18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT1998PAZAR HABERLERIN DEVAMI TUJUÜXi Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydm Denizli Y PB Y PB PB A A A 8 14 10 10 14 11 13 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas K K K K K K PB K b 5 3 4 4 6 5 -3 Adana AB 11 Zonguldak K 7 Antalya PB 15 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB 10 2 6 2 0 -6 -8 K -6 Yurdun kuzey ve do- ğu kesımleri çok bu- lutlu, Marmara'nın n , doğusu, Karadeniz, AVRUPA PB 3 Iç Anadolu'nun ku- H e l s ı n k l K -2 zey ve doğusu ile Stockholm PB 2 Doğu Anadolu'nun Londra kuzeyi karla kanşık Amsterdam yağmur ve kar ya- B r ü k s e | ğışlı, diğer yerler B r u K s e l B PB~ _9^ 10 parçalı bulutlu ğeçe- r a r ı s LE cek. Hava sıcaklığı Bonn PB PB 18 12 tüm yurtta azalacak. Münıh PB 16 Milano Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B PB PB PB Y B B 1U 14 16 15 18 12 18 17 PB 18 Taşkent • T ahran ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B K K K K K K B -16 0 -4 0 2 1 0 21 Şam B 12 Parçalı bulutlu SıSl ^ Çok bulutlu Yağmurlu Karlı Sulu kar > Gök gurultûiu G U N C E L CİNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada zer bir göçün sınırlarımızı aşmadan, hatta sınıra yaklaşmaya olanak bulmadan Irak topraklarında durdurulması ve insani hertürlü yardımın bu insan- lara ulaşması için önlemler alıyor, ama "teyakkuz halinde" bulunuyor. Sınırımızdan 15-20 kilometre güneyde bir çeşit "insandan örülü baraj kurarak" göçü topraklarımız- dan uzak tutmayı tasarladığımız gazetelerde ya- yımlandıktan hemen sonra, Batı'dan tepki karışı- ğı uyarı sesleri duymaya başladık. Resmi açıklamalar yapıldı. Türk askerinin sınır ötesine taşmadığı açıklandı. Ama bu açıklamalar- da Türkiye'nin olası bir göç hareketini Kuzey Irak topraklarında "durdurmayı yeğlediği" özenle du- yuruldu. Göç başlamadı. Irak topraklarına girerek sapta- dığımız önlemlerle göçü engellememiz doğal ola- rak uygulamaya girmedi. Ne ki Amerikan istihbarat antenleri, olası bir gö- çe Türk engeliyle ilgili hayli ayrıntılı bilgiyi Was- hington'a iletmiş olacak ki; ABD Dışişleri Bakanlı- ğı, yardımcı bakanlar aracılığıyla "diplomatik", fa- kat içeriğine dikkatle bakılırsa "ciddi uyarı ögele- riyle yüklü" söylemlerde bulunmaya başladı. Göç günün konusu olmadığı için VVashing- ton'dan gelen sesler güncel büyük haberler ara- sında kaynadı gitti. Amerika, üç noktanın üzerin- de duruyor: Birincisi: ABD, "Türkiye'nin sınıriarını korumak- taki duyarlılığını anladığını" yineliyor. ikincisi: "Bir göç olayı başlarsa, Türkiye'yle iş- birliğine hazır olduğunu açıklıyor."' Üçüncüsü; birinci ve ikinci ögeleri asıl amacına bağlayan "uyan" niteliği taşıyor ve ABD, "Ancak olası bir göç hareketinde insan haklan sınırlarla il- gili duyarlılığın üzerindedir" diyor. Basit bir ölçümlemeyle ABD'nin şimdilik gölge- de kalan uyarıları şöyle yorumlanabilir: Göçü en- gellerken "sert hareketlere" başvurulmasına kar- şı çıkacağını şimdiden duyuruyor olabilir. Fakat şu soru askıda: Acaba neden bugünden böyle bir uyarıda bulunmaya gereksiniyor? Güven vermeyen adam Sınır ötesinde göçü engelleyecek olan organize güç, kuşkusuz TSK. Göçenler engeli zorlayarak aşmayt deneyebilir. Sözlü uyarılara karşı çıkmaları durumunda daha sert hareketlerle karşılaşabilirler. Gerçi, Ankara'da ilgili ve yetkili kurumlarda akla geten bu olasılıklar dikkatle inceleniyor. Kuşkusuz ğfcfekli-öntemler deatmfyor. Nevar ki ortadafol yok yumurta yokken Amerika'nın uyarrtüriinden de ol- sa böylesi açtkiamalar yapmasına bir anlam ver- mek güçleşiyor. Türkiye, göç konusunda sadece diplomatik ge- lişmelere bakarak "teyakkuz halinde" bulunmu- yor. Kuzey Irak'taki Kürt aşiret bölgelerinden ge- len kimi bilgiler, teyakkuz halini zoaınlu kılıyor. Zira, dostluğuna güvenilmeyen 'Talabani 'nin PKK ile işbirliği yaparak savaştan sonra ilk fırsat- ta büyük bir göç akını başlatması güçlü bir olası- lık" olarak önümüzde duruyor. 1991'de yüzbınlerce insanın sınırlarımıza yığıl- masında Talabani'nin parmağı yok muydu? Vardı! Nitekim kendi ıfadeleriyle de kanıtlandı. Talaba- ni'nin o zamanlar "Yaşlıları, savaşamayacak olan- lan, kadınları ve çocuklan 'biz' Türkiye'ye yönelt- tik" diyen demeçleri hâlâ belleklerde. Üstelik ne kadar yalanlarsa yalanlasın; PKK ile "işbirliği içinde olduğu, örgütü desteklediği" ka- nıtlanmış durumda. Araiannda VVashington temsil- cileri Barham'ın da bulunduğu Talabani partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden bir heyet, 13 Ocak 1998 günü, önce MlT'e. sonra Dışişleri'ne gi- diyor. Heyete MİT'te "Talabani'nin PKK ile bağlan- tısı belgelerle anlatılıyor." (Sabah 14.1.1998) VVashington'dan gelen sesler... Kuzey Irak'taki Kürt aşiretlerindeki kargaşa... Savaş sonrasının olası gelişmeleri... Türkiye yine her cephede diken üstünde. 5 kişîlik Suikast tiıııi yakalandı İSTANBUL/BURSA (Cumhuriyet) - Istanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyonlarda. Türk Ticaret Bankası ihalesine katılanlara gözdaği vermek için suikast hazırlığında olduklan iddia edilen 5 kişi gözaltına alındı. Alaattin Çakıcı'nın adamlan olduğu bildırilen 5 kişilik suikast timinin ölüm listesinde Bursa Bağımsız Milletvekili Cavit Çağlar, Özer Uçuran ÇUIer, Mehmet İstünkaya. DYP Milletvekili Mehmet Ağarve işadamı Emin Cankurtaran'ın da bulunduğu ve bu kişileri öldürme talimatını Çakıcı'nın verdiği öne sürüldü. Çakıcı'nın. bu talimatı gözaltına alınanlardan Hüseyin Gül aracılığıyla ilettiği iddia edildi. Sanıklann Sapanca'da atış eğitimi gördüğü, eylem öncesi de Bursa'da bir ev kiraladıklan bildirildi. Zanlılann bu evde suikast planlannı gözden geçirdikleri sırada toplantıya firari Haluk Kırcı \ e Alaattin Çakıcı'nın telefonla katıldığı ve planlamanın yapılmasına katkıda bulunduklan ileri sürüldü. Operasyon sırasında ruhsatsız iki silahm ele geçirildiğı bildirildi. Ele geçirilen silahlardan birinin 23 Haziranl997'deSilivri Gümüşkaya Köyü'nde 3 belediye zabıtasının yaralandığı olayda kullanıldığı öğrenildi. Çağlar'ın arabası içinde kırmızı ışıkta durulduğu bir sırada hedef olarak seçileceği de çeşitli kaynaklar tarafindan "zanlı ifadesi" olarak sızdınldı. Ülkücü mafya babası Alaattin Çakıcı'nın adamlan olduğu belirlenen kişileri polis, tatbikat yaptırmak için geniş güvenlik önlemleri arasında dün Bursa'ya götürdü. Emniyet yetkilileri, operasyonun genişletilerek sürdüğünü belirterek basına daha sonra bilgi verileceğinı söylediler. Çakıcı'nın 5 adamının yakalanmasından sonra Bursa'da çok hareketli saatler yaşandı. tl Emniyet Müdürii Kcmal Bayrak. haberin duyulmasıyla makamına geldi. Bu tnnra&a v*>rilrli Evinin merdh'enlerinden düşerek bejin kanamaa geçiren l O p r a g a V e r U O l ^kaidjniAğjFiorenceNightingaleHastanesi'nde^mı-ğ g g ^ nıyitiren Dedeman Şirketier TopluluğH kurucasu veOnursal Başkara Mehmet Kemal'Dedeman, dün Ta- rabya Ferahevlertteki Rıfat Şükrü Dedeman Camisi'nde kılınan öğle namazmm ardından Yeniköy Mezar- lığı'nda toprağa verildi. Dedeman için düzenlenen cenaze törenine. eşi Şahi Nur Dedeman, oğhı Murat De- deman, krâ Nazire Önal ve torunlannın yanı sıra Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besim Hbuk ile işadamlan Halis Toprak, SafTet Ulusoy ve Hüseyin Bayraktar katıkh. (Fotoğraf: UGUR DEMtR) arada tüm kısım amirleri de akşam saatlerinde peş peşe emniyet müdürlüğü binasına girerken konuyla ilgili sorulara "Bizün bilgimiz yok. Bizi kanstırmayın" yanıtını verdiler. Çakıcı, eski eşi Uğur Kıhç'ın öldürülmesi olayının da araiannda bulunduğu birçok cinayet ile suikast girişiminden ötürü gıyabi tutuklu olarak aranıyor. Alaattin Çakıcı Flash TV'de yayımlanan bir programda, Özer Uçuran Çiller'i kendisinden para çaldığı gerekçesiyle tehdit etmişti. Bu tehdidin ertesi günü DYP'li olduğu öne sürülen bir grup. Flash TV'nin îstanbul stüdyolannı basmış ve maddi hasara neden olmuştu. Barış için • Baştarafi 1. Sayfada lama yapan Dr. Hiirya So- nugür, Körfez'de beklenen ABD saldınsının, sadece "Irak'ı hedef ahyor" gibi gözükmesine rağrnen, tüm Ortadoğu ülkelerine yöne- lik olduğunu söyledi. ABD'nin. dünya kamu- oyunu hiçe sayarak binler- ce insanın ölümüne yol açacağını öne süren Sonu- gür, "Bir insan, bir sağlık mensubu olarak bu katlt- amın engelknmesini istiyor ve ABD'nin Ortadoğu da- ki piyonlan olmayı redde- dıyoruz" diye konuştu. İs- tanbul Eczacılar, Diş He- kimleri, Tabip, Veteriner Hekimleri odalan ve Sos- yal Hızmet Emekçileri Sendikası tstanbul şubele- rinden oluşan grup, basın açıklamasının ardından da- gıldı. Toplum Sorunlannı A- raştırrna Vakfı Başkanı Prof. Dr. Doğu ErgBde ya- zılı bir açıklama yaparak TBMM'yi, sivil toplum ör- gütlerini ve tüm yurttaşla- n Irak"a gıda, giyecek ve i- laç yardımı yapmaya ça- ğırdı. Kimyasal süahlar engellenemiyor • Baştarafı I. Sayfada de koruyucu elbise olduğuna dikkat çekü. ODTÜ Kimya Bölümü öğre- tim üyesi Prof. Dr. AJi L'sanmaz da, "Türkiye kara harbine girerse, yo- ğun bir Irak kimyasal silah saldınsrv- la karşılaşacağı bekknmelidir" dedi. Kimyasal silah sınıflaması şöyle: # Kan gazlan (hidrojen siyanür, siyonojen klorür, arsin): Boğaz yan- ması, soluksuzluk ve merkezi sinir sisteminin bozulmasına yol açar. # Kabartıct gazlar (hardal ve le- wisit): Gözlerde yanma, körlük. bu- run, boğaz ve ciğerlerde yanma, de- ride kızanklık ve kabarmaya yol açar. Etki süresi 4-6 saat. # Boğucu gazlar (fosgen, klor- pikrin, klor): Üst ve alt solunum yol- lannda şiddetli tahriş, ciğer ödemi ve kılcal damarlarda bozulmaya yol açar. # Sinir gazlan (tabun, sarin, so- man): Bulantı, kusma, kas seyirme- si. göz bebeği küçülmesi. istenç dışı salgılama, kasılma, koma ve ölüme yol açar. # Göz yaşartıcı gazlar, göz yaşar- ması. batması ve baş dönmesine ne- den olur. # Aksırtıcı gazlar, geçici rahat- sızlık. aksırık, öksürme. burun ve ağız yanmasına neden olur. Kimyasal silahlara karşı alınacak önlemler de şöyle sıralanıyor: # Psikolojik önlemler: Halk, kim- yasal silahlar konusunda bılgilendi- nlmeli veeğıtılmeli. # Fizıksel korunma: Saldırıya karşı alarm sistemi kurulmalı. ICim- yasal silah ajanlannı algılayıp ses ve ışıkla sinyal veren dedektörlerolma- lı. # Bireysel korunma: Gaz maske- si ve koruyucu elbiseler kullanılma- lı. Ancak kullanılan kimyasal silaha göre gaz maskeleri de farklı olmalı. Maskeler. kimyasal silahlann atılma- sından önce kullanılmalı. # Sığınak korunması: tyi bir sığı- nak kimyasal silahlara karşı yüzde 100 koruma sağlar. Eğer sığınak so- runu \arsa, evlerin havaya en az açık odası sığınma amaçlı kullanılmalı. Hava giren yerler soda, çamaşır su- yu ve su ile ıslatılmış bezlerle kapa- tılmalı. # Vücut ve çevre temizlemesi: Hardal ve sinir gazlan normal koşul- larda sıvı haldedir. Bu nedenle kirle- nen çevre eğitilmiş sivil savunma elemanlarınca temizlenmeli. Su iyi bir temizleme çözeltisi değildir. Kimyasal madde bulunan vücudu, başka olanak yoksa önce temiz bir bez ya da yumuşak kağıt mendille temizleyerek bol su ile yıkamalı. Kimyasal silah ajanlan ile etkilen- miş kimselerin tedavisine hemen başlanmalı. (Hidrojen siyanid için panzehir amil nitrit ve sinir ajanlan için atropıne). 9 • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada gi noktasına gitsem içimde eksiklik hissederim: - Arkadaş, Rize'desin ama keşke buradan Anka- ra'ya dönüyor olmasaydın da yolun Batum'a düş- seydi... - Dinyeper ne güzel akıyor. Şimdi Ankara'ya dö- nüş değil de nehir yolunu izleyip Karadeniz'e kadar inmek vardı... Önceki gün noktaladığımız Ukrayna gezisi yanm kaldı. Programda Kınm da vardı. Bir gün önce Kınm hayallerimi yazıya dökerken. nedense içimde ger- çekleşmeyeceği olasılığı öyle belirginleşti ki "Son anda değişiklik olmazsa" demiştim. Kınm kısmı ya- nm kalsa da Kiev'e son bir selam daha verip Rize'ye geçelim. Dün Ukrayna'nın sosyal yapısıyla ilgili gelişmele- ri aktarmıştık. Bu yüzden de Dinyeper'e yer kalma- mıştı. Hemen şunu vurgulayayım; Kiev Belediye Başkanı çokbeceriksiz. İnsan koca nehir akargider de kıyısına villa yerine ağaç mı diker, behey geri ka- falı başkan! Dinyeper'in kuzey yakasını çay bahçe- leri, yürüyüş yerleri yapmışlar. Güney yakasında ise plajlar var. Yaz mevsiminde nehirde yüzen de var- mış. Karşıdan bakınca Dinyeper yer yer genişleyip ma- vi bir deniz oluyor. karşısı da ağaç denizi... Bizim başkanlar oralarda ne projeler yaparlardr. - Dinyeper evleri... Bahçekiev... Yazı aramızda, suyun iki yakasının böylesine gü- zel korunmasına nasıl imrendim anlatamam... 'Not alayi Mustafa' Şubatın ilk haftasındaki Rize gezisinin Karadeniz doğası ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın gezisine iliş- kin yanını aktarmıştık. ama Rizelilere, yani insana da- iryanında "yer"sizlik olmuştu. Rize deyince akla ilk çay geliyor. Güzel bir şiirdir. "Dunıp dururken Rize, Bir bardak çay sundu bize..." Şimdi bu şiire bir kardeş geliyor: "Çayın ardından Rize, Bir tabakkivı sundu bize..." Çay-Kur'un deneme üretimlerinin ardından Rize- liler kivi bahçeleri de oluşturmaya başlamışlar. Baş- langıçta pek sevmemişler: Çaya rakip mi geliyor? Sonra bakışlannı değiştirmeye başlamışlan - Çaya kardeş geliyor... Rize'de dört televizyon kanalı var: Çay-TV, Rize-TV, Kanal 53 ve Kanal 2000. Her birinin eğilimleri farklı. Biz Çay-TV'ye konuk olduk. Stüdyo, Anadolu insanının yaratıcılığının gö- rülmeye değer bir yansıması. Bir dairenın salon bölümünü stüdyo haline getir- mişler. Salon otunca doğal olarak hole, küçük oda- lara kapılar açılıyor. Bir kapıda, "Spor Müdürü, Ha- ber Müdürü" yazılı. Biz canlı yayında konuşurken arada kimi görevliler doğal çalışma ortamlan gere- ği haber müdürünün odasına girip çıkıyoriar. Arkam- daki pencere hafif aralık, arada rüzgâryiyorum. Su- nucu ne sorsatertemem olanaksız. Aylardan kış olur da stüdyo soğuk tutulur mu? Ortasına bir soba kur- muşlar. Çok ısıtmasa da alevleri gözümüzü okşuyordu. Gözüm sobanın üstünde bir demlik çay aradı ama neyse ki içerden bardak bardak getirdiler. Yenileyelim, böylesine dar olanaklan zorlayarak çağın en ileri iletişim araçlarından birini yaşama ge- çirmeye girişmek, gerçekten kutlanmaya değer. Rize'deki televizyon kanallarının eleman kaynağı ise Zümrüt Rize gazetesi. 1998'de 50. kuruluş yılını kutlayan gazetenin Yazıişleri Müdürü Faik Bakoğ- lu çıtayı hiç de aşağıda tutmuyor: "Gazete Istanbul'da yayına başlamış. Kurucusu Mustafa Ardal Rize özlemi nedeniyle biryıl sonra merkezi Rize'ye taşımış. Istanbul'da kalsaydı şimdi Hürriyet, Milliyet gibi bir gazete olurdu." Akşam Çay-Kur tesislerinde yemek vardı. Rıza Demirci ve Coşkun Ince adlı Çay-Kur işçisi sanat- çılar, kemençe-tulum eşliğinde o anda olup biten- lere ilişkin tün<ü sözü yazıp söylediler. ikisi de mer- kez sağa oy veriyormuş. Benim türkü sözlerini not ettiğimi görünce yön değiştirdiler: "Süyledim türçileri, not alayi Mustafa, sol tarafta hayiryok, cel sen bizim tarafa..." Kıbrıs'ta şeriatçı parti kuruldu Azerbaycan hn seçimiBakû-Ceyhan hattı M Baştarafı I. Sayfada Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın danışmanlanndan Doğan Hannan ın da bulunduğu par- tinin geçici başkanlığını Okyay Sadı- koğju >'ürütecek. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Anayasasf na aykın hükümlerle do- natılmış parti tüzüğü başsavcılık tara- findan incelemeye alınırken. yürür- lükteki yasalara göre siyasi parti kur- mak için gereklı kurucular listesinin tçişleri Bakanlığı'na sunulduğu ve bunun da tescil edilerek partiye yasal kimlik kazandırdığı belirtiyor. Şah- lanmış at üzerinde, birelinde ok. öte- kinde yay bulunan bir Osmanlı akın- cısını amblem olarak seçen Islami partinin hedefleri arasında, kırbaç ve idam cezasının geri getirilmesi, ka- dınlann polislik mesleğinden uzak- laştınlması ve karma okullu yaşamın sona erdirilmesi gibi şeriatçı hüküm- ler bulunuyor. Tüzükle birlikte parti programını da ilgili yerlere sunan şeriatçılar. po- lis \e mahkemelerle ilgili hedeflerini şöyle sıralıyorlar: "Bizinı kJaremizde Adana'daki eyleme katılım yüksekti IP'nin barış mitingi ADANA/GAZtANTEP (Cum- huriyet) - ABD'nin Irak'a yönelik tavn, lşçi Partisi tarafindan düzen- lenen yürüyüş ve mitingle protesto edildi. ÎP lideri Doğu Perinçek, "Türkiye, Ortadoğu halkları ve Kürt örgütlerij le birlikte ABD sal- dırganlığına karşı mücadele etme- Bdir" dedi. Körfez'de gerginlik nedeniyle önlemlerin arttınldığı tncirlik Üs- sü'nde, Amerikablara, giriş çıkış saatleri konusunda sınırlamalarge- tirildi. Gaziantep Kızılay Kan Mer- kezi de kan toplama kMnpanyası başlattı. tP'nin Adana Hastaneler Kavşa- ğı'ndan başlayan ve bir saat süren yüriiyüşüne yaklaşık bin kişi katıl- dı. Atatiirk portresi, Türk bayrağı ve "Ya istiklal ya öfüm" yazıb pan- kartla yürüyen îşçi Partililer, mi- ting alanına ulaşıncaya kadar "Irak kardeş Amerika kafleş", "Kahıtrf- sun ABD. Bağımsız Türkiye'', "Eç- kı>a yatağı İnciriik kapahlsın" slo- ganlan attılar. Adana încirlik Üs- sü'nde, giriş çıkışlarda özellikle Türk sivil personel daha sıkı biçim- de aramadan geçirilmeye başlandı. Încirlik Türk Tesis Komutanı Tuğ- general Savaş Şanlıtürk'ün %'erdiğj talimatın ardından kadın çahşanla- nn aranması amacıyla üs nizamiye- sinde görevlendirilmek üzere kadın polisler getirildi. silah kuşanmış atlı polisler gece-gün- düz demeden, dağı taşı gezecekler, en küçük kıpırdanışı anında yakalaya- cak ve hakkından gelecektir. Polis,dö- vülecek kimse>i içeri götürüp dövme- yecek, çünkü kapalı yerde dayak at- manın faydası azdır. Kabahati işledi- ği yerde polis ona Osmanlı tokadı vu- racak ki yaptığına, yapacağına piş- man olsun. Poliste kadın personel ts- rihdam edilmeyecek. Polislik en sert meslek olduğu cihetle nermin ve na- rin kızlarımızın Ayşe Çavuş, Zehra Onbaşı, Fatma Mülazim diyerek az- guılarta muhatap edümesine karşıyız. Hâkimlere eskiden olduğu gibi dayak cezası kesme saiahiyeti verilecektir. Böylelikle kırbaçlanmamak için yüz mihon lira ceza vermeye ran olacak çok kişi olacaknr." Şeriatçı partinin programında, KDV'nin kaldınlması, ithalata ciddi sınırlamalar getirilmesi, devlet daire- lerinde kadın-erkek aynmı yapılma- sı. askerlik süresinin 24 aydan 18 aya düşürülmesi gibi hususlann yanında Rum tarafına da önemli mesaj var. Şeriatçılar, Kıbns sorununun çözü- mü konusunda 23 yılın boşa harcan- dığını iddia ederek Rum tarafına şu şekilde gözdağı veriyorlar: u Ya tam banşacağızya da kozumu- zu tam paylaşacağjz." Eğitimde yeniden yapılanmayı, kız-erkek okullannın aynlmasını ön- gören Bizim Parti, Evkaf'a, Müftülü- ğe geniş yetkiler içeren uygulamalar yapılacağinı, folklorun desteklenece- ğini, hatta mehterin geri getirileceği- ni vaat ediyor. • Baştarafi 1. Sayfada hurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katıldığı kahvaltı sırasında konuşan Aliyev, Azerbay- can'ınTürkiye'yi model olarak seçtigini belirt- ti. Haydar Aliyev. Türkiye'deki işadamlannın Azerbaycan'a gelmelerini ve iş yapmalannı is- teyerek "Bizim esas partnerimiz Türkiye ve Türk işadamlandır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den sık sık *Azizdosfum Süleyman DenüreT diye söz eden Aliyev, Kafkaslar'da Türk petrol şirketle- rine geniş bir yer vermek için uğraştığını anla- tarak şöyle dedi: "Biz uğraşıyoruz. Bizim esas istikametimiz, bizim esas yolumuz Hazar Denizi'ndcn çıkan tüm petrollerin ve gazın, Azerbaycan- Türkiye üzerinden gjtmesidir. Bakû-Ceyhan boro hat- tını biz yapmau, petrol ve gazı biz satmahyız. Bu hem Türkiye, hem Avrupa ülkeleri için lazım- dır." Konuşmasmda Susurluk Raporu'na da de- ğinen Aliyev şunlan söyledi: "Bana, doğru araştınlmadan yanlış bilgiler verdiler. Ben de bundan rahatsız oldum. Bunu Azerbaycan'da araştırdım ve bir komisyon oluş- turdum. Bizim Hariciye Nazın Hasan Hasanov çok tecrübeli bir insan. Kötü işlere kanşmıştır. Yıllardır tanıdığım bir insandı. Böyle işlere ka- nşmışsa artık çalışamaz. Onun günahından ol- du. Ben de cezalandırdıtn, o yüzden gitti." Demirel de konuşmasmda Azerbaycan'ın kendi kalkınma potansiyeli bulunduğuna. Bas- ra Körfezi ile boy ölçüşebilecek bir enerji var- lığına sahip olduğuna dikkat çekerek Türki- ye'nin, Kemal Atatürk'ün istikametinde dev- let kunnaya çalışan Azerbaycan'a her alanda yardımcı olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel ve Aliyev, daha sonra iki saati aşkın bir süre ikili görüşmeleri- nin ardından Ceylan Intercontinental Otel'de ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Aliyev, konuşmasmda Susurluk Raporu'na yeniden değinerek konunun Başbakan Mesut Yılmaz'la yaptığı görüşmede de gündeme geldiğini be- lirterek şöyle devam etti: "Türkiye'de Susur- luk Raponı ile Ugili kanşıklık çıkmıştır. Teessüf- ler olsun ki bu raporda da Azerba>can'a ait hiçbir esası olmayan yazılar yer almıştır. Baş- bakan Mesut Yılmaz ile çok esaslı sohbet ettik ve bunlara aydınlık getirmemiz gerektiğini ko- nuştuk. Biz Azerbaycan'da araştırdık. Avrupa Oteli'yle ilgili baş gösteren hadiseleri, orada mevcut olan kanun boşluklannı \e hareketleri açığa çıkarttık. Onda özellikle suçu olan Dışiş- leri Bakanı Hasan Hasano\ "u suçladık ve göre> - den aldık. Biz Idmin günahı var. kimin suçu >ar, onun üstünü örtmüyoruz ve örtmeyeceğz. Biz hakikat, biz temizlik istiyoruz. Manevi temizlik bizim için her şeyden üstündür. Hiçbir servet, hiçbir para maneviyatı ezemez." Konuk cum- hurbaşkanı, Azerbaycan'ın milli manevıyatına zarar verdikleri için gece kulüpleri ve gazıno- lann kapatılmasma karar verildiğini de hatır- lattı. Ermenistan'la dağlık Karabağ sorununa da değinen Aliyev, Azerbaycan'ın ateşkesi koru- maya kararlı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel ise konuşmasına, Aliyev'e "Dostve kardeş Azerbaycan'uı Cum- hurbaşkanı aziz biraderim" diye hitap ederek başladı. tki ülkenin halklannın ortak refahı için birlikte çalışmaya kararlı olduklannı belirten Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Değerii kardeşim HaydarAliyev'in de vecizşekilde vur- guladığı gibi demokrasinin sağladığı şeffaflık, yanlış yola gidenlerin ve hukuk dışına taşanla- nn önündeki en önemli engeldir. Ancak bu sa- yede, yani demokratik denetim mekanizmala- ruun işlemesiyle ve hukuk devleti kurumlannın çalışmasıyla kalkınma sürdürülebilir hale geti- rilebilir" dedi. Türkıye'de temiz toplum doğrultusunda önemli adımlar atıldığmı ifade eden Demirel, "Nitekim Azerbaycan. bu doğrulruda bize de yarar sağlayan bir inceleme raponı yayımla- mışhr. Böylece iki kardeş ülke demokratik ve şeffaf bir toplum olma ortak hedefinde buluş- tuklannı göstermiştir" diye konuştu. Kafkasya'da kalkınma çabalannın banş ve istikrann korunmasıyla başanya ulaşabileceği- ni kaydeden Demirel. "Gürcistan gerekTürki- ye. gerek .\zerbay can için vazgeçilmez bir stra- tejik ortaktır. Gürcistan'a ve değerii Cumhur- başkanı, ortak dostumuzSayın Eduard Şev ard- nadze'ye destegimizi ve Gürcistan halkıyla da- yamşmamızı sürdürmeye kararbyız" dedi. Er- menistan'a da çağrıda bulunan Demirel, Azer- baycan'ın toprak bütünlüğünün korunması il- kesi dışındaki bir çözümün kabul edılmesinin mümkün olmadığını \ urguladı. Bakû-Ceyhan petrol ve doğalgaz hatlannın büyük stratejik önem taşıdığının Aliyev ile or- tak tespitı olduğunu kaydeden Demirel, trans Kafkasya ulaşım koridorunun bir an evvel ha- yata geçirilmesinin ortak hedef olduğunu bil- dirdi. Demirel. konuk cumhurbaşkanı ile I- rak'taki durumu da ele aldıklannı ıfade ederek "Bu bunahmın Irak'ın Birieşmiş Milletler Gü- venlik Konse>i karariannı tam olarak uygula- masıyla ve diplomatik yoUaria çözümeulaştınl- ması hususunun ortak arzumuz olduğunu tes- pit ettik" diye konuştu. Toplantıda Kars Belediye Başkanı Tuncay Mutluer ve Türk Sanayici ve İşadamlan Vak- fı (TÜSİAV) Aliyev'e birer plaket verii. Haydar Aliyev, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le birlikte Arçelik AŞ'nin Çayıro- \ a'daki tesislerinde incelemelerde bulunduktan sonra akşam 18.00'de özel uçakla Türkiye'den ayrıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle