17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hatay bölgesindeki eğitim kurumlan ve yurtlannı tanıtım broşüründe Osmanlı propagandası yapılıyor FethuDah 9 ]!! Osmanh düşüAKLNBODUR İSKENDERUN - Fethullah Gülen gru- buna bağlı Körfez Kültür \e Eğitim Vak- fi. Hatay'ın 7 ilçesindekı okul, dershane ve yurtlannda kalan öğrencilerle velilen- ne gönderdığı broşiirde u Devlet-i Aliye-i Osmanive" adını verdiklen v e sınırlan As- ya. Afhka, Avrupa'y ı ıçeren bır hanta çı- zerek Osmanlı propagandası yaptı. Genelkurmay Başkanlığı'nın ırtıcanın binncı tehlıke olduğunu sık sık vurgula- dığı dönemde Fethullah Gülen grubuna bağlı Körfez Kültür \e Eğitim Vakfi'nın Hatay bölgesindeki eğitim kurumlan \e yurtlannı tanıtım broşüründe Osmanlı propagandası yaptığı ortayaçıktı. Merke- zi İskenderun'da bulunan \akfın broşü- ründe, dünya hantasının üzerinde "Devlet- i Aliye-i Osmaniye" diye belırtılen harita- nın üst kısmma "Sen istersen tekran ha- yal değU" diye yazıldığı görüldü. Hatay'ın Antakya merkez \e tskende- nın. Dörtyol. Kınkhan. Reyhanlı. Altınö- zü, Erzın ılçelenyle Dörtyol ilçesine bağ- • ADD İskenderun Şube Başkanı Cemil Uğutmen, olayı Misak-ı Milli sınırlarına düşmanca tutum olarak değerlendirirken TSK'nin günümüzde yaptığı "tehlike" sıralamasının ne kadar doğru olduğunu görmek için yalnızca broşüre bakmanın yeterli olduğunu vıırguladı. lı Payas beldesınde birer ilköğretim oku- lu. 2 kolej. 4 dershane ıle 9 yurdu bulunan vakfın, broşürü başta öğrencıler olmak üzere çok sayıda veliye gönderdiği öğre- nıldı. Broşürde okul. yurt ve dershanele- rin fotoğraflı tanıtımlannı yapan vakfa bağlı ÖnemDershaneleri'ndekızveerkek öğrencilere ayn binalarda hizmet verildi- ği öğrenildi. ADD İskenderun Şube Başkanı Cemil Uğutmen. olayı Misak-ı Milli sınırlarına düşmanca tutum olarak değerlendirirken TSK"nin günümüzde yaptığı "tehlike" sı- ralamasındakı saptamasının ne kadar doğ- ru olduğunu görmek için yalnızca broşü- re bakmanın yeterli olduğunu vurguladı. Rejim karşıtlannm eğitim ve ekonomıde güçlenmeyi tek hedef seçtiklerini belirten Uğutmen şöyle devam etti: u Bu haritanın çizimi TC Anayasası'na. Misak-ı Milli ve Lozan Antlaşması'na ke- sinlikle avkındır. Umanz kj halen gaflet uykusunda olanlar. uyanarak gerekeni ya- pacak. devletin yetkili kurumlan hareke- te geçecektir. Broşürdegösterilen haritada neden 'Devlet-i Aliye-i Osmanlı' yazmış- larda "Bağımsız, demokratık. laık. sosyal devlet Türkiye' yazmamışlar. Çünkü re- Dağıtılan broşürlerde Devlet-i Aliye-i Osmaniye adı verdiklen haritayer alıyor. jim olarak karşıJar. isim olarak karşılar. Bunlar hiçbirzaman Türklüklerinden gu- rur duymamışlardır. At gözlüğü içerisin- de Arap milliyetçiliğine sahip çıkmışlar- dır. Cumhurivetimizin 75. yıldönümünde Cumhuriyet hükünıetlcrinin bu gibi olav- larase>irci kalması bizleri üzmektedir. An- cak unutmamak gereldr ki. Misak-ı Milli sınırlanna.rejime.demokrasiye, laiküğeve çağdas, Türkive'ye sahip çıkan yalnızca TSK değildir. Bu değerlere sahip çıkmaya söz vermiş çok sav ıda demokratik kifle ör- gütü ve milyonlarca insan var." Gülen grubunun tüm kurumlannda özellikle gençlerin beyınlerinin bu gibi ça- lışmalarla yıkandığını ileri süren ÇYDD İskenderun Şube 2. Başkanı Selahattin Denizde Fethullah Gülen'i "ŞeriatçT ola- rak niteleyerek, "Bu kişinin vurtiçinde ve dışında tamamen şaibeli kaynaklarla kur- duğu okul, yurt ve dershanelerin ne amaç- la kurulduğu ortaya çıkmaktadır. Bu bro- şür bile gerçek niyederinin ne olduğunun göstergesidir" dedi. Deniz şunlan söyle- dı: "Gençlerimizin beyni böyle hayallerle yıkanırken Osmanlı'nın şeriat sistemine özknı aşılanmaktadır. Osmanlı idari siste- mi bilindiği gibi şeriat ve hilafet sistemidir. Feodal köleci bir sistemdir. İskenderun Körfez Kültür ve Eğitim Vakfi. bu harita- yı hangi amaçla ci/diğini kamuoy una açık- lamalıdır. Bunun gibi şeriatçı vakıflann 12 Eylül Cuntası ile gelişip serpildiğini biliyo- ruz. Ülkede ilerici, devTİmci sendika ve de- mokratik kitk örgütkri üzerine faşist bal- yozlar indirilmeye çalışüdığı bir dönemde bu tür şeriatçı örgütlenmelerin idari ve maddi olarak desteklenmesi çok büyük çeüşkidir." Siyami Erdem, genel kurulda Doğu Perinçek'in konuşturulmamasının KESK'i zaafa uğrattığını söyledi 4 K£SK tüm kamu çahşanının umudu'İstanbul Haber Servisi - KESK Genel Başkanı Siyami Erdem. ön- ceki gün başlayan KESK'ın 2. Olağan Genel Kurulu'nda İP Ge- nel Başkanı Doğu Perinçek'in ko- nuşmasının engellenmesınin KESK'ı zaafa uğrattığını söy ledı. Hiçbir gerekçenin genel kurul hu- kuku dışına çıkılmasını haklı gös- teremeyeceğını belirten Sıyamı Erdem. "Bizim töremizde konuğa savgı gösterilmesi ve konuğun da ev sahibinin isteklerini dikkate al- ması\ardır~dedı. Mecıdıveköy Kültür Merke- zı'nde çalışmalarını yüniten KESK Genel Kurulu'nuıi 2. gü- nünde söz alan konuşmacılar, ön- ceki gün çıkan olaylan eleştırdı. Dünkü açılış konuşmasında, ön- cekı gün çıkan olaylarla ilgıli bır değerlendırme yapan Siyami Er- dem. olaylardan kamuoyunun ra- yğ 1 ytnörgütçâlışmalanmgeciktırd»- ğını ve KESK'ı zaafa uğrattığını belirten Erdem şunlan söyledi- "Hiçbir gerekçe genel kurul hu- UNICE raporu • Genel kuruldaki olaylann KESK'i zaafa uğrattığını kaydeden Genel Başkan Siyami Erdem. "Hiçbir gerekçe genel kurul hukukunun dışına çıkılmasını haklı gösteremez. Dün yaşananlan sizlerin huzurunda mahkûm ediyorum. Bizim töremizde konuğa saygı gösterilmesi ve konuğun ev sahibinin isteklerini dikkate alması vardır. Zaman kaybı yaşanmıştır" dedi. kukunun dışına çıkılmasını haklı gösteremez. Dün yaşananlan sizle- rin huzurunda mahkûm ediyo- rum. Bizim töremizde konuğa say - • jS'îŞİBteriİBiesi ve konuğun ev sa- taibinin isteklerini dikkate alması vardır. Zaman kay bı vaşanrruştır." Açış konuşmasinın ardından KESK Genel Sekreteri FavsalÖz- .OLAĞAN GENEL Eylü Genel kurulun 2. gününde önceki gün yaşanan olaylar eleştiriJdi. (MEHMET DEMİRKAYA) çift çalışma raporunu. Yahya BaJ- cı da denetçi raporunu sundu. Ça- lışma raponıyla ilgili söz alan ko- nuşmacılar da önceki günkü olay- lara değînerek KESK'in bütün, emekçÜerin sendikas 1 ! 1 olduğunu, siyasal kimliğin değil sendikal kimJiğin önemlı olduğunu vurgu- ladılar. KESK'in kamu alanında çalı- şan herkesin umudu olduğunu, bu umutlann gerçekleştirilmesi için çalışılması gerektiğini belirten de- legelerden Erdoğan Erdeıh. KESK Genel Merkezf nip Anka- ra'ya taşınması gerektiğini söyle- di. K£SK tüzüğünün yeniden ele altnmasını, şubeler platformu iş- leyışinin yeniden gözden geçiril- mesı gerektiğini savunan Erdoğan Erdem. "KESK'in evlem anlavişı hilimsel yaklaşımla gözden geçiril- meBdir'dedi. KEŞl^'ip. kamu alanındaki emelcçilerin sendikası olduğunu, ANÂPii, DYf>1ı, CHP'li, Ö5î*'li, tP'li bütün kamu emekçilerini kapsaması gerektiğini anlatan Er- dem, siyasal alandan sendikal ala- na inilmesini istedi. Genel kumla katılan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreter Yardım- cısı Jean La Pajer de yaptığı ko- nuşmada. AB'ye girişte Türki- ye'nin yanında yer alacaklannı belirterek Türkiye'nin AB'ye gir- mesinin aynı zamanda bir "de- mokrasi yürüyüşü" olduğunu vurguladı. AB'nin bir 'Hnistiyan birügi' obnadığını savunan La Pa- yer, "Avrupa laiktir, avnca Avru- pa'da tslamiyet ikinci büyük din- dir. Biz, Türkiye'nin ,\B'ye derhal ve koşulsuz kaolmasını istiyoruz" dedi. KESK Genel Kurulu'nun topluca "•Cumartesi Anneteri''ni ziyarete gıtmesiyle ilgili olarak verilen önerge delegelerin çoğun- luğu tarafından reddedildi. Bunun yerine bir hevetin Cumartesi An- neleYi'ni ziyaret etmesi önerisi ka- •büiedildı. KESKGöflel Kurulu bagün yapılâcak seçimlerle çahş- malannı tamamlayacak. 6 Avrupa işsizlik tehdidinde' BANU SAL.MAN ANKAR.A - Avrupa Sanayi ve Işveren Konfederasyonla- n Bırliği'nin (UNICE) raporu. Avrupa'nın ABD ve Japon- ya'ya göre büyümede. yaşam standardında, ihracat paymda genlediğinı ortaya koydu. ABD'de işsizlik oranı 1980 yılın- dakı yüzde 7'lık düzeyinden 1996'da yüzde 6'nın altına iner- ken. Japonya'da bu rakamın 1996'da yüzde 4'e çıktıgına. Av - rupa'da ise yüzde 6 olan işsizlik oranının ikiye katlandığına dikkat çekildi. Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) üye- sı olduğu UNICE'nin "Avrupa Rekabet Gücünün Kıyasla- ması: Analizden Eyleme" başlıklı raporunu. Türkıye'nın ko- şullannı da ortaya koyarak yayımladı. Raporun, AB \ e Tür- kiye'ye ilişkin saptamaları şöyle: • Tek pazarbüyüme ve ıstihdamı olumlu etkilemiştir. Av- rupa Komisyonu'nun tahminlerine göre tek pazar olmasay- dı 1994 yıhnda AB'nin gayri safi yıırtiçi hasılası (GSYİH) yüzde 1.1. istihdamı da 300 bin-900 bin arasında daha dü- şük olacaktı. Ancak. tek pazar hâlâ tam olarak işletilememek- tedir. • AB'de. 1997 itibanyla kamu açıklannın GSYlH'ye ora- nı yüzde 2.7 ıken; Türkiye'de bu oran yüzde 9.5'tir. Maast- richt kriterlerinde kamu borçlanmasının en yüksek düzeyi GSYtH'm yüzde 60" ı olarak belirlenirken: Türkiye'de bura- kam>T üzde69.5'tir. • Sanayinın ana girdılen. Avrupa"da .ABD'ye göre daha düşük etkinlikte ve daha pahalı sağlanmaktadır. .AB'de ener- ji fıyatlan ABD'den ortalama yüzde 47. karayolu naviun üc- retı yüzde 40, uzun mesafe telefon konuşma ücreti ise nere- deyse 3 kat daha pahalıdır. Türkiye ise enerji ve altyapı ma- alıyetlen açısından AB'den de dezavantajlı konumdadır. • AB'de 1993 itibanyla araştırma-gelıştırme (AR-GE) harcamalan GSYİH ıçmdekı yüzde 2'lik payıyla. yüzde 2.7 dûzeyındekı AB'den ve yüzde 2.9 düzeyındeki Japonya'dan geridedir. Türkiye"de ise aynı yılda AR-GE harcamalannın GSYİH'ye oranı yüzde 0.4'tür. • AB'de kamu harcamalan. 1996-1997'de GSYtH'in yak- laşık yansını bulmuştur. Avnıpa'nın rekabet gücünü arttır- ma ve büyüme potansiyelini geliştirme kapasitesı açısından kötü ışaret olarak kamu yatınmlan kısılırken: tüketirri. trans- ferler ve sübvansiyon gibi daha az üretken harcamalara do- kunulmamıştır. AB'de kamu yatrnmlannın GSYİH ıçindekı payı yüzde 3'ün altmdadır. Türkiye'de. kamu harcamalan- nın GSYÎH ıçindeki payı 1997 yıhnda yüzde 31.2"dır. An- cak. kamu harcamalannın büyümeye etkisi çok sımrlı, etkin- liği son derece düşüktür. Türkiye'de 1996'da kamu harcama- lannın yüzde 17'sı yatınma, kalanı ise faiz ve personel öde- rtelerine gitti. • AB'de sosyal güvenlik kesintileri de dahil toplam vergı gelırlen GSYİH'nin yüzde 42.5'idır. ABD ve Japonya'da ise bı oran yüzde 30'un altındadır. Kamu harcamalan ve vergi yjklerinin azaltılmasında ilk adım olarak OECD ortalama- sı hedeflenmelidir. Türkiye'de ise toplam vergi gelirlerinin CSYİH'ye oranı, AB. Japonya ve ABD'nin altında kalarak 1)96 yıhnda yüzde 21.9 oldu. U y g u n t a k s i t , u s t ü n k a l i t e , c o z i p f i y a t jştefırsat, işte kampanya! Türkiye'nin Penceresi Ege Pen, Iş Bankası Tüketici Kredisi avantajlanyia! No 6 C^t W P232J 3^4 3t> 3) İSTANBUl I. BÖIGC M U O O M O Ö Û : >k.ılo Cad HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Güzellik Bulaşıcıdır... Orgeneral Karadayı'nın veda konuşmasını TV'de canlı olarak izlerken bir bölümü beni çok etkiledi. O bölümde önce eşine teşekkür etti.. Sonra da çocuklanna. Çok iyi seçilmiş sözcüklerle.. Anlamı dolu dolu tümcelerle.. Içtenlikle.. "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" sözü doğrudur. Ama her başansız erkeğin arkasın- da genellikle bir kadın vardır. Ya da bir kadının yok- luğu vardır. Ve unutmamalı ki kadın erkeği "vezir" de edebi- lir "rezil" de.. Bazı erkeklereşleriyle birlikte büyürter.. Bazıları da eşleriyle birlikte küçülürler. Bayan Karadayı'nın, eşini gurur ve onurla dinler- ken, çok soylu bir görünümü vardı. Kocasının te- şekkürü unutmadığı çocukları ise o anda orada de- ğillerdi. Ama onlann da aynı soylu görünüm içinde olduklanndan hiç kuşku duymadım. Çünkü babaları Genelkurmay Başkanı iken, ba- sında adlarından bır kez bile söz edilmemişti! Krvnkoğlu Paşa'nın konuşmasında da eşler unu- tulmadı. Ve askerlerimiz bır kez daha sivillere güzel bir ör- nekoluşturdular. Kadını yüceltirken, yüceldiler. • • • Hamdullah Suphi Tanrıöver, Kurtuluş Sava- şı'ndan söz ederken şöyle demiş: "Önce yüreklerdeki umutsuzluğu silmek gereki- yordu. Mustafa Kemal de ilkin onuyaptı.." ADD Bursa Şube Başkanı Sayın Nezihe Sanal, 0 tümceyi mektubunun çıkış noktası yapmış. Yazı- larımın bazılannı yüreklendirdiğini, bazılannı da utandırdığını söylüyor. Savaşımını verdiklen "yazokulu"nu bu yıl gerçek- leştirmişler. Hem de kentin iki işçi semtinde.. Üç yüz öğrenci ile yola çıkmışlar. Çevredeki Kuran kursları açılınca katılanlardan bir kısmı çekilmiş. Ama onlar iki okulda üçer ders- likle çalışmalannı sürdürmüşler. Öğrenci velilerine de "çevre eğitimi" ve "ana baba eğitimi" vermiş- ler.. "Diş sağlığı eğitimi" vermişler. Diş Hekimleri Odası ve Eczacılar Odası ile işbir- liği yapmışlar. Öğrencilere birer diş fırçası ile diş macunu bile dağrtmışlar. Beş haftalık eğitim süresinin sonunda da bir pik- nik düzenlemişler. Katılan öğrenciler ve aileleriyle birlikte. Ve bu arada derneğin kuruluşunun beşinci yılını da kutlamışlar. Görkemle.. Umutla.. Destek vermiş olanlan onurlandırarak.. Verme- miş olanlan da utandırarak. • • • Yıllardır aynı şeyi inançla savunuyoruz: "Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür!" diye. Bir de fark ettik ki "Demokratik Toplumcu Çağ- n" giderek isim değiştirmiş. Çağnnın adı "Kemalizm Geleceğin Öncülüğüdür" olmuş. Izmir'de yanmadanın ADD şubeleri bir araya gel- mişler. Ve çağnyı onlar adına başkanları ya da tem- silcileri imzâlamış: Zuhal Taşezen (Balçova), Mu- ammer Yurtöven (Çeşme), Mualla Ergen (Güzel- bahçe). Hikmet Köse (Karaburun), Kemal Savaş (Mordoğan), Şengül Yalın (Narlıdere), M. Kemal Çetin (Urla). Içel ADD ise hem çağnyı -tam metin olarak- der- gisine almış.. hem de aynca iki bin adet bastırıp da- ğıtmış... • • • Bize Mülkiye birinci sınıfta öğretmişlerdi. Ekonominin kurallarından birısidir: "Kötü para iyi parayı piyasadan kovar." Ama bu kural bazen başka alanlarda da geçerii- dir. Kötü siyasetçinin iyi siyasetçiyi piyasadan kov- ması gibi.. Kurallann çiğnendiği kötü ömeklerin ben- zerlerini de özendirmesı gibi... Bunlar ne yazık ki doğru! Ama başka bir doğru daha var: Güzel her zaman çirkinden dahaçekicidir.. Güzelleştirmek zor, çirkin- leştirmek ise kolaydır. Ama güzelı bir kez yaratınca, çok daha etkileyicidir. Sayın Karadayı.. Sayın Kıvnkoğlu.. Sayın Sanal.. Sayın ve sevgili sayısız ADD ve ÇYDD gönüllüleri!.. Hepsi de geçen günlerde güzelliklere katkıda bu- lundular. Güzelin çirkinden daha etkili olduğunu umarak.. Güzelin gücünü bilerek.. Ve güzelliğin de bulaşıcı olduğuna inanarak! Baybaşin'iın amcası gözaltına ahndıİstanbul Haber Servisi - Hollanda'da yakalanan u- yuşturucu kaçakçısı Hüsevin Baybaşin'in amcası Mehmet Emin Baybaşin (56) Kadı- köy'dekı evine düzenlenen bir operasyonla gözaltına ahndı. Baybaşın'in evinde yapılan aramada 1 adet ruh- satsız tabanca ile 22 adet merminin ele geçirildiği bil- dirildi. Interpol tarafından kırmı- zı bültenle aramrken geçen ay Hollanda'da yakalanan uyuşturucu kaçakçısı Hüse- yin Baybaşin'in amcası Mehmet Emin Baybaşin gö- zaltına alındı. Narkotik Şube ekipleri. önceki akşam saat 22.00 sıralannda Bayba- şin'in Kadıköy Irenköy'de- kı ev ine operasyon düzenle- dı. Operasyonda Baybaşin gözaltına alınırken evde ya- pılan aramada 1 adet ruhsat- sız tabanca ve bu tabancaya ait 22 adet merminin ele ge- çırildiğı kaydedildi. Polis. Narkotik Şube Müdürlü- ğü'ne götürülen Baybaşin'in gözaltına alınma gerekçesi hakkında bilgi vermedi. Bıırsa'da sendikah olan 60 kişi işten atıldı ANICA«A»Öl«»«00Û«lÛdÖ:fiui9art£9eSotEg.YJtfcıl»HQn.No 13 lAa/AıAoraV (03123 310 31 8S(5Hot) «AlMtNA kÖiS* MÛOÜKÜ&k CW.Coi N» 3 M O M « t |0»3İ3» M t t • AWTAtYA tÖİO* mJOİMlÜÖO: At C*Bİayo Cod No !0SAn*jl»aW (0242) 321 3» 90(2 Ha<J Bu k o m p a n y o S o n a y i ve T ı c o r e t B a k a n l ı ğ m m T R K G M 9 4 / 2 - 3 N o ! u t « b l ı ğ ı n e u y g u n o l a r a k 1 7 A ğ u t t o t ' t a n i t t b a r c n d ö z t n U n m U t i r . K a m p a n y o m ı j r d a n y o ı o ı l o n ı r l e n l û t f e n " Y e • k i I t Ü r e t i c i B a y i B • I 9 • i i * n t i I I t y 1 « î 1 BURSA (Cumhuriyet) - Sönmez Holding'den kırala- dığı binada üretim yapan İn- giliz Lovv-Profile firmasın- da. sendikal faaliyetlere ka- tıldıklan için işçi çıkarma- lann başladığı bildirildi. Ön- ceki gün 4 işçinin işten atıl- dığı, dün de 60 işçinin işle- rine son verildiğini mesaiye başladıkJannda öğrendıkle- ri açıklandı. İşten çıkartılan ışçıler. jandarma zoruyla fabrika- dan çıkartıldılar. Dokuma-lş Sendikası Genel Başkanı AhmetAslan,işverenin işçi- lerin, "huzursuzluk çıkar- dıklan" gerekçesiyle işleri- ne son verildiğini savundu- ğunu, gerçeğin fabrikada ça- lışan 1200 işçinin tamamı- nm sendikah olmasını en- gellemek oldufunu açıkla- dı. 900 işçinin sendikah ol- duğu Lovv-Profile'de sendi- kasız çalışan 300 işçinin de sendika hakkına kavuşmala- n için çalışmalar yapıldığı- nı bildiren Aslan, işten çı- karmalan Calışma v 'e Sos- yal Güvenlik Bakanlığına bıldıreceklennı söyledi. Iş- verenı uzlaşmaya çağırdık- lannı da savunan Dokuma- lş Genel Başkanı, kavgadan yana olmadıklannı, demok- ratik haklarını almak ıçın mücadelelenni sürdürecek- lerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle