Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1998 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
Bir yerinden kopmaya
görsün eski dostluklar...Isveç'e bu vıl yaz gelmedi; en
azından. şöyle bir uğrayıp gitti
birkaç kez. Halkın sinirleri
bozuk. Bulvar gazetelerinin
birincı sayfalan cinsellik
istatistiklerini, seks skandallannı
birakıp yerlerine "son dakika
turlanyla" hangi ülkelerde
güneşın bulunabileceğini
koymakta. Günev güneşten
kavrulurken kuzey yağmurdan
kurtulamıyor ve güneşe hasret.
Yalnız kişilenn bunalımı artıyor,
di>or uzmanlar. tntiharaylarının
gelmesinden korkuyorlar.
Bense memleketimden güneşten
payımı olmış olarak kafamı daha
derin konulara takıyorum. Yaş
ilerledikçe. dostluklar da
eskiyor. diye düşünüyorum. Pek
kolay yeri doldurulamaz biten
eski dostlukların; ama.
yıpranmış ve sözcüğün ikinci
anlamıyla eskimişse ne yapmalı?
Birlikte olma. çoğu kez durumu
idare etme. sitemlere aldırma ve
söylenecek her lafın iyi
tartılması şekline dönüşmüşse
nasıl korunabilir böyle bir
dostluk? Çocukluk ve okul
arkadaşlanmdan halen ilişkiyi
sürdügüm çok azı benimle aynı
telden çalıyor. Birçoğu.
birçokları gibi benzer
konulardan söz ediyor: repo.
yazlık alıp satma. otomobil
değiştirme. ihaleye girme,
memleketin sorunlarını çözme
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
vs. gibi. Doğru dürüst kitap.
gazete okuyanları çok az. Neyse
ki bazı dostlarım bu işi öyle
güzel yapıyorlar ki. onlarla
olmanın mutlulugu asla bitmiyor
ve dostluk eziyet haline
gelmiyor. Hiç kuşkusuz, yılın
önemli bölümünü yurtdışında
geçiren biriyle kısa ve yoğun
sürelerde bir arada olmak kolay
degil. Önünde sonunda, benim
gibi arada bir Türkıye'de olan
biri için. hangi gece kiminle
olacagım. kimin öğleden sonra
ışyerine uğrayacağım sorusu.
belirli birtercihi gerektiriyor.
Dostlanma bunu anlatmakta
güçlük çekiyorum. Sürekli yeni
ilişkiler kuran biri> im; yeni
dostlaredinivorum. Bu
dostluklann hemen hepsi, birkaç
ortak konunun çevresinde
pekişi>or: yazma. okuma,
yayınlan izleme gibi. Halıyle
benım için daha çekici olan bu
tür ilgi sahalan, yeni dostlara
olan ilgimi de arttınyor.
Eskilerin değerini biliyorum.
korumaya da çalışıyorum ama.
bazen olanaksız hale gelıyor bu
"zorzanaat". Elimde olmadan.
elim bir türlü telefonun
ahizesine gidemeden, bazılannı
kırıyorum ve üzülüvorum. Belli
ki ben de kendi açımdan
görüyorum çok şe>i. Aynca,
ülkeme her gelişimde. gelmeden
önce düşündüklerimin, kafamda
kurduklarımın çok azını
gerçekleştirebili>orum. Örneğin.
ta buradan Ankara'ya gelip de
gazetemizin Ankara bürosuna
ugramakla yetindiğim,
lstanbul'a. o çok sevdiğim
gazetemizin binasına. oradaki
dostlanma gidemediğim oluyor.
Neyse ki oradaki dostlarımın
geleni gideni çok. başjarı dolu.
Fazla aldırmıyorlar gelemeyene.
Ankara'da ise. sevgili Balbay'ın
başı çok dolu ve trafiğı yoğun.
Defalardır kararlaştınyoruz ama.
bir türlü büro dışında bir >ere
gidemiyoruz. O nasıl koruyor
eski dostluklannı çok merak
ediyorum. Birdahaki sefere
soracagım ona. Ben elimden
geleni yapmaya çalışıyorum
ama. giderek daha az başanlı
oluyorum. Attillâ flhan'ın
yazdığı gibi: "başkalarının
doğrulanna ne kadar sahip
çıkayım desen de sen/nasıl olsa
öleceksin kendi yanlışlannın
doğrusunda..." Bir yerınden
kopmaya görsün eski
dostluklar...
Kızılderililer bisikletçilerişaşırttı
Fransa"da her yıJ gerçekJeşririlen Fransa BisikJet Turu, renkli göriintülen? sahne oluvor.
Turun 222 kilometrelik 12. aşamasının > apüdığı Tarascon-Sur-Ariege kentinde Danimarkalı
yarışvı Bjorne Riis'in çe\ resini bir anda Kı/ılderililcr sardı. Riis şaşırıp kalırken, vcrlilerin
kentte dü/enlenen Latin Festivali'ne katılmak iizere Şili'den geldikJeri ortava çıktı.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTEŞİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversıtemiz Sosyal Bılimler Enstitüsü'ne 1998-1999 egitim-öğretim dönemi güz ya-
rıyılında yüksek lisans ve doktora programlarına öğrencı alınacaktır.
PROGRAMLAR VE KONTENJANLAR:
ANABİLİM DALLARI Yüksek Lisans Doktora
Işletme
Pazarlama
Yönetım ve Organizasyon
Fınansman
Sayısal Yöntemler
Iktisat
Eğitim Bilimleri
- Eğıtim Programlan ve Öğretim
- Eğitimde Psikolojik Hizmetler
Türk Dili ve Edebiyatı
İngiliz Dilı Eğitimi
Alman Dılı Egitımi
Fransız Dili Eğitimi ,
Maliye •.. ı.-:.İAt/t
Resim-lş Eğitimi
Felsefe ve Din Bilimleri
Temel Islam Bilimleri
Sahne Sanatlan
- Şan
Müzık
-Flüt
- Piyano
- Keman
İkinci Öğretım Tezsiz Yüksek Linasns
Işletme
20*
AVj
10*
25**
g
10
7
6
%~
10»
9
9
10
3
ı
1
1
-
5
3
.
5
4
_
30*
BAŞVURU İÇİN GEREKLt BELGELER:
1) Yüksek lisans programına başvuranlardan:
- 2 adet fotograf
- Lisans diploması (noter onavlı)
- Transkript (nöter onaylı)
- LES belgesi (noter onaylı)
- Başvuru fonmunu doldurmalan,
2) Doktora programına başv uranlardan:
- 2 adet fotograf
- Yüksek lisans diploması (noter onaylı)
- Transkript (noter onav lı)
- LES belgesi (noter ona>lı)
- Başvuru formunu doldurmalan.
ıstenmektedir.
3) Yüksek lisans ve doktora programına başvuranlann Iş Bankası Ç.Ü. Balcalı Şubesi 273
noluhesaba 5.000.000- TL vatırmalan ve makbuzubaşvuru formunaeklemeleri gerekmek-
tedir.
BAŞVURUDA ARANAN ÖZEL ŞARTLAR:
* Iktisat. Işletme \e maliye yüksek lisans programına başvuracaklann; lktisadi ve ldari Bi-
limler Fakülteleri. Siyasal Bilgiler Fakülteleri. fictisat Fakültelen, Işletme Fakülteleri, Hukuk
Fakülteleri ve bunlarm yurtdışında eşdeğerliliği kabul edilmış program mezunu olmalan ge-
rekmektedir.
** Eğitim Bilimleri Eğitım Programlan ve ögretim yüksek lisans programına başvuracak-
lardan > irmi kişi Eğitim Fakültesı ve eşdeğer programlardan; beş kişi bu programlar dışında-
ki mezunlardan alınacaktır.
*** İkinci Ögretim Tezsiz Yüksek Lisans programında Ingilizce ön koşul olup, Ingilizce ağır-
lık.lı eğitim görenler tngilizce sınav ından muaf tutulacaktır.
BİLİMSEL HAZIRL1K PROGRAM1:
Eğitim Bilimleri Eğitim Programlan v e Öğretimi programına başv uracaklardan lisans prog-
ramlan farklı olanlar ile İkinci Ögretim Tezsiz Yüksek Lisans programına kabul edilecek öğ-
renciler bir yanyıl "Bilimsel Hazırlık" programına katılmak zorundadırlar.
BAŞVURU TARtHVEYERt:
Sohljaşvuru tânlıîröTEyTuT 1998 Cuma mesai saati bitimine kadardır.
Başv urular şahsen veya posta ile yapılabilir. Posta ile vapılacak başvurular için adres "Ç.Ü.
"Sö5\'at1Îİtİffl1eTEnsmusu MüdürlûğİTBâlcalı kampusu UI33Ü YureğirAdana'
olup. eksik belge ile yapıian başvurular ve postada meydana gelecek gecikmeler kabul edil-
mevecektir. Başvuruiarla ilgili olarak enstitünün 0.322.338 65 74 (Telefon ve fax) ile 338 60
84-88'den 2386-2388 no'lu telefonlanndan bilei alınabilir.
SINAV TARİHLERİ VE YERLERİ:
Doktora Programı Yabancı Dil Sınavı: 11 Eylül 1998 Cuma Saat: 10.00
Doktora ve Yüksek Lisans Bilim Sına\ları:~l 1 Eylül 1998 Cuma Saat: 14.00
Yüksek Lisans Programı Yabancı Dil Sınavı: 29 Evlül 1998 Salı Saat: 09.00 Yazılı
02 Ekirrı 1998 Cuma Saat: 09.00 Sözlü
ikinci Ögretim Tezsiz Yüksek Lisans (Işletme)
Yabancı Dil Smavı: 09 Eylül 1998 Çarşamba Saat: 09.00 Yüksek Lisans Yabancı Dil Sına-
vı Dil Sınavı: Balcalı Kampüsü YADEM binasında yapılacaktır. Doktora Programı Yabancı Dil
Sınav ı. İkinci Ögretim Tezsiz Yüksek Lisans (IşletmeI Yabancı Dil Sınav ı ile Doktora ve Yük-
-sek Lisans Bilim Smavları ilgili Aflabilim Dallarmda-yaprfacakttr: Basırı: 35021
Moskova polisi sağlığa zararlı
Arkadaşım Rusya'ya yeni geldi. Dil
bilmiyor, ortamı fazla tanınııyor.
Ama gezmeye ve öğrenmeye
meraklı. Geçenlerde bir akşam eve
dönerken iki milis (polis) yolunu
kesıyor. Birı. arkadaşımın kenara
çekilme çabasına karşın ona
çarpıyor. daha dogrusu bilınçli
olarak omuz atıyor. Ardından küstah
bir ifadeyle kimlik soruyorlar.
Kımliği ve \izeyi gördükten sonra
kurallara göre teşekkür edip
bırakmalan gerek. Ama para
ıstiyorlar. Arkadaşımın Ingilızcesi.
onların Rusçası nafile hale geliyor.
Olay ortada. Rusya başkentinde
polis yol ortasmda eşkiyahk
yapıyor. Cstelik ağızları içkı
kokuyor. Arkadaşım cebindeki 50
rubleyi uzatıyor. Ama daha fazla
ıstiyorlar. Daha fazlası yok. Boyca
arkadaşımdan epeyce kısa olanı onu
çekiştirerek birara yola sokuyor. Bir
polis karakolunun önünden
geçerken kaba bir üslupla bir şe\ ler
diyor. muhtemelen tehdit ediyor. Az
ilerde tenha bir köşeye çekiyor. Ve
aniden bıçak çekiyor. Zorla
"tutsağın" ceplerını ve çantasını
anyor. Çantadan çıkan fotograf
makinesıne saldınyor. Arkadaşım
bıçağı mıçağı dinlemeden polisin
elinden kimliğıni ve fotograf
makinesini kurtarıyor. Cebindeki
bozuklukları da veriyor \e oradan
uzaklaşıyor. Morali son derece
bozuluyor. Zoraki gülümsemeye
çalışarak bana "Rusya'yla ügili
bütiin iyi izlenimlerim bir anda
vıkıldı" diyor. Kendimı biraz da
buralardan sorumlu hissettiğim için
utanıvorum. Diyeceğim pek bir şey
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
vok. Arkadaşımın suçu onada:
Esmer! Daha pek çok esmer
arkadaşımın başına epevce bela
geldi son zamanlarda. Çeçen savaşı
başladıktan sonra Rusya
başkentinde esmer olmak zorlaştı.
Maaşları ödenmeven ve aralarına
çok sayıda psikolojik ve ahlaki
soruııu olan ınsanların katıldığı
polisler sık sık bu tür rezillikler
yapmaya başladı. Bir başka esmer
arkadaşımı da. ne oldum ne
oluyorum demeve kalmadan içerı
atnıışlardı. Başka bir kentten gelen
bir Rus kız arkadaşımı ise
Moskova'da oturma izni olmadığı
gerekçesıy le gözaltına aldıktan
sonra tecavüz etmekle tehdit
etmişlerdi. Daha neler neler. Rus\a
basını polisin bu tür suçlar ve
rüşvetler içinde boğuldugunu
yazıvor her gün çarşaf çarşaf.
Kimısı eleştırivı daha ileri götürerek
Rusya'nın "polis devleti* haline
geldıği görüşünü sav unuyor. Bütün
bunlar bir kenara. ben buralarda 14
vıl yaşamış bırı olarak arkadaşlarımı
nasıl koruyacağımı düşünüyorum.
Gidip o polisleri bulsam. karakola
şikâyet etsem bir şey çıkmayacağı.
>a da çıkan şe\m daha fazla sorun
olacağı açık. O halde "bazı önemli
tanıdıklar" nııdır bu ışin çözümü?
Sokakta gezerken bırilerinin
"Bırakın bu çocukları. onlar
zararsızdır" türünden korumasına
mı ıhtıvacımız var? Savaş
zamanında mıv ız'.' Esır miyız?
Esmerarkadaşlarevdençıkınavacak
mı? "Diima başkenti" olmakla
övünen Moskova. başkentın
"çağdaş" belediyesı. bu sorunlarla
nasıl mücadele edecek
0
Bu sorular
arasında aklınıa birkaç ay önce
başımdan geçen bırolav geliyor.
Yine bir esmer arkadaşım
vanıbaşımda polisin saldırısına
maruz kaldığmda olava karışmıştıın.
O ana kadar beni Rus sanan polisler
kabahklarmı bana da uvgulamaya
kalktıklarında onlara "her kuşun
etinin yenme>eceğiııi'' öyle bir
anlatmı^tım ki. dönüp az önce
tartakladıklan öteki arkadaşıma
benim kım olduğumu. Rusya'dan
önemli bir yöneticiyi tanıvıp
tanımadıgımı sormak zorunda
kalmışlardı. O gün ola> vatıştıktan
sonra arkadaşımla sakalaşırken
aklıma dahiyane bir buluş gelmişti:
Buraların en büvük otoritesi olan
Moskova Beledi>e Başkanı Yuriy
Lujkov ile bir fotograf çektiımeyi.
eğer onu bulamazsak fotomontaj
yapmayı önermıştim. Lujkov "la
samimi olduğumuz ızleniınını veren
bir fotograf yardımıyla kendimizi
Moskova polısının keyfi
uygulamalanndan
koruvabileceğimizı düşünmüştüm.
Kimlikle birlikte "tesadüfen"
gösterilecek bu tür bir fotoğrafın.
bızi ınsan haklan ve vasalarla ilgili
konuşmalanndan çok daha iyi
koruvacacına ne vazık ki enimin.
Paris'e 'Pasqua
bombası' düştü
PARİS
MİŞEL
PERLMAN
Çok hareketli günlere
tanık olduk son
zamanlarda. Elbette.
tümü siyasal ağırlıklı
olmasa bile. gündeme
gelen konular
ciddiyetten uzak
sayılamazdı. Durumu
biraz daha açsak çeşitli
problemleri sindirmek
zorunluğuyla karşı
karşıya gelecektik.
Peki, ortalıkta esen
havayı abartmakta \ar
mıydı bir anlam?
Kuşkusuz "evet" dersek
pek de yanılmış
sayılmayız... Aslında.
Fransa'nın toplumsal
yaşamında öylesine bir
şok meydana geldi ki!
Yıllarca siyaset
sofrasında daımi bir
yere sahip Charies
Pasqua müthiş bir
"bomba" patlatıverdı.
Göçmenlerin. kaçak
işçilerin \e bu
kategorilere girenlerin
durumlarının
yasallaştırılmasını
istiyordu Charies
Pasqua... De Gaulle'cü
Cumhuriyet için Birlik
(RPR) partisinin en
önde gelen saflarındaki
kişinin salladığı bomba.
işte böyle patlayıverdi...
Iş bununla kalmıyor.
Geçenlerde Le Journal
du Dimanche
gazetesinde yayımlanan
bir kamuoyu yoklaması,
anketin sorulannı
yanıtlayanların yüzde
50'sinin. eski Içişleri
Bakanının önerisinden
yana çıktığını gösterdi.
Fakat. daha ivisi. bu
heyecanlı ha\anın bütiin
ülkeyi sannası oldu.
Futbolcularla seyirciler
hep birlikte. ülkedeki
vatanseverlik
duygusunu her tarafa
yayıverdi: Vatan,
Millet, Sakarya örneği.
Fransa dünya
futbol şampiyonu
olurken oyuncular,
toplumbilimcilere bir
de irdeleme olanağı
sağlamış oldu.
Şöyle bir silkinip
düşünün: Irkçı
eğilimli kişiler bu
kalabalık içinde
göçmen işçilerle
bağırdı. çağırdı.
kaynaştı. Niye statlarda
böyle şeyler olmaz
acaba? Hayıflanarak
soruyoruz işte...
Açıkçası. Charies
Pasquanın "bombası"
gerçekten büyiik tepki
uyandırdı. Bundan
sonrasını bekleyelim
diyeceksiniz herhalde.
Fakat. hiç olmazsa
kimlerin. yani, sayıları
300 bin ile 800 bin
kişiye \aran, yasal
oturma belgesinden
yana olanlarla
karşıtlarını şöyle bir
kıyaslayalım.
İnsanoğlunun 5
parmağı bir değil ki!
Örneğin. 18-24 yaş
grubuna dahil
olanlardan yüzde 68'i,
Pasqua"nın önerisini
benımsıyor. Lakin. bir
de gel gör ki yaşlılar,
maalesef gençlerin
tercihinden hiç mi hiç
yana değil. Oysa,
Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac'ın.
Elysee Sarayı
bahçesinde UTemmuz
ulusal bayramı
nedeniyle düzenlenen
Ciarden Party'de. yakın
geçmişte olduğu gibi.
çok sayıda genç ve de
ünlü şahsiyet ortalığı
arşınladı durdu. Kaç
yıldır. Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac ile
eşinin düzenlediği
nazik davatine yine
icabet ettik. işte,
gençler de. o saatlerde
mutluluklarını yaşadı.
Bu arada. **en vurucu"
olay. kuşkusuz,
Cumhurbaşkanı
Chirac'ın. dünya
şampiyonu olan Fransız
Milli Takımı
oyuncularıyla sohbet
etmesiydi.
IFOP kuruluşunun Le
Journal du
Dimanche ile
ortaklaşa düzenlediği
kamuoyu yoklamasında
ortaya çıkan
sonuçlardan biri.
Charies Pasqua'nm
önerisınin üst düzey
memurların yüzde 51 'i,
liberal meslek
sahiplerınin de yüzde
6O'ı tarafindan kabul
edilmesiydi. Paris
banliyösü de Pasqua'ya
"evet" diyordu.
Uzmanlar şu sıralarda,
irdeleme işine başladı.
Sağda, solda
duyuyorsunuz:
Şu Dünya
Kupası'na ne denli
teşekkür edilse azdır.
Verilen örnekler
arasında da, halkın
sarmaş dolaş. "o gece"
hep birlikte
eğlendiğiydi.
Bütün bunlar ne denli
sağlam gözlemlere
dayanıyor? Bunun
yanıtını \erebilmek için
biraz beklemek
uerekecek.
Almanya elli yıldır kültür bakansızAlmanya'da 50 > ıldır kültür
bakanı yok. Anayasaya göre
kültüı eyaletlerin
sorumluluğunda. Daha doğrusu
her eyalet kendi kültürünü
kendi belirleyip uyguluyor.
Ülkenin ortak bir kültür
politikası yok. Ortak bir kültürü
de. 2. Dünya Savaşf ndan yenik
çıkan Nazi Almanyası'nın
temelleriiizerine. savaşi-
onlann elindevdi. Kendi
gazetelerini çıkardılar. kendi
radyo yayınlannı vaptılar.
Almanya'da savaştan sonra
basılan tüm kitaplar da İngiliz,
Fransız ve Amerikan
edebiyatlanndan çevirilerdi.
Sindirdikleri Alman kültür
yaşamına tam anlamıyla
damgalannı vurdular.
- 1948'den sonra ber evatete
STUTTCART
Almanya"daki bu u\gulama\ı
50 vıl önce gerçekleştirmişlL
kazanmışların kafasına uygun
hir cıımhııriypt
kurulurken, federal kültür
bakanlığı anayasa dışında
bırakılmıştı. Geçmişin tekrarını
önlemek isteyen "Dörtler" Batı
Alman>a'nın kuruluşunda
baştan sona söz sahibı olmuş.
heralanda istediklerini
uygulatmıştı. Amaçlan ülkede
bir üst-kültür oluşmasını
engellemek. Almanya'nın
yeniden güçlenmesini
ellennden geldiğince
-frefttemektT. Özellikle-r94fr
birbirinden değişik kültür
politikası getirmekle de veniden
Ortak bir yapıva sahip olsalar
da. ûlke insanlarının
yapılanan ülkede birlik-
beraberliği önlemeye çalıştılar.
Kültür birliği olmayan ülkelerin
ne gibi zorluklarla karşılaştığı.
insanlarının doğru-dürüst
bütünleşemediği yakın geçmişte
örneklerle doludur. Ortak
kültürsüz ülkeleri za>ıf düşürüp.
parçalanmasını beklemek
kolaydır. Unutmayaitm, son
yıllarda Türkiye üzerine de
benzeri oyunlar oynanıyor.
külıüılere bölmek
birbirlerinden pek hoşlandıklan
söylenemez. Alman dışarı
açtlmaz. kendi insanına bile pek
yaklaşmaz. Herkesbildiği gibi.
kendi "kimli0nde" yaşargider.
Münihli. Hamburgkryu.
Berlinli. Stuttgartlı'y!. Kölnlii
Dresdenli'yi ciddiye almaz. yeri
geldiğinde onunla ala> eder.
kendini ötekinden üstün görür.
Eyalet vöneticilerı de çoğu kez
aralannda doğru-dürüst
anlaşîimazlar. Ev alctler değfttk—
güderler. Chneğin Hamburg'da
okuvan biröğrenci başka bir
kentteki okula gitmek zorunda
kaldığmda engellerle karşılaşır.
Ders programı tamamen değişık
olan bu eyaletin okulunda sınıfı
tekrarlaması gerekebilir.
Öğretmenlerin diplomaları da
kimi eyaletlerce kabul edilmez.
Stuttgartlı öğretmene Münih'te
- -tş vermezter. Almanya,
kuruluşunun 50. yılını
kutlamava. Dcrlin'i dc veniden—
korkuyorlar: "Bu düşten
vazgeçilsinî" diyorlar. Onlarca.
yörelere göre çok değişik
olmasıdır. Alman kültürünü
güçlü kılan. Ancak bugün
kültür bakansız Bonn'da kültür
tam dokuz bakanlığın
sorumluluğuna dağıttlmış.
Başbakan Kohl bile kültür
konusunu görüşmek için
^karşrsına trangf bakanhgm
yetkilisini çağıracağını kimi
1948 yıllannda basın ve radyo isteyenlcr var. Müttefikler
ş ğ
eğitim ve kültür politikalan
başkent yapmaya hazırlanırken:
"Clkenin kültür politikası yeni
baştan düzenlenmeli" sözleri
yükselmeve başladı. Kabinede
artık bir kültür bakanı
isteyenlerin sayısı da az değil.
karşı çıkanlar ise: "Çeşitü
kültür görüşlerini bir bakanın
tekelinde toplavamavTz", divor.
"Şimdive kadar ki uygulamanın
zarannı mı gördük?" dive
soranlar. düşünce ile iktidan bir
araya getîrmenin federal sistemi
tehlike\e sokmasından
zaman bilııııyuı. Av:Ttıpa
Birliği'nin ortak kültür
politikası ile ilgili toplantılanna
her ülke bakanlık düzevinde
birini >ollarken. kültür bakansız
Almanva zorlanıyor. Türkiye
için son yıllarda: "Azınlıklara,
etnik gruplara haklannı verin,
kültürlerini tanıyın" görüşünü
ileri sürmeye başlayan
Almanlar kendi ülkelerinde tam
tersıni uvgulamaya hazırlanıyor.
Ortak kimlığin ancak ortak
kültür ile mümkiin olacağım
anladılar mı dersiniz?
GEBZE İŞ MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NEN
EsasNo: 1997 413
Davacı S.S.KurumuGenel Müdürlüğü tarafındandavalı Aypaş DemirÇelık San. Tıc.
AŞ aleyhine açılan tazminat davasında: Davacı kurum sıgortalılardan Raşit Yıldız'ın
geçırmiş olduğu iş kazası nedeniyle vefat ettığinı. sıgortalının hak sahıplerine 286.440
TL cenaze gideri iie. 601.168 TL geçicı ış göremezlik ödeneği verildiğini ve
1.594.230.441.53 TL'lık peşin değerli gelir baglandığını beyanla kusur ve mıktar bakı-
mından fazlaya dair istem haklan saklı kalmak kaydı ile 159.511.804 TL'nin tahsis onay
tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesi ıstenilmiş olup. Çayırova Gebze
adresinde kurıılu olduğu ıddia edilen davalı Aypaş Demir Çelik San. ve Tic. AŞ işyerı-
nin adresı meçhul kalmış olup. adına çıkartılan davetıyenin bila ıkmal iade edildiği ve
yaptınlan C.Savcılığı zabıtaaraştırmasındadahı davalının adresı bulunamadığından du-
ruşma tarıhi olan 15.9.1998 günü saat 11.50'de davalı işverenin mahkememizde hazır
bulunması ve>a kendisını bir vekıl ile temsıl ettırmesı, aksı takdırde yokluğunda duruş-
maya devam edılerek karar verilebıleceğının bılınmesı davetiye yerine kaim olmak üze-
re ı'lanen teblığ olunur. 3.7.1998 ' Basın: 34865
ŞİŞLİ1. ASLhT HLia'K HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1997 532
Davacı Güven Sıgorta T.A.Ş. vekilı tarafından davalılar
Bılal Gedik v e Sanıi Gedık aleyhlerine açılan ta7minat da-
sasının mahkememizde vapılan açık duruşması sırasında:
Davalı Sami Gedık'in Levla Atakan Cad.. Hafız Selım
Sok. No: 5. lzmit ve Sema Sürücü K.ursıı >ahıbı Izııııı K.o-
caelı adresıne göndenlen tebligatlar bila tebliğ iade edilmiî.
yaptınlan zabıta tahkıkatında davalının belırtilen adresler-
de ikamet etmedigi. adresinın meçhul olduğu bildirilnıiş ol-
makla. dava dilekçesinin ilanen tebliğine 16.6.1998 tarıhın-
de karar verildi. Bu itibarla duruşma günü olan 01 10.1998
günü saat 09.30'da davalı Sanıi Gedık'in duru^nıada hazır
bulunması veya kendısini bir vekıl ile temsıl ettırmesı. ak-
si takdirde duruşmanın vokluğunda devam edeceği. yoklu-
ğunda karar verileceğı dava dilekçesı \enne kaim olmak
üzere ilan olunur. 23.06.1998 ' Basın: 35259
ERDEMLİ ASLİVE HL KUK
MAHKE.MESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosva No- 1^97 51 1
Davacılar Fatıke Sarıbav w vekili Av. \1ustafa Dölek-
sov tarafından davalılar Bülent Turan Özerden vs. aleyhi-
ne açılan ı$bu tazminal davasında Davahlardan Bülent
Turan Özerden adına Cemalpaşa Mah Bahar Cad. Çoban
Apt. Kat: 4. D: 7. Sevhan-Adana adresıne teblıgat çıkartıl-
mibolup. tebligat bila ıkmal ude L'dildığı. C.Savcılığı tah-
kikatında da tebligata yarar açık adresine rastlanmadığı
görülmekle. Davaîı Bülent Turan Özerden'm 2.1 1.1998
günü saat 09.00'da mahkemenıızde vapılacak duru^mada
hazır bulunması veva kendını bir kanunı \ekille temsıl et-
tırmesı. aksı takdirde duruşmamn vokluğunda devam edıp
karar verileceSi l^usu^^ı teblıce kaim olmak üzere ılan olu-
nur. 14.7.1WS * Basın 3 4 S ^
E4TİH 4. SULH HLîKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1998 631
Mahkememızden verilen lft.7.1^98 tarih ve 198 631
esas 1998 715 karar no'Iu ılaın ile: tstanbul-Fatih-Hobyar
Mah. Cılt: 029 04. Savfa: 54. Kütük: 319-
da nüfusa kayıt-
lı bulunan Levent ve Haticeoğlu 26.12.1985 doğumluZe-
kı Yıkar'a babaanesı Sevım Fıdanbov vası tayın edılmış-
tır. tlan olunur. 1
7
.
7
.1W8 ' Basın: 35425
\1ALATYA l.SLLH Hl'Kl'KMAHKEM£SrM)E\
Sa>ı IWX lftS
Davacı \akıflarGenel Müd \ckılı Av. Talıp Ersoztarat'ından
Vlalatva Merke? Bındal ko\u 1034 parscl nıalıklcrı Mehmct
Onor. ElıfNazıre 'ı asuz'un tebligata sarıh adresı tcspıt edılenıe-
dıgınden adı geçenın duru^ma günü olan 9.9 1WS gunü .iaat
(W (K)'da mahkememizde hazır hulunnıa.M. gclnıedıgı takdırde
)jrgılanunın vokluğunda vapıljcağı ılan olunur Ba^ın 34K5S