24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 15ŞUBAT1998PAZAR Biyolojik Silahlar... Dr. FİKRET BİLGİN S on günlerin sıcak konusu olan, Amenka-Irak sürtüş- mesi ile gündeme gelen bi- yolojik silahlar, en az nükle- er silahlar kadartehlıkeli so- nuçlan olan gereçler(mater- yaller)"dir. Bu silahlann kimyasal silah- lardan farkı, aynı nûkleer silahlar gibi, olumsuz etkilerinin yülarca tüm doğa üze- rinde görûlebilmesidir. Biyolojik silah kavramı, son yıllarda biyolojik araştır- malardan elde edilen bilgılere koşut (pa- ralel) olarak gelişıp yerleşen bir kavram olmuştur. Basın ve yayın organlanndan edi- nılen bilgılere göre, pek çok ülkenin bu silahlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Biyolojik silah nedir? Biyolojik silah- lann kapsamı son derece geniştir. Hertür- lü mikrop (bakteri, vırüs) ya da bunlann toksinleri adını verdiğimiz zehirler silah olarak kullanılabilir. Bunlar. insanı doğ- rudan hasta edebilecek mikroplar olabi- leceği gıbi, bitkilere zarar vererek, ya da suya ve havaya kanşarak insan sağlığını dolaylı tehdit edebilmektedirler. Birülke- nin tüm bitkı örtüsünü bu tür zararlılarla yok edip, o ülkeyi yıllarca tanm ürünle- rinden yoksun bırakmak bu tür savaşyön- temi ile hiç de zor değildır. Tanmsal mü- cadele ekıplerinin bir tek bitki zararlısı ile savaşının bile yıllan aldığı bılinmektedir. Tüm bitki örtüsünün bu şekilde havadan bulaştınlması böyle bir savaşta taktikler- den birisi olabilır. Bir başka taktik ise doğrudan insanı hasta eden, özellikle vi- rüslerin kullanılmasıdır. Savaş sırasmda ülke üzerine boşaltılacak, bırakın HIV (A1DS etkenı olan virüs) ya da sanlık vı- rüsü gibı çok tehlikelı olduğu bilinen vi- rüsleri, grip vırüsü bile son derece kötü sonuçlara yol açabilecektır. Bir grip sal- gınında insanlann aktivitelerinın nasıl düştüğü, nasıl bir ışgücü kaybına yolaç- tığı herkesin bıldiği bır gerçektir. Bir baş- ka taktik ıse tüm ülke sulannın böyle bir mıkrop ile bulaştınlmasıdır. Bir ülkenin tüm sulannın kullanılamaz oluşunun so- nuclannı tahmin etmek için kâhın olma- ya gerek yoktur. Son günlerde basında, ba- hklan öldüren zehirli bır yosunun varlı- ğından bahsedilmektedir. Böyle biryosun ile sadece denızler değıl, akarsu ve göl- ler de bulaştınldığında, ülke bir litre su- ya bile muhtaç duruma gelebilecektir. Görüldüğügıbı biyolojik silahlaryaşamın her alanını son derece olumsuz etkileye- bilecek türden silahlardır ve etkilerinin yok edilmesi yıllan alabılecektir. Yuka- ndan itibaren sadece bilinen mikroplarla savaştan söz edildi. Muhtemeldirki biyo- lojik silah bulunduran ülkelerde bunlar- dan daha korkunç sonuçlan olan biyolo- jik maddeler bulunmaktadır. Bıyotekno- lojidekı ve gen mühendislığındekı son gelişmeler, bu konuda yanılgı payı bırak- mayacak kadar kaygı vencidir. Hiroşima ve Nagazaki 'ye atılan atom bombalannın etkileri hâlâ sürmektedır. Dünyadaen çok löseminin (kan kanseri), Japonya'da olu- şu bir rastlantı değil, 1945'te atılan atom bombasının 50 yılı aşkın süredir sürege- len zararlandır. Son yıllarda, biyolojik araştırmalardan elde edilen bulgular he- yecan vencidir. Bu çalışmalar sonunda üretilen yapay ya da yan-yapay gereçler ınsanlığın kullanımına sunulmuşturya da sunulma hazırlıklan yapılmaktadır. Insa- nın doğası gereği, bu buluşlann insanlı- ğın yaranna kullanılmasının yanı sıra kö- tü amaçlarla da kullanılabilme olasılığı ya da sadece bu amaca yönelik buluşlann ger- çekleştinlmesı olasılığı bulunmaktadır Bu "kötü amaç" sözcüğünün kapsamı içensine girebılecek en önemlı eylem ise, bunlann savaş silahı olarak kullanılması- dır. "BiKm adamının ahlaklı olup olma- ması bizi Ogflendinnez önemli olan yaptı- ^ iştir" diyenler ıçın yukandaki açıkla- malar, ahlaksal düşüklüğü olan bilim ada- mının dünyanın başına açabileceğı bela- lan gözler önüne sermesi açısından da önem taşımaktadır. Tanhte. bilımı böyle- si amaçlarla kullanmış ahlaksz biHm ada- mı örneğı çoktur. En çarpıcı örnek ise atom bombasının mucıdinin bombanın atılacağı uçakta gönüllü olarak bulunma- sıdır. Bu nedenle, gizil güç (potansiyel) tehlike oluşturabilecek çalışmalann engel- lenmesı, bu amaçla yapılmasalarbile su- iistimal edilebilecek materyallerin belir- lenmesi ve bunlann savaş silahı olarak kullanılmasını önleyecek hükümler ulus- lararası kararlara bağlanmalı. Amenka'nın Irak'ı vurma gerekçesi olarak öne sürdüğü Irak'ın elındeki biyo- kıjik silahlann imhaa ise, sonuçlan açı- sından korkunç olabilecek bır gerekçedir. Biyolojik silahlann bulunduğu merkezle- ri bombalayarak imha yoluna gidilmesi, AIDS'li ya da hepatıtlı (sanlık) hastanın, deney tüpü içinde bulunan ve içinde bol- ca virüs olan kanının, tüpün düşüp kın- larakortalığa bulaşnrmasındandaha fark- lı değildır, asla kullanılmaması gereken bır yöntemdir. Bu yöntem biyolojik sila- hın kullanılması kadar tehlıkeli sonuçla- n olacak bır yöntemdir; biyolojik silah- lann ımhasına gerekçe olamaz. Dışişle- ri Bakanı Cem'in, Irak'latemasından son- ra yaptığı basın toplantısında da açıkla- dığı gibi, Birleşmiş Milletler, Irak dışm- da tüm komşu ülkelerde bu tür silahlann olduğunu saptamıştır. Bu kadar yaygın olarak kullanılma karan alınan bu silah türünün tüm dünyada yasaklanması gerek- mektedir. înteraktif Bankacılık bir Iş cur, ,fu;o ) .\cr ı. '•: ' 'i:.ıo [ ONP I / , P U M' : Bundan böyle, açacaksınız şirketinizdeki bilgisayarı; Internet'e bağlanıp www.isbank.com.tr adresine gideceksiniz ve... karşınıza şubeniz çıkacak. Evet, şirketinizdeki İş Bankası şubesi. Bu şubede para çekmek dışında her türlü bankacılık işlemi yapılabiliyor. Hem de dünyanın neresinde olursanız olun... Havaleler; hesap bakiyesi kontrolü; SSFC, vergi, fatura ödemeleri; EFT* işlemleri; döviz alıın satımı ve tabii Yatırım Hesabı işlemleri. (BiiTün bu işlemleri înteraktif Telefon ' dan da yapabileceğinizi hatırtatmamtza gerek. yok tabii ki.) Gördüğünüz gibi... devrimler süreklidir. En kısa zamanda, mesela bugün, şubenize uğrayıp bir Ticari înteraktif Bankacılık talimatı verin; sizir» şirketinize de bir şube açalım! ÎNTERAKTİF BANKACILIK TÜRKİYE İŞ BANKASI * EF"T ışlemlerintzt İnteraktıf Btlgtsayar' ta yap&htlıt stniz PENCERE Aşkta ŞeriatL 14 Şubat günü gazetelerde "Sevgililer Günü"r\e sayfalar ayrılıyor. Neden?.. lsteyen,sevdiğineses- lenebilsin diye!.. Gazeteler bu yoldan para kazanı- yorlar, sayfalar şenleniyor, sevgililer döktürüyor- lar!.. "Sevgililer Günü"nü dışlayıp horlayan gazeteler de var; sözgelimi "Akit refikimiz" basmış kalayı... Ne yazıyor: "Lsukçilerden zina bayramı Islamdan kaynaklanan tüm değeriere karşı çıkan Batı hayranı sözde laikçiler, Hıristiyan azizi No- el'den sonra bir başka Hıristiyan din adamı 'Va- lentino'ya arfen kutlanan 'yortu'yu 'Sevgililer Gü- nü'ne dönüştürerek kültürümüze sokmaya ve böy- tece tüketimi körûklemeye çalışıyorlar. "I4'üncü Asır'dan bu yana Hıristiyanlar tarafından kutlanan yortu 'Sevgililer Günü' adı altında tahrik edilerek tüketimi, flört ve zinayı körüklemek amacıyla kul- lanılıyor." Kısacası, 14 Şubat "pezevenklik günü" oluyor, "görücü usulü" ile dünya evine girenler için "Sev- gililer Günü "elbet "günah-ı kebair"der\ sayılır. • Ne var ki "Sevgililer Günü" aldı yürüdü. Bizim gazete de sevgılılere 14 Şubat'ta bir sayfa ayınyor; işte bu sayfada dün yayımlanan bir duyuru: "Sevgili eşim Asuman, seni ilk günkü gibı çok seviyorum... Raci" Raci Bey'in sevgisine ne buyrulur?.. Bu aşkta ne flört var, nezina, ne AzızValentino, nelslam, neHı- ristiyanlık, ne Musevilik!.. Su katılmamış bırsevda özeti değil mi!.. Bir duyuru daha: "Büyük sevgilim Münir Vehbi -. ve küçük sevgilim Vurgun... , , Her zaman sevgilim olun... Fehime" Fehime'nin de Akit'in yazdığı flörtle, zinayla iliş- kisi olamaz; eşini ve kızını kucaklıyor. Gerçek bu- dur!.. Sevgi, aşk, sevda, sevecenlik, tutku ne din ne de mezhep dinler; ulus ve devlet olmadan ön- ce insan insanı seviyordu. • Madalyonun bir yüzü bu; ama, öteki yüzü sev- ginin toplumsal koşullarla birlikte değişim süreci- ni yansıtır; bir cariye ile efendisi arasında aşk to- murcuklanabilir; bu duygu eşit iki insan arasında- ki sevda ile yanşabilir mi?.. Bilemem... Aşk üzerine yüzyıllardan beri konuşuluyor, daha da konuşulacak!.. Sıcak, güzel, tutkulu, gizemli bir konu!.. Kendi hesabıma ben, gazetelerde "Sevgi- liler Günü"ne ayrılmış sayfalara göz attım, neşe- lendim, içim açıldı... Ama, ah Cumhuriyet!.. CUMOK (Cumhuriyet okuru) yerinde durur mu!.. Bu yıl "Sevgililer Günü "nde bir devrim yapmış; iyi deetmiş... Nedir o?.. "! Duyuruyu aktarayım: ', ^firt'k yeter! Sen de gerçekten sevdiysen benl eger... Tam üç bin küsur yıldı/, meydanlâl'ââ ha- yasızca atoynatan... Bu beyinsizzorba, arsız-hiK sız, utanmaz, başanlı, ptşkin, anca öldürerek, söz- de yaşayan, kap-kaççı... (...)arsız, hayasızlıktaay- yuka çıkmış, kısacası 'postmodem teknolojik ya- lancılık'fa çirkefe batarak tüm mazlumlann ahını al- mış, bu 'evrensel zifiri erkek karanlığı' yaratan, iş- te irticanın ta kendısi olan, bu ürkünç gizli, ama somuf kokmuş ve şüphe dolu 'karanlık erkek man- tığı'n/artıkaçarmısınsevgilim!.. (...) Senı temin ede- rim ki 'irtica'n/n ta kendisi olan bu 'zifiri erkek ka- ranlığı' dağılınca 'Susuriuk kendilığınden aydınla- nacak'... . , Ayşe Neriman Tezer" , Al başına belayı!.. "Sevgililer Günü'nöe Cumhuriyet'in sayfası bu yıl yeni bir aşamaya pencere açıyor. Aşk mı?.. Ama "zifiri erkek karanlığı"r\da değıl, eşitlığin apaydın- Itğında aşk!.. Insanlıkta kadın 21 'incı yüzyıla böy- le hazırlanıyor!.. "Feministler" bile bu yolda yaya kalacak... •• Aşkta "şeriat" arayanlann çekecekleri var, bugön- leri mumla arayacaklar. tLAN T.C. •' ESKİŞEHİR ASLÎYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1995'608 Esas Davacı Arsa Ofisı Genel Müdürlüğü vekilı Av. Alı Demır tarafından davalılar Ahmet Küçük mırasçılan Fıknye Küçük ve sekız arkadaşı aleyhıne açılan kamu- laştmlan taşınmazın 2942 sayilı yasanın 16. maddesme göre davact ıdare adına tescılı davası sebebı ile; Tüm aramalara rağmen adresı tespıt edilemeyen aşa- ğıda ad ve soyadlan yazıh da^lılann duruşmanın bıra- kıldığı 11.03.1998 günü saat 09.00'da mahkemede hazır bulunmalan veya kendısını bır vekılle temsıl ettirmele- ri, duruşmaya gelmedıklen takdirde gıyaplannda du- ruşmaya devam edıleceğı \e hüküm venleceğı hususu HUMK.nın 377. maddesi gereğince dava dılekçesi ve duruşma gününün tebliğı yenne kaim olmak üzere ilan olunur. Davalılar: 1- Fiknye Küçük, 2- Zülküf Yüksel 3- Rafet Yüksel. 4- Saadet Yüksel (Metm), 5- Safınaz Yüksel (Ay), 6- Kadnye Çelık (Güven), 7- Cemalettın Çehk, 8- Celalettin Çelık. 9- Hasane Çelık (Yumuk) Basın: 4849 ÜSKÜDAR ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1997,97 Davacı Ayşe Sema Mescı tarafından Çıldır Mah. 158. Sk. No: 4 Marmans Muğla adresınde ıkamet etft- ğı bıldınlen davalı Mehh Cahıt Doğanay ale>hıne açı- lan nafakanın arttınlması davasının mahkememızde ya- pılan duruşması sonunda: Davalıya yukanda bıldinlen adresine yapılan teblı- gat bıla teblığ tade edılmış ve yaptınlan zabıta tahkika- tmda da adresi tesbit edılememış olması sebebıyle dava dılekçesi ve duruşma günü ılanen tebliğ edilmış olmak- la mahkememizın 1994/806-1995// 591 ilamı ile müş- terek çocuk Atılla Bora ıçın takdır olunan 1 500.000. TL ıştırak nafakasının 7.5OO.OOO TUye çıkartılmasına dava tarihınden itibaren bu mıktarın davalıdan alınıp davacıya venlmesıne. artan talebın reddıne daır 23.12.1997 tanh ve 1997 97-1010 sayılı karannda ıla- nen teblığıne karar venlmış olmakla teblığ yenne geçer- lı olmak üzere davalı Mehh Cahıt Doğanay'a ılan olu- nur. 3.2.1998 Basın: 4740 Pasaporturnu, kimliğimı, kredi kartımı, öğrencı kimliğimi kaybettim, hükümsüzdür ADtL SARJKAYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle