24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Kâzım Karabekir Paşa anıldı • KARS(AA)- Atatürk'ün yakm silah arkadaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa. ölümünün 51. yılında Kars'ta düzenlenen törenle anıldı. Istasyon Alanı'ndaki Kâzım Karabekir Paşa Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayan törende saygı duruşunun ardından Istıklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi. Kültür Müdürlüğü konferans salonundaki törende konuşmacılar. Kâzım Karabekir Paşa'nın Türk mılletinin en buhranlı döneminde büyük özveri ile görev yaptığını ve askeri başanlar kazandığını anımsattılar. Enkolay denetim • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Anayasa Mahkemesi en kolay mali denetimini, Türkiye Özürlüsü ile Mutludur Partısf ni incelerken yaptı. ll örgütü bulunmayan partinin sadece genel merkez gelir ve giderlerini inceleyen Anayasa Mahkemesi iki belgeyle karşılaştı. Genel Başkan Murat Dilmen'in partiye vaptığı 2.5 milvon lira bağış ve gider olarak gösterilen 955 bin 40 liralık noter masrafı arasındaki 1 milyon 544 bin 960 liranın 1997yı!ına devrettiğine dikkati çeken Anayasa Mahkemesi, .'Türkiye Özürlüsü ile .MutludurPartisi'nin 1996 yılı hesaplannın Siyasi Partiler Yasası"na uygun olduğuna oybirliği> le karar verdi. Recai Kutan'ın seçim vaadi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai vaadi. olatakiV'ergi •, Yasası'nı kaldırma sözü verdi. Kutan. Başbakan Bülent Ecevit'in "28 Şubat defteri kapanmıştır" açıklamasını eleştirirken. dördüncü sıradaki bir partinin hükümet kurmasının 28 Şubat'ın devamının göstergesi olduğunu söyledi. 55. hükümetin son günlerinde irtica ile mücadele gerekçesiyle baskıcı genelgeler çıkanldıgını öne süren Kutan. türban tartışmalanna değinirken de üuiversitelerde türbana izin verilmemesini "zorbalık" olarak niteledi. Yılmaz'ın cezası yine onaylandı • SOFYA(AA)- Bulgaristan sınınnı kaçak yolla geçmek ve sahte pasaport taşımak suçlanndan Varna Bölge Mahkemesi tarafından 1 v ıl hapis cezasına çarptınlan Yakup Kürşat Yılmaz'ın cezası bir kez daha onaylandı. Varna Bölge Mahkemesi. Kürşat Yılmaz'ın suç ortağı olan ve 15 ay hapis cezasına çarptınlan Ali Oymak'ın itirazını da aynı şekilde reddetti. Bu arada, Kürşat Yılmaz'ın Türkiye'ye iadesi ile ilgili daha önce prosedüreksikliği yüzünden durdurulan davaya ise en geç 10 gün içinde yeniden başlanacağı bildirildi. Faili meçhuller araştırılacak • ANKARA (AA) - tzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'ın talimatıyla 'faili meçhul' cinayetleri araştırmak üzere özel bir büro kuruldu. Asayiş şube müdürlüğü bünyesinde kurulan ve 'Faili Meçhul Olavlan An «»"—*- - Diyarbakır'da yargılanan 59 militan arasında doktorlar ve mimarlık öğrencileri de var Hizlnıflalıçılar yargı önündeDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından geçen yılın eyiül ayında gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan yasadışı Hizbullah örgütünün 'İlimriler' grubundan 59 sanığın yargtlanmasına Diyarbakır 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. Sanıklar arasında 3 doktor. 5 de\ let memuru, 3 tıp ve 4 de mimarhk fakültesi öğrencisınin bulunması dikkat çekti. Diyarbakır 1 No'lu • Diyarbakır 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlayan duruşmada tutuklu 26 sanık ile 33 tutuksuz sanık hazır bulundu. Sanık sayısının fazla olması nedeniyle duruşmaya izleyici ahnmadı. DGM'de dün yapılan ilk duruşmada tutuklu 26 sanık ile 33 tutuksuz sanık hazır bulundu. Sanık sayısının fazla olması nedeniyle duruşmaya izleyici ahnmadı. Iddianameyi okuyan I No'lu DGM savcısı. sanıklarla ilgili şu iddıalan Mraladı: "Yasadışı Hizbullah örgütüne üye olduklan. örgüt adına silahlı evlemlerde bulunduklan, Diyarbakır kent merkezinde değişik tarihierde 3 vatandaşın öMürülmesi ve 2 vatandaşın yaralanması eylemine kanştıklan. örgüt adına baa camilerde faaliyet gösterdikleri ve zorla para topladıklanj" DGM savcısı. sanıklardan 2'si hakkında idam. 24'ü hakkında 'Hizbullah örgütü üvcsi olduklan ve örgüt adına faaliyetlerde bulunduklan' gerekçesıv le 16 yıl. 33'ü hakkında da 'yasadışı Hizbullah örgütü militanlanna yardım ve yataklık vapnklan' gerekçesiyle 3 yıl 9 a> ağır hapis cezası istedi. DGM savcısının iddianameyi okumasının ardından kımiık tespiti yapıldı ve sanık savunmalanna geçildı. Sanıklar. kendilerine vöneltilen suçlamalann hiçbirini kabul etmediklerini belirterek Hizbullah örgütüyle uzaktan ve yakından bir bağlantılan olmadığını, polis ifadelerinin baskı altında alındığinı. yalnızca savcılık ve mahkeme ifadelerini kabul ettiklerini söylediler. Duruşmada söz alan sanık avukatlardan Sıtkı Zilan ise müvekkillerine vöneltilen suçlamalann doğru olmadığını öne sürerek "Sanıklar suçsuzdur, tahliyelerini talep ediyoruz'" dedı. CHP'nin istanbul Büyüksehir Belediyesi raporu ÎETPde 5 yıDık kadrolaşma• Irticai faaliyetleri nedeniyle ordudan atılanların işe alınması, türbanlı personel çalıştınlmasi. siyasi görüşleri farklı olanlann sürgüne gönderilmesi, emekliye zorlanması gibi uygulamalar pek çok kez şikâyet konusu edilmişti. İşçi Partililer, bedava yolcu taşınan her bayram sonrası yapılan zamlardan birini protesto edivorlar. lETT'deki kadrolaşmanın yanı sıra FP'Hler, Kuran kursu öğrencilerine yüzde 50 indirim uygulanması, imam-hatip liselerine özel tETT otobüsü Ktahsis edHmesf gibi avnmcı . uygulamaİanyla dikkat çektiler. lETT'nin Kanal- 7'ye miharlarca liralık reklanı vermesi ve yapılan ihalelerle ilgili çeşitii yolsuzluk iddialan ortaya atıldı. MEHMET DEMİRKAVA istanbul Büyüksehir Belediye- si'nin yan kuruiuşu olan İETT. ön- ce RP'lilerin daha sonra da FP'Iİ- lerin kadrolaşmak için yoğun ça- ba harcadıklan bir 5 yıl geçirdi. İETT'de yıllardır örgütlü bulunan Belediye-lş Sendikası ile yönetim tarafından desteklenerek örgütlen- meye çalışan Hizmet-lş Sendika- sı arasındaki yetki sorunu nede- niyle toplusözleşme uzun zaman- dır imzalanamıyor. İstanbul Büyüksehir Belediye- si ve bağlı kuruluşlarında 5 yıl içinde yaşanan siyasi kadrolaşma hiçbir dönemde yaşanmadı. Irti- cai faaliyetleri nedeniyle ordudan atılanlann işe alınması. türbanlı personel çalıştınlması, siyasi gö- rüşleri farklı olanlann sürgüne gönderilmesi. emekli olmaya zor- lanması gibi uygulamalar pek çok kez şikâyet konusu edildi. Yaşa- nan siyasi kadrolaşma. İstanbul Büyüksehir Belediye Meclisi'nde pek çok kez dile getirildi. ANAP meclis üyesi Natık Buda. bir top- lantıda. "Otoparkbekçisine kadar herkesi degişrirdiniz" dedi. FP'liler belediyenin yanı sıra özellikle lETT'deki kadrolaşma- ya büyük bir önem verdiler. IETT'ye vapılacakolan şoföralı- mı için. fş ve İşçi Bulma Kuru- mu'na başvurmadan kendi yan- daşlanna haber veımeleri, kadro- laşmayı ne denli önemsediklerini gösterdi. Şoföriere engel Iş ve İşçi Bulma Kurumu İstan- bul Bölge Müdürlüğü önünde top- lanan yüzlerce ınsan "lETFyeşo- för aUnacakmış onun için geldik" demelerine karşın kuruma böyle bir başvuru yapılmamıştı. Kurum yetkililerinin konuyu İETT'ye iletmeleri üzerine başvu- ru dilekçesi İşçi Bulma Kuru- mu'na gönderildi. Ancak. FP'li İETT yönetıcilerinin başvuruyu göndermeden kendi yandaşlannı ANAP ve DSP yerel seçimlerin 2 turlu olması için girişimde bulunacak Esld ortaklar iki turlu istiyorANKA- RA (Cum- huriyet Bü- rosu) - 55. hükümetin ortaklan ANAP ve DSP'nin yerel seçimlerin iki turlu yapıl- ması için Meclis'te uzlaş- ma arayacağı belirtildi. ANAP Ğenef Başkan Yar- dımcısı Yaşar Okuyan. si- yasi partilere yerel seçim- lerin iki turlu yapılabilme- si için uzlaşma çağnsında bulundu. Okuyan. yerel seçimlerin ilk rurunun 11 Nisan. ikinci rurunun da milletvekili seçimleriyle birlikte 18 Nisan"da yapı- labileceğini söyledi. Oku- yan. Yüksek Seçim Kuru- lu'dan (YSK) olumsuz bir izlenim almadıklannı söy- ledi. Cumhurbaşkant Sûley- man Demirel" in "2 tur için son kezuvanyorum" açık- lamasının ardından Baş- bakan Bülent Ecevit. ken- dilennin de yerel seçim- lerin 2 turlu yapılmasının yaranna inandıklannı söy- ledi. Ecevit. bu konuyu Meclis'in gündemine ge- tirmeye ve uzlaşma ara- maya çalışacaklannt bil- dirdi. Sistemin geleceği ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan. dün parti genel merkezin- de düzenlediği basın top- lantısında. Seçim Yasa- sı'nın değiştirilerek 2 tur- lu, dar bölge ve tercihli se- çim sisteminin getirilme- sinin sistemin önünü aça- cağını savundu. Okuyan, "Bizim öneri- mize göre 2-3 milletvekili çıkaracak dar böJgeler oluşturulmalı. İlk turdaen fazla oy alan iki parti ikin- ci tura katılacak ve ikinci turda da en fazla oy alan parti bölgedeki tüm millet- vekilkrini alacak. Partiler 5 katı ada\ gösterecek. Böylece halk iradesi daha doğru olarak Meclis'eyan- sıyacak** dedi. Okuyan, partilere sesle- nirken "En kötü ihtimalle yerel yönetim seçimlerini 2 turlu vapalım. TBVIM gündeminde olan yasanın 2 turla ilgili maddesi bir günde görüşülerek kabul edilebilir. tlk tur seçimler 11 Ocak'ta yani genel se- çimlerden bir hafta önce yapılır. İkinci tur seçimler de milletvekili seçimleriyle birlikte 18 Nisan da ger- çekleştirüir. Bu mümkün" diye konuştu. Elazığ Seçim boyasma 1 milyon dolar ANKARA (AA) - Milletvekili ve ma- halli idareler genel seçimlerinde oyunu kullanacak seçmenlerin sol elinin işaret parmağının u çıkma>an özel boya" ile bo- yanması kesinlikkazandı. Buamaçla Hin- distan'dan tanesi 4 dolardan 230 bin şişe boya ithal ediliyor. Vüksek Seçim Kurulu (YSK), "çıkma- • ı w en az 12 saat olmak üzere 24 saat süreyle parmaktan çıkmayacak nitelikte olması, insan sağlığına zararlı olmaması ve özel- likle deterjan gibi temizlik maddeleriyle çıkartılamaması gerektiği belirtildi. YSK. DMO'dan. belırlenen özellikler- de 20 cc'lik 230 bin şişe çıkmayan boya ta- lep etti. Talep üzerine ihaleye çıkan D- MO'ya yurtiçinden 5. yurtdışından 1 firma tek- İifte bulundu. Tekliflerden Hindistan'da yerleşik Mysore Paints Ltd. firma- sına ait numunenin diğer firma numunelerine göre teknik şartname ve kullan- ygun olduğu belirlendi. Söz nın numunesinin "insan sağ- olmadığı" Sağlık Bakanlı- gelendirildi. :0 cc'lik her şişe için istediği del de pazarlık sonrası 4 do- Keban'm seçmeni nüfiısundan fazla • Kayıtlara göre, 9 bin 750 nüfuslu ilçede 10 bin 100 seçmen bulunuyor. 1997"deki sayıma göre seçmen sayısı 3 bin 379... Seçmen listelerine itiraz olmadığı için yasal işlem yapılamtyor. ELAZIĞ (.4A) - Elazığ'in Keban ilçesindeki seçmen sayısı, nüfusu a^arken seçmen listelerine itiraz olmaması nedeniyle yasal bir işlem yapılamıyor. llçe merkezi nüftısu 1997 sayımına göre 6 bin 610, seçmen sayısı da 3 bin 379 olarak belirlenirken. 14 Ocak 1999 tarihinde askı süresi sona eren seçmen listelerinin yenilenmesinden sonra, ilçe merkezindeki seçmen sayısının 6 bin 500'e ulaştığı görüldü. Belde v e köyler de eklendiğinde. Keban'ın nüfusu 9 bin 750, toplam seçmen sayısı da 10 bin 100'e yiikseldi. İlçe seçim kurulu yetkilileri, 14 Ocak 1999 tarihine kadar askıda buiunan ve yenilenen listelere herhangi bir parti veya kişinin itirazda bulunmadığını. bu nedenle bu aşamada herhangi bir yasal işlemin yapılamayacağını söylediler. Yetkililer, seçmen sayısının nüfiıs sayısından fazla oluşunun en büyük nedeninin, ilçe dışında ikamet eden insanlann, partililerce, ilçede seçmen olarak gösterilmesinden kaynaklandığını bildirdiler. DSP tlçe Başkaıu Fehmi Rüzgar. Keban ilçesi dışında oturan insanlann diğer partilerce ilçede seçmen gösterildiğini, hatta İstanbul'da oturanlann bile seçmen olarak kaydedildiğini ileri sürerek şunlan söyledi: "Seçmen vazımı sırasında tlçe Seçim Kurulu Başkanlıgı'na girhnı. Başkana. ya/ılımın gerçek seçmenden fazla olduğunu ve bundan rahatsız oldugunra söyledim. Kendisi bana 'Bu rakamlardan ben de rahatsız oluyorum. Ancak tespit için belge olması gerekir' dedi. Ben de bunun imkânsız olacağını düşünerek şikâyette bulunmadım. Çünkü. başka illerde oturanlann ikametini bettrlemem mümkün değJL" şoföralımı yapılacagından haber- dar ederek kurumun önünde top- lanmalannı sağladığı gerçeği or- taya çıktı. Şoför alımında aynca İETT'nin yaptığı sınavlardabaşa- nsız olanlann da işe ahndığı göz- lemci raporuyla tespit edildi. Hü- sejin Albaş, Yakup Bağır ve Ka- dir Karagüven'den oluşan tarafsız gözlemci raporunda şöyle denildi: "Birinci grup vazılı sınavında dü- ;ük not alıp başansız olanlar son- radan, sınav kurulu başkanınca. vazılı kâğıtlar üzerinde karalama vapılarak başanlı hale getirildi." Belediye-tş Sendikası tETT Ta- şıt Şubesı Sekreteri Şükrii Kütük- çü. 12 Kasım 1996 tarihinde şu açıklamayı yaptı: "Yoğun bîr siyasi kadro- laşma yaşanıyor. Yeni yö- netim zamanında işe aln nanlann yüzde 60'tan faz- lasının Rize-Pazar'dan ol- ması dikkat çekicidir. tşe alınanlar parti kanalıyla geldiler. Özellikle Çarşam- balı Mahmııt Efendi torpi- li ile gelenler sekmeden işe ahndılar. Ünlü firmalarda şoförlük yapanlar dahi işe alınmazken işe alınanlar ağuiıklı imam-hatip mezu- nu. Güvenlik elemanı alımı sınav lannda ben de göz- lemci olarak bulundum. Komisyon üyelerinin ara- larında 'Makina-Kimya". 'Süt Kurumu' gibilaflaret- tiğini duydum. Bu konuş- malara o anda bir anlam veremedim. Ama sonra- dan fark ettik ki Makina kimva'nın baş harflen IETT Genel Müdürü Mu- ammer Kantarcı'nın baş harfleriyle, Süt Kuru- mu'nun baş harflerinin de genel müdür yardımcısı Süleyman Karaman'ınbaş harfleriyle aynıydı. Komis- yon üyeleri bu şekflde ara- lannda şifreli bir şekilde anlaşıyoıiardı. Askerligini komando olarak vapanlar dahi işe ahnmadı." Sendikma oyun Sendıkacılar. yeni yöne- tim zamamnda iETT'ye yaklaşık bin kişi alındığını, Iş ve İşçi Bulma Kuru- mu'nun yasal aracılığından kaçınmak için de belde be- lediyelerinden yatay geçiş- ler yaptınldığını iddia et- mişİerdi. tETT'deki bu kad- rolaşmaya bağlı olarak iş- yerinde örgütlü bulunan Be- lediye-lş Sendikası karşı- sında Hizmet-tş Sendikası örgütlenmeye çalışıldı. Çalışanlara. Hizmet-lş Sendikası 'nageçmeleri ko- nusunda baskı yapıldı. Be- lediye-lş Sendikasfnın avu- katı Mustafa Kesldn 30 Temmuz 1997 tarihinde Ka- dıköy Cumhuriyet Savcılı- ğı'na başvurarak İETT iş- vereninin çalışanlara sendi- ka değiştirmeleri için baskı yaptığma yönelik şikâyette bulundu. Avukat Keskin. başvurusunda özetle şunla- n belirtti: "_.tşveren halen müvekkilim sendika üyesi işçilere aynı işyerinde bir başka scndikaya (Hizmet-İş Sendikası) üye olmalan için işten çıkarma tehdidi de da- hil olmak üzere baskı vap- maktadır. Bunun için işyer- lerinde Hizmet-İş Sendika- sfnın faaliyet gösterdi0 bü- rolar açıldığı gibi bu bürolar faaliverlerini işveren destek- li olarak sürdürmektedirler. Hizmet-İş Sendikasfnın tş- yerinde örgütlenebilmesi için oda ve araç gereç temi- ninde bulunmakta, andan sendikaya üye olmayanlan ise işten çıkarmanın yanı sı- ra hiç hakkı olmadığı halde eski otobüslere ve bilmedik- leri değişik hatiara vererek vıldjrma politikası izlemek- tedir. İşveren, Anayasa ve Sendikalar Yasası'na aylan davranarak müvekkilim sendika üyesi işçileri baskı altında tutmaktadır." BİTTİ G L O B A L POLİTtKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLL 'Kimyasal Devnim' "Küreselleşme" ve "teknolojik devrim'm, getirdi- ği olanaklann yanı sıra yarattığı sorunları giderek da- ha çok tartışırken bir konu daha devreye girmeye başladr. "Kimyasal devrim." Besin ürünlerinin veri- mini ve direncini arttıran, kalıtımsa) hastahklar ve kan- ser gibi sorunlara çare getiren, genetik müdahaleyi, depresyonu tedavi etmeyi, genelde bir mutJuluk his- si vermeyi amaçlayan "Prozak" gibi ilaçlann yanı sı- ra erkeklerin ereksiyon sorunlannı çözmeye, kelliği önlemeye, yaşlanmayı geciktirmeye yönelik ilaçlarve araştırmalar da hızla artıyor. Pazartesi günü Fınanci- al Tımes, Amerikan bilim insanlannın, ilk kez cansız kimyasal maddelerden. yepyeni bir canlı türü, bir mikroorganizma yaratma aşamasına geldiklerini ya- zıyordu. Şu sıralarda Ingiltere'de Vıagra'nn ulusal sağlık sisteminde ücretsiz sağlanan ilaçlar listesine alınma- sına ilişkin tartışma, en azından burada, son getiş- melere ilişkin teknik ve ahlaki sorunlan gündeme ge- tirdi, bu "kimyasal devrim"\n nasıl çelişkileri ve hat- ta ironik tonlan içerdiğini gösterdi. Erkek egemen toplumlann binlerce yildır, ereksiyon sooınunu çözmek için, sürdürdüğü çaba nihayet so- nuç verdi. Işin teknik yanı çözüldü. Bildiğiniz, belki de çoktan keşfettiğiniz gibi ilacın yalnızca iktidarsız insanlar tarafından kullanılması da gerekmiyor. Şim- di Bat ülkeleıinde, balıkçılık, futbol, golf gibi hafta so- nu etkinlikleri arasına Vıagra da girmeye başladı. Bu- na erkek egemen toplumun, daha güçlü, daha uzun süreli, daha sık ereksiyon saplantısını da eklersek, Vı- agfra'nın potansiyel pazannın ne kadar büyük oldu- ğunu hemen görebiliriz. Ancak burada bir sorun var: Vıagra çok pahalı. 50 mg'lik 5 tabletlik bir paket 80 steriin. 100 miligram- lık, çifte güçlü(!), 30 tabletlik bir paket ise 920 steriin. Haftada 40-70 steriin işsizlik parası ya da 150-180 steriin ücret alan insanlann (erkeklerin) bu tablete u- laşmalan imkânsız. Böyle olunca da geçen 10 yılda refah devietini yok etmek ve sağlık sistemini özelleş- tirmek için çabalayan ilaç şirketlerinin lobileri, şımdi Vıagra'yi ulusal sağlık sisteminde ücretsiz verilen ilaç- lann listesine aldırmak için baskı yapmaya başladı- lar. Burada sermayenin devleti keşfetmesinın yarat- tığı ironik durumun yanı sıra düşündürücü bir çeliş- ki de var. Yaşlı nüfusuna bakamayan, hastane kuy- ruklannı azaltamayan, gittıkçe ağırlaşan ev sorunu al- tında ezilen hükümetin, erkeklerin ereksiyon sorunu- nu çözmek için harcama yapması bekleniyor. Daha önce de örneğin Prozak gibi yaşam tarzının kalitesini yükseltmekle, gerçek sağlık sorunlan ara- sındaki gri alanı işgal eden ilaçlar vardı. Ancak Viag- ra bu sorunu tam anlamıyla gündeme getirdi. Örne- ğin, gençler ve daha serbest yaşayan eşcinsel top- luluk içinde Vıagra kullanımı, iktidarsızlık sorununu çözmek yerine, bitap düşene kadar seks yapmaya ilişkin bir uygulama ve bu anlamıyla da yaşam tarzı- nı iyileştirmenin aracı olarak kullanılıyor, bir ilaç ola- rak değil. Feminist yazar Germain Greer, bu konuyu daha genel açıdan değeriendıren yazısında (The Observer, 24/01/99), şu iki tespiti yaptı; Vıagra kültürü, erkek egemen toplumun, aşkı, beyinlerin, ruhlann birbiri içine.geçmesi, «kşama ve şefkat yerine. eşini duy^ ra veya yatağa "ç/V/femeye° indirgeme eğilimini güç,: leridiriyor. Bu yüzden erkek egemenliğini güçlendiri- ci bir boyut taşıyor. Greer'in ikinci tespiti daha da ay- dınlatıcı: "Dinsel söylemin sunduğu kesinlikten, tu- tarlı bir etik sistemden giderek yoksun kalan toplu- mumuzda, faziletin yerini sağlık alıyor. Insanlannes- kiden rufılannı temiz tutmak gibi bir sorumluluklan vardı. Şimdi bunun yerini bedenlerini sağlıklı tutmak sorumluluğu aldı. Erkeklerin sağlıklı olması için ise bazı bölgelerinin düzenli olarak uyanlması, uyanldık- tan sonra da rahatlatılması gerekiyor." Greer'in bu ikinci saptamasına dayanarak ilerleme- yi denemeden önce, bir saptama da ben yapmak is- tiyorum. Serbest piyasa ve bireycilik dogmasının en güçlü olduğu, "neo-liberal karşıdevrimin" en hızlı ya- yıldığı 1980'li yıllar, aynı zamanda vücut estetiğinde adalenin, güneşyanığının, disiplinli beslenmenin, za- yıflığın bir üstünlük sayıldığı, üst sınıfları att sınıflar- dan ayıran bir özellik kazandığı bir dönemdi. Bu dö- nem boyunca, her tarafta aletli cimnastik salonlan, dergiler, bunlar için ilaç ve gereç satan dükkânlar pıt- rak gibi fışkırdılar. Toplumsal dayanışma, toplumsal kurtuluş, başka tüıiü bir gelecek umudu, devrimci refleks zayıfladık- ça bireyin yalnızlığı arttı. Birey, tatmin için kendi içi- ne dönmeye, kendi kendine tapmaya, ölümlülük so- njnuna kafayı daha çok takmaya başladı. Böylece sözde özgün bireylerden oluşan, aslında homojen bir tüketici sürûsû oluştu. Kendilerinden başka bir şeyi düşünmeyen, metalann peşinde koşan, Dante'nin amaçsızlık günahkâriannı anımsatan bir krtle... Uzun yaşamadan söz açmışken iki ironiye daha değinmeden bitirmek istemiyorum. Son araştırma- lar, eğeraçlıktan ölme noktasında kalabilirseniz uzun yaşayabileceğinizi gösteriyor. Beslenme alışkanlığı- nızı 1800 kalorinin altında tutarsanız, bir süre sonra bedeniniz, olumsuz koşullarda yaşadığınıza karar ve- rerek tüm kaynaklannı bağışıklık sisteminize ve hüc- re yenileme kapasitesine ayırmaya başlıyor. Bu alandaki araştırmalar "antechinus stuartii" isim- li bir fareyi de ilgi odağı yaptı. Bunun nedeni farenin uzun yaşaması değil, aksine mevsimi geldiğinde, Nç durmadan çiftleşip sonunda tüm enerjisini tüketerek ölmesi. Bu bulgu da saplantıya dönüşmüş bir cinsel yaşantıyla uzun yaşamanın birbirine ters orantılı ol- duğunu düşündürüyor. Ne derter, "Dimyat'a pirince giderken..." Metin cöktepe davası İzleme Komitesi Afyon'a gidiyor ADANA (Cumhurhet Bürosu) - Gözaltında dö- vülerek öldürülen gazete- ci Metin Göktepe'nin 29 Ocak günü Afyon'da yapı- lacak davasını izleyecek komitenin 28 Ocak günü Adana'dan hareket edece- ği belirtildi. Göktepe Da- vasını İzleme Komitesi adına dün Emeğin Parti- si'nde bir basın toplantısı düzenleyen Güven Boğa. şunlan söyledi: "8 Ocak 1996'dan bu yana üç yıl geçti. Ama Me- tin Göktepe'nin katilleri hâlâellerini kollannısalla- yarak dolaşıyor. Uğur Mumcu. Musa Anter ve yüzlerce avdın, devrimci ve ilerichi katleden bu sis- tem, yaşam koşuDannı kendine muhalefeti vx>k et- me üzerine kurmuştur. Bizler ne Metinleri, ne Uğur'lan, ne de yitirdiği- miz yüzlerce insanı ve ay- dını unutmayacağız. Ka- tillerinin peşinde davalan- nın takipçileri olacağız. Bu nedenle 29 Ocak'ta Af- yon'da Metin Göktepe'nin yanında olacağız. Halkı- mızı, onurlu aydınlan, ile- ricileri bu davaya kanlma- ya, davaya sahip çıkmaya ç^myoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle