Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 21 EKİM 1999 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Bunca Zaman Aklınız
Neredeydi?
ANKARA - Atatürk Bulvan'nda, Yüksel Cad-
desi'nden Kızılay'adoğru, dalgın dalgın yürüyo-
rum. Büroya gideceğim. Birileri onümü kesiyor,
ben sağa kaydıkça onlar üstüme geliyor. Sanki
basketbol oyununda markaj yapar gibiler.
Birden farkedıyorum. Harun Aykut Göker ile
eşi Neşe.
Güç günlerde oluştu köklü dostluğumuz, ar-
tık aile efradı gibi olduk birbirimize.
Aykut, iyi bir Cumhuriyet okuru. Cumhuriyet ai-
lesinin çoğu kişisi gibi, o da eleştirisini eksik et-
mez. Bizim okurun en iyi yanı, koyun gibi olma-
ması. Hem sahip çıkar gazetesine, hem de ima-
nına kadar eleştirir.
Bellı ki lyice kızgın.
- Şimdıye kadar aklı neredeydi herkesin? dı-
yor.
Sonra da ekliyor:
- Gidince arkadaşlara hatıriat, onlann çoğu
da gece evlen basılarak alınmadılar mı?
Neşe atılıyor:
- Aykut'u hep gece baskınla alıp götürmüş-
lerdi.
Sonra bir an duruyor, haksızlık etmiş gibi.
- Yoo diyor, DlSK'ten aldıklarında'gündüz gö-
türmüşlerdi.
Yanlış anlaşılmasın! Kavakçı'nın evine DGM
Savcısı'nın baskınını onaylamıyoriar. Onlann tep-
kisı, etkilı ve yetkılilerimızın, şevketlu ve devlet-
lularımızın, şimdıye kadar göstermediklerı tep-
kiyı birden Merve ıçın göstermeleri.
• • •
Garip bir toplum, garıp bir devlet oldu bizim-
kisı.
Şu Cumhuriyet okurlarının kimbilir kaçı,<gece
yansı evi basılarak, alınıp, bir istikamet-i meçhu-
le götürülmüşlerdir. O zaman kimin sesı çıktı,
Cumhurbaşkanı mı tepki gösterdi, Başbakan
mı? Birkaç gazete ile birkaç kalemin dışında tep-
ki gösteren mi oldu?
Acaba onların kabahati, normal, sıradan va-
tandaşlar, aydınlar olmaları mıydı?
Suçu daha adil bir dünya ıstemek olanlar, su-
çu aydınlanmadan yana tavır koymaktan öteye
geçmeyenler, suçu cumhurıyetın kazanımlarına
sahip çıkmak ıstemekten ibaret kalanlar ıçin gös-
terilmeyen tepki şımdi Merve Kavakçı ıçin gös-
teriliyor.
Bir kez daha belirtmek istiyorum. Ben Kavak-
çı'nın eylemıne yandaş değilim. TBMM'deki gi-
rişiminin ardındakı laiklik ve demokrasi düşma-
nı niyetı de butün açıklığıyla göruyorum. Aynı
zamanda, Türkiye'de laikliğe, bir Amerikan yurt-
taşını parlamento uyesi yapıp sonra onu oraya
türbanla sokarak, darbe indınmeye çalışanların
seçimlerindeki ahmaklığa da kahkaha ile'gülü-
yorum.
Ancak, zaten hakkında yurtdışına çıkış yasa-
ğı bulunan Merve Kavakçı'nın DGM Savcısı ta-
rafından evının basılmasını onaylamıyorum.
Bizler, Merve takımı gibi, özgürlük ve insan
haklarını salt kendımiz ıçin isteyenlerden deği-
liz. Onlann herkesin hakkı olduğunu biliyoruz.
Bu gerçekleri bir kez belirttikten sonra da işin
özüne gelelım.
• • •
Geçenlerde Adana'da bir vatandaş "hücre e-
vi basılıyor" diye evi basılarak öldürüldü. Mer-
ve'nin evine yapılan baskını kınayan Başbakan
bu olaydan sonra ne yaptı? Olaydan haberi ol-
madığını, gazeteden öğrendiğini söylemekle ye-
tindı.
insanlarımız, yıllar boyu bir sürü baskına, iş-
kenceye, kötü muameleye maruz kaldılar. Han-
gi yetkili, ne zaman, nerede Merve için göster-
diği tepkiyi gösterdi?
O zaman cumhurbaşkanı da, başbakan da,
Meclis başkanı da vardı. Hatta son Adana bas-
kınında bu makamlarda oturanlar, şimdikiyle ay-
nı zevattı. Ne tepki geldi?
Evet, söyler misıniz ne tepki geldi?
Merve soz konusu olunca, hemen demokra-
siden söz edenler, garıp bir vatandaş öldürüldü-
ğünde aynı tepkiyi göstermiyorlarsa, onlann de-
mokratlığı nerede?
Böylesine çıfte standart ile demokrasi olur
mu?
Türkiye'de "derin devlet"\n güçlü etkisinden
söz edenler, gözlerinin önündeki sığ devletin sığ
ve kaba çifte standardına neden hiç dokunmaz-
lar?
Merve'nin özgürlüğünden, haklarından söz
edenler, Merve takımının tehditleri yüzünden
Türkiye'ye bile g'elemeyen İlhan Arsel'in özgür-
lüğü, yaşam güvencesı söz konusu olduğunda
acaba neden dut yemiş bulbüle dönerler? Na-
dire Mater'in "Mehmedin Kıtabı" adlı yapıtı için
ağzını açan ABD Dışışleri Bakanı Madeleine
Albright, ilhan Arsel'in kıtapları yasaklandığın-
da, neden hiç ağzını açmaz?
Kaç kez gece yansı evınden alınıp karakolda
kötü muameleyle karşılaşmış olan Aykut haklıy-
dı.
Şimdi aynı soruyu etkılilerimizeyetkililerimize,
şevketlulanmıza, devletlulanmıza, derin devlet-
ten şikâyetçi olup, sığ devletin sığlığına gık çı-
karmayan kalemlerimize soralım:
- Şimdiye kadar aklınız neredeydi?
Evet söyleyin, neredeydi?
Atatürk'ün doğduğu
ev onarılacak
ANKARA(AA)- Kultur Bakanı İstemihan Talay, Ata-
türk'ün Selanık'te doğduğu e\ ın onarılacağını belirterek
"Atamızın doğduğu e\i onun manevi şahsiyetine ya-
kışır hale getirmek Kültür Bakanlıği'nın en önemli gö-
revlerinden biridir*' dedı. Bu projenın. gıderek yoğun-
laşan Türk ve Yunan halkının dostluk rnesajlanna yenı bir
halka olacağına ınandığını belırten Talay, proje ile Sela-
nik'teki "Atatürk Evi*'nın yenı bir çehre kazanarak. dost-
luğun simgesı olmaya devam edeceğını ıfade ettı. Sela-
nık'te, Aya Dımıtnu Mahallesı'nde Apostolu Pavlu Cad-
desı'nde bulunan ev. halen müze olarak kullanılıyor.
Cemal Tutar Edip Gümüş Mehmet Sudan Ylurat Aktaş Metin Ülsen Mehmet Ali Alabalık Haşim Alabalık
Güneydoğu'da yüzlerce cinayet işleyen şeriatçı Hizbullah'm 8 yöneticisi bulunamıyor
te kanh örgütün lider kadrosu
Hüseyin Yelioğlu
Yurt Haberleri Servisi -
Dıyarbakır Valisi Cemil
Serhadlı. aralannda örgüt
liden Hüseyin Velioğlu'nun da
bulunduğu 8 Hızbullah
yöneticisinin yakalanması için
operasyonlann aralıksız
sürdüğünü söyledi.
Dıyarbakır polısi,
Hizbullah'm tetikçi ve
yönetici konumundaki 49
militanını uzun süredir anyor.
Ancak polis bu 49 kişinin
dışında. Hizbullah içinde
önemli konumlara geldiği
belirlenen 8 kişinin
yakalanması ıçin daha çok
çaba harcıyor. Hizbullah'm
örgütlenmesi. yeniden
canlandınlması için yoğun
çaba harcayan 8 kişinin, asken
ve siyasi kanat. şûra. tebliğ ve
eylem birimleri ile cami
sorumluları arasında
koordineyı sağladığı ve birçok
infaza da imza attığı saptandı.
Yetkililer bu 8 kişinin
yakalanmasıyla dağılma
aşamasına gelen örgûtün
tamamen çökertileceği
düşüncesinde. Diyarbakır
polisinin ilk planda
yakalamaya çalıştığı 8
yöneticinin adları ve
Hizbullah içindeki konumlan
şöyle:
Hüseyin Veüoğlu: Hizbullah'm
kurucusu ve liden. Daha önce
Milii Türk Talebe Birliği
(MTTB) içinde yer aldı.
Ankara Siyasal Bılgıler
Fakültesi'nde Abdullah
Ocalan'la okul arkadaşı.
"Hizbullah'm Apo'su" olarak
adlandınldı. 19801i
yıllarda örgütün kuruluş
planlannı Diyarbakır'daki
llim Kitabevi'nde yaptı.
Menzil grubuyla çatışmaya
girdi. Çok sayıda
mensubunu öldürttüğü
Menzilcileri tasfiye etti.
Bölgede Hizbullah'm tek
hâkimi oldu. llim kanadının
liden olarak tanındı.
Velioğlu'nun öldüğüne ilişkin
bazı yayın organlannda yer
alan bilgiler doğrulanmadı.
Velioğlu'nun halen Kuzey
Irak'ta Şeyh Osman olarak
bilinen Kürt Hizbullah
liderinin koruması altında
olduğu ve sık sık tran'a gidip
geldiği belirlendi.
Edip Gümüş: Örgütün askeri
ve siyasi sorumlusu.
Velioğlu'nun MTTB'den
arkadaşı. Militanlan Iran'a
götürüp egittikten sonra geri
getiren kişi. Birçok
Hizbullah itirafçısı onun
adını verdi.
Mehmet Sudan: Örgütün şûra
üyelerinden. Fervalan örgüt
içinde çok etkili. Birçok
kişinin ölüm emrinı verdi.
Cemal Tutar: Diyarbakır
asken kanat sorumlusu.
Haşim Alabalık: Hizbullah'm
askeri kanat üyelerinden.
Mehmet AH Alabalık: Askeri
kanat üyelerinden. Birçok
yakını Hizbullah davalannda
yargılanıyor.
Metin Ülsen: Diyarbakır siyasi
kanat sorumlusu. Çok sayıda
kişiyı öldürdüğü iddiasıyla
DGM'de yargılanan askeri
kanat üyelerinden "Vfeysi
Üben'm yakmı.
Mnrat Aktaş: Askeri kanat
birim sorumlulanndan.
Hizbullah'm Mardın
sorumlusu Kaan Aktaş'ın
yakmı.
Diyarbakır Valisi Cemil Serhatlı, Hizbullah örgütünün izlediği taktiği açıkladı
'PKK'nin boşluğunu değerlencüriyorlar'
ENVER SEVİŞ
DİYARBAKIR -Diyarbakır Vali-
si CemilSerhaÜL şeriatçı terör örgü-
tü Hizbullah'm Güneydoğu'da
PKK'den doğan boşluğu değerlen-
dirmeye çalıştığının ihtirnal dahilin-
de olduğunu söyledi. Örgütün son
dönemde farklı bir taktik içerisine
gırdiğine dikkat çeken Serhatlı, Hiz-
bultah'ın örgüt içindeki ınfazlardan
güyenlik güçlerini sorumlu tutarak
devleti zan altında biraknjayaşalış-
teîi
• Diyarbakır Valisi Cemil Serhatlı, Emniyet Müdürü
Gaffar Okan'la biriikte düzenlediği basın toplantısında,
Hizbullah'm Türkiye Çumhuriyeti'nin toprak
bütünlüğünü parçalayıp yerine tran rejimini esas alan bir
tslami devlet kurmayı hedeflediğini söyledi.
na bulayan şeriatçı terör örgütü Hiz- ra sevkedildiğini. 201 'inin de emni-
ADiyarbakır Valisi Cemil Serhatlı,
Emniyet Müdürü GafTar Okan'la
biriikte düzenlediği basın toplantı-
smda. bir dönem Güneydoğu'yu ka-
bullah'a yönelik operasyonlarla ilgi-
lı kapsamlı açıklamalar yaptı. Ser-
hatlı, "Türkiye Çumhuriyeti'nin
toprakbütünlüpnü parçalayıp yeri-
ne tran rejimini esas alan bir İslami
devlet kurmayı İKdefleven" Hizbul-
lah'a yönelik mücadelenin devam
ettiğini söyledi. Serhatlı. 1 Kasım
1997 ve 18 Ekim 1999 tanhlen ara-
sında 1235 örgüt mensubunun ya-
kalandığını, 941 'inin adli makamla-
yetçe salıverildiğini söyledi. Mah-
kemeye çıkarulan örgüt mensupla-
nndan 256*sının tutuklandığını.
685'inin de serbest bırakıldığını be-
lırten Vali Serhatlı, militanlann sor-
gulanrnastyla Diyarbakır'da 48 faili
meçnul olayın aydınlatıldtgını bâ-
dırdı. Halen Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü TEM Şubesi'nde 92 ör-
güt üyesinin gözaltında bulunduğu-
nu belırten Serhatlı. Mardin'de ger-
Vali Serhatlı. 1 Kasun 1997 ve 18 Ekim 1999 tarihleri arasında 1235 örgüt mensubunun yakalandığını söyledi (AA)
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü 85 sayfalık rapor hazırladı
'CamilerHizbullah hn eğitim merketi*
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü tarafindan Hizbullah'la
ilgıli olarak hazırlanan ve basın
toplantısında dağıtılan 85 sayfalık
raporda. örgütle ilgili önemli
bilgilere yer verildi. Hizbullah'm
ajan olarak ilan ettiği kişileri önce
kaçırdığı, ardından sorgulayıp
öldürdüğü belırtilen raporda,
örgütün eğitim merkezınin camiler
oldu|una dikkat çekıldi.
Diyarbakır polisinin raporunda, son
aylarda Diyarbakır'da ve
Güneydoğu'da örgüt içinde meydana
gelen hesaplaşmanın nedenleri şöyle
sıralandı:
"1- Örgütün dağümasını önlemek.
2- Taraftarlanna güçlüvmüş imajını
vermek. 3- Kendi militanlarından
kopmalan engellemek ve baskı
kurmak. Hizbullah terör örgütü,
güvenlik güçlerine bilgi sızdırdığma
kanat getirdiği mensuplannı ajan
olarak tabir etmekte ve öldürmekte.
Hizbullah'uı kendi iç hesaplaşması
sırasında çok kolay öldiirnıe karan
aklığı. ele geçirilen örgüt
raporlanndan da anlaşdmakta.
Örgüt tarafindan vapüan
sorgulamalar bir aydan başlavıp 2
vıla kadar veya daha fazla sürmekte.
Ölüm karan alındıktan sonra, örgüt
elemanlannm çok yakm ve samimi
gördüğü arkadaşlannı bile
öldürdüğü ele geçirilen raporlarda
görülmüştür. Hizbullah terör örgütü
üyesi olan ve örgüt adına faaliyet
yürüten ve vakalananlar adli
mercilerce serbest kaldıktan veva
cezaevlerinden tahlive olduktan
sonra örgütsel faalivetlerini gizli
olarak sürdürüvor. Örgütün kendi
öldürdüğü mensuplannı halka sözde
şehit olarak lanse ettikleri
anlaşılnuşûr."
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nce
hazırlanan Hizbullah raporunda.
orgütle ilgili aynca şu bilgiler
verildi:
Amacı: Mevcut anayasal düzeni
yıkarak yerine tran rejimini esas
alan şeri hükümlere dayalı lslami bir
devlet kurmak.
Stratejisi: Propaganda (Tebliğ).
Teşkilatlanma: (Cemaat). sılahlı
savaş (Cıhat)
Finans kaynaklan: Çıftçı hasat
mahsulünden pay. kaçınlan şahıslar
ıçin alınan fıdyeler. bağış, zekât.
kurban derileri, kitap ve kaset
satışlan, çeşıtlı adlar altında
camılerde toplanan paralar.
Örgüt mensuplannın yaş durumu:
Her yaş grubundan örgüt elemanlan
mevcut olup. 22-26 yaş arası
çoğunlukta.
Eğitim dunımlan: Örgüt
mensuplannın çoğunluğu ilk ve orta
dereceli okul mezunu.
Eylem çeşhieri: Sılahlı, bombalı.
satırlı saldın. Kundaklama, darp.
adam kaçırma.
Hedef belirlemesi: Bilgi toplama,
bılgilerin değerlendirilmesi, eylem
karan alma, planlama ve görev
bölümü.
Eylemin gerçekleştirilmesi: Tetikçi,
korumalar, gözcü.
Faaliyet alanlan: tlköğretım
okullan, liseler, üniversiteler En
önemlısı cami ve mescitler. Cami ve
mescitlerde akşam ve yatsı
namazlan arasındakı zamanda
örgütsel eğitim yapılmakta. Örgüte
eleman kazandırmak için ilköğretim
okullanndan ve camilerden,
muhakeme kabiliyeti olmayan 10-13
yaş grubu çocuklar üzerinde
örgütsel çalışmalar yapmak.
çekleştırilen bir operasyonda örgüte
ait 2 uzun namlulu silah, 2 tabanca,
126 fısek. 5 bilgisayar, PKK'lilenn
kullandığı bir koçan ERNK makbu-
zu, 3 bin Iran Riyali, korucu kıyafet-
leri, kaçınlanörgüt mensuplannaait
nüfus cüzdanlan ile biriikte bol mik-
tarda örgütsel belge ele geçirildiği-
ni, çok sayıda hücre evi ve sığınağın
ortaya çıkanldığını bildirdi.
Zorunlu açıklama
1997 yılından bu yana Diyarba-
kır'ın imajı ve daha sonra yaylacak
olan operasyonlann güvenliği ile
aranan kişilerin yakalanması için
Hizbullah'a yönelik operasyonlann
basın yoluyla kamuoyuna açıklan-
madığını belirten Vali Ce-
mil Serhatlı, şunlan söyledi:
"Ancak son dönemlerde
Hizbullahterörörgütü tara-
findan işlenen örgüt içi cina-
yetler devlet tarafindan işle-
niyormuş gibi lanse edildL
Bundan harekede bundan
böyle yapacağunız açıkla-
malar kamuoyunun bilgi-
lenmesi bakımından zorun-
lu hale gdmiştir."
Orgütinfaa
Son günlerde Dıyarbakır
kent merkezınde işlenen ci-
nayetlerin Hizbullah'ın iç
hesaplaşmasından kaynak-
landığını vurgulayan Ser-
hatlı şöyle devam etti:
"Hizbullah terör örgütü
tarafindan işlenen cinavctk-
rin tamamen birörgütiçi he-
saplaşma olduğu açıkça or-
tadadır. Örgüt kendikrince
ajan olarak tabir ettikleri,
örgüte bağünğından şüphe
duyduğu mensuplannı ön-
ce kaçınvor, sorguluyor ve
diger militanlannaörnek oi-
ması açısından şehrin muh-
teüf yerlerinde sokak arala-
nnda öldürüyor. Kaçırma
olayuıı gercekleştiren örgüt
daha sonra kaçırılan şahsın
aDesini telefonla arayarak
'Biz Polisız, oğlunuz bizde'
şeklindekonuşuyor.Bazıza-
man ise kaçırmak tstedikle-
ri şahıslann kapılannı vine
'Biz Polısız' diye açnnyor.
Vatandaşlardan kapılanna
gefip polis olduklannı sövle-
yenleri 155'e bildirmelerini
istiyoruz. Örgüte vönelik
MaVt 1999tarihindeyapdan
operasyonda Hizbullah'uı
dağıhna süreci içerisinde ol-
duğuna ilişkin bir militanın
el yazjsıyla yazdığı raporda,
'Diyarbakır'da son günler-
de çok önemli arkadaşlar
yakalandı. Hepisinin de ya-
kalanma şekilleri ve zaman-
lan çok gariptir.
Polis bu sefer önemli ne-
ticelenn peşinde ve çökert-
me niyetindedir. Büyük bir
operasyon hazırlığı vardır'
şekHndeld cümleler dikkat
çekmtstir."
Toplantı sırasında basm
mensuplanna Dıyarbakır
Emniyet Müdürlüğü tara-
findan Hizbullah'la ilgili
hazırlanan bir sinevizyon iz-
lettirildi. Sınevizyonda Hiz-
bullah'm yapısı. örgütlenme
biçimı ve eylem şekilleri ay-
nntılı olarak anlatıldı
Hizbullahcının itirafları
'Sorgulanan
öldürülüyordu'
Dt\ARBAK1R (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır polisinin yakaladığı "Sami"
kod adlı tıp fakültesi öğrencısi Mehmet
Anca'nın Hizbullah'ın "Sorgu
TimPnde yer aldığı açıklandi. Örgüte
katıldıktan sonra üniversiteden ayrıldığı
belirtilen Anca'nın sorguladığı örgüt
üyelennden Nurettin Göneşjn kalbi
«. durarak öldüğü, Hasan Bozan'ın
cesedjirtyiie Diyarbaktr'ın Peyas
Mahallesı'tıde deterjan kurusu içinde
bulunduğu açıklandı.
Mehmet Anca. Diyarbakır TEM
Şubesi'nde Hizbullah örgütünün sorgu
ve rnfaz birimiyle ilgili şu itiraflarda
bulundu:
"1972 Dicle doğumluyum. 1993'te Tıp
Fakültesi"ni kazandım. 4. sınıftayken
okulu terk ettim ve 1990 yılında örgüte
kanldım. Önceleri örgüt tarafindan bana
çeşitli kitaplar verildi. Bu kitaplan bana
sağlayan Naif Yılmaz isimli şahısü.
Daha sonra bu şahıs beni diğer örgüt
mensuplanyla tanıştırdı. Sohbet yapdan
örgüt ev lerine gitmeyc başladım. Bu
sohbetler bir yıi sürdü. 1993-1994
tarihlerinde Zülküf Hoca diye bilinen
biri tarafindan Divarbakır'da Atatürk
Lisesi'ndeki öğrencfler ile ilgilenmem
talimab verildi. Zülküf Hoca okul
sorumlusu. ben de yardımcısıvdını.
Okulda örgüte eleman kazandınyorduk.
Zülküf Hoca'nın avnlmasıyla okul
sorumluluğuna getirildim. 1995>ıhnda
Diyarbakır 5 Nisan Mahallesı'nde
5 tane cami sorumluluğu aldım. Bu
camiler arasında Öğretmen
Lojmanlan'nda bulunan cami de
vardır. Buradaki faaliyetim 6-8 ay
kadar sürdü. Daha sonra örgütün
askeri kanat sorumlulanndan Ismaıl
Kenıal, Mahmut Kaya, Murat Aktaş.
Yusuf Aysun ve Haşim Alabalık adh
kişilerle tanışhrıldım. 1996 yıh
ortalannda Suriçi beldesindeki
camilerin sonımluluğuna getirildim.
Burada Samı kod adını aldım. 1998
yıhna kadar bu beldedeki camilerin
sorumluluğunu yürütriim. Daha sonra
örgûtün sorgulama timinde görev
aunaya başladım.
Örgüt elemanlan tarafindan
yakalanarak Çınar ilçesi
Pembeviran köyüne götürülen
2 şahsı ben sorguladım. Sorguda
daha önceden hazırlanan sorular
soruluyor. cevaplar ahmyordu.
Sorgulamalarda özellikle MİT ajanı
olarak kuUanılan kişilerin üzerinde bir
hayli duruyorduk. Daha sonra bu
şahıslar infaz birinıindekilere tesiim
ediliyordu. Bunlann akıbetlerini
bilmiyorum. Sorgu için Pembeviran
köyünü kullanıyorduk. Aziz Başak,
Musa ve Nurettin Güneş adlı örgüt
üyelerini yine aynı köyde sorguladık.
Akıbetleri konusunda bilgi sahibi
değilim. Şaban Konuş adh bir örgüt
eJemanuu tanıyorum.
Örgüt onu bir evc götürdü. Bu şahıs.
kaçınldığını daha sonra anladı.
Kaçmaya çalışırken iple boğularak
öldürüldü. Fuat Sincar isimli bir örgüt
ekmanını da sorguya aldık. Şahsın
Romen kadmlanyla fuhuş yapıp ilişkiye
girdiğini ögrendik. Bu kişiye ne
olduğunu bilmiyorum. Polis tarafindan
gözaltına alındıktan sonra savcılıkça
serbest bırakılan hemen hemen herkesin
ifadesi örgüt tarafindan aiınır ve bir üste
rapor edilir.*'