12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 1999 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ StRMEN Üç Anı Oaha Sevgili, Geçenlerde sana, esprileriyle en güç zaman- larda bile çevresine neşe saçan Hüseyin Baş'ın bir hapishane anısını anlatmıştım. Hani, şu en büyük babalann bile becereme- diği, gardiyana verdiği sakalı geri alma öyküsü- nü. Yazıdan birkaç gün sonra Hüseyin Baş tele- fon etti. Yazlık dinlenceden yeni dönmüştü. - Doğrusu dedi, üzülüyorum. Çünkü gariban benden sakal istememişti. Ben kendiliğimden vermiştim. Sonra da kahkaha atarak ekledi: - Oldu olacak, volta öyküsünü de anlatsay- dın... Hatınnı kıracak değilim ya, üstelik de enfes bir öykü. Hapishanelerde en büyük hakaretlerden biri, volta atan mahkûm ya da tutuklunun yolunu kesmektir. Volta kesmek meydan okumaktır. Tabii bizim Hüseyin Baş'ın bu tür işlerle bir il- gisi yok. Bir gün Metris'te avluda volta atarken, sırtında üç-beş de ceset olan birinin voltasını farkmda olmadan kesiverince Hüseyin, defi- kanlı ona ters ters bakmaya başlamış. Hüseyin de hemen gülümseyerek adamın koluna girmiş ve - Voltanı balla kestim kardeşim, demiş. Karşılıklı kahkahalar... O günden sonra bizim dışımızdaki gruptaki yakın dostlar da birbirlerinin voltasını kesip "Vol- tanı balla kestim" diye şakalaşmaya başladılar. Işte Hüseyin'in volta öyküsü de böyle. • • • Sevgili, Bilmem belirtmeme gerek var mı? Hep böy- le gülünç olaylar anlatmama karşın, hapishane yaşamı pek öyle kolay ve keyifli olmuyor. Yine Metris'te, bize görece iyi davranmalan- na karşın, kanser hastası olan emekli Büyükel- çi Mahmut Dikerdem'i hastaneye götürmek için koğuştan çıkardıklannda, çınlçıplak soy- mak istemişler. Biz olayı kulağımızı duvara dayayarak dinli- yoruz. Mahmut Bey direndi. Sözleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor: - Ben Türkiye Devleti'ni temsil etmiş bir kişi- yim, sizin önünüzde soyunmam. Karşısındakiler laftan anlamıyorlardı. O da di- retiyordu: - Soyunmayacağım. Içerde onurumla ölürüm. Hastaneye de gitmiyorum! Ölümü bile göze alan bu onurtu insanın diren- cini kıramayacaklarını anlamışlardı, vazgeçtiler. Ama ıçerde kimse kimsenin yüzüne bafcamı- yor, herkes birbirinden gözyaşlannı gizlemeye çalışıyordu. Mahmut Bey'i saygıyla anıyorum. • • • Herneyse... Zaten sıkıntılarla, kara haberfer- le, insanı çıldırtacak olaylarla dolu geçen bir haftanın sonunda, pazar gününü, iç karartıcı olmayan bir anıyla kapatayım. Sağmalcılar'da, kaçakçılara aynlmış C-16 ko- ğuşunda kalıyoruz. Bu bize yapılmış bir kıyak. Koğuşların içinde en bakımlısı, en az olay ola- nı, en güvenlisi o. Öbür arkadaşlarla da, uyum içinde, dostça yaşıyoruz. Kaçakçı arkadaşlanmız, onlan ko- vuşturan devletten daha fazla saygılı davranı- yorlardüşünceye... Aralarında Süryani asıllı, kürkçülük yapan, sosyeteden çok müşterisi olan, adını vermeye- ceğim. şakacı, hoşsohbet bir arkadaş var. Yaz süresince ne zaman beton avluya çıksak, pa- çalarını kesip şort haline getirdiği mavi panto- lonu ile yatıyor güneşe, bronzlaşıyor. Bir gün dayanamayıp sordum: - G. B. ne yapıyorsun böyle sabahtan akşa- ma güneş altında? - Ne olacak dedi, bronzlaşmaya çalışıyorum. Sonra da ekledi: - Buradan çıkınca müşterilerime Sağmalcı- lar'daydım diyecek halim yok ya. Nice'te yaz tatilindeydim, orada yandım, diyecegim. FP'de muhalifler beklemede Erdoğan'dan ekibine 'temkinli oP mesajı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP"nin 27 Kasım'da yapılacak olan büyük kongresi öncesi strateji belirlemeye çalı- şan genç kuşak. genel başkanlığa veniden aday olacağını açıklayan FP li- deri RecaiKutan'ın kar- şısına aday çıkanp çıkar- mamakta kararsız. FP içindeki ekibıyle bir ara- ya gelerek değerlendir- meler yapan siyasi ya- sakh eski Istanbul Bü- yükşehir Belediye Baş- kanı Recep Tayyip Erdo- -ğan'ın "Aceleci davran- mayalım, temkinli ola- hm" mesajlan verdiği öğrenildi. Erdoğan'in FP kongresinde Kutan'ın karşısına aday çıkanlma- sına pek sıcak bakmadı- ğı belirtilirken. muhalif- lerin önde gelen isimle- rinden Biilent Annç ge- nel başkan adaylığında kararlı olduğunu söyledi. Cezaev inden çıktıktan sonra ön plana çıkmayan ve iki günlük Ankara tu- ruyla. kongre süreciyle uğraşan FP yönetimine "varhğuu hissettirmeye" çalışan Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönem bazı dış gezilerinin yaru sıra yurt gezilerine de ağırhk verecek. Erdoğan'm Al- manya ve Hollanda ziya- retlerininardından, ceza- evindeyken kendisini n- yaret edenlere teşekkür etmek gerekçesiyle il il dolaşmayı planladığı be- lirtildi. Tayyip Erdoğan'ın en az üç yıl süreyle siyasi yasaklı olması FP içinde- ki muhalifler açısından belirsizliğe neden olur- ken kongreyle ilgili fark- lı görüşlerdile getiriliyor. Erdoğan'm 27 Kasım'da yapılacak kongrede li- derlik yanşına girilmesi- ne pek sıcak bakmadığı belirtilirken, bazı muha- lifler, "Eğer geri planda kalır. mücadeleden kaçı- nırsak bir daha topaıia- namayızr görüşünü sa- v unuyorlar. Milletvekili Sedat Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak ve 6 adamı DGM'de yargıç karşısına çıkacak Bucak'ın yeğenine çete davasıANKARA (AA) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, "Çıkar sağia- mak amacıyla yıldırma, korkutma ve sindirme giicün ü kullanarak örgüt kur- duklan ve bu örgüte üye olduklan" ge- rekçesiyle. DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak"ın yeğeni Fatih Mehmet Bucak ve 6 adamı hakkında 3.5 i!e 39 yıl arasında değişen ağır hapis cezala- nna mahkûm edilmeleri istemiyle dava açtı. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh MeteYûksel tarafindan hazırlanan iddianamede, sanık Fatih Mehmet Bu- cak ve MehmetOzcoşkun'un çıkar sağ- lamak amacıyla yıldırma, korkutma ve sindirme gücünü kullanarak örgüt kur- duklan, diğer sanıldar Murat Onar. O- ral Çelik, Adil Develî. Mustafa Taner Ercan ve Turgut Sözer'ın de bu örgüte üye oiduklan belirtildi. Sanık Bucak'ın 1994'te Bucak Insa- at Şirketi 'ni, 1997'de ise FTR Inşaat Şir- • Fatih Bucak ve adamlannın cezalandınlması istemiyle açılan davada iddianameyi Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel hazırladı. Bucak ile birlikte öbür sanıklar Mehmet Özcoşkun, Murat Onar, Oral Çelik, Adil Develi, Mustafa Taner Ercan ve Turgut Sözer'in de bu örgüte üye oiduklan belirtildi. keti'ni kurduğu ifade edilen iddianame- de, Bucak'ın bazı borçlan nedeniyle ic- ra takibine uğrayabüeceği düşüncesiy- le Bucak Inşaat'ı arkadaşı Hasan Basri Erdem'e. FTR Şirketi'ni ise kendi ada- mı olan Oral Çelik'e devrettiği kayde- dildi. İddianamede, Bucak ve Ozcoş- kun'un ihale karneleri olmadığı için ihalelere giremedikJeri, bu nedenle iha- lelere girip iş alan inşaat şirketlerinden taşeronluk adı altında pay istedikleri be- lirtilerek, alamadıklan takdirde tehdit ve yıldırma eylemlerini silahlı olarak işyerlerine giden saruklar Onar, Çelik, Develi, Ercan ve Sözer'in gerçekleştir- dikleri bildirildi. Fatih Bucak'ın örgüt merkezi haline getirilen evinde yapılan aramada 9 mm çapmda Alman yapısı 516 SAUER marka yan otomatik tabanca, bu taban- caya ait şarjör ve 14 adet 9 mm çapuı- da Parabellum tipi MKE yapısı mermi bulunduğu belirtilen iddianamede, sa- nık Ozcoşkun'un üzerinde de ItaJyan yapısı Baretta marka yan otomatik ta- banca, 1 adet şarjör ve 14 adet 9 mm ça- pında merminin ele geçırildıği kayde- dildi. İddianamede. Bucak'ın 06 YMC 59 plakalı Chevrolet marka arabasında ya- pılan aramada ise oto telsizi, megafon, siren ve el telsizinin bulunduğu belirti- lerek, Bucak'ın diğer evlerinde yapılan aramalarda da birçok silah ve merminin ele geçirildiği ifade edildi. Sanık Ozcoşkun'un 5 Ağustos 1999'da Mitnat Yenigün ile görüşmek için Yeni Gün tnşaat Şirketi "ni aradığı, fakat görüşememesi üzerine Bucak ve Onar ile birlikte şirkete gittikleri belir- tilen iddianamede, Ozcoşkun'un şirket- te görevli sekretere, "Neden bîzle gö- rüşmedi, onu pencmden aşağı atanm, leşîni yere sererim" gibi sözler sarfetti- ği bildirildi. İddianamede sanüdann, Ozgür İnşaat, Ceylan İnşaat ve Makyal İnşaat şirketlerine karşı gasp suçunu iş- ledikleri yönünde haklannda yeterli de- lil elde edilemediğinden, bu olaylar yö- nünden takipsizlilj karan verildigi bil- dirildi. Iddianamenin sonunda ise sanıklar Fatih Mehmet Bucak, Mehmet Musta- fa Özcoşkun ve Oral Çelik'in, 4422 sa- yılı "Çıkar Sağlamaya Yönelik Suç Ör- gütleriyle Mücadele Yasası"nın 1/1-6, Türk Ceza Yasası'nın (TCY) "Cebirve şiddet kullanarak bir şahsı tehdit et- mek" hükmünü düzenleyen 495'1 ve "vanya kadar artmm" fiilini içeren 522 ile 6136 sayılı "Ateşli Silahlar Ya- sas"nın 13/1 maddeleri uyarınca 19'ar yıldan 39'ar yıla kadar hapis cezalan- na çarptınlmalan talep edildi. Sanıklar Murat Onar, Adil Develi ve Mustafa TanerErcan'ın, 4422 sayıh Ya- sa'nın 1/2-6 ve TCY'nin 495/1 ile 522 maddelerine göre 18 yıl 6'şar aydan 36'şar yıla kadar hapis cezalanna mah- kûm edilmeleri istenen iddianamenin sonunda, sanık Turgut Sözer için ise 4422 sayılı Yasa'nın 1'2 maddesi u- yannca 3.5 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talep edildi. . . Şemdinli'de teslim olan PKK'liler başkanlık konseyinin mesajını getirmişti PKK mektupla genel af istedi ENVERSEVİŞ DıYARBAKIR- PKK Başkanlık Konseyi'nin, Abdullah Ocalanın çağnsı üzerine Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi Gelişim köyünde güvenlik güçlerine teslim olan grupla birlikte Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık ve Türkiye Büyük Milet Meclisi'ne (TBMM) gönderdiği mektuplarda, genel af istediği öğrenildi. 8 PKK'li Pişmanlık Yasası'ndan yararianmak için çaba harcarken, önceki gün Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ifadesi alınan Şemdin Sakık. teslim olan militanlan tanımadığını söyledi. Hakkâri'nin Şemdinli üçesinde geçen hafta teslim olan militanlardan örgütün eski Avrupa sorumlulanndan AB Sapan PKK Başkanlık Konseyi'nce Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'ye gönderilen mektuplan güvenlik güçlerine teslim etmişti. Mektuplarda, PKK Başkanlık Konseyi'nin genel bir af istediği öğrenildi. Abdullah Öcalan'ın yaptığı banş çağnlannın ardından silahlı mücadelenin sona erdirildiği, 1984 yılında Şemdinli'de yaşanan çatışmalarla başlayan ve 15 yıldır devam eden silahlı faaliyetlerin yine Şemdinli'de yaşanan teslimlerle birlikte durdurulduğu anlatılan mektuplarda, Türkiye'de ilan edilecek genel bir afla tüm örgüt mensuplannın Türkiye'ye döneceği belirtiliyor. Hakkâri'de güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra Van DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tutuklanan PKK'lılerin avukatlanndan Kenan Sidar, Tesfim olan PKK'liler eylem yapmayan, silahlı faalrvetlere katümavBn örgüt mensuptandır. Türk Ceza Yasası subjekrif degiL objektiftir. Grup kendi isteğrvle güvenlik güçlerine teslim ounuştur. Bundan dolayı - mevcut Pişmanlık Vasası'na davamlarak serbest bırakılmalan gerekmektedir" dedi. Sidar, pazartesi günü Van DGM Cumhuriyet Başsavcılığf na verecekleri dilekçeyle, müvekkillerinin serbest bırakılmasını isteyeceklerini söyledi. Zincirlikuyu'da mezan başındaki anma töreni bugün saat 12.30'da yapılacak TIP lideri Boran andıyortstanbul Haber Servisi - Türkiye Işçi Partisı (TlP^Genef BaşkanıBe— hicc Boran, ölümünün 12. yıliftdft- törenle anılıyor. Boran'ın Zincirli- kuyu 'daki mezan başında bugün sa- at 12.30'da yapılacak anma töreni- ne Boran'ın mücadele arkadaşlan, yakınlan ve dostlan katılacak. Türkiye sosyalist hareketinin ön- derlerinden Behice Boran'ın yaşa- mı, uğruna ağır bedeller ödediği de- mokrasi ve sosyalizm mücadelesi ile geçti. I Mayıs 1910 tarihinde Bursa'da doğan Boran 1939'da An- kara Dil ve Tarih Coğrafya Fakülte- si'ne sosyoloji doçenti olarak atan- dı. 1941 yılında bir grup arkadaşıy- la önce "Yurt ve Dünya", daha son- ra da '•Adunlar" dergilerini çıkardı. Her iki dergi de 1944 yılında Ba- kanlar Kurulu karanyla kapatıldı. "Göriişler" dergisinde yayımlanan bir yazısmdan dolayı 3 öğretim üye- si arkadaşı ile birlikte hakkında so- ruşturma açıldı, Danıştay karanyla üniversitedeki görevine dönebildi. Boran, 1950'de Adnan Cemgü ve bir grup aydınla birlikte Türk Banş- severler Derneği'ni kurdu. Derne- ğin Kore'ye asker gönderilmesini protesto eden bildirisi nedeniyle ar- kadaşlan ile birlikte tutuklanarak 15 ay hapse mahkûm edildi ve diğer akademisyen arkadaşlanyla birlikte üniversiteden ihraç edildi. Siyasal tarihimizde "51 tevidfa- tı" olarak bilinen ve 1951 'de başla- tılan Türkiye Komünist Partisi so- ruşturması kapsamında 1953 yılı eylül ayında tutuklanan Boran. l'954'te tahliye edildi. 27 Mayıs hareketinden sonra ge- lişen demokratik ortamda 12 sendi- kacı tarafindan 13 Şubat 1961 'de kurulan TtP'e 1962'de üye oldu, 1964'te genel başkanlığını Mehmet Türkiye'de sosyalist hareketin önderierioden Behice Boran. Ali Ajijar'ın yaptığı TlP'in merkez yürürme kuruluna getirildi. 1965'te aralannda Sadon Aren, Kemal Nç- bioğlu. Çetin Altan. Mehmet Ali Ay- bar. Tank Ziya Ekinci ve Rıza Ku- asında bulunduğu 15 TİP milletve- kili ile birlikte TBMM'ye girdi. Bo- ran, TlP içinde bir yandan 'miDi de- mokratik devrim' tezini savunanla- nn. diğer yandan, özellikle 1968'den sonra, parti genel başkanı Mehmet Ali Aybar'a yönelik muhalefetin ba- şmı çekti. Sovyetler Birliği'nin Çe- koslovakya'yı işgahnden sonra par- ti içinde başlayan tartışmalar ve sos- yalizmin Türkiye'de nasıl uygula- nacağı konusunda merkez yürütme kurulu içinde çıkan görûş ayrflıMa- - n sormnrMehmetA4i Aybar vc yarf daşlan TlP'den aynldı. I970'te TlP 4. Büyük Kongresi'nde Behice Bo- ran genel başkan oldu. 12 Mart 1971'deki faşist darbeden sonra Anayasa Mahkemesi, TtP hakkında dava açınca, öteki parti yöneticile- riyle birlikte tutuklandı, 15 yıl hü- küm giydi. 1974'te Af Yasası'yla serbest kalan Boran, 1975 'te 50 ki- şilik bir kurucular kurulu ile birlik- te Türkiye Işçi Partisi'ni yeniden kurdu ve genel başkanhğına getiril- di. 1 Mayıs 1979'da Istanbul'da «t$- çi Ba>Tamı" kutlamalannın sıkıyö- netimce sokağa çıkma yasağı ilan edilerek yasaklanmasını protesto et- mek amacıyla Merter'deki evinden parti yöneticisi ve üyeleriyle birlik- te sokağa çıkan Boran bir kez daha tutuklandı. O dönem Başbakan olan Bülent Ecevit'in Avnıpa Konseyi toplantısı öncesinde yaptığı Bo- ran'ın serbest bırakılması istemi ye- rine getirilmedi. 12 Eylül cuntasının ardından yurtdışına çıktı ve 1981'de "yurda döö" çağnsına uymadığı için vatan- daşlıktan çıkanldı. 10 Ekim 1987 tarihinde bulunduğu Brüksel'de öl- dü. Boran için, fîP-TKP, Avrupa Parlamentosu Komünist Grubu ve Dünya Banş Konseyi, Belçika'da Sovyet Dostluk Evi Salonu'nda or- taklaşâ bir tören düzenlediler. Bir dönem vatandaşlıktan çıkanlan Bo- ran için Ankara'da eski milletvekili olması nedeniyle devlet töreni yapü- dı. TBMM'deki tören sonrasında B- oran'ın cenazesi Istanbul 'a getirildi. Behice Boran, 18 Ekim 1987'de kit- lesel bir katılımla Zincirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Listede yer verilen şiddet yanlısı 30 örgüt arasında PKK ve DHKP/C de var ABD, terör örgütleri listesini açıkladı VVASHINGTON (AA) - ABD Dı- şişleri Bakanhğı'nın. IJışişlen Ba- kanı Madeteine Aibright'ın talima- tıyla açıkladığı terörist örgütler lis- tesinde, PKK ve DHKP-C terör ör- gütleri de yer aldı. ABD Dışişleri Bakanhğı'nın te- rör örgütleri listesinde 2 yıl önce yer alan 3 örgüt, terör faaliyetlerirri devam ettirmedikleri için silindi. Ge- çen yıl ABD'nin Kenya ve Tanzan- ya'daki büyükelçiliklerinin bomba- lanmasından sorumlu tutulan terö- rist LsamebinLadin'in El-Kaide ör- gütü ise listeye eklendi. ABD'nin listesinde yer alan ya da eklenen bu terör örgütlerine. ABD içinden fon ve malzeme desteği sağ- lanması kanunlar çerçevesinde ya- saklanıyor. Bu terör örgütlerinin temsilcileri ya da üyelerinin \izele- ri geçerli kabul edilmiyörvesınırdı- şı ediliyor. ABD Hazine Bakanlığı dabu terörörgütlerinin fonlanru blo- ke ediyor. ABD Dışişleri Bakanhğı'nın ha- zırladığı terör örgütleri listesinin P- KK ile ilgili bölümünde bu terörist organizasyonun, Türkiye'nin güney- doğusunda bağımsız bir Kürt devle- ti kurulmasını amaçladığı vurgulan- dı. Listede, PKK ile ilgili şu bilgiler yer aldı: Tarif: 1974 yılında Türki- ye"deki Kürtler tarafindan Marksist- Leninist bir grup olarak kuruldu. Son yıllarda faaliyetlerini kırsal ey- lemlerin ötesine taşıyarak, şehir te- rorizmine yöneldi. Türkiye'nin gü- neydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmak istiyor. Eylemleri: Öncelikli hede'fleri Türk hükümeti ve Türkiye'deki gü- venlik güçleri. Batı Avrupa'daki Türk hedefleri- ne karşı da eylemleri var. 1993 yılın- da ve 1995 ilkbahannda düzineler- ce Batı Avrupa kentinde Türk diplo- matlanna ve ticari kuruluşlanna yö- nelik saldınlar düzenledi. Türki- ye'nin turizm endüstrisine zarar ver- mek için turistik bölgeleri, otelleri bombaladı ve yabancı turistleri ka- çırdı. Gficü: Yaklaşık 10 bin üe 15 bin kişi. Türkiye'de ve Avrupa'da binler- ce semparizanı bulunuyor. Faalryetalanı: Türkiye, Ortadoğu, Avrupa, Asya. Dışyannm: Suriye, Irakve Iran'da güven içinde yerleşecek ortam ve ılımlı yardım buldu. Suriye hükü- meti, 1998 Ekim'inde PKK'yi top- raklanndan çıkaracağını öne sürdü. DHKP/C ABD'nin terör listesinin DHKP/C ile ilgili bölümünde de şu bilgilere yer verildi: Tarifi: 1978 yılında Devrimci Sol ya da Dev-Sol adıyla kuruldu. 1994 yılında, örgüt içi çaüşmalann sonu- cunda ismini değiştirdi. Marksist ideolojiyi savunuyor. ABD ve NA- TO karşıtı. Mali kaynağı, silahlı soy- gunlar ve gasp. Eylemleri: 1980'lerin sonlanndan beri görevde ya da emekli Türk gü- venlik ve askeri yetkililerine karşı saldınlar düzenliyor. 1990 'da dış çı- karlara karşı da faaliyet başlattı. Kör- fez Savaşı'nı protesto için iki Ame- rikan askeri görevliye suikast düzen- ledi ve bir Amerikan Hava Kuvvet- leri yetkilisini yaraladı. 1992 yıhn- da Istanbul'dakı Amerikan Konso- losluğu'na roket saldmsı düzenledi. 1996'da Türkiye'nin önde gelen işa- damlanndan birine suikast düzenle- di. Göcü: Bilinmiyor. Faahjet alanı: Başta Istanbul, An- kara, tzmir ve Adana olmak üzere büyük şehirlerde faaliyet gösteriyor. Batı Avrupa'dan mali destek alıyor. D^yardım: Bilinmiyor. Rehîne alma olayı 'Spiker telkînleri model oluşturur9 tZMfrt (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir'de üç kişiyi rehıne alan Mustafa Burhan ile canlı yayında gerçekleştirilen tartışma ve pazarlıklann, özellikle bu tür olaylara yatkın kişiler için "model'' oluşturduğu- nu vurgulayan psikiyatrist- ler, yaşanan olayı rehineler açısından "çokriskn" bul- duklannı belirttıler. tzmir'deki rehine alma olayını değerlendiren DEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. TünçAlkm. üç ki- şiyi rehine alan kişiyle Ka- nal D spikerinin arasmda- ki konuşmalann, bu tür olaylara yatkın kişilere psi- kolojik olarak "bir model ohışturduğunu" söyledi. Spikerin, "Siz bir ömeksi- niz, kapı açOnız" sözleriy- le buna yönelik mesajlar verdığine dikkat çeken Prof. Dr. Alkm, olayı "teh- tikeir olarak da nitelendi- rerek "Spikerin yaptığı işü riskli olduğunu düşünüyo- nun. Daha ağır bir akıl hastası olsa>dı. manipüle edeme>ebilirdi" dedi. Bu tür pazarlıklan, ko- nunun eğıtimini almış kol- luk güçlerinin yapması ge- rektiğıni kaydeden Prof. Dr. Alkın, "Psikhatristier, eğer kişinin nıh sâğlığı bo- zuksa intihar girişimi gibi konularda yardımcı olabi- ürler, ama bu oiayda söz ko- nusu olan. eli silahlı bir adam. Bu pazarüğın, kol- luk güçlerinin işi olduğunu düşünüyorum" diye ko- nuştu. Bahme Üçok, gericilikle savaşumn simgelerinden. Katledilişinin 9. yılı Vçok, laMMr' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı suikast sonucu 9 yıl önce yaşamıru yitiren Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) kurucu üyelerinden Doç. Dr. Bah- riye Üçok, Cumhuriyet Ka- dınlan Derneği'nce Çanka- ya Belediyesi Çağdaş Sa- natlar Merkezi'nde düzen- lenen toplantıyla anıldı. Toplantının açılışmda konuşan Cumhuriyet Ka- dınlan Derneği Genel Baş- kanı j>enal Sanhan. "Bah- riye fçok. kiklik demektir. Laiklik. ümmetin ulus ol- masıdır. ortaçağ ilişkilerin- denanBmaknr"dedi. San- han, Üçok'un okul kürsüle- rinde, TBMM'de de\Tİmci heyecanının ve kadınlann sesi olduğunu vurguladı. Yargıtay Başkanı Sami Selçıık'un sözlerini de eleş- tiren Sanhan şunlan söyle- di:"ASM Saadet diye kü- çümsedigi Kemalizm, laik- Uğinkuruhış yıBandır.Tür- kiye laikügL devlet işleriyle djn tşferinin birbirijıden ay- rüması gibi basit bir Anglo- sakson anla>ışla yetinme- miş, Fransız Devrimi'nin yaptığı gibi kendisini orta- çağ gericiüğine karşı taraf kabul etmiştir. Yalnız laik okullar açmakla yerinme- miş. Öğretim Biriiği Yasası ile bih'me aykın okulların açıhnasını da yasaklamıs- mV Şenal Sanhan, Bahriye Cçok'un laiklik ilkesini so- nuna kadar savunduğuna dikkat çekerek. "Bahriye Üçok, laikfiktir. Laiklik üm- metin ulus oimasıdır. Orta- çağ üişkilerinden annmak- ör. Laiklik güçieodikçe de- mokrasi de güçknir" dedi. ADD Genel Başkanı Vekta GüngörÖzden. Prof. Dr. Nusret Fışekle Üçok'u örnek alarak ilerlemenin zorunluluğuna işaret etti. Özden, irticayla mücadele ettiğini öne süren Başbakan Bülent Ecevit'in aslında bu mücadeleyi yüriitmediğini söyledi. Irtica konusunda aralannda ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın da bulunduğu siyasileri suçlayan Özden, şeriatçı te- rörle etnik terör arasında fark bulunmadığını, her iki- siyle de savaşmak gerekti- ğıni söyledi. Anma etkin- likleri programı çerçevesin- de aynca Uçok'un yaşamı- m anlatan bir saydâm gös- terisi de gerçekleştirildi. ADD'nin kuruluşu su^a- sında Prof. Dr. Muammer Aksoy'la birlikte çalışan Üçok, SHP milletvekilliği de yapmıştı. Üçok, "Ata- türk'ün Yolunda Bir Arpa Boyu" adlı kitabında dü- şjincelerini açıklamıştı. Üçok, aydın dinbilimcisi kimliğinden, dindeki yan- lış bilgilendirmelerle mü- cadelesınden rahatsız olan- lann 6 Ekim 1990 günü kargo ile gönderdiği bom- balı paketin patlaması so- nucu yaşamını yitirdi. Üçok cinayeti ile ilgili yapılan soruşturmalar da sonuçsuz kaldı. Kargoyu gönderenden teslim alan ki- şinin belırlenmesıne karşın cinayete azmettirenler ve failleri belirlenemedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle