25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAVFA HABERLER Susurluk kazasıyla ortaya çıkan bağlantılarla ilgili yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtildi Savaş, Meclîs raporunun gerisindeANKARA (Cnmhuriyet Bürosn) - BaşbakarTın yetkisiyle donatılan Başba- kanhk Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Sa- vaş'ın hazırladığı rapor, TBMM komis- yonunun yaptığı araştırmanın çok geri- sinde kaldı. Kutlu Savaş'm, Susurluk kazasının ar- dından ortaya çıkan bağlantılarla ilgili olarak hazırladığı "inceleme" raporun- da, TBMM Araştırma Komısyonu'nun ele aldığı Susurluk kazası ile yasadışı yapı- lanmadaki ilk çatışma olarak değerlen- dirilen Tank Ümit olayının yer alma- ması eksiklik olarak değerlendirildi. Mec- lis'in raporunda, Susurluk kazası aynn- tılanyla irdelenirken Abdullah Çatlı'nın siyasi bağlantılan ile 1993 yılında baş- ladığı kaydedilen ticari bağlantılan da aynntılanyla ortaya kondu. TBMM rapo- runda, DYP'li Sedat Bucak, polis şefi Hü- seyin Kocadağ ile Çatlı'nın, çete üyeli- • Kutlu Savaş'ın, Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan bağlantılarla ilgili olarak hazırladığı "inceleme" raporunda, TBMM Araştırma Komisyonu'nun ele aldığı Susurluk kazası ile yasadışı yapılanmadaki ilk çatışma olarak değerlendirilen Tarık Ümit olayının yer almaması eksiklik olarak değerlendinldı. ğiyle suçlanan özel tim görevlileriyle iliş- kileri de aynntılandırıldı. Kutlu Savaş, Susurluk kazası boyutunu ele almaması- nm gerekçesini raporun giriş bölümün- de, "İçişleri'nin 18, emniyetin 16 ince- leme soruşturma açması. olayın tra- fik yönü ve çete bağlantılan bakımın- dan iki ayn yargı organında yüriime- si, Maliye, Adalet ve Turizm bakanlık- lannca inceleme- soruşturma yürütme- si" olarak açıkladı. Ancak Savaş'ın ra- porunda Kocadağ'a hiç yer vermemesi, Çatlı'nın bağlantılannı da aynntılanyla ortaya koymamasının raporun en önem- li eksiklikleri arasında yer aldığı belirtil- di. Savaş, raporunda, Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin değerlendirmelerde, öl- dûrûlen kumarhane patronuna ilişkin bil- gilerin TBMM raponından daha kapsam- lı olması dikkat çekti. Teftiş Kurulu Baş- kanlığı'nın raporunda, Topal'ın siyasi bağlantılanna da yer verilirken hesapla- nndaki harekethlik "ilgi çekici" olarak değerlendirildi. Raporda, Topal'ın ulus- lararası bağlantılan. Eximbank'la ilişki- leri irdelendi. Teftiş kurulu raporunda, Mehmet Ali Yaprak'ın kaçınlması olayı konusunda en önemli yeniliği Hidayet grubunun or- taya çıkanlması oluşturdu. Savaş, Yaprak olayında MlT'in Mehmet Ağar, Sedat Bucak ile Çatlı grubunu suçlayan anla- tımını "yanuşlar ve olayı farklı mecra- ya götiiren ifadeler bulunduğu" gerek- çesiyle gözardı ederken Yaprak'ın kaçı- nlmasını Hidayet grubunun organize et- tiğini, hedefin de captagon imalathane- sınin yerini öğrenmek ve orijinal capta- gonun içine eklenen, "Hacının malı" adıyla Arap dünyasında ün kazanan uyuş- turucunun formülünü almak olarak açık- ladı. TBMM komisyonunun raporunda ise Yaprak'ın kaçınlması olayında agırlıklı olarak basına yansıyan değerlendirmele- re yer verildi. Başbakanlık Teftiş Kuru- lu Başkanhğı'nca hazırlanan raporunun en önemli eksikliği ise istihbarat örgüt- leri arasında en önemli çatışma olarak değerlendinlen Tank Ümit'in kaçınlma- sı olayının irdelenmemesi oldu. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nun ra- porunda, Tank Ümit'in Milli lstahbarat Teşkilatı (MİT) bağlantılan ile ticari fa- aliyetlerine de yer verildi. Raporda, Ta- nk Ümit'in kaybolmasının ardından Meh- met Eymür'ün, dönemin Emniyet Ge- nel Müdûrü Mehmet Ağar'ı arayarak olaydan haberdar ettiği anlatılarak Ağar'ın ilgileneceğı yolunda yanıt verdiği kayde- dıldi. Tanık anlatımlanna dayanılarak Ümit'in en son Ayhan Akça ve Ziya Ban- dırmalıoğlu adlı özel tim görevlileriyle buluştuğu bilgisine yer verilen raporda; Cemalettin Ümit'in "Tank Ümit'in son zamanlarda huzursuz olduğu, Kor- kut Eken tarafından tehdit edildiği, Eken'in Ümit'in çalışanlan aracılığıy- la 'Tank bize oyunlar etti, ayağmı denk alsın, yakmda onun hesabını göreceğiz' şeklinde haber gönderdiği" iddialannı içeren ifadesine yer verildi. Susurluk raporu Bazı üst düzey yetkililer korundu • CHP Istanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu, "Raporda korunduğu açıkça belli olan üst düzey bazı kişiler bütün olaylar yaşanırken görevdelerdi ve her şeyi biliyorlardı" dedi. AYKUT KÜÇÜKKAYA Başbakanlık Teftiş Ku- rulu Başkanı Kutlu Sa- vaş'ın hazırladığı "11" sayfası sansürlenerek ba- sın kuruluşlanna gönde- rilen Susurluk Rapo- ru'nda, 1991-1995 dö- neminin tstanbul Emni- yet Müdürü, hükümetin Ulaştırma Bakanı Nec- det Menzir'ın adının ra- porda geçmemesi, bazı üst düzey yetkililenn ra- porda korunduğunu or- taya çıkardı. CHP tstanbul Millet- vekili Algan Hacaloğ- lu, "Raporda bazı kişi- lerin korunduğu açık- ça ortadadır. Ve bu ki- şiler bütün olaylar ya- şanırken görevdelerdi ve her şeyi biliyorlar- dı" dedi. Ozgür Ulke ga- zetesi bombalandıktan sonra dönemin Istanbul Emniyet Müdürü Nec- det Menzir hakkında ga- zetenin imtiyaz sahibi adına suç duyurusunda bulunan Avukat Osman Ergin, "Ancak hiçbir gelişme olmadı. Her şey o zaman Özgür Ûl- ke'nin bombalanma- sıyla kaldı" dedi. Ergin, Menzir'le ilgili suç du- yurusunu, basında yer alan, dönemin Emniyet IGenel Müdürü Mehmet Ağar'ı uyaran "Sorum- luluk alanımda adam- Jarını kullanma" söz- 3eri üzerine yapmıştı. ; CHP Istanbul Millet- vekili Algan Hacaloğlu. Savaş tarafından hazır- lanan raporda, dönemin .olağanüstü hal bölge va- ;lilerinin, bazı valilerin •ve emniyet müdürleri- Emlak Bankası nin açıkça korunduğunu belirterek şöyle devam etti: "Raporda bazı isim- lerin açıkça korundu- ğu ortadadır. Olayla- rın olduğu tarihlerde polisi yönetenlerin ta- limat verdiği de açık- tır. Tavırları da belli- dir. Adli Tıp Kuru- mu'na gittiğinizde yıl- da 30-40 arasında faili meçhul cinayet işlendi- ği görülmektedir. Bu- radaki bazı kişilerin isimleri bile kayıptır." Hacaloğlu, Ulaştırma Bakanı Menzir'in Istan- bul Emniyet Müdürü ol- duğu dönemde faili meç- hul cinayete kurban gi- den Hasan Ocak olayı- nı gündeme getirdiğini ifade ederek, "Hasan Ocak olayı... Şu anda Meclis Araştırma Ko- misyonu'nda 7. sırada. Parmak izi emniyette belli olan bir kişi kim- ler tarafından KJmse- sizler Mezarlığı'na gö- müldü? Kim nasıl yap- tırdı? Rıdvan Karakoç nasıl kavbedildi. O dö- nemde Istanbul Emni- yeti'nin kendi içinde tek başına bağımsız bir istihbarat örgütü var- dı. Ve birçok kişi bu olaylar yaşanırken ma- alesef her şeyi biliyor- lardı" diye konuştu. Raporda öldürüldük- leri belirtilen Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve Medet Serhat cina- yetleri döneminde Men- zir, basına yaptığı açık- lamalarda terör olayla- nnı uyuşturucu pazann- daki çekişmeye bağ- lamıştı. ptomobiller polis yardımıyla alındı . ANKARA (Cumhu- Hyet Bürosu) - Emlak Şankası'na ait kayıp ara- balardan son ikisi, An- kara Emniyet Müdürlüğü .Trafik Denetleme Şube- fci ekiplerince zapt edildi. ; Edinilen bilgiye göre, Devlet Bakanı Refaid- idin Şahin, RP Genel paşkanı Nec mettin Er- bakan'ın Özel Kalem Müdürü Mehmet Kah- raman'ın Emlak Banka- Sı'na ait olan arabasıyla Dışişleri Bakanlığı'nda bulunan arabanın polis zoruyla zapt edilmesi için Ankara Valiliği'ne tali- mat verdi. Trafık ekipleri, dün RP Genel Merkezi'ne gide- rek Kahraman'ın kullan- dığı 34 JD 278 plakalı Renault Concorde marka arabayı zapt ettiler. TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in daha sonra Dı- şişjeri Bakanlığı yaptığı dönemde emrine tahsis edilen, ancak Çetin'in da- ha sonra Dışişleri Bakan- lığı'na iade ettiği Ernlak Bankası'na ait 34 KER 36 plakalı Renault Me- nager marka diğer oto- mobil de, Dışişleri Ba- kanlığı Güvenlik Amiri Mustafa Yurdatutar ta- rafından polislere iade edildi. ANAP-DSP-DTP hü- kümeti kurulduktan son- ra Emlak Bankası'na ait 52 otomobilin başka ku- rum ve kuruluşlarda çe- şitli görevlilere tahsis edildiği belirlenmiş, bu- nun üzerine Devlet Ba- kanlığı söz konusu araç- lardan 50'sinin yerini tes- pit ederek iadesini sağ- lamıştı. Mehmet Kahra- man ve Dışişleri Bakan- lığı'nda bulunan iki araç, Devlet Bakanlığı 'nın uya- nlanna karşın iade edil- memişti. İ r l i l l i ^ÖTtf»nr»ilf»»'irı <r*>7İei e i i f i i v r k i * Universiteyehazırlıkkursugörmek,lstanbul'untarihiveturistikyer- 1 U U U " & 1 c u t u c ı " * & c A 1 S 1 9 U ± u 7 % t l lerini gezmek ve kültürel etkinliklere katılmak amacıyla Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarafından İstanbul'da ağırlanan Şımak'ın tdil ilçesinden gelen Idil Lisesi öğrencileri, dün Fa- tih Eğitim Parkı'nı gezdi. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Fatih Belediyesi tarafından 25 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edilen Eğitim Parkı'ndaki müzik, yabancı dil, satranç ve bilgisayar salonlarını gezen öğrenciler. buradaki İstanbullu vaşıtlanndan da bilgisayar kullanımı hakkında kısa bilgi aldılar. Daha önce hayatlarında hiç bilgisayar kullanmadıklarını belirten İdilli öğrenci- ler, Fatih Eğitim Parkı'nın bir benzerinin de Idil'de yapılmasını istediler. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) (JHP,1P VE EMEP'TENÎETT ÜCRETLERİNE YAPILAN ZAMMA PROTESTO 'Refah intikamı halktan alıyor'İstanbul Haber Servisi - tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, tETT toplu taşıma hizmetlerine yaptığı >üzde 66'hk zam, otobüs duraklannda yapılan açıklamalarla protesto edildi. CHP ve IP üyeleri, zamlann geri alınmasını ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın istıfasını istediler CHP tstanbul il ve Beyoğlu ilçe örgütleri, dün Taksim Meydanı'ndaki otobüs duraklan önünde toplanarak lETT'nin yüzde 66'lık zammını protesto etti. Aralannda CHP Istanbul Milletvekili Mehmet CHP Istanbul Sevigen, CHP PM Üyesi '• ve Beyoğlu Bedri Baykam. CHP Uçe örgütleri, Istanbul 11 Başkanı IETT Mehmet Ali Özpolat ve ücretlerine CHP Istanbul Kadın yapılan Kollan Başkanı Muazzez zammın geri Çelebi'nin de bulunduğu alınması için partililer, zammın RP'nin İstiklal sinsi bir planı olduğıınu Caddesi'ne söyleyerek "Tayyip, kurdukları Refah'ın kapatılmasının standlarda hırsını halktan alıyor" imza diye konuştular. "Adil kampanyası düzen dediler, halkımızı başlattı. ezdiler" ve "Bayramlan CHP'Uler, bile kullanıyorlar, işte zammın adil düzen" yazılı RP'nin sinsi pankartlann açılmasının bir planı ardından konusan olduğunu Sevigen, belediyelerin belirterek toplu taşımayı kâr "Adil düzen amacıyla yapamayacağını dediler, belirterek "Toplu halkımızı taşımacılık, insanlara ezdiler" yazılı toplumsal katkj için pankartlar yapılır. RP'nin gücü açtılar. hukuka. yasaya. (Fotoğraf: anayasaya yetmiyor. ALPER Ama halka yetiy'or. Biz TURGUT) buna müsaade edemeyiz. Sen alikıran başkesen misin?" dedi. Basın açıklamasının ardından zammın geri alınması için tstiklal Caddesi'nde kurulan standlarda imza kampanyası başlatıldı. İP tstanbul İl Örgütü üyeleri de Taksim Meydanf nda yaptıklan açıklamada, dar gelırlı yurttaşlann taşınmak için kullandığı otobüslere yapılan zammı, "pervasızlık" olarak değerlendirdiler. Belediye Başkanı Erdoğan'ın istıfasını isteyen İP Istanbul İl Başkanı Turan Özlü. Erdoğan'ın partisinin kapatıldığını anımsatarak "Tclaş ve panik içindeler. Giderayak yapılan zamlarla halktan intikam alıyorlar" dedi. lçişleri Bakanlığı ve Istanbul Valiliği'nin bir an önce duruma el koyması gerektiğini söyleyen Özlü, zamlann derhal geri alınmasını istedi. "İETT zamları geri alınsın", "Yüzde 66 zam, utan Tayyip utan" gibi dövizlerin taşındığı eylemden sonra grup sessizce dağıldı. EMEP tstanbul İl Orgütü'nden yapılan yazılı açıklamada, yeni zamlarla birlikte geçen yıldan bugüne IETT'nin yüzde 333 oranında zam yaptığı vurgulanarak "İETT zamları geri alınarak zam politikasından vazgeçilmelidir. Emekçilerin bayramlarını kursaklannda bıraktıklannı düşünenlerin, bu kez 'halka rağmen' uygulamaları kursaklannda kalacaktır" denıldi. Tüm Belediye ve Konut tşçileri Sendikası da yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan'ın Şeker Bayramı süresince İETT otobüslenne ücretsiz seyahat imkânı sağlamasını "göz boyama" olarak nitelendirdi. Zamlann bayramdan sonra "yağmur gibi" geldiği belirtilen açıklamada, bu uygulamanın hesabının sorulması istendi. Üniversite'dekl usulsüzlükler nedeniyle Öğretim üyeleri Derneği harekete geçiyor ÎÜ'de Demirkol ve Kıızıı rahatsızhğı tstanbul Haber Servisi - tstan- bul Üniversitesi Hukuk Fakülte- si'nde, Azerbaycan darbesine ka- nştığı iddia edilen Ferman De- mirkol nedeniyle süren rahatsızlık, Doç. Burhan Kuzu'nunprofesör yapılacağı iddialanyla daha da art- tı. tÜ'de Demirkol ve Kuzu'yla il- gili gelişmeler üzerine Öğretim Üyeleri Derneği'nin harekete ge- çerek 6 Şubat Cuma günü yapılan usulsüzlükleri bir basm toplantı- sıyla kamuoyuna duyuracaklar. 1Ü Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Bülent Tanör ve Öğretim Üyele- ri Derneği Başkanı Prof. Burhan Şenatalar'ın rektörlük aleyhinde idare mahkemesinde dava açacak- ları belirtildi. 1Ü Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Bülent Tanör, Rektör Prof. Kemal Alemdaroğ- lu'nun Demirkol ve Kuzu nede- niyle yasalan. anabilim dalı kürsü- sünü ve dekanlığı hiçe sayarak "ku- mar oynadığım" söyledi. Ferman Demirkol'un sözleşme- sınin. Rektör Prof. Kemal Alemda- roğlu'nun özel emriyle YÖK Ka- nunu'na aykın olarak 1 yıl uzatıl- masınm ardından, tslamcı çevrele- re yakınüğıylabilinen Doç. Burhan Kuzu'nun usulsüz bır şekilde pro- fesör yapılmaya çalışıldığı iddia edildi. Demirkol'un görev süresi- nin uzatılabılmesi için bağlı oldu- ğu ana bilim dalının tavsiyesi, bö- lüm başkanlığı ve fakülte yönetim kurulunun onayı gerekirken, rek- törlüğün bu prosedür işletilmeden "resen" atama yapması. "açık bir hukuksuzluk" olarak nıtelendı- rildi. Doç. Burhan Kuzu'nun da pro- fesörlük için ilk baş\ıırusunda oluş- turulanjürinin olumsuz rapor ver- mesi üzerine yönetmeliğine aykı- n olarak dağıtılarak, başka bir jü- rinin oluşturulduğu bildirildi. Pro- fesörlük için oluşturulacak jürinin Doç. Kuzu'nun uzmanlık alanı olan Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı profesörlerinden oluşturulması ge- rektiği, ancak bunun yerine başka disiplinlerden öğretim üyelerinden oluşturulduğu kaydedildi. llkbaş- vuru sırasında jüride bulunan ve Prof. Erdoğan Teziç, AÜ Hukuk Fakültesi'nden Prof. Ergun Öz- budun ve Prof. Tuncer Karamus- tafaoğlu ile birlikte olumsuz gö- rüş bildiren Prof. Bülent Tanör, "Rektör, dekanlığı ve kanunlan hiçe sayarak bir kumar oynu- yor" dedi. Prof. Alemdaroğlu'nun rektör se- çilebilmek için bütün çevrelere ödünler verdiğini iddia eden Prof. Tanör, söz konusu iki isimle ilgili usulsüzlüklerin, ödünlerin bir ka- nıtı olduğunu savundu. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Nesin'den Coşkun'a ve... Aziz Nesin'le tanışıklığım lise yıllannda başla- mıştı. Uzun birtren yolculuğuna çıkarken "DelilerBo- şandı" vardı elimde. Ikide bir kendi kendime kı- kırdıyordum. Bana garip garip bakıyorlardı. Son yıllarda aynı şey Bekir Coşkun'u okurken başıma gelir oldu. Gazetelerdeki ciddi habeıieri ciddi ciddi okuyan bir adam düşünün.. Birdenbire kıkır kıkır gülme- ye başlarsa bunda bir gariplik yok mudur? Eğer o sırada okuduğu köşe yazısı Coşkun'a ait- se yoktur. Olayların özünü yakalayabilme.. Özündeki çe- lişkileri görebilme.. Onlara 2aman zaman dokunak- lı bir duyarlılığı ekleme.. Tüm bunlan, bir ince mi- zah süzgecinden geçirme.. Ve güçlü bir anlatım- la sergileme.. İşte Bekir Coşkun bu! Çoğunlukla güldüren ve düşündüren.. Bazen de duygulandıran.. İlk kitabı "Dövlet" 20 baski yapmış. Ümit Yayın- cılık'tan yeni çıkan "Avukatımı Istiyonım" kaç bas- kı yapar bilmiyorum.. Ama Bekir Coşkun'lara ge- reksinmemiz olduğunu biliyorum. ••• Server Tanilli bir simge isim. Inancın.. Istencin.. Sapmayışın.. Bükülmeyişin.. Tutarlılığın.. Üretkenliğin.. Soldakitüm güzellikle- rin simgesi.. Yeni kitabı "Yaratıcı Aklın Sentezi" her aydının okuması gereken biryapıt. Ama özellikle de genç kuşaklara bir armağan. Felsefenin temel konulanndan tarihe, sanata, hu- kuka, siyasete, ahlaka, kadına, eğitime uzanan bir "fe/sefeye giriş" turu.. Kolay okunan, kolay anla- şılan ve bütünlüğü olan.. Devleti çeteleştiren kafa yapısı felsefeye düş- mandı. Geniş ufûklu, olaylara at gözlüğüyle bak- mayan, sorgulayan kuşaklar yetiştirilmesine kar- şıydı. "Tek doğru" tek doğrunun kalıplaştırdığı, tek boyutlu bir insandan yanaydı.. Yurttaş değil- di aradıöı, "kul'öu. Türk-felam sentezcileri felsefe dersini kaldırma- nın savaşını verdiler. Oysa Anadolu aydınlanması devrimi bunun ter- sini kurmaya çalışmıştı. Tıpkı Tanilli'nin dediği gibi: 'Cumhuriyeti kuranlann eğitimden anladıklan, ba- ğımsız kafalar yetiştirmekti. Bir fikre körû körûne saplanmamış, arayıp soran, eleştiren kafalar; o güzel deyişle 'fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür' ku- şaklar!" ••• Eğer her gün yazıyor olsaydım; ayda en az bir yazıyı kitaplara ayırmak isterdim. Güzel kitaplar çok.. Ve onları okuriara duyurmak bir zevklı görev. örneğin tarihçi Cemal Kutay'ın "Atatürk'ün Be- raberinde Götürdüğü Hasret: Türkçe Ibadet" ki- tabı... Atatürk'ün din konusundaki tutumunu an- lamak mı istiyorsunuz? Dincilerin birçok savlan- nı çürütmek, silahlannı ellerinden mi almak istiyor- sunuz?.. öyleyse bu yapıtı okumalısınız! örneğin Prof. Necla Arat'ın "Susmayan Yazı- lar"\ (Say Yayınlan)... Kitapta yer alan yazılar, sa- dece bilgılı, bilinçli, yürekli bir bilim kadınının ka- ranlıkla savaşımını yansıtmıyor; o savaşıma kat- kıda bulunmak isteyen herkese güçlü tutamaklar sunuyor... Eğitim, laiklik, kadın ve siyaset üzerine daha iyi donanmak mı istiyorsunuz?.. Öyleyse bu yapıtı okumalısınız! Örneğin -Atatürk'ün kurduğu- Dil Demeği'nin ye- ni baskısı yapılan "Söylev"}... Baki Kurtuluş'un "Tarihsel Olaylarla Söylev" adlı çalışmasından yo- la çıkılmış. "Herkesimden herkesin kolaylıkla oku- yabileceği, yer yer özetlenmiş, fakat Kurtuluş Sa- vaşı ile 1927'ye kadar gerçekleştirilen devrimi ön plana çıkartan yeni bir düzenleme" yapılmış... Okumamış olanlar için büyük bir fırsat. ömeğin Yaşar Aksoyun, Atatürk şiirlerinden olu- şan "Gazi Türküsü"... "Emperyalizme karşı şanlı bir ulusal kurtuluş gerçekleştirdikten sonra, ulusal devletini bileğinin hakkıyla kuran bir mazlum hal- kın direnişi"n\n destanı... Duygulan şiirden daha güzel anlatmak ya da gerçekleri şiirden daha gü- zel duygusallaştırmak ve dokunaklı kılmak olası mı? örneğin Perihan Ergun'un "Cumhuriyet Ay- dınlanmasında öncü Kadınlanmız" (Tekin Yayıne- vQ... örneğin Mustafa Kemal Palaoğlu'nun "Mû- dafaa-i Hukuk Saati" (Bılgi Yayınevi)... örneğin Lale Sanibrahimoğlu'nun -gizli belgelerle boru hattı bozgununu sergilediği- "Kurt Kapanında Kı- sır Siyaset" (Imge Kitabevi)... Ergun'un ve Pala- oğlu'nun yapıtlan, bir bütünün "birbirini tamam- layan" parçalan gibi. Bir büyük ışığın kollan... Sa- nibrahimoğlu ise -Anyev'e darbe girişimi dahil- bu- güne, bugünün "perde arkası'na ışık tutuyor. Işığa gereksinme duymayanlar, karanlığa çağ- n yapıyor demektir. Yasal boşluk doldurulamıyor Erkeğe zina cezasma Meclis izin vermiyor ANKARA (UBA) - TBMM Genel Kuru- lu'nda erkeklerin zina yapmalan halinde ceza- landınlmalannı içeren dü- zenleme henüz yapılama- dığı için bu konudaki ya- sal boşluk 38 gündür dol- durulamıyor. "Zina ya- pan kadın ve erkeklere 6 aydan 2 yila kadar ha- pis cezası" öngören Türk Ceza Kanunu'nun 440'ın- cı maddesinde düzenle- me yaparak 441 'inci mad- desini kaldıran tasarı, Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki iptali nede- niyle 27 Aralık'a kadar yasalaşması gerekirken, Adalet Komisyonu'ndan geçmesine rağmen henüz genel kurulda ele alına- madı. Zina tasansının genel kurulda bir türlü görüşü- lememesi nedeniyle er- keğin zina yapması ha- linde cezalandmlmasına ilişkin yasal boşluk da 38 gündür doldurulamamış oldu. Vatanseverler, insanlar, doğaseveıier, toprak erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyor. T.E.M.A. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varhkları Koruma Vakfı Tel: (0.212) 281 10 27 / 268 09 85
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle