23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genel-İş kayyuma gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 7 No'lu Iş Mahkemesi'nin DlSK'e bağlı Genel-lş Sendikası'nın, yeterli sayıda delege başvurusu olması nedeniyle olağanüstü gene) kurula gitmesi gerektiği yönündeki karan Yargıtay tarafindan onaylandı. Buna göre, Genel-lş Sendikası'na kayyum atanacak. doğum skandalı • ADANA (Cumhuriyet Güney ÜJeri Bürosu) - SSK Adana Doğumevi Hastanesi'ne getirilen Hayriye Çelebi (27) adlı iki çocuk annesi, üçüncü çocuğunu doğurduktan hemen sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Çelebi'nin eşi Mükremin Çelebi (30), hastanede anestezi uzmanının bulunmadığını, eşinin bile bile ölüme gönderildiğini savundu. Çelebi, hastane yönetimiyle doktor llyas Acar'ı suçlarken şikâyetçi olacağmı belirtti. Telekonferansla ders • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gerek ulusal gerekse uluslararası pfanda daha nitelikli hukûkçular yetiştirilmesi için hukuk fakûlteterinde "telekonferans sistemi" ile tek merkezden eğitim verilmesi tartışılıyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürü Dr. Mustafa Tören Yücel, "amfıli hukuk fakülteleri"nin artık tarihe kanşması gerektiğini savundu. Yücel, "Bu sistemle hem sayısı bugün 50'yi bulan hukuk fakültelerinin tümünde tek merkezden, uluslararası ûne sahip profesörler tarafindan kaliteli eğitim verilmiş olur hem de gelecekte daha iyi hukûkçular yetiştirilir" dedi. 'Ara nejim' hesaplaşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM bugün "ara rejimi" tartışacak. Bağımsız Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, FP ve BBP millervekillerinin, "ara rejim" iddialannm açıklığa kavuşturulmasını gerekçe göstererek verdiği genel görüşme önergesinin ön görüşmeleri bugün yapılacak. Bilyay'ya saUın kmandı • tstanbul Haber Servisi - Basın Konseyı, Ankara'da yayın yapan Mozaik radyo program sunucusu Nilgün Bilyay'a yapılan asitli saldınyı nefretle kınadı. Konsey açıklamasında"Bu çirkin saldın demokrasiyi hazmedemeyenlerin canavarlaştığının göstergesidir" denildi. Cindoruk, ANAP ile DYP'nin erken seçim şartlanna bakacaklannı söyledi antajında çeküiriz'tstanbul Haber Servisi- DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. erken seçim konusunda ANAP ve CHP'nin ortaya koydugu şartlann 'şantaj' noktasına gelmesi halinde kendileri için hükümette yer almanın önemi kalmayacağını belirtti. Cindoruk. halkın seçim değil çözüm istediğini vurgulayarak siyasi ve sosyal şartlar hazırlanmadan yapılacak bir seçimi 'Asya gribi'ne benzetti. DTP îstanbul il örgütü, DİSK Cenel Baskanı • Diyarbakır gezisinden dönen DTP Genel Başkanı Cindoruk. Güneydoğu Bölgesi'ne artık huzurun geldiğini belirterek bunun Türkiye için son yıllann en büyük fırsatı olduğunu vurguladı. hakkındaki yolsuzluk iddıalan nedeniyle DSP'den ihraç edilen Küçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen'in DTP'ye geçmesi nedeniyle dün KJassis Otel'de bir tören düzenledi. Diyarbakır gezisinden dönen Hüsamettin Cindoruk da törene katılarak Güneydoğu Anadolu'yla ilgili değerlendirmelerini aktardı; seçim gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Güneydoğu sorununa ilişkin son yıllann en büyük firsatını yakaladığını vurgulayan Cindoruk. "İstanbul'la Diyarbakır'ın asayişi arasında bir fark kalmamtş. Artık güneydoğuda kırsal bölgeler dışuıda huzur var. Bu nedenle TSK'ye şükranlanmı sunuyonırrT diye konuştu. Bölge insanınm ve bölgenin yatınma hazır olmasına karşın devletin bu konuda yetersiz kaldığını kaydeden Cindoruk. "Cumhuriyetin arök Güneydoğu Anadohı'ya efini uzatması gerekiyor" dedi. Cindoruk. Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Budak 'Erken seçim' dedi ADANA (Cumhurijet GOney tlleri Bürosu) - Ül- kede siyasal gelişmelerin iç açıcı olmadığını belirten DlSK Genel Başkanı Rıd- van Budak, siyasilenn ça- lışmadıklannı ve görevle- rini yapmadıklannı söyle- di. Budak. "Toplumsorun- lann çözümünü beklerken iktidar muhalefeti. muhale- fet iktidan suçluyor. İrrka. darbe tarüşmalan bitirile- miyor. Memur. memura dövdürülüyor. Körü tabk) sürekli gö/ler önünde ruru- luyor.Erkenseçim elzemoJ- dû" dedi. Eylül ayında başlayacak işkolu toplusözleşme gö- rüşmeleri öneesi yapılacak çalışmalarla ilgili DlSK'e bağlı sendika başkan ve yö- neticileri ile işyeri temsilci- lerinin katıldığı toplantıda konuşan Budak, ülkenin gergin bir siyasal dönem- den geçtiğini vurguladı. Toplumun onca sorunu varken, irtica ve darbe tar- tışmalannın gündemdeki yerini koruduğunu belirten Budak, şöyle konuştu: "Elbette ne irtica tehdidi- ni küçümsemek ne de ara rejimolasıhğınıyoksaymak r . doğru bir yaklaşımdiE tye- ( mokrasiyi sa\unan. Cûıri- huriyetin kazanımlanndaıı yanaolan herkeslaikliği ko- ruma konusunda büvük bir duyarhhk içerisindedir. Ancak bütün bunlara kar- şuı irtica, bugüne kadaruy- gulanan politikalardan ya- rarlanarak bü>ümüş, güç- lenmiş.dolet içinde kadro- laşmış ve toplumsal geliş- mcnin önünde ciddi bir teh- like olmuştur. Bu tehlikeyi ortadan kaldırmak bütün demokratlann. cumhuri- yetçilerin göroidir. Ancak siyaset vetkisiııi eiinde bu- lunduranlann irtica>a kar- şımücadelededuyarsız kal- malan da demokrasi dışı bir müdahalenin gerekçesi olamaz." Ülkenin daha önce de üç olağanüstü rejim dönemi yaşadığını anımsatan ve so- nuçta demokrasinin raydan çıktığını ifade eden Budak. bunun bedelini bütün top- lumun ödediğini, Türkiye demokrasisinin yara aldı- ğını söyledi. Budak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugünde benzer bir sonuçla karşıiaş- mak istemiyorsak sorunla- nmıza toplum olarak biz sahipçıkmalıyı/. İ Ikemian ve toplumumuzun hiç de hak etmediği bugünkü si- yasal geriümin aşılmasının j«Uı bukukun egemenl^j ve sosyal adaleri gerçekleş- tirecek gerçek bir demok- ratüdeşmenin sağlanması- dm" ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Türkiye'nin acil çözümlere gereksinim duyduğunu ifade ederek Ankara "dakilerin seçimden söz etmesinin son derece yanlış olduğunu kaydetti. Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Mesut Yılmaz'la CHP Genel Baskanı Deniz Baykal'ı da seçim şartlannın iyileştirîunesi yerine seçimle ilgisiz şartlan konuşmakla suçladı. Kamu çalışanlan sendikalan yasa tasansının geri çekilmesini, Baykal'ın seçim şartı olarak ortaya getirmesinin 'şov' olduğunu öne süren Cindoruk, Yılmaz'ın da tek başına bu şartı kabul etmeye hakkı olmadığını savundu. Kamu çalışanlan yasa tasansının. anayasa çerçevesinde son derece demokratik bir yasa olduğunu iddia eden Cindoruk. "Daha fazlasını veremeyeceğimiz bir durumda neden iyileştirme yapan bir yasayı geri çekeüm'' diye konuştu. Cindoruk, "Şartlar şantaj noktasına gelirse bu bizim için hiç önemii değil. Hükümet bizim için sadece bir siyaset aracıdır, muhtaç olduğumuz bir dayanak değfldir. Bu tebdhJer bize vHgefir" dedi. Cindoruk, DYP lıderi Tansu Çüler'in ANAP'a uzlaşma eli uzatmasını "Çaresiziiğin çağnsı" şeklinde değerlendirerek siyasette uzatılan elin her zaman çok önemii olduğunu, ancak o elin geçmişte bulaştığı yolsuzluklann da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Bir gazetecinin "Peki hakkında yobuzluk iddialan olan Nurettin Şen'i nasıl kabul ettiniz" yolundakı soruya da Cindoruk, Şen hakkında bir yargı karan olmadığı yanıtını verdi. Cindoruk, bir başka gazetecinin "Ama Çifler hakkında da kesinleşmiş bîr Vargı karan yok" demesi üzerine ise "Çîller'iıı kendisi bir delildir" dedi. Doğulu miMetvekillerinin seçim pazarlığı DYP'lilerlistegüvencesi için notergarantisi istedi HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-CHP'nin hükümetle uzlaş- macı tutuma girmesi üzerine "seçim hiikü- meti kurulması ve haziran ayında erken seçime gktilmesi" planı bozulan DYP'de, liste tartışması başladı. Güneydoğu ve Do- ğulu millervekillerinin bir bölümü yeni bir seçimi göze almak için genel başkan Tan- su Çiller'den liste güvencesini sağlayan no- ter tasdikli belge istemeye hazırlanıyorlar. DYP yönetimi, bir seçim için birlik me- sajlan verirken, grupta listelere ilişkin tar- tışma başladı. DYP'nin Meclis'e sunduğu ittifaklar önergesi konusunda Çiller'e im- zalanyla güvence veren millervekillerinin pazarlık yapacaklan öğrenildi. Özellikle, Güneydoğu ve Doğulu millervekillerinin kendi aralannda yaptıklan değerlendirme- de erken bir seçimin kendileri için riskli ol- duğuna ve mali kayıplannın büyüklüğüne dikkat çektikleri öğrenildi. Bazı millervekillerinin seçim sürecinin hızlanması durumunda Çiller'den liste gü- vencesi için noter tasdikli belge isteyecek- leri bildirildi. Başkanlık Divanı'nın yetki- sine bırakılan örgütlerdeki seçim takvi- minde Elazığ'ın özellikle ilk gruba alın- ması, genel başkan yardımcısı Cihan Pa- çaa'ya yönelik operasyon olarak yorum- landı. Çüler'in Ufuk Söylemez'den yana tavır koymasından sonra Elazığ il başkanının Mehmet Ağar'ı desteklemesiyle sıkışan Paçacı'nm buradaki ağırlığını yitirdiğine dikkat çekildi. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Ekinci, siyasetin sonbahar- daki seçime doğru kaydığını. ancak seçi- me geniş tabanlı hükümetle gidileceğini öne sûrdü. DYP lideri Çiller bırkaç kez ertelediği Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ziya- retini gerçekleştirecek. Dün toplanan Baş- kanlık Divanı'nda Çüler'in Demirel'e bir iki gün içerisinde yapmayı planladığı zi- yarette DYP'nin neden erken seçimde ıs- rar ettiğini anlatacağı bildirildi. Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı yann yapı- lacak grup toplantısında DYP'ye katıla- cak. Kundakçı'nın partiye giriş işlemleri- nin tamamlandığı önceki gün. Çiller'le baş başa bir görüşme yapması dikkat çekti. Kaçak yapılaşmaya izin vermekle suclanıyordu FPH başkan Mehmet Sekmen görevinden alındı tstanbul Haber Servisi - tçişleri Bakan- hğı. eski RP'li Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i görevden aldı. Mahalli Idarelerden Sorumlu Îstanbul Vali Yardım- cısı Hasan Ozhan, lçişleri Bakanlığı'nın gö- revden alma karannın dün Mehmet Sek- men'e tebliğ edildiğini ve tebliğ anından iti- baren karann yürürlüğe girdiğini söyledi. Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sek- men, imar planına aykın kaçak, ruhsatsız yapılar için belediye encümenince verilen kararlann gereğini yerine getirmediği için dün lçişleri Bakanhğı tarafindan görevden alındı. Îstanbul Vali Yardımcısı Hasan Öz- han. görevden alma karannın dün Mehmet Sekmen'e tebliğ edildiğini belirterek "Be- lediye başkanı karar tebliğ edildiği andan iti- baren göre\den alınmış, sayılır" dedi. lşçı Partisi Kartal tlçe Başkanı Tmiun Tabakoğlu'nun 17 Şubat 1997 tanh'ınde Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı şikâyet üzerine, Mülkiye Başmüfettişi Mu- ammerErol tarafindan hazırlanan raporda, Kartal ilçesinde bulunan 11 ayn yerdeki i- mar planına aykın kaçak. ruhsatsız yapılar için belediye encümenince verilen kararla- nn gereğinin yerine getirilmediği ıddialany- la ilgili olarak fezleke düzenleneceği belir- tümişti. Tayfun Tabakoğlu. Kartal Beledi- yesi'ndeki yolsuzluklarla ilgili hazırladığı ve ilgili yerlere üettikleri dosyada, Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in ya- sa ve hukuk tanımadığını iddia etmişti. Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de yazılı bir açıklama yaparak Sekmen'in, partisinin verdiği mücadele sonucu görev- den alındığını belirtti. Perinçek, Sekmen hakkında hazırladıklan 188 sayfalık suç dosyasmda yer alan iddialan da şöyle sıra- ladı: "Kaçak, ruhsatsız inşaat yoluyla şeri- atçılara ka> nak aktarmak.Önıerti ha\zasın- da talan. ihalelerde volsuzluk. belediye ola- naklannın Milli Gençlik Vakfi'na sunulma- SL şeriatçı kadrolaşma. belediye personeli üzerinde antüaik baskılar." Bakanlık, Kartal Belediye Başkanf nın yanı sıra Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinin eski RP'lı bağımsız Belediye Başkanı Meh- met Güran ile Siirt'in Eruh ilçesinin DYP'li Belediye Başkanı Nedim Sayın'ın da gö- revden alınmasına karar verdi. Belediye başkanlannın "haklanndayürütütensorus- turmanın sdameti" amacıyla açığa alındık- lan bildirildi. DUZ YAZII ORHAN BtRGtT Yılmaz - Baykal görüşmesi, bu tür olaylara yüzeysel bakmaya alışmış kim- selerce adeta "pembe gözlükler" arkasın- dan değerlendirildi. CHP Genel Başkanı, partisinin elli be- şinci hükümetın kuruluşunda esirgemedi- ği güvenoyunu, son günlerde sık sık tar- tışılır hale getiren bir yöntem izliyordu. Böyle bir yöntem, Baykal'ın 27 Mart ön- cesinde Milli Güvenlik Kuaılu toplantısın- dan bekledikleri ile çatışmıyordu. Baykal, hükümetin kuruluş çalışmalan sırasında Mesut Yılmaz'ın kendisine yanm ağızla yaptığı öneriyi geri çevirmiş, kabineye ka- tılmayacaklarını; ama güvenoyunu da esirgemeyeceklerini söylemişti. Dokuz buçuk aylık süreç, ANASOL-D hükümeti için, olabildiğince başanlı icra- atlann sergilenmesi ile geçmekle kalma- dı. 27 Mart toplantısından bunalım bek- leyenlerin de açık açık düş kınklığına uğ- ramalanna neden oldu. Cumhuriyet Halk Partili seçmenler ara- sında, bazı araştırma kuruluşlannın sap- tırmalannın aksine, bu görünüm nedeniy- le özellikle Doğu ve Güneydoğu yörele- rinde hükümetin ikinci ortağına karşı yö- neliş kıpırdanmalan, CHP Genel Merke- zi'ni tedirgin eöiyor. Baykal, mayıs ayında toplanacak olan kurultaya gerçi rakipsiz genel başkan adayı olarak gidecektir ama, genel politi- Amaç Bekçi Dövmek mi? ka üzerinde izlediği stratejinin eleştirilme- sinin bazı ön işaretleri yer yer kimi il kong- relerinin görünümü ile verilmektedir. Bu nedenle de CHP Genel Başkanı, kurultaya, elli beşinci hükümet üzerine koyduğu bazı ipoteklerte gitmek istemek- tedir. Bunlann başında da parti içi muha- lefeti deyola getirecek bir "erken seçim" takviminin belirginleşmesi gelmektedir. Politika taktiklerinde yeterii deneyimi bulunmayan Mesut Yılmaz'a, geçen haf- ta sonunda gerçekleşen görüşme sıra- sında Baykal, seçim tarihinin belirienme- si koşulu ile hükümetin parlamento çalış- malan için istediği desteği esirgemeyece- ğini bildirdi. Ama o arada Başbakan, bu çalışmalann birbölümü ile seçim tarihinin saptanmasını da bayram sonrasına bı- raktı. Oysa herkesten çok başbakan da seçim tarihinin saptanarak ilan edilmesi- nin, bir pariamentoyu çalıştırma yerine, milletvekillerini kulaklan ders bitimini ha- ber veren okul öğrencileri haline sokaca- ğını iyi bilmektedir. Yine başbakan, hükü- metin öteki iki ortağı partinin liderierinin de bu konuya bakış açılannd^n haberiidir. Nitekim, Yılmaz - Baykal konuşmasının ardından, biryandan Ecevit, öbüryandan Cindoruk erken seçim önenlenne farklı nedenlerie de olsa ortak bir biçimde kar- şı çıkmışlardır. Ecevit için, tarihi saptan- mış bir seçim, pariamentonun çalışama- yışına yol açacağı için gereksizdir. Cin- doruk ise altyapısı hazırianmamış bir se- çimin getireceği zararlan, Baykal'ın öne- risine karşı çıkış gerekçeleri arasında say- maktadır. Elli beşinci hükümeti oluşturan partile- rin bir erken seçim için ne düşündükleri- ni bikjiği halde, Baykal'ın bu tür önerileri Başbakan'la görüşme masasının üzerine koymasının nedeni açıktır: CHP Genel Başkanı, 27 Mart öncesinde yaratmak is- tediği "yapaybunalım\ Milli Güvenlik Ku- rulu toplantısında göremeyince bu kez, koalisyonun büyük partisi ile öteki iki or- tağı arasında bir anlaşmazlık yaratma de- nemesini vizyona sokmak istemiştir. Seçim tarihini belirtemiş bir hükümetin irtica ile mücadelenin yanı sıra parlamen- toya getirdiği ya da getirmekte olduğu ya- sa tasanlanna destek olmak, bunun için Meclis'ı çalıştıracak çoğunluğun sağlan- masına katkıda bulunmak gibi "özveri- ler"\ üstlenecek bir CHP'nin, halkoyunda da iyi karşılanacağmı düşünmektedir Baykal. Böylece, tarihi belirienmiş bir ge- nel seçimin egemen olduğu ortam içeri- sinde gidilecek kurultay, o kurultayın di- reksiyonunu eiinde tutan genel merkez için daha başlangıçta kazanılmış olur. Örgüt öncüleri olan delegeler, kendile- rini genel merkeze beğendirmek için ku- rultay kürsüsünü kullanma firsatını değer- lendiririer. Var olan milletvekillerinin de- ğiştirme birliklerinin hazıriıklan karşısında izleyecekleri tedirgin politikayı merak edenler, Yılmaz - Baykal görüşmesinin hemen ardından CHP Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısındaki görüntüyü hatırtamalılar: Sayın Genel Başkan uzun bir masanın tam ortasına konan koltuğa oturmuş. Sağ arkasında, genel başkan yardımcısı, eski bakan ve Profesor Kumbaracıbaşı ile grup başkanvekili, eski bakan ve eski Ba- rolar Biriiği Başkanı Sav. Sol ariosında grup başkanvekili Profesor Oya Araslı ile Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş. En az bir saat süresince ayakta adeta ihtıram nöbetinde dikilen bir dörtlü. Görülüyor ki bır erken seçim sinyali bi- le bir siyasi partinin hemen bütün kade- melerini dikkatli davranmaya sokacak ka- dar önemii olrnaktadır. Sadece sözünün bile piyasaları nasıl etkilediğinin en taze örneği ise Yılmaz - Baykal görüşmesini izleyen ilk iş günü olan dünkü pazartesı, îstanbul Menkul Kıymetter Borsas'nda öğle saatterinde kendisini gösteren düşüştür. Bir başka deyişle repo ve faize kaçış- tır. Doğrusu bir sosyal demokrat politika- cı için, gerçekten (stenmeyecek bir ters hareket olmuştur. Üstelik, geçeriiği ve uy- gulamasının da olmayacağının kanıtlan da birbırini izlemış, hem Ecevit, hem Cin- doruk olaya Başbakan'dan ve Anavatan- lı yöneticilerden farklı değerlendirmelerle yaklaşmışlardır. Dolayısıyla, sadece ekonomi ve borsa çevreleri değil, siyasetle ilgilenenler de er- ken seçimle ilgili spekülasyonlara bir de bu açıdan bakmalı ve değerlendirmeleri- ni yapmalıdır. Hatta, asıl amacı bekçi dövmek değil- se, CHP'nin Sayın Genel Başkanı da Meclis'in çalıştınlmasından, reform ve ir- tica ile ilgili yasa tasanlanna kadar birçok gündem maddesini bu açıdan değerien- dirmelidir. Başbakan ve hükümet ortaklan da bu dönemi CHP'yi hükümetin içine alarak aşmayı daha akılcı bir yöntem olarak de- nemelidir. POLTrtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Susurluk Çözülür mü?.. Fethullah Gülen'le Türk 2000'ler Vakfı Başka- nı Ord. Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan, yan yana poz vermişler... Acaba ikisi arasındaki bu yakınlık niye? Ikisi de 'Türk-lslam Senfez/'nin yılmaz savunu- cusu olduğu için... Abdullah Çatlı'dan Mehmet Ağar'a; Agâh Ok- tay Güner'den Haluk Kırcı'ya, Reha Oğuz Türk- kan'dan Fethullah Gülen'e dek ANAP'h, DYP'li, DTP'li, MHP'li, BBP'li politikacı, yazar, işadamı, sanayici bu görüşün temsilcileridir bugün... Başbakan Mesut Yılmaz, 20 günde Susurluk çetelerini çözecek miydi? öyle söylemişti!.. Ama Susurluk Çetesi'nin bir ayağı ANAP için- deydi ve bu yüzden sonuca gitmesi olanaksızdı... Başbakan Yılmaz, irticayla mücadele edebile- cek mi? İrtica, Fatih'in Çarşamba semtinde ya da Sultan- beyli'deki sakallı, sanklı, şalvarlı molla bozuntula- ndeğildir sadece... Onlar irticanın görünen yüzüdür, asıl tehlike ise görünmeyen kesimin içinde oluşmaktadır... O görünmeyen kesim yargıda, poliste, milli eği- timde, üniversitelerde 'kravatlı' olarak karşımıza çıkmakta, televizyon ekranlarında bilimsel konuş- malarla ilgi odağı olmaktadır... ANAP içinde hem Susurluk'u hem de irticayı görürsünüz... Onlann ne çember sakalları vardır ne de başla- nndasankları... Onları üniversitelerde izleyebilirsiniz, sinsice ve üstelik"JaikCumhuriyet" diye diye İBDA-C'den Ni- zam-ı Âlem'e dek bir örgütlü yapıyı nerelere taşı- mak istediklerini saptayabilirsiniz... 1968'li yıllarda Komünizmle Mücadele Dernek- leri'nce başlatılan 'kuşatma' bugün birtarikat şey- hinin 'ılımlı Islam' modeliyle 'Türk-lslam Sente- z/'neoturtuluyor... Tarikat şeyhinin arkasında kimler var, nereden destek alıyor? Dışarıdan ABD, ingirtere, içeriden Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Tansu Çiller. Hüsamettin Cindo- ruk... Gerici-faşist bir örgütlenmedir söz konusu. Çüri- kü irtica, salt kapatılan RP'nin fotoğrafı değil, o fo- toğrafın gri gölgelerini oluşturan 'Türk-lslam Sen- fez/'dir... ömeğin bazı üniversitelerde olduğu gibi, Mar- mara Üniversitesi'nin kimi fakülte ve bölümleriri- de de "şeriatçı-ırkçı" örgütlenme tüm hızıyla sür- müyor mu? • • • DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit, Fethullah Gülen'e toz kondurmuyor, Nurcula- n baştacı ediyor... Acaba Ecevit'in Nurculara karşı bu yakınlığı ne- reden kaynaklanıyor? Insanın aklına pek çok soru geliyor... Nurculann laik demokratik düzene karşı olduk- lan, devlet içine sızdıklan bilinen bir gerçek... 1960 öneesi Demokrat Parti, 1960 ve 1970 soıi- rası Adalet Partisi, 1980 sonrası ANAP'la dirsek te- masında olan Nurcular, bugün ekonomik olarak güçlenen Fethullahçılar olarak ANAP, DYP, DTP, MHR BBP'yle yakın ilişki içindeler... Fethullah Gülen'in Said-i Nursi'nin yolundan gittiği, onun düşünce ve ilkelerini bugünlere taşı- dığını Bülent Ecevit bilmiyor mu? 1970'liyıllardaki 'Nurayinleri', bugün beşyıldız- fı otellerde 'ışık toplantılan 'na dönüşmüş; dünün 'Nur evleri' bugün 'ışık evleri' olmuştur... Risale-i Nur öğretisinin temel öğesi şudur: "Devlet, Islamın siyasal ilkeleri doğrultusunda kurulmalıdır ve Müslümanlara, Kuran dışında bir anayasa gereksizdir..." • • • DYP, MHP, BBP ve Fazilet Partisi niçin 'şenaf- çı-ırkçı'örgütlenmenin gündeme gelmesine karşı çıkıyoriar, kimi askerleri acımasızca eleştiriyorlar? Yanıtı açıktır: "Susurluk Çetesi'nin kesiştiği noktanın şeriat- çı-ırkçı örgütlenmenin merkezi Türk-lslam Sente- ziolduğu için..." Yedi kişinin katledildiği 16 Mart davasının bir u- cu Susurluk Çeteleriyle kesişiyor: Tanık Oğuz Ser- cinlioğlu'nun anlattıkları Mehmet Ali Çevi- ker'den Abdullah Çatlı'ya. Oral Çelik'e dek bir zincirin halkalarını oluşturuyor... 1975 yılında TNT kalıplannın çalındığı askeri bir- liğin komutanı Mehmet Ali Çeviker'dir ve bu bağ- lantı 1970'li yıllann ortalarında MHP Gençlik Kol- ları ile çok yakından ilişkilidir... Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı, 1980'li yıllann sonun- da hangi tarikat şeyhiyle ilişki kurmuştur; Kırcı îs- tanbul Emniyet Müdürîüğü tuvaletinde 'apfes'alır- ken nasıl olup da kuş gibi uçup gitmiştir? Susurluk Çetesi'nin bağlantısı çözülmeden, Tür- kiye'de şeriatçı yapılanmanın arkasındaki iç ve dış güçleri bulmak olanaksızdır... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI 300 000 T. KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPIARI 4. BASI 550 000 TL SANCILIYIUAR KU$ATIUMI$ SOKAKLAR 4. BASI 35O0O0TI KUZU POSTUNDA KÜRT 2. BASI 600 000 P t ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN 2. BASI 600 000U DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI 60C00C" Â$IK KADIN1AR SOKAĞI 2. BASI 800 000 TL JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRE5İ BELLİ DEĞİL Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle