Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1996 PAZAR
ALEVİLÎK VE ALEVÎLER ÜZERİNE OYUN/6
Aleviler gönüllerindeki birliği hayata geçirmek için defalarca bir araya geldiler, ama sonuç alamadılar
Bir olakm, iıi olahın, dirL olahıııÇeşitli toplantılarda kürsüye çıkan her yönetici
bırakılsa saatlerce kendisinden bahsedebilirdi. Hayat
hikâyesi dinlemekten insanlarbıkmayabaşladı. Her
konuşmacı önce "k
ben" sonra "ben" diyordu. Demek
ki bu insanlar önemsenmek istiyorlardı.
Dernek yönetimlerinde, toplantılarda ortaya çıkan bir
sorun etrafında insanlar birbirlerine karşı beklenmedik
derecede sertleşiyorlardı. Peki Alevilikteki sevgi,
hoşgörü nerede kalmıştı. Sıkça konuşmalanmızda
yinelediğimiz bu kavramlann içi boşalmış mıydı?
CEMAL ŞENER
Alev lerin birliği adına yapılan toplan-
tılar günlerce ve defalarca tekrarlandı ama
gönüllerdeki birlik hayata geçemedi. Bu
olayın gerçekleşmesinin nedenkrinden
birincisı. daha önce de sözünü ettiğım gi-
bi Alev ıliği geleneksel çizgisinde sa\ unan-
larla Alev ıliği sola çekmek isteyenler ara-
sındakiçelişki idı. Ikıncisı ise. Aleviliğin
ön göriınümünü oluşturan dernek yöne-
ticısi, dergâh yöneticisi, yazar, sanatçı.
dede. politikacı, vs.'lerin Alevi gelene-
ğindeki etnik değerleri temsıl edemeye-
cekleri kadar tutarsızlık göstermeleriydi.
Alev ilik değerlerinin bazı kişılerde hayli
erozyona uğramış olmalanydı. Hemen
hemen herkesin bulundııkları konumdan
Ale\ilik adına değil, ama kendi adlarına
bireysel beklentilerinın olmalanydı. Ve
bubire> •.el beklentinin. toplumsal beklen-
tinin önûne şartlarını bulur bulmaz geç-
mesıy di. Ale\ ı geleneğindeki Ale\ i büyük-
lerinden adeta dua gibi öğrendiğimiz ben-
likcilıketmeyıyadırgaşan-benUğelanet"
okuvan arkadaşlar bu çalışmalann hayli
uzağında kalmıştı.
Çeşitlı toplantılarda kürsüye çıkan her
yönetici bırakılsa saatlerce kendisinden
bahsedebilirdi. Hayat hikâyesi dinlemek-
ten insanlar bıkmaya başladı. Her konuş-
macı önce "ben* sonra "ben* diyordu. De-
mek kı bu insanlar önemsenmek istiyor-
lardı. Toplumsal baskı. Ale\ i olmanın da-
vamlmazlığını su üstüne böyle mi çıkarı-
yordu. Kendini özgürce ifade edememe
acaba toplumsal bir komplekse mi dönüs-
müştü. Tek tek kişılerce bu yaygın komp-
leks toplumsal bir problemimi oluştur-
muştu. Dernek yönetimlerinde. toplantı-
larda ortaya çıkan bir sorun etrafında in-
sanlar birbirlerine karsı beklenmedik de-
recede sertleşiyorlardı. Peki Ale\ilikteki
sevgi. hoşgörü nerede kalmıştı. Sıkça ko-
nuşmalarımızda \ineledigimiz bu kav-
ramlann ıçi boşalmış mıydı' Bunlan sa-
dece laf olsun diye mi insanlar sıkça kul-
lantyorlardı. "Benimkâbeminsandır'* di-
yen Hacı Bektaş Veli bakalım insanı ka-
be yerine koymayı bırbinne tahammül
edemeyen ardıllarını tanısaydı bu tablo-
dan hoşnut kalabilirmıydı. Peki Aleviler
birbırini se\ miyorlar mıydı? Onlar bu il-
keyi yitirmiş miydiler. Bu ve benzer ilke-
ler Aleviler'in pusulası olmazsa ınsanın
kendine Ale\i diyebilmesi olast mıdır?
Aleviliği. Alevilik yapan degerler topla-
mından nasipalmamışkışı Alevi olabilir
mi? Hele hele bu kişı bir de Alev iliğin tem-
silcisi. yazarı. dedesi. dernek veya vakıf
yöneticisi olarak vs kendini toplumuna
kabul ettirebilir mi? Toplum bu tür "ön-
dertere",*sÖ2cülere*'gü\enebilirmi? Top-
lantılarda kürsüye her çıkan kişinin sıkça
tekrarladığı bazı Alevilik kavramlan an-
lamlannı yitırmişmıydi? "Eline,diline.be-
line* ilkesi son y ıllarda her boy uttaki top-
lantılarda belki de en çok kullanılan bir
özdeyişti. Amabununanlamının gereği ya-
pılamıyormuydu. Bu anlarnlı sözün söy-
lenmesi boşuna yapılan birtekerleme miy-
di'
1
Peki: "Bir olalım. iri olalım. Diri ola-
lıırT özdeyişı de Alevilerin ilkesi olmak-
tan çıkmış mıydı.
çanlar Rlmtn için çalıyor
Dedesi, müsahibi olmayan. cem gör-
memiş. semah dönmemiş kuşaklar Alev i-
likten belli bir oranda uzaklaşmış olabilir..
Ama bu gelenek içinden büyüyen bugün
yaşlan 50'nin üstündeki kuşak da Alev i de-
ğerlerinden uzaklaşmışsa bu "•çanların
Akvilikiçinçakiığr anlamına gelmez mi?
Acaba Alev iliktekı bazı deöerler yerleri-
ni yeni oluşumlara mı bırakmıştı"1
Bu iyi-
ye mi işaretti. Yoksa olumsuzluğa mı? Ale-
\ ilikte. insanın tok gözlüsü. fedakân. bil-
ge kişisi. kendi yaşamını topluma feda
edeni. almaktan çok topluma \eren insa-
nı. emeği ile geçinmeyeni yadırgayan in-
sanı değışmiş miydi? Yani Aleviliğin ya-
ratmak istediğı insan: "insanıkâmir miy-
di yoksa. parası çok. unvanı yüksek. kari-
yer sahibı olmak mıy dı?Alev ilikte; "insa-__
IUkâmiT olmak hâlâ önemli bir erdem ola-
rak yerini y j y j ^ J ^ ^ ^ _
^âTaTşâl^oTiret.TcanyeTvs.ye mi bırak-
miştı? Bu sorular sayfalarca çoğaltılabilir.
Yarın: Alevilerin güncel.
tarihsel görevi
"Marifet bilimin meyvesidir. Anlayışlı olmak(aşnalık) ise sevginin (nıuhabbetin) meyvesidir."
anatçı Yavuz Top: Alevilik siyasete bulaştırılmak isteniyor
'Keşke örgülleııilmeseydi'
AYŞE YILDIRIM
Alev t dernek ve vakıflarının bir
ınanç örgütü olduğunun altını çi-
zen sanatçı YavuzTop. bu neden-
le söz konusu örgütlerde seçim
de olamayacaginı vıırguluyor. Top,
"Eğer orada dernek başkanlığı
için kavgalar, gürültüler. hatta
DGM'lere varabilecek şikâ\efler
oluvorsa orada bir rant var de-
mektir. Bu rant için kavga ediyor-
lardemektir" dive konu^tu.
- Ale\i örgütlenmelerindeki
amaç nedir sizce?
- Orgütlenme içindeki amacın
temelmde. tekrar Alevileri dag-
lara çıkartan o şeriat sisteminin öz-
lemıyle hareket eden bir yapılan-
manm karşısında güçlenerek su-
pap görevi yapmak bulunuyor.
Laikliğın güvencesi olarak oluş-
mak zorunda.
Buraya kadartamam. fakat bun-
dan sonra ben çok umutluvdum
Alevilerinörgütlenmesmden. An-
cak şu var: hani insanlar için gü-
len hayvan. konuşan hayvan, dü-
şünebilen hayvan denir ya aslm-
da örgütlenebıldıği süre içerisin-
de insanı hasletlerinı. değerlerini
korurlar ve insanlıklannı devam
ettirırler.
^ani örgütlülük son derece in-
sani-bır istek. insani bir haslet.
Ama doğrıj örgütlenebilindiği tak-
dırde. Her örgütlülük de doğru
demek değildir. Çete kurmak da
örgüttür. mafya da bir örgüttür.
şenatı getirmek isteyen insanlar da
örgünür.
Örgütün demokratik. laik siste-
mi koruv abilmesi için. insanlann
huzuru. insanlann gelişmesi. in-
sanı istekleri olan bir örgütlenme-
den söz edivonız.
- Karşıçıkhğııuz noktalarnedir?
- Giderek bu orgütlenme için-
de öyle bir yapı oluşmaya başla-
-Âv ki. Deraekler kuruldû. yüzkr-
ce binlerce dernek. Ve bu dernek-
)erink)inıcni;inn3hirhnkı.yaiMir^_
dün biz bu türküleri. Alevi deyiş
v e nefeslerini çahp söyledigimiz-
de bizi gerictlikle. Âlevicilikle
suçlayan insanlar bugün bir der-
neğin başkanı olmuş. Bu sefer
bakıyorsun ki bunlar siyasi arena-
da politik güç olabilmeyi. güç için
dernekleri arkasına alıp. hatta der-
neklerin sırtına binip herhangi bir
siyasiparuyle pazarlık gücü olu§-
turmayı amaçhyor.
Alevilifi siyasete bulaşurdığın».
da bizim RP"ye. bizim laiklık kar-
şıtı siyasetle uğraşan insanlara;
dini. araç, alet eden insanlara bir
şey söyleme hakkımız kalmıyor.
- Bukadar çokdernek veceme-
vi açılmasını nasıl karşıhyorsu-
nuz?
- Pıtrak gibi demekler. pıtrak gi-
bı cemev leri açılıyor. Anadolu ge-
leneğinde dağlardaki Anadolu
Alevtlerinin 30-40 kişilik cemev-
leri vardı. hattacemevi diye bir şey
yoktu. kimin e\ i büyükse orada ge-
lir orunır. erkân düzenlenirdi. Sim-
diye görev verilir. Eğer orada der-
nek başkanlıgı için kav galar, gü-
rültüler, hatta DGM'lere varabi-
lecek şikâyetler oluyorsa orada
bir rapt var demektir. Bu rant için
kav ga ediyorlar demektir.
-Orgötler arasındaki kavga bu
tnu acaba?
- Sanırım ki bu. Onun için keş-
ke böyle örgütlenileceğine, keşke
örgütlenilmeyeydi. Aleviler ken-
di kültür şemsiyesi içerisinde ör-
gütlülügünü sanatıyla. edebiya-
tıyla yiirütebilmiş olsalardı, za-
ten örgütliiydü.
Düne kadarhiçbir Alevibir baş-
ka, yani solun dışındaki başkabir
siyasi partiye oy vermeyi düşün-
mezken şimdi birisi diyor ki *ni-
ye vermeveHm ki'. Çünkü o niye
vemnevelim ki diven insana bir
Alevi demeklerinin sırtından
siyasi pazarlık gücü
oluşturmayı amaçlayan
insanlar bulunduğunu belirten
Yavuz Top. "Aleviliği
siyasete bulaştınrsak dini
siyasete alet eden insanlara bir
şey söyleme hakkımız
kalmaz" dedi.
di bin kişilik. ikı bin kişilik cemev-
lerı kurulujor. Şimdi bu insanla-
nn asayişini temin etmek. can gü-
venliğini korumak ve o insanla-
nn tabandan tavana organize ol-
masmı sağlayabilecek henüz bir
kurum oluşmamış. Bir bakıyorsun.
işte cemevinde binleri provokatör-
ler geliyorlar bir şeyler yapıyor-
lar. 60 milyon insanın gözünde
cemevini. ibadet yerini potansiyel
suç odağı olarak göstermek kim-
senin haddine düşmez. Politika
yapacaklarsa namuslu olarak çık-
«nlar. ben politika yapacağım kar^
deşim desin. herhangi bir siyasi
Alevi örgütlenmesinde dernek-
lerde seçim olmaz. Bu bir inanç
örgütüdür. İnanç örgütünde hiçbir
çıkar. hiçbirmenfaat olmaz. "Eren-
İer, bu sefer debiraz sen hizmet et'
siyasi partıden Alev ilerin ıdeolo-
jisine. yapısına ters düşen bir si-
yasi partiden teklif var ki. o da
'biz falan partiye, fiian partiye,
her partiye veririz' diyor. Hayır,
Alev ilerin demokratik-laik siste-
min koruyucusu olan sivasi par-
tiden başkasınaoy vermemesi ge-
reker. MustafaKemal'evefabor-
cu vardır. vefasızlık yapmaması ge-
rektiğine inanıyorum. O siyasi
parti yanliş mı yapmıştır. O siya-
si parti içersine girilir. gerekirse
düzeltilir.
- "Sonra Atevi deTnektermittkorr-
serciliktenbaşkayaptıkları işyok.
•Neyaptınız l B
tı, etkinliği içerisinde onun orada
olgunlaşmasına müsaade etmek
lazım, Aleviliği hiçbir zaman si-
yasete bulaştırmamak lazım.
- Diyanet'te temsil ve bütçeden
paytaröşmalannakaöhwr musu-
nuz?
- Şimdi yani o kadar ikili oynu-
yorlar ki, hem diyorlar demokra-
tik bir devletin Diyanet'i olmaz.
hem de Diyaneften pay ahnz di-
yorlar. Çünkü oradaki o paraya,
oradaki o bütçeye ağtz şapırdatı-
yorlar. O parayı nasıl kullanacak-
sın. nerede kullanacaksın. ne ya-
pacaksınız parayı? Hep bina ya-
pıyorlar, cemevi yapıyorlar, içine
ne koyacaksın.
Cemev inin içini kültürle dol-
durabiliyor musun? Bu kadar bi-
na yapıyorlar. Alevi kültürü bit-
mek üzere. Yaşayan, o kültürü o
erkânı bilen insanlar 7O-8O"in üze-
rinde. O insanlann gidip filmini
çektiler mi; deyişlerini, nefesleri-
ni derlediler mi? Hayır. Ben bu der-
neklerin artık bu işe çok dürüst.
çok namuslu baktıklanna inan-
mıyonım. Tabii ki dürüstleri var-
dır içlerinde, ama hepsi bir rant pe-
şinde.
Bu kadar konser, gece yapıyor-
lar. duyduğum kadanyla devlet-
ten. örtülü ödenekten para alıyor-
lar. Nereye gidıyor. ne yapıyor-
lar. Onu da bilemiyorum. Bundan
da rahatsızım. Çünkü laik bir de\ -
letin Diyanet'i yok tavnyla orta-
ya çıkıyor isek Diyanet'ten pay
istemenin de bir anlamı. mantığı
yok.
Biz bugüne kadar 700 yıl ken-
di kültürümüzü, kendi dedeleri-
mİ2İe. kendi organiTnızla, zakiri-
mizle bugüne kadar yaşattık; ge-
tirdik. bundan sonra da götürü-
rüz. Alevilerin örgütlenmesinin.
demokratik kitle örgütîeri içeri-
sinde olması lazım.
Yani Aleviler gelir DİSK. üye-
si olur, KLESK üyesi olur. kendP
meslek kurumlannın demokratik
ÖTF
ka ne yaptınız? Bir konser daha
yaptık. Siz orada nesiniz konser
bürosu musunuz. bir Alev ı derne-
ği mi° Onun için Aleviliği kendi
mecrasında kendi kültürü. sana-
yp
lann üyesi olur. Ayn Alevi örgüt-
lenmesi bana göre karşıtmı getirir.
Yarın: camiye karşı
cemevi mi?
"EHne, diline, beline" ilkesi son yıllarda her boyuttaki
toplantılarda belki de en çok kullanılan bir özdeyişti.
Ama bunun anlamınm gereği yapılamıyor muydu. Bu
anlamh sözün söylenmesi boşuna yapılan bir
tekerleme miydi?
jf mamlargeri çekildi
Cami öyküleri
MİYASE İLKNUR
Bir başka ilginç öykü de Erzin-
can'ın Dacirek Köyü'nde gerçekle-
şir. Dacirek"e de zorlabircami kon-
durulur. Diğer Alev i köylerindeki gi-
bi bu cami de bir süre sonra işlemez
hale gelir ve imam geri çekilir. Met-
ruk halde duran cami, çocuklar için
iyi bir oyun alanıdır. Bir gün. köy-
de yaşlı bir kadınm ineği kaybolur.
Tek ineğe bakan v e elindeki tek var-
lık olan bu kadıncağız, ineği gün-
lerce arar. Aramaktan dizlerinde
derman kalmayan kadm, artık umu-
dunu yitirir. Köyünçoeuklan o gün-
lerde saklambaç oynarken içlerinden
biri koşup camiye gizlenmek ister.
Ancak kapıyı zorlamasına karşın
açamaz. Bu kez üçü beşi bir araya
gelerek kapıyı zorlar. Biraz araladık-
lannda bir de bakarlar ki kaybolan
inek.kapmın arkasmdaboyİuboyun-
ca yatıyor. Haber verilen kadınca-
ğız. ineğin öldüğünü görünce baş-
lar dövünmeye:
U
U » Dacirek, Dacirek!
Dacirek'e cami ne gerek,
Gitti evimin direği inek".
Cönüilü misyoner-.
AbdüiKadir Sezgin
Bircami öyküsü de 1980'den son-
ra ortaya çıkan ve bugüne kadar bı-
kıp usanmadan kendini Alevilerin
Sünnileştîrilmesi olayına adayan
gönüllü misyoner Abdülkadir Sez-
gjn'den. Hani Çiller'e Alevilerin
Sünnileştirilmesine ilişkin sunulan
gizli raporun müellifi Şezgin. Ha-
ni Azerbaycan'da darbe planlayan
Ferman Demirkoruevindesaklayan
gizli MtT'çi Sezgin. Hani 1992'de
kendince kafakola alacağmı umdu-
gu Alev ilen Diyanefe toplayıp giz-
li görüşmeler yapan Sezgin. Hani
1990'da Kültür Bakanlığı bütçesin-
den aldığı paralarla yazdığı ve Ha-
cı Bektaş' ın ve Bektaşilerin gerçek-
te Sünni olduğunuöne sürdügü "Ha-
cı Bektaş Veli ve Bektaşilik* kitabı-
nın yazarı Sezgin.
Alev i araştırmacı-yazar Cemal
Şener, 199O'lı yıllarda ortaya çıkıp
Milli Gazete'de "Atoffik" üzerine
yazılar yazan Abdülkadir Sezgin'le
tanışmak. kimin nesi olduğunu öğ-
renmek ister. "Hacı Bektaş Veli ve
Bektaşilik" kitabmı henüz çıkarmış
olan Sezgin, Şener'i arar ve bulu-
şurlar. Hal hatırdan sonra Sezgm,
Malkara'da bir Alevi köyüne yap-
tırdığı camiden sonra gelişen olay-
lan Cemal Şener'e şöyle anlatır;
" 1980'li>ıllarda Malkara Miiftü-
süidim.Bilirsiniz,Tekirdağ'daokluk-
ça fazla Alevi köyü \ar. Alevi köyle-
reoyülarda'Asken Konsey'intali-
matı doğnıltusunda camikr yapık-
yor. .Aleviler.>apılancamileri\adır-
gıyorlar. Tabii camiyapmakla işbit-
mİTOr. Yüzümüze karşı ses çıkar-
mıvoriar. ama aslında camilerin ya-
pılmasını istemiyorlar. Askeriyöne-
tim olmasavdı o camileri vapınak
biraz zor olurdu.
Bu sırada Malkara"nın bir Alevi
köyüne de cami yapılmış. her şey
haar. İş. birtek imamın göreve baş-
lamasına kalmış. Tabii köyün bir de
dedesi var. Dede acıkça söylemiyor.
ama camiden rahatsızhğım \üzün-
den okuyonım. Köjlülerle tanışışo-
rum.caminin yararlanndan bahse-
divorum vs. vs. Bir yandan da köve
tlerecek hnam anyorum. Her"
imam,Aleviköyüneimamolarak da
gönderilmez ki™ Sünni köylerine
cahil imam da şöndersek cemaat
'gık' çıkarmaz. lmamm arkasmda
namazını kılar. ibadette kusur et-
Gazi Üniversitesi TürkKültürü ve Hacı Bektaş VeliAraştınna MerkezJ Müdürii Dr. Alemdar Yalçın
JtMJt
uza or
oakınbir
kimsenin gönlünü
yıkma,
Gerçek erenlerin
sözünden çıkma,
Eğer insan isen
ölmezsin korkma,
Aşığı kurt yemez
uc'da değildir.
Her konuda olduğu gıbı bu konuda da aydınla-
nmız duygusal bir anlayış içindedir. Olaym bı-
limsel tabanı oluşturulmadan >orum ve tartışma-
lar yapılmakta, bu durum da kavramlann ve ta-
nımların birbirine kanşmasma neden olmakta.
dipsiz ve yaralayıcı tartışmalara kadar aitmekte-
dir.
Bu öğretim öncüleri ve özellıkle Hacı Bektaş
\eü, bilimi ön planda tutmaktadır. "Bilimden git-
meyen yolun s<mu karanlıktır" sözü de artık ez-
berlediğimiz, ancak çok az değer verdiğimiz söz-
ler arasındadır.
Günümüzün moda sözüvle konuya genellikle
popülıst yaklaşılmaktadır. Özellıkle televizyon-
lar, sıcak toplumsa! çatışmalara ilgı göstermekte.
birbirine tümüyle zıt düşüncelerde olan, konuyla
ılgilı bilgileri yeterince irdelenmemiş araştırmacı
veya yazarlarımızı, ön hazıriıklan iyi yapılma-
mış programlarda, çok sınırlı bir zaman dilimi
içinde ekrana çıkarmakta. çoğu zaman bitmesı
nedeniyle yarım kalan düşünceler toplumda yan-
hş anlaşılmaktadır.
Üzülerek belirtmek gerekir ki kimi Batı ülke-
leri son yıllarda yöresel çatışmalan destekleyici
çalışmalannı 19. yüzyıldaki bilinen tutum içinde
sürdürmek için bu konuda çalışmalar yapmakla
ve politikalar üretmektedir.
Bunlann bir bölümü kimi basmımızda da bü-
tün açıkhğı ile tartışılmaktadır. Olay ciddi bir si-
yasallaşma eğilimi göstermekte, bu siyasallaşma
eğilimi içinde günlük siyasal çıkarlar, konuyu
gerçek toplumsal boyutlanndan uzaklaştınp. sap-
tırma eğilimine yönelmektedir.
21. yüzyıla girdiğimiz şu günlerde çağdaşlaş-
ma serüvenimizde bize güç ve yeni enerji kata-
rak toplumumuzun saygınhğını artıracak bir dü-
şünce. bazı inanç gruplannm, ülkelerin kolayca
patronajına girecek, yönlendirilecek bir kavram
gibi görülmekte \e çıkar gruplannm iştahmt ka-
bartmaktadır. Yerli yabancı bir çok siyasal grup
ve inanç grubunun konuya el atmaya çalıştığı
kendisine eleman kazanmaya çalıştığı neredeyse
bütün halkımız tarafından bilinen olağan bir du-
rum olmuştur. Ülkemizde gelişmeleri hep geri-
den izleyen kamu kurumlannın duyarsızhklan da
bu arada konunun önemli boyutlan arasmda sa-
yılmahdır. 75 yıllık bir banş süreci içinde uygar-
lık, bilimsel ve teknolojik gelişmeler alanında
kendisini toparlamaya çalışan ülkemtzin, çev-
resindeki radikal eğilimlerin yarattığı acı ve
gözyaşı arasında bölgede sevgi, banş, hoşgörü.
özveri ve insanın iç erdemlerine yönelen Hacı
Bektaş Veli ve onun ekseni olduğu çevrede
gelişen Alevi Bektaşi inanç biçimi toplumumuza
soluk aldıracak, kendisine çizdiği "uygarlık ve
gelişme yolunda layık olduğu hedefi" yakala-
masma yardımcı olacaktır.
Yeter ki doğru. bir bütün olarak anlaşılsın, öz
kaynaklan büyük bir titizlikle ortaya çıkanlacak
toplumumuzun geniş kesimlerine sunulsun.
mez. Ama Alevi kö>ü öyledegLOra-
va bilincti imam göndermeniz gere-
kir,çünkü Alevikr imamla tarnşır-
lar. Ona akla gelen her seyi sorar
şaşkına cevirirler. İmam bu sorula-
ra dojurucu yanıt >eremezse rezil
olur.Ârtık kimsecamiyegelmez.tlk
cami ve ilk imam olduğu için du-
rum daha da hassas bir vaziyet arz
ediyor.
O yıllarda imam-hatip lisesi me-
zunu imam bulmak zor. Derken
imam-hatipli bir imam buldum.
Genç dinamik. bilincli, inanclı bir
imam. Tam Alevi köyü için arada-
ğım aday Genci karşıma aldım,gö-
revini anlattım.' Bunlar Alevıdir,
ama iyi insanlardır. Bizyeteri kadar
ilgilenmediğimiz için inançları za-
yıflamış. onlara bu hizmeti götüre-
ceğiz' dedim. Tabü kö>dekidededen
debahsettim. Muhtan vanınıza alıp
dedeye gideceksiniz. Dedeve kendi-
ni tanıtacaksın ve elini öpeceksin.
Dedeye'Dedeciğim sızeyardımcı ol-
maya geldim' diyeceksin. Dedeye
karşı çoksaygılıda>ranacaksın, onu
onore edeceksin. Hadi kolay gelsin
deyip başanlar diledim.
Aradan altı a> gecti. bir ses yok.
Biryılgecti.bir sesyok. Ostrada her
hafta köy pazan oldukça muhtara
haber gönderip uğramasıru istedim.
Muhtar bazan uğruyor, bazan uğ-
ramıyor. Muhtan vakaladıkça bi-
zimimamısoruywum. Muhtar' iyi'
deyip geçiştiri>»r. 'Nasıl imamdan
memnun musunuz' tfiyesoruyorum,
'aa çok memnunuz, Allah razı ol-
sun
1
diyor. "Peki köy ve dede de
memnun mu' djyesoruyonun,o ji-
ne •memnuntar, memnunlar' deyip
geciyor. Bir müddet daha böyle git-
ti. Muhtar bana gelip gidi>or. Amî
sanki memnun degjL içinde bir sıknv
u varmış gibi gelivor bana. Ben de
bu rahatsızhğı cami ve imama olan
rahatsızlığa bağhyorum. Zamanla
imamada camiyede ahşniar<fiye dü-
şünüvorunı.
Derken muhtaria yine bana geli-
şinîn birinde sohbet ederken muh-
tar içini döküyor.' Müftü Bey, sizin
imam bızimkileri camiye götüre-
medi. ama kendisi de camiye gitmez
oldu" dedi. O sırada beynimden vn-
rulmuşadöndüm. 'Peki nerede. şim-
di ne yapıyor' diye soracakoldum.
Dedi ki: 'Şu anda olsa olsa köyün
gençleri ile dere kenannda ya balık
tutuyor ya da rakı içiyordur."
Ben artık gerisini dinleyemedim.
O yıllargendm,dinamiğim.vurdu-
ğum yerden toz kaldınyonım. He-
men kav makamın cipineatlavıpyal-
lah köve._Tabügitümcamibomboş.
Sordum, köyiüler bana dere kena-
nnı tarif ettiler. \anlanna gittinı ki
ne göreyim? Bizim imam, köyün
gençleri ile rakısofrasında kafav ı çe-
kiyor. Birileri de bağlama çaİıyor.
Çılgına döndüm. İmamı karga tu-
lumba \akalayıp dövmeyebaşiadım.
Vur Allah vur. vur AUah vur. Ada-
mın yüzü kan revan içinde kaldı.
Çocuk,eşyahnnıcamidenalamadan
kaçıp gitti.
Yahu bu Alevilik nasd bir şey ki,
en bilincliimamı bile kendilerine uv-
dunıyorlar."
Konumuzla ilgili olmasa da Ale-
vinin camiyle ilişkisiniortaya koya-
cak son bir olayla cami meselesini
kapatalım. 1_2 Eyiül'den sonra bir-
çok mahalle ve köy muhtan görev-
^n^lnmrj^yer]enn^eki
ay ve askerler atandı.
Ankara'nm Alevi mahallelerinden
Çin Çin Bağlan Mahallesi'nde de
20 yıllık muhtar Binali Atik görev-
den alınır. Yerine atananemekli ast-
subay. Sünni mahalle sakinlerinin şi-
kâyeti üzerine eski muhta-
n sorgulamak amacıyla ya-
nına çağınr:
"Muhtar sizin Aleviler
hakkında şikâvet var. Ma-
halledeki caminin halılan
çalınmış. Stnin de tahmin
edeceğin gibi Sünniler böy-
lebir hırsıziık yapmaz, kor-
kar. Yapsa yapsa senin Ale-
viler yapmıştır. Sana 24 sa-
at süre.Ne yapet halılan ve
çalambulupbanagetir. Yok-
sa hakkımzda hayırtışeyler
olmaz. Bütün mahaUeyi sı-
kıvönetime gönderirim."
Hazır cevaphğıyla ünlü
Binali Atik. cevap vermek-
te zorlanmaz;
"Veeey hele kumandana
bak. Yahu bizim Alevileri
bir tabur askerle camiye
sokamazsuı,üç beştanehak
için mi girecek?"
Yarın: Kaleyi içten
fethetmek