Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3OCAK1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk-İş Genel Başkanı Meral 'Devleti küçültmek isteyenler ülke sorunlannı daha da arttırdı' dedi
6
Geleceğinıiz tehdit ahmda'tLHANTAŞÇI
A1NKARA - Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral, özelleştırme uygulama-
lannın binlerce çalışanın işsız kalması-
na yol açtığını v urgulayarak u
Devleti kii-
çüitmek amacıyla yola çıkanlar. ülkemi-
zin ve halkımızuı sorunlannı daha da art-
ürdılar" dedı. 1998 yılında yaşanan yo-
ğun ışten çıkaımalann iş güvencesı ve iş-
sizlik sigortasının önemini ortaya koydu-
ğunadikkatçeken Meral, 1999 yılında da
enflasyonun dızginleneceğınden umutlu
olmadıklannı vurguladı.
Türk-tş Genel Başkanı Meral. Türki-
ye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal sorun-
larına ılişkin sorularımızı yanıtladı.
1998"in irtica, çeieler ve terörgibi ciddi
sorunlarla geçtığini anlatan Meral, •'Tür-
kiye Cumhuriyeti uyuşturucu çeteterinin
iktidarda oiduğu bir koJomhrya. laik cum-
huriyet \e demokrasi düşmanlannın ik-
tidarda oiduğu bir Suudi Arabistan veya
insanlann etnik kimlikkrine göre birbi-
rini katlettiği bir Yugoslavya olmaktan
kurtuldu" dıye konuştu. Yenı yılda, çe-
telere, ırticaya ve teröre karşı verılen mü-
cadelenin daha kararlı biçimde sürdürül-
mesi gerektığinı vurgulayan Meral. sos-
yal ve demokratik ulusal devletin daha da
güçlendirilmesi için meşru ve demokra-
tik çızgideki kararlı mücadelelerini sür-
düreceklerini sövledi.
• Bayram Meral, devletin sosyal güvenliğin finansmanına
prim ödeyerek sistemli bir biçimde katılması yoluyla SSK'nin
eksikliklerinin giderilmesi konusundaki mücadelelerinin
süreceğini bildirdi. 1998 yılında yaşanan yoğun işten
çıkarmaların iş güvencesi ve işsizlik sigortasının önemini bir
kez daha ortaya koyduğunu belirten Meral, "1999 yılında
temel hedefimiz, Türkiye tarafından onaylanmış 158 sayılı
ILO sözleşmesi uyarınca iş güvencesinin ülkemizde
sağlanması ve işsizlik sigortasının kurulmasıdır" dedi.
Meral, 1998'de işçi kıyımının artarak
sürdüğüne dikkat çekerek "Uyguianan
I.MF yanlısı ekonomik ve toplumsal poli-
tikalara bağh olarak, tanm ve hayvancı-
Iık büyiik darbeler yedi. Bu uygulamalar,
köyden kentedoğru büyiik bir göçyarat-
tı. On binlerce insan. atalannın ve kendi-
lerinin ekmek >ediği bölgeleri terk ederek,
büyiik kentlere aktı ve işsizlikordusunun
saflanna katıldı" diye konuştu. Özelleş-
tirme uygulamalannın da binlerce işçi-
nin işsiz kalmasına neden olduğunu kay-
deden Meral. şunlan sövledi:
"Devleti kücühmekamacıyla yolaçıkan-
lar, ülkemizin ve halkımızın sorunlantu
daha da arttjrdılar. 1999 yılında. demok-
ratik ulusal devletin ve sosyal de\ lcrin güç-
lendirilmesi doğrultusunda mücadelemiz
sürecektir. Amacımız, özellikle kamu ke-
siminin yapacağı verimli vatınnılarla ve-
rimli isrihdanı imkânlanmn \ aratılması-
dır. Aynca hayvancılık ve tanmda uygu-
lanması gereken doğru politikalarla köy-
leri daha insanca koşullarda yaşanabüe-
cekyerler haline getirmeye ve köyden ken-
te göçü önlemeye çahşıyoruz.'"
Yeni yılda da enflasyonun dizginlen-
mesi konusunda çok umutlu olmadıkla-
nnı belirten Meral. hükümetlerin bu alan-
daki politikalannın yurttaşlann lehine
değiştirilmesi için uğraşacaklannı anlat-
tı. Meral. Vergi Reform Yasası'nın çalış-
madan kazanılan paranın vergilendirilme-
sinde kay ıtdışı sektörün kay ıt altına alın-
masında. kaçak işçiliğin önlenmesinde
fazla etkili olmadıgını söyledi. Yapılan he-
saplamalann herkesin geliri ve serveti
ileorantılı vergi ödemesi durumunda ka-
mu açıklannın kapatılacağını gösterdiğı-
ni vurgulayan Meral. sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Borçlann önemli bir bölümünün öden-
mesi de mümkün otacaknr. 1998 yılında
özelleştinne adı altında sürdüriilen yağ-
ma vetalanla ülkeekonomisineönemlidar-
beler indiriidi. Bu konuda Anay asa Mah-
kemesi'rün iptal karanndan sonra mah-
kemelerce verilen iptal veyiirütmeyi dur-
dumıa kararlanrun uygulanmaması, hu-
kuk devletine olan güveni sarsü."1
Özelleştirme uygulamalannı "sosyal
devletin yıpratJmasr olarak değerlendi-
ren Meral. şu görüşlen dile getırdi.
"Sorun yalnızca betirli arsalann de-
ğerlerinin altında fhadarla satılması de-
ğUdir.Özelleştirmelerle anayasanın sosyal
devleti öngören ikinci maddesi ihlal edil-
mektcdir. Özellikle eğitim > e sağhk alan-
lannda yaşanan özelleştirmeler, ülkemi-
zin geleceğini tehdit etmektedir. Bu konu-
da ki hatalann düzeltilmesi mücadelemiz
1999 yıbnda da sürecektir."
Meral, devletin sosyal güvenliğin fi-
nansmanına prim ödeyerek sistemli bir bi-
çimde katılması yoluyla SSK'nin eksik-
liklerinin giderilmesi konusundaki mü-
cadelelerinin süreceğini bildirdi. 1998
yılında yaşanan yoğun işten çıkaımala-
nn ış güvencesi ve işsizlik sigortasının öne-
mini bir kez daha ortaya koyduğunu be-
lirten Meral, "1999 yılında temel hedefi-
miz, Türkiye tarafından onaylanmış 158
sayılı ILO sözleşmesi uyannca iş güven-
cesinin ülkemizde sağlanması ve işsizlik
sigortasının kurulmasıdır" dedi.
DİSK ve Hak-İş'le birlikte hareket et-
me karan aldıklannı anımsatan Meral,
" 1999 yıhnda bu tür işbirlikJeri ve güçbir-
likleri yoluyla ülkemizin, halkımızuı ve
işçi sınıfımızın sorunlannın çözümü doğ-
rultusunda bazı adımlann anlabileceği-
ni umut ediyorum" dıye konuştu. Meral,
yeni yılda çalışma yaşamına ilişkin bek-
lentilerini de şöyle sıraladı:
"tşçi kıyımının durdurulması. çıkan-
lan işçüerin geri alınması. zorunlu tasar-
ruf fonunun kaldınlarak biriken parala-
nn hak sahiplerine ödenmesi, mevcut iç
ve dış borçlann faizinin düşürülmesi ve
vadesinin uzablması, Shasi PartiJer Ya-
sası ve Secim Yasası demokratikleştirüme-
si, milietvekili dokunulmazlığının yasa-
ma görevi ile sınırlı kihnma.suyargı bağun-
sızhğının sağlanması, kamu harcamalann-
da israfin \e tüm alanlarda haksız kazan-
cın önlenmesi."
EMEKLt SANDIĞI'NA YENt StSTEM
Sahte kupür
ticaretine
bilgisayarlı savaş
MERİHAK
İZMİR- Son dönemlerde
sosyal güvenlik kurumlann-
da büyük maddi kayıplara
yol açan sahte kupür ticare-
tine karşı Emekli Sandığı,
bilgisayarlı savaş başlattı.
1997'de 48 trilyon lira ilaç
parası ödeyen kurumun oto-
masyon projesiyle ilaç harca-
masından yüzde 20 oranın-
da tasarruf sağlaması öngö-
rülüyor Sistemin tümüyle
de%Teye girmesinin ardından
sahte kupür tıcaretinin de bü-
yük oranda durması beklenı-
yor.
Sosyal güvenlik kurumla-
nnı maddi yönden büyük sı-
kmtıya sokan ilaç tüketimi.
kontrol altına alınmaya çalı-
şılıyor. SSK ilaç tüketiminı
kendi bünyesınde oluşturdu-
ğu sistemle düşürmeye çalı-
şırken, Emekli Sandığı, an-
laşmah oiduğu tüm eczane-
leri otomasyonla genel mer-
keze bağlayarak ilaç tüketi-
minı düşürmeyi hedefliyor.
Hazırlıklan Ankara'da 1
yıl öncebaşlayançalışmalar
pilot kentler olarak belirlenen
Manisa, Aydın. Denizlı, Muğ-
la, Antalya, Adana, Hatay ve
Samsun'da yasama geçınl-
di. Izmır'de de 1998'in başın-
dan bu yana eczanelerin oto-
masyonu projesinde önemli
adımlar atıldı. — - ^ ^ —
1999
-
da Tür-
kiye'dekı ecza-
nelerin çoğun-
luğunda oto-
masyona geç-
meye hazırla-
nan Emekli
Sandığı, böyle-
ce ilaç tüketimi-
ni büyük ölçü-
de kontrol altı-
na almışolacak.
Busistemegö- •m
^m
—mm
•"
re. Emekli Sandığı'ndan va-
rarlanarak ilaç alan bir kişi iz-
lemeyeahnacak. Emekli San-
dığı'na doğrudan bağh olan
eczane, sandık reçetesini kul-
lanarak ilaç alan kişiye. ilaç
bıtmeden aynı ilacı vermeye-
cek.
ilaç verilse de kurum pa-
rayı ödemeyeceğini bilgisa-
yar aracıhğryla eczacıya bil-
direcek. Aynca bu sistemle
Emekli Sandığı'nın yüzde
20 civannda geçersiz karne-
sı işlem dışındakalacak. Ya-
şı dolduğu halde Emekli San-
dığı sağlık kamesini kullanıp
iade etmeyenler. e\lenenler,
bu sistemle Emekli Sandı-
ğı'ndan yararlanamayacak.
Emekli Sandığı gibi sosyal
kurumlann en büyük sıkın-
tısı, karne sahıbinin yakm-
lanna ilaç yazdırması. Sis-
tem bu olayı da tamamen or-
tadan kaldınyor. Buna göre.
Emekli Sandığı karnesini hak
etmeyen kişilerin kullanma-
sıru engelleyerek büyük tasar-
ruf sağlaması bekleniyor
Sandık ilk aşamada bu konu-
ları engelleyerek yûzde 20
oranında tasarruf sağlamayı
öngörüyor.
1997 yıhnda 48 trilyon li-
ralık ilaç harcaması yapan
kurum, böylece yaklaşık 10
jflaç tüketiminde
yapılan
usulsüzlükler yeni
kurulan
bilgisayarlı
otomosyan
sistemiyle
gideriliyor.
trilyon lıralık harcamadan
kurtulacak.
Emekli Sandığı'nın bu
yöntemle kurtulacağı diğer
bir uygulama. sahte kupür.
Son dönemlerde ortaya çı-
kanlan v e kurumların büyük
zarara uğramasına yol açan
sahte kupür sorunu. yenı ku-
rulacak sıstemde, reçeteler
optik okuyucular tarafından
kontrol edileceğinden büyük
ölçüde ortadan kalkacak.
Sistem eczacılara da büyük
kolaylıklar getiriyor. Eczacı
Odası tzmir Şube Başkanı
Mustafa Sezen, eczacılann
eskidenaylarcabeklediği re-
çete bedellerinin bu sistem-
le kısa sürede tahsil edilebi-
leceğini belirtiyor. Emekli
Sandığı yla otomasyona ge-
çen eczanenin ilaç bedelleri-
ni 10 gün gibi bir süre için-
de aldığını belirten Sezen.
"Hangi ilacın hangi koşullar-
da ödeneceği programda ka-
yıtb. Böylece hasta-eczaa sür-
tüşmesi ortadan kalkıyor. Ka-
tılım payına tabi > a da olma-
yan ilaçlar programda oto-
marik yüklü olduğundan
standart uygulamalara baş-
lanıyor" dedı.
Emekli Sandığı'nın teda-
vi gıderlennin çok fazla ol-
duğuna dikkat çeken Sezen,
şunlan söyledi:
"Bir sağhk kamesiyle ulu
— ^ ^ ortareçeteyazı-
mı engellenmiş
olacak. Karne
sahibi karnesi-
ni sahiplenecek.
Eczacıya diğer
kolaylığı, fiyat
aldığıdönemler-
de geceıiiUk ta-
rihi listeden gö-
rülüyor. Bu da
bir çeşit kolay-
lık oluyor. İz-
mir'de 1450 ec-
zaneden şu anda 900'ü bu sis-
temegeçti. 1300'ünün Emek-
li Sandığı'yla anlaşması var-
dı. Sevk kâğıdı ahnıyor. Bir
memurun ayda kaç kez vizi-
tiye çıkıtığını takip etmek
mümkün değil. Bu program
ilaç tedavisinde karnenin ye-
rinde kullanılması, hak ede-
ne hak ettiği ilacın verilmesi-
ni amaçlayan bir yaprya sa-
hip. SSK de kendi bünyesin-
de buna geçmeli. Değişik
branşiara bDeçıksa insanlar.
kullanmakta oiduğu ilaç bit-
memişse, hekim onu yazma-
mah. Büyük bir yaünm. An-
cak bu kurumlan bü\ük bir
mali külfetten kurtaracak."
Ege tlaç Üretım Dağıtım
Kooperatifi Başkanı IşıkBo-
yacıgiller. özellikle kupür ti-
caretinin önlenemev ecek bo-
yuta ulaştığını söyledi.
Bu sistemle kupür tıcare-
ti ve kurumlan zarara uğra-
tan diğer ermenlerin ortadan
kaldınlacağıru belirten Boya-
cıgiller. "Daç suiistimalini.
sağhk karnesi suiistimalini
kontrol altına aklı. Tüm ku-
rumlann önemli kaçakları
vardt Emekli Sandığı kame-
sinin aynı ilaçla il«ili kullanımı
kontrol edilemiyordu. Bu or-
tadan kalktı. Gereksiz ilaç
kulianımını engeledi" dedı.
Y ü b a
Ş'gecesilVlUliPiyango'danumduğunubu|ama>anyurttaş-
| a r d ü n d e S a > 1 s a l ı^^ g i ş e | e r i n e hücum etti. tkramiyenin. son
iki hafta6 bilen çıkmaması nedeniyle IS triKon lirayı aşması lotoculann heyccanını arttırdı. Gişelerin önünde u/un kuynıkJar
oluşturan yurttaşlar, bu büyük paranın birdcn fa/.la kişiye çıkmasını istediklerini söylediler. Lx>toda umut arayanlardan bazıia-
n ise soğuk ve rüzgârtı havada beklerken, "Bize burada hayal sarıyorlar. biz de almaya geldik" dediler. Milli Piyango Genel Mü-
dürlüğü yetkilileri ise dün lotoya saatte 150-200 mih/ar lira yatınldığını söylediler. (Fotograf: URAZ AYDIN)
BILMEM
ANLATABİIDİJV^İ
Ifade zcnginligi jcısından dünvanın cn guzel diüerindvn biri olan Tiirkçe,
tum dııvgu ve du^uncelenıııi/i anlatacak zengınlıktedır Kendımizı
ycterince ıfadc edemeyışnnuin nedenı. hep aynı sozcuklcrlc -
konujmdmız olahılır ıtıı'
Dilimlze sahip çıkalım, Türkçcyi doğru kullanalım.
RVDRckbm Yazarlan Dcrnc^i
sayısal Loto
Altıyı 6
kişi bildi
• 6 trilyon 600 milyar
lira hasılatın elde
edildiği bu haftaki
çekilişte, 6 bilen 6 kişi,
264 milyann sahibi
oldu.
ANKARA (AA) - Sayısal
Loto'nun 112. hafta
çekilişinde, 7, 9. 16,22,
40 ve 46 numaralar
kazandı. 6 bilen 6 kişi,
264 milyar 523 milyon
600'er bın lira ikramiye
kazandı. 6 trilyon 597
milyar 508 milyon 350
bin lira hasılatın elde
edildiği bu haftaki
çekilişte. toplam 3 trilyon
298 milyar 754 milyon
175 bin lira ikramiye
dağıtıldı. Çekilişte, 6
bilen 6 kişi 264 milyar
523 milyon 600'er bin
lira, 5 bilen 2 bin 533 kişi
364 milyon 785'er bin
lira. 4bîlen 137bin 117
kişi 3 milyon 375'er bin
lira. 3 bilen 2 milyon 459
bin 591 kişi ise 375'er
bin lira ikramiye ku^rıdı.
Bu haftaki hasılattan.
Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme
Kurumu'na 24 milyar
411 milyon lira.
Türkiye'nin tanıtımına
244 milyar 110 milyon
lira, olimpiyat oyunlanna
32 milyar 988 milyon
lira, savunma sanayiine
672 milyar 286 milyon
lira, eğitim ve kültüre 98
milyar 963 milyon lira,
Hazine"ye 974 milyar 452
milyon lira ve 8 yıllık
temel eğitime katkı payı
olarak 1 trilyon 319
milyar 501 milyon 670
bin liraaktanldı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Tavşan Yılı
Çintakviminegöre, buyıl "tavşanyılı"Imiş. Üs-
telik, doğum yılıma göre, benım de bir "tavşan"
olduğum anlaşılıyor.
Gülüp geçiyordum kı.. Bu işe meraklı olan bir
yakınım, bana tavşan yılında doğanlann özellik-
lerini okudu. Şaşırdım.. Az buçuk farkla, kendi-
mi aynada görür gibi oldum.
Burcumun kişiliközellıklerinı ilkokuduğumda-
kinin benzeri bırşaşkınlıktı bu. Böyle şeyleri cid-
diye almayan bir insanın şaşkınlığı.. ve ardından
da, "Bunun mutlaka bilimsel bir açıklaması ol-
malıdır" arayışı.
• • •
Burçlarla ilk tanışmam SBF'dekı öğrencilik yıl-
larıma kadar uzanır.
Öğrenciliğin yanında, Yeni Gün'de de gazete-
ciliğe başlamıştık. Düzenli bir biçimde burç falı
yayımlanıyordu. Birisi kendi kafasına göre yazıp
getiriyordu. "Başmürettip" de, o bir günlük falla
bir hafta idareediyordu.. Hergün yerlerini değiş-
tirerek.
Ama sonunda işin suyu çıktı.
Meraklının birisi, meğer sırayla her burcun fa-
lını okuyormuş. Telefonu açıp, ateş püskürdü..
Derken bir tanıdığın eline "Modern Orakl" di-
ye eski bir kitap geçti. Bir fal kitabı. Doğum tari-
hinizi, sevdiğiniz rengi falan söylüyorsunuz, o da
size falınızı söylüyor.
Kitabı bulan, bir köşe açıp okurların falına bak-
maya başladı. Başvuran olmaz dıye de, herkes
bir yakını adına başvuru düzenledi.. Ve derken
inanılmaz bir şey oldu.
Günde ancak bir iki mektup gelen gazeteye,
postacı torbayla başvuru taşımaya başladı. Gi-
derek "torpil"\er yoğunlaştı: "Acaba falancanın
falı öne ahnabilir mi" diye..
"Modern Orakl", aylarca en okunan köşe ola-
rak kaldı.
• • •
Ne yaşamın sonsuz olması ıstenilir bir şey, ne
de gelecekteki olumsuzluklann şimdiden bılinme-
si.. Öyleyse insanlar fala baktırırken, umut veri-
ci, olumlu şeyler duymak istiyorlar. lyi şeylere
inanmak istiyorlar.
Inanmak bir gereksinme..
Ama bazıları da inanmamayı bir "güçlü kişilik"
göstergesı sayıyorlar. Onlar için de, ınanmamak
bir gereksinme..
Geçenlerde bir TV'de UFO'larla ilgili izlence
vardı. Sokaktan gelip geçenlere, başka geze-
genlerde de yaşam olduğuna inanıp inanmadık-
lan soruluyordu. inanmadıklarını söyleyenlerde bir
tür "gurur" vardı sanki.. Kendilerinden emin.
Onlan görünce, çağımızın en büyük fizikçile-
rinden ve beyinlerinden oiduğu herkesçe kabul
edilen Stephen Havvking ile yapılmış bir söyle-
şiyi anımsadım. Aynı soruya onun verdigi yanıt
da aynı derecede netti.. O da söylediğınin doğ-
ruluğundan emindi:
- Sayısızgezegenin bulunduğu birevrende, sa-
dece dünyamızda yaşam olduğunu düşünmek
bilimsel değil. Hiç kuşku yok ki, başka biçimler-
le de olsa, yaşam bulunan başka gezegenler de
mutlaka vardır.
• • •
Ruh var mı, yok mu? Ölümden sonra, farklı dü-
zeyde bir yaşam biçimi var mı, yok mu?
Gerçek bir bilim adamı, varlığı kanıtlanmayan
bir şeye "var" diyemez.. Ama şu andaki bilgi ve
zekâ düzeyimizle varlığını kanıtlayamadığımız bir
şey için, "yok" da diyemez!
Sayın Havvking, kanıtlanmış bilgilerden yola
çıktığı için "kesin" bir tahmin yapabilıyor. Onun
bilgi ve zekâ düzeyine sahip bulunmayan so-
kaktaki insanın yargıları ise, bilimden değil, ruh-
sal durumundan kaynaklanıyor..
Burçlar ayın ya 21 'inde ya 22'sinde başlar.
Örneğin 21 Haziran'da doğmuş olan birisi ile.
bir gün sonra doğmuş olan birisının kışilikleri ara-
sındaki "önceden saptanmış" temel farkları na-
sıl açıklayacaksınız? Bugünkü bilgi düzeyimizle
açıklayamadığımız için yok mu sayacaksınız?
Ya da milyonlarca kişi arasındaki benzerliğe
"rastlantı" mı diyeceksiniz?
İnsan karmaşık bir varlık...
Doğum yılı, ayı, günü ve hatta saatinin insan
kişiliğinde etkisi oiduğu anlaşılıyor. Aileden katı-
lımla alınan özellikler de var. Bir de toplumsal
çevre etkisinin, kişilikteki yansımaları söz konu-
su.
Kalıtsal ve çevresel etkilerin süreçlerini bugün
bilimsel olarak açıklayabiliyoruz. Sonuçları göz-
lemlenebilir olduğuna göre, diğerinin de günün
birinde bilimsel açıklamaya kavuşacağını biliyo-
ruz.
Tıpkı varlığını bildiğimiz, ama bugünkü zekâ dü-
zeyimizle açıklayamadığımız "sonsuzluk" kav-
ramı gibi!..
• • •
Temel'e kaç dua bildiğini sormuşlar; "dört"
demiş.. "Peki hangileri?"
- Üç kulufallahü bir elham..
Mutlu bir "tavşan yılı" dileği ile!
VEFAT
Merhum Miralay Senaı Bey ile merhume lsmet
Hanım'ın kızı: Maide Özgeçen ve Münıfe Baran'ın
ablası; Turna Baran'ın teyzesı; Ebru ve Esenbike'nin
büyük teyzesi; merhum matematık öğretmenı Fazıl
Say'ın eşı; Ülker Erginsoy. Ahmet Sav ve merhum
Mehmet Say'm annesı; Ali ve Ömer Erginsoy'un
anneannesı; Fazıl Say'ın babaannesi;
Cavit, Yasemin ve Aylin Ergınsov 'un nınesı;
Emekli Felsefe Öğretmeni
NUZEIET
SENAY SAY
(1904-1999)
Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 3 Ocak
1999 Pazargünü (bugün) Teşvıkıye Camıı'nde
kılınacak ikindi namazından sonra Zincırlıkuyu
Mezarlığı'nda toprağa verilecektır
AİLESİ
Çiçek göndermek ısteyenlerm Turk Eğitim Yakfı'na
bağifla bulunmahın ric a ohmur