Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MART 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Genel-İş
kayyuma
gidiyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara 7 No'lu Iş
Mahkemesi'nin DlSK'e
bağlı Genel-lş
Sendikası'nın, yeterli
sayıda delege başvurusu
olması nedeniyle
olağanüstü gene) kurula
gitmesi gerektiği
yönündeki karan Yargıtay
tarafindan onaylandı.
Buna göre, Genel-lş
Sendikası'na kayyum
atanacak.
doğum skandalı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney ÜJeri Bürosu) -
SSK Adana Doğumevi
Hastanesi'ne getirilen
Hayriye Çelebi (27) adlı
iki çocuk annesi, üçüncü
çocuğunu doğurduktan
hemen sonra kan
kaybından yaşamını
yitirdi. Çelebi'nin eşi
Mükremin Çelebi (30),
hastanede anestezi
uzmanının bulunmadığını,
eşinin bile bile ölüme
gönderildiğini savundu.
Çelebi, hastane
yönetimiyle doktor llyas
Acar'ı suçlarken şikâyetçi
olacağmı belirtti.
Telekonferansla
ders
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gerek ulusal gerekse
uluslararası pfanda daha
nitelikli hukûkçular
yetiştirilmesi için hukuk
fakûlteterinde
"telekonferans sistemi"
ile tek merkezden eğitim
verilmesi tartışılıyor.
Adalet Bakanlığı Adli
Sicil ve Istatistik Genel
Müdürü Dr. Mustafa
Tören Yücel, "amfıli
hukuk fakülteleri"nin
artık tarihe kanşması
gerektiğini savundu.
Yücel, "Bu sistemle hem
sayısı bugün 50'yi bulan
hukuk fakültelerinin
tümünde tek merkezden,
uluslararası ûne sahip
profesörler tarafindan
kaliteli eğitim verilmiş
olur hem de gelecekte
daha iyi hukûkçular
yetiştirilir" dedi.
'Ara nejim'
hesaplaşması
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM bugün "ara
rejimi" tartışacak.
Bağımsız Ankara
Milletvekili Cemil Çiçek,
FP ve BBP
millervekillerinin, "ara
rejim" iddialannm
açıklığa kavuşturulmasını
gerekçe göstererek
verdiği genel görüşme
önergesinin ön
görüşmeleri bugün
yapılacak.
Bilyay'ya
saUın kmandı
• tstanbul Haber Servisi
- Basın Konseyı,
Ankara'da yayın yapan
Mozaik radyo program
sunucusu Nilgün Bilyay'a
yapılan asitli saldınyı
nefretle kınadı. Konsey
açıklamasında"Bu çirkin
saldın demokrasiyi
hazmedemeyenlerin
canavarlaştığının
göstergesidir" denildi.
Cindoruk, ANAP ile DYP'nin erken seçim şartlanna bakacaklannı söyledi
antajında çeküiriz'tstanbul Haber Servisi- DTP
Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. erken seçim
konusunda ANAP ve CHP'nin
ortaya koydugu şartlann
'şantaj' noktasına gelmesi
halinde kendileri için
hükümette yer almanın önemi
kalmayacağını belirtti.
Cindoruk. halkın seçim değil
çözüm istediğini vurgulayarak
siyasi ve sosyal şartlar
hazırlanmadan yapılacak bir
seçimi 'Asya gribi'ne benzetti.
DTP îstanbul il örgütü,
DİSK Cenel Baskanı
• Diyarbakır gezisinden dönen DTP Genel Başkanı Cindoruk. Güneydoğu
Bölgesi'ne artık huzurun geldiğini belirterek bunun Türkiye için son yıllann en
büyük fırsatı olduğunu vurguladı.
hakkındaki yolsuzluk iddıalan
nedeniyle DSP'den ihraç edilen
Küçükçekmece Belediye
Başkanı Nurettin Şen'in
DTP'ye geçmesi nedeniyle dün
KJassis Otel'de bir tören
düzenledi. Diyarbakır
gezisinden dönen Hüsamettin
Cindoruk da törene katılarak
Güneydoğu Anadolu'yla ilgili
değerlendirmelerini aktardı;
seçim gündemiyle ilgili
açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin Güneydoğu
sorununa ilişkin son yıllann en
büyük firsatını yakaladığını
vurgulayan Cindoruk.
"İstanbul'la Diyarbakır'ın
asayişi arasında bir fark
kalmamtş. Artık güneydoğuda
kırsal bölgeler dışuıda huzur
var. Bu nedenle TSK'ye
şükranlanmı sunuyonırrT diye
konuştu. Bölge insanınm ve
bölgenin yatınma hazır
olmasına karşın devletin bu
konuda yetersiz kaldığını
kaydeden Cindoruk.
"Cumhuriyetin arök
Güneydoğu Anadohı'ya efini
uzatması gerekiyor" dedi.
Cindoruk. Güneydoğu
Anadolu başta olmak üzere
Budak 'Erken
seçim' dedi
ADANA (Cumhurijet
GOney tlleri Bürosu) - Ül-
kede siyasal gelişmelerin iç
açıcı olmadığını belirten
DlSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak, siyasilenn ça-
lışmadıklannı ve görevle-
rini yapmadıklannı söyle-
di. Budak. "Toplumsorun-
lann çözümünü beklerken
iktidar muhalefeti. muhale-
fet iktidan suçluyor. İrrka.
darbe tarüşmalan bitirile-
miyor. Memur. memura
dövdürülüyor. Körü tabk)
sürekli gö/ler önünde ruru-
luyor.Erkenseçim elzemoJ-
dû" dedi.
Eylül ayında başlayacak
işkolu toplusözleşme gö-
rüşmeleri öneesi yapılacak
çalışmalarla ilgili DlSK'e
bağlı sendika başkan ve yö-
neticileri ile işyeri temsilci-
lerinin katıldığı toplantıda
konuşan Budak, ülkenin
gergin bir siyasal dönem-
den geçtiğini vurguladı.
Toplumun onca sorunu
varken, irtica ve darbe tar-
tışmalannın gündemdeki
yerini koruduğunu belirten
Budak, şöyle konuştu:
"Elbette ne irtica tehdidi-
ni küçümsemek ne de ara
rejimolasıhğınıyoksaymak
r . doğru bir yaklaşımdiE tye- (
mokrasiyi sa\unan. Cûıri-
huriyetin kazanımlanndaıı
yanaolan herkeslaikliği ko-
ruma konusunda büvük
bir duyarhhk içerisindedir.
Ancak bütün bunlara kar-
şuı irtica, bugüne kadaruy-
gulanan politikalardan ya-
rarlanarak bü>ümüş, güç-
lenmiş.dolet içinde kadro-
laşmış ve toplumsal geliş-
mcnin önünde ciddi bir teh-
like olmuştur. Bu tehlikeyi
ortadan kaldırmak bütün
demokratlann. cumhuri-
yetçilerin göroidir. Ancak
siyaset vetkisiııi eiinde bu-
lunduranlann irtica>a kar-
şımücadelededuyarsız kal-
malan da demokrasi dışı
bir müdahalenin gerekçesi
olamaz."
Ülkenin daha önce de üç
olağanüstü rejim dönemi
yaşadığını anımsatan ve so-
nuçta demokrasinin raydan
çıktığını ifade eden Budak.
bunun bedelini bütün top-
lumun ödediğini, Türkiye
demokrasisinin yara aldı-
ğını söyledi.
Budak, konuşmasını
şöyle sürdürdü: "Bugünde
benzer bir sonuçla karşıiaş-
mak istemiyorsak sorunla-
nmıza toplum olarak biz
sahipçıkmalıyı/. İ Ikemian
ve toplumumuzun hiç de
hak etmediği bugünkü si-
yasal geriümin aşılmasının
j«Uı bukukun egemenl^j
ve sosyal adaleri gerçekleş-
tirecek gerçek bir demok-
ratüdeşmenin sağlanması-
dm"
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Türkiye'nin acil çözümlere
gereksinim duyduğunu ifade
ederek Ankara "dakilerin
seçimden söz etmesinin son
derece yanlış olduğunu
kaydetti. Hüsamettin Cindoruk,
Başbakan Mesut Yılmaz'la
CHP Genel Baskanı Deniz
Baykal'ı da seçim şartlannın
iyileştirîunesi yerine seçimle
ilgisiz şartlan konuşmakla
suçladı. Kamu çalışanlan
sendikalan yasa tasansının geri
çekilmesini, Baykal'ın seçim
şartı olarak ortaya getirmesinin
'şov' olduğunu öne süren
Cindoruk, Yılmaz'ın da
tek başına bu şartı kabul
etmeye hakkı olmadığını
savundu. Kamu
çalışanlan yasa
tasansının. anayasa
çerçevesinde son derece
demokratik bir yasa
olduğunu iddia eden
Cindoruk. "Daha fazlasını
veremeyeceğimiz bir
durumda neden
iyileştirme yapan bir
yasayı geri çekeüm'' diye
konuştu. Cindoruk,
"Şartlar şantaj noktasına
gelirse bu bizim için hiç
önemii değil. Hükümet
bizim için sadece bir
siyaset aracıdır, muhtaç
olduğumuz bir dayanak
değfldir. Bu tebdhJer bize
vHgefir" dedi. Cindoruk,
DYP lıderi Tansu Çüler'in
ANAP'a uzlaşma eli
uzatmasını "Çaresiziiğin
çağnsı" şeklinde
değerlendirerek siyasette
uzatılan elin her zaman
çok önemii olduğunu,
ancak o elin geçmişte
bulaştığı yolsuzluklann da
göz önünde
bulundurulması
gerektiğini belirtti. Bir
gazetecinin "Peki
hakkında yobuzluk
iddialan olan Nurettin
Şen'i nasıl kabul ettiniz"
yolundakı soruya da
Cindoruk, Şen hakkında
bir yargı karan olmadığı
yanıtını verdi. Cindoruk,
bir başka gazetecinin
"Ama Çifler hakkında da
kesinleşmiş bîr Vargı
karan yok" demesi
üzerine ise "Çîller'iıı
kendisi bir delildir" dedi.
Doğulu miMetvekillerinin seçim pazarlığı
DYP'lilerlistegüvencesi
için notergarantisi istedi
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-CHP'nin hükümetle uzlaş-
macı tutuma girmesi üzerine "seçim hiikü-
meti kurulması ve haziran ayında erken
seçime gktilmesi" planı bozulan DYP'de,
liste tartışması başladı. Güneydoğu ve Do-
ğulu millervekillerinin bir bölümü yeni bir
seçimi göze almak için genel başkan Tan-
su Çiller'den liste güvencesini sağlayan no-
ter tasdikli belge istemeye hazırlanıyorlar.
DYP yönetimi, bir seçim için birlik me-
sajlan verirken, grupta listelere ilişkin tar-
tışma başladı. DYP'nin Meclis'e sunduğu
ittifaklar önergesi konusunda Çiller'e im-
zalanyla güvence veren millervekillerinin
pazarlık yapacaklan öğrenildi. Özellikle,
Güneydoğu ve Doğulu millervekillerinin
kendi aralannda yaptıklan değerlendirme-
de erken bir seçimin kendileri için riskli ol-
duğuna ve mali kayıplannın büyüklüğüne
dikkat çektikleri öğrenildi.
Bazı millervekillerinin seçim sürecinin
hızlanması durumunda Çiller'den liste gü-
vencesi için noter tasdikli belge isteyecek-
leri bildirildi. Başkanlık Divanı'nın yetki-
sine bırakılan örgütlerdeki seçim takvi-
minde Elazığ'ın özellikle ilk gruba alın-
ması, genel başkan yardımcısı Cihan Pa-
çaa'ya yönelik operasyon olarak yorum-
landı.
Çüler'in Ufuk Söylemez'den yana tavır
koymasından sonra Elazığ il başkanının
Mehmet Ağar'ı desteklemesiyle sıkışan
Paçacı'nm buradaki ağırlığını yitirdiğine
dikkat çekildi. DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Hasan Ekinci, siyasetin sonbahar-
daki seçime doğru kaydığını. ancak seçi-
me geniş tabanlı hükümetle gidileceğini
öne sûrdü.
DYP lideri Çiller bırkaç kez ertelediği
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ziya-
retini gerçekleştirecek. Dün toplanan Baş-
kanlık Divanı'nda Çüler'in Demirel'e bir
iki gün içerisinde yapmayı planladığı zi-
yarette DYP'nin neden erken seçimde ıs-
rar ettiğini anlatacağı bildirildi. Emekli
Korgeneral Hasan Kundakçı yann yapı-
lacak grup toplantısında DYP'ye katıla-
cak. Kundakçı'nın partiye giriş işlemleri-
nin tamamlandığı önceki gün. Çiller'le baş
başa bir görüşme yapması dikkat çekti.
Kaçak yapılaşmaya izin vermekle suclanıyordu
FPH başkan Mehmet
Sekmen görevinden alındı
tstanbul Haber Servisi - tçişleri Bakan-
hğı. eski RP'li Kartal Belediye Başkanı
Mehmet Sekmen'i görevden aldı. Mahalli
Idarelerden Sorumlu Îstanbul Vali Yardım-
cısı Hasan Ozhan, lçişleri Bakanlığı'nın gö-
revden alma karannın dün Mehmet Sek-
men'e tebliğ edildiğini ve tebliğ anından iti-
baren karann yürürlüğe girdiğini söyledi.
Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sek-
men, imar planına aykın kaçak, ruhsatsız
yapılar için belediye encümenince verilen
kararlann gereğini yerine getirmediği için
dün lçişleri Bakanhğı tarafindan görevden
alındı. Îstanbul Vali Yardımcısı Hasan Öz-
han. görevden alma karannın dün Mehmet
Sekmen'e tebliğ edildiğini belirterek "Be-
lediye başkanı karar tebliğ edildiği andan iti-
baren göre\den alınmış, sayılır" dedi.
lşçı Partisi Kartal tlçe Başkanı Tmiun
Tabakoğlu'nun 17 Şubat 1997 tanh'ınde
Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı
şikâyet üzerine, Mülkiye Başmüfettişi Mu-
ammerErol tarafindan hazırlanan raporda,
Kartal ilçesinde bulunan 11 ayn yerdeki i-
mar planına aykın kaçak. ruhsatsız yapılar
için belediye encümenince verilen kararla-
nn gereğinin yerine getirilmediği ıddialany-
la ilgili olarak fezleke düzenleneceği belir-
tümişti. Tayfun Tabakoğlu. Kartal Beledi-
yesi'ndeki yolsuzluklarla ilgili hazırladığı
ve ilgili yerlere üettikleri dosyada, Kartal
Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in ya-
sa ve hukuk tanımadığını iddia etmişti.
Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek
de yazılı bir açıklama yaparak Sekmen'in,
partisinin verdiği mücadele sonucu görev-
den alındığını belirtti. Perinçek, Sekmen
hakkında hazırladıklan 188 sayfalık suç
dosyasmda yer alan iddialan da şöyle sıra-
ladı: "Kaçak, ruhsatsız inşaat yoluyla şeri-
atçılara ka> nak aktarmak.Önıerti ha\zasın-
da talan. ihalelerde volsuzluk. belediye ola-
naklannın Milli Gençlik Vakfi'na sunulma-
SL şeriatçı kadrolaşma. belediye personeli
üzerinde antüaik baskılar."
Bakanlık, Kartal Belediye Başkanf nın
yanı sıra Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinin
eski RP'lı bağımsız Belediye Başkanı Meh-
met Güran ile Siirt'in Eruh ilçesinin DYP'li
Belediye Başkanı Nedim Sayın'ın da gö-
revden alınmasına karar verdi. Belediye
başkanlannın "haklanndayürütütensorus-
turmanın sdameti" amacıyla açığa alındık-
lan bildirildi.
DUZ YAZII ORHAN BtRGtT
Yılmaz - Baykal görüşmesi, bu tür
olaylara yüzeysel bakmaya alışmış kim-
selerce adeta "pembe gözlükler" arkasın-
dan değerlendirildi.
CHP Genel Başkanı, partisinin elli be-
şinci hükümetın kuruluşunda esirgemedi-
ği güvenoyunu, son günlerde sık sık tar-
tışılır hale getiren bir yöntem izliyordu.
Böyle bir yöntem, Baykal'ın 27 Mart ön-
cesinde Milli Güvenlik Kuaılu toplantısın-
dan bekledikleri ile çatışmıyordu. Baykal,
hükümetin kuruluş çalışmalan sırasında
Mesut Yılmaz'ın kendisine yanm ağızla
yaptığı öneriyi geri çevirmiş, kabineye ka-
tılmayacaklarını; ama güvenoyunu da
esirgemeyeceklerini söylemişti.
Dokuz buçuk aylık süreç, ANASOL-D
hükümeti için, olabildiğince başanlı icra-
atlann sergilenmesi ile geçmekle kalma-
dı. 27 Mart toplantısından bunalım bek-
leyenlerin de açık açık düş kınklığına uğ-
ramalanna neden oldu.
Cumhuriyet Halk Partili seçmenler ara-
sında, bazı araştırma kuruluşlannın sap-
tırmalannın aksine, bu görünüm nedeniy-
le özellikle Doğu ve Güneydoğu yörele-
rinde hükümetin ikinci ortağına karşı yö-
neliş kıpırdanmalan, CHP Genel Merke-
zi'ni tedirgin eöiyor.
Baykal, mayıs ayında toplanacak olan
kurultaya gerçi rakipsiz genel başkan
adayı olarak gidecektir ama, genel politi-
Amaç Bekçi Dövmek mi?
ka üzerinde izlediği stratejinin eleştirilme-
sinin bazı ön işaretleri yer yer kimi il kong-
relerinin görünümü ile verilmektedir.
Bu nedenle de CHP Genel Başkanı,
kurultaya, elli beşinci hükümet üzerine
koyduğu bazı ipoteklerte gitmek istemek-
tedir. Bunlann başında da parti içi muha-
lefeti deyola getirecek bir "erken seçim"
takviminin belirginleşmesi gelmektedir.
Politika taktiklerinde yeterii deneyimi
bulunmayan Mesut Yılmaz'a, geçen haf-
ta sonunda gerçekleşen görüşme sıra-
sında Baykal, seçim tarihinin belirienme-
si koşulu ile hükümetin parlamento çalış-
malan için istediği desteği esirgemeyece-
ğini bildirdi. Ama o arada Başbakan, bu
çalışmalann birbölümü ile seçim tarihinin
saptanmasını da bayram sonrasına bı-
raktı. Oysa herkesten çok başbakan da
seçim tarihinin saptanarak ilan edilmesi-
nin, bir pariamentoyu çalıştırma yerine,
milletvekillerini kulaklan ders bitimini ha-
ber veren okul öğrencileri haline sokaca-
ğını iyi bilmektedir. Yine başbakan, hükü-
metin öteki iki ortağı partinin liderierinin de
bu konuya bakış açılannd^n haberiidir.
Nitekim, Yılmaz - Baykal konuşmasının
ardından, biryandan Ecevit, öbüryandan
Cindoruk erken seçim önenlenne farklı
nedenlerie de olsa ortak bir biçimde kar-
şı çıkmışlardır. Ecevit için, tarihi saptan-
mış bir seçim, pariamentonun çalışama-
yışına yol açacağı için gereksizdir. Cin-
doruk ise altyapısı hazırianmamış bir se-
çimin getireceği zararlan, Baykal'ın öne-
risine karşı çıkış gerekçeleri arasında say-
maktadır.
Elli beşinci hükümeti oluşturan partile-
rin bir erken seçim için ne düşündükleri-
ni bikjiği halde, Baykal'ın bu tür önerileri
Başbakan'la görüşme masasının üzerine
koymasının nedeni açıktır: CHP Genel
Başkanı, 27 Mart öncesinde yaratmak is-
tediği "yapaybunalım\ Milli Güvenlik Ku-
rulu toplantısında göremeyince bu kez,
koalisyonun büyük partisi ile öteki iki or-
tağı arasında bir anlaşmazlık yaratma de-
nemesini vizyona sokmak istemiştir.
Seçim tarihini belirtemiş bir hükümetin
irtica ile mücadelenin yanı sıra parlamen-
toya getirdiği ya da getirmekte olduğu ya-
sa tasanlanna destek olmak, bunun için
Meclis'ı çalıştıracak çoğunluğun sağlan-
masına katkıda bulunmak gibi "özveri-
ler"\ üstlenecek bir CHP'nin, halkoyunda
da iyi karşılanacağmı düşünmektedir
Baykal. Böylece, tarihi belirienmiş bir ge-
nel seçimin egemen olduğu ortam içeri-
sinde gidilecek kurultay, o kurultayın di-
reksiyonunu eiinde tutan genel merkez
için daha başlangıçta kazanılmış olur.
Örgüt öncüleri olan delegeler, kendile-
rini genel merkeze beğendirmek için ku-
rultay kürsüsünü kullanma firsatını değer-
lendiririer. Var olan milletvekillerinin de-
ğiştirme birliklerinin hazıriıklan karşısında
izleyecekleri tedirgin politikayı merak
edenler, Yılmaz - Baykal görüşmesinin
hemen ardından CHP Genel Merkezi'nde
yapılan basın toplantısındaki görüntüyü
hatırtamalılar:
Sayın Genel Başkan uzun bir masanın
tam ortasına konan koltuğa oturmuş. Sağ
arkasında, genel başkan yardımcısı, eski
bakan ve Profesor Kumbaracıbaşı ile
grup başkanvekili, eski bakan ve eski Ba-
rolar Biriiği Başkanı Sav. Sol ariosında
grup başkanvekili Profesor Oya Araslı ile
Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş.
En az bir saat süresince ayakta adeta
ihtıram nöbetinde dikilen bir dörtlü.
Görülüyor ki bır erken seçim sinyali bi-
le bir siyasi partinin hemen bütün kade-
melerini dikkatli davranmaya sokacak ka-
dar önemii olrnaktadır.
Sadece sözünün bile piyasaları nasıl
etkilediğinin en taze örneği ise Yılmaz -
Baykal görüşmesini izleyen ilk iş günü
olan dünkü pazartesı, îstanbul Menkul
Kıymetter Borsas'nda öğle saatterinde
kendisini gösteren düşüştür.
Bir başka deyişle repo ve faize kaçış-
tır.
Doğrusu bir sosyal demokrat politika-
cı için, gerçekten (stenmeyecek bir ters
hareket olmuştur. Üstelik, geçeriiği ve uy-
gulamasının da olmayacağının kanıtlan
da birbırini izlemış, hem Ecevit, hem Cin-
doruk olaya Başbakan'dan ve Anavatan-
lı yöneticilerden farklı değerlendirmelerle
yaklaşmışlardır.
Dolayısıyla, sadece ekonomi ve borsa
çevreleri değil, siyasetle ilgilenenler de er-
ken seçimle ilgili spekülasyonlara bir de
bu açıdan bakmalı ve değerlendirmeleri-
ni yapmalıdır.
Hatta, asıl amacı bekçi dövmek değil-
se, CHP'nin Sayın Genel Başkanı da
Meclis'in çalıştınlmasından, reform ve ir-
tica ile ilgili yasa tasanlanna kadar birçok
gündem maddesini bu açıdan değerien-
dirmelidir.
Başbakan ve hükümet ortaklan da bu
dönemi CHP'yi hükümetin içine alarak
aşmayı daha akılcı bir yöntem olarak de-
nemelidir.
POLTrtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Susurluk Çözülür mü?..
Fethullah Gülen'le Türk 2000'ler Vakfı Başka-
nı Ord. Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan, yan yana
poz vermişler...
Acaba ikisi arasındaki bu yakınlık niye?
Ikisi de 'Türk-lslam Senfez/'nin yılmaz savunu-
cusu olduğu için...
Abdullah Çatlı'dan Mehmet Ağar'a; Agâh Ok-
tay Güner'den Haluk Kırcı'ya, Reha Oğuz Türk-
kan'dan Fethullah Gülen'e dek ANAP'h, DYP'li,
DTP'li, MHP'li, BBP'li politikacı, yazar, işadamı,
sanayici bu görüşün temsilcileridir bugün...
Başbakan Mesut Yılmaz, 20 günde Susurluk
çetelerini çözecek miydi?
öyle söylemişti!..
Ama Susurluk Çetesi'nin bir ayağı ANAP için-
deydi ve bu yüzden sonuca gitmesi olanaksızdı...
Başbakan Yılmaz, irticayla mücadele edebile-
cek mi?
İrtica, Fatih'in Çarşamba semtinde ya da Sultan-
beyli'deki sakallı, sanklı, şalvarlı molla bozuntula-
ndeğildir sadece...
Onlar irticanın görünen yüzüdür, asıl tehlike ise
görünmeyen kesimin içinde oluşmaktadır...
O görünmeyen kesim yargıda, poliste, milli eği-
timde, üniversitelerde 'kravatlı' olarak karşımıza
çıkmakta, televizyon ekranlarında bilimsel konuş-
malarla ilgi odağı olmaktadır...
ANAP içinde hem Susurluk'u hem de irticayı
görürsünüz...
Onlann ne çember sakalları vardır ne de başla-
nndasankları...
Onları üniversitelerde izleyebilirsiniz, sinsice ve
üstelik"JaikCumhuriyet" diye diye İBDA-C'den Ni-
zam-ı Âlem'e dek bir örgütlü yapıyı nerelere taşı-
mak istediklerini saptayabilirsiniz...
1968'li yıllarda Komünizmle Mücadele Dernek-
leri'nce başlatılan 'kuşatma' bugün birtarikat şey-
hinin 'ılımlı Islam' modeliyle 'Türk-lslam Sente-
z/'neoturtuluyor...
Tarikat şeyhinin arkasında kimler var, nereden
destek alıyor?
Dışarıdan ABD, ingirtere, içeriden Mesut Yılmaz,
Bülent Ecevit, Tansu Çiller. Hüsamettin Cindo-
ruk...
Gerici-faşist bir örgütlenmedir söz konusu. Çüri-
kü irtica, salt kapatılan RP'nin fotoğrafı değil, o fo-
toğrafın gri gölgelerini oluşturan 'Türk-lslam Sen-
fez/'dir...
ömeğin bazı üniversitelerde olduğu gibi, Mar-
mara Üniversitesi'nin kimi fakülte ve bölümleriri-
de de "şeriatçı-ırkçı" örgütlenme tüm hızıyla sür-
müyor mu?
• • •
DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ece-
vit, Fethullah Gülen'e toz kondurmuyor, Nurcula-
n baştacı ediyor...
Acaba Ecevit'in Nurculara karşı bu yakınlığı ne-
reden kaynaklanıyor?
Insanın aklına pek çok soru geliyor...
Nurculann laik demokratik düzene karşı olduk-
lan, devlet içine sızdıklan bilinen bir gerçek...
1960 öneesi Demokrat Parti, 1960 ve 1970 soıi-
rası Adalet Partisi, 1980 sonrası ANAP'la dirsek te-
masında olan Nurcular, bugün ekonomik olarak
güçlenen Fethullahçılar olarak ANAP, DYP, DTP,
MHR BBP'yle yakın ilişki içindeler...
Fethullah Gülen'in Said-i Nursi'nin yolundan
gittiği, onun düşünce ve ilkelerini bugünlere taşı-
dığını Bülent Ecevit bilmiyor mu?
1970'liyıllardaki 'Nurayinleri', bugün beşyıldız-
fı otellerde 'ışık toplantılan 'na dönüşmüş; dünün
'Nur evleri' bugün 'ışık evleri' olmuştur...
Risale-i Nur öğretisinin temel öğesi şudur:
"Devlet, Islamın siyasal ilkeleri doğrultusunda
kurulmalıdır ve Müslümanlara, Kuran dışında bir
anayasa gereksizdir..."
• • •
DYP, MHP, BBP ve Fazilet Partisi niçin 'şenaf-
çı-ırkçı'örgütlenmenin gündeme gelmesine karşı
çıkıyoriar, kimi askerleri acımasızca eleştiriyorlar?
Yanıtı açıktır:
"Susurluk Çetesi'nin kesiştiği noktanın şeriat-
çı-ırkçı örgütlenmenin merkezi Türk-lslam Sente-
ziolduğu için..."
Yedi kişinin katledildiği 16 Mart davasının bir u-
cu Susurluk Çeteleriyle kesişiyor: Tanık Oğuz Ser-
cinlioğlu'nun anlattıkları Mehmet Ali Çevi-
ker'den Abdullah Çatlı'ya. Oral Çelik'e dek bir
zincirin halkalarını oluşturuyor...
1975 yılında TNT kalıplannın çalındığı askeri bir-
liğin komutanı Mehmet Ali Çeviker'dir ve bu bağ-
lantı 1970'li yıllann ortalarında MHP Gençlik Kol-
ları ile çok yakından ilişkilidir...
Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı, 1980'li yıllann sonun-
da hangi tarikat şeyhiyle ilişki kurmuştur; Kırcı îs-
tanbul Emniyet Müdürîüğü tuvaletinde 'apfes'alır-
ken nasıl olup da kuş gibi uçup gitmiştir?
Susurluk Çetesi'nin bağlantısı çözülmeden, Tür-
kiye'de şeriatçı yapılanmanın arkasındaki iç ve dış
güçleri bulmak olanaksızdır...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
300 000 T.
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPIARI
4. BASI
550 000 TL
SANCILIYIUAR KU$ATIUMI$
SOKAKLAR
4. BASI
35O0O0TI
KUZU POSTUNDA KÜRT
2. BASI
600 000 P t
ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN
2. BASI
600 000U
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
60C00C"
Â$IK KADIN1AR SOKAĞI
2. BASI
800 000 TL
JERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRE5İ BELLİ DEĞİL
Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41
(34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96