Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 1999 PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Üç Anı Oaha
Sevgili,
Geçenlerde sana, esprileriyle en güç zaman-
larda bile çevresine neşe saçan Hüseyin Baş'ın
bir hapishane anısını anlatmıştım.
Hani, şu en büyük babalann bile becereme-
diği, gardiyana verdiği sakalı geri alma öyküsü-
nü.
Yazıdan birkaç gün sonra Hüseyin Baş tele-
fon etti. Yazlık dinlenceden yeni dönmüştü.
- Doğrusu dedi, üzülüyorum. Çünkü gariban
benden sakal istememişti. Ben kendiliğimden
vermiştim.
Sonra da kahkaha atarak ekledi:
- Oldu olacak, volta öyküsünü de anlatsay-
dın...
Hatınnı kıracak değilim ya, üstelik de enfes bir
öykü.
Hapishanelerde en büyük hakaretlerden biri,
volta atan mahkûm ya da tutuklunun yolunu
kesmektir. Volta kesmek meydan okumaktır.
Tabii bizim Hüseyin Baş'ın bu tür işlerle bir il-
gisi yok. Bir gün Metris'te avluda volta atarken,
sırtında üç-beş de ceset olan birinin voltasını
farkmda olmadan kesiverince Hüseyin, defi-
kanlı ona ters ters bakmaya başlamış. Hüseyin
de hemen gülümseyerek adamın koluna girmiş
ve
- Voltanı balla kestim kardeşim, demiş.
Karşılıklı kahkahalar...
O günden sonra bizim dışımızdaki gruptaki
yakın dostlar da birbirlerinin voltasını kesip "Vol-
tanı balla kestim" diye şakalaşmaya başladılar.
Işte Hüseyin'in volta öyküsü de böyle.
• • •
Sevgili,
Bilmem belirtmeme gerek var mı? Hep böy-
le gülünç olaylar anlatmama karşın, hapishane
yaşamı pek öyle kolay ve keyifli olmuyor.
Yine Metris'te, bize görece iyi davranmalan-
na karşın, kanser hastası olan emekli Büyükel-
çi Mahmut Dikerdem'i hastaneye götürmek
için koğuştan çıkardıklannda, çınlçıplak soy-
mak istemişler.
Biz olayı kulağımızı duvara dayayarak dinli-
yoruz.
Mahmut Bey direndi.
Sözleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor:
- Ben Türkiye Devleti'ni temsil etmiş bir kişi-
yim, sizin önünüzde soyunmam.
Karşısındakiler laftan anlamıyorlardı. O da di-
retiyordu:
- Soyunmayacağım. Içerde onurumla ölürüm.
Hastaneye de gitmiyorum!
Ölümü bile göze alan bu onurtu insanın diren-
cini kıramayacaklarını anlamışlardı, vazgeçtiler.
Ama ıçerde kimse kimsenin yüzüne bafcamı-
yor, herkes birbirinden gözyaşlannı gizlemeye
çalışıyordu.
Mahmut Bey'i saygıyla anıyorum.
• • •
Herneyse... Zaten sıkıntılarla, kara haberfer-
le, insanı çıldırtacak olaylarla dolu geçen bir
haftanın sonunda, pazar gününü, iç karartıcı
olmayan bir anıyla kapatayım.
Sağmalcılar'da, kaçakçılara aynlmış C-16 ko-
ğuşunda kalıyoruz. Bu bize yapılmış bir kıyak.
Koğuşların içinde en bakımlısı, en az olay ola-
nı, en güvenlisi o.
Öbür arkadaşlarla da, uyum içinde, dostça
yaşıyoruz. Kaçakçı arkadaşlanmız, onlan ko-
vuşturan devletten daha fazla saygılı davranı-
yorlardüşünceye...
Aralarında Süryani asıllı, kürkçülük yapan,
sosyeteden çok müşterisi olan, adını vermeye-
ceğim. şakacı, hoşsohbet bir arkadaş var. Yaz
süresince ne zaman beton avluya çıksak, pa-
çalarını kesip şort haline getirdiği mavi panto-
lonu ile yatıyor güneşe, bronzlaşıyor.
Bir gün dayanamayıp sordum:
- G. B. ne yapıyorsun böyle sabahtan akşa-
ma güneş altında?
- Ne olacak dedi, bronzlaşmaya çalışıyorum.
Sonra da ekledi:
- Buradan çıkınca müşterilerime Sağmalcı-
lar'daydım diyecek halim yok ya. Nice'te yaz
tatilindeydim, orada yandım, diyecegim.
FP'de muhalifler beklemede
Erdoğan'dan ekibine
'temkinli oP mesajı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - FP"nin 27
Kasım'da yapılacak olan
büyük kongresi öncesi
strateji belirlemeye çalı-
şan genç kuşak. genel
başkanlığa veniden aday
olacağını açıklayan FP li-
deri RecaiKutan'ın kar-
şısına aday çıkanp çıkar-
mamakta kararsız. FP
içindeki ekibıyle bir ara-
ya gelerek değerlendir-
meler yapan siyasi ya-
sakh eski Istanbul Bü-
yükşehir Belediye Baş-
kanı Recep Tayyip Erdo-
-ğan'ın "Aceleci davran-
mayalım, temkinli ola-
hm" mesajlan verdiği
öğrenildi. Erdoğan'in FP
kongresinde Kutan'ın
karşısına aday çıkanlma-
sına pek sıcak bakmadı-
ğı belirtilirken. muhalif-
lerin önde gelen isimle-
rinden Biilent Annç ge-
nel başkan adaylığında
kararlı olduğunu söyledi.
Cezaev inden çıktıktan
sonra ön plana çıkmayan
ve iki günlük Ankara tu-
ruyla. kongre süreciyle
uğraşan FP yönetimine
"varhğuu hissettirmeye"
çalışan Tayyip Erdoğan,
önümüzdeki dönem bazı
dış gezilerinin yaru sıra
yurt gezilerine de ağırhk
verecek. Erdoğan'm Al-
manya ve Hollanda ziya-
retlerininardından, ceza-
evindeyken kendisini n-
yaret edenlere teşekkür
etmek gerekçesiyle il il
dolaşmayı planladığı be-
lirtildi.
Tayyip Erdoğan'ın en
az üç yıl süreyle siyasi
yasaklı olması FP içinde-
ki muhalifler açısından
belirsizliğe neden olur-
ken kongreyle ilgili fark-
lı görüşlerdile getiriliyor.
Erdoğan'm 27 Kasım'da
yapılacak kongrede li-
derlik yanşına girilmesi-
ne pek sıcak bakmadığı
belirtilirken, bazı muha-
lifler, "Eğer geri planda
kalır. mücadeleden kaçı-
nırsak bir daha topaıia-
namayızr
görüşünü sa-
v unuyorlar.
Milletvekili Sedat Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak ve 6 adamı DGM'de yargıç karşısına çıkacak
Bucak'ın yeğenine çete davasıANKARA (AA) - Ankara DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı, "Çıkar sağia-
mak amacıyla yıldırma, korkutma ve
sindirme giicün ü kullanarak örgüt kur-
duklan ve bu örgüte üye olduklan" ge-
rekçesiyle. DYP Şanlıurfa Milletvekili
Sedat Bucak"ın yeğeni Fatih Mehmet
Bucak ve 6 adamı hakkında 3.5 i!e 39
yıl arasında değişen ağır hapis cezala-
nna mahkûm edilmeleri istemiyle dava
açtı.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı
Nuh MeteYûksel tarafindan hazırlanan
iddianamede, sanık Fatih Mehmet Bu-
cak ve MehmetOzcoşkun'un çıkar sağ-
lamak amacıyla yıldırma, korkutma ve
sindirme gücünü kullanarak örgüt kur-
duklan, diğer sanıldar Murat Onar. O-
ral Çelik, Adil Develî. Mustafa Taner
Ercan ve Turgut Sözer'ın de bu örgüte
üye oiduklan belirtildi.
Sanık Bucak'ın 1994'te Bucak Insa-
at Şirketi 'ni, 1997'de ise FTR Inşaat Şir-
• Fatih Bucak ve adamlannın cezalandınlması istemiyle açılan davada iddianameyi Ankara
DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel hazırladı. Bucak ile birlikte öbür sanıklar Mehmet
Özcoşkun, Murat Onar, Oral Çelik, Adil Develi, Mustafa Taner Ercan ve Turgut Sözer'in de bu
örgüte üye oiduklan belirtildi.
keti'ni kurduğu ifade edilen iddianame-
de, Bucak'ın bazı borçlan nedeniyle ic-
ra takibine uğrayabüeceği düşüncesiy-
le Bucak Inşaat'ı arkadaşı Hasan Basri
Erdem'e. FTR Şirketi'ni ise kendi ada-
mı olan Oral Çelik'e devrettiği kayde-
dildi. İddianamede, Bucak ve Ozcoş-
kun'un ihale karneleri olmadığı için
ihalelere giremedikJeri, bu nedenle iha-
lelere girip iş alan inşaat şirketlerinden
taşeronluk adı altında pay istedikleri be-
lirtilerek, alamadıklan takdirde tehdit
ve yıldırma eylemlerini silahlı olarak
işyerlerine giden saruklar Onar, Çelik,
Develi, Ercan ve Sözer'in gerçekleştir-
dikleri bildirildi.
Fatih Bucak'ın örgüt merkezi haline
getirilen evinde yapılan aramada 9 mm
çapmda Alman yapısı 516 SAUER
marka yan otomatik tabanca, bu taban-
caya ait şarjör ve 14 adet 9 mm çapuı-
da Parabellum tipi MKE yapısı mermi
bulunduğu belirtilen iddianamede, sa-
nık Ozcoşkun'un üzerinde de ItaJyan
yapısı Baretta marka yan otomatik ta-
banca, 1 adet şarjör ve 14 adet 9 mm ça-
pında merminin ele geçırildıği kayde-
dildi.
İddianamede. Bucak'ın 06 YMC 59
plakalı Chevrolet marka arabasında ya-
pılan aramada ise oto telsizi, megafon,
siren ve el telsizinin bulunduğu belirti-
lerek, Bucak'ın diğer evlerinde yapılan
aramalarda da birçok silah ve merminin
ele geçirildiği ifade edildi.
Sanık Ozcoşkun'un 5 Ağustos
1999'da Mitnat Yenigün ile görüşmek
için Yeni Gün tnşaat Şirketi "ni aradığı,
fakat görüşememesi üzerine Bucak ve
Onar ile birlikte şirkete gittikleri belir-
tilen iddianamede, Ozcoşkun'un şirket-
te görevli sekretere, "Neden bîzle gö-
rüşmedi, onu pencmden aşağı atanm,
leşîni yere sererim" gibi sözler sarfetti-
ği bildirildi. İddianamede sanüdann,
Ozgür İnşaat, Ceylan İnşaat ve Makyal
İnşaat şirketlerine karşı gasp suçunu iş-
ledikleri yönünde haklannda yeterli de-
lil elde edilemediğinden, bu olaylar yö-
nünden takipsizlilj karan verildigi bil-
dirildi.
Iddianamenin sonunda ise sanıklar
Fatih Mehmet Bucak, Mehmet Musta-
fa Özcoşkun ve Oral Çelik'in, 4422 sa-
yılı "Çıkar Sağlamaya Yönelik Suç Ör-
gütleriyle Mücadele Yasası"nın 1/1-6,
Türk Ceza Yasası'nın (TCY) "Cebirve
şiddet kullanarak bir şahsı tehdit et-
mek" hükmünü düzenleyen 495'1 ve
"vanya kadar artmm" fiilini içeren
522 ile 6136 sayılı "Ateşli Silahlar Ya-
sas"nın 13/1 maddeleri uyarınca 19'ar
yıldan 39'ar yıla kadar hapis cezalan-
na çarptınlmalan talep edildi.
Sanıklar Murat Onar, Adil Develi ve
Mustafa TanerErcan'ın, 4422 sayıh Ya-
sa'nın 1/2-6 ve TCY'nin 495/1 ile 522
maddelerine göre 18 yıl 6'şar aydan
36'şar yıla kadar hapis cezalanna mah-
kûm edilmeleri istenen iddianamenin
sonunda, sanık Turgut Sözer için ise
4422 sayılı Yasa'nın 1'2 maddesi u-
yannca 3.5 yıldan 6 yıla kadar hapis
cezası talep edildi. . .
Şemdinli'de teslim olan PKK'liler başkanlık konseyinin mesajını getirmişti
PKK mektupla genel af istedi
ENVERSEVİŞ
DıYARBAKIR- PKK Başkanlık Konseyi'nin,
Abdullah Ocalanın çağnsı üzerine
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi Gelişim köyünde
güvenlik güçlerine teslim olan grupla birlikte
Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı,
Başbakanlık ve Türkiye Büyük Milet
Meclisi'ne (TBMM) gönderdiği mektuplarda,
genel af istediği öğrenildi. 8 PKK'li Pişmanlık
Yasası'ndan yararianmak için çaba harcarken,
önceki gün Diyarbakır DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca ifadesi alınan Şemdin Sakık.
teslim olan militanlan tanımadığını söyledi.
Hakkâri'nin Şemdinli üçesinde geçen hafta
teslim olan militanlardan örgütün eski Avrupa
sorumlulanndan AB Sapan PKK Başkanlık
Konseyi'nce Cumhurbaşkanlığı,
Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık ve
TBMM'ye gönderilen mektuplan güvenlik
güçlerine teslim etmişti. Mektuplarda, PKK
Başkanlık Konseyi'nin genel bir af istediği
öğrenildi. Abdullah Öcalan'ın yaptığı banş
çağnlannın ardından silahlı mücadelenin sona
erdirildiği, 1984 yılında Şemdinli'de yaşanan
çatışmalarla başlayan ve 15 yıldır devam eden
silahlı faaliyetlerin yine Şemdinli'de yaşanan
teslimlerle birlikte durdurulduğu anlatılan
mektuplarda, Türkiye'de ilan edilecek genel
bir afla tüm örgüt mensuplannın Türkiye'ye
döneceği belirtiliyor.
Hakkâri'de güvenlik güçlerine teslim olduktan
sonra Van DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
tutuklanan PKK'lılerin avukatlanndan Kenan
Sidar, Tesfim olan PKK'liler eylem
yapmayan, silahlı faalrvetlere katümavBn örgüt
mensuptandır. Türk Ceza Yasası subjekrif
degiL objektiftir. Grup kendi isteğrvle güvenlik
güçlerine teslim ounuştur. Bundan dolayı -
mevcut Pişmanlık Vasası'na davamlarak
serbest bırakılmalan gerekmektedir" dedi.
Sidar, pazartesi günü Van DGM Cumhuriyet
Başsavcılığf na verecekleri dilekçeyle,
müvekkillerinin serbest bırakılmasını
isteyeceklerini söyledi.
Zincirlikuyu'da mezan başındaki anma töreni bugün saat 12.30'da yapılacak
TIP lideri Boran andıyortstanbul Haber Servisi - Türkiye
Işçi Partisı (TlP^Genef BaşkanıBe—
hicc Boran, ölümünün 12. yıliftdft-
törenle anılıyor. Boran'ın Zincirli-
kuyu 'daki mezan başında bugün sa-
at 12.30'da yapılacak anma töreni-
ne Boran'ın mücadele arkadaşlan,
yakınlan ve dostlan katılacak.
Türkiye sosyalist hareketinin ön-
derlerinden Behice Boran'ın yaşa-
mı, uğruna ağır bedeller ödediği de-
mokrasi ve sosyalizm mücadelesi
ile geçti. I Mayıs 1910 tarihinde
Bursa'da doğan Boran 1939'da An-
kara Dil ve Tarih Coğrafya Fakülte-
si'ne sosyoloji doçenti olarak atan-
dı. 1941 yılında bir grup arkadaşıy-
la önce "Yurt ve Dünya", daha son-
ra da '•Adunlar" dergilerini çıkardı.
Her iki dergi de 1944 yılında Ba-
kanlar Kurulu karanyla kapatıldı.
"Göriişler" dergisinde yayımlanan
bir yazısmdan dolayı 3 öğretim üye-
si arkadaşı ile birlikte hakkında so-
ruşturma açıldı, Danıştay karanyla
üniversitedeki görevine dönebildi.
Boran, 1950'de Adnan Cemgü ve
bir grup aydınla birlikte Türk Banş-
severler Derneği'ni kurdu. Derne-
ğin Kore'ye asker gönderilmesini
protesto eden bildirisi nedeniyle ar-
kadaşlan ile birlikte tutuklanarak 15
ay hapse mahkûm edildi ve diğer
akademisyen arkadaşlanyla birlikte
üniversiteden ihraç edildi.
Siyasal tarihimizde "51 tevidfa-
tı" olarak bilinen ve 1951 'de başla-
tılan Türkiye Komünist Partisi so-
ruşturması kapsamında 1953 yılı
eylül ayında tutuklanan Boran.
l'954'te tahliye edildi.
27 Mayıs hareketinden sonra ge-
lişen demokratik ortamda 12 sendi-
kacı tarafindan 13 Şubat 1961 'de
kurulan TtP'e 1962'de üye oldu,
1964'te genel başkanlığını Mehmet
Türkiye'de sosyalist hareketin önderierioden Behice Boran.
Ali Ajijar'ın yaptığı TlP'in merkez
yürürme kuruluna getirildi. 1965'te
aralannda Sadon Aren, Kemal Nç-
bioğlu. Çetin Altan. Mehmet Ali Ay-
bar. Tank Ziya Ekinci ve Rıza Ku-
asında bulunduğu 15 TİP milletve-
kili ile birlikte TBMM'ye girdi. Bo-
ran, TlP içinde bir yandan 'miDi de-
mokratik devrim' tezini savunanla-
nn. diğer yandan, özellikle 1968'den
sonra, parti genel başkanı Mehmet
Ali Aybar'a yönelik muhalefetin ba-
şmı çekti. Sovyetler Birliği'nin Çe-
koslovakya'yı işgahnden sonra par-
ti içinde başlayan tartışmalar ve sos-
yalizmin Türkiye'de nasıl uygula-
nacağı konusunda merkez yürütme
kurulu içinde çıkan görûş ayrflıMa-
- n sormnrMehmetA4i Aybar vc yarf
daşlan TlP'den aynldı. I970'te TlP
4. Büyük Kongresi'nde Behice Bo-
ran genel başkan oldu. 12 Mart
1971'deki faşist darbeden sonra
Anayasa Mahkemesi, TtP hakkında
dava açınca, öteki parti yöneticile-
riyle birlikte tutuklandı, 15 yıl hü-
küm giydi. 1974'te Af Yasası'yla
serbest kalan Boran, 1975 'te 50 ki-
şilik bir kurucular kurulu ile birlik-
te Türkiye Işçi Partisi'ni yeniden
kurdu ve genel başkanhğına getiril-
di.
1 Mayıs 1979'da Istanbul'da «t$-
çi Ba>Tamı" kutlamalannın sıkıyö-
netimce sokağa çıkma yasağı ilan
edilerek yasaklanmasını protesto et-
mek amacıyla Merter'deki evinden
parti yöneticisi ve üyeleriyle birlik-
te sokağa çıkan Boran bir kez daha
tutuklandı. O dönem Başbakan olan
Bülent Ecevit'in Avnıpa Konseyi
toplantısı öncesinde yaptığı Bo-
ran'ın serbest bırakılması istemi ye-
rine getirilmedi.
12 Eylül cuntasının ardından
yurtdışına çıktı ve 1981'de "yurda
döö" çağnsına uymadığı için vatan-
daşlıktan çıkanldı. 10 Ekim 1987
tarihinde bulunduğu Brüksel'de öl-
dü. Boran için, fîP-TKP, Avrupa
Parlamentosu Komünist Grubu ve
Dünya Banş Konseyi, Belçika'da
Sovyet Dostluk Evi Salonu'nda or-
taklaşâ bir tören düzenlediler. Bir
dönem vatandaşlıktan çıkanlan Bo-
ran için Ankara'da eski milletvekili
olması nedeniyle devlet töreni yapü-
dı. TBMM'deki tören sonrasında B-
oran'ın cenazesi Istanbul 'a getirildi.
Behice Boran, 18 Ekim 1987'de kit-
lesel bir katılımla Zincirlikuyu
Mezarhğı'nda toprağa verildi.
Listede yer verilen şiddet yanlısı 30 örgüt arasında PKK ve DHKP/C de var
ABD, terör örgütleri listesini açıkladı
VVASHINGTON (AA) - ABD Dı-
şişleri Bakanhğı'nın. IJışişlen Ba-
kanı Madeteine Aibright'ın talima-
tıyla açıkladığı terörist örgütler lis-
tesinde, PKK ve DHKP-C terör ör-
gütleri de yer aldı.
ABD Dışişleri Bakanhğı'nın te-
rör örgütleri listesinde 2 yıl önce
yer alan 3 örgüt, terör faaliyetlerirri
devam ettirmedikleri için silindi. Ge-
çen yıl ABD'nin Kenya ve Tanzan-
ya'daki büyükelçiliklerinin bomba-
lanmasından sorumlu tutulan terö-
rist LsamebinLadin'in El-Kaide ör-
gütü ise listeye eklendi.
ABD'nin listesinde yer alan ya da
eklenen bu terör örgütlerine. ABD
içinden fon ve malzeme desteği sağ-
lanması kanunlar çerçevesinde ya-
saklanıyor. Bu terör örgütlerinin
temsilcileri ya da üyelerinin \izele-
ri geçerli kabul edilmiyörvesınırdı-
şı ediliyor. ABD Hazine Bakanlığı
dabu terörörgütlerinin fonlanru blo-
ke ediyor.
ABD Dışişleri Bakanhğı'nın ha-
zırladığı terör örgütleri listesinin P-
KK ile ilgili bölümünde bu terörist
organizasyonun, Türkiye'nin güney-
doğusunda bağımsız bir Kürt devle-
ti kurulmasını amaçladığı vurgulan-
dı. Listede, PKK ile ilgili şu bilgiler
yer aldı: Tarif: 1974 yılında Türki-
ye"deki Kürtler tarafindan Marksist-
Leninist bir grup olarak kuruldu.
Son yıllarda faaliyetlerini kırsal ey-
lemlerin ötesine taşıyarak, şehir te-
rorizmine yöneldi. Türkiye'nin gü-
neydoğusunda bağımsız bir Kürt
devleti kurmak istiyor.
Eylemleri: Öncelikli hede'fleri
Türk hükümeti ve Türkiye'deki gü-
venlik güçleri.
Batı Avrupa'daki Türk hedefleri-
ne karşı da eylemleri var. 1993 yılın-
da ve 1995 ilkbahannda düzineler-
ce Batı Avrupa kentinde Türk diplo-
matlanna ve ticari kuruluşlanna yö-
nelik saldınlar düzenledi. Türki-
ye'nin turizm endüstrisine zarar ver-
mek için turistik bölgeleri, otelleri
bombaladı ve yabancı turistleri ka-
çırdı.
Gficü: Yaklaşık 10 bin üe 15 bin
kişi. Türkiye'de ve Avrupa'da binler-
ce semparizanı bulunuyor.
Faalryetalanı: Türkiye, Ortadoğu,
Avrupa, Asya.
Dışyannm: Suriye, Irakve Iran'da
güven içinde yerleşecek ortam ve
ılımlı yardım buldu. Suriye hükü-
meti, 1998 Ekim'inde PKK'yi top-
raklanndan çıkaracağını öne sürdü.
DHKP/C
ABD'nin terör listesinin DHKP/C
ile ilgili bölümünde de şu bilgilere
yer verildi:
Tarifi: 1978 yılında Devrimci Sol
ya da Dev-Sol adıyla kuruldu. 1994
yılında, örgüt içi çaüşmalann sonu-
cunda ismini değiştirdi. Marksist
ideolojiyi savunuyor. ABD ve NA-
TO karşıtı. Mali kaynağı, silahlı soy-
gunlar ve gasp.
Eylemleri: 1980'lerin sonlanndan
beri görevde ya da emekli Türk gü-
venlik ve askeri yetkililerine karşı
saldınlar düzenliyor. 1990 'da dış çı-
karlara karşı da faaliyet başlattı. Kör-
fez Savaşı'nı protesto için iki Ame-
rikan askeri görevliye suikast düzen-
ledi ve bir Amerikan Hava Kuvvet-
leri yetkilisini yaraladı. 1992 yıhn-
da Istanbul'dakı Amerikan Konso-
losluğu'na roket saldmsı düzenledi.
1996'da Türkiye'nin önde gelen işa-
damlanndan birine suikast düzenle-
di.
Göcü: Bilinmiyor.
Faahjet alanı: Başta Istanbul, An-
kara, tzmir ve Adana olmak üzere
büyük şehirlerde faaliyet gösteriyor.
Batı Avrupa'dan mali destek alıyor.
D^yardım: Bilinmiyor.
Rehîne alma olayı
'Spiker telkînleri
model oluşturur9
tZMfrt (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Izmir'de üç
kişiyi rehıne alan Mustafa
Burhan ile canlı yayında
gerçekleştirilen tartışma ve
pazarlıklann, özellikle bu
tür olaylara yatkın kişiler
için "model'' oluşturduğu-
nu vurgulayan psikiyatrist-
ler, yaşanan olayı rehineler
açısından "çokriskn" bul-
duklannı belirttıler.
tzmir'deki rehine alma
olayını değerlendiren DEÜ
Tıp Fakültesi Psikiyatri
Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. TünçAlkm. üç ki-
şiyi rehine alan kişiyle Ka-
nal D spikerinin arasmda-
ki konuşmalann, bu tür
olaylara yatkın kişilere psi-
kolojik olarak "bir model
ohışturduğunu" söyledi.
Spikerin, "Siz bir ömeksi-
niz, kapı açOnız" sözleriy-
le buna yönelik mesajlar
verdığine dikkat çeken
Prof. Dr. Alkm, olayı "teh-
tikeir olarak da nitelendi-
rerek "Spikerin yaptığı işü
riskli olduğunu düşünüyo-
nun. Daha ağır bir akıl
hastası olsa>dı. manipüle
edeme>ebilirdi" dedi.
Bu tür pazarlıklan, ko-
nunun eğıtimini almış kol-
luk güçlerinin yapması ge-
rektiğıni kaydeden Prof.
Dr. Alkın, "Psikhatristier,
eğer kişinin nıh sâğlığı bo-
zuksa intihar girişimi gibi
konularda yardımcı olabi-
ürler, ama bu oiayda söz ko-
nusu olan. eli silahlı bir
adam. Bu pazarüğın, kol-
luk güçlerinin işi olduğunu
düşünüyorum" diye ko-
nuştu.
Bahme Üçok, gericilikle savaşumn simgelerinden.
Katledilişinin 9. yılı
Vçok, laMMr'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bombalı suikast
sonucu 9 yıl önce yaşamıru
yitiren Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD) kurucu
üyelerinden Doç. Dr. Bah-
riye Üçok, Cumhuriyet Ka-
dınlan Derneği'nce Çanka-
ya Belediyesi Çağdaş Sa-
natlar Merkezi'nde düzen-
lenen toplantıyla anıldı.
Toplantının açılışmda
konuşan Cumhuriyet Ka-
dınlan Derneği Genel Baş-
kanı j>enal Sanhan. "Bah-
riye fçok. kiklik demektir.
Laiklik. ümmetin ulus ol-
masıdır. ortaçağ ilişkilerin-
denanBmaknr"dedi. San-
han, Üçok'un okul kürsüle-
rinde, TBMM'de de\Tİmci
heyecanının ve kadınlann
sesi olduğunu vurguladı.
Yargıtay Başkanı Sami
Selçıık'un sözlerini de eleş-
tiren Sanhan şunlan söyle-
di:"ASM Saadet diye kü-
çümsedigi Kemalizm, laik-
Uğinkuruhış yıBandır.Tür-
kiye laikügL devlet işleriyle
djn tşferinin birbirijıden ay-
rüması gibi basit bir Anglo-
sakson anla>ışla yetinme-
miş, Fransız Devrimi'nin
yaptığı gibi kendisini orta-
çağ gericiüğine karşı taraf
kabul etmiştir. Yalnız laik
okullar açmakla yerinme-
miş. Öğretim Biriiği Yasası
ile bih'me aykın okulların
açıhnasını da yasaklamıs-
mV
Şenal Sanhan, Bahriye
Cçok'un laiklik ilkesini so-
nuna kadar savunduğuna
dikkat çekerek. "Bahriye
Üçok, laikfiktir. Laiklik üm-
metin ulus oimasıdır. Orta-
çağ üişkilerinden annmak-
ör. Laiklik güçieodikçe de-
mokrasi de güçknir" dedi.
ADD Genel Başkanı
Vekta GüngörÖzden. Prof.
Dr. Nusret Fışekle Üçok'u
örnek alarak ilerlemenin
zorunluluğuna işaret etti.
Özden, irticayla mücadele
ettiğini öne süren Başbakan
Bülent Ecevit'in aslında bu
mücadeleyi yüriitmediğini
söyledi. Irtica konusunda
aralannda ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
da bulunduğu siyasileri
suçlayan Özden, şeriatçı te-
rörle etnik terör arasında
fark bulunmadığını, her iki-
siyle de savaşmak gerekti-
ğıni söyledi. Anma etkin-
likleri programı çerçevesin-
de aynca Uçok'un yaşamı-
m anlatan bir saydâm gös-
terisi de gerçekleştirildi.
ADD'nin kuruluşu su^a-
sında Prof. Dr. Muammer
Aksoy'la birlikte çalışan
Üçok, SHP milletvekilliği
de yapmıştı. Üçok, "Ata-
türk'ün Yolunda Bir Arpa
Boyu" adlı kitabında dü-
şjincelerini açıklamıştı.
Üçok, aydın dinbilimcisi
kimliğinden, dindeki yan-
lış bilgilendirmelerle mü-
cadelesınden rahatsız olan-
lann 6 Ekim 1990 günü
kargo ile gönderdiği bom-
balı paketin patlaması so-
nucu yaşamını yitirdi.
Üçok cinayeti ile ilgili
yapılan soruşturmalar da
sonuçsuz kaldı. Kargoyu
gönderenden teslim alan ki-
şinin belırlenmesıne karşın
cinayete azmettirenler ve
failleri belirlenemedi.