Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1998 PAZAR
14 KULTUR
5. Bilkent Uluslararası Anadolu Müzik Festivali'ne yöresel müzik ve danslar da katılacak
Anadohı'da 'Halk şölenf başlıyor
ESRA ALİÇAVL'ŞOĞLU
Bilkent Ünıversitesı Müzik ve
Sahne Sanatlan Fakültesi Deka-
nı Ersin Onay. Türkıye'de ilk
5zel senfonı orkestrasının kuru-
:uluğunu üstlenmiş bir ısim. Ge-
leceğin sanatçılannı ve sanatçı-
lann geleceğini hazırlamak üze-
ne kurulan fakülte. beş yıldır sür-
dûrdüğü Bilkent Anadolu Müzik
Festivalı vedigeretkınlikleriyle
deTürkiye'dehaylı kısırolan sa-
nat ortamına renk getirmeyi sür-
dürüyor.
Bilkent Senfoni Orkestrası
(BASSO), fakültenin özgün bir
sanat projesi olarak 1993 yılın-
da kuruldu. Ülkemızin ilk ulus-
lararası, akademik ve özel sen-
fonik kuruluşuydu hayata geçi-
nlen...
Bu yıl beşincisi gerçekleştiri-
leaek olan Bilkent Uluslararası
Anadolu Müzik Festivali'ne Gii-
rer Avkal. Rudolfo Bonucci, Alf-
red Michourine şef. Hakan Ay-
sev(tenor), Mesutİktu,(bariton),
Pekin Kırgız (tenor)solist olarak
katılacak.
8 Ağustos-21 Eylül tarihleri
arasında gerçekleştirilecek olan
festival, 8 Ağustos'ta Ankara, 10
Ağustos'ta Siirt, ! 1 Ağustos'ta
Batman, 12 Ağustos'ta Mardin,
13 Ağustos'ta Şırnak. 14 Ağus-
tos'ta Şanlıurfa, 15 Ağustos'ta
Adıyaman, 16 Ağustos'ta Kah-
ramanmaraş. 17 Ağustos'ta Ga-
ziantep, 18 Ağustos'ta Hatay-ls-
kenderun, 21 -22 Ağustos'ta Nev-
şehir-Kapadokya, 23 Ağustos'ta
Kayseri. 12 Eyiül'de Konya. 19
Eylül'de Sinop. 21 Eylül'de ise
Tokat'tadinleyicileriylebuluşa-
cak. 20 Ağustos'ta Adana'da ger-
çekleştirilecek olan konser. ya-
şanandeprem nedeniyle ıleri bir
tarihe ertelendi.
Önce ttalya'da konserler
- Bilkent Senfoni Orkestrası
Itaha'da iki a> n festivale katıla-
cak bu yü. Yurtdışında gerçekleş-
tiriJen festivallere katilım nasıJ
sağlanıyor?
ERSİN ONAY - Bilkent Sen-
foni Orkestrası 'nın bu yıl 30 Tem-
muz-5 Ağustos günleri arasında
ttalya'da katılacağı önemli ulus-
lafarası müzik festivallerinden
ilki,'Montepulciano Müzik Fes-
tivali'. Orkestra, bu festival kap-
samında 31 Temmuz-2 Ağustos
günlerinde iki konser verecek.
Montepulciano Festivali, ünlü
Alman besteci Hans\Verner Hen-
zetarafından kurulmuş. Bu yıl yir-
mi üçüncüsü yapılıyor. Festival,
her yıl çok sayıda sanatseverin,
özellikle bu festival nedeniyle
uğrak yeri olan antik bir kentte
gerçekleştiriliyor. Adını da bu
kentten alıyor. Festivale birçok
ünlü sanatçı ve toplulukla bir-
likte konuk olan BASSO'yu. bu
festival çercevesinde vereceği ilk
konserinde Italya'nın genç ve ta-
nınmış şefierinden Rodolfo Bo-
nucci yönetecek. Beethoven'ın 9.
Senfonisi'ni seslendireceği ikin-
ci konser ise Italya'nın en ünlü
şeflerinden M. Massimo Frec-
cia'nın yönetiminde gerçekleşe-
cek. Her ıki konserde de BAS-
SO'ya Roma Filarmoni Korosu
eşlik edecek.
BASSO'nun ftalya turnesin-
de katılacağı ikınci festival ise yi-
ne antik bir kent olan San Leo'da
gerçekleştirilen 'CittadiSan Leo
Uluslararası Müzik Festivali' Or-
kestranın 4 Ağustos tarihinde
Rodolfo Bonucci yönetiminde
vereceği bu konsere ünlü piya-
nist Luca Rasca solist olarak ka-
tılacak. İtalyan radyo ve TV'le-
ri tarafından naklen verilecek
olan ve İtalyan TELECOM Şir-
ketı tarafından desteklenen kon-
serlerin Avrupa radyo-TV yayın-
lanndadayeralması bekleniyor.
Bu yıl festivalin misyonuna.
yerel müziklerin deıienmesi ve
işlenmesinden başka, eğitim
bovutu da eklendi.
Festival, yöresel müzik ve halk
danslanvla gerçek bir 'halk
şöleni'ne dönüsecek. Tarama
çalışmalan çercevesinde il, Uçe
ve köylerden belli sayıda
"müziğe üsrün yetenekii"
çocuklar bulunacak.
- Uluslararası Anadolu Müzik
Festrvali'nin bu yü 5'incisi ger-
çekleştirilecek. Festival beş yılda
nereden nereye geldi? Bu yılki
yenilikler neler?
Bilkent Uluslararası Anadolu
Müzik Festivali 1994 yılında ha-
yata geçirildi. Adı ve gezici özel-
lığiyle sanatımızın ve dünya sa-
natının çok şey borçlu olduğu
Anadolu'ya adandı. Anadolu Mü-
zik Festivali'nin amacı, çokses-
li çağdaş Türk müziği ile diğer
evrensel müzikleri Anadolu yü-
zeyine yaymak, 'çağcıl birey, uy-
gar toplum' idealıne müziksel
etkinlikler yoluyla katkıda bu-
lunmak. Müziğin bırleştirici ve
bütünleştirici özelliği esas alına-
rak ana teması 'müzikdilh le uhıs-
lararası banş ve dostluk çağnsı'
olan festival, buyıl özellikle Do-
ğu, Güneydoğu Anadolu, ve Iç
Anadolu ile Akdeniz'in doğusu
ve Doğu Karadeniz bölgelerini
gezecek; böylece beşinci yaşını,
beş yılda 33 iie erişmiş olmakla
kutlayacak. Festivalin bu yıldan
başlayarak yöresel müzik ve halk
danslanyla katkılandınlması, ger-
çek bir 'halk şöleni'ne dönüştü-
rülmesi planlandı. Bu bağlamda
konserlenn verileceği her ılde
yöreden bir halk ozanı ile halk
o> unlan ekibi, orkestra ve diğer
konuk sanatçılar ile sahne pay-
laşacak.
Yörede gerçekleştirilecek halk
müziği derlemelen, ızleyen yıl-
da genç besteciler için fakülte
bünyesindeaçılacak 'kompozis-
yon yanşmalan'nda işlenecek.
Bu alanda aynca eser siparişi yo-
luna gidilecek. Bö>lelikle böl-
gesel çokseslı ve büyük formda-
ki müziklerin doğmasında yenı
bir yaratı ortamı oluşrurulacak.
Yeni merkezler yaratmak
- Festivalin en önemli özellik-
lerinden birigezici niteük taşıma-
sı. Festival düzenlenirken neler
göz önünde bulunduruiuyor?
Uluslararası sanat organızas-
yonlannda görülen ortak nokta,
festıvallenn genel olarak büyük
kentlerin dışına taşınmış olma-
lan. Bunun bir nedeni, sanat et-
kinliklerine esasen doyan büyük
kentlerden başka yenı merkezle-
rin yaratılması. Festivaller. sa-
natla ilişkilenmede fırsat eşitli-
ğını sağlar. Bu festivaller. ulus-
lararası çehrelenvle ülkelennın
ulusal kimliklerini. çağa katılım
ve katkılarını. ınsanlığın ortak
mırası olan uvgarlık yolundakı
konumlannı. buna sahıp çıkış-
larını, ayrıca ülkelennın tanhı ve
coğrafi özelliklerini, doğal güzel-
liklerini kültürel ve sanatsal dü-
ze>lermi tanrtımda önemli rol
ov narlar.
Anadolu Müzik Festivali bu
amaçların tümünü benimsıyor.
Aynca, ekonomık hamlelenn kül-
türel kalkınma hamlelenyle eş-
leştirilmesi gereğinden hareket-
le. bunda müziğe düşen ne ise
kendınce katkılarda bulunmak.
festivalin amaçlan arasında. Ana-
dolu Festivali bu düşünceler ışı-
ğında "gezici'' bir festival olma
misyonunu üstlendı.
- Festival progranıı olusturulur-
ken nelere dikkat ediliyor?
Anadolu Festivali programla-
rının il. ilçe ve beldeler bazında
oluşturulmasında, senfonik. or-
kestral müziğin canlı olarak he-
nüz hıç ızlenmediği yerlere ön-
celik veriliyor.
Konser programlannın oluş-
turulmasında ise sanata duyarlı
Anadolu insanının büyük form-
lardaki eserlen algılama, kavra-
ma ve özümseme yeteneğinden
hıç kuşku duymuyoruz. Türk bes-
tecılerınin eserleri arasında ya-
pılan seçimlerde. Anadolu halk
müziği motıflerinin yalın işle-
melerine öncelik veriyor, ola-
naklı ise yöreyle ilişkili olması-
na özen gösterıyoruz. Aynca.
Anadolu ınsanının şarkı söyleme
istek ve yeteneğinı dikkate ala-
rak insan sesi için yazılmış eser-
lere özellikle yer veriyoruz. Bu
baglamda konser programlan nı-
telıkten ödün vermeyen, aynı za-
manda kolaycı olmayan biryak-
laşımla oluşturuluyor.
Gelecek yıl Elaağ'*a
- Festival illerde ne gibi tepki-
ler alıyor? Seyircinin ilgisi nedu-
rumda?
Bilkent Anadolu Müzik Festi-
vali'nin adı, fakültenin 1988 yı-
lında başlatmış olduğu Bilkent
Rüşdügelecekyılyayımlayacağı romanında bir rockşarhcısını anlatıyor
ilk (UnozorrockromanıKültür Servisi - SaJman Rüşdü şu
sıralar rock lirikleri yazmakla meş-
gul. Rüşdü, gelecek yılın başında ye-
ni romanını yayımladıktan sonra da
liriklerın kaydını gerçekleştirip pi-
yasaya çıkarmayı tasarlıyor.
1988 yılında yayımladıgı 'Şevtan
Ayetteri'nin ardından hakkında ölüm
fetvası çıkanlan Rüşdü, üç yıl önce
The Observer gazetesi için RoUing
Stones konseri üzerine bir yazı yaz-
mıştı. Yazann yenı romanının kahra-
manı da bir rock şarkıcısı.
Rüşdü, 1993yılındalrlandalırock
grubu L'2 ile Wembley Stadyumu'nda
bir araya gelişinın. yeni romanına
esin kaynağı olduğunu belirriyor. An-
cak romanın içenği U2'ya değil, bir
önceki rock gruplan kuşağına daya-
nıyor.
"Ben 9yaşmdayken Rock Around
The Clock yeni çıkmışb" diyor Rüş-
dü. "Bugün 51 "imdeyinıve müzik de
artık orta yaşlı savılır. Şu an tarihin
ilk dinozor rock romanını yazıvo-
rum".
Rüşdü. 1960 vılının hit şarkısı
'Concrete and Clay'den esinlenerek
'The Ground Beneath Her Feet' adı-
nı vermişromanına. Kitabı. "biraşk.
ölüm ve müzik öyküsü" olarak ta-
nımlıyor. 1980'lerin ilkyıllannı kap-
sayan öykü Hindıstan. Ingiltere ve
Amerika'da geçiyor.
Roman yazmaya başlamadan ön-
ce reklam cıngılları yazan Rüşdü,
rock yıldızlan yaratmanın en ilgınç
yanının. onlar için bir kanyer ve hit
şarkılar da kurgulamak olduğunu söy-
lüyor.
Bugün rock müzik, film yapımcı-
lan için de zengin bir malzeme kay-
nağı. 1970'lıyıllannrockortamınıan-
latan 'Velvet Goldınine' gelecek ay
Edinburgh Film Festivali'nin açılı-
şındagösterilecek. Başrollennı F.«an
McGregor ve Jonathan Rhys Me-
yers'ın paylaştıkları filmın öyküsü
Iggy Pop ve David Bowie'ye paralel
gidiyor. Sonbaharda gösterime gire-
cek Srtll Crazy de 1950'lerde dağıl-
dıktan yırmı yıl kadar sonra yeniden
bir araya gelen bir rock grubunu an-
latıyor. Bilh Connolh; Tim Spall ve
Stephen Rea'nın rol aldıklan filmin
senaryosu. 'The Commitment" fil-
minin senaristleri DickOementve lan
Le Frenais'e ait. Stıll Crazy ısmi. Pa-
ulSimonın 'StiUCrazv AfterABThe-
se Vears' şarkısından geliyor. Kitabına 'bir aşk, ölüm ve müzik öyküsü' diyor.
Uluslararası Müzik Yaz Okulu
çercevesinde; Bilkent Uluslara-
rası Gençlik Senfoni Orkestra-
sı 'nın, Anadolu'nun çeşitli yöre-
lerinde bir gençlik şöleni olarak
sürdürdüğü ve büyük ilgi gören
etkinliklerinden esinlenilerek
oluşturuldu.
Bilkent Anadolu Müzik Festi-
vali de bugüne değin Anado-
lu'nun birçok yöresinde etkin-
liktebulundu. Heryılbinlerceki-
lometre yol aldı. Daima büyük il-
gi gördü. On binlerce yerli ve
yabancı sanatseverle buluştu, ye-
nı sanat dostlan kazandı.
Büyük bir mutluiukla belirt-
mek isterim ki il, ilçe ve belde-
lerden çağnlaralmaya başladı. Bu
yıl bu isteklerin de etkisiyle 17
ile yayıldığı halde, başka illerden
kendi illerine gidemediğimiz için
telefon, faks ve Internet yoluyla
sıtemler aldık. Gelecek yıl Ela-
zığ başta olmak üzere bu illere
de gideceğiz.
Aynca illerindeki birkaç fes-
tival konserinden sonra yörele-
rindeyerleşık bir festivalin oluş-
tunılması konusunda, özellikle si-
vil toplum örgütlerinden istekler
geliyor.
Bütçesi fakülteden
- Festivalin uğradığı illerde ya-
pılacak tarama çalısmalanyla,
müziğe yetenekli çocuklaruı se-
çilerek Bilkent MSSF bünyesin-
de eğitim verileceğini bdirtiyor-
sunuz. Bu nasıl gerçekleştirile-
cek?
Bu, ilk Devlet K.onservatuva-
n'nın kurulduğu yıldan beri gün-
demde kalan bir sorun. Iki kon-
servatuvann yatılı olmasına kar-
şın, bu gibi okuliar için seçmek
ve seçilmek hakkı, yetenekten
çok, buna bağlı etkenlerle kısıt-
lanmıştır.
Bu yıl festivalin misyonuna,
yerel müziklerin derlenmesi ve
işlenmesinden başka, eğitim bo-
yutu da eklendi. Tarama çalış-
malan çercevesinde yetenek yok-
lama sınavlan açılacak. her yıl se-
çilen il, ilçe ve köylerden belli sa-
yıda "müziğeiistünyeteneki", an-
cak dar gelirli çocuklar buluna-
cak. Bu çocuklar, fakülte ve mü-
zik hazırlık okulu bünyesinde il-
köğretim, lise veyükseköğretim
düzeylerinde yatılı ve tam burs-
lu statüde eğitilerek sanat yaşa-
mımıza kazandınlacaklar.
- Özel şirketierin klasik müzi-
ğe ilgisi ve sponsorluk kavramı
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özel şırketlenn klasik müziğe
giderek artan bir ilgi duymalan,
bu alanda her şeyi devletten bek-
leme alışkanlığinın terk edilme-
ye başlandığının olumlu bir işa-
reti.
Bunda klasik müziğe artan ta-
lebin dışında, uluslararası ticaret
ortamının gelişmesiyle, diğer ül-
kelerdeki şirketlerle ilişkide sa-
nat etkinliklerine öncelikle pro-
mosyon değeri bakımından ve-
rilen önemin görülmesinin, da-
ha sonra da içteki yüksek istemin
fark edilmesinin önemli rol oy-
nadığı düşünülebilir.
Bununla birlikte ülkemizdeki
sponsorluk yaklaşımının henüz
kalıcı yararlar sağlayacak örgüt-
lenmeye ufaşmadığı, promosyon
isteği dışında her zaman doğru
hedef, amaç ve elverişli araçlar-
la yürütülen bir etkinlik konu-
muna erişmediği kanısındayım.
Fakülte olarak sponsorbulma
konusunda fazla şanslı olduğu-
muz söylenemez. Anadolu Fes-
tivali için Başbakanlık Tanıtma
Fonu'na başvurduk. Olumsuz
yanıt vermediklen için mutlu-
yuz. Ne var ki olumlu bir yanıt
da almış değiliz... Festival, fa-
külte bütçesinden oluşturulan
fonla gerçekleştiriliyor. Festiva-
lin malıyeti ise 180 milyar TL.
Robert Altman ile yeni filmini tamamlayan Kenneth Branagh, sinemada yoğun bir tempo içinde
Hollywood yıldızı olmak istemiyor
KültürSenisi-Ünlu yönetmen Robert
Altman. "Bugüne dek birlikte çahşüğım
en iyı ovuncu" dıye söz edıyor Kenneth
Branagh'tan. Branagh ıseşöyle yanıtlıyor:
"Alrman, tum oyunculan sever. Bu. onun
oyunculan üzerinde baskı oluşturma tar-
zJdır.".
Altman veBranagh'ın birlikte çalıştık-
lan ve kısa bir >üre önce çekımlerıni ta-
mamladıklan venı filmın adı 'TheGingerb-
read Man'. Film. John Grisham ın ede-
biyat uyarlaması olmayan ilk senaryosu
üzerine kurulu. Altman. Branagh'ın film-
dekı Savanah av ukat rolünde gösterdiğı per-
formansa hayran kaldığını belirtiyor. An-
cak The Gingerbread Man. Branagh'ın
Ho!lywood'da ekonomik anlamda da ayak-
ta kalma savaşının bir parçası olarak de-
ğerlendiriliyor. Branagh kendısıne yönel-
tıleneleştırilen. Holl>-wood>ıldızı olmak
gibi bir niyetinin olmadığını söyleyerek
yanıtlıyor. Tek amacı. Amerikanızleyici-
sinin sempatısıni kazanıp ticari çıkargüt-
• The Gingerbread Man', Branagh'ın HoIIyvvood'da
ekonomik anlamda da ayakta kalma savaşının bir parçası olarak
değerlendiriliyor. Tek amacı, ticari çıkar gütmeksizin
finansHkayrtağrsağtamalc—
meksizın gerçekleştireceği projelere de
rahatlıkla finans kaynağı bulabileceği bir
ortam hazırlamak. Branagh bu amaç doğ-
rultusunda ticari çıkar sağlayacak bazı ış-
ler yapmanın, kendı açısından bir sakın-
ca taşımadığını belirtiyor.
Grisham'ın daha önceki uyarlamaları-
nı da beğenen Branagh, yine de bu film
için biraz daha fazlasını istedıgıni ve oyiiz-
den de i)i bir yönetmen bulana dek bek-
lediğını söylüyor. Altman'laanlaşmayap-
tıktan hemen sonra çalışmalara başlıyor-
lar. Altman. Grisham'ın yazdıklanm bü-
yük bir özenlebeyazperdeyeişlerken Bra-
nagh da güney aksanını kusursuz biçim-
de verebılmek için uğraşıyor.
The Gingerbread Man, Savana-Geor-
gia'da geçiyor. Branagh da çekimlerin çok
küçük bir bölümünü HolK'vvood'da ger-
çekleştirdiklennı belirtiyor ve daha önce
Hollyvvood'da çevırdiğı 'Dead Again' sı-
rasmda mekân değışıklığınin kendisini
olumsuz etkilediğini hatırlatıyor.
The Gingerbread Man'ı çevirdikten
sonra hemen yeni çalışmalara başlayan
Branagh. 'Celebriry'adlı filmininçekim-
lennı de tamamladı. Bu film de Branagh'ın
Hollyvvood'daki profllıni netleştırecek bir
yıldızlargeçidi nıtelıginde. Başrolleri Wi-
nona Ryder v e Leonardo DiCaprio pav -
laşıvorlar. Celebnty. DıCaprio'nun Tîta-
nic'ten sonra ızlev ici karşısına çıkacağı ilk
film olması açısından da merakla bekle-
niyor. Branagh tıyatro sahnesine geri dön-
meyi ise henüz düşünmedigini belirtiyor.
Yoğun çalışma temposunun ardından yor-
gun düşen sanatçı, bir süre ev de kalıp din-
lenmek niyetmde.
—DinlenmestirecnTİTrsonuııda Branaglı'r
yeni bir film projesi bekliyor. En büyük
düşü bir uçak yapmak olan bir dolandın-
cıyla, ölmeden önce bekâretini kaybet-
mek isteyen hasta bir kadının öyküsünü
anlatan filmin adı 'TheTheoryofFlight'.
Konudan büyülendığını belırten Branagh,
'hiç kolayolmayan. ama dokunaklı ve ko-
mik biçimde kendiliğinden çözümlenen
bir arkadaşlıgın öyküsü' olarak tanımlı-
yor filmı.
Branagh'ın, oyuncu kadrosunda yer
alacağı kesinleşen bir diğer fılm de 'Wild
VVUd West'. Yüksek bütçelı bir Hollyvvo-
od yapımı olacağı söylenen film. şimdi-
den 1999'un ağırtoplan arasına giımeye
aday. Filmde Branagh'ın yanı sıra WîD
Smlth, Kevin Kline ve Selma Hayek de rol
alıyorlar.
KÖŞEBENT
ENİS BATUB
Bedrettin Cömert
Başkalarını bilemem ama, ben hep merak etmi-
şimdir: Genç ölenler yaşlansalardı?
Rimbaud ya da Masaccio, Orhan Veli ya da
Oğuz Atay... bıraktıkları yerden otuz ya da elli yıl
daha yaşayacak olsalar neler koyartardı ortaya, im-
geleri bizde ne ölçüde değışirdı?
Bedrettin Cömert öldürüldüğünde, canı yan-
mış pek çok yakını gibi ben de "bir şey" yazdım:
Dörtsatırdan oluşan bircümle. Onunla ilgili düşün-
celerimi o sırada yazamazdım, genellikle dile ge-
tirilenlere pek benzemiyordu benim tanıdığım Bed-
ri.
Çok mu yakından tanışıyorduk, hayır: Olayın bir
yıl kadar öncesindeydı, beni telefonla aradığında
çok şaşırmıştım. Uzaktan uzağa hoşlanmıyordum
ondan, onun da benden hoşlanmaması için bir
hayli neden olmalıydı bana göre. Buluştuk, ko-
nuştuk, daha sonra sık sık buluşur olduk, bir iki kez
baş başa, onun evinde, eşi Italya'ya tatile gittiğin-
de sabahladık: Şiirden resme, Montale'den Giot-
ta'ya sıçramadığımız nokta kalmadı.
O arada açıldık da. Mahut "Hasan Hüseyin /
Nâzım Hikmet" konusunda belki de kimseye söy-
leyemediklerinı söyledi bana. lyi geçınmeye çalış-
mıyorduk birbirimizle, eleştiri dozunu yüksek tu-
tuyorduk, yoksa diyaloğumuz gelişerek sürmez-
di. Aramızda 12 yaş vardı, gene de "ağabey"\\k tas-
lama eğilimi yoktu Bedri'de, bir tür eşitlik köprü-
sü kurabilmiştik. Bir tek nisan mı zalim, temmuz
da öyle çıktı 1978'de: Ona kurşun sıkanları çıplak
gözle görmek isteği o gün bugün azalmadı içim-
de.
Bedri yaşasaydı, bugün yaşıyorolsaydı, nerede
olurdu? Şüphesiz, kimse kestiremez bunu. Benim
tanıdığım adam, bir degişimin ortasındaydı, güç-
lü ve önemli tasarılar kaynıyordu zihninde, bileme-
yiz hangilerıne yaklaşırdı, hangilerine ulaşır ya da
aşardı, hangilerini ıskalardı.
Bedrettin Cömert söz konusu olduğunda bu so-
rular merakımı kamçılıyorsa bunun en belirgin ne-
deni onun özellikleriydi. Benden önceki kuşağın en
kültürlü insanlarından biriydi bir kere. Bilgi biriki-
mine güvenerek hız kesmemişti pek çok sonradan
karşılaştığım aydınımız gibi; tersine, yepyeni ufuk-
lara açılma konusunda soluklu ve karairiıydı. Kuru
bir kültürlülük biçimi değildi onunkisi: Ince bir du-
yarlığı vardı, sorunları yalnızca akla havale eden-
lerden değildi. Dahası: Fırtınalı bir iç dünyanın yol
açtığı hareketli kişiliği, ondakiyaratıcılıkileakade-
misyenliğin ciddi biçimde çatışabileceği izlenimi-
ni doğunnuştu bende. Son bir iki yılında şiir yaz-
maya ağırlık verir olması, bilmem ipucu sayılabilir
mi?
Dedim ya, fal açılabilecek konu değil bu. Gel-
gelelim, tahmin yürütmemi engelleyecek biryasa
da yok. Güçlü, özgün bir şair çıkagelir miydi Bed-
ri'nin içinden, sanmıyorum. ^ ğ l a m , temiz, derin
ürünler verirdi gene de. O zaman da söylemiştim
şu düşüncemi kendisine: Şiirgençken başlar, son-
radan ancak çok iyi şiir zanaatkân olunabilir.
Buna karşılık, bugün yaşıyor olsaydı, bana ka-
lırsa, kültür hayatımızın en ağırtıklı noktalarından;
birinde duruyor o(acaktı"Öecfrettin Cömert. Onda,''
bilgi ölçüyle atbaşı ılerliyordu, ciddi gereksinme duy-
duğumuz gerçek eleştirmen, Bedri'de vücut bu-
lacaktı bence.
Türkiye, sık sık Satürn olmaktan geri durmadı,
çocuklannı yeme alışkanlığından hâlâ caymaya
niyetli görünmüyor. Bedrettin Cömert'i biz öldür-
dük sonuç olarak: Buradakiler. Onu öldürenlerin
yaşadığı ülkede yaşıyor olmak, kaldınlır yük müdür?
Kapikatürcüler Depneği'nden
karikatüp kupsu
• Kültür Servisi - Kankatürcüler Derneği, karikatür
sanatına ilgi duyanlara eğitim vermek amacıyla
karikatür kurslan düzenleyecek. 15 Ağustos günü
başlayacak teorik ve uygulamalı dersler ünlü
karikatür ustalan tarafından verilecek. Karikatür
sanatının pratik ve kurumsal öğretıminın yanı sıra
temel sanat eğitimi. mizah ve karikatür tarihini de
kapsayacak dersler her cumartesi günü
Saraçhane'deki Karikatür ve Mizah Müzesi'nde
gerçekleştırilecek. Kurslara heryaştan insan
katılabılecek.
Özel Opera Güzel Sanatlar Lisesl
tiyatro eğitimi de verecek
• Kültür Servisi -Özel Opera Güzel Sanatlar Lisesi,
1996-1997 eğitim-öğretım yılında müzik ve resimle
başjadığı eğitimine 1998-1999 ders yılından itibaren
tiyatro bölümünü de ekledi. Eğitim süresi, birinci
yılı Ingilizce hazırlık sınıfı olmak üzere dört yıl.
Lise programı nedeniyle lise 1, 2 ve 3. sınıflarda --
üniversiteye yönelik kültür derslerine de ağırlık
veren okulun tiyatro, müzik ve resim bölümlerine
yetenek sınavı>la öğrenci alımı sürüyor.
MÜ Güzel Sanatlap'dan akşam
atölyeleri ~
B kiiltıirŞp|T
r
'«-
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından
açılan ve büyük ilgi gören akşam atölyeleri kış
dönemi kayıtlan 1 -5 Ekim tarihleri arasında
gerçekleşecek. Kayıtlar, Güzel Sanatlar Fakültesi
Sekreterliği'ne başvuru ile >apılacak. 1998-99
döneminde açılması planlanan dallar; resim,
modelden resim, heykel. seramik, takı. tekstil baskı
teknikleri, deneysel giyim tasanmı, bilgisayar
destekli tasanm, cam, özgün baskıresim (gravür),
günümüz sanatlan ve sanat tarihi.
İZDSO, Brüksel Fesüvali'nde
I Kültür SeTvisi - izmlFl Senfoni Orkestrası
(İZDSO), Brüksel Festivali kapsamında 30
Temmuz'da Royal Konservatuvar Salonu'nda bir
konser verecek. Konsere solist olarak keman sanatçısı
Cihat Aşkm katılacak. Rengım Gökmen'in
yönetiminde venlecek konserde Beethoven'ın Egmont
Uvertürü, Ulvi Cemal Erkin'in Keman Konçertosu ve
Rahmaninof 'un 2. Senfonisi yorumlanacak. Yaptığı
açıklamada konserin canlı olarak kaydedileceğinı
söyleyen İZDSO Müdürü Numan Pekdemir.
orkestranm, 15-22 Kasım tanhlen arasında dört ayn
konser için Portekız'e davet edıldiğini de belirtti.
'Yaz Konserleri'
• Kültür Servisi - İTÜ Mezunlan Derneği 'Yaz
Konserleri' kapsamında 28 Temmuz Salı günü saat
19.00'da Nilüfer Alkaya piyano resıtali verecek.
Resital, İTÜ Mımarlık Fakültesi Taşkışla 109 No'lu
Amfi'de gerçekleşecek.