Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2BKASIM1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kışlalı'nın adı
Çankaya'da
yaşatılıyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çankaya
Belediyesi'nce yaptınlan ve
gazetemiz yazan Ahmet
Taner Kışlalf nın adının
verildiği sportesisinin
açılışı bugün yapılacak.
Yaklaşık 11 bın
metrekarelilc bir alanı
kaplayacak spor tesisinin
açılışma CHP Genel
Başkanı Altan Öymen de
katılacak. Sanatçı Rüştü
Asyalı'nın da hazır
bulunacağı etkinlik
çerçevesinde, Ufuk Karakoç
ile Selda Bagcan birer
konser verecek. Balgat'taki
Çetin Emeç Bulvan
• Türkocağı Caddesi'ndekı
spor tesisinin açılış töreni
saat 14.00'te başlayacak.
tğithnde
özelleştirmeye
• İstanbul Haber Senisi -
Eğitım-Sen 2 No'lu Şube
. Başkanı Alaaddin Dinçer,
yaptığı yazılı açıklamada,
istanbul'daki bazı okullann
- doğalgaz, su ve elektriğinin
borç gerekçesiyle
kapatılmasının, eğitimdeki
, özelleştirme politikalannın
bir ürünü olduğunu
belirterek yerel
yönetimlerin, eğıtim ve
öğretım kurumlannın bu tür
sosyal hizmet giderlerini
karşılaması gerektiğini
bildirdi.
MSB'den 'bedelli'
açıklamast
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Milli Savunma
Bakanlıği Genel
Sekreterliği. önceki gün
Akit'te yayımlanan
"Bedelli'de çapraz kur
zulmü" ve "TL geçmez,
Mark getir" başlıkh haber
ve köşe yazısıyla ılgili bir
açıkJama yaptı. Bedelli
askerlik uygulamasına
ilişkin usul \e esaslann
Bakanlar Kurulu karanyla
belirlendiği anımsatılan
açıklamada şöyle denildi:
"Bedelin, ödeme
tarihindeki karşılığı TC
Merkez Bankası'nca
belirlenen çapraz kura göre
hesaplanacak konvertibl
yabancı ülke parası ya da
TC Merkez Bankası döviz
satış kuru üzennden
hesaplanacak Türk Lirası ile
ödenmesi öngörülmüştür.
Yine aynı kararda,
•yükümlülerin yatırdıklan
paralar Alman Markı olarak
banka hesabına ıntikal
ettinlir" hükmü - ..
bulunmaktadır.'"
Tekin'in kitabı
toplaüldı• ANKARA (Cumhurfyet
Bürosu)-EskiMtT
mensuplanndan Yılmaz
Tekin'in 'BirGizli Servis
Mensubunun Anılan' adlı
kitabı toplatıldı. Ümit
Yayıncılık'tan yapılan yazılı
açıklamada, biray önce
piyasaya sunulan kitabın
toplattınlması için MİT
Müsteşarlığı'nm Adalet
Bakanhgı'na başvuruda
bulunduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Adalet
BakanlığVnın talimatıyla
açılan dava sonunda kitabın
toplattınlması ve yazar ile
yayıricı hakkında devlet
sırlanni ifşa ettikleri
gerekçesiyle dava açılması
kararlaştınldı" denildi.
Açıklamada. karann
ardından polis tarafından
basımevindeki kitaplar ile
bazı yayınevlerindeki
kitaplann da toplattınldığı
bildirildı.
Demirel'den ek
ödeneğe onay
• ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanı SüleyTnan
Demirel, depremin neden
olduğu hasann telafisinde
kullanılmak üzere Maliye
Bakanlığı"na 500 trilyon
lira eködenek verilmesine
ilişkin yasayı onayladı. Söz
konusu yasa, Maliye
Bakanlığı'na 500 trilyon
liralrk ek ödenek
verilmesini öngörüyor.
Hizbullahçılar, işkence gördüklerinin doktor raporuyla belgelendiğini söyledi
EMncfler iskenceden
MAHMLTORAL
DtYARBAKIR- Şeriatçı terör
örgütü Hizbullah'ın çeşitli
hapis cezalanna çarptınlmış 50
militanı. sorgulamalan
sırasında işkence gördüklerini
ileri sürerek bu yıl sonunda
Türkiye aleyhine Avrupa tnsan
Haklan Mahkemesi'ne
(AİHM) başvurmaya
hazırlanıyor. Diyarbakır 3
No'lu DGM'de toplam 30 yıl
hapis cezasına çarptınlan 4
Hizbullahçı da kendilerine
sorguda işkence yapıldığını
ileri sürerek Bingöl'de görevli
19 polis memuru hakkında
da\aaçtı.
Hizbullahçılann avukatı
Hüseyin Yılmaz. tüm
müvekkillerinin işkence
gördüklerinin doktor raporuyla
belgelendiğini ileri sürdü.
Müvekkillennin yalnızca
kolluk ifadelenne dayanılarak
cezalandınldıklannı ve
Hizbullah'a üye olduklanna
ilişkin bir belge bulunmadığını
öne süren Yılmaz, ifadelerin
baskı altında almdığını ve
işkence raporlan bulunduğunu
söyledi. Yılmaz, yaklaşık 50
Hizbullahçının dosyalanru bu
JTI sonunda AtHM'ye
götürmeye hazırlandıklannı
bildirdi. • .
Hüseyin Yılmaz, halen
Diyarbakır 2 No'lu DGM'de
yargılanan Sedat Şeran adlı bir
başka müvekkilinin de
gördüğü işkence sonucu
erkeklik organını yitirdiğini
doktor raporlanyla
belgelediklerini iddia etti.
Polislere dava
Diyarbakır 3 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesı'nde
yapılan yargılama sonucu 12
Ekım 1999 tarihinde toplam 30
yıl hapis cezasına çarptınlan
Hizbullahçılar Rıza Baysan,
Gryasettin Ekineker, Muttalip
Setami ve aynı davada beraat
eden Mahsum Karlı. sorgulan
sırasında işkence gördüklerini
öne sürerek Terörle Mücadele
Şubesi'ndegörevli 19 polis
hakkında Bingöl Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulundular.
Bingöl Cumhuriyet Savcısı
Talip Akgedik tarafından sanık
polis memurlan için hazırlanan
iddianamede şöyle denildi:
"TEM şubesinde görevli 19
polis memurunun samklara
tazyikli su sıküklan, copla
vücutlanna vunılduğu,
küfürier edildiği mağdur
sanıklar tarafından beyan
edilmiştir. Sanık polis
memurlan yapöklan
ÇİZMEDEN YUKARI
Gökçek'in bürokratlannın da yargılandığı davanın temyiz edilmesi bekleniyor
90 ihalede yofcuzhık
SERTAÇ EŞ
ANKARA - MeHh Gökçek yö-
netimindeki Ankara Anakent Be-
lediyesi bürokratlannın 1994. 95
ve 96 yıllannda yapılan ıhalelere
'fesat kanşürdıklan' gerekçesiyle
yargılandıklan davanın temyiz
edilmesi bekleniyor.
Dava dosyasında yer alan bilir-
kişi raporunda toplam 90 ihalede
yapılan yolsuzluklar gözler önüne
serildi. Raporda, park inşaatınm
mali müşavırlik firmasına verildi-
ği. bazı ihale evTaklannda tahrifat
yapıldığı ve teklıf mektubu olma-
yan firmalara ihale verildiğine
dikkatçekildi.
Raporda, ihaleyi veren komis-
yonun görevlilerinden AB Osman
Kürklü'nün 'Belediye Başkanı
MeBh Gökçek'in zatnan zaman
kendilerini arayarak ihaleyi gön-
derdiği kişiye vermesini istediğini'
açıkladığı vurgulandı.
Ankara 9 Agır Ceza Mahkeme-
sı'nde. ihaleye fesat kanştırmak
gerekçesiyle yargılanan ve sanık-
lann aldıklan cezalann paraya
çevrilen davanın temyiz edilmesi
bekleniyor.
Dava dosyasında da bulunan bi-
lirkişi raporunda, Gökçek yöneti-
mindeki belediye bürokratlannın
da katıldığı yolsuzluklar gözler
önüne serildi.
Raporda. ihalelerin verildiği fir-
malann bazılannın adres olarak
Muradiye Vakfi'nın adresini gös-
terdikleri, bir kısmının da. yine bu
vakfin kullandığı bir yeri adres
olarak gösterdiklerinin belirlendi-
ği bildirildi.
Ihaledeki yolsuzluklann Gök-
çek ile bağlantjsmı da ortaya ko-
yan raporda. "Sanık Ali Osman
Kürklü ve diğer bazı sanıklar po-
lis ifadderinde, Belediye Başkanı
Melih Gökçek'in zaman zaman
kendilerini arayarak ihaleyi gön-
pitedildi. Evraklarda bazı imzala-
nn aslına bakılarak taklit edildiği.
kriminal inceleme sonucu ortaya
çıktı.
• Iskitler yeşilbant 1011 ağaç-
iandırma işı ve spor tesisleri dü-
zenleme ışi için açılan ihaleye, ana
sözieşmesinde böyle bir iş yapma-
ya uygun olmadığı görülen Çiftas
Firmasrnın katılmasına izin veril-
di.
• Plevne, Bentderesi ve Tıp Fa-
kültesi caddelerinin ona refüj bit-
ki bakım yapı tesisat onanmı için
açılan ihaleye Sargınal, Tayfur ve
• Bilirkişi raporu, usulsüzlükleri gözler önüne seriyor.
Park inşaatı mali müşavirlik firmasına verildi. İhale
evrakında tahrifat yapıldı. Teklif mektubu olmayan
firmaya ihale verildi.
derdiği kişryevermesini istediğini''
beyan etmektedır denildi.
Toplam 45 sayfada anlatılan
ihale yolsuzluklan satır başlanyla
şöyle:
• Hemen hemen bütün ihaleler-
de, ihale mektubunu düzenleyenin
imzası ile firma yetkililerinin im-
za sirküleri arasında fark bulunu-
yor.
• Birçok ihalede, ihaleye giren
fırmalann teklif mektuplannın ay-
nı kişinin el yazısıylayazıldığı tes-
Detin firmalan teklif verdi. İhale.
Emanet Komisyonu karannda nu-
maralandınlan teklif mektuplan
sıralamasında adı geçmesıne kar-
şın dosya içerisinde teklif mektu-
bu buiunmayan Tayfur Proje'ye
verildi.
• Tayfur Proje'ye verilen Kur-
tuluş Parkı bakım onanm işininin
ihale dosyasında da bu firmanın
teklif mektubunun bulunmadığı
belgelendi.
• Kızılca mevkii ağaçlandırma
savunmalannda, söz konusu
kişilerin emniyet güçlerini
yıpratmak amaeıyla bu yolu
denediklerini ve Avrupa tnsan
Haklan Sözleşmesi'ne a> kın
hiçbir eylem yapmadıklannı
beyan etmişlerdir.
Ancak sanıkiann üzerine atıh
müsnet suçu işledikleri doktor
raporu ve tüm dosya
içeriğinden anlaşıldığmdan,
tüm sanık poliskrin
TCY'nin 243/1. maddesi
uyannca ayn ayn
cezalandırılmalan talep
olunur." Tutuksuz olarak
yargılanan sanık polisler için
toplam 95 yıla kadar hapis
cezası isteniyor.
MUSA KART
alanı fidan bakım işini alan Kev-
ser firmasmın verdiği teklif mek-
tuplannda düzenleme tarihi olma-
dığı saptandı.
• 16. 12.1994 tarihinde köprü-
lü kavşak ve refüj bakım gübrele-
me işini alan Feza firmasının
16.12.1994 tarihli teklif mektupla-
nndaki ihale tarihlerinde tahrifat
yapıldı.
• Fevzi Çakmak, Akdeniz Cad-
desi, Anıtkabir cevresi kışhk ba-
kım onanm ışi için düzenlenen
ihale için teklif veren Özde, Efol
ve Feza firmalannca verilen teklif
mcktuplanndaki yazı ve rakamla-
nn aynı şahıs el ürünü olduğu. her
üç teklif mektubunun ihale günü
tarihlerinde tahrifat yapıldığı, dü-
zenleme tarihlerinin bulunmadığı
ortaya kondu.
• Kepekli Yıldız Kavşağı bitki
tesisat onanm işini alan Muraş Fir-
ması tarafından ibraz edilen geçi-
ci teminat mektubunun fotokopi
olduğu ortaya çıktı.
• Aydeniz Lisesi önü ve AOÇ
Kavşağı bitki tesisat işi için açılan
ihaleye Vaka, Vak-pa ve Susam
firmalan iş bitirme belgesi yoklu-
ğu ve yetersizliği nedeniyle alın-
madı.
Yine iş bitirme belgesi olmadan
ihaleye katılan Abıde Firması hem
ihaleye katıldı hem de işi aldı.
Kışlalı söyleşisi
Ozden'den
siyasilere
sert eleştiri
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Anayasa
Mahkemesi Başkanı ve Ata-
türkçü Düşünce Demeği
(ADD) Genel Başkanı Yek-
ta Güngör Özden, Türki-
ye'deki siyasetçilerin büyük
bölümünün şeriata sahip
çıktıklan kadar laikliğe sa-
hip çıkmadıklanru söyledi.
Dil Derneği Başkanı Prof.
Dr. Şerafettin Turan da
"Türkiye'de Atatürk'e ah
hiçbir şev kalmadı. Çiftliği
giöi, partisigirti, dil kurumu,
tarih kurumu, Türk Hava
Kurumu, Çocuk Esirgeme
Kurumu gitti" dedi.
Toplumsal Ekonomik ve
Siyasal Araştırmalar Vakfi
(TESAV), bombalı suikast
sonucu yaşamını yitiren ga-
zetemiz yazan ve bilim ada-
mı Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı'nın anısına "Cumhu-
riyet - Demokrasi - Laiklik"
konulu birsöyleşi düzenledi.
TESAV Başkanı Erol Tun-
cer, açılışta yaptığı konuş-
mada vakfi Koşlalı ile birlik-
te kurduklanru anımsattı.
Özden, konuşmasında
cümhuriyeti korümakla ve
savunmakla görevli olanla-
nn aymazlıklan nedeniyle
bugün cumhuriyet ve de-
mokrasi tartışmalannın ya-
şandığını söyledi. Özden.
"Cumhuriyetçi demokrasi
vardu-. Demokratik cumhu-
riyet tanımına katümıyo-
rum" dedi. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in "dm-
de reform" önerisıni eleşti-
ren Özden, "Bir din düzen-
lemesi cumhurbaşkanının
görevi değüdir. Dh anet İşle-
ri Başkanhğı'mn görevidir.
Bu ülkede siyasetçiler şeri-
ata sahipçıktiklan kadar la-
ikliğe sahip çıkmadılar. La-
iklik bağımsızlığuı, özgürlü-
ğün vedemokrasinin ka> na-
ğıdır. Akılcılığın. bilimselli-
ğin. insanhğuı banşuı da en
elverişliortamKÜr'' diye ko-
nuştu. Özden, "cümhuriye-
ti korumak için ülkenin
cumhurfyeti cumhumet ot-
maktan çıkaran siyasetçfler-
den anndırüması ve laikliğe
sahip çıkılması gerektiğini"
söyledi.
Turan da "Siyasetçüere
saygunız sonsuz, ama son 25
jıldır sryasetçilere hâkim
olan 'Biz sandıktan çıktık,
her şeyi yapanz' duygusun-
dan uzaklaşörnıamız gere-
kir" diyekonuştu.
IRMIKIAYDIN ENGİN aenginfo doruk.net.tr.
Bu fıkrayı pek severim.
Oğlan dışarıdan seslenmiş:
- Baba, hırsızyakaladım...
- Getir buraya oğlum.
- Gelmiyor baba.
- Bırak grtsin öyleyse...
- Gitmiyor...
Bu minnacık fıkrayı pek se-
verim, çünküçok olaya ayna h>
tar, bize "fam"uyar.
•••
Örneğin:
Kuzey Anadolu fay hatt kük-
rüyor. Adapazarı, Gölcük, De-
ğirmendere, Yalova, Izmit. Avcı-
laryerle bir. Bir iki ay geçmeden
fay bir daha kükrüyor. Bu kez
de Düzce, Bolu, Kaynaşlı yerle
bir. Bir yıkım ki devlet gücüyle
bile altından kalkılmaz.
Kalkılamıyorzaten. Kurulmuş
kriz masalarının kendisi krizde
ve kriz masaa olmayı kriz yarat-
mak olarak algılıyor. Ankara felç
olmuş. Başbakan, görevlilere,
özel televizyon kanallarından
sesini duyurmaya çalışıyor.
Yıkıntılar artında ve arasında
kalan çaresizlere yardım için ne-
redeyse bütün halk kollan sıvı-
yor. Önce ekmek - peynir - do-
matesle başlayan yardım dağ-
lan, gitgide genişleyip zengin-
Getir, Gelmiyor - Bırak, Gitmiyor
leşerek deprem bölgesine yö-
neltiliyor. Ardından yurtiçinden
ve dışından parasal yardım için
örgütleniliyor. Sivil toplum ör-
gütteri ekseninde, uzun süredir
ilk kez "örgütlü yurttaş" olma-
nın sevinci yaşanıyor, gereği ye-
rinegetiriliyor...
Demeye kalmıyor, yardımın
önüne akıl almaz duvarlar örü-
lüyor.
Yardım malzemeleri gümrü-
ğe takılıyor; gümrüğü aşıp dep-
rem bölgesine doğru yola çı-
kanları devletin görevlileri dur-
durup "Mallar Kızılay'a, paralar
Ziraat Bankası'nda açılan özel
hesaba" buyuruyor.
Devlete saygılı yurttaşlar buy-
ruklara uyuyor. Mallar Kızılay'a,
paralar Ziraat Bankası'na yatı-
yor.
Sonra...
Sonrası malum. Mallar Kızılay
depolarında çürüyor; paralar Zi-
raat Bankası'nda uyuyor; dep-
remzedeler de derme çatma ça-
dırlarda yakıcı güneşle, dondu-
rucusogukla, yağmurfa, çamur-
la, karia, tipiyle boğuşuyor.
Yurtdışından parasal katkı
sağlayanların önüne ninem za-
manından kalma yasa madde-
leri çıkanlryor, "Yurtdışından pa-
rasal katkı ancak Bakanlar Ku-
rvlu izni ile ûlkeye transfer edi-
lebilir" deniyor. Örneğin Alman
SendikalarBirliği'nin(DGB), Ka-
tolik Kilisesi Yardım Örgütü'nün
(Caritas), Işçi Dayanışma Örgü-
tü'nün (Arbeitervvohlfahrt) top-
ladığı 50 milyon mark, "doğru-
dan depremzedelere ulaştınla-
cağından ciddi kuşkular bulun-
duğundan" donduruluyor.
Yurtiçinde, medya üstüne dü-
şenı yapmak için bir iç örgüt-
lenme oluşturuyor. "Birtuğlada
sen koy" kampanyası başlatıp
yurttaşların parasal katkılannı
doğrudan depremzedelere u-
laştıracak bir havuz oluşturuyor.
Ciddi ölçekte paralar toplanıyor.
Ardından bir hükümet karanyla
deprem için yapılan bütün pa-
rasal katkılar tek elde toplanı-
yor. Yani Ziraat Bankası Ankara
Merkez Şubesi'deki paralar, ge-
nel bütçenin gelir kalemlerine
dahil ediliyor. Artık onunla Hazi-
ne bonosu alanlara yüksek faiz
mi verilir, örtülü ödeneğe kay-
nak mı aktanlır, Allah bilir...
"Bir tuğla da sen koy" kam-
panyasına tam destek veren bi-
zim Fatih Attaylı'nın kafasının
tası atıyor, "Tuğlayı kafalarına
koymak varmış" diye hayıflanı-
yor. Bütün bunlar ofup biterken
depremzede soğuktan titriyor;
tutuşmuş çadırda bebeği yanı-
yor; prefabrike konutlan su ba-
sıyor. Yani "Getir, gelmiyor-Bı-
rak gitsin, gitmiyor".
•••
Dedim ya pek severim bu fık-
rayı. Bize "tam" uyar.
Örneğin:
"Şu saçmalığı bir iyi tırmıkla-
yayım" diye kafasının içinde
cümleler tasarlayan gazeteci,
halk otobüsüyle Bostancı'dan
Kadıköy'e gelirken, bir yandan
da can korkusunda. Otobüs
yoldaki bütün belediye otobüs-
lerini amansızca solluyor. Şoför
fosur fosur cigara içip, otobü-
sün kasetçalarından en pespa-
yesinden bir arabeski bütün yol-
culara "söke söke" dinletiyor.
Otobüsün biletçisi bilet vermi-
yor. Israr edene "Git istediğin
yere şikâyet et" diye efeleniyor;
bedava seyahat kartını göste-
ren emekli öğretmene "beleş-
çi" gözüyle bakıp, adamcağızı
iyiden iyiye azariıyor.
Gazeteci, biryandan tepede-
ki demire tutunup canını koru-
maya çabalarken bir yandan
öğretmenle arkadaşının sohbe-
tine kulak veriyor
- Kardeşim, belediye otobüs-
leripahalıya çıkıyor, betediyenin
kaynaklannı tüketiyor; memur
şoförler halka saygı göstermi-
yor; görevini yapsa da yapma-
sa da maaşını alacağının rahat-
lığıyla işini savsakladıkça sav-
saklıyor, dediler...
- Dediter.
- Çaresi özelleştirmeymiş.
özelleştirdiler. Buyur bakalım
özelleştirilmiş kamu hizmetin-
deyiz. Canımızı kurtanrsak iyidir.
Yol boyu yediğimiz fırça, işitti-
ğimizazardacabası... Yanimi-
rim, hani bir fıkra vardır. Oğlan
dışarıdan seslenmiş, baba bir
hırsız yakaladım demiş...
Gördüğünüz gibi nereyeel at-
sak, "Getir, gelmiyor-Bırak git-
sin, gitmiyor".
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Mavi Tebeşir Evler...
Güneş yüzünü gösterdi günler sonra. Bir çocuk
ağladı sabahın ilk ışıklannda...
Irmak kıyılannda mavi tebeşir evler vardı...
Karl Kolow'un ağıtlan tüm yüzlere yansıyordu.
Düşsüz uykulanmızda kömür rengi bükülen kurşun-
largörülüyordu...
Bir aşk masalının orta yerindeydik oysa. Tüm se-
vişmeleri yanm bırakmıştık. Ağlamak istiyor ağlaya-
mıyorduk...
Biryerierde birileri konuşuyordu, dar odalarda me-
nekşeler büyüyordu...
Hep umuda koşmuştuk, hep bir şeyler aramış-
tık!..
Sen biryazboyu o deniz kıyısındaki kahvedeydin.
Işıldayan gözlerinle yannlann habercisiydin...
Darmadağın olmuş bir yaşamın, o olanca mut-
suzluklann büyüyen hüzün çiçeğiydin sen!..
Bir geceyansı Varşova Gan'nda rüzgârda uçuşan
saçlannla koşup gelmiştin...
O an ne düşünmüştün bilmiyorum ama eski bir
gramofonda çalan şarkı bize nice sarhoş günlerimi-
zi geri getirmişti...
Ve ikimiz birlikte dinlemiştik o şarktyı:
"Tam ortasında göçtü kışın:
Derelerdonmuş, neredeyse bomboştu havaalan-
lan,
Yağan kar bir başka biçime sokmuştu anıtlan;
Civa düşmüştü ölen günün ağzında
Elimizde bütün göstergeler birieşiyor
öldüğü günün soğuk, karanlık bir gün olduğun-
da."
W. H. Ayden'in, Yeats'in anısına yazdığı dizeler
bu kez bir Prag sabahında karşımıza çıktı. Kan ezil-
miş tutkular büyüdü...
O sabah bir kez daha yüzüne baktım...
Şakaklannda işkence izi, gözlerinde demir sürgü
vardı...
Belki sen Paul Eluard'ın yasaklanmış sözcükle-
rinden çıkıp karşıma dikilmiştin...
• • •
Biliyormusun umut paramparçadeğil, yabanıl de-
ğil sevişmelerimiz...
Varşova'da o karlı gece hiç bitmeyecek sanmış,
nice düşler kurmuştuk birlikte...
Korku veözlem!..
BelkJ de köleliğe dönüşmüş birözlem. Yrtirmeduy-
gusu da korkuyu içinde saklıyor olmalı...
Claude Sernet'ten Can Yücel'e, Arthur Rimba-
ud'dan Edip Cansever'e dek tüm şaiherin sınırsız
hüzünleri var yüreğimizde...
Çığlıksız bir gecede sesler duyuyoruz...
Diyorlar ki:
"Çocuklar ekmekyiyoriar gibidir sesin I Ön dişle-
riyle belirsiz I Bir martı kalıyor gibidir hiç olmayan-
dan I Çünkü biz ikimiz de çirkin değiliz I Evet mi ha-
yır mı pek anlamadım,"
Bir gecede mevsimler değişmişti...
Sonsuzluğun acısıyla uyanmıştık alaca bir şafak-
ta..
Çocuklaria, kuşlarla. ağaçlaria, çiçeklerle, çoğa-
lan ırmaklarla uyanmak neyin habercisiydi?
Yağmurlar kentin üstüne üstüne geliyordu...>fiH
Bir çocuk hıçkırıklara boğuluyor, kuştar çiptak
ağaçlann dallanna konuyordu...
Neredeydin ey benim 20 yaşlı sevdalı kuşlanm?
Ve biz yaşamı sevgi duvanyla örterdik, tıpkı Can
Yücel gibi:
"Baktım gökte bir kırmızı uçak I Boi çelik bol yıl-
dız bol insan I Bir gece sevgi duvannı aştık I Düş-
tüğüm yer öyle açık öyle seçik ki I Başucumda bi
sen varsm bi de evren I Saymıyonım ölüp ölüp di-
rildiklerimi I Yalnızlığım benim çoğul tün\üleıim I Ne
kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi."
•••
Karanlığın izinde aydınlığı anyoruz yıllardır...
Bak bu iç çekişler mevsimidir...
Karl Kolovv'un ağıtlannda buluşuyor, bir aşk ma-
saJının içine gömülüyoruz...
Neden yanm bıraktık tüm sevişmeleri?
Uykulann derinliğinde yakaladığımız umutlanmız
vardır bizim!..
Kimi zaman ırmak oluruz coşkuyla akan, kimi za-
man sakin bir mavi gökyüzü gibi gülümseyen...
Sevdayız biz, umutlanmızı gökyüzüne salanz ren-
garenk uçurtmalanmızla...
Kadınlan hep sevdik yaşamımız boyunca'..
Çocuklan, kuşlan, çiçekleri, kırlan, ovalan...
Bir kentin çığlık çıglığa yalnızlığım on gün önce bir
gece Prag'da ırmak k/yısında mavi tebeşirli evlende
yaşadık; sonra Varşova Gan'ndaki o eski lokantada
kırmızı şarap içtik...
Sanki devrimi bekliyorduk, tıpkı 30 yıl öncesi gibi!..
Devrim gelmedi ama; biz yaşamın sonsuz oldu-
ğunu öğrendik; baskının, zulmün, kıyımın, açlığın hiç
bitmediğine tanık olduk...
Uyandığımızda güneş yüzünü göstermişti... •
Bir çocuk ağlamıştı sabahın ilk ışıklannda...
Bizse iki ağaç gövdesiydik Ivanov'un; aynı yıldı-
nmın yaktığı... ^
hikmet.cetinkaya(o cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
POYRAZ
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Gazetecı-Yazar Hıkmet Çetinkaya'nın içindeki futınah
evrende geliştirdiği, duygu denizinde damıttığı yaalan.
Bir solukta okunacak, klrai zaman bir nisan yafmuru
altında. bazan povtaz yelinin soğuk saMirganhğmda ya da
İaranlık bir gecenin yalnızhğında yeniden okunacak, yer
yer okımacak bir kitap bu kitap
f CumhurlYo( Ça§ Pazaflama A.Ş. TyrKocağı Cad. fto:39/41
kitap kulufaû «4334K;aaaSofllu-lstanbul Tet: (212)514 01 96