18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 ŞUBAT 1998 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Öğretmen Yetiştirmede Tutulan Yol Prof. Dr. SUZAN ERBAŞ Sımf Oğretmenhğı Bolumu Başkanı B ugüoe NasılGefindi: Tur- kıye Cumhunyetı'nın ku- ruluşundan gunumuze değın. lıse öğretmenle- nrun çoğu. fen- edebıyat fakultelerınde okuvup mezun olmuşlardır llkokul oğretmen- len yırmı vıl oncesıne değın lıse duze- yınde öğretmen yetıştıren okullarda, or- taokul oğretmenlen de eğıtım enstıtu- lennde eğıtım gorduler Yetmışlı yıllarda oğretmen >etıştır- me konusunda son derece sorunlu bır su- reç yaşandı Eğıtım enstıtülen ve oğret- men okullan gıbı oğretmen yetıştıren kurumlar. o donemde yaşanan olaylar- dan çok fazla etkılenıp, sıyasal kavga- lann odak noktalan olmuşlardı Eğıtım durmuşru. oğrencıler hemen hemen hıç ders gormeden sınav lara sokulup mezun edılmışlerdı Öğretmenlenn mesleksel nıtelığını yükseltmek ıçın 1982 yılında ünıversı- telenn bünyelennde "egjtim fakultele- ri"nın kurulmasına karar venldı Boy- lece ortaöğremm ıçın oğretmen yetıştır- mek Mülı Eğıtım Bakanlığı'nın sorum- luluğundan alınarak sıyasal oyunlardan daha uzak \e bılımsel bır eğıtım veren unıversıtelere devredıldı Aynı tanhler- de temel eğıtımın bınncı basamağında (kademesınde) gorev alan öğretmenle- nn eğıtım suresı uzatılıp, ıkı yıllık yuk- sekokul bıtırmelen öngoruldu 1992 yı- lında, bu eğıtım yuksekokullanndakı eğıtım suresı dort > ıla yukseltıldı ve bu okullar "sınıf öğretmenliği bölümleri- Lludağ Lnnersıtesı Eğıtım Fakultesı "ne donuşturulerek yakın unıversıtele- nn eğıtım fakultelenne bağlandılar Boy- lece öğretmenlenn eğıtım suresı ve da- ha onemlısı, eğıtım gorduğu kurumun statusu açısından bır eşıtlık sağlandı Ancak acele >apılan butun uvgulama- larda olduğu gıbı eğıtım fakultelennm anı kunıluşunda da bazı noktalar goz- den kaçmıştı Dıkkate ahnmayan en onemlı nokta, ortaokullar ıçın (bugün- ku ılkoğretımın ıkmcı basamağı, v anı 6- 8 sınıflar)oğrermen]enn\etıştınlmesın- den vazgeçılmesı va da unutulması ıdı Eğıtım fakultelennm kuruluşu olduk- ça kapsamlı bır çalışma ıdı ve kısa bır sureıçınde gereklı ışlemleryapılıpuy- gulama> a geçınldı Kurulma aşamasın- dakı en buyuk sorun, oğretım elemanı sağlanması ıdı Yuksekeğıtım okullannda büyûk sa- yıda nıtelıklı ve dene\ ımlı oğretmenler olmasma karşın akademık kanyere sa- hıp olanlann say/isı çok azdı Sınıf öğ- retmenliği bolumlennın eğıtım suresı- nın dort yıla çıkanldığı gunleTde, o do- nemın Mıllı Eğıtım Bakanı, bu lcurum- lardakı oğretım elemanlannın sayısını uç yuz altmış olarak belırttı Bu elemanlardan ancak sekızının bır akademık unvana sahıp olduğu, gen ka- lan uç yuz ellı ıkı kışının çoğunun ıkı ya da uç yıllık okullardan mezun oldu- ğu, yanı lısans derecesının bıle olmadı- ğı so>lendı Her ne kadar son yıllarda bu arkadaşlar lısanslanm tamamlamış, çoğu yuksek lısans yapmışsa da dokto- ralannı tamamlav ıp akademık kanyere yonelen elemanlann sayısı fazla değıl- dır Yıne sınıf öğretmenliği bolumlen- nın, dort yıla çıkanldığı o gunlerde, Tur- kıye'nın doksanlı yıllann ortası ıçın sı- nıf oğretmenı gereksuıımı yıllık dokuz- on bm, ondan sonrakı yıllar ıçın on ıkı bın olarak belırtıldı Bu gerçek, yıllar- dan ben bılınmesıne karşın sınıf öğret- menliği bolumlennın 1997/98 eğıtım oğretım yılı dahıl, toplam oğrencı kon- tenjanlan halen beş bın cıvanndadır Akademık personel açığı, başka fakül- telerden geçen, yetışmış akademık ele- manlarlakapatıldı Bukışıleralanlann- da uzman, ama çoğunlukta eğıtım sorun- lanndan uzak olanlardı Buna karşın, genç arkadaşlar daha fazla ozel oğretım yöntemlenne yönlendınlıp, alaneğitim- cüer (uzmanlık alanlan, fizık edebrvat gıbı) yetıştınlmeye başlandı Eğıtım fakultelennm, dallanndakı eğıtımın duzeyının yukseltılmesı, oğ- retmen olarak ış bulma kolaylığının ya- nında, dalında da ış bulma olanağının var olması, lıse mezunlanmn, eğıtım fakul- telennm ılgılı bölumlenne yönelmesi- ru berabennde getırdı Fen-edebıyat fakultelennm ılgılı bo- lumlennı bıtırenlenn, dallannda ış bul- ma şansının duşuk olması nedenıyle eğı- tım fakultelenne olan ılgı arttı Bunun sonucunda. eğıtım fakûltelennın gınş pu- anlan yukseldı Fen-edebıyat fakûlte- lennın mezunlanmn bellı bır kısmı, es- kıden ben alan öğretmeni olmayı ıste- mışlerdı Ancak bu fakultelenn mezun sayıla- nnın hızla artma&ı ve dallannda ış bul- ma olanağının azalmasıy la bırlıkte, me- zunlann çoğunluğunun öğretmenlığe yonelmesıne yol açtı Esas gorev len, te- mel bılımlerde nıtelıklı uzman ve araş- tınnacı eleman yetıştırme olan fen-ede- bıyat fakultelen, oğretmen yetıştınlen ku- nımlara donuştüler ve kendılennı de boyle algıladılar Fen-edebıyat fakulte- lennden mezun ve alanlannda uzman olanlann eksık olan pedagojık formas- yonu bır sertıfıka (OFS) ıle tamamlan- dı v e bu kışıler on dort-on sekız yaş gru- bu çocuklanna alan dersi vermek ıçın son derece uy gun duruma getmldıler Ge- lecek yazımda "eğitinı fakultelerinin ye- niden yapılanmasr uzennde duraca- ğım Zamanla değışık nedenlerden dolayı buyuk oğretmen açığı yaşandı "Orta- okul öğretmeni" açığı, lıse oğretmenle- nnın alt smıflara ders v ermesıyle kapa- tılmava çalışıldı Burada üzerinde du- rulması gereken son derece onemli bir konuyu açıkça beiirtmek gerekjyor: \\- köğretimin ikinci basamağında sosval bUgüerve fen bilgisi dersleri birkaç alan- dan oluşur. Örnek olarakfizik.kiım a ve biyolojiden oluşan fen hilgisi dersi, hem konular vonunden, hem işleme ozelük- lerinden hem de oğreneılenn vaş, ozelli- ği bakımından, tek dallı lise oğretmen- leri tarafından verilmesi uygun olma- yan özel bir uzmanhk alaıudır. Ilkoğretımın her ıkı basamağında öğ- retmen açığı artınca, kendı dallannda oğ- retmene gereksınım duyulmaması sonu- cunda. bu oğretmenlenn (kımya, Al- manca vb) alan dışı atamasına başlan- dı Sonra eğıtım formasyonu almamış fen-edebıyat fakultelen mezunlanmn dışında da öğretmenlık uygunluğuna bakılmaksızın, başvuran butün ünıver- sıte mezunlannın oğretmen olarak ata- ması yapıldı Burada bır ozeleştın yapmaya gerek vardır Eğıtım fakultelenne gelen bazı meslektaşlar, kadrosuzluk nedenıyle eğı- tım fakultelennde çalışmayı kabullen- dıler, ancak eğıtım fakûltelennın sıste- mını benımsemedıler Eğıtım fakûltele- nnın ışlevıne ujgun konulan ele alıp oğretmen yetıştırmeye'yonelık araştır- ma yapmak yenne, yetışjıklen fakulte- nın çalışma alanmdan uzaklaşamadılar Bazı eğıtım fakultelen 'nde öğrencılenn öğretmenlikbecerilerineönetn verflme- yipalanbılgılenneyukknıldı Bunun dı- şında yıllardan ben sınıf öğretmenliği açığı bılınmesıne karşın bu bolumlere fazla onem v enlmedı. kontenjanlan ge- rektığı gıbı arttınlmadı Sonuç olarak oğretmen yetıştınlme- sı plansız. Mülı Eğıtım BakanlığYnın oğ- retmen gereksınmesı dıkkate alınma- dan gerçekleştınldı Oğretmenlık nıtelığıne sahıp olma- yanlann öğretmen olarak atanması hem eğıtım fakultelennde ozel oğretım ders- lenne yeterlı onem venlmemesı hem de oğretmenlık uygulamasının gereğıne uygun olarak yurutulmemesı. okullan- mızda çağdaş ve venmlı olmayan eğı- tım yontemlennın kullanılmasını bera- bennde getırdı Işlenen konularda yeterlı bılgılen ol- mayan, çocuklann gelışımı ve ozel oğ- retım yontemlennden haberdar olma- yan "oğretmenler'', tamamen şekılcı bır dısıplın ve ezbere dayalı bır oğretım uy- guladılar Yukanda söylenenlerden an- laşıldığı gıbı öğretmen yetıştınlmesm- de gerçekten büyük sorunlar vardı ARADABİR Prof. Dr. MEHMET NEŞŞAR Pamukkale Lnı\ Tıp Fakultesı Oğretım byesı Tevflk Fikperten Atatürk'e Hülya Ergin'ın, Cumhunyet gazetesının (24 Ara- lık 1997) 'Olaylar ve Goruşler' koşesınde yayımla- nan ve Tevfik Fıkret'ın duşuncelen ıle yaşamının dı- le getınldığı yazıyı okuduktan sonra şaınn duşunce- len ıle gunumuz olaylan arasındakı benzerlıklen de- ğeriendırmeyı uygun buldum (Tevfik Fıkret'ten alın- tılar, metınde tırnak ıçensınde ve koyu ıtalık olarak yer almaktadır) Kuşkusuz, "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" ola- bılmenın ılk koşulu, bıreyın "fıkır sahıbı" olabılmesı, yanı "duşunebı/mesı'dır Duşunebılmeveozellıkleoz- gOr duşunebilme ıse sanıldığı kadar kolay olmadığı gıbı, Fıkret'ın omeğını verdığı bıreysel dürustluğün, toplumsal sorumlulukla butunleşerek ya$am bıçimı olarak^benımsenmesı de "Sis"ten "Şafak"a doğru bır evnmı gerektınr Çağdaşlık ve gen kalmışlık ya da katılımcı demokrası ıle monarşı arasındakı temel ay- nm burada ortaya çıkar Insanı obur canlılardan ayıran duşunebilme yete- neğı, bır yandan gelışmenın lokomotrfını oluşturur- ken ote yandan da, hemen her donemde ve her aşa- mada bıreylenn fıkırten nedenıyle baskıya uğrama- sına yol açmıştır Fıkret bu doğal olguyu hem yaşa- mak zorunda kalmış hem de en guzel dıle getıren şa- ırler arasında yer almıştır "inhına"yı (boyun eğme- yi) reddettığı ıçın kopanlan onca "kelle"ye karşın du- şunebılmenın tadını almış başlar ıse, hemen her do- nemde ve her aşamada yıne de dık kalmayı surdur- muşlerdır "Kendı göklennde, yartbmsız kanat çtrpabilmek" öncelıkle ufku gorebılmeyı gerektınr Bu ufka aklın emeğı, emegın uretkenlığı, uretkenlığın genlığı (refah) ve genlığın sevgıyı beslemesı ıle ulaşılabılır Akıl ve emeğı ıle uretememış "efendiler" olanak buldukla- nnda "doyunca, tıksınnca, çatlayıncaya kadar" yemektedırler Dıkkat edılırse bu tembel "efendi- ler"den oluşan toplumlann gelışemedığı, ılen kabul edılen ulkelerde ıse bıreylerının gınşımcı, çalışkan ve uretken oldukları açıkça gorulmektedır Fıkret'ın dıle getırdığı toplumsal bozukluklar ve etık çurumenın 130 yıldır değışmemış olmasının teme- lınde "kulluk"\an bıreylığe geçememış olmak yatar Osmanlı-demokrat çatışmasının ozunu de oluşturan bu olgu, ozgur duşunce ve katılımcılığın onunu tıka- makta, statukoyu korumak ve gunu kurtarmak adı- na gelışme onlenmeye çalışılmaktadır Altı yuzyılı aşan bır geleneğın kısa surede değışmesı kuşkusuz kolay değıldır, ancak çıkış yolunun Mustafa Kemal tarafından gostenlmış olduğu da yadsınamaz Bu- yuk ondenn toplumun onemlı bır kesımı ıçın tek kur- tuluş olarak yenıden doğuşu kadar, onun 60 yıl uzak- tan ulaşan şahın bakışlanndan urkenlenn saldınlan- nın doruğa ulaşması da bunu kanıtlamaktadır Ata'nın geleceğı emanet ettığı, kulluğu kabul etmeyen ve sı- nırlanamayan gençlenn her donemde, her grubun he- defi olmasının temel nedenı de budur Gençlığın "baş eğmesini" onlemek, değışık "tutsaklık boyundu- ruklan" altına gırmeden duşunmelenne ve duşun- celennı ozgurce soylemelenne olanak vererek, gu- numuzun "sılık, korkak, donek ve suskun" ınsanla- nnın yennı almalannı sağlamak zorunludur Ata'yı ne- rede ıse unutarak oluşturulan yıkımın ayıbı geç de ol- sa, ancak bu şekılde gıdenlebılır Bu gorev yaşam- saldır ve öncelıkle eğıtımcılere duşmektedır Son olarak, Tevfik Fıkret'ın çığlığına, Namık Ke- mal'ın, ozguriuklenn baskı ve çağdışı kurallarla or- tadan kaldınlamayacağını, bunun nedenının ıse ın- sanın duşunme yeteneğının yok edılememesı oldu- ğunu anlattığı başkaldınsı ıle yanıt vermek ıstıyorum "Ne mumkun zulm ıle bıdat ıle ımhayı humyet Çalış ıdrakı kaldır muktedırsen ademıyetten 1 " Yağmalamada Yeni Yol! G A\. Dr. CENGIZ ABBASGIL unlerdır TEKEL e aıt Akhısar Sı- gara Fabnkası ıle Samsun ve Yenı Harman adlannın karşılı- ğında >abancı bır sıgara şırke- tı, Bntısh Amencan Tobacco (BAT) ıle yapılacak ortaklık tar- tışılmaktadır Bu konuda ulkesını seven herke- sın ve her kesımın, duyarlı olması beklenır Do- ğal olanı da budur Çunku şımdıye kadar yapı- lan uygulamalar, ozelleştırme ve yabancı ana- mal (sermaye) gınşımlennm ulke çıkarlanna uygun olmadığını ortaya koymuştur Ustelık bu konudakı gınşımlenn yasalara uygun olmadığı da Ana> asa Mahkemesı kararlan ıle açıkça bel- gelenmıştır Durum boyleyken koru korûne bır ınatla ozelleştırme adı altında ülke kaynaklan- nı rasgele peşkeş çekercesıne davranmanın da anlaşılır >anı kalmamıştır Bu haınce ısrar, şu sıralarda TEKEL'ın başın- da da kara bulut olmuştur Ulke servetlenmn he» de yabancılarla bırlıkte yok edılmesının oyunu TEKECde de sergılenmek ıstenmektedır Boy- le bır gınşım ne ulke çıkarlanna ne de ekono- mık kurallara uymaktadır Zıra gotureceğının, getıreceğının kat kat fazla olacağı ışın başında ortaya konanlarla anlaşıhruştır Bır fabnka ve ıkı ad (ısım) hakkı karşilığında ortaya ne konursa konsun, az kalacaktır Ancak bundan da onemlısı anamalın yandan fazlasının yabancı ortağa aıt olmasıdır Boyle- ce hem malvarlığı hem de soz hakkı ıkram edıl- mektedır Kıme 9 Yabancılara Bugınşımbaştaanayasaolmak uzere gerek 4046 sa> ılı ozelleştırme uygulama- sı ıle ılgılı gerekse 6224 sa>ılı yabancı serma- >e ıle ılgılı yasalara da avkındır Nıtekım, üye- lennın buyuk çoğunluğunu TEKEL ışçılennın oluşturduğu Tek Gıda-lş Sendıkası. ışlemı ıptal ıstemı ıle yargıya goturmuştur Bu nedenle ko- nunun yasal ve yargısal boyutu uzennde durma- yacağız Ancak konu gundeme gelmışken kımı gerçeklen bazı çevreiere ve ozellıkle ilgili ügi- sizlerin dıkkatıne sunmakta yarar ummaktayız Gelincn bu aşama. Özal'ın kötu miraslanndan birini daha sergüemiştir. O> nanan ov un da yeni değildir. Ta seksenlı MİIara gıtmektedır. Oyun ilk olarak vabancı sıgara ıthal ıznı ıle başlanuş- tır. Ama hıç kımse ozellıkle ılgılı ılgısızler, ora- lı bıle ohnamışlardır Hatta Özal'ın buyuk ekonomık zekâsının ürü- nu dı>e alkışlayanlar bıle olmuştur Bu konuda en can alıcı gınşım 1986'da 1177 sayılı Tutun ve Tutun Tekelı Yasası'nın tutun tekelını ongö- ren 38 maddesı, 3291 sayılı yasanın 17 mad- desı ıle kaldınlarak ortaya konmuşpır Gene ıl- gıli ıfgısrzlerden ses çıkmamıştır Yapılan ışın be- lırli bır senaryonun uygulama aşamalan oldu- ğunu kımse gormemış ya da gormek ısteme- mıştır Yapılan ışın yabancı sıgara şırketlennın ken- dı ulkelennde yasaklamalar nedenı ıle azalan tû- ketım sonucu daralan pazarlannın yabancı ul- kelerde yenıden yaratılmasına yonelık olduğu- nu nedense kımse gormek ıstememıştır Merak- lısı varsa bu konudakı oyunun çok güzel bır oze- tını Cumhuriyrt'ın 16 Ocak '98 basımındakı Deniz Som'un sutunundan ızleyebılır Olayın bır başka ılgınç ve sınsıce yanı daha var Yapı- lan ışın kamuoyundakı algılanması ozelleştırme olmaktadır Gerçı sonuç olarak bu bır ozelleştırme olmak- la bırlıkte teknık uygulama yenı bır ortak bul- mak ya da yenı bır ortakhk kurmak şckJınde or- taya çıkmaktadır Eğer bu ış tutarsa az da olsa ozelleştırmeler sonucunda ortaya çıkabılen ve bılınen kımı engellerden kurtulmanın da yolu açıl- mış olacaktır Doğaldır kı bu bızım kışısel sez- gımızdır Ancak uzak bır olasılıkda değıldır Ya- nı TEICEL'e ozel olarak uygulanan bu gınşımın genelleştınlerek herturyağmalamanın yenı yo- lu olmasından korkulur Sırası gelmışken Tutun Tekelı Yasası'nın her nasılsa kaldınlmamış ıkı maddesını ılgılılere hatırlatmakta yarar ummaktayız Anılan yasa- nın 29 maddesı, Bakanlıklararası Tutun Kuru- lu'na, 30 maddesı ıse Mıllı Tutun Komıtesf ne aıt olup bunlapn kuruluş ve gorev lennı duzen- lemektedır Malıye, Gumrukve Tekel, Tanm ve Tıcaret bakanlanndan kurulan bakanlıklararası tutun kurulunun gorev ı mıllı tutun polıtıkasını tespıt etmektır Bu kurul gorevını venne getınrken yasa ge- reğı, Mıllı Tutun Komıtesı'nın teklıf ve dılek- lennı goz onunde tutmak zorunluluğundadır Mıllı Tutun Komıtesı, bırçok resmı kuruluş tem- sılcısıntn yanında zıraat odalan.tanm fakulte- len, ve Turk/ye !şçı Sendıkalan Konfederasyo- nu temsılcilennın bır ara>a gelmelen ıle kurul- muş bır kuruldur Yasanın kendısıne verdığı gö- rev olanağı nedenı ıle mıllı tutun polıtıkasının oluşumunda etkılı gorev ûstlenebılır Şımdı ak- la gelen soru, bu komıtenın yasaca kendısıne ve- nlen gorev ı başanp başaramadığıdır Daha doğ- nısu, bu komıte faalıyette mıdır 9 Eğer yanıt ha- yırsa hemen faalıyete geçınlmelıdır Yok eğer fa- alıyette ıse etkınlığını arttıracak gınşımlerde bulunmak gerekır Bu bağlamda, ışçı konfederasyonuna önem- lı gorev düştuğu ınancındayız Zıra, hem kendı- smın ulke genelındelü etkınlığı goz ardı edıle- meyecek duzeydedır hem de kendısıne bağlı bu- lunan tutun ışkolundakı ışçılenn örgutlen olan sendıkanın gucu onemlı bır katkjdır Yeter kı cıddı olarak çaba göstenlıp olayın ustune gıdıl- sın ve bu guç, ulke çıkarlan ıçın kullanılsın Boylece, bu konudakı onemlı ulusal çıkarlann korunmasında, sadece dort hukumet uyesmden oluşmuş bır sıyasal kurulun tek söz sahıbı ol- masının onune geçılebılır ınancındayız Bizleri yıllardır, bir sırrın ya da bazı sırlann korunması adıoa katillerimizle bir arada, yan yana yaşamaya mahkûm edenlerin yargı önüne getirilecekleri günlerin uzak olmamasını beklijoruz. İPEKÇİ AİLESİ Kankatür sanatının büyük ustası ALİULVİ ERSOY Uluslararası Hürnyet Karikatür Yanşması Seçicıler Kurulu'nun süreklı üyesı olarak, yanşmamızın bugünkü düzeyine ulaşması içın on dört yıldır emek verdın. Seni unutmayacağız... Aydın Doğan Vakfi Yanşnıalar Koordinatörlüğü Büyük usta AIİULVt çizgilerinde yaşıyor. KARİKATÜR VAKFI Sevgılı dostumuz ressam ÖZERKABAŞ aramızdan aynldı. Yapıtlan ve anısı yaşayacak. Sevgılı kızı Kabaş'ın, yakınlannın ve dostlannın acısını paylaşınz BtLGECAN ALKOR, RABÎA ÇAPAN, ÜLFET-MENGÜ ERTEL, CANDEĞER FURTUN, BtLGE GÜRMAN, SEVÎM KI^ALI, SEYHUN-ERCAN TOPUZ. Profesör ÖZER KABAŞ'ı (Ozer Ağabeyimizi) yıtırmış olmanın uzuntusu ıçındeyız ADASAJNAT MEHMET - BUKET GÜRELl ve NURİ KUZUCAN Değerlı kültür adamı, ressam, eğıtımcı ve derneğimız üyesı ÖZER KABAŞ'ın kaybından denn uzüntü duyuyor, kendısını saygıyla anıyoruz. LLUSLARARASI PLASTİK SANATLAR DERNEĞİ Dunya Sağlık Teşkılatı Kalp ve Damar Hastalıklannı "Dünyanm 1 Numamlı İnsanlık Düşmanı" ılan ettı TURK KALP VAKFI 79 Mayıs Cd No 8 Şışlı/İSTANBUL Tel (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks (0 212) 212 68 35 ACI KAYBIMIZ Cemıyetımızın uyesı, basin kartı sahıbı, değerlı arkadaşımız YALÇIN ÖZENER 1 Şubat 1998 Pazar gunu vefat etmıştır Vefatı camıamızda buyûk uzuntu yaratan Yalçın Özener'ın cenazesı 2 Şubat 1998 Pazartesı gıınu saat 11 4S'te Turkıve Gazetecıler Cemıvetı nde vapılacak torenın ardından Fatıh Camıı'nde kılınacak öğle namazını takıben Topkapı Eskı Çamlık Mezarlığı nda toprağa \ enlecektır Yalçın Ozener'e TanrTdan mağfıret, kederlı aılesıne ve uyelenmıze başsağlığı dılerız TÜRKfYE GAZETECÎLER CEMtYETÎ CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Ali Ulvi Yok Ama Karikatürleri Var Her ışın zor bır yanı vardır Hele profesyonel bır ça- lışmayı amatormuşçesıne surdurme alışkanlığını ko- rumayı ılkelennız arasında saymakta dırenırsenız zor, daha da zor olur Kendınıze duyduğunuz saygıyı zedelersenız, çev- renıze de okuriarınıza da saygı duymamaya başlar- sınız Ali Ulvi, bu goruşu Babıâlı'de yaşama geçıren buyuklerden bırıydı Bu nedenle de kendısını yenf- lemenın zorunluluğuna ınanmıştı Okurlanna duy- duğu saygıyı ancak bu yolla surdurebılırdı Surdur- du de Yoksa 50 yılı Cumhunyet'te geçen 58 yıllık kankatür seruvenınde hep onde olup, hep ayakta ka- labılır mıydı'' Bır kankaturu çızmek ıçın harcanan çını murekke- bını yazı yazmak ıçın kullansanız, kelımelen yakla- şık 100 harflı bır cumle oluşturursunuz Bu cumle- nın, kankaturun anlattığını anlatabılmesı ıçın bıroz- deyış değerınde olması gerekır Her gun bır ozdeyış yaratmak ıse olanaksızdır Ama çızgı sanatını bınkımınızle ve dunya goruşu- nuzle yoğurarak kullanırsanız her gun hıç unutulma- yacak, her zaman da taze kalacak bır yaprt oluştu- rursunuz Yalnız ulkenızın değıl, dunyanın sayılı çızeıien ara- sında anılırsınız IşteAlı Ulvi bu nrtelık ve nıcelıklen ıle yaşadı ve ara- mızdan aynldı By-pass amelıyatı ertesınde hıç amelıyat olmamış gıbı gorunuyordu Goğsune yapışık ve bılgısayara bağlı kordonların ızın verdığı uzaklıktakı dıvana ge- çıp oturuyor, sohbet edıp okuyordu. Salı gunu eve çıktığı akşamkı konuşmasında "Çok yorgun ve halsızım" demış, dığer arkadaşlara sor- duğu gıbı banada "yoksa oluyormuyum?" dıye ek- lemıştı Narkozdan ve yattığı ıçın kaslannın gevşe- mesınden olduğunu soyleyıp moral vermeye çalış- tım Yenıden konuşmak ıçın sozleşıptelefonu kapat- tık Nereden bılebılırdım kı artık hemen hepsı bır başyapıt olarak olumsuzleşen kankaturlen ıle yaşa- yacak Cumhunyet buyuk bır aıle Geçen hafta bır baş- ka kaybın acısını daha yaşadık Ofsetten oncekı do- nemde, harflerın kızgın potalarda enmış kurşun ka- nşımıyla satır halıne getınldığı gunlerde (Bu ışı ya- panlara operator denırdı) gazetemıze uzun yıllar emeğı geçmış olan Necdet Hazan da aramızdan ay- nldı Gece nobetlennde bır yandan çalışırken bır yandan da potasının ustunde kâğrtta pastınmaya da balık pışırerek yemeğını hazırlayan Necdet Usta ar- tık anılarda kaldı Bılgısayarla yazı dızmek şımdı da- ha kolay Ama asıl ışının dışında Lınotıpın sağladığı keyrfler de yok oldu • Azerbaycan'da Haydar Alıyev'e karşı duzentenen darbenın onlenmesınde onemlı rol ustlenen, eskı MİT Musteşar Yardımcısı Ertuğrul Guven, Susur- luk halkasımn bu ayağihi Arikara Büromuzuh diş hM"- berleredıtoruLaleSanibrahımoğlu'naanlatti Olay- larataraf olan ılk ağızdan yapılan bu açıklamalar, çe- te orgutlenmesının petrol ve doğalgaz boru hatlan- na uzanması ve ıstıhbarat operasyonlanna getınlen ozeleştırıler açısından onemlıydı • Bır bolumu sansur edılerek açıklanan Susurluk raporundakı karanlık bağlantılarla ılgılı değeriendır- meler ve gızlenen bolumlere ılışkın kulıslen Alper Bah lı yazdı • Turkıye'nın ınsan haklannda sınıfta kalırken yok- sulluk sıralamasında on sıralarda yer aldığını Merih Ak haberleştırdı • ' Manısaiı gençlerle ılgılı davanın Yargıtay'da bozul- masjnın ardından ıkı yıldır buyuk sıkıntılar çeken gençlenn duygulannı Necatı Aygın aktardı Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanı Kırtlu Savaş'ıı Susurluk raporunda Ozgur Ulke gazetesı'nın borri balanmasının Kurt ışadamı Behçet Cantürk' ^ dağı vermek ıçın gerçekleştığı açıklamasının buyu bır kronolojik hata olduğunu Aykut Kuçükkaya ol tayaçıkardı Çunku Ozgur Ulke gazetesı bombal madan 11 ay once Behçet Canturk oldurulmuşt Raporda aynca havaya uçurulan gazetenm adı özgur ulke yenne Ozgur Gundem gazetesı ol yanlış yer aldı • Azerbaycan'dakı darbe gınşımınde yer aldığı ı< dıa edılen Ferman Demirkol'un İU Hukuk FakutteJ sı'ndekı sozleşmesının 1 yıl uzatılma ışlemının h * kuk dışı olduğunu Cem Ulutaş haberleştırdı Susurluk raporuyla gundeme gelen kumarhaneç- ler konusunda donemın Tunzm Bakanı Abdulka<fi|' Ateş'le Devnm Sevımay goruştu Ateş, Ömer Lüfr fü Topal'a casıno açmak ıçın en fazla ızın veren ba{- kan olduğu ıddıalanna karşılık olarak prosedurufı gereklennı yenne getırdığını, asıl onemlı olanın T<^ pal'a temız kâğıdı verenlenn araştınlması olduğurji söyledı •; • j Önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce tjf hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla orhan.erınc(« raksnet.com Üyemiz Prof. Ozer Kabaş'ı kaybettik. Hepimizin başı sağolsun. DAYANIŞMA PARTİSI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle