16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1996 PAZAR ALEVİLÎK VE ALEVÎLER ÜZERİNE OYUN/6 Aleviler gönüllerindeki birliği hayata geçirmek için defalarca bir araya geldiler, ama sonuç alamadılar Bir olakm, iıi olahın, dirL olahıııÇeşitli toplantılarda kürsüye çıkan her yönetici bırakılsa saatlerce kendisinden bahsedebilirdi. Hayat hikâyesi dinlemekten insanlarbıkmayabaşladı. Her konuşmacı önce "k ben" sonra "ben" diyordu. Demek ki bu insanlar önemsenmek istiyorlardı. Dernek yönetimlerinde, toplantılarda ortaya çıkan bir sorun etrafında insanlar birbirlerine karşı beklenmedik derecede sertleşiyorlardı. Peki Alevilikteki sevgi, hoşgörü nerede kalmıştı. Sıkça konuşmalanmızda yinelediğimiz bu kavramlann içi boşalmış mıydı? CEMAL ŞENER Alev lerin birliği adına yapılan toplan- tılar günlerce ve defalarca tekrarlandı ama gönüllerdeki birlik hayata geçemedi. Bu olayın gerçekleşmesinin nedenkrinden birincisı. daha önce de sözünü ettiğım gi- bi Alev ıliği geleneksel çizgisinde sa\ unan- larla Alev ıliği sola çekmek isteyenler ara- sındakiçelişki idı. Ikıncisı ise. Aleviliğin ön göriınümünü oluşturan dernek yöne- ticısi, dergâh yöneticisi, yazar, sanatçı. dede. politikacı, vs.'lerin Alevi gelene- ğindeki etnik değerleri temsıl edemeye- cekleri kadar tutarsızlık göstermeleriydi. Alev ilik değerlerinin bazı kişılerde hayli erozyona uğramış olmalanydı. Hemen hemen herkesin bulundııkları konumdan Ale\ilik adına değil, ama kendi adlarına bireysel beklentilerinın olmalanydı. Ve bubire> •.el beklentinin. toplumsal beklen- tinin önûne şartlarını bulur bulmaz geç- mesıy di. Ale\ ı geleneğindeki Ale\ i büyük- lerinden adeta dua gibi öğrendiğimiz ben- likcilıketmeyıyadırgaşan-benUğelanet" okuvan arkadaşlar bu çalışmalann hayli uzağında kalmıştı. Çeşitlı toplantılarda kürsüye çıkan her yönetici bırakılsa saatlerce kendisinden bahsedebilirdi. Hayat hikâyesi dinlemek- ten insanlar bıkmaya başladı. Her konuş- macı önce "ben* sonra "ben* diyordu. De- mek kı bu insanlar önemsenmek istiyor- lardı. Toplumsal baskı. Ale\ i olmanın da- vamlmazlığını su üstüne böyle mi çıkarı- yordu. Kendini özgürce ifade edememe acaba toplumsal bir komplekse mi dönüs- müştü. Tek tek kişılerce bu yaygın komp- leks toplumsal bir problemimi oluştur- muştu. Dernek yönetimlerinde. toplantı- larda ortaya çıkan bir sorun etrafında in- sanlar birbirlerine karsı beklenmedik de- recede sertleşiyorlardı. Peki Ale\ilikteki sevgi. hoşgörü nerede kalmıştı. Sıkça ko- nuşmalarımızda \ineledigimiz bu kav- ramlann ıçi boşalmış mıydı' Bunlan sa- dece laf olsun diye mi insanlar sıkça kul- lantyorlardı. "Benimkâbeminsandır'* di- yen Hacı Bektaş Veli bakalım insanı ka- be yerine koymayı bırbinne tahammül edemeyen ardıllarını tanısaydı bu tablo- dan hoşnut kalabilirmıydı. Peki Aleviler birbırini se\ miyorlar mıydı? Onlar bu il- keyi yitirmiş miydiler. Bu ve benzer ilke- ler Aleviler'in pusulası olmazsa ınsanın kendine Ale\i diyebilmesi olast mıdır? Aleviliği. Alevilik yapan degerler topla- mından nasipalmamışkışı Alevi olabilir mi? Hele hele bu kişı bir de Alev iliğin tem- silcisi. yazarı. dedesi. dernek veya vakıf yöneticisi olarak vs kendini toplumuna kabul ettirebilir mi? Toplum bu tür "ön- dertere",*sÖ2cülere*'gü\enebilirmi? Top- lantılarda kürsüye her çıkan kişinin sıkça tekrarladığı bazı Alevilik kavramlan an- lamlannı yitırmişmıydi? "Eline,diline.be- line* ilkesi son y ıllarda her boy uttaki top- lantılarda belki de en çok kullanılan bir özdeyişti. Amabununanlamının gereği ya- pılamıyormuydu. Bu anlarnlı sözün söy- lenmesi boşuna yapılan birtekerleme miy- di' 1 Peki: "Bir olalım. iri olalım. Diri ola- lıırT özdeyişı de Alevilerin ilkesi olmak- tan çıkmış mıydı. çanlar Rlmtn için çalıyor Dedesi, müsahibi olmayan. cem gör- memiş. semah dönmemiş kuşaklar Alev i- likten belli bir oranda uzaklaşmış olabilir.. Ama bu gelenek içinden büyüyen bugün yaşlan 50'nin üstündeki kuşak da Alev i de- ğerlerinden uzaklaşmışsa bu "•çanların Akvilikiçinçakiığr anlamına gelmez mi? Acaba Alev iliktekı bazı deöerler yerleri- ni yeni oluşumlara mı bırakmıştı"1 Bu iyi- ye mi işaretti. Yoksa olumsuzluğa mı? Ale- \ ilikte. insanın tok gözlüsü. fedakân. bil- ge kişisi. kendi yaşamını topluma feda edeni. almaktan çok topluma \eren insa- nı. emeği ile geçinmeyeni yadırgayan in- sanı değışmiş miydi? Yani Aleviliğin ya- ratmak istediğı insan: "insanıkâmir miy- di yoksa. parası çok. unvanı yüksek. kari- yer sahibı olmak mıy dı?Alev ilikte; "insa-__ IUkâmiT olmak hâlâ önemli bir erdem ola- rak yerini y j y j ^ J ^ ^ ^ _ ^âTaTşâl^oTiret.TcanyeTvs.ye mi bırak- miştı? Bu sorular sayfalarca çoğaltılabilir. Yarın: Alevilerin güncel. tarihsel görevi "Marifet bilimin meyvesidir. Anlayışlı olmak(aşnalık) ise sevginin (nıuhabbetin) meyvesidir." anatçı Yavuz Top: Alevilik siyasete bulaştırılmak isteniyor 'Keşke örgülleııilmeseydi' AYŞE YILDIRIM Alev t dernek ve vakıflarının bir ınanç örgütü olduğunun altını çi- zen sanatçı YavuzTop. bu neden- le söz konusu örgütlerde seçim de olamayacaginı vıırguluyor. Top, "Eğer orada dernek başkanlığı için kavgalar, gürültüler. hatta DGM'lere varabilecek şikâ\efler oluvorsa orada bir rant var de- mektir. Bu rant için kavga ediyor- lardemektir" dive konu^tu. - Ale\i örgütlenmelerindeki amaç nedir sizce? - Orgütlenme içindeki amacın temelmde. tekrar Alevileri dag- lara çıkartan o şeriat sisteminin öz- lemıyle hareket eden bir yapılan- manm karşısında güçlenerek su- pap görevi yapmak bulunuyor. Laikliğın güvencesi olarak oluş- mak zorunda. Buraya kadartamam. fakat bun- dan sonra ben çok umutluvdum Alevilerinörgütlenmesmden. An- cak şu var: hani insanlar için gü- len hayvan. konuşan hayvan, dü- şünebilen hayvan denir ya aslm- da örgütlenebıldıği süre içerisin- de insanı hasletlerinı. değerlerini korurlar ve insanlıklannı devam ettirırler. ^ani örgütlülük son derece in- sani-bır istek. insani bir haslet. Ama doğrıj örgütlenebilindiği tak- dırde. Her örgütlülük de doğru demek değildir. Çete kurmak da örgüttür. mafya da bir örgüttür. şenatı getirmek isteyen insanlar da örgünür. Örgütün demokratik. laik siste- mi koruv abilmesi için. insanlann huzuru. insanlann gelişmesi. in- sanı istekleri olan bir örgütlenme- den söz edivonız. - Karşıçıkhğııuz noktalarnedir? - Giderek bu orgütlenme için- de öyle bir yapı oluşmaya başla- -Âv ki. Deraekler kuruldû. yüzkr- ce binlerce dernek. Ve bu dernek- )erink)inıcni;inn3hirhnkı.yaiMir^_ dün biz bu türküleri. Alevi deyiş v e nefeslerini çahp söyledigimiz- de bizi gerictlikle. Âlevicilikle suçlayan insanlar bugün bir der- neğin başkanı olmuş. Bu sefer bakıyorsun ki bunlar siyasi arena- da politik güç olabilmeyi. güç için dernekleri arkasına alıp. hatta der- neklerin sırtına binip herhangi bir siyasiparuyle pazarlık gücü olu§- turmayı amaçhyor. Alevilifi siyasete bulaşurdığın». da bizim RP"ye. bizim laiklık kar- şıtı siyasetle uğraşan insanlara; dini. araç, alet eden insanlara bir şey söyleme hakkımız kalmıyor. - Bukadar çokdernek veceme- vi açılmasını nasıl karşıhyorsu- nuz? - Pıtrak gibi demekler. pıtrak gi- bı cemev leri açılıyor. Anadolu ge- leneğinde dağlardaki Anadolu Alevtlerinin 30-40 kişilik cemev- leri vardı. hattacemevi diye bir şey yoktu. kimin e\ i büyükse orada ge- lir orunır. erkân düzenlenirdi. Sim- diye görev verilir. Eğer orada der- nek başkanlıgı için kav galar, gü- rültüler, hatta DGM'lere varabi- lecek şikâyetler oluyorsa orada bir rapt var demektir. Bu rant için kav ga ediyorlar demektir. -Orgötler arasındaki kavga bu tnu acaba? - Sanırım ki bu. Onun için keş- ke böyle örgütlenileceğine, keşke örgütlenilmeyeydi. Aleviler ken- di kültür şemsiyesi içerisinde ör- gütlülügünü sanatıyla. edebiya- tıyla yiirütebilmiş olsalardı, za- ten örgütliiydü. Düne kadarhiçbir Alevibir baş- ka, yani solun dışındaki başkabir siyasi partiye oy vermeyi düşün- mezken şimdi birisi diyor ki *ni- ye vermeveHm ki'. Çünkü o niye vemnevelim ki diven insana bir Alevi demeklerinin sırtından siyasi pazarlık gücü oluşturmayı amaçlayan insanlar bulunduğunu belirten Yavuz Top. "Aleviliği siyasete bulaştınrsak dini siyasete alet eden insanlara bir şey söyleme hakkımız kalmaz" dedi. di bin kişilik. ikı bin kişilik cemev- lerı kurulujor. Şimdi bu insanla- nn asayişini temin etmek. can gü- venliğini korumak ve o insanla- nn tabandan tavana organize ol- masmı sağlayabilecek henüz bir kurum oluşmamış. Bir bakıyorsun. işte cemevinde binleri provokatör- ler geliyorlar bir şeyler yapıyor- lar. 60 milyon insanın gözünde cemevini. ibadet yerini potansiyel suç odağı olarak göstermek kim- senin haddine düşmez. Politika yapacaklarsa namuslu olarak çık- «nlar. ben politika yapacağım kar^ deşim desin. herhangi bir siyasi Alevi örgütlenmesinde dernek- lerde seçim olmaz. Bu bir inanç örgütüdür. İnanç örgütünde hiçbir çıkar. hiçbirmenfaat olmaz. "Eren- İer, bu sefer debiraz sen hizmet et' siyasi partıden Alev ilerin ıdeolo- jisine. yapısına ters düşen bir si- yasi partiden teklif var ki. o da 'biz falan partiye, fiian partiye, her partiye veririz' diyor. Hayır, Alev ilerin demokratik-laik siste- min koruyucusu olan sivasi par- tiden başkasınaoy vermemesi ge- reker. MustafaKemal'evefabor- cu vardır. vefasızlık yapmaması ge- rektiğine inanıyorum. O siyasi parti yanliş mı yapmıştır. O siya- si parti içersine girilir. gerekirse düzeltilir. - "Sonra Atevi deTnektermittkorr- serciliktenbaşkayaptıkları işyok. •Neyaptınız l B tı, etkinliği içerisinde onun orada olgunlaşmasına müsaade etmek lazım, Aleviliği hiçbir zaman si- yasete bulaştırmamak lazım. - Diyanet'te temsil ve bütçeden paytaröşmalannakaöhwr musu- nuz? - Şimdi yani o kadar ikili oynu- yorlar ki, hem diyorlar demokra- tik bir devletin Diyanet'i olmaz. hem de Diyaneften pay ahnz di- yorlar. Çünkü oradaki o paraya, oradaki o bütçeye ağtz şapırdatı- yorlar. O parayı nasıl kullanacak- sın. nerede kullanacaksın. ne ya- pacaksınız parayı? Hep bina ya- pıyorlar, cemevi yapıyorlar, içine ne koyacaksın. Cemev inin içini kültürle dol- durabiliyor musun? Bu kadar bi- na yapıyorlar. Alevi kültürü bit- mek üzere. Yaşayan, o kültürü o erkânı bilen insanlar 7O-8O"in üze- rinde. O insanlann gidip filmini çektiler mi; deyişlerini, nefesleri- ni derlediler mi? Hayır. Ben bu der- neklerin artık bu işe çok dürüst. çok namuslu baktıklanna inan- mıyonım. Tabii ki dürüstleri var- dır içlerinde, ama hepsi bir rant pe- şinde. Bu kadar konser, gece yapıyor- lar. duyduğum kadanyla devlet- ten. örtülü ödenekten para alıyor- lar. Nereye gidıyor. ne yapıyor- lar. Onu da bilemiyorum. Bundan da rahatsızım. Çünkü laik bir de\ - letin Diyanet'i yok tavnyla orta- ya çıkıyor isek Diyanet'ten pay istemenin de bir anlamı. mantığı yok. Biz bugüne kadar 700 yıl ken- di kültürümüzü, kendi dedeleri- mİ2İe. kendi organiTnızla, zakiri- mizle bugüne kadar yaşattık; ge- tirdik. bundan sonra da götürü- rüz. Alevilerin örgütlenmesinin. demokratik kitle örgütîeri içeri- sinde olması lazım. Yani Aleviler gelir DİSK. üye- si olur, KLESK üyesi olur. kendP meslek kurumlannın demokratik ÖTF ka ne yaptınız? Bir konser daha yaptık. Siz orada nesiniz konser bürosu musunuz. bir Alev ı derne- ği mi° Onun için Aleviliği kendi mecrasında kendi kültürü. sana- yp lann üyesi olur. Ayn Alevi örgüt- lenmesi bana göre karşıtmı getirir. Yarın: camiye karşı cemevi mi? "EHne, diline, beline" ilkesi son yıllarda her boyuttaki toplantılarda belki de en çok kullanılan bir özdeyişti. Ama bunun anlamınm gereği yapılamıyor muydu. Bu anlamh sözün söylenmesi boşuna yapılan bir tekerleme miydi? jf mamlargeri çekildi Cami öyküleri MİYASE İLKNUR Bir başka ilginç öykü de Erzin- can'ın Dacirek Köyü'nde gerçekle- şir. Dacirek"e de zorlabircami kon- durulur. Diğer Alev i köylerindeki gi- bi bu cami de bir süre sonra işlemez hale gelir ve imam geri çekilir. Met- ruk halde duran cami, çocuklar için iyi bir oyun alanıdır. Bir gün. köy- de yaşlı bir kadınm ineği kaybolur. Tek ineğe bakan v e elindeki tek var- lık olan bu kadıncağız, ineği gün- lerce arar. Aramaktan dizlerinde derman kalmayan kadm, artık umu- dunu yitirir. Köyünçoeuklan o gün- lerde saklambaç oynarken içlerinden biri koşup camiye gizlenmek ister. Ancak kapıyı zorlamasına karşın açamaz. Bu kez üçü beşi bir araya gelerek kapıyı zorlar. Biraz araladık- lannda bir de bakarlar ki kaybolan inek.kapmın arkasmdaboyİuboyun- ca yatıyor. Haber verilen kadınca- ğız. ineğin öldüğünü görünce baş- lar dövünmeye: U U » Dacirek, Dacirek! Dacirek'e cami ne gerek, Gitti evimin direği inek". Cönüilü misyoner-. AbdüiKadir Sezgin Bircami öyküsü de 1980'den son- ra ortaya çıkan ve bugüne kadar bı- kıp usanmadan kendini Alevilerin Sünnileştîrilmesi olayına adayan gönüllü misyoner Abdülkadir Sez- gjn'den. Hani Çiller'e Alevilerin Sünnileştirilmesine ilişkin sunulan gizli raporun müellifi Şezgin. Ha- ni Azerbaycan'da darbe planlayan Ferman Demirkoruevindesaklayan gizli MtT'çi Sezgin. Hani 1992'de kendince kafakola alacağmı umdu- gu Alev ilen Diyanefe toplayıp giz- li görüşmeler yapan Sezgin. Hani 1990'da Kültür Bakanlığı bütçesin- den aldığı paralarla yazdığı ve Ha- cı Bektaş' ın ve Bektaşilerin gerçek- te Sünni olduğunuöne sürdügü "Ha- cı Bektaş Veli ve Bektaşilik* kitabı- nın yazarı Sezgin. Alev i araştırmacı-yazar Cemal Şener, 199O'lı yıllarda ortaya çıkıp Milli Gazete'de "Atoffik" üzerine yazılar yazan Abdülkadir Sezgin'le tanışmak. kimin nesi olduğunu öğ- renmek ister. "Hacı Bektaş Veli ve Bektaşilik" kitabmı henüz çıkarmış olan Sezgin, Şener'i arar ve bulu- şurlar. Hal hatırdan sonra Sezgm, Malkara'da bir Alevi köyüne yap- tırdığı camiden sonra gelişen olay- lan Cemal Şener'e şöyle anlatır; " 1980'li>ıllarda Malkara Miiftü- süidim.Bilirsiniz,Tekirdağ'daokluk- ça fazla Alevi köyü \ar. Alevi köyle- reoyülarda'Asken Konsey'intali- matı doğnıltusunda camikr yapık- yor. .Aleviler.>apılancamileri\adır- gıyorlar. Tabii camiyapmakla işbit- mİTOr. Yüzümüze karşı ses çıkar- mıvoriar. ama aslında camilerin ya- pılmasını istemiyorlar. Askeriyöne- tim olmasavdı o camileri vapınak biraz zor olurdu. Bu sırada Malkara"nın bir Alevi köyüne de cami yapılmış. her şey haar. İş. birtek imamın göreve baş- lamasına kalmış. Tabii köyün bir de dedesi var. Dede acıkça söylemiyor. ama camiden rahatsızhğım \üzün- den okuyonım. Köjlülerle tanışışo- rum.caminin yararlanndan bahse- divorum vs. vs. Bir yandan da köve tlerecek hnam anyorum. Her" imam,Aleviköyüneimamolarak da gönderilmez ki™ Sünni köylerine cahil imam da şöndersek cemaat 'gık' çıkarmaz. lmamm arkasmda namazını kılar. ibadette kusur et- Gazi Üniversitesi TürkKültürü ve Hacı Bektaş VeliAraştınna MerkezJ Müdürii Dr. Alemdar Yalçın JtMJt uza or oakınbir kimsenin gönlünü yıkma, Gerçek erenlerin sözünden çıkma, Eğer insan isen ölmezsin korkma, Aşığı kurt yemez uc'da değildir. Her konuda olduğu gıbı bu konuda da aydınla- nmız duygusal bir anlayış içindedir. Olaym bı- limsel tabanı oluşturulmadan >orum ve tartışma- lar yapılmakta, bu durum da kavramlann ve ta- nımların birbirine kanşmasma neden olmakta. dipsiz ve yaralayıcı tartışmalara kadar aitmekte- dir. Bu öğretim öncüleri ve özellıkle Hacı Bektaş \eü, bilimi ön planda tutmaktadır. "Bilimden git- meyen yolun s<mu karanlıktır" sözü de artık ez- berlediğimiz, ancak çok az değer verdiğimiz söz- ler arasındadır. Günümüzün moda sözüvle konuya genellikle popülıst yaklaşılmaktadır. Özellıkle televizyon- lar, sıcak toplumsa! çatışmalara ilgı göstermekte. birbirine tümüyle zıt düşüncelerde olan, konuyla ılgilı bilgileri yeterince irdelenmemiş araştırmacı veya yazarlarımızı, ön hazıriıklan iyi yapılma- mış programlarda, çok sınırlı bir zaman dilimi içinde ekrana çıkarmakta. çoğu zaman bitmesı nedeniyle yarım kalan düşünceler toplumda yan- hş anlaşılmaktadır. Üzülerek belirtmek gerekir ki kimi Batı ülke- leri son yıllarda yöresel çatışmalan destekleyici çalışmalannı 19. yüzyıldaki bilinen tutum içinde sürdürmek için bu konuda çalışmalar yapmakla ve politikalar üretmektedir. Bunlann bir bölümü kimi basmımızda da bü- tün açıkhğı ile tartışılmaktadır. Olay ciddi bir si- yasallaşma eğilimi göstermekte, bu siyasallaşma eğilimi içinde günlük siyasal çıkarlar, konuyu gerçek toplumsal boyutlanndan uzaklaştınp. sap- tırma eğilimine yönelmektedir. 21. yüzyıla girdiğimiz şu günlerde çağdaşlaş- ma serüvenimizde bize güç ve yeni enerji kata- rak toplumumuzun saygınhğını artıracak bir dü- şünce. bazı inanç gruplannm, ülkelerin kolayca patronajına girecek, yönlendirilecek bir kavram gibi görülmekte \e çıkar gruplannm iştahmt ka- bartmaktadır. Yerli yabancı bir çok siyasal grup ve inanç grubunun konuya el atmaya çalıştığı kendisine eleman kazanmaya çalıştığı neredeyse bütün halkımız tarafından bilinen olağan bir du- rum olmuştur. Ülkemizde gelişmeleri hep geri- den izleyen kamu kurumlannın duyarsızhklan da bu arada konunun önemli boyutlan arasmda sa- yılmahdır. 75 yıllık bir banş süreci içinde uygar- lık, bilimsel ve teknolojik gelişmeler alanında kendisini toparlamaya çalışan ülkemtzin, çev- resindeki radikal eğilimlerin yarattığı acı ve gözyaşı arasında bölgede sevgi, banş, hoşgörü. özveri ve insanın iç erdemlerine yönelen Hacı Bektaş Veli ve onun ekseni olduğu çevrede gelişen Alevi Bektaşi inanç biçimi toplumumuza soluk aldıracak, kendisine çizdiği "uygarlık ve gelişme yolunda layık olduğu hedefi" yakala- masma yardımcı olacaktır. Yeter ki doğru. bir bütün olarak anlaşılsın, öz kaynaklan büyük bir titizlikle ortaya çıkanlacak toplumumuzun geniş kesimlerine sunulsun. mez. Ama Alevi kö>ü öyledegLOra- va bilincti imam göndermeniz gere- kir,çünkü Alevikr imamla tarnşır- lar. Ona akla gelen her seyi sorar şaşkına cevirirler. İmam bu sorula- ra dojurucu yanıt >eremezse rezil olur.Ârtık kimsecamiyegelmez.tlk cami ve ilk imam olduğu için du- rum daha da hassas bir vaziyet arz ediyor. O yıllarda imam-hatip lisesi me- zunu imam bulmak zor. Derken imam-hatipli bir imam buldum. Genç dinamik. bilincli, inanclı bir imam. Tam Alevi köyü için arada- ğım aday Genci karşıma aldım,gö- revini anlattım.' Bunlar Alevıdir, ama iyi insanlardır. Bizyeteri kadar ilgilenmediğimiz için inançları za- yıflamış. onlara bu hizmeti götüre- ceğiz' dedim. Tabü kö>dekidededen debahsettim. Muhtan vanınıza alıp dedeye gideceksiniz. Dedeve kendi- ni tanıtacaksın ve elini öpeceksin. Dedeye'Dedeciğim sızeyardımcı ol- maya geldim' diyeceksin. Dedeye karşı çoksaygılıda>ranacaksın, onu onore edeceksin. Hadi kolay gelsin deyip başanlar diledim. Aradan altı a> gecti. bir ses yok. Biryılgecti.bir sesyok. Ostrada her hafta köy pazan oldukça muhtara haber gönderip uğramasıru istedim. Muhtar bazan uğruyor, bazan uğ- ramıyor. Muhtan vakaladıkça bi- zimimamısoruywum. Muhtar' iyi' deyip geçiştiri>»r. 'Nasıl imamdan memnun musunuz' tfiyesoruyorum, 'aa çok memnunuz, Allah razı ol- sun 1 diyor. "Peki köy ve dede de memnun mu' djyesoruyonun,o ji- ne •memnuntar, memnunlar' deyip geciyor. Bir müddet daha böyle git- ti. Muhtar bana gelip gidi>or. Amî sanki memnun degjL içinde bir sıknv u varmış gibi gelivor bana. Ben de bu rahatsızhğı cami ve imama olan rahatsızlığa bağhyorum. Zamanla imamada camiyede ahşniar<fiye dü- şünüvorunı. Derken muhtaria yine bana geli- şinîn birinde sohbet ederken muh- tar içini döküyor.' Müftü Bey, sizin imam bızimkileri camiye götüre- medi. ama kendisi de camiye gitmez oldu" dedi. O sırada beynimden vn- rulmuşadöndüm. 'Peki nerede. şim- di ne yapıyor' diye soracakoldum. Dedi ki: 'Şu anda olsa olsa köyün gençleri ile dere kenannda ya balık tutuyor ya da rakı içiyordur." Ben artık gerisini dinleyemedim. O yıllargendm,dinamiğim.vurdu- ğum yerden toz kaldınyonım. He- men kav makamın cipineatlavıpyal- lah köve._Tabügitümcamibomboş. Sordum, köyiüler bana dere kena- nnı tarif ettiler. \anlanna gittinı ki ne göreyim? Bizim imam, köyün gençleri ile rakısofrasında kafav ı çe- kiyor. Birileri de bağlama çaİıyor. Çılgına döndüm. İmamı karga tu- lumba \akalayıp dövmeyebaşiadım. Vur Allah vur. vur AUah vur. Ada- mın yüzü kan revan içinde kaldı. Çocuk,eşyahnnıcamidenalamadan kaçıp gitti. Yahu bu Alevilik nasd bir şey ki, en bilincliimamı bile kendilerine uv- dunıyorlar." Konumuzla ilgili olmasa da Ale- vinin camiyle ilişkisiniortaya koya- cak son bir olayla cami meselesini kapatalım. 1_2 Eyiül'den sonra bir- çok mahalle ve köy muhtan görev- ^n^lnmrj^yer]enn^eki ay ve askerler atandı. Ankara'nm Alevi mahallelerinden Çin Çin Bağlan Mahallesi'nde de 20 yıllık muhtar Binali Atik görev- den alınır. Yerine atananemekli ast- subay. Sünni mahalle sakinlerinin şi- kâyeti üzerine eski muhta- n sorgulamak amacıyla ya- nına çağınr: "Muhtar sizin Aleviler hakkında şikâvet var. Ma- halledeki caminin halılan çalınmış. Stnin de tahmin edeceğin gibi Sünniler böy- lebir hırsıziık yapmaz, kor- kar. Yapsa yapsa senin Ale- viler yapmıştır. Sana 24 sa- at süre.Ne yapet halılan ve çalambulupbanagetir. Yok- sa hakkımzda hayırtışeyler olmaz. Bütün mahaUeyi sı- kıvönetime gönderirim." Hazır cevaphğıyla ünlü Binali Atik. cevap vermek- te zorlanmaz; "Veeey hele kumandana bak. Yahu bizim Alevileri bir tabur askerle camiye sokamazsuı,üç beştanehak için mi girecek?" Yarın: Kaleyi içten fethetmek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle