Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1998 PAZARTESI CUMHURIYET SAYFA
15
Belgeler
ortalıkta
uçuşurken
Devlet Bakanı Eyüp Aşık, geçen
hafta içinde üzerinde özenle
durulması gereken açıklamalarda
bulundu.
Aşık 'ın ilk açıklaması gazetemiz
yazarı Uğur Muntcu nun
öldürülmesiyle ilgiliydi:
"Bu olayda tanıklar bulduk. Tam
onları kamuoyu önüne
çıkaracaktık ki emniyet görevlileri
bu insanların olmadığını, başka
yerlere gönderildiklerini ve benzeri
gerekçeleri ileri siirdüler. Yani
buna engel oldular. Bu olaydan
sonra Susurluk çıktu Bu olaylar
birbiriyle bağlantüıdır."
Aşık'ın, gazetelerde
yayımlanan bir başka çarpıcı
duyumu da şuydu:
"Her tarafia aranan kanun kaçağı
ve çete üyesi olduğu bilinen Haluk
Kırcı, 20-25 gün önce Özel
Harekât Daire Başkanlığı 'na
gitmiş, çay, kahve içip sohbetler
yapmıs. Elini kolunu sallaytp
gitmiş."
Bu ifadelerden sonra cumhuriyet
savcüarının devreye girmesi doğal
değil midir? Savcüann. Eyüp
Aşık 'ın bilgisine başvurmaları,
Uğur Mumcu 'nun öldürülmesi ile
ilgili kanıtlan karartmaya
çalışanlar, Haluk Kırcı ile çay içip
söyleşenler, çeteleri kollamaya
devam edenler hakkında
soruşturma açmaları
gerekmez mi?
Eyüp Aşık, savlannı yargıya
iletmeyi düşünemez mi?
Kamtlar, bilgiler, belgeler ortalıkta
uçuşuyor, gereğini yapan çıkmıyor.
Adalet duygusu böyle böyle
zedeleniyor...
ISIK KANSl
Kanıt yetersizliği"Kanıtyetersizliğinden beraatına."
"Kanıt yetersizliğinden
tahliyesine."
Son dönemde adlan kamuoyunda
duyulmuş adlarla ilgili davalarda
verilen kararya da ara kararlar,
çoğunlukla bu sözcüklerle bitiyor.
Susurluk sonrası Meclis
komisyonları kuruldu, raporlar
hazırlandı. Kamtlar, resmi belgeler,
tanıklar, tutanaklar, belgeler gırla.
Bütün bu somutluk karşısında
yargıyı mı eleştirmek gerekiyor?
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve
Türk Hukuk Kurumu Başkanı Atila
Sav, yanlışlığın nerede olduğunu
şöyle yorumluyor:
"Ortada bir suç, toplumu tedirgin
eden bir kamu düzeni ihlali var.
Hem de örgütlü bir suç bu. Böylesi
bir suçu cezalandırmak, caydırıcı
önlemler almak ne yasamanın, ne
de yürütmenin görevL TBMM, bir
araştırma raporu hazırladu
Başbakanlık da bir tespit yaptu
Ama, ikisi de o aşamada duruyor.
Bu raporlardaki saptamalan, daha
etkili, daha somut biçimde yargıya
götürmek lazınu Çünkü, cezayı
verecek, yargılayacak olan
yargıdır."
Çok doğru... Meclis Susurluk
Raporu, TBMM arşivinde
tozlanıyor. Başbakanlık Teftiş
Kurulu raporu gazetelere veriliyor,
kamuoyuna açıklanıyor.
Ama her ikisi de bundan sonraki
aşamayı üstlenecek olan yargıva
gönderilmiyor. Tam tersine, Meclis
araştırma raporunun TBMM Genel
Kurulu nda görüşülmesi isteniyor.
Teftiş Kurulu raporunun çıkardığı
sonuçları irdeleyecek ve çeşıtlı
devlet kuruluşlarının
temsilcilerinden oluşacak bir
komisyon kurulmasından söz
ediliyor. Atila Sav, yargının yine
akıllara gelmemesinden yahnıyor:
"Bütün bu raporların, belgelerin
biraz da etlendirilip butlandırüıp
'delil' olarak yargıya sunulması
gerekiyor. Yoksa, Buyapılanlar
suçtur' deyip orada durunca,
devletin sanki suçluları
cezalandırmaya, kovalamaya,
dağıtmaya, engeüemeye gücü
yokmuş gibi bir izlenim doğuyor.
Vatandaş, bu ülkede kim ne
yaparsa yapsın, yantna kâr kaidığı
inancına vartyor. Ortada suç
şebekesi bulunduğu muhakkak.
Çetenin siyasete, bürokrasiye
girdiği de kuşkusuz. Hem de devlet
yönetiminde yüksek seviyelere
ulaşmışlar. Bunları bir an evvel
yargının önüne çıkarmak lazım."
Yargıya yardımcı olunacağı, tüm
kamtlar savcılara. mahkemelere
aktarılacağı yerde, "ceza "
verme yetkisi bulunmayan
komisyonlarda, kurullarda
debelenmenin gerekçesi ne ola ki?
Demokratik Eğitim Kunultayı
Eğitim-Sen 'in dûzenlediği
"Demokratik Eğitim KuruUayı"
Milli Eğitim Bakanhğt Şûra
Salonu 'nda bugün
başlayacak ve 6 Şubat Cuma
günü sona erecek.
Kurultay boyunca kurulacak
komisyonların ana başhklan
şöyle:
"Çevre için eğitim -eğitim
felsefesi- çocuk ve eğitim -kadtn
ve eğitim- eğitim işkolunda
çalışan memur, "hizmetii ve
diğer personelin sorunlan -
eğitimde yeniden yapüanma,
eğitimin denetimi veyönetimi-
öğretmen yetiştirme -eğitimde
ölçme ve değeriendirme- eğitim
ve dil -eğitim programlan-
eğitimde kaynak yaratma ve
kuUanımı- bilgi toplumu ve
eğitim -ders kitaplan- insanlar
veeğitim."
Daha iyi, daha çağdaş, daha
demokratik kuşaklar yetiştirme
kaygısı olanlar, Eğitim-Sen 'in
kurultayına davetli.
Konsensüsten
söz edenlere
Iktidar sözcülerinin, ABD Tıcaret
Bakanı William Baley 'in isteği
üzerine imtiyaz sözleşmelerinin
Danıştay denetiminden geçmesine
ilişkin anayasa maddesini
değiştirmeye kalkmalarım
eleştirmemiz, kimi çevrelerde
rahatsızlık yaratmış olmalı. Bir
zamanlar "milliyetçiliği" ile
övünen yazarlar, köşelerinde
uluslararası tahkimi göklere
çıkarmaya kalktı. Ardından Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bütçe
görüşmelerinin tutanaklarının da
eklendıği bir açıklama gönderdi.
Bakanlık, şu görüşü
savunuyordu:" Tutanaklan
incelediğinizde göreceğiniz gibi
görüşmeler sırasında Isparta
MiUetvekili Halil Yıldız, Kayseri
Miiletvekili Nurettın Kaldınmcı,
Karabük Miiletvekili Şinasi Altıner
ile Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı M. Cumhur Ersümer'in
konuşmalannda anayasanın 155.
maddesine atfen söylediği sözler
yer almaktadır. Dolayısıyla bu
konu ilk olarak ABjyii Tıcaret
Bakanı tarafından getirilmiş
olmayıp zaten Meclis 'te oluşmuş
bir konsensüs niteliğindedir."
Bakanlığın açıklamasına göre
"konsensüsü " sağlayan
milletvekiUerinin biri ANAP'lı, biri
DYP % biri de RP 'li. Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer de ANAP 'lı.
Tutanaklara göre DSP 'liler ve
CHP 'liler, bu konuda görüş
bildirmemişler, öneriye destek
vermemişler. Dernek ki imtiyaz
sözleşmelerinin Danıştay
denetiminden geçmesini öngören
anayasanın ilgili maddesinin
değiştirilmesi için TBMMde bir
"konsensüs " sağlanamamış.
ANAP'lılar, RP'hler, DYP'liler
kendi kendilerine gelin güvey
oluvorlar.
AYDINLANMA ÂTEŞf
Ûetişinı: 0.212. 513 85 95
Şile ÇYDD'deyeni
yönetim belirlendi
ÇYDD Bakırköy Şubesı, 20 ku-
ruhışun da desteğiyle Şımak'tan
îstanbuTağetırdiği Iise son sınıföf-
rencılennın, çeşıtli etkınlüdere ka-
tılımını sağlıyor.
Kayabaşı Cumhuriyet
tlköğretim Okulu
"21-26 Ocak tanhlen arasında
okula bağış yapanlann listesi;
Fikret Sümer (5 milyon). Fren-
giz Som (10 milyon), Engin Yener
(10 milyon), Tahsin Ersoy (5 mil-
yon), isim vermeyen iki kişi 7 mil-
yon lira.
Bugüne kadar toplanan bağış
miktan: 7 milyar 794 mihon 570
bin lira. Hesap No: Ziraat Banka-
sı Denizli-Kale Şubesi 304400-
4.600-2."
Çorlu Cumok
"15 Şubat'ta Istanbul'a kültür
gezisine gıdiyoruz. Kuvayi Mılli-
ye Destanı izlenecek. Sonra Cum-
huriyet Kjtap Kulübü Taksim Şu-
besi zıyaret edilecek. Tüm dostla-
n beklıyoruz.
Tel: 673 28 99."
Şile ÇYPD
"21 Eylül 1997'deyapılan genel
kurul sonrasında yenı yönetim A.
İsmet Demiral, lhciser Sayın,
HûJya Küzeci, Sjnan Alp. Metin
Kaçar. Handan Özçekiç ve Serap
Balkay'dan oluştu.
Derneğimıze bağış yapan Meh-
met U. Soyer'e (137 milyon), Mu-
hibbe Sağman'a (100 milyon). Se-
lamıçeşme Lıons Kulübü Başkan-
lığı'na (75 milyon) ve binamız için
gönderdıği boyalar için Petek
Türkmen'e teşşekür ederiz.
Cemil Yavuz'un Balıkesir/Edre-
mit'ten aylar önce göndereceğinı va-
at ettiği kiremitler halen gelmedi,
ümidimiz de kalmadı. Binamızın
elektrik tesısatını Turgut Elektnk.
su tesisatını Şile Beledıyesi yaptı.
Sıvayı ATA lnşaat üstlendı. Halen
kıremit ve kolorifer tesisat malze-
lîıesine gereksınim var.
îletişim için tel. 0.216.711 24 17-
0.216.71149 59.
Hesap No: Şile İş Bankası 1290
304400 99097."
Bakırköy ÇYDD
"Gönüllü kuruluşlann dev letle
işbirliği yaparak Şırnak'ın ldil il-
çesinde bir kalkındırma modeli
oluşturmak amacıyla 1996 yılınm
haziran ayında başlattığı çalışma
kapsamında ldıl Lisesı son sınıf
öğrencilen dün yanyıl tatilı ıçın
IstanbuTa geldi. 12 Şubat'a kadar
devam edecek gezıleri sırasında
öğrencıler, cumartesı-pazar hanç
hergün ÖSYS'ye hazırhk kurslan-
na katılacaklar. Aynca Öğrencıle-
rin katılacağı program şöyle;
2 Şubat saat 14.00-1430; Ba-
kırköy Belediyesi'nı ziyaret,
3 Şubat saat 14.00-18.00; Fa-
tih Eğitim Parkı.
4 Şubat saat 14.30-16.30;
ÇYDD Genel Başkanı Türkân
Saylan'ın Florya Şükrü Balcı Po-
lis Eğitim Merkezf ndeki konfe-
ransı, saat 18.00-20.00; Abdi tpek-
çi Spor Salonu'nda Efes Pilsen-
BC Split Basketbol Karşılaşması,
5 Şubat saat 14.30-17.00; Ye-
rebatan Sarayı'nda Türk ve Islam
Eserleri Müzesi, saat 19JO-21.00;
Ifsak'ta dia gösterisi,
7 Şubat saat 09.00-12J0; Top-
kapı Sarayı, saat 13.30-15J0; Fe-
nerbahçe Spor Kulübü Tesislerin-
deöğleyemeği,saat 19.00-21.00;
Fenerbahçe Stadyumunda Fener-
bahçe-Altay Maçı,
8 Şubat saat 11.00-13.00; Mo-
torla Boğaz turu.
9 Şubat saat 10.00-11.00; ts-
tanbul Valısını zıyaret,
10 Şubat saat 13.00-15.00; Bo-
ğaziçi Üniversitesi gezisi,
11 Şubat saat 14J0-1630: Ga-
leria İbplantı Salonu'nda Buket
l zuner'in 'Edebiyat veGençlik'
konulu söyleşisi, saat 20.00-22.00;
AKM'de Kugu Gölü Balesı,
12 Şubat saat 15.00-17.00; Yu-
nus Emre Kültür Merkezi'nde Prof.
Dr. Türkan Saylan, Oral Çalışlar,
Hüseyin Parîak, Riyad Gül ve
Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu Mü-
zik Topluluğu'nun kanldığı veda et-
kinliği.
Bu projeye destek veren 20 ku-
ruluştan bazılan şunlar: Bizim tdil
Dostlar Platformu. Bakırköy Be-
lediyesi. tstanbul Lisesi-Vakfı-
Okul Alle Biriiği, Çağdaş Dersha-
ne ve öğretmenleri, Yunus Emre
Kültür Merkezi, Ifsak, Yurttaş-
lık Bilincini Geliştirme Derneği,
Eğitim Gönüllüleri Vakfı."
Yıldız Teknik Üniversitesi
Mezunlar Derneği
"Derneğimiz, bugün saat
14.00'te 'Toplam Kalite' konu-
sunda bir panel düzenliyor. Odi-
toryum'da yapılacak panele Ipek
Kağıt Genel Müdürü Baki Gökçü-
men, Beksa Genel Müdürü Bü-
lent Savaş, Kalder lkinci Başkanı
Selim Güven ve Arçelik Kalite
Müdürü Dr. Ender Onöz katıla-
cak."
Anne Çocuk
Eğitim Vakfı
"Ayhan Şahenk Vakfı ile Anne
Çocuk Eğirim Vakü (AÇEV) ortak-
laşa sürdürdüğü sağlık taraması ça-
hşmalannı yann saat 11.00'de Sul-
tanbeyli ilçesınde yürütecek."
Yerel Gûndem 21
"Yerel Gündem 21-Bursa Ça-
lışma Gruplan Toplantı Programı:
2 Şubat (bugün) saat 14.00: 'KA-
DER'. saat 18.00; 'Basu-Halkla
İlişkiler',
3 Şubat saat 18.00; 'Tarihi-Kül-
türel Miras'. saat 18.30; 'Sanat-
Kültür',
4 Şubat saat 18.00; 'Toplum',
'Arazi', saat 19.00; 'Kadm' (1 ve-
ya 3 nolu salon),
5 Şubat saat 14.00; 'Hava Kir-
liliği ile Mücadele', saat 18.00;
'Atık'.
6 Şubat saat 18.30;'Gençlik'."
HAYVANLAR İSMAIL GVLGEÇ
KİM KİME ÖUM DUMA BEHİÇAK behicakia turk.net
HARBİ SEMİH POROY
MIRMIRLAR LĞVRDVRAK
6EU1P DURUYOR6Ü-
kdi
T
.,Y\\ÇU\
r~
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAS 2 Şubat
YÖNETİLEBILIR BALONLAR..
187-2'P£ BueÜN YÖHETİLEBİLSN 8ÎR 8AION İLK
UÇUŞUKIU YAPT1. MONrGOLREK
RİS'TK YAPnKLARt İLK BALOU
(ftBS) SONKA 6EÜÇMB SÖSTeKEH BU HAVA
ARAÇLAHI, AlfnK YÖNETİLEBİÜIt PUKUMA G£L-
MiÇTİ- İLK YARl YÖUBTİLEN SALOfJU H&JBl
GIPPOK0 ACHJ 8İ& f=RAMSIZ MÛHEfJOİSİ 18SZ
YIUHDA eeeçEfUJEçriRMifri. so YIL. SONKA, YI-
NE BİK P&A/JSIZ OLAN PUPUY De UDA4C,
gr'ÇİAJÎ GIFFOe&'UHKİNB BENZEYEN İLJC ytS-
NerfLESiLie SALONU yAPn. BALONA AS/U
OLAN SEPETİM KIÇ KJSMIU&A StjyÛK BİR
PBÜVANE VAKPI YE BUHAR MOTOHuyLA ÇA-
LIŞMAfCmyp/. SAA77E YO-fZ fim HIZ yAP*8İ-
LEN BALON, ZEPLİNLE&N Ar?4£l SAYllABİLJR.
GÖRÜŞ
ENGİN BAŞARAN
Tüketiciler Derneği Genel Başkanı
Tüketicilerde Medya
Sopumluluğu
lletişim olanaklarının alabildiğine yoğun olduğu
günümüzde, hiç kuşku yok ki en etkili eğitim araç-
larından biri televizyonlardır. Tabii televizyonlarda
verilen eğitim, niteliğine göre olumlu ya da olumsuz
olabilir.
Bu nedenle ozeltikle TV programlannı yapanlar, çok
önemli bir sosyal sorumluiuk üstlenmiş demektir. Tü-
keticilerin beğenilerini, gereksinimlerini, isteklerini
göz önüne alarak; bilgilendirirken eğiten, eğlendi-
rirken bilgilendiren programlar yapmak, hiç kuşku-
suz TV programlarının niteliğini ortaya koyacaktır.
Türkiye; Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi, Avru-
pa Yayın Biriiği llkeleri ve BM Insan Haklan Evren-
sel Bildirgesi'ne imza atmıştır. Böylece gelişmiş, de-
mokratik ülkelerde uygulanan yasalan Türkiye de ka-
bul etmiş bulunmaktadır ve koyulan kurallara uyul-
duğu ölçüde demokrasinin gelişmesine katkıda bu-
lunacaktır. Doğru haber ilkeleri, özel hayatın gizlili-
ği vb. gibi ilkelere uygun yayın yapmak, toplumun
bilinçlenmesini de beraberinde getirecektir.
Günümüzde televizyon programlannı sorguladı-
ğımızda olumsuz etkilenmenin ağır bastığı görül-
mektedir. Reyting endişesiyleyapılan düzeysiz, bir-
birine benzeyen kopya edilmiş programlar, çirkin
realrty şovlar, yargısız infaz, kadın, çocuk ve özel ha-
yat istismarları, şiddet içeren, Türkçeyi katleden
programlar...
Bu bağlamda haber bültenlerinde, çizgi film ve di-
zi filmlerde, reality şovlarda görmeye alıştığımız şid-
detin spor programlarında da yer aldığını görmek-
teyiz. Üzerinden araba geçirme, çivi üstüne yatma,
ağzından alev püskürtme, kesici aletlerle vücutlan-
na işkence etme gibi şiddet ve güç içeren sahneler
karşısında tüketiciler dehşet içinde kalmakta, özel-
likle çocuklann ruh sağlığı bundan olumsuz etkilen-
mektedir.
Son günlerde Kaan Tokdemir adlı çocuğun bir
TV kanalında gördüğü bir gösteriyi denemek iste-
mesi ve ölümle sonuçlanması, kısa bir süre de olsa
dikkatleri medyanın sorumluluklanna çekmiştir. Bu
bağlamda konu sorgulanmaya ve çözüm önerileri
getirilmeye başlanmıştır. Bu konuda tozlu raflarda
unutulan bilimsel araştırmalar ortaya dökülmeye,
uzmanlar konuşmaya, yetkililertedbir almayayönel-
mişlerdir.
Günümüzde demokrasinin konuşulduğu, tartışıl-
dığı, sorgulandığı içinden geçtiğimiz süreçte hiç
kuşkusuz ekranların etkisi çok büyük olmuştur. in-
sanlar TV etkisiyle düşünür, konuşur, tartışır olmuş-
tur. Devletteki çürümeler, yolsuzluklar, yaşanan çar-
pıklıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ancak tüm bu
olumsuzluklar sergilenirken TV kendini de sorgula-
malıdır. Bunun için kendi kendini denetleyen bir "öz
denetim" mekanizmasını hayata geçirmeye şiddet-
le gereksinimi vardır.
Günümüzde kendi ilkelerini belirlenneyen, kendi üye-
lerini denetlemeyen tüm kuruluşlar, bir başka kuru-
mun denetimine boyun eğmek zorundadır. Dolayı-
sıyla RTÜK bu denetim işini üzerine almış, yürütmek-
tedir. Ne kadar eleştiritse de biz tüketiciler, TV dün-
yasının hiç denetimsiz kalmasındansa RTUK'ün ot-
masını tercih etmekteyiz. Ancak gönül ister ki bu
önemli sosyal sorumluluğu sırtına alanlar; bu mey-
danlan başkalarına bırakmasınlar, TV tüketicilerine,
en kaliteli hizmet savaşlannın kurallanni yine kendi-
leri koysunlar. Ucuz reytingler uğruna topluma pa-
halı bedeller ödetmesinler. Ancak bir gerçek var ki
bu da toplumun en doğal denetleyicilerinin tüketi-
ciler olduğudur.
Demokratik, çağdaş ülkelerde demokrat ve çağ-
daş bireyler; kendilerine sunulan tüm mallan oldu-
ğu gibi hizmetleri de sorgulamakta ve gereğinde
tepkilerini de ortaya koymaktadırlar.
Günümüzde Türkiye'de RTÜK açıklamasına gö-
re Türk tüketicisi günde ortalama 4 saat TV izlemek-
tedir. Dolayısıyla televizyonlar kamusal alanlan kul-
lanmakta, enerjiyi, zamanları almaktadıriar. Sonuç-
ta sosyal sorumlulukla televizyonlar, bizden aldık-
lannı bize geri vermek durumundadıriar. Bu neden-
le Türk tüketicilen de kendilerine sunulan yayınlan,
reklamlan sorgulamak zorundadırlar. Kendilerine,
özel yaşamlanna, çocuklanna, topluma zarar vere-
cek programlan izlemelidirler ve gereğinde kamu-
oyu oluşturarak tepkilerini ortaya koymalıdırlar. Bu-
nun için de mutlaka ve mutlaka bilinçlenmeleri ge-
reği vardır. Bilinçlenmeleri için TV kullanma eğitim
veterbiyesine gereksinimleri vardır. Tüm bunlar, an-
cak tüketicilerin örgütlenmeleriyle mümkün olabile-
cektir. Örgütlenen tüketiciler örgüt-içı eğitimle bilinç-
lenebilecek, sunulan programlan eleştirebilecek ve
gerekirse güçlü bir baskı grubu oluşturarak, TVIeri
zararlı yayınlardan anndırabilecektir.
BULMACA SEDAT YAŞAYA\
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN
SAĞA:
1/ Osmanlı dev-
letınde XVII.
yüzyıidan baş-
layarak vergı
toplayıcılara ve
Rumeli'desan-
caktan daha kü-
çük yönetsel bi- 6
rimlerinbaşına
atanan yerel yö-
neticılere ven-
lenad.2/Üye...
Boyukırkmet- °
reye ulaşabılen bir or-
man ağacı. 3/ Antal-
ya'nın bir plajı... Afh- '
ka'da bir ülke. 4/ Çok 2
venmliolan... Dokute- 3
lı. 5/ Yiyeceği ortakla- 4
şasaglanan toplantı. 6/ c
Bır nota... Özsu. 7/Yur-
dumuzun Göller Yöre-
srndebirdağ...Kripton 7
elementininsimgesi.8/ 8
Sergen...Birşeyianım- 9
samak için yazılan kısa
yazı. 9/ Kayısı, erik. zerdali gibi meyvelerin kurusu... Çer-
kezler'in ulusal destanı.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Belçika'da yaşayan bir halk. 2/ Halk şain... Iri, kart.
3/ Büyiiik piliç... Gösteriş, caka. 4/ Altının simgesini al-
dıgı Latince adı. 5/ Kat kat çakıl \ e kumdan oluşmuş yer
kıvnmı... "İlk sevgilımin gülüşüne benzer / Bir — ha-
vası değil mi esen" (Cahit Sıtkı Tarancı). 6/ Zaman,
çağ... Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa bı-
çım vermesi. 7/ lstanbul'un bu- ılçesi... Uzaklık anlat-
makta kullanılan söz. 8/ Bir nesneye zorunlu olarak bağ-
lı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik. 9/ Ön-
gün... Motorlu taşıtlarda dıreksiyon ile tekerlek arâsm-
dakı bağlantıyı sağlayan mıl.