13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Nâzım Hikmet, bu yıl îngiltere'de yayımlanan yaşamöyküsüyle yeniden gündemde 'Naznn gibisi yok 9 TURGAYFİŞEKÇİ Bu yıl îngiltere'de yaynnlanan Rommanric-Comunist, The Life and Work of Nâzım Hikmet (Romantik- Ko- münist, Nâzun Hikmet'in Yaşamı ve Yapıti)adlı yaşa- möyküsü kitabının yazarlan SaimeGöksu ve Prof. Ed- ward Tiınıns ile hazırladıklan kitap üzenne konuştuk. - Kitabuıız Nâzım Hikmet üzerine bugüne dek yayım- lanan en başanlı >aşamöy küsü. Kitabı nasd bir çahşma süreci sonunda haarladııuz? - Kitabı hazırlamaya on yıl önce bir yayınevinin biz- den böyle bir istemde bulunmasıyla başladık. Malze- meleri Saime Göksu topladı. Moskova'da, Budapeş- te'de, TKP arşivinin devredildıği Amsterdam'daki Sos- yal Tarih Enstitüsü'nde, Istanbul'da ve Paris'te araştır- malar yaptı, yüz yüze görüşmelerde bulundu. Nâzım üstüne yazılmış, bulabildiğimiz her şeyi okuduk. Bun- lara Rusya'da basılanlar da içinde olmak üzere. Kemal Süiker ve Asun Bezira'nin kıtaplan, Balaban ve Vâ- Nfl'nun anılan, Kemal Tahir'e ve Piraye'ye mektuplar... En çok da Aziz Nesin Vakfi'nın arşıvinden yararlandık. Fotoğraflar. mektuplar, pek çok şey saklamış. Abidin ve Güzin Dinoönemli kaynaklardı. Kitapta hiç dedıko- du yok. Her şeyin kaynağı var. Bu kaynaklar da kitap- ta belirtiliyor. Edward Timms, bu araştırmalan sistematık hale ge- tirdi. Bir yandan tarihsel bır döküm yaparken ötede de onun çeşıtli yönlerini. gazetecıliğıni, tiyatroculuğunu, sinemacılığını, radyoculuğunu, özeİ hayatını, politik mücadelesini tek bir doku gibi işledik. Asıl amacımız, Ingilizce konuşan toplumlara Nâzım'ı tanıtmaktı. Çün- kü bu toplumlarda Nâzım üstüne bir kitap yoktu. Üs- telik böyle bir kitabın Ingılızceden başka dillere de da- ha kolay çevrilebileceğini düşündük. - Edward Timms, 20. yüzyıl şiirindeki yenilikçi akım- lan incelediğiniz, Vısions ard Blueprints adlı kitabınız- da da Nâzun Hikmet'e bir bötüm ayırnuştınız. Nazun'm dfinya şürinde böv le önemli bir yeri mi olduğu nu düşü- nüyorsunuz. - Kitabımızda Nâzım' ın Mayakovski ve Meyerhold'la ılişkilerinden, onlardan nasıl yararlandığından aynntı- lanyla söz ediliyor. Nâzım, şıirinde politikayı ve kişi- 1 • âzım, şürinde politikayı ve kişiselliği bir araya getirebilen çok önemli bir şair. Politik şiirde bir önderdir. Hiçbir çağdaş şair, ne Lorca, ne Aragon ne de bir başkası Nâzım ölçüsünde hayatını, kavgasını ve şiirini tek bir doku haline getirememiştir. Bu nedenle çağdaş şiirde Nâzım gibisi yoktur. sellıği bır araya getirebilen çok önemli bır şair. Bu yö- nüyle politik şiirde bir önderdir. Söz gelimi Mayakovs- ki, siyasi propaganda şıirleri yazacağı zaman başka, aşk şiiri yazacağı zaman başka türlü şiir yazmış. Hiç- bir çağdaş şair, ne Lorca, ne Aragon ne de bir başkası Nâzım ölçüsünde hayatını, kavgasını ve şiirini tek bir doku haline getirememiştir. Bu nedenle çağdaş şiirde Nâzım gibisi yoktur. Aynca dünyanın çok çeşitli yerlerindeki insanlann so- runlannı şiirine taşıması, Etiyopya'yı, Hindistan'ı, Kü- ba'yı anlatması da onu enternasyonalist kılmıştır. - Nâzım Hikmetşitrinin biitün dönemlerini incelemiş- siniz. Sizce başansının doruğa çıküğı dönem hangisi? EDW\RD TİMMS-O kadar çok değışik dönemi var ki... Havatıyla bırlikte şıiri de sürekli değişmiştir. Söz geümi Sovyetler'den dönüp sınırda yakalanarak Hopa Hapishanesi'ne konulduğunda, o güne dek Mayakovs- ki gibi bağıran bir şiir yazarken, şiirleri birden değişir ve hapisteki insamn sesi- ni verdiği şiirler yazar, Memleketimden tnsan Manzaralan en önemli yapıtıdır. Sovyetler'deki, Son Şiirleri kitabını oluştu- ran dönemi de çok yaratıcı, önceki dönem- lerinden tümüyle farklı yeni bir doruktur şıinnde. SAİME GÖKSU - Ben en çok Şeyh Bed- rettin Destanı'nı severim. - tngüizcedeki Nâzun Hikmet çevirileri için neler düşünüyorsunuz? - Mutlu Konuk-Randy Blaissing'in çalışma- lan çok başanlı. Onlann seçımlerinde poli- tik eğilimleri rol oynuyor. Politik şürlenni seç- miyorlar çevirmek için.. Nermin Menemen- cioglu ve Taner Baybars'ınkıler de başanlı. Şu anda da Ruth Cristie ıle Richard McCa- ine yeni bir "Seçme Şiirler" hazırlıyorlar. Vedat Türkali de onlara danışmanlık ya- pıyor. - Kitabuıız Türkiye'de saütayor mu? - Robınson Crusoe kitabevinde var. On tane gebniş, üç adet kalmış. Pan- dora kitabevinde de olduğunu söyle- diler. Türkçe yayın haklannı Doğan Kitapçılık sarın aldı. Şu anda çevi- risi sürüyor. Çiğdem Toskay çe- viriyor. Yakında yayımlanaca- ğını umuyoruz. Aynca bu yıl kitap Frankfurt Kitap Fu- an'nda da sergilecek. Bura- da öteki Avrupa dillerine çev- rilmesi için de girişimlerin olacağını sanıyoruz. - Okurlardan kitapla ügili tepkiler akünız mı? - Okuyanlann izlenimleri, ki- tapta yalnız Nâzım'ın hayatının değil, bütün çevresiyle, insanlan. kültürleriyle bir çağın anlatıldığı yolunda. Kitap, konuşan tophıhıklara Nâznn'ı tamtacak. Sanat Çadır'da çocuklara rehabilitasyon çahşmalarına destek amaçlı sanat eğitimi veriliyor Yaratıcılığın onaran, mutluluk veren yanı GÜLERÇETİN İZMİT- "Burada resim yapıyoruz, bo- ya yapıyoruz, kurbağacık yapıyoruz, ka- yık yapıyoruz, balık yapıyoruz. Depremi unutuyoruz... Çok rvi davranıyorlar bize. Çok eğleniyoruz. Çok mutlu oluyoruz. Oğretmenlerimizûı hepsûü çok seviyo- ruz, Onlan hiç üzmûyoruz. Gidecekler di- ye korkuyoruz»." Bunlar Marmara Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle başlat- tığı Sanat Çadır Projesi'nde rehabilitas- yon çalışmalanna destek amaçlı sanat eğitimi gören çocuklann sözleri. 2. Zırhlı Tugay tarafından Izmit tnter- teks fuar alanına kurulan Mehmetçik Çadırkenti'nde yer alıyor Sanat Çadır. Program Marmara Oniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri ve öğ- rencilerinin gönüllü katkılanyla uygula- nıyor. Her hafta dönüşümlü olarak kam- pa gelen gönüllü öğrenciler, bir hafta çadır kampta yaşayarak 6-9 ve 9-12 yaş gruplanndakı depremden zaıar gören çocuklara yönelık sanat eğitimi veriyor. Zamanla kfl/anılan gflven Gönüllülerin amacı, çocuklann yara- tıcı güçlerini ve yeteneklerini açığa çıka- ncı oyun eksenli uygulamalarla yaşam se- vincini yeniden kazanmalan. Ileri tarih- lerde, şimdilik 160 öğrencinin katıldığı programa 12-15 yaş gruplannın da katıl- ması yönünde çalışmalar yapıhyor. Ay- nca programın Marmara Üniversitesi öğ- rencilerinden oluşan gönüllülerin ardın- dan çadırkentte yaşayan emekliler ile öğ- retmenler tarafindan yürütülmesi ve ço- cuklar yerleşik hayata geçtikten sonra da sürdürülmesi amaçla- nıyor. Sanat Çadır'daki ilk resimlerinde hep dep- remi, 17 Ağustos gece- si ve sonrasında yaşa- dıklan korkuyu, deh- şeti, karamsarlığı an- latıyordu çocuklar. Gökhan Akbaba sanat çadırda çızdiği ilk res- mine 'Depremin Sesi ve Çığbğı' adını ver- miş. Zamanla yeni ya- şamlanna yönelik ça- dırlar girmiş resimleri- ne. Şimdi hepsı. za- manla kazanmaya baş- ladıklan güvenin ya- ratıcılan 'asker amca- larma' sevgılennı; yap- tıkları ve kendilerini ziyaret eden yetkilile- re hediye ettikleri 2. Zırhlı Tugay şapkala- nyla ifade ediyorlar. Sanat Çadır'ın çocuk- lar üzerindeki olumlu etkisi depremi yaşama- mış çocuklar gibi iki katlı, bahçesinde ço- cuklann ip atladığı, top oynadığı resimler çiz- meye başlamalanndan Dekan Hüsamettin Koçan, çadırda çocuklaria biriikte. anlaşılıyor. 2f Zırhlı Tugay tarafından Izmit Interteks fuar alanına kurulan Mehmetçik Çadırkenti'nde yer alan Sanat Çadır'da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin gönüllü katkılanyla çalışılıyor. Amaç, çocukların yaratıcı güçlerini ve yeteneklerini açığa çıkancı oyun eksenli uygulamalarla yaşam sevincini yeniden kazanmalan. -*• -— .->* ~ Kültür Bakanı tstemihan Talay, Koca- eli Valisı Kemal Önal. Izmit Büyükşe- hir Belediye Başkanı Sefa Sirmen, Mar- mara Üniversitesi Rektör Vekili Tunay Yarduna ve Marmara Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamet- tin Koçan perşembe günü Sanat Çadır'ı gezerek çocuklan ziyaret ettiler. Hüsa- mettin Koçan Sanat Çadır'ı şu sözlerle değerlendiriyor: "tnsan neredeyse, so- runlar neredeyse, acılar nerede\se biz de oradayız. Gecen yıl Sanat-TTR ilesana- n Anadolu\a taşımışük. Bu yıl da dep- remzedelerin yanında olacağız. Hem sa- natçı hem de egitimci >ununız bunu ge- rekli kıuyor. Biz sanatçılann insana kat- kısı böyle olmau. Şu anda Mehmetçik Çadırkenti'ndeki en büyük ttitiyacni bu türden destek olduğunu düşünüyorum. Sanatm,onaran, tamir eden, muttulukve- ren yanı açığa çıkı\or burada. Plastik sa- naüaıia da sunrta tutmamak gerek des- teğL Tiyatrocu, müzisyen arkadaşlan- mızda böigeyegelmeMdhe düşünüvonım. Bizden maddi manevi desteğini esirgeme- yen Kültür Bakanınuza ve her gûn çadı- n ziyaret eden Belediye Başkanı Sefa Sir- men'e teşekkür edfyorum.'' Alti saat resim çiziyorlar Marmara Üniversitesi'nin gönüllü öğ- rencileri çocuklann Sanat Çadır'da eğ- lenerek deprem korkusundan uzaklaşhk- lannı belirtiyorlar. Çocuklann sabahın yedisinde çadınn kapısına dikilip kapı- nın açılmasını beklemeye başlamalan, gün içinde hiç sıkılmadan altı saat bo- yunca resim çizmeleri de duyduklan ih- tiyacm göstergesi. Çadırda çocuklann kırtasiye ihtiyaçlan da karşılanıyor. Sa- nat Çadır'daki etkinlikler Izmit Büyük- şehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nın başka çadırkentlerde yürüttügü Gökku- şağı projesi gibi sanatsal etkinliklerle ve psikiyatrist bir ekiple işbırliği içinde yü- rütülüyor. Sanat Çadır' ınsorumtusuGünay Ata- layer de çocuklann psikolojisini ve et- kinliği şu sözlerle anlanyor: "Çocukla- nn bir kısmı fazJa konuşmu>t>r, bir kıs- mı da fazla konuşuyor. tkisi de çok den- geli değflmiş gibi gettyor bana. Fakat re- sim yaparken çok mutlu olduklaruu gö- rüyonım. Birkaç çocuk başlangıçta iste- mez gibi gözüktü. Zamanla onlar daka- bkülar bize. Çocuklann onlara güven verecek bir düzene ihtiyaçlan var. Psikologlar bizi bu konuda uyarmıştL'Dıkkat edin, prog- ramınız düzenlı olsun, bütün olumsuz- luklara karşın bu programı gözetin' de- mişlerdL Bunun doğnı olduğunu gör- dûk. DJsıpBn onlan mutlu etti. Psikolog- lardan aldığunız öğütler doğrultusunda hepsineeşit davrann oruz. Aileleri teşek- kür ettiler bize. Onlann da böyle bir dü- zene ihtiyaçlan vardı. Çok büyük bir de- ğisim yaşadıklan için o stresle çocuklar- ia Ugilenemedikleri gibi neredeyse hırs- lannı da onlardan çıkartrvorlardL Ö\1e ortahktagezinen çpcukfam güzd bir amaç etrannda topladık. Amacunıza ulaşâğı- mın göriiyorum." Mehmetçik Çadırkenti'ndeki düzen- lıyaşamlan ve Sanat Çadır'daki program- lanyla düzenli yaşama geçen çocukla- nn şu anda gereksinim duyduğu tek şey, 45 sanıyede yerle bir olan güven duygu- lannın yeniden kunıhnası. Orta ikinci sı- ruf öğrencisi 13 yaşındaki Be> T han Öz- türk yeni yaşamındaki güven özlemini ve terk edılme korkusunu 'Deprem Anı- lanm' adlı şürinde dile getiriyor. Kimsenin bekleraedigi bir anda, Arkasmda bırakü korkunç bir manzara. Şehirier bitti şimdi sıra dağlarda. Komutanım seni hiç unutmayacağım, sen de bizi unutma Senin hem rfitbeni hem de ismini, Soğuktan korumak için sıcaeık eMni. Zarar görmesinler diye bütün askerierini, Bizi rahat ettirsin di\e. komutanım her şeyini, Seferber ettin komutamm. l nutmam ne seni ne de askerinL Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörünü anlatan şarkı listelerde üst sırada Zeman hn dürüsûüğüşarkı oldıı CUMHUR C ANBAZOĞLU Fenerbahçe'nin yeni teknik dırektörü Zdenek Zeman'ın ne kadar 'özel biri' olduğu artık şarkılarda da anlathyor. Italya'nın en ünlü besteci ve yorumculanndan AntoneUo Venditti son albümü Goodbye Novecento'da, Çek teknik adama adadığı 'Zeman Bflinci' (La Coscienza di Zeman) adlı bir bestesini yorumluyor. Fanatik bir Roma taraftan olan Venditti, albümün bugünlerde listelerin üst sırasında gezınmesim sağlayan parça Zeman Bilinci'nde, disıplinine, dünya görüşüne, ağır başlılığma, dürüstlüğüne, hücum futboluna tutkusuna hayran olduğu teknik adamın özelliklerini ve profesyonel futbol camiasının ona yaptığı haksızlıklan anlatıyor. Geçen sezon dünya futbolunun sahnesi Italyan ligınde pis işlerin döndüğünü. büyük takırnlann doping sınıfina daha sokulmamış çeşitli ilaçlar yardımıyla ayakta kaldıklannı açıkladığı için Zeman istenmeyen adam ilan edilmiş, bu nedenle yeni sezonda hiçbir Italyan takımından teklif almamıştı. ttalyan basınına verdiği demeçlerde Türkiye'ye gerçek futbol ortamını tatmak ve sahada kazanmak için gittiğini söyleyen Zeman için şarkının bir bölümünde AntoneUo Venditti şunlan söylüyor: Maçın normal süresi tükeniyor/ Haydi topa hâkim oL Sen hiç pes etmezsin/ Berabeniği sevmezshu. Bu oynanan futbol değil sokak dflryle bir boğagüreşi/ Ama kimsenin özür dflemeye yok niyeti, Bak tribünler ısınrvor, haydi hücuma kalk/ Savunmayı akhndan at_ Antonello Venditti, cuma günü Roma Olimpik stadyumunda verdiği konserde Zeman Bilinci adlı parçasını fanatik Romalı taraftarlann toplandığı güney tarafindaki kale arkasında söyleyerek Zeman'a yaptıklan için teşekkür etti ve Türkiye'ye ugurladı. AntoneUo Venditti, 'Zeman Bilinci' bestesini teknik direktöre adadı. KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Kimsesiziîğin Bedeli Gazetelerden, dergilerden öğrendiğime göre ye- ni, yepyeni bir tiyatro mevsimi daha açılmak üze- re. Bu beni oldum bittim heyecanlandırır. Yıllardır hep şunu düşünürüm: Benim için yılbaşı, yeni ti- yatro mevsiminin başlangıcıdır. Tryatroyu önemse- diğim için, hayatımın orta yerine koyduğum için ola- cak her yıl, yeryüzünün neresinde olursam olayım akJım, yüreğim ve geri kalan her yerimtiyatroyadoğ- ru kaymaya başlar. Bu yıl da öyle oldu. Oysa okuduğuma ve duyduğuma göre, bu yıl ti- yatromuz, özellikle Devlet Tiyatromuz pek iyi du- rumda değil. Bence kalite açısından birbirine ben- zeyen iki üç grup, iktidar kavgası veriyor ve bu sı- ralamanın en altında duran Kültür Bakanlığımızın hakemliğinde ortalık kanştıkça kanşıyor. Bizler, için- de kendimi de saydığım Türkiyeli, Ankaralı tiyatro- severler bu deve güreşini hak etmiyoruz doğrusu... Devletin tiyatrosu kaçınılmaz olarak o devletin ken- disine benzer. O tiyatronun muhalifleri de kaçınıl- maz olarak o devletin muhaliflerine benziyor. İkti- dar sahipleriyle muhaliflerin bırbirlerine benzediği birortamdan kaynaklanan alaturka/epik birçarpış- manın kakofonik ezgilerıni dinliyoruz şimdilik. So- run teatral bir sorun. Taa Sophokles'ten günümü- ze kadar tiyatro sahnesinde çeşitli şekillerde anla- tılmış bir mesele. İktidar. Erk. Herkesin haklı olduğundan emin olduğu bir or- tamda, iktidara bir tek kavram geçer. Komedi. Şimdi de tiyatro iktidannda/muhalefetinde bir tek kavram egemendir. Komedi. Siyasal erkin te- pesinde komedi egemense, o erkin tiyatrosunda da komedi egemen olacaktır. Fırsatçılık, cahillik, kap- kaççılık adına tryatromuzda yıllardır ne yapıldıysa; devrimcilik, ilericilik, çağdaşlık adına da üç aşağı, beş yukan aynı şeyler yapılmıştır. Ha babam de ba- bam durmadan değişen Devlet Tiyatrolan iktidan- nn, tiyatro adına laftan başka hiçbir şey üretme- den sürekli karşılanndaki muhalif görüşle ıtişip ka- kışmalan bu görüşümüzü ne yazık ki doğrulamak- tadır. Tiyatronun yüreği olan oyun kavramından hızla uzaklaşılmış ve güncel/ sığ politikanın kirli su- lannda, tiyatroyu yakından uzaktan ilgilendirmeme- si gereken iktidar oyununa balıklama dalınmıştır. ••• Atila Sav'ın Milliyet Sanat dergisinin ekim sayı- sında yazdığı tiyatro yazısını okuyun. Sayın Sav son derece önemli saptamalar yapıyor. Bir alıntı: "Devlet Tiyatrosu çalışanlan en uzun tatilyapan in- sanlardır. En geç mayısın ortasında tiyatrolar per- delerini kaparlar. Kimi oyunlar Anadolu turnesine çıkar. Onlar da genellikle haziran ortasında biter. Sonra ağustos sonuna, eylül başına kadar sanat- çılartatilyapar. (...) Şimdilerde sanatçılann birbö- lümü 'seslendirme' ya da 'dizilerdeki' çalışmalan yeğliyor. Bir bölümü ise bütünüyle tatile çıkıyor." Ben Devlet Tiyatrosu'nun aklen ve sanatsal ola- rak epeydir "bütünüyle tatile" çıktığını düşünüyo- rum. Bu büyük tatile yıllardır Istanbul Şehir Tiyat- rosu'nu da katmak mümkün. Bu iki tiyatroda çalı- şan birçok tiyatro emekçisi dostum var. Onlann ti- yatro tutkusunu, emeğinı, çabasını küçümsemek aklımın ucundan bile geçmiyor. Bu yazıya alınacak- lannı da sanmıyorum. Tam tersine! Tiyatromuzda kötü bir şeyler oluyor. Herkes eli- nin, kaleminin, aklının, yüreğinin yettiği kadar bu kötülüğün kaynağına işaret etmeye çalışsın. Belki bir gün kişisel komplekslerın ötesinde, gerçek ti- yatro hakkında bıle konuşmaya başlanz, kimbilir? ••• Gökşin Sipahioğlu büyük bir fotoğrafçı. Bir "Türk foto muhabin"! Elli yıllık bir gazetecilik ha- yatı söz konusu. Elli yıldır çeşitli gazetelerde, der- gilerde gördüğünüz, artık neredeyse bir ikon hali- ne dönüşmüş görüntüleri kaydeden insan. Yaptı- ğı iş dudak uçuklatıcı. Şimdi bu büyük fotoğrafçı- nın Mayıs /1968 fotoğraflannı Ankara'da görme şansımız var. Yeryüzünde genç olan bütün insan- lann algılama alanını altüst eden o önemli yılın gör- sel kaydını görmek istiyorsanız Gökşin Sipahioğ- lu'nun bu sergısini de muhakkak göreceksiniz. Türkücü, komposrtör, roman ve hikâye yazan, am- bassadör, yönetmen, köşe yazan, kültür ınsanı bir aydınlık insanımızın geçenlerde köşesinde belirt- tiği gibi bu sergi Ankara kentinde bir yerde açıldı. Nerede açıldığını dili ya da aklı vanp söyleyemedi- ği için ben şimdi açıklamak zorunda kalıyorum. Gökşin Sipahioğlu'nun bu son derece önemli 1968/Paris sergisi Uğur Mumcu Araştırmacı Ga- zetecilik Vakfi'nın sergi salonunda açıldı. Ekim so- nuna kadar bütün meraklı ve güzel insanlann ilgi- sine açık kalacak. Yirminci yüzyılın sonuna gelir- ken bu serginin herkes tarafından görülmesi gere- kiyor. II. Richard'ın Türkiye prömiyeri • ANKARA (AA) - Ankara Devlet Tiyatrosu, 1999- 2000 tiyatro sezonunun yeni oyunlan arasında yer alan III. Richard'ın Türkiye prömıyenni 15 Ekim'de Büyük Tiyatro'da gerçekleştirecek. William Shakespeare'in yazdığı 'III. Richard'ı Türkçeye Benıa Moran çevirdi. Kral II. Richard'ı Burak Sergen'in canlandırdığı oyunda diğer rolleri ıse Levent Ülgen, Sinan Pekinton, Cahit Çağıran, Sabri Ozmener, Mithat Erdemli, Ah Davutoğlu, Volkan Özgömeç. Hakan Çimenser, Hakan Özgömeç, Ercan Eker. Eray Eserol, Zeynep Yazar, Emine Semra Gökalp, Pervin Ünalp, Betül Akışık. Ekin Turan paylaşıyor. Rejide Işıl Kasapoğlu imzasını taşıyan yapıtın dekor tasanmını Hakan Dündar, giysi tasanmını Nur Uzmen, ışıklamaslnı da Ersen Tunçekiç gerçekleştirdi. Kardeşi Edward'dan sonra kral olmayı akhna koyan Gloucester Dükü Richard'm, türlü hile ve cinayetlere başvurarak tahtı ele geçirişı ve sonraki olaylan konu edinen yapıtın reji yardımcılıklannı da Hakan Çimenser ile Zeynep Yazar üstleniyor. Türk - YiHian dostluk konseri • Istanbul Haber Servisi - Yunanistan ve Türk emekçi örgütlerinin biriikte düzenlediği "dostluk konseri'', Yunanistan Ulaştırma ve lletışim Bakanı ile 5 Yunan milletvekilinin de katılımıyla 12 Ekim Salı akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekJeşririlecek. Daha önce planlanan, ancak Atina depremi nedeniyle ertelenen konserde, Ege'nin iki yakasındaki dev sanatçılar Milds TbeodrakK, Maria Fanuıtouri ve Züffii Livaneli, şarkılanru Türk-Yunan dostluğu için söyleyecekler. Yunanistan Genel Emek Konfederasyonu (GSEE) ile Türk-lş, DİSK, Hak-Iş ve KESK'in birlikte düzenlediği konser, 13 Ekim'de Atina Banş ve Dostluk Stadı'nda tekrarlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle