18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç # Genel Yayın K.oordınatonı: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdürii tbra- him Yıldız • Sorumlu Müdur Fikret tl- kiz 0 Haber Merkezı Müdürü Hakan Ka- ra 9 Görsel Ybnetmen. Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu • lsühbarat Cengiz Yüdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kültür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yöcelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzettme AbduHah Yaaa9 Fotograf: ErdoğanKöseoğJu 9Bügı-E Edibc Buğra 9 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç YayınKurulu: tlhan Sdçuk IBaşkan), Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinluya, Şükran Soncr, Ergon Bafcu DinçTayanç, İbrahim Yddız, Orhan Bursalı, Mustaf» Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> Atatürk Bul\an No- 125. Kat:4. Bakanlıklaı-Ankara Tel: 4195020(7 hat). Faks- 4195027 9 tzmır Temsıkısı Serdar Kızık. H Zıya BU.1352S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yığenoğlu, İnonüCd U9S.No 1 Kafl. Tel.363 12 11. Faks. 363 12 15 Müessese Müdünı Lstün Alunen # ICoordınator \hmet Konılsın 9 Muhasehe Bûfeut Yener»ldan: Hüseym Gürer • Uletme Ötıdtr Çettk • Bılgı- Işlem \aü tnal • Bılgısavar Sıstem Mürüva Çikr • Satu, Fazilet Kjıza MEDVA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Gene! Mudur Yardınıcısı SevdaÇoban Tel 514 0" 53 - 51395 80-513 84 60-61, Faks. 513&463 Yayımlayan ve Basan: Yenı Gun Haber A.ıansı, Basın \e Yayıncılık A Ş TurkocağıCad 39 4İ Cağaloglu 34334 lsl PK 246 Istanbul Td (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/712)513 85 95 4 ŞUBAT 1998 lmsak:5.37 Güneş: 7.05 Öğle: 12.25 tkindi: 15.05 Akşanr. 17.31 Yatsı: 18.54 Türk sinemasına destek • STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Eurimages isimli kuruluş. iki Tûrk fümine maddi destek sağlayacak. Amerikan Hollywood sinemasına karşı. Avrupa film sanayiine destek olmak amacıyla kurulan Eurimages, iinlü yönetmen Tunç Başaran'ın, Türk, Fransız ve Macar ortak yapımı "Kaçıkhk Diploması" isimli filmıyle Seçkin Yaşar'ın, Tûrk. Yunan ve Bulgar ortak yapımı "lstanbul, Benım Aşkım" isimli filmine para yardımında bulunacak. Eurimages. aynca Belge ve Umut film dağıtım şirketlenne, belirlenen AvTupa filmlerinin dağıtımını Tiirkiye'de yaptıklan için teşvik yardımında bulunacak. İngilterede aşçı yanşması • lstanbul Haber Servisi - Londra'da 9-13 Şubat tarihleri arasında yapılacak Ingiltere Lluslararası Aşçılar Yanşması'nda. Türkiye'yi temsil edecek 9 kişilik ekıp basına tanıtıldı. Turizm îstanbul tl Müdürü Yalçın Manav, dün Holiday Inn Croune Plaza Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantısmda yaptığı konuşmada, iİti yılda bir gerçekleştirilen tngiltere Uluslararasv Aşçılar Yarışması'nın 62. kez düzenleneceğini belirtti. Manav, Türkiye"nin bu yanşmaya ilk kez 1996 yılında katıldığını ve aynı yıl bir altın madalya kazandığını belirtti. THY en düzeni havayolu • tstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yolları, Amsterdam'ın Maastricht Havalimanı'na sefer yapan tüm havayolu şirketleri arasında "1997'nin en düzenli havayolu şjrketi" seçildi. 1997"nin En Düzenli Havayolu Şırketı Ödülü. Maastncht Havalımanı Genel Müdürü Dr. Bimond tarafmdan THY'nin Amsterdam Müdürü Nihat Demırkan'a verildi. Almanya'da Tnoya sergisi • ANKARA (AA) - Troya kazılannda günışığına çıkanlan Türkıye'ye aıt kültür varlıklan, Almanya'da sergılenecek. Kültür Bakanı îstemihan Talay, sergi çalışmalannın Troya kazılanna başkanlık eden Prof.Dr. Manfred Korftnann, Baden Württemberg Eyaleti Arkeoloji Müzesı ve Türk uzmanlar tarafindan yürütüleceğını söyledı. Eşkıya New Yopk'la • NEW YORK(AA)-Bu yıl yabancı film dalında Oscar ödülünün en güçlü adaylan arasında sayılan "Eşkıya" filmi önceki gece New York'ta basına ve seçkin davetlilere tanıtıldı. Yapuncılar ve sanatçılar. "Eşkıya"nın, Oscar ödülü açısmdan da şansı bulunduğuna ınandıklarını ıfade ettıler. Oscar değeTİendirme komitesinin " Eşkıya" >ı adaylar arasına ahp almadığı 10 şubatta resmen acıklanacak. Sulak alan uyansı • Haber Merkezi - Türkıye'nin önemli sulak alanlanndan "Kızıhrmak Deltası"ndaki kirlenmenin büyük boyutlara ulaştıgına dikkat çekıldi. Samsun Çevre 11 Müdürü Sinan Ulusu, Kızıhrmak Deltası"nın bugün karşı karşıya kaldığı tehdıtlerin ortadan kaldınlabılmesı ıçin bölgenin mutlaka "Özel Çevre Koruma Bölgesi" statüsüne kavusturulması gerektiğini belirtti. Öğpenci kredüeri • ANKARA (AA)- Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu"ndan (Yurt- Kur) 1997-1998 öğretim yılında öğrenım veya katkı kredisi almaya hak kazanan öğrenciler, istenen belgeleri 6 Şubat'a kadaT Yurt-Kur Genel Müdürlüğü veya bölge müdürlüklerine iletecekler. Hükümetin oluşturduğu Nükleer Enerji Komitesi, Superphenix Santralı'nı kapatma karan aldı Fransa'dan nüldeere küitDış HaberierServisi-Fransa tartış- malı Superphenix Nükleer Santra- lı'nı kapatma karan aldı. Fransa Maliye Bakaıu Dominique Strauss-Kahn, önceki gün düzenlenen basm toplantısmda, bakanlık düze- yinde oluştunılan ve Başbakan Li- onelJospinin başkanlık yaptığı Nük- leer Enerji Komitesi'nin Superphenix NükleeT Santrah'nın kapatılmasına karar verdiğini açıkladı. Karann Yeşil Ekoloji Partisi lideri ve Çevre Bakanı Dominique Voynet tarafindan memnuniyetle karşılan- ması bekleniyor. Fransa, enerji konusunda dışa ba- ğımlı olmamak için bir yandan nük- leer enerjiyi desteklerken, bir yandan da çevreye daha az zarar veren alter- natif enerji kaynaklannı araştınyor- da. Nükleer atık karan Fransa'da 1991 yılında çıkan bir yasa, nükleer atıkların yeralünda mu- hafaza edilmesi konusundaki çahş- malan yürütmek üzere yeraltı labo- ratuvarlan kurulmasını öngörüyor- du. Bu laboratuvarlann kurulması için uygun yerler araştınlacakrı. Fransa Maliye Bakanı Strauss- Kahn, bu araştırmalar yapılana ka- dar söz konusu arayışlann resmen er- telendiğini söyledi. Bakan,başta ABD olmak üzere di- ğer ülkelerde olduğu gibi nükleer atık- lann depolanacağını ve yeniden işle- neceğini. yerüstü ve yeraltı yapılar inşaa etmeyi amaçladıklannı. ancak bunun için en son bilimsel ve tekno- lojik bilgiyi kullanmak istediklerini açıkladı. Başbakan Jospin'ın seçimler ön- cesindeki vaatleri arasında. nükleer enerji konusundaki gelişmelerden hal- kın daha çok haberdar edilmesi ko- nusu da vardı. Bunu gerçekleştirmek üzere, Fransa'da nükleer endüstriyi denetleyecek bağımsızbir birimin ku- rulacağı kaydediliyor. Maliye Baka- nı Srrauss- Kahn. nükleer enerji ko- nusunda, halkın gözü önünde ve de- mokratik bir denetim hedeflendiğini belirtti. Fransa'da nükleer enerji endüstri- sinin iki önemli ismi Electricite de France (EDF) ve COGEMA. radyas- yon ve nükleer santrallarda meydana gelen kazalarla ilgili bilgileri kamu- oyundan saklamakla suçlanıyordu. Köy Enstitülüferin girişimi TonguçBaba adına okul • Ünlü eğitimci İsmail Hakkı Tonguç'u unutmayan Köy Enstitülüler, onun adıru taşıyacak bir okul kurmak üzere harekete geçtiler. Kuracaklan okulun, ezbere dayalı değil, Tonguç'un felsefesine uygun bir okul olacağını belirten girişimciler, bu konuda sivil toplum örgütlerinden destek istediler. Lvon \akınlannda kurulu bulunan Superphenix Santralı'nda «klaşık bin işçi çahşryor. Yükseköğretime Ingiliz modelitngiliz akademik denetim modeli, üniversitelerde standardı yükseltmek için Türkiye'ye uyarlanacak EBRU TOKTAR ANKARA-Yükseköğretim Ku- rulu (YÖK), Türk üniversitelerinin saygınlığını OEÇD ve Avrupa Bir- liği (AB) ülkelerine çıkarmak üze- re "akademik denetim modelini" zorunlu görüyor. YÖK tarafindan hazırlanan fizibılite raporunda. yükseköğretimdeki standartın ko- nınması ve iyileştirilmesintn artan talep nedeniyle güçleştiği. bu ne- denle Ingiliz akademik denetim modelinin Türkiye'ye uyarlanaca- ğı belirtildi. YÖK. yükseköğretimde kalite değerlendirilmesi sisteminin geti- rilmesi için "Ulusal l nrversite Ka- lite Gihencesi Kurumu, Yiiksek Eğitim Müfetöşliğr gibi kurumla- rın oluşturulmasını öngördü. Ra- porda, çalışmalarda Ingiliz Kültür Heyeti'nin (British Council) yü- rütücü olarak görev yapacağı bil- dirildi. Dünya Bankası'nın proje- nin finansmanında yardımcı olaca- ğı belirtilirken Ingiliz Kültür He- yeti'nin de danışmanlık hizmetini merkezi Londra'da bulunan Univer- sitas'averdiğı kaydedildı. "Ancak Ingiliz Kültür Heyeu, izkme ziva- retkri ik konferans düzcnlemele- rinin sorumluluğunu taşıma> a de- vanı edecektir. Universitas. Dr. Da- vid Billing'i projeyürütücüsü ola- rak atamıstır" denilen raporda, In- giltere'de uygulanan modelin Tür- kiye koşullanna uyarlanacağı be- lirtildı. Raporda, akademik değerlen- dinne sisteminin Türkiye'ye geti- rilmesı ıçın seçilen 13 pilotbölüm- de yapılan çalışmalar çerçevesin- de, şu önerilerin getirildigi bildi- rildi. _ - YÖK, üniversitelerle şeffaf ça- bşmalaryaparak kalitedeğerlendir- me sisteminin geliştinlmesine aka- demik çev renin desteğinisağlama- b. - Vakıf üniversiteleri ile yeni üni- versiteler de kalite değerlendirilme- sine almmalı. Vakıf üniversiteleri- nin akademik değerlendirmesi so- nucunda tatminkâr olmayan so- nuçlar elde edilirse. ne yapılması gerektiğine YÖK karar vermeli. -Çafaşmagnıbu üyeleri, Akade- mik Değerlendirme Kurulu tara- findan seçilmeli ve çoğunluğu öğ- retim uyesi olmalıdır. 8 ilc 10 tam ü>vden oluşacak bu grup. değişik kesimlerletemas edip değerlendir- me sisteminin planlanıp uygulan- masında YÖK'e yardımcı olmah. - Akademik değerlendirmenın amaçlan, diğer ülkelerde olduğu gi- bi hesap verme, gehşme ve bilgi- lendirme olmah. - Türkiye'de kurulmak istenen değerlendirmesisttmi.birçok ülke uygulamalanndaki tecrübekr göz önüne ahnarak geliştirumeli. - Oluştunılan değerlendirme yön- temi ve kullanılacak ölçütler, tüm üniversiteler tarafindan tarhşılma- h. - llusal Üniversite Kalite Gü- vence Kurumu oluşturulmalı. Bu kurum akademik nitelikkri >üksek en az 3 öğretim üyesi ik buiikte ye- terli idari veteknik donanunla ku- rulmalı. -Ulusal Üniversite Kalite Gü- vence Kurumu, YÖK tarafindan fınanse edilmeli ve Çalışma Gru- bu'na sorumlu olmalı. -2000 yıuna kadar YÖK'e so- rumlu olacak bir Yüksek Eğitim Müfettişliği kurulmah. HAKAN DİRİK İZMİR - 35 bin köye okul ve Atatürk devnmle- rinı götüren İsmail Hakkı Tooguç'u unutmayan Köy Enstitülüler, snil toplum örgütlerini de arkalarına alarak onun adınaokul yap- tırmayı planlıyor. "tnsan- lann babalanna vefa bor- cu vanfar" diyen 70 yaşın üstündeki "vefakârlar", "TonguçBaba"lannın unu- tulmasmı "sitem"le karşı- hyorlar. Yaşlan geçkin, hafıza- lan taze, vefalan ise her şeyin üstünde bir grup gö- nüllü delikanh, bugünler- de içlerini heyecanla kap- layan bir uğraşm içinde. 23 Haziran 1960'da yaşa- mını yitıren. 1935-1946 yıllan arasının llköğretim Genel Müdürü, Atatürk devrımlerınin yorulmaz uygulayıcısı İsmail Hakkı Tonguç adınabirokul yap- tırmak için yola çıkan Köy Enstitülüler, sivil toplum örgütlerinden destek an- yor. Planladıklan okulun "aradan" olmayacağını söyleyen Köy Enstitülüler şunlan anlatıyorlar-. "Biz, laboraruvarlany- la. bilgisay-arlanyla, spor, müzik salonlanyia, tanm uygulama bahçesiyle tam bir okul oluşturmayı he- deflhoruz. Bunlann hepsi- nin olması lazım. Kunı ku- ruya ezbere da\anan sis- temlerçökmüştü. \apaca- ğunız bu okulda aynı za- manda bir sistem uygula- ması örnegi de meydana getirebiiiriz. Okulun yapımı için bir kampanya açan ve tzmir Valiliği'nden gerekli izin- lerin alınması için çaba harcayan Köy Enstitüsü mezunlarından Mehmet Ali \uraL Yusuf Balaban, Süleyman Koyuncu ve Nevzat Aksoj1 , arkadaşla- nyla birlikte lş Bankası Konak Şubesi 3408- 304420-1466509 No'luhe- saba, "duyarlı a>dınlann" yardımını bekliyor. tzmir Vali Yardımcısı Raraazan Urgancıoğlu Köy Enstitülülerin destek- çisi olacaklannı söylüyor. Urgancıoğlu, "Köy Ensti- tüleri halkımuın kendisi- nindi, bu girişim de halk tarafindansonuçlandınla- cakör" diyerek sivil toplum örgütlennin projenin ger- çekleşmesindeki önemıni \Tirguluyor. Adına okul yok Hasan ÂK Yücel, Ton- guç ve o dönemın eğitim gönüllülerinin "deve dişi gibi heybetli insanlar" ol- duğunu ve bugün değerle- rinin daha iyi anlaşıldığı- nı vurgulayan Yusuf Bala- ban, Tonguç adının Türki- ye'de hiçbır okula verilme- diğini anımsatarak şunla- n söylüyor: "Tooguç, hiz- mete başladığında 35 bin köy okubuzdu ve Atatürk devrimlerinden haberdar büe degildi,yanhzşehirler- deki insanlar biliyordu. Tonguç, bu köylere Ata- türk devrimlerinin ısıguu götürdü." SYLVESTER STALLONE ^COP LAND^ İLE İMAJ DEĞİŞTİRDİ Rocky'ninRambopişmanhğı Çeviri Servisi - Sinemalarda gösterime giren CopLand isim- li Film ile imajını degiştirmeyi hedefleyen Syivester Stallone, amacına ulaşmış görünüyor. Rocky filmlerinde canlandır- dığı dürüst, ahlaklı ve insani değerlere önem veren boksör ti- pıyle milyonlarca seyircınin gönlünde taht kuran Stallone, çevirdiği Rambo fîlmleriyle bu imajını yitirmiş, sıradan, han- tal gençlik kahramanlanndan birine dönüşmüştü. İmajmdan memnun olmadığmı sık sık tek- rarlayan Stallone, Cop Land se- naryosunu okuduğunda, bu çık- mazdan kurtulacağmı adeta his- setiğini belirtiyor. Filmin gös- terime girmesinden sonra der- gilerde ve gazetelerde yayım- lanan Film eleştirileri de Stal- lone'nin bu beklentilerini doğ- rular nitelikte. -Cop Land son denememdi. Bu filmebaşlamadan önce. ken- dime başka bir şans tanunaya- cağunı biByordum" dıyen Stal- lone, Robert De Niro, Harvey Keitel ve Ray Liotta ile başrol- leri paylaştığı Cop Land'in çe- kim çalışmalan sırasında cid- di bir rekabet ortamı yaşandı- ğını ve bu nedenle de umduğu- nun Ü2erinde bir performansa ulaştığını sözlerine ekliyor. Rambo filmlerini çevirdiği için değil, yıllar yılı başka hiç- bir şey çevirmediği için pişman olduğunu anlatan Sylvester Stal- lone, kazandığı paranın bu ka- rannda büyük etken olduğunu, ancak geldiği nokta itibanyla yanlış yaptığını anladığını açık- lıkla itiraf ediyor. Stallone, Rocky tiplemesiyle oluşturduğu olutnlu ımajı, Rambo ile sıradan bir kahraman haline getirdiğinin bilincinde. Sylvester Stallone son Fılmi Cop Land'deki oyunu ile eleştirmenlerden olumlu notaldı. Kültür Bakanlığı ndan 'Türk Film Cösterimi Projesi Sinema her kente ulasacak ANKARA (ANKA) - Kültür Ba- kanı Îstemihan Talay. sinema sana- tını her kente ulaştırmak için hare- kete geçti. Kültür Bakanlığı, sinema salonu bulunmayan ancak kamuya ait sa- lonu olan illere sinema makinesi sağlayarak halkı sinemayla buluş- turacak. Kültür Bakanlığı, sinemayı des- teklemek ve halkın sinemadan ya- rarlanmasını sağlamak amacıyla ye- ni projeler geliştiriyor. "GençBkProjesi" ile sinema eği- • Kültür Bakanlığı, sinema salonu bulunmayan ancak kamuya ait salonu olan illere sinema makinesi sağlayarak halkı sinemayla buluşturacak. "Türk Film Gösterimi Projesi''nin öncelikli illeri Sinop, Van, Yozgat ve Kars olacak. timi veren 8 üniversiteye 1998 yı- lında 1 'er milyar liraparasal destek sağlanması kararlaştınhrken, bu kez sinema salonubulunmayan kent- lere bu sanatm ulaştınlması amacıy- la "Tûrk Film Gösterimi Projesi" başlarıldı. Projeyle, sinema salonu bulunmayan ancak kamuya ait sa- lonu olan illere sinema makinesi almarak. Fılmler izleyicilerin beğe- nisine sunulacak. Proje. Kültür Ba- kanlığı arşivindeki Fılmlerle de des- teklenecek. "Türk FUmleri Gösterimi Proje- si"nin öncelikli illeri Sinop. Van. Yozgat ve Kars olacak. Bu illerin ar- dmdan sineması olmayan öteki il- lere de sinema makinesi ahnarak proje yaygınlaştırılacak. SÖYLESİ ATTİLÂ İLHAN Bu Belâ, Sağ/Sol Çatışması Değildir Tahâ Akyol (Eski Vlkücü"), Asaf Savaş'a (Eski TİP'Iİ) televizyonda söyleşirken (NTV) sordu: "... o dönemde biz, kendimizi yüzde yüz haklı sayar, solculann yüzde bir nisbetinde dahi haklı olabi- leceğini, hiç aklımıza getirmezdik. Solda, siz de öyle miydiniz?" Tahâ'nın 'tarifettiğı', Türkıye'nin basına musallat olmuş, -'bilinç' değil- bir 'inanç ay- dını'tipidirki, -sağda olduğu kadar solda da,- olay- lan ve insanlan ısrarla, 'futbol taraftan' mantığıyla de- ğerlendiriyordu; yâni 'kör bir duygusallıkla'! O gün bugün, kendime sorarım: böyle 'yetişmeieri' acaba 'bilhassa' istenmemiş midir? O yıllar, 'Komünizmle Mücadele Demek/eri'nin, mevnum Moskova Ajanlan'nın peşine düştüğüyıl- lar, Sosyalist Sol'dayükselen siyasi hareket ise, TIP! Bu partinin Türkiye'ye, Türkiye'nin kendine mah- sus şartlarına uygun bir sosyalizm öngördüğü ma- lûm; şu halde, 'mücadele edilecek' o 'heûn' komü- nist ortada yok; sosyalist gençler FKF'de örgütlen- miş^ yöneldikleri sosyalizm, TİP'in sosyalizmi: bu- nu Asaf Savaş belirtti, o yıllarda 'keyfıyeti' CHP'nin 'ağırtopu' Feyzioğlu'nun ağzından, ben de 'bizzat' duymuştum:"-... gençler CHP'yi terketti, TlP'e gi- diyorlar' demişti: o zaman, sağda komünizme kar- şı 'bilenen' gençler, kiminle çatışacak? Herşey herkesin gözü önünde cereyan etmiştir: FKF bölünür, nereden çıktığı anlaşılamayan 'silahlı eylem' teori vepropagandası iyiceyayılır; sosyalist gençlerin bir kısmı, TİP'e karşı 'tavır koyacak', şe- hir ya da dağ 'gerillası' ile 'devrim'e yürümeyi ter- cih edecektir; çünkü 'devrim, namlunun ucundadır': öyle diyoriardı. Gerçekten öyle miydi, orası şüphe- li, şüphesiz olan 'mücadele edeceği Moskova aja- nı komünist' arayan, Komünizmle Mücadele Dernek- leri'ne, iyice çatışabilecekleri bir 'hasım' yaratıldığı- dır. Şapkanızı önünüze koyup, kendi kendinize o so- ruyu sorunuz: o çatışma ortamı yaratılmasaydı, 12 Mart ve 12 Eylül 'darbeleri' kendılerini haklı çıka- racak, 'gerekçe' bulabilir miydi? Daha da beteri, o iki 'danbe'nin 'Kemalist' Türkiye Cumhuriyeti'ni taşıdığı yer. bürokrasi+burjuvazi oligarşisi, saca- yağı olabilmek için, üçüncü ayağı bu sayede bulma- dı mı: Mafia! Yarayı 'Kaşımanın' sırası mıdır? MHP'li bir il başkanı, demiş ki;"... arhk sağcı/sol- cu kavramlan önemini kaybetmiştir. (...) Türkiye, enteresan bir noktaya gidiyor. millî güç- lerle gayr-ı millî güçler adı konulmamış bir ça- tşma içindeler. Gayr-ı millî güçler, azınlık olduk- lan için ve şuuraltındaki suçluluk duygulanndan dolayı, aralannda gizli bir ittrfak içindeler, her ko- nuda bir araya gelip, yumruğu bir anda indire- biliyorlar." (Ortadoğu, 28 Ocak 1998) Yalan mı söylüyor, hayın fakat hem 'yanlış' söy- lüyor, hem de 'gecikerek'; bu satırların yazarı, 'Bu Belâ Sağ/Sol Çatışması Değildir' başlığını. ılk de- fa 60'lı yıllarda kullanmıştı; yirmi yıl önce (Dünya, 23 Temmuz 1978) aynı başlıkla kaleme aldığı bir yazı- da diyordu ki: "... yapılan psikolojik bir savaştır, bir Beşinci Kol etkinliği*. kalabalık arasında yıl- gınlık yaymak, hükümete karşı isyan duygulan- nı bilemek istiyoriar bu, açık (...) Zira bunlann işi, şu ya da bu toplumsa! sınıfla, şu ya da bu si- yasal partiyle değil: bunlann işi Türkiye Cumhu- riyeti ile: onu sarsmak, güçten düşürmek, muh- taç kılmak, hem de bastırmak istiyoriar. ister muhalefet olsun, ister iktidar, bir kere bu sapta- mayı yapmalı, tehlikenin büyüklüğünü ve niteli- ğini görmeli; inatçı keçiler gibi, uçurumun üstün- deki kalasta tokuşup durmaktan vazgeçmelü..." (Sağım Solum Sobe, s. 185/186, Özgür yayınevi, 1986) Ne iktidar görebildi, ne muhalefet! iktidar(lar)ın 'görmediğı' Susurluk Dosyasınt, çiğ ve çıplak siya- sette 'kullanmak' niyetinden belli! üstelik göremez- di de: çünkü belâ 'Soğuk Savaş' kökenli bir belâ; 'Soğuk Savaş' kökenli polıtıkacılann, ya da parti- lerin, bunu görebilmesi, kendılerini ateşe atmalarıy- laeşdeğeriidir. Muhalefetin göremediği, MHP il baş- kanının, 'doğru' koyduğusorunu, 'yanlış'değerlen- dirmesinden anlaşılıyor. Ağzını açar açmaz 'dünya- da solun ideoloji olmaktan bile çıktığını' ileri sürmüş; 'üniversitedeki olaylar tamamen solun provokas- yonuna dayan/yor'muş; hele şu sözlere bir bakar mı- sınız:"... Türkiye'de sol adına ortaya çıkanlar ge- nelde bölücü, mezhepçi, ahlaksız ve Allah'sız bir çizgiyi savunuyor: genel çizgi bu!" (Ortado- ğu, 28 Ocak 1998) Peki, bu 'kapanması' istenilen bir 'yarayı kaşımak' değil midir? Birisi, bu il başkanını uyandırmalı: 'So- ğuk Savaş' bıtti! O 'teshis 1 yeni konulmuyor... Türkıye'nin altını 'oyuyorlar', doğru! İyi de, bu 'oyulmayı' başlatanlar, ülkeyi bilerek bilmeyerek 'Sistem'in kucağına oturtanlar olmadı mı? Kimdir peki bunlar? Besbelli, -zaman zaman koalisyonla- nna MHP ve MSP'nin de ortak olduğu-, Merkez Sağ/Merkez sol Iktidarlar! Başka türlü söylersek, o 'çatışmalara' göz yumarak, demokrasiyi 'darbe- ler'e ve 'ara rejimler'e, sonuç ıtibariyle, bugün için- de bulunduğu 'çıkmaz'agetirenler! Burada, suçlan- sa suçlansa, 'kullanılarak' bu 'yoz/aşma' sürecine alet olduğu için -her iki taraftan- 'ateşle oynayan- lar', yani aktivist eylemci 'azınlıklar' suçlanabilir. Bun- lar da hep biliyoruz, -sağda da, solda da 2. Cum- huriyetçi liberal platforma iltihak etmişlerdir. Bugün, Türkiye'nin altını 'oyanlar'a hınk deyicilik ediyorlar: kendi bilecekleri iş! Türkiye'nin gerçek Sosyalist Sol'u TSP'den. TİP'den beri -ben ne söylüyorum be, Mustafa Sup- hi'den, hatta Suttan Galiyef'den beri- ulusal. tam bağımsız ve özgüıiükçü bir sosyalizmi savunmak- tadır. Dahası, Türkçü sağcılan değeıiendirirken, 'Bun- lann eJayı faşist!' türünden bir 'toptancılığa' da te- nezzül etmiyor. EğerTürkiye, 'birmandacılıkdöne- mine sürükleniyorsa', bu 'teşhisi' daha 194O'lı yıl- larda, o Sosyalist Sol (Esad Adil, Mehmet Ali Ay- bar) koymuştu; 'tedavi' için önerilen çâre' de. be- yaz üstünde siyah yazılıdır. Müdafaa-i Hukuk Ce- miyeti'nde olduğu gibi, Türkçüsünü, Komünıstini, Dindannı, Milliyetçisini, Liberalini, Demokratını içe- ren. Anti/emperyalist yâni 'istiklâl-i tam' taraftan, 'millT bir platform! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle