Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•AYFA CUMHURİYET 6 EYLUL 1998 PAZA
10 PAZAR KONUGU
Özden, Cumhuriyet 'in, ADD, yargı, irtica, sol ve özelleştirmeye ilişkin sorularınıyanıtladı
'Solun dağınıklığı sağın gücü oluyor'Ç?T r\[TTÇ Yekta Güngör Özden Anayasa Mahkemesi Başkanhğı görevin-
^ *-'* * y den emekliye aynldıktan sonra? ilericilerin çağrılannı yanıtsız
bırakmayıp ADD'nin genel başkanhğına geldi. Ozden'in deyişiyle dünyanın en
büyük sivil toplum kuruluşu olarak ADD, cumhuriyete yönelik irtica, bölücülük
tehdidinin yanı sıra ekonomide 'sat-kurtul-açık kapat' anlayışının hâkim olduğu
dönemde tarihsel bir misyon üstlendi. Dernek, bu misyonunun yanı sıra birbirine
koşut amaçlarla kurulan demokratik kitle örgütleriyle işbirliğini sağlamayı da
amaçlıyor. Anayasa Mahkemesi Başkanhğı döneminde başta şeriatçılar ve bölü-
cüler olmak üzere çeşitli odaklann hedefi olan Özden, ADD'deki çalışmalannın
yanı sıra yargıdaki son gelişmeler, soldaki dağınıklık, irticai gelişmeler ve özel-
leştirme konulannda Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı.
SÖYLEŞİ ALPER BALLI
ADD gibi Türkiye'nin en çok sube ve
üyeye sahip sivil toplum örgütünün başkanhğına
seçildiniz—
ADD Genel Başkanhğı. benim kuruluş önce-
sinde katkılanm bulunan birörgiite sorumluluktan
kaçmamak içın, dostlanmın yardımına koşmak için
yapılan çağnya kabulden başka bir şey değil. Çün-
kü artık Türkıyemızde benım gözümün olduğu hiç-
bır yer yok. Geleceğım makam da yok. Ben ısrar-
lar üzerine geldım. "Kaçıyorsunuz; ulusgörevidir,
yurtgörevidir, size yakışmaz" gibı ağır sözleri işıt-
tıkten sonra geldım. Üye olarak geldım, genel baş-
kar^yaptılar.
§ • • • • Cumhuriyet, 75.yıldönümünü kutlama-
ya hazırlanıldığı dönemde iç ve dış Uhdülere he-
defoldu. Bu değerlendirme devletin en üst düzey
yöneticileri tarafından dilegetirildl ADD 'nin, de-
mokratik kitle örgütü olmasının yanı sıra son dö-
nemde gelişen olaylar çerçevesindeüstlendiği mis-
yonu nasıl değeriendiriyorsunuz?
ADD'yi kuranlann ne kadar haklı ve ileri görüş-
lü olduğu. günümüzde hepımizı üzen olaylarla ka-
nıtlanmış oldu. ADD. Türk devriminin ve Atatürk
ilkelennin tanıtılması, anlatılması, yaygınlaşması,
kökleşmesi, benimsenmesi, özümsenmesi, gelece-
ği güvenle sunan bu değerlerin geleceğe iyi taşın-
ması içın kuruldu. Demeğımiz 376 şubesi, 65 bi-
ni aşan üyesiyle yalnızca Türkiye'nin değil, dün-
yanın en büyük sıvıl toplum kuruluşlanndan biri-
sı. Hantal bir yapıya karşıyız. Bizım aradığımız ni-
celık degıl, nıtelıktir. Günümüzün gereksinimleri-
ni doyurucu bıçımde karşılayacak yapıya kavuştu-
ralım. Dağınıklık olmasın, genel merkez, şube ko-
puklııgunu kaldıralım karanylayola çıktık. Herşu-
benın kendı başına hareket etmesını önlemeyı he-
defledik. 4 geneige yayımiadık. Atatürkçülük ro-
zet takmakla, resim asmakla, nutuk atmakla ol-
maz. dedik. Bılınçlı ve gerçekçi Atatürkçülük usa
ve bilıme da> alı çabalarla olur. Bu da kültür, sanat,
bilim ve spor etkinlıkleriyle yürütülür.
Türkiye'yitotran iJ&tojijri savu-
rtiUttoirVtırHİus'olurak siydöete nastfbâkıyor?
ADD'ye siyasetçi girer, siyaset giremez. ADD'nin
ıdeolojisi yalnızca Atatürkçülüktür. ADD. ılkele-
rinı benımseyen her kişi ve kuruluşla işbirliği ya-
par.. ama kimsenın uydusu olmaz. Ulusal ve genel
konularda genel merkezin görüşünü almadan şu-
belenn kendi aralanndaki sorunlardışındakı sorun-
larla ılgılenmesi, göriiş bildırmesı, sıyasete kayma-
sı, günlük siyaset dışındaki siyasetle ilgilenmesi doğ-
ru değildir. Neden0
Her şey ashnda siyaset. Gün-
lük sıyasete karşıyız. Bize göre Türkıye Cumhuri-
yetı'nın yaşam felsefesı Atatürkçülüktur. Türkiye
Cumhunyetı yurttaşlannın varlık nedenleri Ata-
türkçülüktür. Atatürkçülük gelecekte de aydınJan-
nıanın kaynağıdır.
• • • • Türkiye'nin yaşadığı sorunlann teme-
linde soldaki dağınıklığın bulunduğu sürekli dile
getirilen bir göriiş. Bu, siviltoplum kuruluşian için
de ashnda kabul edilebilecek bir saptamadır. La-
iklik, aydınlanma, çağdaşlaşma paydasında bir-
lesen diğer demokratik kitle örgütleri vemeslek ku-
ruluşlarıyla ilişkilerinizi nasıl düzenliyorsunuz?
Yönetimimizin belirledığı ılkelerarasında önce-
lıkle. a>T» konuda uğraşan örgütler arasmdaki da-
ğınıklığı ortadan kaldırmak da yer alıyor. Aynı ko-
nuda benzeradlarla çalışan kuruluşlann bulunma-
sı çabaları zayıflatıyor. bütünlüğü bozuyor. ilgiyi
azaltıvor. Bu yanlışı ortadan kaldırmak içın görüş-
melerin ilk sonucunu aldık. Çağdaş Atatürkçüler
Derneğı bıze katılma karan aldı. Bizim amacımız
kımseyi alıp asimıle etmek, güçsüz kılıp dışlamak
değil. çalışmalardan alıkoymak değil. Bırlıktelik-
tır. Şımdı öbür kuruluşlarla ilişkjler iyi yürüyor. Ki-
mı kuruluşlann yöneticılerini daruşma kurullanna
sectık Sav ın Türkan Saylan. TBB Başkanı Eralp
Özgen. tU Kadın Haklan ve Sorunlan Merkezi
Başkanı Prof. Necla Arat, Bayram Meral, Rıdvan
Budak. bılim ve danışma kurufu üjelerimizin kı-
mıleri... 20 kışılık bılim. 20 kişilik danışma kuru-
lu \ar. Dırsek temasımızı arttıracağız. Hep birlik-
te sa\ unuculuğunu yaptığımız konularda çalışma-
larımızı bütünleştireceğiz.
Bu çerçevede, ortak çalışma planlanı-
yor mu.
Siyasal ödünlerle artış gösterdiğine üzüntüyle ta-
nık olduğumuz gericilik çalışmalan durmadı. Dev-
lette kadrolaşma yoğunlaşıyor. 0 kadar ki yargıda
bıle görüyorsunuz. Istanbul 'da bir idare mahkeme-
si: Anavasa Mahkemesı ve Danıştay kararlanna
karşın üniversıtelerde türban adıyla dayatılmaya
çalışılan başörtüsününkullarulmasım kolaylaştın-
cı kararlarverebihyor. Bu tür durumlara karşı Ata-
türk ortak paydasında birlıkte çalışacağız,
••••• Edirne İdare Mahkemesi de geçen haf-
talarda Din İşleri Yüksek Kuruiu 'nun 18yüön-
ceki fetvasını kararına dayanak yapü.
Bu gelişmeler. Adalet Bakanlığı'nın, Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını
gündeme getiriyor. Kurulda yer alan 3 Yargıtay, 2
Danıştay üyesi meslektaşımız beklendiği, özlendi-
ğı gibı dursalar Adalet Bakanı ile müsteşannın o
kurulda olması hıçbır sakınca doğurmaz. Demek
öyle olmuyor kı. yakjnmalan duyuyoruz. Edir-
ne "deki olayda da. imam-hatip kökenli yargıcm;
vergı mahkemesi üyeliğinden idare mahkemesi
üyeliğıne geçirilince adli tatilde idare mahkemesi
başkanı görevde olmayınca, en kıdemlı mahkeme
üyesi olarak vekâleten çıktığı dunışmada, 1980'de-
ki Dıyanet İşleri Başkaniığı karanna dayanıp. bağ-
layıcılığı açık olan Anayasa Mahkemesi ile Danış-
tay kararlannı gözardı edip üniversıtevi kargaşaya
düşürmesi çok acıdır. Türk Ceza Yasasfnın (TC\F
)
163. maddesi kaldınldı, TMY'nin geçici maddesi
ile Türkiye Cumhunyeti'nin 2 numaralı yasası olan
Hıyanet-i Vatanı>e kaldınldı. Ondan sonra bunlar
yaşanmaya başlandı. Fetva ve ferman dönemi gi-
bi. Politikacı ileriyi görür. irtica tırmanışa geçtı. On-
dan önce bu kadar yoktu. Açık söylüyorum. .\na-
yasanın 14. maddesinin gerektirdıği yasalar çıka-
nlmadığı için onu bunu suçlamamn anlamı yok. Ni-
ye yasama organı bu yasalan çıkarmıyor? 3'ü an-
cakçıktı Neredeydiler bugüne kadar? Anayasanın
174. maddesındekı 8 devnm yasası uygulanıjor, ko-
runuyor, özen ve duyarlılık gösteriliyor mu ki bun-
lar çıkarsa uvgulayacaklar.
• ^ • ^ B Siz Anayasa Mahkemesi Başkanhğıgö-
reviniz sırasında dayaptığınız açıklamalarda yar-
gı bağımsızlığına ilişkin kaygılannızı dile getiri-
yordunuz. Devletiyönetenlerde yargı konusun-
da genel bir yakınma gözleniyor. Yargınm genel
görünümünü nasıl özetlersiniz?
Her zaman sö>lüyorum vanlış anhvorlar. u
Ko-
nuşması gerekenler susunca. susması gerekenier
konuşujor." Hâlâ kendinı gazetecı sanan, Türkçe
bıldiğinı sanan ama ülkenin değerlennı, \aşamsal
ilkelenni savunan ınsanlara. sırf bu yüzden sataşa-
rak kendisinı tanırmaya çalışan çocuksu adamcık-
lar ile kimi çocuklar var. Benzin ıstemedım, koru-
ma istemedim. bunlan bana sormadan, küçük dü-
şürmek içın>azan kımı onuru. ınsanlığı, erdemı ıyı
değerlendiremeyen insanlar var.
Ben Anaşasa Mahkemesi üyesıvken 1980'lerde
bu anayasayı eleştıren 36 makale yazdım. MGK be-
nım azlim için baş\ urdu. Ben o zamanlar2 söz söy-
• • ••
YEKTA GUNGOR OZDENKajkas kökenh, Snus bağlaımh bırmlenin çucuğu
olarak 5 Haziran 1932'deTokat 'ın Siksar ilçesinde
doğdu. Bahası öğnetmeıı. annesi e\- hanımı idi.
1956'du Ankcım Unıversitesı HuknkFakültesi'nden
mezun oldu. 1956'daAnkam Baru.su na stajver
anıkar olarak katıldı. Degişikgörvvlenien sonra,
sırasıyla genel sehvterlik ve haro başkanhğı
göre\lerinde buhmdu. Buanıda 13 vılortaokul
öğretmenligirle, yûksekohd ögrvtim göwlisi olarak
çalıştı. II Öcak 1979da Anayasa Mahkemesi Asıl
Üyeliği ne, 2 Mart 198H'de Anayasa Mahkemesi
BaşkanvekiUiğine, 8Mayıs 199l'deAnayasa
Mahkemesi Başkanhğı na seçildı Anayasa uvarmca
65yaşını biüniıği I Ocak i99H'deemeklneayrıldı.
Aralannda Cumhuriyet. Mılhvet ve Akşam
gazetelerinm de bulunduğu çok sayıda vayın
organmdayazarlık, Vataıı gazetesinde mahkeme
karanyla vöneücılik vaptı Hacettepe L'mversıtesi
İktısadi ve Idarı Bılımler Fakültesı Kamu Yönetimi
Bölümü nde "Anayasa Sorunlan " deı sini veriyor.
Evlı 2 çocıığu, 1 tonınu var Kendısine ait olan ya da
kathda bulunduğu 34 eiere sahıp ADD nin son
genel kurulunda genel başkanlığa seçildi
Devlet gencilikie gereken öiçüde uğraş. \ermi-
yor. Iki yansızlık zorunlu: Yargının ve güvenlik
güçlennin. Emniyetin tam yansızlığı gerekir. Ge-
nelkurmay gibi mi olur, Anayasa Mahkemesi, Yar-
gıtay gibi mi olur? Güvenlik güçlerini siyasilerin
ellennden kurtarmak gerekiyor. Güv enlik güçleri-
nin ve yargının eğitimi ile jansızlığı sağlanmazsa
Türkive'nin kargaşadan kurtulması olanaksızdır.
Yansızlık sorunlan azaltır, yargıyı etkinleştırir. Ki-
mileri sürekli dile getiriyorlar. 'Şeriat dindir. dine
karşı yürünmez. İrtkayla miicadele, İslamla nıü-
cadeie vapılanıaz.' Kim İslamla mücadele edıyor?
Yanlış. Böyle yaklaşırsanız, bunu yapanlara prim
venlmiş olur. Odündür bunlar. 'İrticayla mücade-
ledemokrasidışınaçıkarakyapılamaz'mış. Müca-
deleyı hukuk devleti yapacak. Kendiniz demokra-
si dışına çıkıyor musunuz ki, demokrasi dışı diyor-
sunuz. Bizim uğraşımız kişisel, örgütsel uğraş.
Uyanyoruz. Kendileri niye 28 Şubat'tan sonra ir-
ticayla mücadele yasalan getirdıler.
M İ M H Bir hukukçu olarak türban tartışmasını
nasıl değeriendiriyorsunuz'!
ÜniverskeJere türbanla gınlemeyeceğı Anayasa
Mahkemesi ve Danıştay'ın verdiğı 10 kararda di-
le getınldi. Şımdı Meclis'e türbanla gırmek için na-
bız voklanıyor. Türban tartışması boşuna. Anaya-
sa, yasalar, Türkıve ıçındekı ve dışındaki mahke-
me kararlan ortada. Bundan 20 vıl önce ve bugün
başı açık gezen kızlarımız ahlaksız mı. kötü mü
oluyor? Inançsız mı oluyor? Efendım dıyor;
'TBMM'ye türbanla girilir. Madenı partiden gel-
di, o da sivaset simgesi olabilir.' Evet Meclıs rüzü-
ğünün sanıyorum 56. maddesi "Bayanlar tayjörle
girer' dıyor. Başı açık girer dıye bir şe> yok. ama
ekmek yenır, su ıçilır. hava solunur diye bir kural
getırmeye gerek yok. Anayasanın 2. maddesinin ön-
görüsü karşısında içtüzük tav">ördeyincezaten ba-
rilmez denılsın. O koşullarda da öyleydı. Kurum-
laşmış. Artık başörtülü girilmez demevegerek yok.
Bana göre de TBMM've başörtüsüyle gınlemez.
• ^ • H i'zunyıllar CHP'dehukuk danışmanlı-
ğı gibi teknik birgörevde bulundunuz. Soldaki da-
ğınıklığı nasıl değeriendiriyorsunuz?
1 'den 1979'da Anayasa Mahkemesi üyeliğı-
ne kadar siyasetçi olarak değil, hukukçu olarak
teknısyen gibı çalıştığım Halk Partisi'nın bugün-
kü durumunda dalgalanmalann yakınmasını duyu-
ledim. "Hâkime kapalıolan yol hademesine açık."
HSYK'nin yetkılennı eleştırdim. Cumhurbaşka-
nı. Anayasa Mahkemesi üvelerinın tümünü seçıyor.
Bu janîışlığa dokundum. '"Dümanın hiçbir >erin-
de saruklar yargıçlannı seçemezler" dedım. Bana
çattılar. .Anayasanın kabulünden sonra ve özellık-
le de başkan olduktan sonra her demecimde. geçı-
cı 15 maddemn hiç değilse son fıkrasını kaldınn
dedım Irtıcanm birinci mesele olduğunu söyle-
dim herkesten önce.
Erdemlı, jansız medya azaldı. Çok önemli bir
gazetede, Anavasa Mahkemesi'nin. emeklı Orge-
neral Doğan Beyaat'a bağlanan bir sözle "Biz as-
kerier oturduk. konuştuk.. partrvi kapattJar". dı-
ye yazdılar. Bizı etkileyecek kurum Türkive'de de-
ğil kı dünyada olsun. Bız MGK'nın üzerindeyiz..
protokolde de yetkide de. Verdiğimiz kararlar Mec-
îıs'i bağlıyor. Bu sözün doğru olmadığtnı bizzat Do-
ğan Bev azıt'tan konuşarak öğrendım \'e ilgili v a-
zı yazanı aradım. u
Peki" dedi. Dıkte ettirdım. "Ya-
zacağım" dedı. 5 ay oldu >azmadı. Türkıve zorlu
aşamalardan geçıyor. Ne v aran v ar .Anayasa Mah-
kemesi 'ni yıpratmanın? Inandığı karan v erir mah-
keme.. inanmadığını \ermez.
Yıllardan ben yargının bağımsızhğım vurgulu-
yorum. Büyük Atatürk'ün 1922 'de söylediğı" Yar-
gısı bağunsız olmavan devletin bağunsızlığı tartışı-
hr" sözü güncellığıni koruyor. Türkiye'de her za-
man söylüyorum yanlış v azıyorlar "Yarguun tam
bağunsız olduğunu sövlersem yalan söylemiş olu-
rum." Ama yargı Türkiye'de kâğıt üzerinde tam ba-
ğımsızdır. ] 995'te Avrupa'da Anavasa Mahkeme-
leri Konferansı'ndayken bızım anav asımızda "Yar-
gı bagunsızdır" sözünü gören bir Batılı "Buna ne
gerek v^r" dedi. Döndüm bızım arkadaşlara. "Bir
de anayasadayargıtam bagunsızdıryazmasaneohır-
du bu Türkhe" dedim.
• • • • Bağımsızlık tartışmalannda HSYK'nin
yapısı çok sık gündeme geliyor...
Genel mahkemelerin vargıç ve savcilannın gö-
reve ahnmasından görevden çıkanlmasına kadar tüm
işleri HSYK'nin elinde. Sekretarv ası ve Teftiş Ku-
rulu Adalet Bakanlığı'nda olduğundan etkisinden
kurtuiamıyorki, yakınmalar buradan geliyor. HSYK,
Danıştay üvelerinın dörtte üçünü. Yargıtay üyele-
nnin tümünü seçıyor. Sakıncayı anlatabiliyor mu-
yum? Yargıtay üyeleri HSYK üvelennin 3'ünü se-
çıyor. Anayasa Mahkemesi'ne 4 üye göndenyor.
YSK'nin yansını oluşturuyor. Bakın >oımurta ta-
vuk. tavuk yumurta hikâyesi. Yansız seçim olmaz-
sa. kurul yansız seçım vapmazsa, Yargıtay iyi oluş-
mazsa v ansımalan körü olu> or. Bu etkılemeler ne-
denivle. kuşkular gündeme getırilınce vargının ba-
ğımhhgı tartışılıvor.
Yargının etkin işlemesiniengelleyen ge-
lişmelerden biri de yargı kararlarımn uygulan-
mamasına bağlamyor.
Daha önce de söy ledim: .Anayasa Mahkemesi ka-
rarlannı dınlemıvorsanız. Danıştay kararlannı din-
lemıyorsanız kapatm bu mahkemelen, dedim Da-
ruştav' > ürütmev ı durdurma kararı v env or. Bir gün
uvguluvorlar. ertesı gün aynı atama veniden. .Ana-
vasa Mahkemesiıptalkaran \en\oravnıyasavıve-
niden çıkanyorlar. Böv le hukuk dev letı olmaz. Ba-
na göre Danıştay ve Yargıtav kendı üvelerinı ken-
dileri seçmelıdir.. ya da bugünkü yapısmın kalma-
sı durumunda Adalet Bakanı ve müsteşar bu ku-
ruldan çıkmalıdır. Sekretarya değişmeh. Teftiş Ku-
rulu. kurula bağlanmaiıdır. Kurul kendı olanakla-
nyla 1961 .\na>asası döneminde olduğu gibı ça-
lışmalıdır. Yargıtay Büv ük Genel Kuruiu Anayasa
Mahkemesfne üyelerıni doğrudan seçmelıdır.
HSYK üvelennı doğrudan seçmelıdır.
İMHHH Yargıda kadrolaşma söylentiJeridesürek-
li dilegetiriliyor. Sizin buna ilişkin göziem ve tes-
pitleriniz neler?
Yüksek mahkemelere sızan üçte biroranına var-
dığı söylenen tankat ılişkılerinden söz edilıvor.
Bendemıvorum. Bırverdeduvdum Bir vüLsek mah-
keme üvesi. o göreve atanmadan önce Atatürk'e "Sen
kanun zoru> la du\ arda dumyorsun. Biz gelirsek se-
ni aşağı indiririz" demış. Eğer doğruysa bu.. acı:
adam halen vüksek mahkeme ü>esi. Sorun baka-
lım vüksek mahkemelerde v e geneî mahkemede şe-
riat yanlılan kım. hemen bılinir. Laikliğe inanma-
yan insan hukuk devletını nasıl sav unacak. hukuk
devletını mı savunacak. şenat kurallannı mı? Ada-
letçı sağlanmadan adalet sağlanamaz. Ben bunla-
rıyıllardıryinehyorum. Atatürk ılkeleri vaşamsal.
anayasal. evrensel ılkelere da\anan ulusal ilkeler-
dır. Bunları sav unmak kendinı vurttaş bilen herke-
sın görevidir. Bunlan savunmanın sıvaset olduğu-
nu söyleyenler. ne sivaseiı. ne hukuku ne denıok-
rasıyi ne de insanlığı anlıyorlar. Üzücü.
• • • • Son dönemde tarikatlarayönelikyükse-
len bir eğilim var. Kitleleri buralara yönlendiren
nedir?
yoruz. Halk Partısı elbet kendın! venıleyecek. iler-
İev ecek, çağdaşlaşacak: ama temelıni oluşruran de-
ğerlerle sav unmasım hiç ödün vermeden sürdüre-
ceğı ılkeler bağlamında, kimı tartışmalara neden olu-
yorsa orada da düşünmek gerekir. Bazı sol partile-
nn Türkive'nin sol parti yapısını taşıdığı kanısın-
da değılım. Bunlar Türkiye'yı Türkiye yapan de-
ğerlerin. nereden gelıp nereve gıttığinin, 1919-
193ü koşullannın bilıncinde değıller. Süslü söylem-
lerle, kımılerinin yaptıkları şe> len, avnmcılık. bö-
lücülük, > ıkıcılık nitelığinde görüyorum. Bir siya-
sal partımiz de kendisınden başkasmın solu tem-
sıl edemedığı görüşünü çok kişisel bağlamda sür-
dürüv or.
Bu vapıvla da Türkiye solunun bir yere gıttığı
kanısındadeğılim. Bana madem sordunuz. kişisel.
özel görüşüm. İlgilenmem. Solun dağınıklığı. Tür-
kive'de sağın gücü olmaktadır. Eklemek isterim ki.
solculuğu komünıstlık, sağcılığı dincılik sanıvor-
lar. Bunlar bılımsel anlamıyla, ekonomık, siyasal
anlamıv la Türk yaşamına geçirilmiş değil. Bütün
bunlann aydınlığını Atatürk döneminde yaşadık.
1950'den b'aşlayıp yozlaşma oldu. 1950'den başla-
dı cumhunyetdevTİm v ıkınnsı, yeni değil. Ayru çiz-
gi vürüjor. Hep halk dalkav-ukîuğu. İrticaya ödün,
tarikatçılarla şeriatçılarla kol kola. sarmaş dolaş
görünmek, ortaya çıkıp laıklık sankı dın düşman-
lığı. laiklik savunuculan sanki din düşmanlan gi-
bi konuşmalar. Toplumsa! banşı gerçekleştiren la-
ikliği gözardı edip sav saklayan kimi bilim adam-
lan da çtktı. laiklik laikperestük gibı. Hiçbir Iaık.
adam öldürmedi. yakmadı. .Ahlaksızlık yapmadı.
Völsuzluklar. haksızlıklar oluyorsa onlan her ke-
sımde v apanlar v ar. Gerçek Atatürkçü ve laikler bu-
nu v apmaz.
Bırde "mütede»in"kavTamı çıktı. 'Laikliğisa-
vunurken mütedevyin|erl inançlılan. dindarlan
yıpratmaym' divorlar. İnananlara zarar veren.. di-
ne. inanca zarar v eren din sömürücülen. dın bezır-
gânlarıdır. Kimileri de çıkmışlar 'trticanıntanınu-
nı yapaüm' dıyor. Bal gibı de bilıvorlar. Irticanın
ne olduğunu bilmeyen adam siyaset yapar mı Tür-
kive'de. 'Vlilli-manevideğerler' ve 'milliyetçi-ınu-
hafazakârlık' sömürüsü var ne olduklan bılinme-
den. Türkiv e laıklıkten ne zarar gördü? Laiklik za-
rar v erivorsa. niye savunuyor Cumhurbaşkanı. Baş-
bakan, parti liderlen. Dışanda böyle, ışıne gelince
başlarla perde arkasmda tezgâh v e peşrev. Demok-
rasiden, ınsanlıktan. hukuktan, bılimden, dinden.
adamlıktan anlamayanlar iaikliğe saldınyorlar.. ne-
den? Çünkü laiklik demokrasinin de iklimidir ve
olmazsa olmaz koşuludur. öncelıklidir.
I ADD'ye ilgiyi nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?İrtica cephesinde sıkı bir dayanışma var. İle-
ricilerin ADD 'yeyönelimleri yeterü mi?
Aydınlanmızı eleştinyorum. 2 ay oldu ben ge-
lelı ADD'ye.. birkaç bay bayandan başka. ne ya-
pıyorsunuz bıze ne düşüv or diyenı görmedım. Söz-
den başka bir şey} ok. Türkive'de Atatürkçülük gi-
derse ne ünıversıte kalır. ne fabrika kalır bana so-
rarsanız. Bu köktendınciler, ınsanı öldürerek Al-
lah'a yarandığmı zanneden Allahtanımazlar, din ta-
nımazlar camılen bıle vıkarlar. Eğer ınançlanmız
ve düşüncelenmizi özgürce yaşamak. mutlu yaş,a-
mak istiyorsak laikliğe sarılmalıyız.
•••••.4Z>/> sesini duyururken neler yapacak?
ADD'yi biröğrencı derneğı gibi algılayıp sokak-
ta bağınp çağırma önerilen geliyor. Sesinıı duyur-
mak içın sesımin tonunun yüksek olması gerekmez..
anlamının yüksek olması gerekir. Içimizde valiler
var. Sokağa mı çıkalım. Sözümüzü duyurmak ıçm
sokakta bağırmamız gerekmıyor. Biz: sustuğu za-
man ararulan, merak edilen, konuştuğu zaman du-
yulup uyuian bir kuruluş olmak isti>oruz. Her şey
hukuk içınde olsun diyoruz.
••••Ü^Z)/); düşünce özgürlüğû tartışmalan-
nın neresinde duruyor?
ADD, düşünce özgürlüğünden yana. Kişisel gö-
rüşlerimı açıklıyorum. Sav unmadığımız hak veöz-
gürlüklere layık olmadığımızı herz;ıman söylüyo-
rum. Hak ve özgürlüklennı kullannıaktan daha
önemlisi onlan körüve kullanmamaktır. 1982 .Ana-
yasası, 1961 Anayasası'nın çok kötü bir kopyası-
dır. Ama bu anayasaya bıie uv ulmuyor. Bu anaya-
sanın öngördüğü yasalar bıle çıkanlmıyor. TM Y'nin
geçici maddesi ile Hıyanet-i Vataniye Yasası kal-
dınldı. 141., 142.. maddenın kaldınlmasııçın ödün
veren kımı avdınlann v üzünden 163 kalktı. Ondan
sonra azdı bu işler. 312. maddenin ben temelde ko-
runmasından yanayım. Onu korumazsamz hapis-
haneye ayncalıklı girmek iste> enlerolduğu gibı, ki-
mileri şiirsel. öyküsel siyasal söylemlennı daha
aşınya getınp halkı kışkırtırlar. \atan içın ölünür,
ulusal ülkü içın ölünür. siyaset içın ölünmez.
Bızım sıvaset adamlanmız af enflasyonu yara-
tıp adaleti etkısız olmaktan çıkaracaklarına, ana-
yasa ve yasalan düzeltsınler, kimı gerek-siz suçla-
n ortadan kaldırsınlar o zaman affa da gerek kal-
maz 312. madde düzeltilebilir. bana göre kalk-
maz. Af, elbet olacaktır.. anayasadadır, Ama sık sık
afçıkararakışsulandınlmaz..çokörnek!eri var. Tür-
kive'de. kendilerine vatan kazandıran Atatürk'e
küfredenlerın. vatanlannı. namuslannı varlıklan-
nı konıyan TSK'nin karşısına geçip her türlü kü-
tülüğü düşünenlerin bulunduğu dönenıe geldik.
Böyle mı olmalıvdı Türkiye .. Siyaset bu mu?..
savunuculanntH son
hedef olduklarını g&tfemliyvruz,
kemesi 'ne saldınyorlar, TSK 'ye .saldınyorlar.
Yargıya saldırdılar. Kolluk güçlerine saldırdılar,
sıra TSK'ye geldı. Kendilenne dur dij ecek bütün
güçleri ortadan kaldtrmay ı amaçlıv orlar ki rahat ça-
lışsınlar. Niye hep aynı çızgıdeki adamlar öldürül-
dü? Belli bir akımın etkısi olduğu açık.. hep ıleri-
ciliği savunanlaröldürüldü. Bunlarhangi utanmaz-
lıkla Tann yerine geçip 'Seninyaptığın scvapör,se-
ninki günahür. Seniölümle cezalandırdım" diyebı-
liyor. Türkiye 21. çağa gırerken bunlan yaşıyorsa
bundan herkes payına düşen utanma> ı duymalıdır.
Özelleştirme karariarınız da tartışıldı?
Özelleştirmede tek başına karar verdi. dıyorlar-
dı. Manşet vaptılar. Araştırıp sormadan Ben Tür-
kıve'nın korunmasından vanayım. Çarçur edifme-
sme, peşkeş çekilmesine, Türkiye'nin çiftlik gibi
yönetilmesme. çöplük yapıimasına karşıvım. Da-
ha ne sövieyeyim... Devletin çağa uygun görevle-
ri üstlenerek, kimsenın vapamayacağı. ancak dev-
letin yapacağı kurumlan ayırarak özelleştirme >a-
pabıleceğı. çok avTintıda kalan. devletin v apmama-
sı gereken ışleri sırtından atacağı kanısmdayım.
Yağmaya talana karşıyım. Devlet ağır görevleri
üstlenır. Ekonomiyı denetler. yönetmez.. ama eko-
nomık aynntılan çağm gereklen dışında kalanları
özel teşebbüs yapar Her şe>ı değil, çalışam düşü-
nür. ülkeyi. ulusu düşûnür. Hepsini hukuka uygun
yapar. Özelleştirme kararlannda imzam var. Ata-
türk'ün 1937Meclis konuşmasını benimsiyorum,
Seçim tartışmalan yaşanıyor...
Anayasa değışmedı, seçim yasası değişmedi.
SPY değişmedi. İnsanlar, kafa değışmedı.. ne de-
ğişecek bana söyler mısinız? Bu, seçım yapılma-
sın demek değil ki Yapıism.. ama bunlar değişti-
nlerek yapılsın. Hıçbirı değışmez. Seçimin yarar
getıreceği kanısında değilim.
Kımı aydınlar suskunluğu. pısınklığı. tembelli-
ği, çıkarcıhğı bıraksınlar üniversıteler, daha çok üni-
versite olmaya çalışsmlar. Toplumsal banş gerekir.
Partilere göre camı aynmları, mezhep a>rımından
vazgeçsinler. Küçük akıllanyla bir şey eklemeye
çahşarak dini din ohnaktan çıkarmaktan vazgeç-
sinler. Kimse kendinı Tann yerine koyamaz. Nasü
laıklık sayesınde v aşıyorsak; siyasal yaşamımızı,
ulusal yaşamımızı laıîdiğın aydınlığıyla, Türkiye
aydınlığıyla birleştırerek ona koşutduruma getire-
biliriz.
Yoksa bu yolun sonu karanlık, bu çıkmaz sokak..
siyasal ödünlervererekbiryerlere vanlsaydı. siya-
sa! ödünler verilerek dincılerin sırtını sıvazlayıp va-
nlsaydı. bundan öncekilerbaşanlı olurdu. Ismetlnö-
nü'nün sözü, kendisine örnek gösterilen taviz öne-
n sıne." Ben bir verirsem onlaron verir. Ben hiçver-
meyeyim ki onlarbirde kalsın" yanıtrm verdi. Böy-
le devlet adamlanna ıhtıyaç var. Milli manevi de-
ğerler aldatmacasıyla ortava çıkmasınlar. En ger-
çek vol göstenci bılimdir. Vatanı olmayanın dinı
olmaz: aklı olmayamn Allah'ı olmaz.
Ünıversıtelı gençlenn ADD'ye ilgi göstermesi-
ni, öğretmen meslektaşlanmın. ben eskı öğremıe-
nım, bugün de bakanlar, yalıler, öğretım üyeleri ara-
sında öğrencilenm var. Öğretmenler öğrencilenni
göndermelı.. alıştırmalı. 1980 sonrasimn depoliti-
zasyon sürecınde ülke sorunlarından uzak kalan öğ-
rencılenn, tutuklaşan öğrencılerin ülke sorunlan-
na eğilmesinı ıstıyoruz. Gençlerimız geleceğımiz-
dir. Onlan beklıyoruz.
Yanlış yollardan, saplantılardan, sapkmlıklardan
korumaya çalışıvoruz. Gelsinler. bu kuruluşu on-
lara devTedelım çabasmdav ız