18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1998 PAZARTESI CUMHURIYET SAYFA 15 Belgeler ortalıkta uçuşurken Devlet Bakanı Eyüp Aşık, geçen hafta içinde üzerinde özenle durulması gereken açıklamalarda bulundu. Aşık 'ın ilk açıklaması gazetemiz yazarı Uğur Muntcu nun öldürülmesiyle ilgiliydi: "Bu olayda tanıklar bulduk. Tam onları kamuoyu önüne çıkaracaktık ki emniyet görevlileri bu insanların olmadığını, başka yerlere gönderildiklerini ve benzeri gerekçeleri ileri siirdüler. Yani buna engel oldular. Bu olaydan sonra Susurluk çıktu Bu olaylar birbiriyle bağlantüıdır." Aşık'ın, gazetelerde yayımlanan bir başka çarpıcı duyumu da şuydu: "Her tarafia aranan kanun kaçağı ve çete üyesi olduğu bilinen Haluk Kırcı, 20-25 gün önce Özel Harekât Daire Başkanlığı 'na gitmiş, çay, kahve içip sohbetler yapmıs. Elini kolunu sallaytp gitmiş." Bu ifadelerden sonra cumhuriyet savcüarının devreye girmesi doğal değil midir? Savcüann. Eyüp Aşık 'ın bilgisine başvurmaları, Uğur Mumcu 'nun öldürülmesi ile ilgili kanıtlan karartmaya çalışanlar, Haluk Kırcı ile çay içip söyleşenler, çeteleri kollamaya devam edenler hakkında soruşturma açmaları gerekmez mi? Eyüp Aşık, savlannı yargıya iletmeyi düşünemez mi? Kamtlar, bilgiler, belgeler ortalıkta uçuşuyor, gereğini yapan çıkmıyor. Adalet duygusu böyle böyle zedeleniyor... ISIK KANSl Kanıt yetersizliği"Kanıtyetersizliğinden beraatına." "Kanıt yetersizliğinden tahliyesine." Son dönemde adlan kamuoyunda duyulmuş adlarla ilgili davalarda verilen kararya da ara kararlar, çoğunlukla bu sözcüklerle bitiyor. Susurluk sonrası Meclis komisyonları kuruldu, raporlar hazırlandı. Kamtlar, resmi belgeler, tanıklar, tutanaklar, belgeler gırla. Bütün bu somutluk karşısında yargıyı mı eleştirmek gerekiyor? CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Atila Sav, yanlışlığın nerede olduğunu şöyle yorumluyor: "Ortada bir suç, toplumu tedirgin eden bir kamu düzeni ihlali var. Hem de örgütlü bir suç bu. Böylesi bir suçu cezalandırmak, caydırıcı önlemler almak ne yasamanın, ne de yürütmenin görevL TBMM, bir araştırma raporu hazırladu Başbakanlık da bir tespit yaptu Ama, ikisi de o aşamada duruyor. Bu raporlardaki saptamalan, daha etkili, daha somut biçimde yargıya götürmek lazınu Çünkü, cezayı verecek, yargılayacak olan yargıdır." Çok doğru... Meclis Susurluk Raporu, TBMM arşivinde tozlanıyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu gazetelere veriliyor, kamuoyuna açıklanıyor. Ama her ikisi de bundan sonraki aşamayı üstlenecek olan yargıva gönderilmiyor. Tam tersine, Meclis araştırma raporunun TBMM Genel Kurulu nda görüşülmesi isteniyor. Teftiş Kurulu raporunun çıkardığı sonuçları irdeleyecek ve çeşıtlı devlet kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacak bir komisyon kurulmasından söz ediliyor. Atila Sav, yargının yine akıllara gelmemesinden yahnıyor: "Bütün bu raporların, belgelerin biraz da etlendirilip butlandırüıp 'delil' olarak yargıya sunulması gerekiyor. Yoksa, Buyapılanlar suçtur' deyip orada durunca, devletin sanki suçluları cezalandırmaya, kovalamaya, dağıtmaya, engeüemeye gücü yokmuş gibi bir izlenim doğuyor. Vatandaş, bu ülkede kim ne yaparsa yapsın, yantna kâr kaidığı inancına vartyor. Ortada suç şebekesi bulunduğu muhakkak. Çetenin siyasete, bürokrasiye girdiği de kuşkusuz. Hem de devlet yönetiminde yüksek seviyelere ulaşmışlar. Bunları bir an evvel yargının önüne çıkarmak lazım." Yargıya yardımcı olunacağı, tüm kamtlar savcılara. mahkemelere aktarılacağı yerde, "ceza " verme yetkisi bulunmayan komisyonlarda, kurullarda debelenmenin gerekçesi ne ola ki? Demokratik Eğitim Kunultayı Eğitim-Sen 'in dûzenlediği "Demokratik Eğitim KuruUayı" Milli Eğitim Bakanhğt Şûra Salonu 'nda bugün başlayacak ve 6 Şubat Cuma günü sona erecek. Kurultay boyunca kurulacak komisyonların ana başhklan şöyle: "Çevre için eğitim -eğitim felsefesi- çocuk ve eğitim -kadtn ve eğitim- eğitim işkolunda çalışan memur, "hizmetii ve diğer personelin sorunlan - eğitimde yeniden yapüanma, eğitimin denetimi veyönetimi- öğretmen yetiştirme -eğitimde ölçme ve değeriendirme- eğitim ve dil -eğitim programlan- eğitimde kaynak yaratma ve kuUanımı- bilgi toplumu ve eğitim -ders kitaplan- insanlar veeğitim." Daha iyi, daha çağdaş, daha demokratik kuşaklar yetiştirme kaygısı olanlar, Eğitim-Sen 'in kurultayına davetli. Konsensüsten söz edenlere Iktidar sözcülerinin, ABD Tıcaret Bakanı William Baley 'in isteği üzerine imtiyaz sözleşmelerinin Danıştay denetiminden geçmesine ilişkin anayasa maddesini değiştirmeye kalkmalarım eleştirmemiz, kimi çevrelerde rahatsızlık yaratmış olmalı. Bir zamanlar "milliyetçiliği" ile övünen yazarlar, köşelerinde uluslararası tahkimi göklere çıkarmaya kalktı. Ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bütçe görüşmelerinin tutanaklarının da eklendıği bir açıklama gönderdi. Bakanlık, şu görüşü savunuyordu:" Tutanaklan incelediğinizde göreceğiniz gibi görüşmeler sırasında Isparta MiUetvekili Halil Yıldız, Kayseri Miiletvekili Nurettın Kaldınmcı, Karabük Miiletvekili Şinasi Altıner ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Cumhur Ersümer'in konuşmalannda anayasanın 155. maddesine atfen söylediği sözler yer almaktadır. Dolayısıyla bu konu ilk olarak ABjyii Tıcaret Bakanı tarafından getirilmiş olmayıp zaten Meclis 'te oluşmuş bir konsensüs niteliğindedir." Bakanlığın açıklamasına göre "konsensüsü " sağlayan milletvekiUerinin biri ANAP'lı, biri DYP % biri de RP 'li. Enerji Bakanı Cumhur Ersümer de ANAP 'lı. Tutanaklara göre DSP 'liler ve CHP 'liler, bu konuda görüş bildirmemişler, öneriye destek vermemişler. Dernek ki imtiyaz sözleşmelerinin Danıştay denetiminden geçmesini öngören anayasanın ilgili maddesinin değiştirilmesi için TBMMde bir "konsensüs " sağlanamamış. ANAP'lılar, RP'hler, DYP'liler kendi kendilerine gelin güvey oluvorlar. AYDINLANMA ÂTEŞf Ûetişinı: 0.212. 513 85 95 Şile ÇYDD'deyeni yönetim belirlendi ÇYDD Bakırköy Şubesı, 20 ku- ruhışun da desteğiyle Şımak'tan îstanbuTağetırdiği Iise son sınıföf- rencılennın, çeşıtli etkınlüdere ka- tılımını sağlıyor. Kayabaşı Cumhuriyet tlköğretim Okulu "21-26 Ocak tanhlen arasında okula bağış yapanlann listesi; Fikret Sümer (5 milyon). Fren- giz Som (10 milyon), Engin Yener (10 milyon), Tahsin Ersoy (5 mil- yon), isim vermeyen iki kişi 7 mil- yon lira. Bugüne kadar toplanan bağış miktan: 7 milyar 794 mihon 570 bin lira. Hesap No: Ziraat Banka- sı Denizli-Kale Şubesi 304400- 4.600-2." Çorlu Cumok "15 Şubat'ta Istanbul'a kültür gezisine gıdiyoruz. Kuvayi Mılli- ye Destanı izlenecek. Sonra Cum- huriyet Kjtap Kulübü Taksim Şu- besi zıyaret edilecek. Tüm dostla- n beklıyoruz. Tel: 673 28 99." Şile ÇYPD "21 Eylül 1997'deyapılan genel kurul sonrasında yenı yönetim A. İsmet Demiral, lhciser Sayın, HûJya Küzeci, Sjnan Alp. Metin Kaçar. Handan Özçekiç ve Serap Balkay'dan oluştu. Derneğimıze bağış yapan Meh- met U. Soyer'e (137 milyon), Mu- hibbe Sağman'a (100 milyon). Se- lamıçeşme Lıons Kulübü Başkan- lığı'na (75 milyon) ve binamız için gönderdıği boyalar için Petek Türkmen'e teşşekür ederiz. Cemil Yavuz'un Balıkesir/Edre- mit'ten aylar önce göndereceğinı va- at ettiği kiremitler halen gelmedi, ümidimiz de kalmadı. Binamızın elektrik tesısatını Turgut Elektnk. su tesisatını Şile Beledıyesi yaptı. Sıvayı ATA lnşaat üstlendı. Halen kıremit ve kolorifer tesisat malze- lîıesine gereksınim var. îletişim için tel. 0.216.711 24 17- 0.216.71149 59. Hesap No: Şile İş Bankası 1290 304400 99097." Bakırköy ÇYDD "Gönüllü kuruluşlann dev letle işbirliği yaparak Şırnak'ın ldil il- çesinde bir kalkındırma modeli oluşturmak amacıyla 1996 yılınm haziran ayında başlattığı çalışma kapsamında ldıl Lisesı son sınıf öğrencilen dün yanyıl tatilı ıçın IstanbuTa geldi. 12 Şubat'a kadar devam edecek gezıleri sırasında öğrencıler, cumartesı-pazar hanç hergün ÖSYS'ye hazırhk kurslan- na katılacaklar. Aynca Öğrencıle- rin katılacağı program şöyle; 2 Şubat saat 14.00-1430; Ba- kırköy Belediyesi'nı ziyaret, 3 Şubat saat 14.00-18.00; Fa- tih Eğitim Parkı. 4 Şubat saat 14.30-16.30; ÇYDD Genel Başkanı Türkân Saylan'ın Florya Şükrü Balcı Po- lis Eğitim Merkezf ndeki konfe- ransı, saat 18.00-20.00; Abdi tpek- çi Spor Salonu'nda Efes Pilsen- BC Split Basketbol Karşılaşması, 5 Şubat saat 14.30-17.00; Ye- rebatan Sarayı'nda Türk ve Islam Eserleri Müzesi, saat 19JO-21.00; Ifsak'ta dia gösterisi, 7 Şubat saat 09.00-12J0; Top- kapı Sarayı, saat 13.30-15J0; Fe- nerbahçe Spor Kulübü Tesislerin- deöğleyemeği,saat 19.00-21.00; Fenerbahçe Stadyumunda Fener- bahçe-Altay Maçı, 8 Şubat saat 11.00-13.00; Mo- torla Boğaz turu. 9 Şubat saat 10.00-11.00; ts- tanbul Valısını zıyaret, 10 Şubat saat 13.00-15.00; Bo- ğaziçi Üniversitesi gezisi, 11 Şubat saat 14J0-1630: Ga- leria İbplantı Salonu'nda Buket l zuner'in 'Edebiyat veGençlik' konulu söyleşisi, saat 20.00-22.00; AKM'de Kugu Gölü Balesı, 12 Şubat saat 15.00-17.00; Yu- nus Emre Kültür Merkezi'nde Prof. Dr. Türkan Saylan, Oral Çalışlar, Hüseyin Parîak, Riyad Gül ve Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu Mü- zik Topluluğu'nun kanldığı veda et- kinliği. Bu projeye destek veren 20 ku- ruluştan bazılan şunlar: Bizim tdil Dostlar Platformu. Bakırköy Be- lediyesi. tstanbul Lisesi-Vakfı- Okul Alle Biriiği, Çağdaş Dersha- ne ve öğretmenleri, Yunus Emre Kültür Merkezi, Ifsak, Yurttaş- lık Bilincini Geliştirme Derneği, Eğitim Gönüllüleri Vakfı." Yıldız Teknik Üniversitesi Mezunlar Derneği "Derneğimiz, bugün saat 14.00'te 'Toplam Kalite' konu- sunda bir panel düzenliyor. Odi- toryum'da yapılacak panele Ipek Kağıt Genel Müdürü Baki Gökçü- men, Beksa Genel Müdürü Bü- lent Savaş, Kalder lkinci Başkanı Selim Güven ve Arçelik Kalite Müdürü Dr. Ender Onöz katıla- cak." Anne Çocuk Eğitim Vakfı "Ayhan Şahenk Vakfı ile Anne Çocuk Eğirim Vakü (AÇEV) ortak- laşa sürdürdüğü sağlık taraması ça- hşmalannı yann saat 11.00'de Sul- tanbeyli ilçesınde yürütecek." Yerel Gûndem 21 "Yerel Gündem 21-Bursa Ça- lışma Gruplan Toplantı Programı: 2 Şubat (bugün) saat 14.00: 'KA- DER'. saat 18.00; 'Basu-Halkla İlişkiler', 3 Şubat saat 18.00; 'Tarihi-Kül- türel Miras'. saat 18.30; 'Sanat- Kültür', 4 Şubat saat 18.00; 'Toplum', 'Arazi', saat 19.00; 'Kadm' (1 ve- ya 3 nolu salon), 5 Şubat saat 14.00; 'Hava Kir- liliği ile Mücadele', saat 18.00; 'Atık'. 6 Şubat saat 18.30;'Gençlik'." HAYVANLAR İSMAIL GVLGEÇ KİM KİME ÖUM DUMA BEHİÇAK behicakia turk.net HARBİ SEMİH POROY MIRMIRLAR LĞVRDVRAK 6EU1P DURUYOR6Ü- kdi T .,Y\\ÇU\ r~ TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAS 2 Şubat YÖNETİLEBILIR BALONLAR.. 187-2'P£ BueÜN YÖHETİLEBİLSN 8ÎR 8AION İLK UÇUŞUKIU YAPT1. MONrGOLREK RİS'TK YAPnKLARt İLK BALOU (ftBS) SONKA 6EÜÇMB SÖSTeKEH BU HAVA ARAÇLAHI, AlfnK YÖNETİLEBİÜIt PUKUMA G£L- MiÇTİ- İLK YARl YÖUBTİLEN SALOfJU H&JBl GIPPOK0 ACHJ 8İ& f=RAMSIZ MÛHEfJOİSİ 18SZ YIUHDA eeeçEfUJEçriRMifri. so YIL. SONKA, YI- NE BİK P&A/JSIZ OLAN PUPUY De UDA4C, gr'ÇİAJÎ GIFFOe&'UHKİNB BENZEYEN İLJC ytS- NerfLESiLie SALONU yAPn. BALONA AS/U OLAN SEPETİM KIÇ KJSMIU&A StjyÛK BİR PBÜVANE VAKPI YE BUHAR MOTOHuyLA ÇA- LIŞMAfCmyp/. SAA77E YO-fZ fim HIZ yAP*8İ- LEN BALON, ZEPLİNLE&N Ar?4£l SAYllABİLJR. GÖRÜŞ ENGİN BAŞARAN Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Tüketicilerde Medya Sopumluluğu lletişim olanaklarının alabildiğine yoğun olduğu günümüzde, hiç kuşku yok ki en etkili eğitim araç- larından biri televizyonlardır. Tabii televizyonlarda verilen eğitim, niteliğine göre olumlu ya da olumsuz olabilir. Bu nedenle ozeltikle TV programlannı yapanlar, çok önemli bir sosyal sorumluiuk üstlenmiş demektir. Tü- keticilerin beğenilerini, gereksinimlerini, isteklerini göz önüne alarak; bilgilendirirken eğiten, eğlendi- rirken bilgilendiren programlar yapmak, hiç kuşku- suz TV programlarının niteliğini ortaya koyacaktır. Türkiye; Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi, Avru- pa Yayın Biriiği llkeleri ve BM Insan Haklan Evren- sel Bildirgesi'ne imza atmıştır. Böylece gelişmiş, de- mokratik ülkelerde uygulanan yasalan Türkiye de ka- bul etmiş bulunmaktadır ve koyulan kurallara uyul- duğu ölçüde demokrasinin gelişmesine katkıda bu- lunacaktır. Doğru haber ilkeleri, özel hayatın gizlili- ği vb. gibi ilkelere uygun yayın yapmak, toplumun bilinçlenmesini de beraberinde getirecektir. Günümüzde televizyon programlannı sorguladı- ğımızda olumsuz etkilenmenin ağır bastığı görül- mektedir. Reyting endişesiyleyapılan düzeysiz, bir- birine benzeyen kopya edilmiş programlar, çirkin realrty şovlar, yargısız infaz, kadın, çocuk ve özel ha- yat istismarları, şiddet içeren, Türkçeyi katleden programlar... Bu bağlamda haber bültenlerinde, çizgi film ve di- zi filmlerde, reality şovlarda görmeye alıştığımız şid- detin spor programlarında da yer aldığını görmek- teyiz. Üzerinden araba geçirme, çivi üstüne yatma, ağzından alev püskürtme, kesici aletlerle vücutlan- na işkence etme gibi şiddet ve güç içeren sahneler karşısında tüketiciler dehşet içinde kalmakta, özel- likle çocuklann ruh sağlığı bundan olumsuz etkilen- mektedir. Son günlerde Kaan Tokdemir adlı çocuğun bir TV kanalında gördüğü bir gösteriyi denemek iste- mesi ve ölümle sonuçlanması, kısa bir süre de olsa dikkatleri medyanın sorumluluklanna çekmiştir. Bu bağlamda konu sorgulanmaya ve çözüm önerileri getirilmeye başlanmıştır. Bu konuda tozlu raflarda unutulan bilimsel araştırmalar ortaya dökülmeye, uzmanlar konuşmaya, yetkililertedbir almayayönel- mişlerdir. Günümüzde demokrasinin konuşulduğu, tartışıl- dığı, sorgulandığı içinden geçtiğimiz süreçte hiç kuşkusuz ekranların etkisi çok büyük olmuştur. in- sanlar TV etkisiyle düşünür, konuşur, tartışır olmuş- tur. Devletteki çürümeler, yolsuzluklar, yaşanan çar- pıklıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ancak tüm bu olumsuzluklar sergilenirken TV kendini de sorgula- malıdır. Bunun için kendi kendini denetleyen bir "öz denetim" mekanizmasını hayata geçirmeye şiddet- le gereksinimi vardır. Günümüzde kendi ilkelerini belirlenneyen, kendi üye- lerini denetlemeyen tüm kuruluşlar, bir başka kuru- mun denetimine boyun eğmek zorundadır. Dolayı- sıyla RTÜK bu denetim işini üzerine almış, yürütmek- tedir. Ne kadar eleştiritse de biz tüketiciler, TV dün- yasının hiç denetimsiz kalmasındansa RTUK'ün ot- masını tercih etmekteyiz. Ancak gönül ister ki bu önemli sosyal sorumluluğu sırtına alanlar; bu mey- danlan başkalarına bırakmasınlar, TV tüketicilerine, en kaliteli hizmet savaşlannın kurallanni yine kendi- leri koysunlar. Ucuz reytingler uğruna topluma pa- halı bedeller ödetmesinler. Ancak bir gerçek var ki bu da toplumun en doğal denetleyicilerinin tüketi- ciler olduğudur. Demokratik, çağdaş ülkelerde demokrat ve çağ- daş bireyler; kendilerine sunulan tüm mallan oldu- ğu gibi hizmetleri de sorgulamakta ve gereğinde tepkilerini de ortaya koymaktadırlar. Günümüzde Türkiye'de RTÜK açıklamasına gö- re Türk tüketicisi günde ortalama 4 saat TV izlemek- tedir. Dolayısıyla televizyonlar kamusal alanlan kul- lanmakta, enerjiyi, zamanları almaktadıriar. Sonuç- ta sosyal sorumlulukla televizyonlar, bizden aldık- lannı bize geri vermek durumundadıriar. Bu neden- le Türk tüketicilen de kendilerine sunulan yayınlan, reklamlan sorgulamak zorundadırlar. Kendilerine, özel yaşamlanna, çocuklanna, topluma zarar vere- cek programlan izlemelidirler ve gereğinde kamu- oyu oluşturarak tepkilerini ortaya koymalıdırlar. Bu- nun için de mutlaka ve mutlaka bilinçlenmeleri ge- reği vardır. Bilinçlenmeleri için TV kullanma eğitim veterbiyesine gereksinimleri vardır. Tüm bunlar, an- cak tüketicilerin örgütlenmeleriyle mümkün olabile- cektir. Örgütlenen tüketiciler örgüt-içı eğitimle bilinç- lenebilecek, sunulan programlan eleştirebilecek ve gerekirse güçlü bir baskı grubu oluşturarak, TVIeri zararlı yayınlardan anndırabilecektir. BULMACA SEDAT YAŞAYA\ 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Osmanlı dev- letınde XVII. yüzyıidan baş- layarak vergı toplayıcılara ve Rumeli'desan- caktan daha kü- çük yönetsel bi- 6 rimlerinbaşına atanan yerel yö- neticılere ven- lenad.2/Üye... Boyukırkmet- ° reye ulaşabılen bir or- man ağacı. 3/ Antal- ya'nın bir plajı... Afh- ' ka'da bir ülke. 4/ Çok 2 venmliolan... Dokute- 3 lı. 5/ Yiyeceği ortakla- 4 şasaglanan toplantı. 6/ c Bır nota... Özsu. 7/Yur- dumuzun Göller Yöre- srndebirdağ...Kripton 7 elementininsimgesi.8/ 8 Sergen...Birşeyianım- 9 samak için yazılan kısa yazı. 9/ Kayısı, erik. zerdali gibi meyvelerin kurusu... Çer- kezler'in ulusal destanı. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Belçika'da yaşayan bir halk. 2/ Halk şain... Iri, kart. 3/ Büyiiik piliç... Gösteriş, caka. 4/ Altının simgesini al- dıgı Latince adı. 5/ Kat kat çakıl \ e kumdan oluşmuş yer kıvnmı... "İlk sevgilımin gülüşüne benzer / Bir — ha- vası değil mi esen" (Cahit Sıtkı Tarancı). 6/ Zaman, çağ... Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa bı- çım vermesi. 7/ lstanbul'un bu- ılçesi... Uzaklık anlat- makta kullanılan söz. 8/ Bir nesneye zorunlu olarak bağ- lı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik. 9/ Ön- gün... Motorlu taşıtlarda dıreksiyon ile tekerlek arâsm- dakı bağlantıyı sağlayan mıl.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle