Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1999 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEIV
Yeni Bir Yıl
Sevgili, yeni bır yıla daha girdik. Bilmiyonjm, gö-
receğim daha kaç yıl var?
Sakın bu soruyu karamsariıktan sonduğumu san-
ma! Ama gerçekte yaşam o kadar kısa ki. bırak yıl-
lan bir yana, 82 yaşına ulaşan bir ınsan, topu topu
kaç sabah ve gün görüyor biliyor musun? Ötuz bin
bile değil.
Rakamlara vurunca, yaşamın bizim sandığımız-
dan da kısa olduğunu bıliyorsun. Ama doğada, öm-
rü 24 saat olan o kadar çok yaratık olduğunu düşü-
nünce "Eh buna da şükür" diyorsun.
Rakamlar ürkütse bile, insanoğlu insanlığına doğ-
ru, henüztamamlayamadığı yurüyüşünün belirli bir
dönemmde, her şeyı saymaya, hesaplamaya baş-
lamış. Onu insan yapan ve bılime doğru yönelten en
önemli adımlardan biri bu.
Zaman kavramını insanoğlu ne zaman algıladı ve
onu kendine göre ölçmeye başladı bılınmiyor.
Ama ınsan kendi zamanını çeşitli şekillerde ölçtü.
Bizim bugün uyguladığımız gregoryen takvım güne-
şe bağlı olarak ölçer zamanı, hicrı takvim ise aya.
Sanılanın aksıne Sevgiii, gregoryen takvimın ka-
bulü, Cumhurıyet'in değıl, Osmanlı'nın döneminde
olmuştur. Ikisı arasındakı fark ise, Osmanlı'da
1917'den itibaren hicri, rumı ve miladi takvim bır ara-
da kullanılırken, Cumnuriyet'ın üçuncü yılından iti-
baren miladi takvim tek başına kabul edilmiştir. Bir
de Cumhuriyet'in cumasının pazar günü olması, ya-
ni o gün tatil yapılmasıdır. Zaten, illa cuma günü ta-
til yapılacak dıye dini bir kural da yok. Ancak, cuma
namazı, Kuran'ı Kerim'de soz edılen gidilmesi
gereken namazolduğundan, bütün ısteyenlerin ona
katılmasını sağlamak da zoruniudur. Sanırım, tek-
nolojik gelişme böyle devam ederse, pek uzak ol-
mayan bir gelecekte, hafta tatilinın cumayı da içe-
recek biçimde, üç güne çıkması da büyük olasılık.
Tabii Sevgili. nasıl ki, bizim gün ve yıl gibi, dünya-
nın kendi çevresınde ve güneşin etrafında dönme-
sine bağlı olan zamanlarımız salt kendi gezegene-
miz için geçeriıyse, hafta, ay gibı bırimlerde dünya-
da yalnız insanlar ıçın geçerlıdır.
Biryunusun, birtilkinin, birayının pazan, perşem-
besi, haziranı temmuzu olabilir mi ki...
Ama kuşlann, kurtlann, bortü böceğin ve de ağaç-
la, çiçeğin de zamanı var. Onlar gün ve mevsim dö-
nümlendir.
Kuşlara bak! Sabah ve akşam, yani güneş doğar
ve batarken, nasıl cıvıldar, nasıl hareketlenirler...
Onlar bizim zaman ölçülerimizin dışında nesnel
olaylardır. Yanı ağaçlar, her zaman bizim takvimimiz,
bahan gösterdiğinde çiçeğe durmazlar. Bazen za-
manından once gelen sıcak hava ağaçlan aldatır, er-
ken çiçek açariar.
Bu olgunun, hem hoş, hem hazin birömeğini son
zamanlarda, Istanbul'un orasında burasında. her
defasında tüylerim ürpererek yaşıyorum. Geceleri,
binalan, anrtlan aydınlatan güçlü projektörter, kuş-
larda öyle bir yanılsama yaratıyorlar ki, o şirin yara-
tıklar, kendilerini, gün gelıyor sanıp oradan oraya
atarak, ama hep aydınlık çemberde kalarak, nafile
günün ıçinde uçuşup, duruyorlar.
Peki Sevgili, o kuşlar, çemberin dışına düştükle-
rinde kendilerini, anıden yine gecenin içınde bulun-
ca, o yanılsatıcı zaman ıle mekân birbirine kanşın-
ca, ne hissediyorlar acaba?
Şaşınyorlar mı? Kuşlar şaşırırlar mı. Sevgili?
Eğer şaşırma yetileri varsa, o zaman onlara kuş
beyinli dememiz haksızlık olmuyor mu?
Şimdi diyebilirsin ki"B/r projektörün yanılsatma-
sıyla, gün ile geceyı bırbırlerine kanştınyorlarsa, ne-
den kuş beyinli demeyelım?" Peki o zaman ondan
daha nıce aptal yanılsamaiarın peşine kaç kez, bık-
madan, usanmadan, takılıp gıden bızlerde en aşağı
onlar kadar kuş beyinli değil miyiz?
Sakarya Barosu Başkanı Erkul
'Sanıklara, susma
hakkı hatırlatılmıyor'
KOCAELİ(AA)-Ceza
Muhakemelen L'sülu Ka-
nunu (CMUK) ile sanık-
lara tanınan haklann. ha-
zırlık soruşturmasını ya-
pan güvenlık görevlılenn-
ce 'bflincli olarak kullandı-
nlmadıgı' öne sürüldü.
Sakarya Barosu Başka-
nı Bedri Erkul. yaptığı
açıklamada. CMUK'un
uygulanmasmda 'birçok
aksaklıklar bulunduğunu
ve bunlardan en önemlisi-
nin (susma \e müdafi talep
etme) hakkının işlerilme-
mesi olduğunu' söyledı.
Ceza davalanndakı ha-
zırlık soruşturması aşama-
sında. sanıklardan alınan
ifadelerin tutanaklannda
yer alan. 'sanığa susma ve
müdafi talep etme haklan-
mn hatırlarıldığı ve sanık-
lann bu haklanıu kullan-
mayacaklanna' ilışkin be-
yanlann 'inandıncı olma-
dığını' ıddıa eden Erkul.
şöyle konuştu:
"Yapoğınuz araştırma-
da. sanıklann. (haklannı
kullanmayacaklanna) iliş-
kin bevanda bulunmadığı-
nı ve be\anın, tutanağın
başına matbu olarak ya da
kopya kâğıdı ile ya/Jİdıgını
belirledik. Görülmektedir
ki. bu haklar hatırlatilma-
makta. sahte bir tutanak
düzenlenerek, hatırlaül-
mış gibi yapümaktadır. Bu,
aynı zamanda evTakta sah-
tekârük suçunu da içer-
mektedir.
Bu konuda gerekli >asal
işlemkri yapabilmek için.
avukat arkadaşlanmıza
duyuruda bulunarak: ya-
saya aykınlığı gerçekleşti-
ren karakol amir ve görev-
Klerinin adlany la sözkonu-
su tutanaklann fotokopile-
rini baroya ülaşhrmalannı
fctedik."
Kocaelı Barosu Başka-
nı Avukat Bora L'luç da
'sanıklann susma ve mü-
dafi talep etme haklanmn.
hazırlık soruşturmasını
\apan görevlifcrce hanrla-
tılmadığını" öne sürerek,
bu sorunun çözümü için
gerekli girişimlerde bulu-
nacaklannı bildırdı.
Susma ve müdafi talep
etme haklanmn ışletilme-
sı amacıyla baro yönetimi
olarak ilgiîilerle görüşüp,
aksaklıklan dile getırecek-
lenni anlatan Kocaeli Ba-
rosu Başkanı L'luç. şunla-
n söyledı:
"Susma ve müdafi talep
etme haklanmn hatırlatıl-
mamasının yanı sıra
CMl K'un. jandanna böl-
gesindeki işleyişi de dikkat
çekici.Jandarma bölgesin-
den avukat takbi \ok de-
necek kadar az. Bu dunım
çok düşündürücü. Kanu-
na göre. 18 yaşından kii-
çük sanıklar için. barodan
avukat çağnlmasının zo-
runlu olmasına karşın.
jandarmadan şimdiye ka-
dar çağn almadık. \a jan-
darma bölgesinde yaşi kü-
çük suçlu tıiç yakalanma-
dı >a da hazırhk soruştur-
ması yasalara aykın ola-
rak yapıldı. Bunun başka
türiii izahı olamaz."
CMUK'takıaksaklıkla-
nn, kanunun. alty apısı ha-
zırlanmadan uygulamaya
konulmasından kaynak-
landığı görüşünü sa\unan
Uluç, "Pblisteşkilatı.delil-
den sanığa ulaşmak yeri-
ne, sanıktan delile ulaşma-
yı tercih ediyor. Bu anlavı-
şın değişmesi gerekiyor.
Geçiş dönemi olduğundan
bu tür aksaklıklar yaşanı-
yor. Bunlan dile getirerek.
çözüm bulmak durumun-
dayız" diye konuştu.
MGK'ye sunulan 'Tarikatlar 1998' raporunda, dinci gericiliğin hâlâ öncelikli tehdit olduğu vurgulandı
4
Hüldimet yasayı uygulamadı'• Dinci gericiliği izlemek
üzere oluşturulan birimlerce
hazırlanarak MGK Genel
Sekreterliği'ne de sunulan
raporda, dinci gencilikle
savaşımda ana çizgileriyle
geçen yıl değerlendirildi.
Ortaya çıkan çalışma
sonucuna göre dinci terör güç
yitirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan ve
dinci gencilikle savaşımda 1998 yılının
değerlendirildiği bir raporda. hüküme-
tin TBMM'de kabul edilen direnci ge-
ncilikle savaşım yasalannı uygulama-
dığı eleştirisı yöneltıldi. "TBMM'de
kabul edilen camilerin Diyanet İşleri
Başkanuğı'na devrini öngören yasanın
yaşama geçirilememesi nedeniyle çok
sayıda cami halen tarikatlann elinde bu-
lunmaktadırr
değerlendirmesine yer
verilen raporda. Kuran kurslan düzen-
lemesi nedeniyle Süleymancılar ve
Nakşibendilere büyük darbe vuruldu-
ğu vurgulandı.
Dinci gericiliği izlemek üzere oluştu-
rulan birimlerce hazırlanarak MGK. Ge-
nel Sekreterliği'ne de sunulan raporda.
dinci gencilikle sa\aşımda ana çizgile-
riyle geçen yıl değerlendirilirken, şu bil-
gilereyer verildı:
• Tarikatlar. tiirban yasağı. Kuran
kurslanna getirilen düzenleme, ünher-
site sınavlarında imam-hatip liseleri
hakkında yapılan düzenlemcgibi konu-
larda yapüklan protesto gösteriierinde
istedüüerihalkdesteğini,hertüıiüçaba-
28 Şubat kararlanvla başlatılan dinci gericiliğe karşı savaşım sonucu dinci örgiitler büyük oranda güç yitirdi.
larına rağmen elde edemeınişlerdir.
• Tarikatlann tıcan faaliyetleri bu-
yük oranda artarak devam etmektedir.
Ancak beiediye ihaleleri yoluyla önem-
li ölçüde elde ettiklen gelırler, 1998 yı-
lınm son aylannda yan yanya azalmış-
tır. Bunun nedeni ise tankatlar ıle bele-
diyeler arasındakı ihale işbirliginin or-
taya çıkanlmasıdır.
• Tarikatlar, öğrenim için kız ögren-
cilerin başlannı açıp açmaması. devle-
tin irticava karşı aldıgı önlemler konu-
sunda takıy> e yapılıp v apılmaması. enf-
las>on oranında fai/in helal olup olma-
dığı. içtihat kapısının kapanıp kapan-
madığı. Taleban, İran ya da Suudi Ara-
bistan'ın uyguladığı şerialtan hangisi-
nin İslama daha çok uygun olduğu ko-
nulannda görüş avnbklanna düşmüşler
ve bu durum yıpranmalanna. aralann-
daki ilişkilerin daha da bozulmasına ne-
den olmuştur.
• Dernek. vakıf ve yurtlar kanalıyla
yapılan irtıcai faaliyetlerbirönceki yı-
la göre neredeyse aynen devam etmiş-
tir.
• trtkai basın, giicünden hiçbir şey
kaybetmemiştir. Ancak irticai basın
1998 yılı için beklediği tiraj artışınıda el-
de edememiştir. İrticai radvo ve televiz-
yon kanallannm da yeterince denetlene-
mediği bilinen konulardandır.
• irticai yayınevleri faaliyetlerini
1998 yılında da sürdürmüş. özellikle
devlet. laiklik ve Atatürk aleyhtan çok
sayıda kitap satışa sunulmuştur.
• Uygulanan tiirban yasağı nedeniy-
le gerek öğrenciler ve gerekse ö^retmen
ve öğretim üyeleri arasında çok sayıda
kişi başmı açmıştır. Bu durum. birçok ta-
rikat tarafından bir zaafıyet olarak de-
ğerlendirilmiştir.
• Irtıcanın eğitim faaliyetleri 1998
yılında da artarak devam etmiştir. An-
cak. imam-hatip liselerinin büyük oran-
da öğrenci kaybettiği. bu okullardan ay-
nlanlann genelde normal lıselere de-
vam ettiği görülmektedir.
• Kuran kurslan konusunda yapılan
düzenleme. mürit kaynağı bu kurslar
olan Süleymancılar ve Nakşibendilere
büyük darbe vurmuştur.
• Her tiirlü tepkiye karşın özellikle
siyası nıtelıği olan kişilerin Atatürk. la-
ıklik. demokrasi, devlet ve Atatürk aley-
hindeki kışkırtıcı konuşmalan devam
etmiştir.
• İBDA-C, HizbuUah. İCCB (Kap-
lancılar) gibi silahlı irticai örgütler 1998
yüı içerisinde önemli oranda güç kay-
betmişlerdir.
• TBMM'de kabul edilen camilerin
Diyanet tşleri Başkanlığı'na devrini ön-
gören yasa yaşama geçirilememiştir.
Çok sayıda cami halen tarikatlann elin-
de bulunmaktadır.
• Bu bilgiler çcrçevcsinde. irticai un-
surlar 1998 yılında bazı alanlarda güç
kaybetse de hâlâ Türkiye Cumhuriyeti
için önemli bir tehdit olmak özellikierini
sürdürmektedir.
Cumartesi Anneleri 'demokratik bir banşın hüküm sürdüğü bir dünya' dilediler
'Artik hiç Idmsekaybedümesin'tstanbul Haber Servisi -
Cumartesi Anneleri. 190. ey-
lemlerinde Galatasaray'a ka-
ranfil bıraktılar. Yeni yılda
yakınlannı kucaklayamama-
nınacısı içerisinde olduklan-
nı belirten Cumartesi Anne-
leri, "1999'da hiç kimsenin
gözaltında kaybedilmedigi.
sadece adiL eşit ve demokra-
tik bir banşın hüküm sürdü-
ğü bir dünya diliyonız" dedı-
ler.
Galatasaray'a dün saat
12.00 sıralannda elierinde
karanfillerle gelen Insan
Haklan Derneği Istanbul Şu-
besi Başkanı Avukat Eren
Keskin ile çocuklan gözaltın-
da kaybolan anneleri n çevre-
si yine çevik kuvvet ekipleri
tarafından kuşatıldı. Emniyet
yetkilileri kısa süren kargaşa-
nın ardmdan kayıp yakınlan-
nın karanfillenni Balıkpaza-
n'nın gırişıne bırakmalanna
izin \erdi. Anneler karanfil-
lerini bıraktıktan sonra sessiz
bırbiçimde dağıldı. Bu arada
polis, kalabalık arasından bir
kişiyı gözaltına aldı.
Cumartesi Anneleri'nin
yaptığı yazılı açıklamada ise
yakınlannı yeni yılda kucak-
layamadıkları için acılı ol-
duklan açıklanarak şöyle de-
nıldi:
"Vcni yıllannı kutlayama-
dık, dahası mezarlarına bir
demet menekşe bile bıraka-
madık. Sevdiklerimizin ölü
Cumartesi Anneleri polisçe engellcndi ama bu kez coplanarak gö/altına hiç kimse alınmadı. (K A AN S A(j A\ AK)
mü. diri mi olduklannı bilmi-
yoruz ki mezarlannı bilclim.
onlarla mezariıkta buluşalım.
Onlar nerede?"
Açıklamada ayrıca "Yeni
yılda hiç kimsenin gözaltında
kaybedilmedigi sadece adil \e
demokratik bir banşın hü-
küm sürdüğü bir dünya dili-
voruz"denildi.
Annelerin bilançosu
Cumartesi Anneleri. yak-
laşık üç buçuk yıldır kayıp
yakınlanndan haber alabıl-
mek için Galatasarav Lisesi
önünde 12.00'den itibaren
sessiz oturma eylemı yapı-
yordu. Ancak son 4 aydır. Cu-
martesi Annelen'nin eylemi
güvenlik güçleri tarafından
engellenıyor. Polısın müda-
halesi sırasında 19 haftada
402 kişi gözaltına alındı. Gö-
zaltına almalar sırasında po-
lis kımi zaman cop. tekme.
tokat \e biber gazı kullandı.
1994'te229, 1995'te 121.
1996'da 68. 1997'de 45,
1998"de 9 kışinın gözaltında
kaybolduğunu belirten kayıp
yakınları. sayının giderek
azalmasını. insan haklan ih-
lallenne karşı mücadeleleri-
nin belirli bir başansı olarak
değerlendiriyorlar.
Siirt'te Toplumsal Kalkınma Projesi'
3 bin 500 çifte nikâh
15 bin kişiye kiııılik
Subaşı ve Yaman birbirini sucluyor
Beiediye başkanı ile
defterdann veı^i kavgası
SÖRT (Cumhnriyet) - Siirt
Valiliği'nce geçen yıl uygulamaya
konulan Toplumsal Kalkınma
Projesi çerçevesinde Siirtliler
kayda geçiriliyor. Proje
kapsamında kent genelinde 3 bin
500 çiftin resmi nikâhı kıyılırken
çeşitli nedenlerle kaydı
bulunmayan 15 bin kişinin de
Nüfiıs Müdürlüğü'ne kaydı yapıldı.
Türkiye'de ilk kez
Siirt'te uygulanan
ve başta
kadınlann egitim,
sağhk ve sosyal
statülerini
geliştirmeyi
hedefleyen. aynca
okul öncesi
eğitim, gençlere
meslek
edindirme,
seracılık, ancılık,
tekstil, dokuma ile kültürel ve
sportif faaliyetleri kapsayan
Topiumsal Kalkmma Projesi
(TOKAP) çahşmaian sürüyor.
Proje kapsamında "Resmi nikâhı
olmayan çiftlcrin tespiti ve nikâh
işlemlerinin >apüması ile buna bağü
olarak nüfusa kayıth olmay an
şahıslann nüfusa tescili
çalışmalan" tamamlandı. Valilikten
yapılan açıklamaya göre, bu
çalışmalar sonucunda 3 bin 500
çiftin resmi nikâhı kıyılırken,
çeşitli nedenlerle nüfiısa kaydı
bulunmayan 15 bin kişinin de
nüfusa tescil edilmeleri sağlandı.
Siirt Valisi Osman Acar. konuyla
ilgili yaptığı değerlendirmede
çahşmalanntn devam ettiğini
belirterek şunlan söyledi:
l > gar yaşamın
• Siirt Valisi Osman
Acar, çalışmalannın
devam ettiğini belirterek
"Uygar yaşamın en
önemli unsurlarından
olan medeni nikâhsız ve
nüfusa kaydı olmayan
vatandaş bırakmamayı
hedefliyoruz" dedi.
BÜLENT ECEVtT
en önemli
unsurlarından
olan medeni
nikâh ite nüfusa
ka\dı olmayan
vatandaş
bırakmamayı
hedeflivoruz.
Çalışmaınız bir yıl
once başladı.
Önce yoğun bir
tarama sonucu
tespit edilen medeni nikâhı olmayan
çiflier ile nüfusa kaydı bulunmayan
şahıslarla ilgili çalışmalar yapıldı.
Tarafımızdan görevlendirikn İl
Nüfus ve \atandaşhk Müdürlüğü
personeli, zaman zaman bu
çabşmalan yurttaşlaruıa
ikametlerine kadar giderek
yürüttüler. SODUÇ memnurüuk
verfcidir."
ANT,\LYA - Vergilerini vatırmadığı
gerekçesiyle Antalya Büyükşehir
Belediyesı'nin gelirlenne haciz koyan
Antaiya Defterdan Hasan Yaman ile
DYP'li Beiediye Başkanı Hasan
Subaşı arasındakı karşıhklı
suçlamalar sürüyor, Subaşı.
•'Antaha'nın cıkarlanra ve
yaünmlarinı kimse zora sokamaz"
diyerek Defterdar
Yaman'ı sıyasi
egiiim veamaçla
hareket etmekle
suçladı. Politık
davrandığınm
ispatlanması
halinde istifa
edeceğini belirten
Yaman ise,
"Personel
maaşlaruıdan
kesilen vergilerin
yatınlmaması hiç kimsenin hakkı
değfldir" yanıtını verdi.
tki dönemdır Antalya Büyükşehir
Beiediye Başkanlığf nı yürüten ve 18
Nisan'da yapılacak seçimlerde
yeniden aday olması beklenen DYP'li
Hasan Subaşı, gelirlerine haciz koyan
ve Konyaaltı Projesi 'ndeki bazı
tesislerin kıyı kenar çizgisi
suurlannda kalmasını gerekçe
• Antalya'nın
çıkarlannı ve
yatırımlannı kimsenin
zora sokamayacağını
söyleyen Antalya
Beiediye Başkanı Subaşı.
Antalya Defterdan Hasan
Yaman'ı siyasi hareket
etmekle suçladı.
göstererek yıkım karan alan Yaman'a
tepki gösterdi. Subaşı'nm çıkışlanna
yazılı bir açıklama yaparak yanıt
veren Hasan Yaman ise görevde
bulunduğu süre içinde dört ayn
partiden dört ayn bakanla çalıştığını
anımsatarak kanunlan uygulamaktan
başka bir şey yapmadığun belirtti.
Konyaaltı Sahili'nde yapılan projeye
karşı çıkmadığım ancak projede Kıyı
Kanunu'na aykın yapılaşmalar
olduğunu belirten
Yaman. "Bu
yapılara karşı
çıkmak, hem
benim hem de
Milli Emlak'ın
görevidir" dedi.
Konyaaltı Varyanü
başında bulunan
Sheraton \e FaJez
Otelleri'ne
belediyenin
izniyle yapılan
büfe, kafeterya ve restoranuı Kıyı
Kanunu'na aykın olduğu için
yıkıldığını öne süren Yaman, "Bu
tesislerin yıkunu 1994 tarihli
mahkeme karan ife ve bakanlığın 30
Haziran 1998 tarihli talimatı gereği
yapjlmtştır. Bu itirazlan ilgili tesisler
yerine neden Sayın Subaşı'ıun
yapöğını da merak etmekteyiz"
açıklajnasım yaptı.
CHP'de adaylık kavgası
Taşdelen
aynlık
noktasında
• CHP'nin Ankara'da Celal
Doğan'ı aday göstereceği haberi
partiyi kanştırdı. Doğan
Taşdelen'in DSP'ye geçmeğiı".'"'.
bekleniyor. Doğan Taşdelen,
"Baykal. kendisine biat
edilmesini istiyor' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
yönetiminin Ankara Anakent Beiediye
Başkanlığı için Gazıantep Beiediye Başkanı
Celal Doğan'ı aday göstermeye hazırlandığı
haberleri CHP'yi karıştırdı. Anakent
beiediye başkanlığına adaylığını ilk
açıklayan CHP'li olan Çankaya Beiediye
Başkanı Doğan Taşdelen. bu gelişme üzenne
partısınden kopma noktasına geldi. DSP'den
aday gösterılebileceğı bıldırilen Taşdelen.
"DSP ile bugüne kadar hiçbir teınasım yok.
Amasıkınblıyım. Denız Baykal kendisine
biat edilmesini istivor. Ama Ankara'yı
gericilerden mutlaka alacağız. Baykal da
bunun önünde duranıaz" dedi. Celal Doğan
ise. "önseçim vapümazsa hiçbir yerden aday
olmayacağını'" açıkladı. CHP Partı Meclısı
(PM). 5-6 Ocak günlen toplanarak adaylannı
hangı yöntemle belirleyeceğıni karara
bağlayacak. Bu toplantı öncesınde bazı il ve
ilçe başkanlan genel merkeze çağrılarak
görüşleri alındı. Bu arada. Ankara için
Gazıantep Beiediye Başkanı Celal Doğan'ın
aday göstenleceğı haberleri yayildı. Çankaya
Beiediye Başkanı Doğan Taşdelen de bu
haberleri doğrularken. "Karaıianna saygı
duyuyorum. Zaten önseçimi kaldırdılar. bir
gecede Çankaya'nın bütün delegasvonunu
değiştirdiler. Genel merkez, listekri kendine
göre avarladı'" dedi. Taşdelen, ÇHP'den
ıstıfa edip DSP'den aday olacağı haberleriyle
ilgili olarak da. "DSP ile bugüne kadar bir
temasım olmadı. Bu sıkınnh dönemde
parrimizin >apnğı vanlışlar var. Ankara
halkıyla beraber gericiliğe karşı mücadele
verdik. Ankara'yı gericilerden mutlaka
alacağız. Baykal da bunun önünde duramaz.
Ben. Ecev it'e koşulsuz destek verilmesini.
solun iktidar yapılmasını istemiştim.
Dinlemediler'* demekle \etindi.
Celal Doğan karar vermedi
Gaziantep Beiediye Başkanı Celal Doğan ise
dün Gaziantep'te düzenlediğı basın
toplantısında. şu ana dek adaylık konusunda
karar vermediğinı bıldirdı. Doğan. "Önseçim
yapılmazsa ada> olmayacağım. Hiçbir şeyden
yılmadım. > ıkılmadım. Başka iller için
adımın geçmesini >adırgı>orum.
Gaziantep'in günahı ne?"
açıklamasını yaptı.
Muhalif PM üyelerinden Mustafa Gazalcı.
yerel ve genel seçimlerde gösterilecek tüm
adaylann üyelerinin katıhmıyla yargıç
denetimınde yapılacak önseçimle
belirlenmesi gerektiğini söyledi. Gazalcı dün
yaptığı açıklamada, partinin başarısı için
adaylann önseçimle belirlenmesinın zorunlu
olduğunu kaydederek, "Ancak bu yöntemle
partî içi katıİım. barıs. demokrasi yaşanır"
dedi. Sağpartilerın yönteminın kendilerinın
yöntemi olamayacağını vurgulayan Gazalcı
şunlan kaydettı: "CHP, demokrasinin kendi
içinde ve iilkede veıieşmesi için öncülük
etmiştir. Adaylann merkezden atanması
partinin geçmiş uygulamalanyla çelişecektir.
Lstelik 25 Aralık 1995 seçimlerinde geniş
ölçüde önseçim }apmamanıncezasını
seçmeıûn baraj uyansıy la çektik. Bundan
ders almamız. bir daha a\nı yanlışı
yapmamamız gerekir."