Katalog

21 EKİM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan uyuşturucu kaçakçısı Bakırköy'de gözaltına alındı tstan- bulHaber Senisi - tstanbul DGM ta- rafindan 4 yıldır, tn- terpol ta- rafindan da kırmızı bültenle aranan uluslararası uyuşturucu ve sılah kaçakçısı Abuzer Uğuriu dün Baİarköy'de sahte kımlikle ya- kalandı. tstanbul Emniyet Müdürlü- ğû'nden konuyla ilgili olarak ya- pılan yazılı açıklamada. 31 Ocak 1995 tarihinde tstanbui'da ele geçirilen 7 kilogram kokain ope- rasyonuna adı kanşan ve tstan- bul 5 No'lu DGM tarafından gı- yabi tutuklu olarak aranan 1943 doğumlu Abuzer Uğurlu'nun "MehmetYavuzAlünsır" adına düzenlenmış sahte kimlikle dün Bakırköy'de narkotık şube mü- dürlüğü ekiplennce yakalandı- ğı bildirildi. Uğurlu hakkında yapılan arşiv araştırmalan sonu- cunda. Uğurlu'nun Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Kaçakçıhk Daire Merkezı Narkotik Şube Müdür- lüğü'nün 11 Kasım 1980günve 207132 sayılı yazılan ıle Paris'te bulunan Jnterpol Genel Sekre- terliği'nce uyuşturucu madde suçundan uluslararası tevkif mü- zekkeresi ile arandığınm görül- dûğü kaydedildi. 12 Eylül öncesinde Avrupa ile Türkiye arasındaki silah kaçak- çılığı trafiğıni yöneten Uğurlu, 12 Eylül'ün ardından da uyuştu- rucu kaçakçıhğına geçiş yap- mıştı. 1995 yılında düzenlenen bir operasyonda ele geçirilen 7 kilogram kokain ile ilgili olarak lstanbul Narkotik Şube Müdür- lüğü'nce yakalanan Ufurlu, ls- tanbul DGM Cumhuriyet Baş- savcılığı'na sevk edilmışti. Cumhuriyet savcısı tarafından sorgulandıktan sonra "Çeteohış- turarak uyuşturucu kaçakçıbğı yapmak" suçundan tutuklanma- sı ıstemiyle nöbetçı mahkemeye gönderilen Uğurlu. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıra- kılmıştı. Uğurlu'nun salıverildi- ğinden ertesi gün haberi olan cumhuriyet savcısı ise bir üst mahkemeye başvurarak Uğurlu hakkında gıyabi tutuklama kara- n çıkarmıştı. Uğurlu'nun dosyası, davanm diğer sanıklan hakkındaki dava karara bağlandıktan sonra aynl- mıştı. Uğurlu, bu suçtan dolayı lstanbul DGM tarafından hak- kında açılan 1998/70 esas sayı- lı dosya kapsamında gıyabi tu- tuklu olarak aranıyordu. Abuzer Uğurlu kimdir? • 1980 öncesinde ülkücülere silan satan Abuzer Uğurlu, kat- lıam sanığı Abdullah Çatlı ile ilişkj halindeydi. • 1978 yıhnda gümrüklerden sorumlu Bakan Tuncay Matara- cı'ya rüşvet verilmesi olayına adı kanştı. • 1. MÎT raporuna adı kanş- tı. • Milliyet Gazetesi Genel Ya- yın Yönetmeni Abdi tpekçi'nin öldürülmesı ve Papa'ya suıkast düzenlemek suçundan halen Italya'da tutuklu bulunan Meb- met Ali Ağca'nın Kartal Malte- pe Askeri Cezaevı'nden kaçınl- ması olayına adı kanştı. Ağca"yı cezaevinden kaçıran Oral Çe- lik'e fınansman sağladığı kay- dedildi. • Abdullah Çatlı ve Oral Çe- lik'le_yurtdışında ilişki kurdu. • Unlü Bulgar Kintex şirketi aracıhğayla yurda kaçak sigara soktu. • Kamuoyunda "Babalar Operasyonu" olarak bilinen ye- raİö dünyasına yönelik operas- yonlarda yakalandı. • Türkıye'ye77milyonmer- mi ve on bınlerce silah sokmak- la suçlanmıştı. • 1980 yılında Yugoslavya'da ele geçirilen 80 kilogram eroin maddesi olayında da adı geçti. - Italya'nın Trieste 1981 yı- lında ele geçirilen 15.5 kilogram baz morfin maddesiyle ılgisiyle bağlanrısı olduğu belirtildi. -1988 yılında Hollanda'da ele geçirilen 99 kilogramhk eroin kaçakçüığı olayına Uğurlu'nun da adının kanştığı tespit edildi. TURKIYE'NIN CEP TELEFONU KRALIGH 688 TAHTINI İnfrared modem, dual band, faks/data, geniş ekran, dayanıklı metal çerçeve ve en gelişmiş GSM özellikleri, Turkcell hattıyla sadece ERICSSON TURKCELL ErtaM Mİ{M Wz«fl«ft (0212) 286 86 86 Türkiye Yetkili Distribütörleri: GSH'A tt|M IflMM: (0212) 287 17 17 (pbx) R.V.K. K|M ' • *Turkcell tarafından ücretsi2 açılacaktır. Kullarumı aylık ücrete tabıdır. I I I J t l P K N Y H S T I K I A R L A S I I I R L I I I R . (0216) 4 4 5 7 0 4 5 (pbx) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Çağ Atlıyonuz (!) Kimi "münafıklar" (!), hâlâ "Cumhuriyet", Kema- lizm, ulusal bağımsızlık vb. gibi, "çağ dışı" kavram- lan savunadursunlar, Türkiye çoktan çağ atladı... Insan, şööyle Bağdat Caddesi'ne, Rumeli Cadde- si'ne, Büyükdere Caddesi'ne bir "uzandığında"', ne- relere varmış olduğurnuzu anlıyor. Ama kimıleri bunu anlamak istemiyorlarmış... Canlan sağolsun, gün ge- lir onlar da işin doğrusunu anlarlar. Mağaza vitrinlerine bir bakın, "markalara" bir ba- kın... Paris'ten ne farkımız var? Londra'dan ne farkı- mız var, New York'tan ne eksığimiz var?.. Bir de, hırpani kılıklı bazı insanlann caddelerde do- laşmalanna izin vermeseler, vallahi buralarda yaşa- maktan hiçbir şikâyetimiz kalmayacak. Sayın Devlet Bahçeli bu işe neden bir çözüm getirmiyor, bir türlü anlamryorum. Pek turist yok, ama olanlara karşı çok ayıp oluyor. Bu adamlar, Türkiye'yi gelişmemiş bir ül- ke sanacaklar. Birde, "asıkyûzlü " insanlara çok tutuluyorum. So- kaklarda, sanki bir sıkıntılan varmış gibi dolaşıyortar. Evet, Marmara Bölgesi'ndeki felaket hepimizi üzdü. Bu insanlara yardım içın gelen paralann bir bölümü- nün memur maaşlannın ödenmesı içın kullanılması da pek hoş olmadı. Ama ne yapsın devletimiz? Kendi borçlannı ve faizlerinı güç ödüyor. Yani bunlan mı er- teleseydi?.. • • • Gene kimileri, "Yeni dünya düzeni emperyalizmin oyunudur" diye yırtınıp dursunlar. Türkiye, yenı dün- ya düzenine tüm kurum ve kurallanyla çoktan geçti. Yeni dünya düzaninin ekonomik ayağı, "neolibe- ralizm" değil mi? Yani, yüzyıllar önce insanlann vic- danında mahkûm edilmiş olan "vahşi kapitalizm"... Biz çoktan bu düzene geçmedik mi? Ozelleştirme ya- lanı ardında, kaç bin işçi şımdi ışsiz dolaşıyor, hiç he- sap ettinız mı? Buna karşı çıkacak örgüt kaldı mı? İş- çi sendıkalannda liderier, kendi koltuklannın kavga- sını yapıyor. Yeni dünya düzeninin siyasal ayağının üç özelliği var. Bunlar; yan doğrudan bir demokrasinin uygulan- ması, yerel yönetimlerin ağııiıklannın arttınlması ve nı- hayet alt kimliklerin ön plana çıkartılması, değil mi? Yan doğrudan demokrasinin uygulanabilmesi içın galiba biraz beklememız gerekecek. Olsun... Ama yerel yönetimlerin ağırlığı gıtgide artıyor. Gene bazı "münafıklar", bu yerel yönetimlerin değerii yönetıci- lerinı,"Gözlerini rant bürümüş" diye eleştirme cüre- tinde bulunuyoriar. Yeni bazı alanları ıskâna açmak- la kötü mü yapıyoriar? Allah'ın depremi vurunca da, bu kıymetli insanlar suçlanıyor. CHacak şey değil. Gene bu yerel yöneticiler, silahlı adamlarta dolaşı- yortar diye eleştıriliyor ve "mafya yöntemleri" kullan- dıklan ileri sürülüyor. Ne yapsaydılar yani? Devletin polisini meşgul edeceklerine, kendi güvenliklerıni kendılen sağlıyortar, fena mı? Ama en büyük başanyı, alt kimliklerin ön plana çı- kartılmasında sağladık. Hele spor alanında... Eskiden bir Türk takımı, yabancı bir ülkenin takı- mıyla oynarken, yabancı ülke takımının "tutulması- nı", düşünmek bile mümkün değildi. Adamın yüzü- np tükürürterdı. Ulusal dayanışma denilen bir şey var- dı, yurtsevetiik diye bir şey vardı. Şimdi çok şukür, tüm bu saçma duygulan aşmış bulunuyoruz. Örneğın, Galatasaraylı çağdaş sporseverlerin bir bölümü, Fenerbahçe'nın Macaristan takımı MTK'ye yenilmesine pek sevinmişler. "Ayağına sağlık MTK" diyepankartasmışlartribünlerine. Vallahi bravo.. Ina- nın çok takdir ettim. Zaten benzer bir şeyi, Fenerbahçe'nin seçkin ta- raftarianndan bir bölümü de birkaç hafta önce yap- mış ve Ingiliz takımı Chelsea'ya karşı oynayacak olan Galatasaray'ın yenilgisi ıçin, dualar içeren pankartlar asmışlardı. Bu pankartlan hazırlayan ve asanlann, yeni dünya düzeninin aydınlık görüşlerinden haberdar olduklan- nt pek sanmıyorum. Ama en azından Türk kimliğin- den sıynlmayı bilmış ve Fenerbahçeli olmak ya da Ga- latasaraylı olmak gibi asil duygulan ön plana çıkarta- cak kadar yumuşamışlardı. Bir kısım insanlanmız da; din ve mezhep kimfikle- rini ön plana çıkartıyoıiar, ama bunlara bıraz kızıyo- rum. Başka kimlik kalmadı mı? Aynı biçimde, etnık kimliklenni ön plana çıkartmak isteyenlere de kızıyorum. Yabancılara karşı çok ayıp oluyor. Aslında, "ulus devlet" artık çağdışı kaldı, ama ge- ne de sınırianmızı korumamız lazım. Hazır, çağ atla- mış ve güzel bir ekonomik düzen kurmuşuz. 8unu baltalamanın âlemi var mı? Üstetik bu tür davranış- lar askerleri de kızdınyor. Adamlar, çağ dışı şeyler öğ- retiyor çocuklanmıza. Halkın verdiği vergilerle aske- ri okullar açılıyor ve buralarda halka düşman insan- lar yetiştiriliyor... Yok Atatürk ılkeleriymiş, yok ulusal bağımsızlıkmış, yok ulusal onurmuş... Uyanın beyler. Biz çoktan çağ atladık... Kahramanmaras Elbistan Santralı EBIRAKIYOR. ^ trafosunda yangın SERMETÇUHADAR Kahramanmaraş'ın Andınn ılçesinde bulunan 150 me- gavat gücündeki trafoda he- nüz belirlenemeyen bir ne- denle meydana gelen patla- manın ardından çıkan yan- gın sürüyor. Trafodaki yan- gın, ılkbelirlemeleregöre 1 trilyonluk zarara yol açtı Afşin-Elbistan Termik Santrairndan üretilen elekt- rik enerjisini bünyesınde toplayarak Hatay-Erzin ve Çukurova bölgesine ileten ve 380-154 kilovathk gücün transferinın yapıldığı trafo, dün saat 09.00'da büyük bir güriiltüyle patladı. Patlamanın ardından tra- fodaki sargılar arası izalas- yonu sağlayan 100 tonun üzerindeki madeni yağ alev alarak yanmaya başladı. Andınn ve Kahramanmaras itfaiye ekiplerinin yani sıra BOTAŞ Osmaniye, Kadirli ve Adana itfaiye ekiplerinin de söndürme çalışmalanna katıldığı trafo yangınına ay- nı zamanda orman bölge müdüdrlüğüne ait bir yan- gın söndürme helıkopten de müdahale ettı. Andınn ilçesine 5 kilo- metre uzaklıktaki Çınarge- çit yolu üzerindeki trafonun ana kumanda merkezinde patlamadan dolayı yanlma- lar meydana geldığı bildi- rildi. Patlamada sabotaj olasılı- ğının zayıf olduğunu belır- ten TEAŞ yetkilileri, yangı- na neden olan patlamanın sıstemdeki korumalann ça- lışmaması veya imalat ha- tasından kaynaklanmış ola- bileceğini belırttı. Yetkıliler, kesin zarann yüksek gerilim hattındaki hasann belirlenmesı ile 6r- . taya çıkacağını bildirdiler. TEAŞ yetkilileri, trafonun içerisinde bulunan yaklaşık 100 tonluk madeni yağm yanmasının 3 gün süreceği- ni kaydettıler.