Aday olarak bekleme odasındaki Tür-
kiye'nin, eğer bugün evet der ise yann AB
ve Yunanistan karşısında hiçbir manevra
alanı kalmıyor. "Sen adaysın, görûşmele-
re geçmek için uslu durrnan, her söyle-
nene evet demen gerekir" denilecek ve
ABTürkiye'yi istediği biçimde yönlendire-
bilecek.
Alınanlar ve verilenler...
AB Türkiye'yi "aday" olarak tanımla-
makla hiçbiryükümlülük attına girmiyor. Za-
ten Ekim 1999 yeni genişleme politikası ile
AB toplan tamamen adaylara atmıştı. Tür-
kiye para alamayacak, tam üyeliğe geçiş
için hiçbir güvence yok, aynca, Türkiye'yi
"tekyanlı" yükümlülük altına sokmuş olan
1995 Gümrük Birliği belgesi tıkır tıkır AB
lehine işleyecek.
Buna karşılık Türkiye şunlan yükleniyor:
1) Kıbns'ta AB yönetim ve denetimi ka-
bulleniyor, Türklerin sonunda "azınlık" ko-
numuna düşmesine yol açıyor.
2) Ege'nin tamamını Yunanistan kanalı
ile AB sınırlan içine devrediyor.
3) Tek yanlı gümrük birliği belgesinin
üstüne, bir de, kendisine hiçbir somut şey
getirmeyen bekleme odasının demir par-
maklıklan arasına kilitlettiriyor.
Ve ileride tam üyelik için hiçbir güven-
ce yok. Daha önce de yazdım: AB'nin Tür-
kiye'yi tam üye yapmakla üstleneceği sos-
yal, ekonomik, politik ve kürtürel bedel o
kadar büyük ki, AB bunu kesinlikle kabul
edemez.
Ortada bu gerçekler apaçık dururken "ek
siyasal koşullar ve dayatmalarla" Türki-
ye'nin önüne sürülen adaylık net birtuzak-
tır.
Türkiye'nin 'öldüren aşkı", umutederim,
herkesin gözünü kör etmemiştir.
BAKERKÖY1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999/18 Esas 1999/1189 Karar
Mahkememizce venlen 10 11.1999 tarih ve 1999/18esas, 1999/1189 sayıh karar ile Iz-
mir ili, Kınık ilçesi. Poyracık Asağı Mah., C. 0005. K. 0569'da nüfiısa kayıtlı Mustafa Lüt-
fii ve Ayşe Mediha'dan olma 1948 doğumlu Kezban Mehlika Uslu'ya Rıze ıli Ikizdere il-
çesi, Ortaköy kö>ü, C. 0031, K.. 0012"de nüfusa kayıtlı Atilla ve Kezban Mehlika'dan olma
1975 doğumlu kizı Emine Esin Kumbasar'uı vası atanmasına karar venlmiş olup, ışbu ka-
rara itirazı olanlann kanuni sûresi içinde itiraz etmedikleri takdirde hükmün aynen kesin-
leşeceği ilan olunur. Basın: 64649