Katalog

31 MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Bayrak Kapatılan Refah Partisi'nin "hızh" belediye başkanlarından Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün'ün Konya'daki bir toplantıda yaptığı konuşma televizyon ekranlanna yansıyor. Bu kez konuşmanın içeriği değil kürsünün durumu dikkat çekiyor. Kürsüye Türk bayrağı serildiği görülüyor. Türk Bayrağı Tüzüğü, bayrağın resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun masalara, kürsülere örtü olarak serilemeyeceğini bildiriyor. Aksine davrananlara Türk Ceza Yasası'nm 526. maddesine göre attı aya kadar hapis cezası öngörülüyor. Felsefe Türbanlı stajyer öğretmen ibn-i Sina'yı anlattyor: "Görevlendirildiği kütüphanede bütün kitaplan hatmetti. Sonra, felsefeye merak sardı ve küfre düştü. Kütüphaneyi başkalan yararlanmasın diye kıskançlığından kundakladığı söylenir. Oysa, küfre düştüğünü farkedince başkalan zarar görmesin diye yakmıştır." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 4497EJektronik posta: [email protected] - Beşiktaş'ta tarikatçılar seçimi kazanamamış... "Karakartal karacarsafa girmedi!" 31 Mart ayaklanmasından bir sahne: Vatan gidiyoralan Müzik Yapım'dan Hasan Saltık'ın özel koleksiyonunda eski bir taş plak kaydı bu- lunuyor. 13 Nisan 1909'da başlayan ve o dönemin takvimi nedeniyle tarihe "31 Mart Vakası" olarak geçen şeriatçı ayaklanmayı bastır- mak üzere Selanik'ten Yeşilköy'e gelen Hareket Or- dusu'nun komutanı Mahmut Şevket Paşa, asker- lerine Istanbul'a giriş emrini vermeden önce bir ko- nuşma yapıyor. Eldeki ses kaydının, büyük olasılık- la 1910'lu yılların başında Istanbul'da sahnelenen bir tiyatro oyununa ait olduğu ve Mahmut Şevket Pa- şa'yı sahnede Şükrü Bey'in canlandırdığı sanılıyor: "Yurttaşlar, yüzbinlerce şühedanın kanı pahasına kazanılan meşrutiyetimizi mahvedip, yerine yine is- tibdadı ikame etmek üzere Istanbul'da o köhne Bi- zans'ın yeddi yurdunda ikamet eden baykuş, insan kanı emmekten, öksüz yetimlere gözyaşı döktürmek- ten mütenezzih olan habis, 600 senelik muhteşem muzaffer bir milletin tarihini ecdanının namusunu lekeleyen o insan kıyafetindeki keneler, Istanbul'da avcı taburlarını iğfal ettirmiş, para mukabilinde na- muslannı satan o alçaklar da sair muti askerleri ceb- ren ve tay'an isyanlarına iştirak ettirmişler. Orada ne kadar hamiyetli kardaşlar, ne kadar genç mektepli zabitler varsa cümlesi birer sureti tecziye- de şehit ediliyorlar. Işte bu şühedanın içinde Asarı Tevhit zırhlısı kap- tanı Ali Kabuli Bey de var. istanbul'un erbabı namusu pencerelerden bile bakmaya cesaret edemiyorlar. Makarrı hilafet kan ağlıyor. Payitaht bizden, ordu- dan imdat bekliyor. Vatan gidiyor. Millet mahvolu- yor. Ne duruyoruz? Bizde cesaret, bizde hamiyet yok mu? Işte ben tekmil servetimi ordunun masarifi ibdi- dayesine, hayatımı da vatana feda ediyorum. Hür- riyetin istihsali için benimle beraber Istanbul'a gire- cek içinizde kaç kahraman var?" Paşa'ya bir asker yanıt veriyor: "Paşa, kumandan, hepimiz gideceğiz! Cümlemiz sana bir er olacağız. Kanımızın son damlasını vata- nın meşrutiyetin istihsali için dökmekten bu uğurda güle güle can vermekten imtina eden içimizde bir kişi yoktur. Hepimiz hazır, emrinize muntazırız." Oldukça hışırtılı ses kaydı Ordu Marşı ile bitiyor. SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Başımızda KJYAK yelleri esiyor. Hastanelerde yaşanan w soygunu AnkaraTabip Odası Sağlık Hizmet- lerinin Denetim Komisyonu Başkanı Dr. Ali Rıza Üçer devlet, sigorta ve üni- versite hastanelerinin biyokimya labo- ratuvarlarına, ilaç ve kimyevi madde üreten veya pazarlayan firmalann "kit" denilen test için gerekli kimyasal malzeme satma karşılığında labo- ratuvarlara test cihazlannı ücretsiz kurduğunu açıklıyor. Görünüşte kamunun kazançlı çık- tığı izlenimi ediniliyorsa da firmalann pazarlama tekniğinin görünmeyen yü- zünde büyük bir soygun yatıyor. Dr. Üçer açıklıyor: "Firmalar, 25 lira ile 750 lira arasında değişen kit mali- yetlerine rağmen hastanelerden her bir X test için ortalama 100 bin lira ücret al- maktadır. Orta büyüklükteki bir has- tanede yılda 500 bin test üzerinden an- laşma yapıldığında firma 50 milyar li- ra almaktadır. Sağlık Bakanlığı'na bağ- lı hastanelerde yılda yaklaşık 30 tril- yon liralık biyokimya test kiti pazan bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı, merkezi planlama ve denetleme iş- levini yerine getirmediği için firma- lar, ücretsiz verdiği cihazın parasını altı ay içinde çıkartmaktadır." Dr. Üçer, çözüm yolu da öneriyor: "Bakanlık tek tek tüm hastanelerin yıllık ihtiyaçlannı belirledikten sonra il- gili firmaları açık eksiltme yöntemi ile ihaleyeçağırmalıdır." PALAS PANDIRAS Yumurtayı sahanda sevenler sanatçı olmaya kalkışınca yumurtayı sahnede sever oldular. Müfrt Bozacı AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Ödediğimiz vergüerden ÖzaVa Anıtmezaryapılması haksıdıktır' Istanbul Kız Lisesi Eğititn Vakfı (İKLEV), tarih içerisinde eğitimde önemli biryeri olan lstanbul Kız Li- sesi'nin adını yaşatabilmek veya ye- niden açabilmek için tüm mezunla- nndan destek bekliyor. ctstanbul Kız Lisesi , , , j m n Eğitim Vakfı " " 1988'den bu yanamezun vereme- yen lstanbul KJZ Lisesi'nin adıni ya- şatmak amacıyla 1987'de lstanbul Kız Lisesi Mezun ve Mensupları Derneği, 1995'te de lstanbul Kız Li- sesi Eğitim Vakfı (İKLEV) kuruldu. Derneğimiz pek çok bilinçli üyesi ile çocuklanmızın, gençlenmizin. kadınlanmızın ve halkımızın eğitı- mine önem verir. katkı sağlar ve çağ- daş eğitimın yerleşmesi için çalışır. Gecekondu bölgesi olan Sanyer Ko- cataş Mahallesi Barbaros llköğre- tim Okulu'nda işlevini eksiksiz ya- pabilecek bin kıtaphk bir kütüpha- ne. Atatürk köşesi 1Ü Kadın Sorun- lan Araştırma ve Uygulama Merke- zi Müdürlüğünde Kıtaphk, Kadıköy Sahrayı Cedit-Milli Hâkımiyet Par- kı içerisinde bir Açık Hava Kitaplı- ğı oluşturulmuş vekullanıma açılmış- tır. Gereksinim olan bölgelerde bu hizmetlerimiz sürdürülecektir. Ta- rihsel süreç içerisinde eğitimde çok önemli yeri olan okulumuzun adını yaşatabilmek veya yeniden açabilmek için yapabileceğimız çok şey var. Herailenin bireyleri arasında ve- ya yakınlannda lstanbul Kız Lisesi mezunu ve mensubu yardır diyoruz. Lütfen bize ulaşın. Özellikle genç mezunlarımıza ulaşmak istiyoruz. Tel: 0.212.252 44 33." Karşıyaka / tzmir Cumok '"1) 12 Eylül ararejimınin kendi- sine sağladığı ortamdan yararlanarak Atatürk velnönü gibi devlet adam- lannın oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan; MESS Genel Baş- kanlığı yapan: devletin malını özel- leştirme adı altında yandaşlanna yağ- malaştıran; ben zenginleri sevenm di- yen; emeği ile geçinenleri yıllardır kronikleşen yüksek enflasyona ezdi- ren '24 Ocak kararlan'nın mima- n olan; hayali ihracat ve vergi iade- si ile devletin hazinesinı 'papatya'la- nna peşkeş çeken; benim memurum işini bilir diyerek rüşveti resmen teş- vik eden; Anayasayı bir kere del- mekle birşey olmaz diyerek kendi- sini kanunlann üzerindegören; dev- letin dış politikasını ümüğünü sıkmak, kıç üstü oturtmak ve 1 koyup 20 al- mak prensipleri üzerine oturtan; ta- rikatlan resmileştiren ve devleti ta- rikatçılara işgal ettiren; kısacası 'ay- dınlanma devriminin ve Cumhu- riyetin' tüm kazanımlan ile yaşamı boyunca savaşım içinde olan ve bu- gün ülkemizin boğuştuğu birçok önemli sorunda payı bulunan Tur- gut Özal'a, ödediğimiz vergüerden 300 milyar liraya anıtmezar yapılma- sı vicdanlan sızlatan büyük bir hak- sızhktır. Demokratik solcu olan Bü- lent Ecevit'in, devletin hazinesin- den böyle bir ödeneğin aynlmasına gönlü nasıl razı oluyor anlamış de- ğiliz! 2) tzmir'de 100 trilyon değerinde bir vurgun mafya, çete ve kumarha- ne grubunun cebine konmak üzere- dir. lzmir'in Foça ilçesinde yazlık yapmak amacıyla kurulan bir ko- operatifin arsasının SİT kapsamına alınması üzenne, Kültür ve Maliye Bakanlığı takas yoluyla lzmir'Bos- tanlı Mavişehir Konutlannm hemen bitişiğindekı denize sıfır olan 830 dönümlük araziyi tahsıs ettirdi. Tah- sis edilen bu arazi imar planında 'ye- şil alan' olmasına karşın. Belediye Meclisinde ANAP ve DYP'li üyeler- "df'temu^se+Ticaret alanı'>olanak' yeniden imarplanı değışikliği yapıl- mış bulunmaktadır ve arazinin 645 dönümü eskı bir casınocuya devre- dilmıştir. Tüm Izmirli hemşehrileri- mızı bu haksızlığa karşı koymaya çağınyoruz. Maliye Bakanı Zekeri- ya Temizel'den bu takas işlemini ip- tal etmesini bekliyoruz." Manisa ADD ~ "Emekli Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Yekta Güngör Özden'in yaz- dığı ve Mustafa Ahmed"m oyun- laştırdığı 'Atatürk Sizsiniz' adlı oyun, Ankara Halk Oyunculan Tiyat- rosu tarafından yann Belediye Kül- tür SitesiLaleSalonu'ndasaat 10.30- 14.00'te ilköğretım öğrencılerine, saat 18.00'delise\eüni\ersıteöğren- cilerine ve aynı gün saat 20.00"de de yetişkinlere yönelık olarak toplam dört seans halınde sahneye konula- cak. Manisa Erkek Yetiştirme Yur- du öğrencileri de söz konusu oyunu ücretsiz olarak izleyecekler." ÇYDD Genel Merkez ve tüm şubeleri "- Sıyasal partiler. liderler ege- menliğinden, başlanndakilerin kişi- sel güdüleriyle kavga etme, ortalığı kanştırma ve bunu partilere mal et- me sorumsuzluğundan anndınlma- lıdırlar. - Liderler ve üst kurumlan. TV'ler ve basın araalığıyla değil, düzenli ola- rak toplantılarla sorunlara eğilip or- tak kararlar alabilmelidirler. - 'trticayla mücadele edeceğiz' diyenler. 'Bazı tarikatlar hidir' de- yıp. 'hoşgörii ödülleri' alarak cema- at okullan açarak. çifte standart kul- lanıp güven yıtirici olmamalıdırlar. - Bakanlar Kurulu olarak, Mecli- si çalıştırmalı, hazır durumdaki ya- salan çıkarmalı, aldıklan ve ilan et- tıkleri eski ve yeni tüm kararlan ödünsüz uygulamaladırlar. - Halkın çeşitli kesimlerinin de- mokratik haklan için verdikleri mü- cadele. güvenlik kuvvetlerinin şiddet içeren baskılan yerine anlayışla kar- şılanmalı, çıfte standart kullanılma- malı ve sorunlara ivedi çözümler üre- tilmehdir. - Kısır döngüye girmiş olan siya- set ve yönetimde, ülkedeki tüm ni- telikli beyinlerden yararlanılmalı, yaratıcı ve üretici yeni yüzler, yeni kaynaklar devreye sokulmalıdır. Sonuç olarak; ÇYDD olarak, çok- tandır kimin ne söylerken ashnda ne demek istediğini, oy ve iktidar bek- lentisiyle hangi tarikata, cemaate ve menfaat grubuna göz kırptığını an- lamayı öğrendik. Halkımızın, kısa vadede kandırılsa da uzun vadede akıllanıp gereğini yapacağına, çağ- daş, laik, demokratik sosyal hukuk de\'letinı temellendireceğine eminiz. Parlamentomuzu; tüm yargı, yü- rütme ve yasama organlanmızı hu- kuk devleti temelinde. anayasa ve yasalar, yurt çıkarlan. ülke ve ilke bü- tünlüğü etrafında, düriist ve kişisel çıkarlann dışında olmaya, sorunlara çözüm üretme yarışına öncelik vererek, temsil ettikleri ulusa say- gıya davet ediyoruz." HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ ÇIZGILIK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY MIRMIRLAR UĞUR DVRAK Kio NI VERSAKİİM, uHiM eRşe VARbA'. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 Mart ZAMAN/N/N EN YÜKSEK KULESİYDİ.. 1883'DA BUGÜM, EY/=£i. *UJL£Sl'Mt/>J yAPlMI TAMAKA- LAUAAIŞrt. PAIS.İS /CEKSTİKJİM Sı'MGŞSİ OI^IA/ ÜHLÜ İCUL£, MıAAAR.7 AÇIDAKI CİSTÜAJ B'IZ K0AJS7Te.ÜA£S i - Ö < 1OO. ytL&ÖKJÜtAÜKIDe AÇ/LAU SÜ- /Ç./AJ /A/f İ İ ÜMUJ MÜHEUDİS GUSTAV6: YAP/TIYPt. BU MÜHEMDİS, 0AHA ABO 'DEIO P£lf Ö2GWZi.üii. BöuüMLEfiJfJ) yAPMtşrr. EYf^Et- JCULESİ 2.6 AypA , 1Z 8İN ME7AL PA&ÇAOAA/ tfJÇA VE TAMAMLAUDI6/A/DA 300 VÜKS&K-UĞE e&ÇMişri. o OEK. SÖYLe YÛKSEK Sl/S ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Marsa Kraft Jacobs Suchard Sabancı Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketı, Emisyon izni alabilmek için Büyükşehir Bele- diye Başkanlığımıza başvurmuştur. Başvuru dokümanlan ilanın yayımmdan iki ay süre ile Büyükşehir Belediyesi Gayri Sıhhi Müessese Ruhsat Şube Müdürlü- ğü'nde konunun incelenmesine açık tutulacaktır. Bu süre içerisinde söz konusu işletmenin baca gazlan nedeniyle çevreye olumsuz etkileri ve zararlan bulunduğuna dair şikâ- yetleri olan veya emisyon izni ile ilgili itirazlan olanlar müracaatlannı yazılı olarak Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yapa- bilir. Bu süreden sonra yapılacak itirazlar, kişisel haklarla ilgili değilse dikkate alınmayacaktır. Basın: 13850 GÖRÜŞ NURSEN KARAS Lefkoşa Şehip Tıyatrosu Kıbrıslıların sorunlan çok. Ben, tiyatro sorunla- rından söz edeceğim. "Muhalif"\\k Türkiye'de ol- duğu gibi Kıbrıs'ta da "afeşfengöm/e/c"tirveTür- kiye DevletTiyatroları'nda olduğu gibi Kıbns Dev- let Tıyatrosu'nüa da "muhalif"\ere yer yoktur. Bu nedenle günün birinde dört sanatçı Yaşar Er- soy, Osman Alkaş, Işın Refikoğlu, Erol Refikoğ- lu kendinlerini "kapı önünde" buluverir. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nu görüp kuruluş öyküsünü dinledikten sonra, "lyi kibu insanlarDev- let Tiyatrosu'ndan çıkanlmışlar"dedim. "Buinsan- lar"\n çekmiş olduklarını, Kuzey Kıbrıs gibi dar bir çevredeki "işsizlik", "işsiz oyunculuk" karabasa- nının boyutlannı düşünmekten kendimi alamadım. Ne var ki "karanlık kuşları"n\n karşısında, az sa- yıda da olsa her zaman "aydınlık kafalılar" var ol- maktadır. Böyle biri, Lefkoşa Belediye Başkanı Mustafa Akıncı, "Gelin, çalışmalarınızı burada, belediye çatısı altında sürdürün" der ve hiç yok- tan bir "Belediye Tıyatrosu" kurulur. Ki Devlet Ti- yatrolan, bunların yanında çağdaşhk, repertuvar nitelik ve niceliği yönünden"devede kulak" kala- caktır. Sözümün doğruluğunu, yolunuz düşerde yoktan var edilen Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'ndan içeri girerseniz, fuaye duvariarını çevreleyen, ki- mileri bildik oyunların, birbirinden güzel, etkili afişleri, size bunu en kesin dille anlatacaktır. Bü- tün oyunlarını oynadıkları Aziz Nesin'den.Yaşar Kemal'in Teneke's\, Nâzım Hikmet'in Ferhat ile Şirin'\, Atol Fugard'ın Ateşli Sabır"\, Ada'sı, Gün- gör Dilmen'in Midas'ın Kulaklan, Ferhan Şen- soy'un Şahlan da Vururlar'\, Sermet Çağan'ın Sa- vaş Oyunu'nu, Orhan Asenanın Şeyh Bedret- tin'i, Erhan Gökgücü'nün Geordino Bruno'su, Haldun Taner'in Gözlerimi Kaparım Vazifemi Ya- panm'\, Özgürlüğün Bedeli adıyla çevrilen Em- manuel Robles'in Monserrat'sma, kendi ürettik- leri çok sayıdaki toplumsal içerikli oyunlara, eği- tici çocuk oyunlanna kadar. Duvarlan çevreleyen bu afişlerin (Hikmet Uluçam, Musa Kayra, Emin Çizenel, Nilgün Güney) neredeyse elle tutulur bir ruhu, özgürlük, eşitlik, gelişme, insan olma bilin- cini ışıl ışıl taşıdıklarını göreceksiniz. Lefkoşa Be- lediye Tıyatrosu devlet başkanlarının başarama- dığı "dostluk"u gerçekleştiren bir topluluk. Dün- ya Barış Yılı nedeniyle hazırladıkları Banş Oyunu, 1987'de ilk kez, iki toplum arasındaki bir kültürel etkinlik olarak Güney Kıbrıs'ta da oynuyor. Daha sonra Rum Satirigo Tiyatrosu da Aristofanes'in Kuş/ar'ından uyarladıklan Tavuklar'\ Lefkoşa'yage- tiriyorlar. Tiyatronun kurucusu ve yönetmeni Yaşar Ersoy, kuruluş tarihi 11 Eylül 1980'den bu yana oyna- nan oyunların oluşturduğu "Toplumcu çizgiyi, "In- sanca yaşayışı, demokratik anlayışı kurmak iste- ği"y\e açıklayarak ekliyor: "Umuten son ölür." Bu nedenle de ilk çocuğunun adını Umut koymuş. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nun yöntemli geliş- mesi içinde seyirciyi yetiştirmek yanında oyun- cuyu yetiştirmek de var. Belediye yetenekli genç- leri Istanbul'a göndererek tiyatro eğitimi almala- rını sağlıyor. Kadrolarındaki, bu olanakla öğre- nim görmüş 5 oyuncu yanında 6 öğrenci, gider- leri Lefkoşa Belediyesi tarafından karşılanarak lstanbul Konservatuvan'nda okumaktalar. (Kıb- rıs Devlet Tiyatrosu'ndaysa her oyun için duyu- rularla gönüllü toplanarak kadro oluşturulmakta- dır.) Lefkoşa Belediyesi'nin 2 yıl önce gündeme ge- tirdiği "Başkent Tiyatro Projesi" ise Kıbrıs'ın bin- lerce yıllık kültürel geçmişine yaraşır bir düşün- ce. 400 kişilik bir kapalı salon ile 3000 kişilik açık hava tiyatrosunun 2001 -2 yıllannda tamamlanma- sına çalışılıyor. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nda izlediğim Ro- bert Lee, Jerome Lawrens'\n, yaşanmış olaylar üzerine kurulu, din-düşünce çelişkisini işleyen "Maymun Davası "nda bir aileden 4 kişi oynuyor- du: Anne, baba ve çocukları. Küçücük, sımsıcak salonda hiç boş koltukyoktu. En güzeli de oyun sonunda herkesin yüzünde aynı güzellik vardı. • • • Not: Geniş bilgi için Yaşar Ersoy'un "Olaylar- la Içiçe Kıbns Türk Tiyatro Hareketi" (Personel Yar- dımlaşma Koop. Yayını, Kıbns, 1998) kitabından yararlanılabilir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- ĞA:1/Birçeşit sarı ve yağlı peynir. 2/ Men- teşe... Kumarda kâr ve zarar ol- 3 madığını belirt- A mek için kulla- nılan sözcük. 3/ Kalın bükülmüş sicim... Hücre yapısında bulu- nan ve protein- lerin oluşturul- masında önem- 9 li rol oynayan asit grubunun kısa yazı- lışı... Gözüdoymaz, ha- ns. 4/ Sinemacılıkta, bir görüntünün yavaş yavaş 3 kaybolması ya da belir- mesi... Eski dilde düş- man. 5/ Japon kökenli bir dövüş sporu. 6/ Elektrikdirençbırimi... Soluk borusu. 7/Afyon- dan elde edilen alkalo- it. 8/ Arabistan'ın çeşıt- lı yerlerinde kurulan pazarlar... Olagelen, geçen. 9/ Tir- yaki Hasan Paşa'nın Avusturya kuvvetlerine karşı ba- şanyla savunduğu kale... llave. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çeşitli av ve süs ırklan bulunan gür tüylü köpek. 2/ Birbankanın, sattığı menkul değerleri gen satın alma ta- ahhüdüne verilen ad... Bir çeşit pamuklu kumaş. 3/ En- der, seyrek... Tarsus yakınlannda ünlü bir yayla. 4/ Ün- lü bir ttalyan bestecisi... Kayak. 5/ Ince anlamlı, düşün- dürücü ve şakalı söz. 6/ Derebeylik Japonyasında en aşa- ğı sınıfı oluşturan halk... triye yakın, biraz iri. 7/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Bir ilimiz. 8/ Yarış atlannın yedekte gezdirildikleri yer... Bir nota. 9/ Aziz Nesin'in bir oyunu... " Tiyatro": Bertolt Brecht'ın geliştir- diği tiyatro biçimi. KAPS (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46