17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3OCAK1999PAZAR 10 PAZAR KONUGU Anavatan Partisi Bursa Milletvekili İlhan Kesici siyasi ve ekonomik krizi Cumhuriyet'e değerlendirdi 'Önlem alınmazsa sorunlar daha da büyür'Türkiye bugün çok ciddi bir siyasi ve ekonomik kriz içinde. Yakın gdecek için tahmin yapamıyor, önümüzü göremiyoruz. Ülkemiz karanlık güçlerin emellerine teslim mi olacak. yoksa bir silkinişte üzerine yapışan kirleri atma gücünü mü gösterecek? Yakın gelecekte nasıl ve neleri hedefleyen bir hükümet kurulacak? Kara parayla ekonomiyi kalkındırma zihniyetine son verilecek mi? Yoksa bu çarpık, ahlak dışı zihniyeti savunan kesimler yollanna devamda ısrarlı mı olacaklar? Bu konuları tek tek ANAP Bursa Milletvekili îlhan Kesici'yle konuştuk. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU 1 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Muğla Bağımsız Milletvekili Yalım Erez'iyeni hükümeti kurmakla görevlendirmesini nasü kar- şıladınız? -Nonmal demokrasilerde ülkenin bir numaralı siyasi pozisyonu olan başbakanlık papatya fali açargibi verilmez ya da "Yaşundadırya bunda" yaklaşımıyla ülkeler başbakanlannı bulmaz. Bu- nu, tayın edilmiş şahıslann ısimlerinden bağım- sız olmak üzere söylüyorum. Yani bu söyledikle- rimin Yalım Erez Bey'in şahsıyla ılgisi yoktur. Şahıs söz konusu olduğunda Yalım Bey'in tayin edilmesı ısabetli bir karar olarak düşünülebılır. Ama bu, genel doğruyu değiştirmez. H ıçbir ülke. başbakanını halkın iradesi ortaya konulmadan se- çemez. Hem Yalım Bey'in seçılişinde hem de ge- nel olarak bizim demokrasımizde halk yoktur. Halksız birdemokrasi uygulaması içındeyiz. Bu ha! böyle devam etmemelidır. O yüzden, mesele- yi kişılerden anndınp tartışma zamanı gelmiştir ve hatta geçmektedir. • " • • ^ Türkfye'nin bugün içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durumu nasü değerlendiri- yorsunuz? - Tiirkiye'nin bugün içinde bulunduğu ekono- mik ve siyasi durumun çok cıddıye alınması ge- rektiğine inaniyorum. Sıyasetin işi ülkeyi düz- gün. sancısız, dürüst yönetmek. Önümüzdeki acıl mesele ekonominın içinde bulunduğu durum. Ekonominm içinde bulunduğu durumun çok cid- dıye alınması gerektiği inancındayım Bunu da aşağı yukan bir aydır çeşitli münasebetlerle çe- şitli platformlarda söylüyorum. ^m^^m Ekonomi yönetimindeki kişilerin işin ciddiyetini tant olarak algılayabildiklerini düşü- nüyor musunuz? - Ekonomi yönetimindeki arkadaşlanmızın, özellikle de siyasilerin bu işin ciddiyetine tam va- kıf olmadıklan görülüyor. Bu ciddiyet iki durum- dan kaynaklanıyor: Birincısi. dünya ekonomisin- de bazı olumsuzluklar oldu. Bu, finansal kriz ola- rak başladı. Reel ekonomik kriz olarak devam ediyor. Bunlar sonuçta Türkiye'deki en sade vatanda- şı. Cumhuriyet gazetesi okurlannı bıledoğrudan etkıleyecek olaylar. Dünyadaki bu finansal ve ekonomik knz Türkiye'nin ihracatını yavaşlata- caktır. Bu çok önemli bir hadısedir. Türkiye'nin dış kaynak bulma mecbunyeti vardır. Kendi dış borç ödeme yükümlülüklerinı yerine getirebil- mek için dahi bir dış kaynak gereksinmektedir. Fa- kat bunu bulmakta zorlanacaktır. Yani normal şartlarda dış kaynak bulunamayacaktır. Anormal durumlarda dış kaynak bulacağız: bu da bizi çok sıkıntıya sokacak. Dışandan kaynaklanan bu hal ciddi bir durum. Içeriden kaynaklanan hal ise eko- nomimizin iç borcunun yönetimidir. Bu da çok önemli sorunlar oluşturmaktadır. Türkiye'nin iç borcunun yıllık tutan çok yüksek bir rakam de- ğildir. mmm^m İç borcun yıllık tutan nedir? - 30-35 milyar dolarlık bir iç borç var. Ama bu işi çok cıddiye getıren, ekonomiyi boğar gibi y a- pan şey. vadesmin kısalığı ve faizlerinin anormal derecede yüksekliğıdir. Bu hal de iç borcun üç ka- tı kadar. 100 milyar dolar civannda bir baskı ya- ratıyor. Bu baskı sonucudur ki bundan ıki ay ön- ce yüzde 7O'lı rakamlarla Hazine borçlanabilirken iki aydır yüzde 150'lık rakamlarla borçlanabıliyor. Bir yandan da •'Enflasyon oranı yüzde 60-70" di- yoruz. Bu anormal bir durumdur. Enflasyon hızı- nm iki katından da yüksek bir faiz oranıyla Hazi- ne borçlanabiliyor. Dış dünyadaki krizle iç borç halini birleştirdiğimizde ocak, şubat, mart, nisan, ama ille de mart ve nisan ay larında, o zamana ka- dar gereken ciddi önlemler alınmazsa Türk eko- nomisinı çok cıddı bir sorun bekliyor. ı \edir bu sorun? - Bu sorun. her düzeydekı ınsanın reel gelırle- rınin düşmesıdir. Memurlann reel gelırlen nere- deyse yanya inecektir. Işçilerin reel gelırlen dü- şecektir. Sanayiciler çok müşkül durumda kala- caklardır. Bunlardan daha da vahimi. Türkiye çok büyük bir işsızlik sıkıntısıyla karşı karşıya kala- caktır. ı Bu sıkıntı sizce ekonomik sımrlar için- de mi kalır, yoksa boyutlan genişler mi? - Genişler. Bu sosyal mesele haline de gelir. Hatta bir anlamda demokrasinin geleceği mese- lesi haline gelir. Dünyanın ve bizim demokrasi- den beklediğimiz, sorunlarımızı çözmesidır. Ül- kelerin sorunlannı adına demokrasi dediğimiz sis- tem çözemezse. acze düştüğü belli olursa.. o za- man hem insanlar hem devletler hem ülkeler de- mokrasi dışı arayışlara girerler. Sisteme çok kuv- vetli itirazlarolur. Bu da marjınal dıyeceğimiz ya da sisteme en güçlü itirazı yapan partilerin güçlenmesine neden olur. Böyle bir sonuca ulaşması daTürkıye'nin so- runlannı çözemez. O zaman yapılması gereken >ey Türk sıyasetçılerının akıllannı başlanna top- lamalan, hükümet eden insanların hem dünyada olan bitenleri hem de bunların Türkiye'deki yan- sımalarmı çok ciddiye almalan, bunun savsak- lanmaya gelir bır sorun olmadığının farkma var- malan ve bır büyük konsensüse ulaşmaları lazım. O zaman da toplumun bütün katmanlannın görüş- lerjnin alınması gerekmektedir. ıSiz demokrasinin tanımını yapar mısı- ntz: - Demokrasinin yüzlerce tarifı var. ama en önemsediğım iki tanesini ifade etmek istiyorum. İLHAN KESİCİ 1948, Sıvas doğumlu. Ortaöğrenimini Sıvas 'ta yaptıktan sonra ODTÜ Endiistri Mühendisliği Bölümü 'nde yükseköğrenimini tamamladı. Ingihere de Bradford Üniversitesi'nde "Kalkınma ve Altyapı Projeleri", Londra da Kraliyet Kamu Yönetimi Enstitüsü 'nde "Kamu Yüksek Yöneticiligi" egitimigördü. 1977de DPT'ye iktisadi planlama sektör ıızmanı olarak girdi. Daire başkanlığı ve genel müdürlük yaptı. 1991 de DPT Müsteşarlıgı 'na getırildi. 1994 verelseçimlerinde ANAP'tan ıstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 'na adaylığmı koydu, kaybetti. 1995 genel seçimlerinde AS'AP listesinden milletvekili seçildi. TBMMde Dış llişkiler Komisvonu, NA TO Parlamenterler Asamblesi ve AB Karma Parlamento Komisvonu üvesi. çok yüksek itirazlarla karşilaşır. O nedenle bunun etkileyeceği bütün kesimleri bu programlarla birlikte ikna etmesi lazım. Artık halkını ikna etmeden. halkının fikrine önem ver- meden bir hükümetin hiçbir ekonomik programı- nın uygulanma şansı yoktur. Hele bu, Türkiye'de hiç yapılamaz. m^^^m Peki, sizce yapılması gereken nedir? - Yapılması gereken. bu ekonomik ve sosyal so- runlarla ilgili olmak üzere alınacak önlemlerde hükümetlerin öncülük etmesi gereğidir. Bir eko- nomik ve sosyal zirve yapılmalıdır. Bu ekonomik ve sosyal zirvede hükümet elbette olacaktır. Ama burada ayrıca ülkenin sanayıcileri. küçük ve orta olçekli ışletmelerin temsilcıleri, finans dünyası. ama ille de enınde sonunda işlerkötüye gittiği za- man kabağın en büyüğünün başına patladığı işçi ve memur kesiminin temsılcilennin hazır bulun- malan gerekır. Türk siyaseti bunlarla meşgul de- ğil gibi görünüyor. Bugün bız bir hükümet arayı- şı ıçindeyiz. Şu anda herhangi bir konu üzerinde hükümet arayışlan göriilmüyor. Sadece. "Ben başbakan otayun. Beni destekier misiniz?" kaygı- sı var. Ama bu hükümet hangı amaçla kuruluyor? Yani, hangı sorunlarla ılgılenmek üzere kurulu- yor? Bence bunun yanıtı hıç göriilmüyor. Türki- ye"de şimdi enflasyon oranı yüzde 150. Borsada Türkiye'nin bir milyon küçük yatırımcısı var. Bü- yük yatınmcılar ise dünyanın hiçbir yerinde, özel- likle ülkemizde borsada htç kaybetmezler. Ama küçük yatırımcı olarak nitelediğimiz sade vatan- daş kaybeder. İki ay önce borsanın bileşik endeks değeri iki dolardı. Ama bu, bugün 70 sente indi. Yani bu ya- tınmcılann varlıklan üçte bire indi. Oysa bu in- sanlann herhangi birkusuru yoktur. Firmalann da bir kabahati yoktur. Yeni hükümet arayışlannda bu küçük yatınmcılann sıkıntılannın giderilmesi doğrultusunda bir program çevresinde bir arayış yoktur. Bütün mesele başbakan]ık ya da partidir. Bu da garip bir haldir. Türkiye, artık bu tür siyasi yaklaşımlarla yolu- na devam edemez. Bu knz bır münasebetle atla- tılabilir. Türkiye daha önce de krizler atlattı. Ama bu krizler bulunduğu yen yakarak geliyor. 1994'te aşağı yukan 430 bin ınsan işsız kaldı. 630 bin insan daha düşük imkânlı işe razı olmak mecburıyetinde kaldı. 650 bin kamu ve özel sek- tör ışçisi yüzde 150'lik enflasyonist birortamda sıfır zamla toplusözleşme ımzalamak zorunda hıs- Birincisi, demokrasi özü itibanyla hak arama re- jimıdir. tnsanlar haklannı ararken. başlanna hiç- bir kaza bela gelmeyeceğine güvenerek bunu ya- pabilmelidirler. Türkiye'de mevzuat bakımından insanlar haklannı arayabilirler. Kanunlanmız bu- na uygundur. Herkes de "Ben hakkımı arayabili- rim, ama yoiun bir yerinde başıma kaza bela ge- lebilir" endişesi içindedır. lşte bu, demokrasiler için en kötü haldir. lkincisi de sistemle ilgili olandır ve şöyledir: Bizim demokrasimiz temsili demokrasidir. 1950'li, 60'lı yıllara kadar biz de dünyayla birlik- te temsili demokrasiyi uyguladık. Özellikle 1960'tan sonra ve 90'lı yıllardan itibaren dünya- ya temsili demokrasi yetmez oldu. O nedenledir ki bugün adına "kanlımcı demokrasir . "doğrudan demokrasi" dediğimiz öğeler, parametreler de gırdı. Katılımct. doğrudan demokrasinin unsurla- nnı dünyanın medeni ülkeleri eski, klasik, temsi- li demokrasiye yedirdiler. Ya da bir kısmı on-on beş yılda bir bu yeni gelişmeleri demokrasilerine ithal ettiler. M M ^ B M Peki, Türkiye 'de durum nasıl? - Türkiye, hâlâ en eski haliyle demokratik sis- temini sürdürüyor. Diyelim ki bir hükümet, Türkiye'nin ekono- mik meselelerini ciddiye aldı, bununla ilgili cid- di önlemler getirdi Örneğin sosyal güvenlik re- formu yapmaya karar verdi, ama **Ben bunu böy- le uygun gördüm, böyle alıyorum" dediği zaman settilerkendilerinı... Memurlann gelırlen reel olarak tam yanya in- mişoldu. Peki, bu durum toparlanabildi mi sizce? - Hâlâ toparlanabilmiş değıldir. 1999 yılı top- lusözleşme yılıdır. 600 bin cıvarında kamu ve özel sektör işçisı toplusözleşme ımzalayacak. Bütün bunlar göz ardı edilerek bır hükümet. bir sıyaset arayışı içinde olunması Türkiye için lükstür. Böy- le bir şey yapılmamalıdır. Türk siyasetinın önemli eksikliklerinden birisi kendini dış polıtikada da göstenr. Bu konuda bir örnek verir misiniz? - Örneğin, biz Yunanıstan'ı beğenmeyebıliriz. "Baö'nın şımank çocuğu" diyebıliriz. Ama işin doğrusuşuki Yunanistan'ın Dışişleri BakanıThe- odonts Pangalos'un karşısına Türk siyaseti ve Türk devleti dokuz ayn dışişleri bakanı çıkarmış- tır. Bu dışişlen bakanları arasında görev süreleri itibanyla 28 günlük. 32 günlük. 54 günlük olan- lar vardır. Bizim coğrafyamızda. çevTesi tarihten ve coğrafyadan gelen sıkıntılan banndıran bir coğrafyada bir Pangalos'un karşısına dokuz tane dışişlen bakanı çıkarırsak bu coğrafyanın dış po- litikadaki hakkını verebilmemiz, haklanmızı ara- yabilmemiz mümkün değildir. Benmillervekiliolalıüçyılımbuhaftadoluyor. Bu üç yıl içinde beş tane başbakan gördüm. Bunları sırasıyla sayar mısınız? -Milletvekili olduğumda Başbakan Sayın ÇB- ler'di. Daha sonra genel başkanımız Mesut Yd- maz başbakan oldu Onu Necmettin Erbakan iz- ledi. Daha sonra yeniden Mesut Yılmaz oldu. Bü- lent Ece>it45 gün başbakanlıkla görevlendırildi. Şimdi de Yahm ErezBey. Böyle bir halle Türki- ye'nin büyük meselelerınin üstesinden gelebil- mek, bunlan kavrayabilmek mümkün değildir. Altı başbakan değışıkliğı, altı kabine kurulması anlamına gelir. Türk kamu bürokrasısı felç edilmıştir. Her ba- kana göre bir müsteşar. her müsteşara göre bir ge- nel müdür tayiniyle Türk kamu bürokrasisi için- den çıkılmaz bir hale gelmiştir. Butün bunlar olurken krizçıkan ülkelerebakıl- dığında uygar, düzgün demokrasiyle yönetilen hemen hiçbir ülkeye bu global knzin yansımadı- ğı kolayca görülür. Bakın. demokrasisı eksik, bo- zuk olan ülkelerde ekonomik kriz de oluyor. Ay- nı zamanda ekonomik hesaplarında şeffaflık ol- mayan ülkeler bunlar. ^^^t^m Yani Türkiye 'de de demokrasieksik mi? - Evet. Türk serbest piyasa ekonomisi ve kapi- talizmı de kapitalizmden beklenen rekabet unsu- runu, adil rekabet şartlanndaarayan birkapitalizm değildir. Türk ekonomisi geçmiş yıllarda on yıl- da bir krize giriyordu. Bu şimdi hızlandı. neredey- se dört yılda bire indi. Demokrasimiz ve ekonomimizin düzeltilmesı yönünde bır şey ler yapılmazsa bu frekans daha da daralacak, dört yılda bir meydana gelen krizler iki yılda bire. sonra da yılda bire inecektir Bu ba- kımdan sorunu çok ciddiye almak lazım. Özetlemek gerekirse neier söylersiniz? - lşm özünde demokrasimizin eksikliklen, pi- yasa ekonomimizin eksiklikleri yatar. Ekonominin bu çarpıklığımn temelin- ekonomiyi kara parayla gelistirme zihniyeti yatmıyor mu? - Bu ve benzeri zihniyetler var. IMF. OE0D;> Dünya Bankası gibi kuruluşlar Uzak Asya'daki ve Rusya'dakı knzı incelerlerken uluslararası serma- yenin bukriz çıkan ülkelerde 200 milyar dolar gi- bi çok büyük bir kaybauğradığını saptadılar. Bun- dan sonra bu kayıpların olmaması için de neden- lerinı çok ıyı incelediler. Burada da kapitalizme yeni bir tenm eklediler. O da "crony capitalism". Yani bu. imtıyazlı kapitalizm demek. Ben bunu Türkçeye "eşKİost kapitalizmi*' ya da "sen, ben, bizjmoğlan kapitalizmi*' dıye çev ıriyorum Bu eş- dost. hatır-gönül kapitalızmının bulunduğu ülke- lere artık uluslararası sermaye gıtmeyecektır. Gi- derse de ancak tahammül edilemez faizlerle gı- decektir O nedenle de bu kara para. rüşvet, iltımas. ka- yırmacıhk unsurlanndan Türk ekonomısinin sü- ratletemizlenebılmesı lazımdır. Bu. sanıldığı ka- dar da kolay bir iş değildir. Bu. Türkiye"de hem ekonomi hem siyaset dün- yasını ahtapot kollan gibi sarmalamış görünmek- tedir. Ama Türkıye'nin ille de bu işten çıkması la- zımdır. Niyetlenseler bile sadece siyasetçilerin gücü bu ışe yetmez. Türkiye'nin büyük öncü güçleriyle. bu işten ra- hatsız olan bütün güçleriyle birlikte mücadele et- mek lazım. Bu güçlenn bır kısmı devlet unsurla- ndır. bir kısmı aydınlardır. bır kısmı üniversiteler- dekı ınsanlardır. bir kısmı medyanın temiz insan- larıdır ya da öncü ınsanlarıdır Bütün bunlann gü- cünün. kudretının toplamıyla bu temizlik harekâ- tına başlanılmalıdır. Bunun arkasına da ille de hal- kın desteği ahnmalıdır. Halk olanı bitenı fark etmeyebılır. Günlük ma- işetderdindentükenmiş bir insanlar topluluğumuz var. Halka. bu işin böyle devam etmesi durumun- da hepimızın çok zarar göreceği iyice anlatılma- lı ve onun desteği ahnmalıdır. TİSK'nin Yasam Kalitesi' arastırması 'Türkiye'denüfiıs artacak' BURSA (AA) - Türkiye Işveren Sendıkalan Konfederasyonu'nca (TİSK) yapılan bir araştırmaya göre, 2010 yılına kadar. Türkiye "de nüfus yüzde 1.3 oranında artarkan Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede ise nüfus artışı duracak veya gerileyecek. "Yaşam Kalitesi" adlı araştırmaya göre, önümüzdeki 12 yıl içinde Ingiltere. Yunanıstan. Belçika. Isveç, Avusturya ve Danimarka'da nüfus artışı duracak Almanya, Italya, Rusya. Ispanya. Portekiz, Çek Cumhuriyeti, Macanstan ve Japonya'da ise nüfus azalma sürecine girecek ve gerileyecek. Türkiye'de ekonomik gelişimini mevcut tempoyla sürdürdüğü takdirde nüfus artışının, "bireysel refahı ve yaşam kalitesini arttırmada handikap oluşturmaya de\aın edeceği" vurgulanan araştıımada, Av rupa'nın ise nüfus azalışı ve ışgücünün yaşlanması riskı ıle karşı karşıya bulunduğu kaydedildi. Araştırmada. genç ve dinamik nüfusun. ışgücü yapısının uygun büyümesi ve rekabet gücünün artması halınde. Türkiye için gelecekte ekonomik açıdan avantaj oluşturacağı ifade edildı. Türkiye'de her 100 kadından 28'inin okuma-yazma bılmediğı, bu oranın orta gelırli ülkelerin ortalamasının üzerinde olduğu belirtilen araştırmada, uzun vadede eğıtim olanaklannın yaygınlaştırılmasının ekonomik gelışme kadar önemli olduğu vurgulandı. Araştırmada. Türkiye'de açık öğretim dahil yükseköğretimde okullaşma oranının yüzde 18 olduğu ifade edilerek bu oranın yüksek gelirli ülkelerde yüzde 57. ABD'de yüzde 81. Kanada'da ise yüzde 103'e ulaştığına dikkat çekildi. Bebek ölüm oranının da sosyo- ekonomik gelişme derecesini yansıtan kritik göstergelerden biri kabul edildiği. Türkiye'de bu oranın yüksek olduğu, devletin sağlığa yaptığı harcamalann düşük tutulduğu kaydedilen araştırmada. Türkiye'de bin kişiye düşen günlük gazete baskı sayısının. gelişmiş ülkeler ortalamasının yaklaşık 7'de 1 'ı olduğu vurgulandı. Araştıımada. zengin ülkelerin elektrik üretiminın 4'te 1 'ini nükleer reaktörlerden karşıladığı. bu oranın Fransa'da yüzde 77. Belçika'da yüzde 56. Isveç 'te yüzde 48. Japonya'da yüzde 30'lara çıktığını. Türkiye'nin ise enerji üretiminde. "çevTenin korunması için en elverişli teknoloji olan ve kalkınmayı destekleyecek*' nükleer güçten hâlâ yararlanamamadığı kaydedildi. Balat ve Fener'in görünümü değişiyor Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tan- tan'ın en önemli projelerinden biri olan Balat ve Fener semtlerinin neha- bilitasvonu projesinin heyecanı, böl- gede oturanlan da sarmaya başladı. Bir lokantanın önü ne dekorasyon için konulan kağnı. semt sakinlerinin bir şey ler için umutlandıklannı gösteri- yor. Kağnının Balat'ın tarihini simge- lemekten çok Anadolu'yu temsil edi- yor olmasını birtarafa bırakırsakböl- gedeki insanların tarihi geçmişe sahip çıkmaya hazır olduğu mesajı verili- yor. Sadettin Tantan da BaJat ve Fener semtlerinin rehabilitasyonu projesi- nin Avrupa Birligi'ne sunulduğunu ve tasdik edildiğini belirterek projeye Av- rupa Birliği'nin 6 milyon dolar süb- vansiyon sağlamay ı kabul ettiğini söy- lüvor (MEHMEt DEMİRKAYA)" Kasım ayında sanayi üretimi dustü Video ve rafa üretimiıuitı ANKAR\ (AA) - Geçen kasım ayında sanayi üretimi yüzde 2.3 oranında düşerken başta vıdeo. müzık seti. TEKLEL bırası ve rakı olmak üzere bazı sanayi maddelerının üretımleri artışını sürdürdü. Kasım ayında en büyük üretim artışı vıdeo ve müzik setınde yaşandı. Kasım ayında vıdeo üretimi 17 bin kat. müzık seti üretimi de 4.2 kat arttı. Kasımda hemen her sektörde olduğu gıbı alkollü içkilerin büyük bır bölümünde de üretim düşüşüne karşın geleneksel içkilerden bıra ve rakı. bu durumdan etkilenmedı. Söz konusu ayda bir öncekı yılm aynı ayına göre, TEKEL birası üretimi yüzde 89, rakı üretimi ise yüzde 16 oranında arttı. Global ekonomik krizin etkileri nedenıy le piyasalarda yaşanan durgunluk kasım ayında da etkıli olurken tekstil ürünleri üretimi de bu durgunluktan nasibini aldı. Ekim ayında oluduğu gibi kasım ayında da tekstil ürünlerinin tamamına yakınında büyük oranlarda üretim düşüşü gözlendi. DİE verilerine göre. kasım ayında, bır önceki yılın aynı ayına göre sanayi maddeleri içinde üretimi en fazla artan ilk ürün video oldu. Kasım ayında 2 bin 226 adet video üretilırken bu üründe bır önceki yılın aynı ayına göre 170 kat üretim artışı sağlandı. Önceki yıl kasım ayında yalnızca 13 adet video üretilmıştı. Kasımda, alkollü ıçkılerın tamamına yakınında üretim düşerken bira ve rakı bu durumdan etkilenmedı ve üretımdeki artışını devam ettırdı. Geçen yıl 586 bin 540 lıtre olan TEKEL'ın bıra üretimi. bu yıl kasım ayında yüzde 89.5 oranında artarak 1 milyon 111 bin 490 litreye yükseldi. Bıranın yani sıra rakı da üretimi artan bir dığer alkollü içkı oldu. Geçen yılın kasım ayında 6 milyon 10 bin lıtre olan rakı üretimi. bu yıl aynı ayda yüzde 16.6'lık artışla 7 milyon 9 bin litreye yükseldi. Kasım ayında bıra ve rakı dışındakı alkollü içkilerden kanyak. votka. cın. brendı, şarap, vermut üretimi ise azaldı. Global kriz nedenıy le piyasalarda yaşanan durgunluk ekim ayında olduğu gibi kasım ayında da tekstil sektöründe üretim düşüşüne neden oldu. Kasımda. tekstil sektörünün önemli ürünlen arasında yer alan pamuk ipliği, pamuklu dokuma. yün ıpliği ve yünlü dokumada üretim durma noktasına geldi. Bu ayda. bır önceki yılın kasım ayına göre pamuk ipliği üretimi yüzde ^O.I, pamuklu dokuma üretimi yüzde 47.8. yün ipliği üretimi yüzde 66.2 ve yünlü dokuma üretimi yüzde 40.7 oranında genledi. DİE verilerine göre otobüs ve kamyon üretimi aylardır olduğu gibi kasım ayında da önemli oranda azalırken mınıbüs. midibüs ve kamyonet üretiminde yıne artış kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle