Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3OCAK1999PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ramazan Geldi Böyle Oldu!..
MUHAMMED DAFİ Emekh Vaız
K
uran'a gore Ramazan Orneğın,benımoturduğumapartmanın
"sayılı gunlerden"dır karşısındakı apartmanda yılın on bır
Sayılı gun demek, ann-
na-durulma demektır
^anı bugunde ınsan. ıs-
tencını bır sıkıduzen
kinde yenıden denetlev ıp yonlendırme-
Iu yeme v e ıçmelennı > enıden ay ınp se-
çerek bır duzene bır sıraya koymah
geçmı^ınıbır guzel sorgulayarak Kın\e
buğuzlanndan, y alan dolanlanndan. kıs-
kjnçlıklanndan açgozluluklennden\e
bencıllıklennden annmalı. kendısı ve
ın.sanlık ıçın ıvılığe. e;>enlığe yonelme-
hdır
Vevazıkkıoyleolmuyor Islammda-
ha ılk gunlerınde Arap aşıretlen arasın-
dakanatılanınsanlıkdaman yuzyıllar-
danberı Muslumanlığıbenımsevenhe-
rnen butun ulkelerde kanamasını sur-
duruyor Ne denh "Vltislumankk akıJ
dini" denılmı^ oKa da. söz dınden ıman-
dan açıldığında kımse aklını kulian-
maktanyanaolmuvor Eskılenndeyışıv-
le "Bencillik tatıtına oturaıu aydınlat-
makoiası kılınamıvor." Bencıllığın one
çıktığı y erde de ne dın kalıyor ne ınsan-
lık Aklını torbaya koyarak, ınancınınve
bencıllığının tuzağına duşen ınsan. her
şe\e her yere at gozluğu ıle bakıyor
Herke-.ın her şevın kendısı gıbı kendı
du^unduğu gıbı olmasını day atıyor Ken-
dısının ınandığına ınanmasını. kendısı-
nın tapındıgı gıbı tapınmasını zorluyor
Bunu sağlamak ıçın de gerektığınde sa-
vaşmavı kan akıtmavı goze alabılı>or
Bunu yapamazlarsa selamı sabahı kesıp
ınsansal ılışkılennı dondurabılıvorlar
ayında can cığer y aşa> an bın Sunnı öte-
kı Alevı ıkı komşu \ar Her ramazan
geldığınde. Sunnı olan. Alev ı komşusuy-
la selamı sabahı kesıyor Bayramgelm-
cedebırbırlennı kutlamı>or!ar îseden0
Şunun ıçın kı camıde ımam, "Ramazan-
larda oruçlu olmayanlarla zinhar goru-
şup selamlaşmayınız. Aksi halde siz de
onun oruçsuzluğunu tasvip etmiş ve gu-
nahına ortak olmuş olursunuz_r dıye-
sıymış
Oysa, kıtaplı kıtapsız bürun dınler
ınsanlararasmdaılışkıyıduzenlemek, in-
sanlan birbirlerine katlanabiü'r kılmak
ıçınvarolmuştur Dev let kavramının, top-
lumsal -ulusal derneşımın bılmmedığı
çağlarda- donemlerde. ınsanlar bırta-
kım >ersel- goksel kurallarla yaşayışla-
nnı duzenlemek, anlamlandırmak gere-
ğını duyduklannda, dın kurallanyla ye-
tınmek durumunda kalmışlardır Baş-
langıçta bağlayıcı ve vazgeçılemez ya-
şama ve dav ranma dızgesı -dısıplını ka-
bul edılen dınler- ınanç dızgelen, za-
manla dünyasal ışlevmı devlet kurum-
lanna. ulusal derneşım dızgelenne bı-
rakarak asıl yenne -bıreysel bır dûzlem-
de- Tann ıle bırey-kul arasına çekılmtş-
tir Bu.doğanın,eğerTann'yaınanıyor-
sanız, Tann nın değışmez y asasıdır Tan-
n. nasıl ınsanliğı ınanmaya ve tapınma-
ya bırtakım totemlerden, ongu ve or-
ganlardan başlatıp kıtaplı dınlere getır-
dıy se, kuşkusuz koy duğu kurallan dun-
yasal ışlevlenndençekıp saltkendısry-
le. kendısıne ınananlar arasına da çeke-
bılır Inandıklannı, ınançlı olduklannı
soyleyenler gerçektenevrenıTann'nın
yarattığına manıyorlarsa evrenın-do-
ğanın temel > asası olan eytişime, (dıy a-
lektığe) neden-sonuç ıhşkısıne de ınan-
mak zorundadırlar İslama akıl dini de-
nılmesının anlamı da zaten budur
Bılıyorum bu dedıklenmı kavramak
vealımlamak kımılenneoldukçazor hat-
taçokzorgelecektır Neden dersenız ça-
gımızda dınlılık de dınsızlık de tama-
men akıl ışı olay ve olgulara akıl yolu
ve yontemıvle vaklaşma bu yolla kul-
tûrleşme ışıdır Kendılennı dınlı-ıman-
lı sayanlar da, ateıst sayanlar da temel-
Iı bır dın \e felsefe kulturu sağlam bır
doğa bılımlen ve eytışım vontembılımı
edınmeden Zaman zaman davranış sa-
katlanmasına ve kışılık bolunmesıne uğ-
ramaktan kendılennı kurtaramazlar ls-
lam Peygambennın "Hiçbilenlebilme-
yen bir olur rau?" sozü, her ne denlı
Kuran bılgısıne ozgu sayılsa bıle. gu-
numuze değın taşınabılecek bır gerçe-
ğı yansıtır Çunku Tannsal soy lemde ıç-
gudusel (sevkıtabıı) davranmasına ızın
venlmeyen tek varlık ınsandır Onun
ıçın ınsan Kuran ı ıncelevıp akıl suz
gecınden geçırmeden, ben Kuran'a ınan-
mıyorum dıyemez;>e Kuran a ınandı-
ğını, çağımızda msanlığın anavasası ol-
masını savunanlarda. Tann'nın kendı-
lenne verdığını ılen surduklen akıl ve
anlaklannı kullanmadan, akıl ve anlak
yontemleny le duşunmeyı, karar verme-
yı oğrenmeden kendılennı havari ve
tebiiğci olarak ortaya atamazlar Orne-
ğın, Ahmed Naün'ın Arap a kendınce
bırTannsallıkkımlığıyakışrırarak "Ben
bir Arabım. Kuran Arapçadır. Cenne-
te gidecek olan Muslumanlann orada
konuşacaklan dil Arapçadır. Arabısev-
nıek demek, iman sahıbi olmak demek-
tir. Araptan hoşlanmıvorum demek, Ara-
ba kufretmek Muslumanlıktan çıkmak-
tır." (1) demesı kuşkusuz dın yoluyla
Arap ulusçuluğunun bır davatması ol-
makla bırlıkte. aynı zamanda tam bır
bılısızlıkvejobazlıkbelgesıdır Geçmı^-
te Islamıyetın ulusçuluğa (kavmıyete)
ulusal bıiınçlenmeye karşı olduğunu sa-
vunanlar. Cumhunyetle başlav an toplum-
sal derneşım ulusal bıiınçlenmeye kar-
şı çıkmışlar yazılarda ve konuşmalar-
da "Turk Hükümcti, Turk Ordusu,
Türk iilkesi. Turk milleti \e\a Turk ha-
kanı dcnmesinin... Müslüman Osmanh
halkını rencide ettiği._*'nı(2) ılen sur-
mekten bıle gen durmamışlardır Cum-
hunyetın40 yıldonümunde, Manısa'nın
Demırcı ılçesındekı Imam Hatıp okulu
oğrencılenndenbırböluğunun "şeriatis-
teriık" dıye ortaya çıkmalannı oğrenen
Ka> sen İmam Hatıp ogrencılennden bır
boluğu de bırtakım kımıldanmalara yel-
tenınce onlara şunu soylemıştım **Siz-
ler dinsel vaşam kultürü alıyorsunuz.
Şunu bilmeniz gcrckir ki, her din. za-
manının insan >aşa>ışını, insan gerekse-
melennı yansıtır. Bugun ınsanlann >a-
şavış ve davranışlan, gereksemelerı o
denli çoğalmış. çeşitlenmiştır ki, bunla-
rı karşılamak içın gunu gunune çıkan-
lan vasalar büe kısa surede eskiyebili-
yor. Bunu göre göre, birtakım değişmez-
likk'r ileri surmek. ozünde Tannsal >a-
salara da. doğa vasalanna ve insan ak-
lınadaavkırıdır."
Dın bır kez sivasallaşma surecıne gır-
meyegorsun, tum ıyı-guzel şeylen,tûm
ınsancıl kazanımlan. değer yargılannı
v ıkıp yok edıyor Eskıbırmıllefvekılıan-
lattı Bırkaç dostuyla bır akşam yeme-
ğı vemek ıstemış Bunun ıçın oncelıkle
TBMM'nın sosyal tesıslennı aramış,
akşam yemeğıne kapalıvız ancak iftar
vemeğiverebılı>oruz,demışler Anado-
İu Kulübu'nu aramış, oradan da aynı
>anıtı alınca Başkent Oğretmen Evı'ne
telefon etmış Oğretmen Ev ı dışandan
gelıp gıden oğretmen konuklanna da
açıkolduğunagore herhalde akşam ye-
meklenneaçıktır,dıyedus.unmu§ Neya-
zık kı oradan da aynı yanıtı almış Yal-
nızca sahur ve ıftar yemeklen verebıh-
yoruz. ıftardan sonra yemek veremeyız,
demışler Eskı mılletvekılı dostum bu
mu laıklık. bu mu ınsan haklan ve de-
mokrasıdıvesoruyorhaklı olarak Mec-
lis'ın durumunu bılmıyorum Içınde bu-
lunduğumuz ramazan ayında hemen bu-
tun resmı kuruluşlann aşev len kapalı
Memurlar resrru gorevlıler, çogu unıver-
sıtede oğrencıler, yemek zamanlan so-
kağa dokuluyor. yuzlenne tukurecek-
mii> gıbı bakan yobazın. bağnazın, ge-
ncının aklını kullanabılme yeteneğın-
den yoksun echeTın çırkın bakışlan ve
saldırgan tutumlan karşısında, sımıt ve
çay ıle doğal gereksınımını gıdermeye
çalışıyor
Bıreyın tek başına akıl yoksulluguna
duşmesı kendınedır. cirmi kadar yer ya-
kar, bır ulusun-devletın akıl ve anlak
yoksulluguna uğraması ıse, kendı me-
zannı kazmaktan da beter çokme ve
çozulmenın habercısıdır Tezgundeakıl
sağlığı dıleklenmle
(1-2) Ahnnla\an Prof Dr tlhan Ar-
sel Cumhurnet. 13 3 1973 ,
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
"Evet nakarat gıbı yazabılınm onu,
Gorebılsınler dıye gelecek yuzyıllara
Aşk Jenny'dır, Jenny de aşkın adt"
Jenny von VVestphalen, Kaıi Manc'ın eşıydı
Kendısmden dort yaş buyuk Yaşarn boyu su-
ren bır bırlıktelık Daha çocuk yaşında başlayan
bır sevda
"Jenny, gulerek sorarsın I Neden şarkılanm
Jenny'ye I Yalnız senın ıçın yureğım çarparken I
Şarkılanm yalnız senın ıçın ağlarken I Yureklen yal-
nız senden esınlenırken I Herhece soylerken yal-
nız senın adını "
Karl Marx ın şaır olduğunu bılır mıydıntz'? Şaş-
tınız mı, nıye'? En buyuk bılımcıler, felsefecıler
toplumbılımctle* şurden, sanattan, muzıkten geç-
mışlerdır Duyartı olmak dünyayı, ınsanlan daha ıç-
ten anlamayı sağlar Toplumdakı bozukluklar. çık-
mazlar ancak sevmesını bılenlerce daha kolay
çozumlenır, daha kolay algılanır
Sol Yayınları Marx ın, Engels'n uzun suredır
ortahkta bulunmayan kıtaplarını yenıden yayım-
ladı "Hakıkı Sosyalıstler', "Yahudı Sorunu", "Ko-
munıst Partı Manıfestosu", "Komunızmın llkele-
n", "UtopıkSosyalızm" vb AmaManc'ın ıçdun-
yasını yansıtan "Jenny'ye Adanmış Şıır Album-
lerınden' (Çevıren Banş Pırhasan) kıtabını daha
ılgınç dahadoğrusu daha guncel buldum Duşun-
ce adamlarının, bılımcılerın sanattan ışık almadan
başarılı urunler ortaya koyamadıklannın bır çeşıt
kan'tı olarak
Karl ıle Jenny gerçek bır aşkla bırbırlenne bır omur
boyu bağlandılar Boyle yazıldı, soylendı Ama
bunca uzun yıllar suren bır evhlıkte, ne denlı sağ-
lam gorunurse gorunsun, yıne de bazı çatlaklar
olur ' işte bınlerce cılt doldurabılınm I 'Jenny'
yazarak her satınna" dıye yazan Karl'a Jenny de
aynı aşk dolu mektuplar yazıyordu
"Bugunku çılgınca aşkımı koruyabılecek mı-
yım^Ah, Karleğeryakınıyorsam bu, aşkımın öy-
le guzel, oyle etkılı, oyle ıhtıraslı olmasındandır
Aşk ıtıraflann oyle guzel kı, herhangı bırbaşka kı-
zı hayalının coşkun tasvırlennın mutlulukla doldu-
rabıleceğını duşunmemek elde değıl
1
Butun bun-
lar benı dehşete ve tereddude sevkedıyor. Bü-
tun hayatım varhgım, yalnızca senı duşunmek ıçın-
dır"
Jenny'dır, Karl'ın yaşam boyu en yakın deste-
ğı yardımcısı Maoc'ın yazdıklannı el yazısıyla te-
mıze çeken oydu, duşuncelerıne ortak olan, onu
bılımsel araştırmalannda etkıleyen hep Jenny ıdı
Ne var kı en buyuk aşklar da zamanla soluyor Karl'ın
da evlerınde yardımcı olarak çalışan, çocuklara
annelerı kadar yakınlık gosteren Helene De-
muth'la ılışkı kurmasına Jenny'e olan aşkı engel
oimamış Hatta bır de oğlu olmuş1
"Karl Marx'ın Aşk Hayatı" kıtabının (Sınan Ya-
yını) yazarı Pierre Durand, Maoc'ın evlılık mues-
sesesıne karşı çıkan bazı ham, kaba komunıstle-
rı eleştırdığını, aynı zamanda aşkla hıç ılgısı olma-
yan servete ve karşılıklı çıkar ılışkılerıne dayanan
burjuva evlılıklerını de şıddetle eleştırdığını yazı-
yor
"Marx 'ın aşk hayatını anlatmaya nıyet etmıştık,
mutluluğu, sefaletlenyle, coşkulan ve umutsuz-
luklanyla, yucelıklerı ve kuçukluklerıyle buyuk bır
aşk keşfettık Marx'ın duygu dunyasının monog-
rafısıyle sınırlanmış olan ınsan yaşamını tanıtma-
yı dılıyoruz Bır ınsan kı, en zor yaşama koşulla-
rında dahı Jenny'e karşı duyduğu ve Jenny'nın
de muhteşem bır şekılde karşılık verdığı aşkı sa-
yesınde varlığının en derın anlamını bulmuştur "
Bu gerçek bıze buyuk yapıtlar olumsuz kuram-
lar duşunler bılımsel atılımlarbaşaranlarınşıırden,
aşktan guç aldıklannı gostermıyor mu'?
Evet, "Aşk Jenny'dır, Jenny de aşkın adı "
Sosyalizm Öldü mü?
BURHA1V GIJNEL
S
ovyetler Bırlığı'nm dağılmasından
sonra. dunyadakı sıyasal asken ve
ekonomık dengelenn bozuldugu bır
gerçek Bunun sonuçlannı her gun.
her an yaşıyoruz bır gazetevı kanjj-
tınnak, herhangı bır haber ızlencesı-
nı herhangı bır televızvonda ızlemek veterlı
"Dogu Btoku" dıye anılagelen ulkelenn sosya-
lızme dayalı yonetımlennın gerçek sosyalızm, ya
da ozlenen. duşlenen sosyalızm olmadıği gerçeğı
de soz konusu dağılmadan sonra çok net olarak
ortava çıktı Bu gerçek anlaşıldı anlaşılmasına
ama, durumun algılanması kapıtalızmın acıma-
sız kucağına duşen eskı sosvalıst ulkelenn ekono-
mılennın ve toplumsal yapılannın dafılmasını.
ıflasetmesmı, ınsan dokusunun bozulmasını en-
gelleyemedı ve soz konusu ıflasın kure^el sonuç-
bm, yaşadıgımız gunlerde özdhkJe Kuze> >anm-
küredökı ulkelen etkısı altına almı^ bulunuvor
Oünumuzde 1930'lardakı gibı. döny ayı altust ede-
cek şıddette. genış çaplı bır ekonomık bunalım-
dan soz edılıyor, sıyasal ve ekonomık beklentıler
bu yonde odaklaşıyor Kısacası. Sovyetler Bırlı-
ğı'nın dağümasının ardından hem eskı sosvalıst
ulkelerde, hem de lıberal demokrasılerde ekono-
mık ve sosyal yıkımlar yaşandı daha da vaşana-
cak Aralannda Turkıve'nın de bulunduğu azge-
lışmış ya da gelışmekte olan ulkeler Sov^etlerden
sonra meydanı boş bulan sanayıotesı toplumlann
ve bu toplumlann çokuluslu şırketlerının toplu
saldınsına uğradılar Neyazıkkı ekonomık ve sos-
yal boyutlanyla çok genış çaptakı bu saldın her
gun daha da voğunlaşarak suruyor
"Sosyalizm öldu, yaşasm kapitalizm" çığlıkla-
nnın atıldığı, ulusal sınırlann yolgeçen hanı du-
rumuna getınldığı bu donemdekı olgulan kabaca
şoylece sıralavabılınz
- Ekonomık saldınlar(IMF'nm gıttıkçe artan ağır-
lığıyla yonlendınlen ulusal ekonomıler. dış borç-
lar. \T. Gumruk Bırlığı ve benzen gelışmeler)
- Sıyasal saldınlar (sınır ıhlallen terorun des-
teklenmesı bolgesel sorunlarvoluvla oluşturulan
uluslararası baskılar anlaşmalar. asken usler dın-
leme ve denetleme sıstemlennın yaygınlaşması)
- Asken saldmlar (bolgesel savaşlar ıç savaş-
lar, genlla savaşlan)
- Çarpık sanayıleşme (gelışmış ulkelerden az-
gelışmış ulkelere sanayı aktarması yoluyla çevre
kırlenmesının sanayı olümlennın, kansenn Gü-
ney Yanmkureye ıhale edılmesı. sanayıotesı top-
lumlann fabnkalanyla sanayı atıklanyla. nukle-
er santrallanyla ozgur ve bakır topraklan ışgalı
M AI Çok Taraflı Yatınm Anlaşması (Multılateral
Agreement Of Investment) yoluyla ulusal çevre de-
netım mekanızmalannın felce uğratılması, hertur-
lutemızve bakır alanın uluslararası sermayeye açık
tutulması temız topraklann kırletılmesı ınsanla-
nn olume mahkûm edılmesı )
- Kulturel saldın voluvla ulusal bılıncın ve ya-
nı sıra bırev olma bılıncının ortadan kaldınlmaii,
suru psıkolojısının yaygınlaştınlması (sanatta bu
eğılımın uzantısı olan postmodemızmın pompa-
lanması)
- Ulusal bılıncın yok edılmesıyle bırlıkte, top-
lumun ^emsıyesı ve koruy ucusu olan ulus-dev let-
lenn ortadan kaidınjması (dev letın kuçultulmesı,
eğıtımın sağlığın"özelleştınlmesı, sanayı kuru-
luşlannm. haberleşmenın ve uraşımın Szelleşti-
rılmesı yotuyla ulus-devletın önce kımlıksız ve
guçsuz duruma duşurulmesı, sonra da tumuyle
devreden çıkanlması çabalan)
İşte bu oluşumlann ve eğılımlenn tamamı, "Ye-
ni Dünva Düzeni"nı kurmayı kafasına koymuş
olan kapıtalızmın yenı oyunlanndan başka bırşey
degıl Adına '"kûreseUeşme" denılen vağmalama
saldınlanna karşı koy acak ulusal bîlinç koreltıldı-
ğınden, ulusal bılıncın sozcuien susturulduğundan,
bu sureçte ulusdevlet sınırlan ıçınde de şu oluşum-
Iarveeğılımleryaşanmaktadır ,
- Insan haklan ıhlallen,
- Tıkanmış ve gudulu bır hukuk sıstemı.
- Rüşvet. yolsuzluk, ışsızlık,
- Can guvenlıği yoksunluğu, gelecek guvence-
sınden yoksunluk ve yann endışesı, cınayetler.
sovgunlar. "faili meçhurier,
- Duşunce ve duşunceyı dıle getırme yasaklan.
- Işkence. kaçırma. baskı, sındırme ey lemlen,
- Şenatın vukselışı ve Cumhunyet kurumlan-
nın ışlevsız duruma getınlışı
- Ikıncı Cumhunyetçılenn ışbırlıkçı yaklaşım-
lan veıhanetı,
- Dev let çetelen'mafya ışbırlığı,
- Ve ozelleştırme
İşte, olduğu sanılan sosyalızmın, bu sürecın so-
nunda. yıne ınsanı kurtaracak tek seçenek oldu-
ğunu gormemız gerekıyor Çunku sosyalızm, ın-
sanı ve ınsanı ınsan yapan tum değerlerle doğayı
veçevreyı de savunan, hayata aydınlık bır pence-
reden bakan bır dunva görûşünu bağnnda taşı-
maktadır "Genel anlamda sosyaJizm, ozel mülki-
vetın ve gelir dagüımının, bırey lerin yalnızca ken-
di çıkarlan peşındc koşmalan ya da kapitalizm
koşullannda pivasa guçlennın serbest işlevtşı yo-
luyla belııienmeyıp. toplumun denctıınıne bağb
tutulduğu toplumsal orgutlenme sistemkri" ve
boy le bır sıstemı hav ata geçjrmek ıçın orgutlenen
sıyasal hareketlerdır "Toplumsal denetimin tann
mına. uygulanma biçimine ve olçusune bağlı ola-
rak çfşitlı soyvalızm rurlerinden soz edilebılır. Bun-
lann ba/jsı butun sanayi kuruluşlannın kamulaş-
dnlmasuıa yonelir. Buna koşut olarak bir >anda
son derece merkc/ıleşmış bırdev letdenetimi.obur
yanda ise planlama işievlennin önemb bölumu-
nıin yercl organlaradev redikügt gorece ademimcr-
kczıyetçı sistemler; bır \anda otonter bır kunıan-
da ekonomısıne ozgu kurumlaşmalar. obur vanda
ise yumuşak bır btcımdeyoniendırmekte yetinilen
bır pıyasa ekononusuıe ozgu yapılar farklı sosya-
lızm projeknnm oğelerinı oluşturur. Sosyalizm
de>nmci ya da evnmcı. devk'tçıya da ozgurlukçu,
Marksistyada "liberal" mıllıyetçı. kozmopolıt ya
da entemasyonalıst olabılır "
Bu bılgılerden de anlaşılacağı gıbı, ulkemızde
1923-1946 donerrunde geçerlı olan Kemalıst Sos-
yalıst yönsemeler 1950'lerden sonra yennı ken-
dını kapıtalızme teslım eden anlayışlara ve uygu-
lamalara bırakmıştır Gunümuzde ıse bu yaklaşım-
lar, ulus-dev letı yok etme aşamasına gelmış bu-
lunmaktadır Yanı, ulusun vedevletın geleceğı ka-
ranlık gorunmektedır, bu durum, toplum ıçınde-
kı karşıtlıklann tepe noktalara ulaşmasına neden
olmaktadır Dolayısıy la. bıçak kemığe dayandığın-
da. açgozlü kapıtalızmın yok ettığı olanaklarve boz-
duğu dengeler sosyalızmın eşıtlıkçı. ozgurlukçu,
ınsana değer veren. sanatı besleyen, uluslann yaz-
gılannı belırleme hakkına sahıp çıkan yaklaşım-
lanyla ve olanaklanyla yenıden kurulabılecektır
Gıdış bunu göstenyor "Dunya. iflastan ve yikım-
dan ancak sosvalızrnte kurtulabilır" ya da. "*V ıkı-
lırsa bıle dunya sosvalızmlc venıden kurulacaknr"
goruşu gıttıkçe guç kazanıyor
Bu seçenek gerçekleşmez. sosyalızmın eşıtlık-
çı ve ozgurlukçu anlayışlan hayata geçınlmezse,
dunyayı ve ınbanlığı bekle\ en sonuncu seçenek de
"modern koleUk" dıvebıleceğımız "yeni dünya
dfizeni*'dır kı, yenıden kölelığe donmek ne ınsan-
lığa, ne uygarlığa yakışır
Solun Birlikteliği Tarihi Zorunluluktur
VITRIN
GLZELSA\ATLARA
HAZIRLIK KURSLAR1
YETKtN HOCA
CİDDİ EGITİM
HAFİÇİ 1600-1900 HAF SON 1O3O-P3O
TEL 259 52 89(0212)FAKS 236 14 75(0212)
\OT StC4R4!(,lL\tEZ
YAVUZTOPs^/ç,
G
enlennde bırlıkte vaşama dürtusu
olancanlılarıçın(mobılcan!ılar ka-
nncalar anlar, goçmen kuşlar vs )
sıstemlı ve uvum ıçınde vaşamak
doğanın vermı> olduğu bır ozellık-
tır Bu sıstemın bozulmaması ve
vaşamlannı uyum ıçınde devam ettırebılmelerı de
yıne doğanm bu canlılara vermış olduğu bırhaslet-
tır
Insanlar da bırlıkte vaşamak zorunda olan fakat
sıstemlı ve uyumlu vaşamayı aklı ıle oluşturmak ve
çozmek durumundadır
Bınlen enenıyı uretecekse bınlen vol vapacak.
bınlen de yıyecek, gıyecekureteceklerdır Toplumun
vebıreym ıhtıyaçlannı, bu ıhtıyaçlann oluşum aşa-
malannda ve devamlılığındakı organızasvonu sağ-
lavan kurumlann tumunun hukukunu ve sıstematı-
ğını oluşturan bütunun adı dev lettır
Geçmışte bızler dev letı demırden bır bına, pen-
cerelen ve kepenklen kapalı ıçerden dışanva dı-
şandan ıçenye ışık sızmayan ve loş kondorlannda
ortaçağ şovalvelen gıbı gıyınmış, ellennde topuz-
iarla doiaşan ve bır manıvelavı çektığınde her şevı
v akıp v ıkacak, ulaşılması güç bır v arlık gıbı duşun-
duk
Bız Türk solu Turkıve Cumhunvetı devletını ve
dev letın kurumlannı ı\ı tanıvıp tahlıl etmeden ba-
zılanmızıse "BizbudevletiyTkacağız"tumcelen ıle
son derece vanlış soylemlerde bulunduk Ov sa kı Yu-
nus'un dedıği gıbı,
Söz ola kestıre başı
Soz ola bıtıre savaşı
Soz ola ağılı aşı
Bal v ağ ede bır soz
Şapkamızı onumuze koyalım ve sozuyanlış sov-
ledığımızı artık kabul edeİım Bızler TC dev letının
ıçınde gorev alan Hasan Âlı Yücel'den Ismaıl Hak-
ta Tonguç'tan Sabahattjn Alı'den daha mı demok-
rattık kı bu ınsanlann ıçınde bulunduğu dev letın vı-
kıldığında alternatıfının faşızm vey a şenat olacağı-
nı duşûnemedık Mustafa Kemal'ın kurmuş olduğu
devlet sıstemının tahlılı vapıldığında temel ıhtıvacı
karşılavacak dokuma fabrıkalanndan şeker fabn-
kalanndan toplu ulaşım aracı demırvollarından,
eğıtım sıstemının temel taşı olan Kov Enstıtule-
n'nden dev let uretme çırtlıklenne kadar uzanan bu
devlet sıstemımn adını maalesef kı bız kovamadık
Ama donemın Başbakanı Tansu Çiller, "En son sos-
yahst dev letı de ben yıknm'" ıfadesı ıle Mustafa Ke-
mal'ın kurmuş olduğu dev letı ve kurumlannın tah-
lılını yapan kışı olmuştur
Radıkal sovlemlerle Turk solu bır bıçımde dev-
let tarafından tasfiveedılmekzorunda bırakıldı Bu
da vetmıyormuş gıbı bu devlete pohslık mı yapılır,
memurluk mu v apılır »ubav lık mı yapılır dıyerek Turk
solu devletın ıçınden elını çekmıştır
Insanlar tek yanlıbıvoloıık beslendığındebeden-
len hasta olur duşunsel anlamda tek yanlı beslen-
dıklennde ıse duşunsel vonde hasta olur Dev let ıs-
ter ıstemez kadrolannı sağdan oluşturmak zorunda
kaldığındandır kı dev let de tek yanlı beslendığınden
hastalandı
Geçmışte Maraş Sı\as Çorum ve Gazı olavla-
nnda Mustafa kemal ın kurmuş olduğu devletın
burokrasısı ve kurumlannı dın tutmuş olsavdık, ka-
mmca bu olavlann hıçbırı yaşanmayacaktı Mene-
men'dekı Kubilay olavı bunun en belırgın omeğıdır
Demokratık bırdevierten sozedebılmek ıçınde-
mokrat ın^anlann dev letın ıçınde gorev alabıldığı ol-
çude devlet laık ve demokratık sıstemını oluştura-
bılır Adnan Menderes ın vıllar once sovlemış ol-
duğu tumcevı belleğımızde hatırlamaya çalı>alım
"İktıdarbtnım ama devlet İsmetlnönü'nün" demii-
tır Sıvası erkı ele geçırmekle devlet erkının ele ge-
çınlemedığımn pratıktekı somut anlatımıdır
Onümuzdekı gunlerde ulke yonetımını belırleve-
cek olan seçımlerde CHP'nın ıktıdar olması ve oz-
lemını çektığımız devnm yasalannın ışler hale ge-
lebılmesı ıçın bır kez bıle olsa solun, avdınlann de-
moratların bır şemsıye altında toplanması tarıhı bır
zorunluluktur
Sosy al demokratlar sağın kırlcnmışlığının, 'çete-
mafj'a-siyaset' ılışkısını ve bağlannı çozmekte tek
altematıf halıne gelmıştır Sosyal demokratlann ık-
tıdar olmaması ıçın gorunürde hıçbır neden voktur
kırlenmışlık ve vapılmakta olan dın tacırlığı. sı-
radan vatandaşlann anlayabıleceğı bır dılle ve tan-
hı orneklerle gozleronune senlmelıdır Orneğın dın
tacırlığı vaparak halkımızın duvgulannı ve ınanç-
lannı ıstismar edenlenn soylemrenne karşı haika
şu sov lenmehdır
Bır beldeyı bır elmde Kuranı Kenm, bır elınde
pevgambenn hadıslen ıle Allah adına yoneteceğım
dıyerek oy ısteyenlenn başansızlığınm faturası saf
ve temız ınançlı ınsanlanmızı ıstısmar eden oy av-
cılanna değıl, mancımıza \e islamıyete çıkacaktır,
denmelıdır
tnançlanmızı ve tslamı sıyasallaştırdığımızda
ınançlanmız ve lslamıyet orselenecek, yara alacak-
tır
Laıklığın en kaba tanımı olan dın ve devlet ışle-
nnın bırbınnden avınm ılkesı laık devlet sıstemı-
nın avnı zamanda ınançlanmız ve tslamıvetın gu-
v encesı olacaktır
Bugun İslam bılgınlennın başvurduğu, temel kay-
nak olarak gosterılen Elmahlı Hoca tefsın Kuranı
Kenm. Mustafa Kemal m emnyle bastınlmıştır
Gunümuzde çete-mafya- sıyaset ılışkılen ıle bır-
lıkte gıderek demokrasımızın temelı olan parlamen-
ter sistern bıle tartışılırhale getınlmıştır Gerek par-
lamenterlen gerekse parlamentonun onurunu vü-
celtmek parlamenter sıstemı kuran TC dev letının
tek partısı olan demokrasımızın gehşmesını çok par-
tılı sısteme geçerek sağlayan CHP ve duşmektedır
Tum demokrat. av dm v e vurtseverlenn Yahov a $a-
hıtlen ornegınde olduğu gıbı tek tek, ev ev dolaşıp
ulke gerçeğını anlatmak ve halkı aydınlatmak bınn-
cıl gorev len olmalıdır
Gunumuzden 700 y ıl evv el Anadolu bey hklenne
bıldırge gonderen Hacı Bektaş-ı Veli'nın sözlen
bugun daha anlam kazanmaktadır Ey demokratlar,
evv urtsev erler ev aydınlar.
"Birolalım
İri olalım.
Diri olaüm."_
PENCERE
Ramazan Kırmtıları
Bır koylunun eşeğı oldu, koylu eşeğın başını
kem gozlen caydırmak ıçın bostana nazarlık dıye
dıktı Oradan geçen bır bılge, eşek başını gorun-
ce dedı kı
- Zavallı eşek yaşamında kendı kıçından sopa-
yı men edemedı, şımdı kuru kafası bostanı nasıl
koruyabılır?
•
Akbaba çaylağa ovundu
- Benden daha uzağı goren kuş yoktur
Çaylak
- Kanıtla da gorelım' Şu ayağımızın altındakı
ovada neler goruyorsun?
- Eğer sozume ınanırsan, ovanın bıtımındekı
kayanın dıbınde bır buğday tanesı gordum
Çaylak şaştı
- Gıdelım bakalım, doğru mu?
Uçtular, kayaya vardılar, akbaba buğday tane-
sıne koştu, meger orada bır tuzak kurulmuş, ak-
baba buğdayı almak ısterken tuzağa duştu
Çaylak *
-Arkadaş, dedı tuzağı goremedıkten sonra ta-
neyı gormuşsun, ne çıkar'
•
Eskı Bağdat'ta bırısı başının uzerındekı tablay-
la şehrı dolaşıp kamış şekerı satarmış Şehrın bır
koşesınde rastladığı yaşlı ve yoksul bır kışıye
- Efendı, demış, paran yoksa bıle al, borcunu
paran olduğu zaman odersın
Adam
- Sen, demış, paran ıçın sabredıyorsun da, ben
şeker ıçın sabredemez mıyım?
•
Bır dervış munasebetsız bır aşka duşmuş, es-
kı iran'da çok gorulduğu uzere bır gence âşık ol-
muş, çevreden ayıplandıkça kendını savunuyor-
muş
- Ben feryat edıp mlıyorsam, boşuna değıldır,
benım gönlumü kapan o guzelın yuzunun nakşı
değıl, o nakşı ona bağışlayan nakkaştır
Kurnaz dervış dıyor kı "Ben o guzelyaratığa de-
ğıl, onu yaratana âşığım'" Sokrates oradan ge-
çfyormuş dervışın halını gorunce meraklanıp sor-
muş, anlatmışlar
Sokrates
- Bu dervış, demış sahtekâr' Nakkaşın nakşı
yalnız onun gonlunu yağma eden genç mıdır?
•
Bır sofu Davut TaFnın yanına gelmış, tankatın
murıtlennden bınnı çekıştırmeye başlamış
- Içmış, sarhoş olmuş, sanğına gomleğıne şa-
rap bulaşmış, halk çevresınde halka olmuş, rezıl-
lığını seyredıyorlar
Davut Taî kaşlarını çatmış-
- Gıt, o kardeşını sırtına al, evıne gotur
Sofu çamura batmış eşek gıbı ıçın ıçın debelen-
mış, ama şeyhın emnnı yenne getırmesı gerek Grt-
mış sarhoşu yuklenmış, çevredekılenn alaylı soz-
lerını ışıtıyormuş
- Vay, şu dervışlere bakın
1
Ikısı de baştanka-
ra, zılzurna, kufelık
Murıt gorevını yaptıktan sonra uzuntusunden
sabaha kadar uyuyamamış, sonra Davut Ta?ye va-
np yakınmış' Şeyh olayı şoyle ozetiemış^,,, , ,
- Kardeşını bana çekıştınp rezıl edenı, halk dıl-
lere destan ettı
•
Derler kı
"Dını sıyasete alet edenın seccadesı cehenne-
me senlır"
Bayezid-i Bestamı buyurmuş
"Bence munkırlere murıtlerden daha çok gu-
venılır, çunku munkınn munkır olduğu bılınıyor,
ama, münt gerçek murıt mıdır, kım bılecek? "
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
TÜRKİYE'NİN
ŞEYTAN ÜÇGENİ
248sayfa 1 hamıır
Laık demokratık cumhunvete saldıran gozu donmuş
şenatçı vctelenn korkulu ruvâsı, guçlu bır vazarın
olgun gozlemkn Maskelen duşuren, tezgâhianan
ovunlan bozan bır gazetecının soluk aldırmadan
surdurdugu kutsal ugraşının dovurucu urunlen Bır
solukta okumavı sevenler ıçm
BUTUN KITAPÇILARDA
Çağ Pazariama A Ş TûrkocağıCad No 39/41
kitap kuluEü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196
rSayım nedenıyle
1-5 Ocak 1999 Tarihleri Arasında
Taksim Sergi Salonumuz
1-6 Ocak 1999 Tarihleri Arasında
Cağaloğlu Sergı Salonumuz
kapalıdır.
CumhuriyeC
kitap kulübü
Çağdaşlık yolunda Hep bırlıkte Hepımız ıçın
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı - 021Z 25109.46
Hesap No Yapı Kredı Barkası Et ler $ubesı' 2726-8