Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 1999 CUMA
14 KULTUR
98'den aııuiLsadıldiUTiııızBÜLENT ORTAÇCİL
Yerli popta çeyrek yüzyılı geri-
debırakan BütentOrtaçgil.protest
müzik kulvannda az ama öz yapıt-
larla yolunadevam ediyor. Dahaişin
başmdan beri Tûrkçeyı en iyi kul-
lanan ozanlardan bin lcabul edilen
Ortaçgil, 1998'de lngilizce isimle
bır albüm yayımladı; Light. Her
şeyın kokuştugu. hafife alındıği
bır ortamda "günlük yaşayan" in-
sanlan ince ince eleştiren sanatçı,
ülkemizdeki kara tabloyu çarpıcı
parçalarla aktartrken kültüre! çökün-
tüyü Light başlığiyla vuıguladı.
DR NEJAT F. EC2ACIBAŞI
Yaşamın anlamının sanatla kav-
ranacağına ınanan Dr. NejatEcza-
cıbaşı'nın ölümünûnbeşinci yılın-
da bir dizi etkinlık gerçekleştiril-
di. Şef RafeeiFrühbeckdeBurgos
yönetiminde Paris Orkestrası'nm
konsen, 'Mediterranea-Seramik
GeienekveÇağdaşhk' sergısı. 'tşa-
damınuı Toplumsal Sonımhıluğu'
konulu uluslararası bır sempoz-
yum ve 'Yeni Türldye' adlı ki-
tabıyla anıldı. "Dünya çapmdald
çağdaş eğBiınlerle uyumlu dışa açık
bir Tûrkiye ortamının yaratılnıa-
sı" hedefındekı Eczacıbaşı'nın en
büyük dileği, Ayazağa'daki tstan-
bul Kültür ve Kongje Merkezi'nin
gerçekleşmesiydi.Özlemlerini hep
başaran bir öncünün bu dileğinin
gerçekleşmesı de hepımızin isteği.
BULUTSUZLUK ÖZLEMİ
Doksanlann ikınci yansında mu-
hahf müzik iyice rockçılann üze-
rine yıkıldı. Üzun yıllar halk mü-
ziği yardımıyla insanlığın duygu-
lannı. dertlerini dile getiren ozan-
larmedyanın yeni düzenınde yer bu-
lamazken rockçılar bir derece öne
çıktılar ve ekranda görünebildikle-
ri kısıtlı sürede büyük işler yap-
mayı başardılar. Özellikle Bulut-
suzluk Özlemi, yeni albümü
Yolda'yla gözünü kentten dışan
çev irip Harran Ovası'na dek uza-
narak genç kuşağı iyi müzik yar-
dımıyla ülke meselelerinden ha-
berdar etmeyi denedi.
CUMHURİYET
Mustafa KemaTın özel yaşamı-
na ve yakın tanhimizin gerçekle-
nne ışık tutan Cumhunyet filmi,
Cumhuriyetin kuruluşunun 75. yıl-
dönümii kutlamalan çerçevesinde
izleyıcilerle buluştu. ZıyaÖztuTın
yönettiği fılmin senaryosunu Tur-
gut Ozakman yazdı. TRT yapımı
'Cumhuriyet' filmiyle özellikle
gençler tarihimızın gerçekleriyle
yüzleşiyor.
TEOMAN
1998"de popun kayıtsız şartsız
arabeske teslım olmadığım kanıt-
layan isımlenn başında Teoman
geliyordu. Kendı adını verdiği ilk
albümle önemli çıkış yaptıktan son-
ra arayı soğutmadan bir yıl sonra
"O" albümünü çıkardı Teoman.
Düzenlemelerındeki modern do-
kunuşlarla ve güncel soundla dik-
kat çeken albümde, Ercüment Vu-
ral'ın klasikleşmiş bestesi Gemi-
ler'e getirdiğı güncel yorum, hedef
kitlesi gençler olan Teoman'ın or-
ta kuşağa armağanıydı.
CÜROL AĞIRBAŞ
Bass gitann Türkiye müzik gün-
demine girebilmesi için 1998'de
çok çaba sarf etti Gürol Ağırbaş.
Müzik endüstrisinde ılen gıtmiş
ülkeleTde bile örneklenne çok az
rastlanan bass gitar albümlenne
Türkiye patentli bir albüm daha
ekledi ve olanak verildiğinde kon-
serlere çıkarak bu soundu geniş
kitlelere tanıtmayı denedi. Onlü
solistlerin, yıldızlann sahnede ar-
ka planda kalmalanna büyük özen
gösterdiğı müzik adamlannın ger-
çek "çapmT yansıtan Bas Şarkı-
lan-2 yapıtıyla
u
mûzisyen albüm-
lerPnin önünü de açtı Ağırbaş.
TÜRK BALESİNİN 50. YILI
tstanbul'da Yeşilköy Bale Oku-
lu'nunaçılmasıylaööcak 1948'de
temelleri atılan Tiirk balesinin 50.
yılı kutlandı. Bu yıl 100 yaşına gi-
ren Madame Ninette de Valots'e
plaket sunuldu. tDOB, Gün Do-
ğarken. Çayko\'skı'nin Uyu>an Gü-
zel' i. Carmina Burana'yı sahne-
ledı. Ankara Devlet Opera ve Ba-
lesi Uçarcaana'yı veMDTAfifeba-
lesini sahneledi.
TUNCEL KURTİZ
Tuncel Kıırtiz uzun bir aradan
sonra sinema ve tiyatroya geri
döndü. Ortaoyuncular'da Çok
Tuhaf Sonışturma adlı oyunda oy-
nadı. Hoşçakal Yann'da da rol
alan Tuncel Kurtiz, 2. Afıfe Tiyat-
ro Ödülleri'nde Çok Tuhaf So-
nışturma'daki rolüyle En İyi Yar-
dımcı Erkek Oyuncu Ödülü'ne
ve Ismet Küntay Tiyatro Ödülü'ne
• Türk balesinin 50.yılı kutlanırken yepyeni yapıtlar üretildi. Farklı içerikli Cumhunyet sergileri
açıldı. Büyük ustalann orijinal yapıtlan ülkemizde ilk kez sergilendi.Yurtdışında ödüller kazanan
genç yeteneklerimiz ülkemizde konser verdi. Anadolu Festivali'nde Doğu ve Güneydoğu illerinde
de konserler veren Bilkent Senfoni Orkestrası, genç yeteneklere de eğitim olanağı sağladı. Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Müze Fakülte-Müze Şantiye" sloganıyla halka açıldı. Semiha
Berksoy'un 'kutluğ ataman semiha b.unplugged' adlı belgeseli yurtdışında büyük ilgi topladı.
1) Bülent Erkmen, 2) Ziya Öztan'ın yönettiği TRT yapımı Cumhunyet' filmi. 3) Adalet Ağaoğlu, 4) İdil Biret,
5) Rengim Gökmerû 6) Yekta Kara, 7) Fazıl Say.
değer bulundu.
REKİN TEKSOY
ltalyan dılınin ilk ve en uzun so-
luklu şiiri olan Ilahi Komedya Re-
Idn Teİooy tarafindan ilk kez eksik-
siz. özgün dilinden. koşuk biçi-
minde yapılan çevirisıyle Türk-
çeyekazandınldı ve Oğlak Yayın-
lan'ndançıktı.
MÜZİKTE GENÇ
YETENEKLER
Almanya'da yapılan ARD Ya-
nşması'nda binnci olan genç piya-
nislOzgürAydmbuyıl Ankara ve
tstanbul'da konser verdi. Fransa'nın
Orleans kentinde düzenlenen 20.
Yüzyıl Müziği Pıyano Yanşma-
sf nda binnci olan Toros Can ya-
nşmanm ödüllennden biri olan Ja-
ponya tumesi öncesınde Eskişe-
hirli müzikseverlerin karşısına çık-
tı. Almanya'da Dresden Müzik
Akademısi'nde eğitim gören Em-
re Elivar da bu yıl ilk kez Türk ız-
leyicilerin karşısınaçıktı. Üçgenç
yetenekli pıyanistimız de kendı
ülkelerinde ancak yurtdışında ka-
zandıklan ödüller sayesinde adını
duyurdu.
PERTEV NAİLİ BORATAV
'Türk halkbiliminin pertavsın
ve pusulası" Pertev Naili Boratav'ı
91 yaşında yıtirdik. Yaşamını Ana-
dolu halkının kültürüne, bu kültü-
rün araştınlmasına ve dünyaya ta-
nıtılmasına adamıştı. Arşivinin ye-
niden Türkiye'ye kazandınlması,
tekrar sahibine dönebilmesi istegini
Tarih Vakfı. gerçeğe dönüştürme-
ye çabalıyor.
HÜSAMETTİN KOÇAN
Marmara Üniversitesi Güzel Sa-
natlar Fakültesi Dekanı Hüsamet-
tin Koçan. gerek üniversiteye yeni
bir soluk getirmesi gerekse başa-
nlı sergilenyle adından sıkça söz
ettirdi bu yıl. Koçan sayesinde on
yıl önce izbe bir bınadan farkı ol-
mayan Güzel Sanatlar Fakültesi ar-
ük yepyeni kimhğiyle öğrencileri-
ne hizmet veriyor. Koçannın fa-
külte bünyesinde oluşturduğu bü-
yük galeri ve üniversitenin her bö-
lümüne ait sergı salonlan ise sanat-
çılara ev sahipliği yapıyor. Müze-
Fakülte, Müze-Şantiye sloganıyla
yola çıkan Hüsamettin Koçan ve
ekibi üniversiteyi halka açıp, yaşa-
Pamuk kendini anlatıyor
Orhan Pamuk'un 'En reıtkfi ve en iyimser romanım' dedi-
ği, yıl sonunda yayımlanan 'Benim Adım Kırmıa' satış reko-
ru kırmayı sürdürüyor. büyük bir ilgi toplayarak. Ressamlar
ve nakkaşlar hakkmdaki roman için, Orhan Pamuk. "Nakkaç-
lann yılJarca bir masada orurup kör olana kadar çahştıklan-
nL tahtanın üzerine otuz santimden otuz yıl boyunca bakük-
larını yazarken, 24 > ıkiır her sabah masama yazınak için ofu-
ran ben, tabii ki büyük bir keyif ve mazoşizmle kendimi anb-
öyorum'' diyor. Memet Ba>dur. okuyanı zenginleştiren, ke-
yiflendiren. yazmanın, 'anJatmanın' hazzı kadar. 'okumanın"
hazzını da armağan eden bu büyük romanı. "yazar-okur-ro-
man kahramanian veöykü dörtgenindegeniş bir haz alanı >a-
ratbğı''nı belirterek geTçek bir başeser olarak nitelendirdi.
yan bir kültür merkezı olarak çev-
resel bir eğitim alanı oluşturdu.
YELDA KAYMAKÇI
Paris'te yaşayan Yekia Ka> mak-
çı'nın yaşamı ve oyunculuk kari-
yeri tesadüflere, kendi deyışiyle
'kazalara' bağlı olarak gelişti. Ya-
şamı, Almanya'da yaşayan genç
yönetmen Ydmaz Arslan' ın 'Yara'
adlı fılminde rol almasıyla birden-
bire değişiverdi. Altın Portakal
Film Festivali'nde En İyi Film se-
çilen 'Yara'nın başrol oyuncusu
Yelda Kaymakçı En iyi Kadın
Oyuncu Ödülü'nü aldı. Arjantın'de
Mardel Plato Film Festivali'nde ıse
oyuncu ödülünün sahibi oldu.
ALİAKAY
Aü Aksty bu yıl kapsamh pek
çok serginin kürâtörlüğünü üstle-
nen isimdi. ttalya'da açılan 'Eko-
loji ve Preferi' sergisinin, Tarih
Vakfi tarafindan düzenlenen '3 Ku-
şak Cumhunyet' sergisinde 'Dev-
let Himayesinde Sanat Özerk Sa-
naf bölümünün kürâtörlüğünü üst-
lenen Aka>. yine Cumhuriyetin
75. yılı dolayısıyla Urart'ta açılan
'Curnhuriyet'in Tasavvuru" sergi-
sinin de kavramsal küratörüydü
CALERİ NEV
Galeri Nev , İstanbul ve Anka-
ra'da sanatseverlerin beğeniyle ız-
lediğı sergilere e\ sahipliği vapa-
rak, Komet\e Mübin Orhon'un.
FfkretMuaDa'nm, CananTolon'ua
BedriBaykam'ın, OsmanDinç'ın
yapıtlannı sergiledt.
EMRECAN YAVUZ
Henüz 9 yaşında olan Emrecan.
Cumhuriyetin 75. yılındabır 10. yıl
marşı besteleyerek dikkatlen üze-
rine çekti. CSO'nun İnönü'v ü an-
ma konserinde İdil Biret'ın ardın-
dan kısa bir konser verdi. Harika
Çocuk Yasası kapsamına alman 9
yaşındaki Emrecan'a hakkı olan
yurtdışı eğıtımi yerine yurtiçi eği-
tim hakkı tanındı. 1.5 yıl boyunca
HacettepeÜniversitesi Devlet Kon-
servatuvan 'nda eğitim görmesi ön-
görüldü.
SEMİHA BERKSOY
Türkiye'nın ilk opera sanatçıla-
nndan, Darülbedayi'nin ilk oyun-
culanndan v e Güzel Sanatlar Aka-
demısı Nanukİsmafl'inöğrencile-
rmden Semiha Berksov 88 yaşını
kutladığı 1998'de en çok konuşu-
lan isımlerden bıriydi. Kutluğ Ata-
man "ın 'kutluğ ataman semiha b.
unplugged' adlı belgeseliyle hem
^rt ıçınde hem de yurtdışında ünü-
nü perçinledi.
Berksoy e\inı.'Opera Vakfı
Semiha Berksc>' ve Modern Resim-
ler Evı' olmasmı istiyor. Dresden'e
gıtmeye hazırlanıyor, ardından 'Ge-
lecek Milenyum'a Bakış' sergısi
için Bonn'da olacak. Kendı deyi-
şıylebuyılda: "emsalinigeçti" Se-
miha ve Atatürk'ün yüksek sanat
görüşünü temsı1 etmeye devam edi-
yor...
KUTLUĞ ATAMAN
5 Uluslararası tstanbul Biena-
lı'nde yer alan çalışması "kutluğ
ataman semiha b. unplugged' Kut-
lug Ataman'ın dünyanın önemli
sanat etkinlıklerine davet edilme-
sinı sağladı. Modacı Trussardi ve
Scala Operasf nın ortak yaptırdığı
galennin açılışı için Kutluğ Ataman
ve Semiha Berksoy Milano'ya da-
vet edildiler. 'kutluğ ataman semi-
ha b. unplugged' küratörler tarafin-
dan 'gerceküstücü eşsiz betgesel'
olarak nıtelendınldı.
TİLBE SARAN
"Abelard ve Heloıse'den sonra
buvıl 'Aiacaklılar'lakarşımıza çı-
kan Tdbe Saran oyundaki 'teatral
kadınsılığı" ve performansıyla uzun
süre etkıledı bizı. Afıfe Tiyatro
Ödüllen'nın bu yılki En lyı kadın
Oyuncusu Tilbe Saran, Y'ıldız Ken-
terıle a)Tiı sahneyi paylaştığı' Mar-
tı'dakı Nina rolüyle de beğeni top-
luyor. Saran aynca Maltepe Üniver-
sitesi \e Akademi İstanbul'da da
eğitmenlik yapıyor.
CÖKHAN KIRPAR
Yola "F»ton"laçıkmıştı Kırdar
ve müzik piyasasmın kaygan orta-
mında popla tanınmayı hedefle-
miştı. Iki başanlı pop albümünden
sonra uzun süre ortalıkta görün-
meyen genç besteci. yılın başında
Ödüllü oyuna sahneyok!
Bir kez daha zoru başardı Tiyatro Stüdjosu. Bir salon sahibi olabil-
mek için verdiği ekonomik, hukuki ve bürokratik mücadelenin yanı
sıra yılın en çok beğeni ve ödül toplayan yapımına imza attı. Genet'nin
toplumun yüzüne indirdiği bir tokat niteliğindeki dişli oyunu Baikon'u
özenli ve gerekli masraftan kaçınmayan bir yorumla ulaştırdı izleyi-
ciye Tiyatro Stüdyosu. Balkon. Avni Dilligil, Afıfe ve Türkan Kahra-
mankaptan tiyatro ödüllerinde en başanlı yapım ödülünü kazanırken
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin İstanbul ödülünün de sahibi oldu.
Oyun aynca Afife Ödülleri'nde Başar Sabuncu'ya en iyi yönetmen,
Derya Alaboraya yılın en başanlı yardımcı kadın oyuncusu, Sevim
Çavdar'a yılın en başanlı giysi tasanmcısı ödüllerini; Türkan Kahra-
mankaptan Tiyatro Ödülleri'nde de Ahmet Levcndoglu'na en iyi oyun-
cu ödülünü getirdi. Ülkemize yılmadan nitelikli yapımlar sunmayı
sürdüren Tiyatro Stüdyosu'nun en kısa zamanda hak ettiği tiyatro sa-
lonuna kavuşmasını diliyoruz.
"2000'lerin müzigi" dıye etiketlen-
dirilen trip- hop soundlu bir albüm-
le döndü. Tnp adını verdiğı yapıt
fazla talep görmedi ama müzik yel-
pazesini gelıştirmek. sıradışı ça-
lışmalan raflarda bekletenlen >oi-
reklendirmek açısından önemli bır
adımdı.
CUMHURİYET SERCİLERİ
Cumhuriyetin 75. yıl kutlamala-
n plastik sanatlara da yeni bir so-
luk getirdi. 75. yıl da açılan farklı
içerikli birçok sergiyle kutlandı.
Tarih Vakfi'nın Tanhı Darphane
Binalan'nda gerçekleştirdiğı 'Üç
Kuşak Cumhunyet' sergısı \e Ya-
pı Kredi Kültür \e Sanat Yayına-
hk'ın Yapı Kredı Kültür Merke-
zi'nde açtığı 'Bir Yurttaş Yarat-
mak' başlıklı sergı içeriklennin ge-
nişlığı dolayısıyla başı çekti. Urart
Sanat Galerisı'nde 'Cumhuriyet'in
Tasavvunı' sergisı. Galeri Baraz
'Türk Resminde Soyut EğOimler'ı
.Bıiım Sanat Galerisi'75. YdaAr-
mağan. Yaşayan Türk Plastik Sa-
natlar' sergısı ve geniş kapsamh ka-
talog sanatseverler ıçın önemli olay-
lardandı.
FAHİR ATAKOfiLU
tlk albümü Demirkırat'la ancak
meraklı kulaklara seslenebilen
Atakoğhı'nun adını verdiği ıkin-
ci albümüyle yaptığı büyük çıkış,
sırtını belgeselin popülaritesine
dayadığı "asansör müziği''yaptı-
ğı savlanyla karalanmak ıstenmiş-
ti. AUkoğhı, o dönemden bugüne
televizyonun desteği olmadan da
önemli işler üretebileceğini kanıt-
ladı.
Mart ayında çıkardığı -canhal-
bümü" ve Türkiye Cumhuriye-
ti'nin 75. kuruluş yılı onuruna ver-
diği konserlerdeki performansıy-
la kulvannda "tekkakü" Atakoğ-
lu.
ORÜİNALLER
Büyük ustalann orijinal yapıtla-
nnı ülkemizde ilk kez ızleme ola-
nağı bulduk. Borusan Kültür ve
Sanat Merkezi 98 yılını Man Ray
sergısıyle karşıladı. Ortaköy'de ye-
ni açılan Pi Artvvork'te, 'deli,dâ-
hi'Dafi'nm '40 Orijinal Çalışması'
sergilendi. 'Mediterranea-Sera-
mik Getenek ve Çağdaşiık' sergı-
sıyle bu kez ateşte açan çiçeklerin
orjınallensunuldu. Pop-art'ınba-
bası Anch Warhol'un Aksanat Cep
Galensı'ndesergilenen 1953-1959
yıllan arasındagercekleştirdiği er-
ken dönem illüstrasyonlan ise yı-
lın son 'orijinal'leriydi.
BÜLENT ERKMEN
Bülent Erkmen; Kabataş Kültür
Merkezi'nde
i
9S%Çahşmatan'ını,
Frankfurt'ta 'Çabşmalar'ını. Es-
sen'de 'Çakşmalar'ını sergıledığı kı-
şisel sergilerle izleyıcıleriyle buluş-
tu. Berlin'de 'Brecht'in 100. Do-
ğum Günü' nedenıyle düzenlenen
karma sergi. Essen Deutsches Pla-
kat Museum'da düzenlenen diğer
bir sergı, Varşo\ a'da '16. Uluslara-
rası Varşova Afiş Bienali' ve Pa-
ns'te düzenlenen bır başka sergi
de Erkmen'in katıldığı toplu ser-
gilerdendi. Erkmen aynca 16. Ulus-
lararası Varşova Afiş Bıenali'nde
'Equal' afişi ıle bronz madalya
aldı.
BİLKENT SENFONİ
ORKESTRASI
BASSO, Anadolu'yu adım adım
gezerek 'Özünü halktan alan çok-
sesli müziğimiz' ve diğer evren-
sel müzikleri yurt düzeyine taşı-
mak, Anadolu'nun sesıni duyur-
mada kendilerine düşeni yapmak
için çıktı yola... Müziği Anadolu
insanının ayağına kadar götürdü.
50 bin kişiye ulaştı Anadolu Fes-
tivali. Müziğe üstün yetenekli ama
dar gelirlı ailelerin çocuklan ve
gençler için fırsatlar yaratarak ya-
şıtlan ile aynı olanaklara sahıp ol-
malan için çaba gösterdi BASSO.
BORUSAN SANAT
CALERİSİ
Borusan Sanat Galerisi Beral
Madra'nın küratörlüğü'ndebu yıl
nitelikli sergiler ve gençlere verdi-
ği destekle plastik sanatlar alanın-
da büyük bir boşluğu doldurdu.
Sadece gençlere değil deneyimlı
sanatçılara da gereken önemi gös-
teren galeride, 'Çoğaltmalar', 'is-
tanbul Gidiş-Dönüş'. 'Yeni Öneri-
ler/ Yeni Önermeler' gibı sergiler
yer aldı.
MINA URCAN
82 yaşındaki Mma l rgan 'Bir Di-
nozonın Anılan' ile satış rekoru
kırdı. Bir Dinozorun Anılan, Ay-
şegül Yüksel'in yorumuyla "iflah
otmaz bir hümanisrin. inanmış bir
toplumcumın.ele avuca sığmaz bir
yaşamseverin gözlüklcrinden, in-
sana, topluma ve Türkiye Cumhu-
riyeti' nin 75yıflık öyküsüne ışık tu-
tuyor."
YAZIODASI -
SELİM İLERİ
Dinle Sevgili', Dinle!
Hangi düğündü? Neredeydi? Kız tarafının mı, er-
kek tarafının mı çağrıhsıydık?
Moda Deniz Kulübu olabilir mi? Yoksa karşı yaka-
ya mı geçmiştik?
Orkestra bir tango çalıyordu, solist o tangoyu söy-
lüyordu: "Papatya gıbısın beyaz ve ince"...
Yıllar sonra sözdizimine de tutkunluk duyacağım
bir tango dizesi: "Papatya gibisın, beyaz ve ince"...
Çarçabuk "Türkçe tangolar"a tutuluyorum. İstan-
bul Radyosu'nda bol bol tango. Bol bol mu? Yoksa
haftanın belli günlerinde, belli saatlerde mi? Necdet
Koyutürk Orkestrası. "Papatya" zaten Necdet Ko-
yutürk'ün bestesi, sözler de onun. Solist, Şecaet-
tin Tanyerli.
Ama ne oluyorsa oluyor, yıllar apar topar geçip gi-
diyor. Tango, güzelim Türkçe tangolar hayatımızdan
biraz uzaklaşıyor.
Ikiye iki mi, dörde dört mü tango adımları atan ha-
nımlar, beyler birer ikişer azalıyor. Tango yalnızca dü-
ğünlerin müziği, şarkısı olup çıkacak.
Birbirinden değerli tango bestecilen usul usul ke-
nara çekilecekler, unutulmaz tango şarkıcılan orta-
lıktan kaybolacak.
Oysa Türkçe tangolar, Cumhuriyet dönemi 'his ta-
rihi'mizin en önemli belgesidir. Cumhuriyet dönemi-
nin bütün gönül hikâyelerini onlardan yola çıkarak ka-
leme getırebilirsıniz.
Böylesi bir zenginlik nasıl göz ardı edilebilirdi?
Edilecekti, çünkü toplum ve birey degişiyordu. Ar-
jantin tangosuna hıç benzemez Türkçe tangolar; ılık,
uysal, kırgın, isteğinin yıldızı sönmüş, bütün duygu
fırtınalan kalpte kalmış... Toplum bu gönül inceliğini
hızla yadsımaya koyulmuş... Bir tek Esin Engin...
Yedi sekiz yıl önce televizyonda konuğum olan bü-
yük tango şarkıcısı Zehra Eren, eskı bır tangosunu,
üstelik kendisi için bestelenmış bir tangoyu kendi
sesinden dinlemeye tahammül edememiş: 'Lütfen
durdurun, bugünün dünyasında, şarkı sözü diye in-
sanlann vaktiyle yatak odasında bile birbırlerine söy-
lemedikleri sözlerin bağıra çağıra söylendiğı bugün-
de bu zavallı tangolan bır hatıra olarak saklayalım,
lütfen!" demişti.
Kalakalmıştık. Artık Tarkan'lar geliyordu...
Necdet Koyutürk bir tangosunda: "Sana son bir
teselli I Bu tango şimdı" diyor...
Bununla biriikte Türkçe tangonun bir gün yeniden
gündem kazanacağına ınandım durdum. Seyyan
Hanım'ın sesi. ibrahim Solmaz derken, yenilerde Er-
dener Koyutürk gerçek bır kadirbılirlikle babasının
eserlerıni dört ayrı albümde derlemiş: Taş Plaklarda
Tango, Bir Ömür Tango, Pop Tango, Dünden Bugü-
ne Tango.
Bir Ömür Tango'da "YalnızlarRıhtımı". Üstüstede-
falarca dinledim. Birden siyah-beyaz o film, gence-
cik Çolpan ilhan, Sadri Alışık; Ali Kaptanoğlu'nun
buram buram Attilâ İlhan kokan o tango sözleri: "Bir
sabah yapayainız öleceğim belki I Ardımda kalacak
yalnızlarnhtımı"... Yasemin Esmergül'ün boğuk se-
si... Lütfi Ö. Akad sanki yine "Motort" diyor. Ve Nec-
det Koyuturk'ün o kadar başanlı bestesi; hayli hırçın-
lık kanşmış müthiş bir tango!
*
e
"KÎ Sbümler yeni yılın en anlamlı armağanı oldu.
"Yalnızım yalnızhk tutuyor kan gibi"...
"Bilsem söyler mıydim gizlı hislerimi"...
"Sevgi nediranlayabilsem I Çılgınca sevebilsem "...
"Ipek saçlannın altın gölgesi"...
Nihayetbirfotoğrafaltıyazısı: "Tuşlarüzennde!Nec-
det Koyutürk yine bır tangosunu çalıyor... Fakat ne-
den Şecaettin Tanyerli okumuyor? Yoksa hemen
başlayacak mı? Ne dersiniz? (Foto: Hasan ÖzkayJ"
Yıl 1951, Radyo Haftası'nın 13 Ekimtarihlı sayısı. (İki
yaşımdaymışım.)
Erdener Koyutürk babasının adını ve degerti eme-
ğini yaşatmakla kalmıyor; bu albümler, bır yandan da,
daha düne kadar nasıl çabalı muzik çaltşmalannın yur-
dumuzda gerçekleştirildiğinı, nasıl bir 'düzey'm ses-
ten çalgıya, besteden güfteye korunduğunu açık se-
çik gözler önüne senyor.
"Dinle sevgili dinle! I Çokzaman var, yalnızım!"
Evet, kaç gündür Türkçe tangolann, Necdet Ko-
yutürk imzalı tangolann "öksüz kalbini" dinliyomm.
Takvimde tz Btrakan:
"Aziz okuyucular, bıze gelen ve tango olarak bes-
telenmesi muhakkak en samimi ve kibar bir lisanla
rica edilen güftelehn tangoya ve besteye elverişli ol-
sun olmasın ancak hemen bestelenivermesine şim-
dilik imkân yoktur. (...) Ben aldığım bu kabilgüftele-
rin hiçbirisini kaybetmek veya geri göndermek gibı
nezaket harici bir narekette bulunmamakla beraber,
onlann üzerine bırer tarih ve ilerde bestelenıp tamam-
landığı zaman haberdar edılmek üzere sahibinin ad-
resinıyazarak..." Necdet Koyutürk, Radyo Haflası,
13Ekim1951...
K Ü L T Ü R # Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I