Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 EKİM 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
[email protected] 15
Nâzım Hikmet, bu yıl îngiltere'de yayımlanan yaşamöyküsüyle yeniden gündemde
'Naznn gibisi yok
9
TURGAYFİŞEKÇİ
Bu yıl îngiltere'de yaynnlanan Rommanric-Comunist,
The Life and Work of Nâzım Hikmet (Romantik- Ko-
münist, Nâzun Hikmet'in Yaşamı ve Yapıti)adlı yaşa-
möyküsü kitabının yazarlan SaimeGöksu ve Prof. Ed-
ward Tiınıns ile hazırladıklan kitap üzenne konuştuk.
- Kitabuıız Nâzım Hikmet üzerine bugüne dek yayım-
lanan en başanlı >aşamöy küsü. Kitabı nasd bir çahşma
süreci sonunda haarladııuz?
- Kitabı hazırlamaya on yıl önce bir yayınevinin biz-
den böyle bir istemde bulunmasıyla başladık. Malze-
meleri Saime Göksu topladı. Moskova'da, Budapeş-
te'de, TKP arşivinin devredildıği Amsterdam'daki Sos-
yal Tarih Enstitüsü'nde, Istanbul'da ve Paris'te araştır-
malar yaptı, yüz yüze görüşmelerde bulundu. Nâzım
üstüne yazılmış, bulabildiğimiz her şeyi okuduk. Bun-
lara Rusya'da basılanlar da içinde olmak üzere. Kemal
Süiker ve Asun Bezira'nin kıtaplan, Balaban ve Vâ-
Nfl'nun anılan, Kemal Tahir'e ve Piraye'ye mektuplar...
En çok da Aziz Nesin Vakfi'nın arşıvinden yararlandık.
Fotoğraflar. mektuplar, pek çok şey saklamış. Abidin
ve Güzin Dinoönemli kaynaklardı. Kitapta hiç dedıko-
du yok. Her şeyin kaynağı var. Bu kaynaklar da kitap-
ta belirtiliyor.
Edward Timms, bu araştırmalan sistematık hale ge-
tirdi. Bir yandan tarihsel bır döküm yaparken ötede de
onun çeşıtli yönlerini. gazetecıliğıni, tiyatroculuğunu,
sinemacılığını, radyoculuğunu, özeİ hayatını, politik
mücadelesini tek bir doku gibi işledik. Asıl amacımız,
Ingilizce konuşan toplumlara Nâzım'ı tanıtmaktı. Çün-
kü bu toplumlarda Nâzım üstüne bir kitap yoktu. Üs-
telik böyle bir kitabın Ingılızceden başka dillere de da-
ha kolay çevrilebileceğini düşündük.
- Edward Timms, 20. yüzyıl şiirindeki yenilikçi akım-
lan incelediğiniz, Vısions ard Blueprints adlı kitabınız-
da da Nâzun Hikmet'e bir bötüm ayırnuştınız. Nazun'm
dfinya şürinde böv le önemli bir yeri mi olduğu nu düşü-
nüyorsunuz.
- Kitabımızda Nâzım' ın Mayakovski ve Meyerhold'la
ılişkilerinden, onlardan nasıl yararlandığından aynntı-
lanyla söz ediliyor. Nâzım, şıirinde politikayı ve kişi-
1 • âzım,
şürinde
politikayı ve
kişiselliği bir
araya
getirebilen çok
önemli bir şair.
Politik şiirde
bir önderdir.
Hiçbir çağdaş
şair, ne Lorca, ne Aragon ne de bir
başkası Nâzım ölçüsünde hayatını,
kavgasını ve şiirini tek bir doku
haline getirememiştir. Bu nedenle
çağdaş şiirde Nâzım gibisi yoktur.
sellıği bır araya getirebilen çok önemli bır şair. Bu yö-
nüyle politik şiirde bir önderdir. Söz gelimi Mayakovs-
ki, siyasi propaganda şıirleri yazacağı zaman başka,
aşk şiiri yazacağı zaman başka türlü şiir yazmış. Hiç-
bir çağdaş şair, ne Lorca, ne Aragon ne de bir başkası
Nâzım ölçüsünde hayatını, kavgasını ve şiirini tek bir
doku haline getirememiştir. Bu nedenle çağdaş şiirde
Nâzım gibisi yoktur.
Aynca dünyanın çok çeşitli yerlerindeki insanlann so-
runlannı şiirine taşıması, Etiyopya'yı, Hindistan'ı, Kü-
ba'yı anlatması da onu enternasyonalist kılmıştır.
- Nâzım Hikmetşitrinin biitün dönemlerini incelemiş-
siniz. Sizce başansının doruğa çıküğı dönem hangisi?
EDW\RD TİMMS-O kadar çok değışik dönemi var
ki... Havatıyla bırlikte şıiri de sürekli değişmiştir. Söz
geümi Sovyetler'den dönüp sınırda yakalanarak Hopa
Hapishanesi'ne konulduğunda, o güne dek Mayakovs-
ki gibi bağıran bir şiir yazarken, şiirleri
birden değişir ve hapisteki insamn sesi-
ni verdiği şiirler yazar, Memleketimden
tnsan Manzaralan en önemli yapıtıdır.
Sovyetler'deki, Son Şiirleri kitabını oluştu-
ran dönemi de çok yaratıcı, önceki dönem-
lerinden tümüyle farklı yeni bir doruktur
şıinnde.
SAİME GÖKSU - Ben en çok Şeyh Bed-
rettin Destanı'nı severim.
- tngüizcedeki Nâzun Hikmet çevirileri için
neler düşünüyorsunuz?
- Mutlu Konuk-Randy Blaissing'in çalışma-
lan çok başanlı. Onlann seçımlerinde poli-
tik eğilimleri rol oynuyor. Politik şürlenni seç-
miyorlar çevirmek için.. Nermin Menemen-
cioglu ve Taner Baybars'ınkıler de başanlı.
Şu anda da Ruth Cristie ıle Richard McCa-
ine yeni bir "Seçme Şiirler" hazırlıyorlar.
Vedat Türkali de onlara danışmanlık ya-
pıyor.
- Kitabuıız Türkiye'de saütayor mu?
- Robınson Crusoe kitabevinde var.
On tane gebniş, üç adet kalmış. Pan-
dora kitabevinde de olduğunu söyle-
diler. Türkçe yayın haklannı Doğan
Kitapçılık sarın aldı. Şu anda çevi-
risi sürüyor. Çiğdem Toskay çe-
viriyor. Yakında yayımlanaca-
ğını umuyoruz. Aynca bu yıl
kitap Frankfurt Kitap Fu-
an'nda da sergilecek. Bura-
da öteki Avrupa dillerine çev-
rilmesi için de girişimlerin
olacağını sanıyoruz.
- Okurlardan kitapla ügili
tepkiler akünız mı?
- Okuyanlann izlenimleri, ki-
tapta yalnız Nâzım'ın hayatının
değil, bütün çevresiyle, insanlan.
kültürleriyle bir çağın anlatıldığı
yolunda. Kitap, konuşan tophıhıklara Nâznn'ı tamtacak.
Sanat Çadır'da çocuklara rehabilitasyon çahşmalarına destek amaçlı sanat eğitimi veriliyor
Yaratıcılığın onaran, mutluluk veren yanı
GÜLERÇETİN
İZMİT- "Burada resim yapıyoruz, bo-
ya yapıyoruz, kurbağacık yapıyoruz, ka-
yık yapıyoruz, balık yapıyoruz. Depremi
unutuyoruz... Çok rvi davranıyorlar bize.
Çok eğleniyoruz. Çok mutlu oluyoruz.
Oğretmenlerimizûı hepsûü çok seviyo-
ruz, Onlan hiç üzmûyoruz. Gidecekler di-
ye korkuyoruz»." Bunlar Marmara Üni-
versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin
Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle başlat-
tığı Sanat Çadır Projesi'nde rehabilitas-
yon çalışmalanna destek amaçlı sanat
eğitimi gören çocuklann sözleri.
2. Zırhlı Tugay tarafından Izmit tnter-
teks fuar alanına kurulan Mehmetçik
Çadırkenti'nde yer alıyor Sanat Çadır.
Program Marmara Oniversıtesi Güzel
Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri ve öğ-
rencilerinin gönüllü katkılanyla uygula-
nıyor. Her hafta dönüşümlü olarak kam-
pa gelen gönüllü öğrenciler, bir hafta
çadır kampta yaşayarak 6-9 ve 9-12 yaş
gruplanndakı depremden zaıar gören
çocuklara yönelık sanat eğitimi veriyor.
Zamanla kfl/anılan gflven
Gönüllülerin amacı, çocuklann yara-
tıcı güçlerini ve yeteneklerini açığa çıka-
ncı oyun eksenli uygulamalarla yaşam se-
vincini yeniden kazanmalan. Ileri tarih-
lerde, şimdilik 160 öğrencinin katıldığı
programa 12-15 yaş gruplannın da katıl-
ması yönünde çalışmalar yapıhyor. Ay-
nca programın Marmara Üniversitesi öğ-
rencilerinden oluşan gönüllülerin ardın-
dan çadırkentte yaşayan emekliler ile öğ-
retmenler tarafindan yürütülmesi ve ço-
cuklar yerleşik hayata geçtikten sonra da
sürdürülmesi amaçla-
nıyor.
Sanat Çadır'daki ilk
resimlerinde hep dep-
remi, 17 Ağustos gece-
si ve sonrasında yaşa-
dıklan korkuyu, deh-
şeti, karamsarlığı an-
latıyordu çocuklar.
Gökhan Akbaba sanat
çadırda çızdiği ilk res-
mine 'Depremin Sesi
ve Çığbğı' adını ver-
miş. Zamanla yeni ya-
şamlanna yönelik ça-
dırlar girmiş resimleri-
ne. Şimdi hepsı. za-
manla kazanmaya baş-
ladıklan güvenin ya-
ratıcılan 'asker amca-
larma' sevgılennı; yap-
tıkları ve kendilerini
ziyaret eden yetkilile-
re hediye ettikleri 2.
Zırhlı Tugay şapkala-
nyla ifade ediyorlar.
Sanat Çadır'ın çocuk-
lar üzerindeki olumlu
etkisi depremi yaşama-
mış çocuklar gibi iki
katlı, bahçesinde ço-
cuklann ip atladığı, top
oynadığı resimler çiz-
meye başlamalanndan
Dekan Hüsamettin Koçan, çadırda çocuklaria biriikte. anlaşılıyor.
2f Zırhlı Tugay tarafından Izmit Interteks fuar alanına
kurulan Mehmetçik Çadırkenti'nde yer alan Sanat Çadır'da
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim
üyeleri ve öğrencilerinin gönüllü katkılanyla çalışılıyor.
Amaç, çocukların yaratıcı güçlerini ve yeteneklerini açığa
çıkancı oyun eksenli uygulamalarla yaşam sevincini
yeniden kazanmalan. -*• -— .->* ~
Kültür Bakanı tstemihan Talay, Koca-
eli Valisı Kemal Önal. Izmit Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Sefa Sirmen, Mar-
mara Üniversitesi Rektör Vekili Tunay
Yarduna ve Marmara Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamet-
tin Koçan perşembe günü Sanat Çadır'ı
gezerek çocuklan ziyaret ettiler. Hüsa-
mettin Koçan Sanat Çadır'ı şu sözlerle
değerlendiriyor: "tnsan neredeyse, so-
runlar neredeyse, acılar nerede\se biz de
oradayız. Gecen yıl Sanat-TTR ilesana-
n Anadolu\a taşımışük. Bu yıl da dep-
remzedelerin yanında olacağız. Hem sa-
natçı hem de egitimci >ununız bunu ge-
rekli kıuyor. Biz sanatçılann insana kat-
kısı böyle olmau. Şu anda Mehmetçik
Çadırkenti'ndeki en büyük ttitiyacni bu
türden destek olduğunu düşünüyorum.
Sanatm,onaran, tamir eden, muttulukve-
ren yanı açığa çıkı\or burada. Plastik sa-
naüaıia da sunrta tutmamak gerek des-
teğL Tiyatrocu, müzisyen arkadaşlan-
mızda böigeyegelmeMdhe düşünüvonım.
Bizden maddi manevi desteğini esirgeme-
yen Kültür Bakanınuza ve her gûn çadı-
n ziyaret eden Belediye Başkanı Sefa Sir-
men'e teşekkür edfyorum.''
Alti saat resim çiziyorlar
Marmara Üniversitesi'nin gönüllü öğ-
rencileri çocuklann Sanat Çadır'da eğ-
lenerek deprem korkusundan uzaklaşhk-
lannı belirtiyorlar. Çocuklann sabahın
yedisinde çadınn kapısına dikilip kapı-
nın açılmasını beklemeye başlamalan,
gün içinde hiç sıkılmadan altı saat bo-
yunca resim çizmeleri de duyduklan ih-
tiyacm göstergesi. Çadırda çocuklann
kırtasiye ihtiyaçlan da karşılanıyor. Sa-
nat Çadır'daki etkinlikler Izmit Büyük-
şehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nın
başka çadırkentlerde yürüttügü Gökku-
şağı projesi gibi sanatsal etkinliklerle ve
psikiyatrist bir ekiple işbırliği içinde yü-
rütülüyor.
Sanat Çadır' ınsorumtusuGünay Ata-
layer de çocuklann psikolojisini ve et-
kinliği şu sözlerle anlanyor: "Çocukla-
nn bir kısmı fazJa konuşmu>t>r, bir kıs-
mı da fazla konuşuyor. tkisi de çok den-
geli değflmiş gibi gettyor bana. Fakat re-
sim yaparken çok mutlu olduklaruu gö-
rüyonım. Birkaç çocuk başlangıçta iste-
mez gibi gözüktü. Zamanla onlar daka-
bkülar bize.
Çocuklann onlara güven verecek bir
düzene ihtiyaçlan var. Psikologlar bizi
bu konuda uyarmıştL'Dıkkat edin, prog-
ramınız düzenlı olsun, bütün olumsuz-
luklara karşın bu programı gözetin' de-
mişlerdL Bunun doğnı olduğunu gör-
dûk. DJsıpBn onlan mutlu etti. Psikolog-
lardan aldığunız öğütler doğrultusunda
hepsineeşit davrann oruz. Aileleri teşek-
kür ettiler bize. Onlann da böyle bir dü-
zene ihtiyaçlan vardı. Çok büyük bir de-
ğisim yaşadıklan için o stresle çocuklar-
ia Ugilenemedikleri gibi neredeyse hırs-
lannı da onlardan çıkartrvorlardL Ö\1e
ortahktagezinen çpcukfam güzd bir amaç
etrannda topladık. Amacunıza ulaşâğı-
mın göriiyorum."
Mehmetçik Çadırkenti'ndeki düzen-
lıyaşamlan ve Sanat Çadır'daki program-
lanyla düzenli yaşama geçen çocukla-
nn şu anda gereksinim duyduğu tek şey,
45 sanıyede yerle bir olan güven duygu-
lannın yeniden kunıhnası. Orta ikinci sı-
ruf öğrencisi 13 yaşındaki Be>
T
han Öz-
türk yeni yaşamındaki güven özlemini
ve terk edılme korkusunu 'Deprem Anı-
lanm' adlı şürinde dile getiriyor.
Kimsenin bekleraedigi bir anda,
Arkasmda bırakü korkunç bir manzara.
Şehirier bitti şimdi sıra dağlarda.
Komutanım seni hiç unutmayacağım,
sen de bizi unutma
Senin hem rfitbeni hem de ismini,
Soğuktan korumak için sıcaeık eMni.
Zarar görmesinler diye bütün askerierini,
Bizi rahat ettirsin di\e. komutanım her
şeyini,
Seferber ettin komutamm. l nutmam ne
seni ne de askerinL
Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörünü anlatan şarkı listelerde üst sırada
Zeman hn dürüsûüğüşarkı oldıı
CUMHUR C ANBAZOĞLU
Fenerbahçe'nin yeni teknik dırektörü
Zdenek Zeman'ın ne kadar 'özel biri'
olduğu artık şarkılarda da anlathyor.
Italya'nın en ünlü besteci ve
yorumculanndan AntoneUo Venditti son
albümü Goodbye Novecento'da, Çek
teknik adama adadığı 'Zeman Bflinci' (La
Coscienza di Zeman) adlı bir bestesini
yorumluyor. Fanatik bir Roma taraftan
olan Venditti, albümün bugünlerde
listelerin üst sırasında gezınmesim
sağlayan parça Zeman Bilinci'nde,
disıplinine, dünya görüşüne, ağır
başlılığma, dürüstlüğüne, hücum
futboluna tutkusuna hayran olduğu teknik
adamın özelliklerini ve profesyonel futbol
camiasının ona yaptığı haksızlıklan
anlatıyor. Geçen sezon dünya futbolunun
sahnesi Italyan ligınde pis işlerin
döndüğünü. büyük takırnlann doping
sınıfina daha sokulmamış çeşitli ilaçlar
yardımıyla ayakta kaldıklannı açıkladığı
için Zeman istenmeyen adam ilan
edilmiş, bu nedenle yeni sezonda hiçbir
Italyan takımından teklif almamıştı.
ttalyan basınına verdiği demeçlerde
Türkiye'ye gerçek futbol ortamını tatmak
ve sahada kazanmak için gittiğini
söyleyen Zeman için şarkının bir
bölümünde AntoneUo Venditti şunlan
söylüyor: Maçın normal süresi tükeniyor/
Haydi topa hâkim oL
Sen hiç pes etmezsin/ Berabeniği
sevmezshu.
Bu oynanan futbol değil sokak dflryle bir
boğagüreşi/
Ama kimsenin özür dflemeye yok niyeti,
Bak tribünler ısınrvor, haydi hücuma kalk/
Savunmayı akhndan at_
Antonello Venditti, cuma günü Roma
Olimpik stadyumunda verdiği konserde
Zeman Bilinci adlı parçasını fanatik
Romalı taraftarlann toplandığı güney
tarafindaki kale arkasında söyleyerek
Zeman'a yaptıklan için teşekkür etti ve
Türkiye'ye ugurladı. AntoneUo Venditti, 'Zeman Bilinci' bestesini teknik direktöre adadı.
KUŞBAKIŞI
MEMET BAYDUR
Kimsesiziîğin Bedeli
Gazetelerden, dergilerden öğrendiğime göre ye-
ni, yepyeni bir tiyatro mevsimi daha açılmak üze-
re. Bu beni oldum bittim heyecanlandırır. Yıllardır
hep şunu düşünürüm: Benim için yılbaşı, yeni ti-
yatro mevsiminin başlangıcıdır. Tryatroyu önemse-
diğim için, hayatımın orta yerine koyduğum için ola-
cak her yıl, yeryüzünün neresinde olursam olayım
akJım, yüreğim ve geri kalan her yerimtiyatroyadoğ-
ru kaymaya başlar. Bu yıl da öyle oldu.
Oysa okuduğuma ve duyduğuma göre, bu yıl ti-
yatromuz, özellikle Devlet Tiyatromuz pek iyi du-
rumda değil. Bence kalite açısından birbirine ben-
zeyen iki üç grup, iktidar kavgası veriyor ve bu sı-
ralamanın en altında duran Kültür Bakanlığımızın
hakemliğinde ortalık kanştıkça kanşıyor. Bizler, için-
de kendimi de saydığım Türkiyeli, Ankaralı tiyatro-
severler bu deve güreşini hak etmiyoruz doğrusu...
Devletin tiyatrosu kaçınılmaz olarak o devletin ken-
disine benzer. O tiyatronun muhalifleri de kaçınıl-
maz olarak o devletin muhaliflerine benziyor. İkti-
dar sahipleriyle muhaliflerin bırbirlerine benzediği
birortamdan kaynaklanan alaturka/epik birçarpış-
manın kakofonik ezgilerıni dinliyoruz şimdilik. So-
run teatral bir sorun. Taa Sophokles'ten günümü-
ze kadar tiyatro sahnesinde çeşitli şekillerde anla-
tılmış bir mesele.
İktidar. Erk.
Herkesin haklı olduğundan emin olduğu bir or-
tamda, iktidara bir tek kavram geçer. Komedi.
Şimdi de tiyatro iktidannda/muhalefetinde bir
tek kavram egemendir. Komedi. Siyasal erkin te-
pesinde komedi egemense, o erkin tiyatrosunda
da komedi egemen olacaktır. Fırsatçılık, cahillik, kap-
kaççılık adına tryatromuzda yıllardır ne yapıldıysa;
devrimcilik, ilericilik, çağdaşlık adına da üç aşağı,
beş yukan aynı şeyler yapılmıştır. Ha babam de ba-
bam durmadan değişen Devlet Tiyatrolan iktidan-
nn, tiyatro adına laftan başka hiçbir şey üretme-
den sürekli karşılanndaki muhalif görüşle ıtişip ka-
kışmalan bu görüşümüzü ne yazık ki doğrulamak-
tadır. Tiyatronun yüreği olan oyun kavramından
hızla uzaklaşılmış ve güncel/ sığ politikanın kirli su-
lannda, tiyatroyu yakından uzaktan ilgilendirmeme-
si gereken iktidar oyununa balıklama dalınmıştır.
•••
Atila Sav'ın Milliyet Sanat dergisinin ekim sayı-
sında yazdığı tiyatro yazısını okuyun. Sayın Sav
son derece önemli saptamalar yapıyor. Bir alıntı:
"Devlet Tiyatrosu çalışanlan en uzun tatilyapan in-
sanlardır. En geç mayısın ortasında tiyatrolar per-
delerini kaparlar. Kimi oyunlar Anadolu turnesine
çıkar. Onlar da genellikle haziran ortasında biter.
Sonra ağustos sonuna, eylül başına kadar sanat-
çılartatilyapar. (...) Şimdilerde sanatçılann birbö-
lümü 'seslendirme' ya da 'dizilerdeki' çalışmalan
yeğliyor. Bir bölümü ise bütünüyle tatile çıkıyor."
Ben Devlet Tiyatrosu'nun aklen ve sanatsal ola-
rak epeydir "bütünüyle tatile" çıktığını düşünüyo-
rum. Bu büyük tatile yıllardır Istanbul Şehir Tiyat-
rosu'nu da katmak mümkün. Bu iki tiyatroda çalı-
şan birçok tiyatro emekçisi dostum var. Onlann ti-
yatro tutkusunu, emeğinı, çabasını küçümsemek
aklımın ucundan bile geçmiyor. Bu yazıya alınacak-
lannı da sanmıyorum. Tam tersine!
Tiyatromuzda kötü bir şeyler oluyor. Herkes eli-
nin, kaleminin, aklının, yüreğinin yettiği kadar bu
kötülüğün kaynağına işaret etmeye çalışsın. Belki
bir gün kişisel komplekslerın ötesinde, gerçek ti-
yatro hakkında bıle konuşmaya başlanz, kimbilir?
•••
Gökşin Sipahioğlu büyük bir fotoğrafçı. Bir
"Türk foto muhabin"! Elli yıllık bir gazetecilik ha-
yatı söz konusu. Elli yıldır çeşitli gazetelerde, der-
gilerde gördüğünüz, artık neredeyse bir ikon hali-
ne dönüşmüş görüntüleri kaydeden insan. Yaptı-
ğı iş dudak uçuklatıcı. Şimdi bu büyük fotoğrafçı-
nın Mayıs /1968 fotoğraflannı Ankara'da görme
şansımız var. Yeryüzünde genç olan bütün insan-
lann algılama alanını altüst eden o önemli yılın gör-
sel kaydını görmek istiyorsanız Gökşin Sipahioğ-
lu'nun bu sergısini de muhakkak göreceksiniz.
Türkücü, komposrtör, roman ve hikâye yazan, am-
bassadör, yönetmen, köşe yazan, kültür ınsanı bir
aydınlık insanımızın geçenlerde köşesinde belirt-
tiği gibi bu sergi Ankara kentinde bir yerde açıldı.
Nerede açıldığını dili ya da aklı vanp söyleyemedi-
ği için ben şimdi açıklamak zorunda kalıyorum.
Gökşin Sipahioğlu'nun bu son derece önemli
1968/Paris sergisi Uğur Mumcu Araştırmacı Ga-
zetecilik Vakfi'nın sergi salonunda açıldı. Ekim so-
nuna kadar bütün meraklı ve güzel insanlann ilgi-
sine açık kalacak. Yirminci yüzyılın sonuna gelir-
ken bu serginin herkes tarafından görülmesi gere-
kiyor.
II. Richard'ın Türkiye prömiyeri
• ANKARA (AA) - Ankara Devlet Tiyatrosu, 1999-
2000 tiyatro sezonunun yeni oyunlan arasında yer
alan III. Richard'ın Türkiye prömıyenni 15 Ekim'de
Büyük Tiyatro'da gerçekleştirecek. William
Shakespeare'in yazdığı 'III. Richard'ı Türkçeye
Benıa Moran çevirdi. Kral II. Richard'ı Burak
Sergen'in canlandırdığı oyunda diğer rolleri ıse
Levent Ülgen, Sinan Pekinton, Cahit Çağıran, Sabri
Ozmener, Mithat Erdemli, Ah Davutoğlu, Volkan
Özgömeç. Hakan Çimenser, Hakan Özgömeç, Ercan
Eker. Eray Eserol, Zeynep Yazar, Emine Semra
Gökalp, Pervin Ünalp, Betül Akışık. Ekin Turan
paylaşıyor. Rejide Işıl Kasapoğlu imzasını taşıyan
yapıtın dekor tasanmını Hakan Dündar, giysi
tasanmını Nur Uzmen, ışıklamaslnı da Ersen
Tunçekiç gerçekleştirdi. Kardeşi Edward'dan sonra
kral olmayı akhna koyan Gloucester Dükü
Richard'm, türlü hile ve cinayetlere başvurarak tahtı
ele geçirişı ve sonraki olaylan konu edinen yapıtın
reji yardımcılıklannı da Hakan Çimenser ile Zeynep
Yazar üstleniyor.
Türk - YiHian dostluk konseri
• Istanbul Haber Servisi - Yunanistan ve Türk
emekçi örgütlerinin biriikte düzenlediği "dostluk
konseri'', Yunanistan Ulaştırma ve lletışim Bakanı
ile 5 Yunan milletvekilinin de katılımıyla 12 Ekim
Salı akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda
gerçekJeşririlecek. Daha önce planlanan, ancak
Atina depremi nedeniyle ertelenen konserde,
Ege'nin iki yakasındaki dev sanatçılar Milds
TbeodrakK, Maria Fanuıtouri ve Züffii Livaneli,
şarkılanru Türk-Yunan dostluğu için söyleyecekler.
Yunanistan Genel Emek Konfederasyonu (GSEE)
ile Türk-lş, DİSK, Hak-Iş ve KESK'in birlikte
düzenlediği konser, 13 Ekim'de Atina Banş ve
Dostluk Stadı'nda tekrarlanacak.