25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe- tinkaya # Yazıışlen Mudurü Ibrahim Yıldız 9 Sorumlu Mudur Fikret İlkiz • Haber Merkezi Müduru. Hakan kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 İstıhbarat Cengiz Yüdınm A Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kültiır. Handan Şcnköken 9 Spor \bdülkadir Yücebnan 9 Makalcler Sami Karaören 9 Duzehme AbduHah Yana#Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9B\!gı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehtnet Faraç YayınKııruIu UhanSelçuklBa^kan). Orhan Erinç. Okta> Kartböke. llikmet Çctinkava. Şfikran Soner. Ergun Bakrı, Dinç Ta>anç, tbrahinı Yıldız, Orh»n Btıreatı. Mumfa Ballm. Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balba\ Ataturk BuK an No: 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 0 hat), Faks 4195027 •izmırTem.sılciM Serdar Kıak, H Zıya BK.1352S 2 3Tel 4411220, Faks 44191 P#,Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnonu Cd 119 S No-1 Kar 1. Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Muessese Muduru Lstün Akmen • Kooıdınatöt Ahmet Koruls&n # Mıteebe Bâknt Yener^ldare Him-yin Gûrer • Işietme Önder Çeük • Bılgı- Işlem Nail lnal 9 Bılgısayar Sıstem Vlürûvet Çiler0Saüş FaziktKuza MEDYA C: • Vönetim Kurulu BaşWam - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtman • Genel Mudur \ ardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Y«yunl»yın ve Basan: Ycnı Gun Haber \jansı, Basın \e Yayıncılık A Ş. Tüjkoca|ıCad 39 41 Cagalogiu 34334 lsl PK 246 lslanbul f el (<Z 212) 512 05 05 (20 hat! Faks (0 2121513 85 9 15ŞUBAT1998 tmsak: 5.25 Güneş: 6.52 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.16 Akşam. 17.44 Yatsı: 19.06 Okullar yarın açılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - îlk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören yaklaşık 13 milyon ögrenci, yann yeni öğretım dönemıne 'merhaba' diyecek. 18 gün süren uzun bir tatil dönemini tamamlayan öğrenciler, yeni öğretim dönemi için ders başı yapacaklar. ADD başkanına beraat kararı • Haber Merkezi - Dernekler Yasası'na aykın davranmakla suçlanan ADD Balıkesir Şube Başkanı Nuran Altınel beraat etti. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamaya, dernek bûnyesinde Cumhuriyet okurlannın (CUMOK) toplantı düzenlemesi gerekçe gösterilmişti. Kararla ilgili olarak Balıkesir ADD Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, "ADD ve CUMOK. Atatûrk ilke ve devrimlerinin her koşulda yaşatılması için bugüne dek çalışmış ve bundan sonra da çalışacaktır" denildi. Fatih'e ikinci eğitim parkı • tstanbul Haber Servisi - Fatih Belediyesi'nden yapılan açıklamada, Fındıkzade'de bulunan 25 dönümlük Fatih Eğitim Parkı'ndan sonra Çarşamba Çukurbostan'da yapılan Çarşamba Eğitim Parkf nın da tamamlandığı belirtildi. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ıle Fatih Belediyesi'nin birlikte yaptırdığı Çarşamba Eğitim Parkı, yann Başbakan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz tarafmdan törenle hizmete açılacak. Ailede ve okulda eğitim verilmiyor; gençlerin yüzde 72'si cinselliği tabu olarak görüyor Ciıısel bilgiye utangaç eğitim • Eğitim-Sen tarafından yaptınlan bir araştırma, Türkiye'de cinsel eğitimin çok yetersiz olduğunu ortaya koydu. Öğrenciler cinsellik hakkındaki bilgileri en çok arkadaşlanndan ve basın-yayın organlanndan edinirken, gençlerin yüzde 15 gibi küçük bir oranının ailesinden doğrudan cinsel bilgi aldığı belirlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Araştırmalara göre, ne okuldan ne ai- lesinden cinsel bilgi alabilen gençler. ileriki yaşamlannda fiziksel. psiko- lpjik ve toplumsal sorunlar yaşıyor- lar. Gençlerin ancak yüzde 15'inin ai- lesinden doğrudan cinsel bilgi aldığı belirlenirken öğrecilerin, cinsellik hakkındaki bilgileri en çok arkadaş- lan ve basın-yayın organlan yoluyla edındikleri belirlendi. Eğitim uzmanlan Dter Sayın. Di- lek Küçükkayıkçı. Nesrin L tku. Ay- şe Panuş. DT. tlka> Alptçkin. Dr. Fi- liz Ayia Çamuroğtu ve Özkan Narin tarafından Eğitim-Sen için hazırla- nan raporda. gençlerin dengeli ve uyumlu bir cinsel yaşam sürdürebil- mesi için cinsel eğitimin gerekliliği vurgulandı. Raporda. lstanbul Üni- versitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr. Özcan Köknel ile Cerrah- paşa Tıp Fakültesi hemşiresi Halime Ozkan'm araştırmalanna yer verildı. Prof. Dr. Köknel'in Türkiye'de genç- lerin yüzde 15'inin ailesinden doğru- dan, yüzde 41 'inin de dolaylı olarak cinsel bilgi aldığını ortaya koyan araş- ürmasına dikkat çekilenraporda,"Cin- seldeğerterin oluşması ve cinselyaşa- mın şckillenınesinck aileortamı önem- lidir. Anne babalar, çocuklanna cin- sel bilgi vermekte yetersiz kalmakta- dırtar" denildi. Raporda, hemşire Özkan'ın öğren- cilerin yüzde 72'sinin "cinselliği tabu olarak değeıiendirerek, bu konuda konuşmadığııu" ortaya koyan araş- tırmasına da ışaret edildi. Ailenin eği- tim düzeyı arttıkça cinsel konularda konuşabilme oranının da arttığı vur- gulanan raporda. gençlerin yüzde 80.3'ünün cinsel yoîla bulaşan hasta- lıklarla ilgili bilgileri basın-yayın or- ganlanndan edindiği belirtildi. Sağlıklı eğitim gerekli Cinsel eğitimin sağlıklı ortamlar- da, sağlıklı kişilerce verilmesinin bi- reyin gelişimini doğru yönde etkile- diğine dikkat çekilen araştırmada. toplumsal gelişmeler hızla devam ederken, okul ve ailelerdeki gelenek- sel yaklaşımlann gençleri "gizliliğe veikiyiiriülüğe" ittiği vurgulandı. Ra- porda, Türkiye'de gençlerin baskı al- tındaki cinselliklerini gizleyip sorun- lannı farklı yöntemlerle yansıttığı be- lirtilerek okuldaki cinsel eğitimin gençleri suçluluk duygusundan kur- tararak, içtenlikle cinsellik üzerinde düşünmelerini sağlayabileceği kay- dedildi. Cinsel eğitim yetersizliğinin var olan tabulan güçlendirerek, öğret- menleri yasakçılığa. gençleri gizlili- ğe yönelttiği anlatılan raporda, "Cin- sel eğitim cinsel aynmcıltğı, cinsler arasındaki iletişim bozukluklannı, toplumsal kutuplaşmalan ve cinsler arası şiddetiengeller. Cinsel sorumlu- luk bilincinin kazanılmasını sağlaya- rak, cinsel \olla bulaşan hastanklara karşı korunma >oUannı öğretir. Do- ğurganiığı düzenleyerek, kadın hasta- lıklaruu,anne-bebekölümlerinive sa- kadıklan önler" görüşlerine yer \e- rildi. Kış oyununda çıplak coşku Nagano'da süren 18. Kış Olimphatlan'nda hava ko- şuüan nedeniyle baa yanşmalaryapılamazken. salon- da yapılan yanşlarda he\ecan sürüyor. Önceki gün yapılan buz pateni yanşmalannda Rus Pasha Gris- huk-Evgenj Platov çifti (yanda) serilerinde liderliği »ürdürdü. Nagano'da dün "Rü>a Takımı' olarak ad- landınlan ABD Erkekler Buz Hokeyi Takımu Belanıs karşısında 5-2'lik bir yengi alırken yandaşlannuı coş- kusu görülme>e değerdi (üstte). Dün yapdması gere- ken Alp Disiplini Erkekler Süper Büyük Slalom ve Ba- yanlar İniş \arıslan hma muhalefeti nedeniyle bir kez daha ertelendi. Bir haftada ancak üçü > apılabilen Alp Disiplini ^anşları hakkında açıklama \apan llusla- rarası Ka>ak Federas\onu Genel Sekreteri Gianfran- co Casper, "Ha> a ile ilgili bir şey yapmak elimizden get- miyor" dedL Yeni izlenceye göre Erkekler Süper Bü- yük Slalom vanşının bugün; Bayanlar iniş yanşuun ya- "nn yapüması bekleniyor. (Fotoğraflar: REUTERS) 66. kuruluş yılı Halkevleri ödülleri sahi bulc 3İerini u ANKARA (Cumhum«tBürosu)- Hal- ke\lerinin 66. kuruluş yıldönümü nede- niyle düzenlenen "Kultür-SanatÖdülle- ri" yanşması sonuçlandı. 1932 yılmdan bu yana çağdaşlaşma. kültürel \ e sanatsal gelişme yolunda çok sayıda olanak sunan halke\ lerinın eski ve yeni kuşakia bütünleşmesi amacıyla dü- zenlenen "Kültür ve Sanat Ödülleri Ya- nşması''nın roman dalında birinciliğe de- ğer yapıt bulunamadı. "Çifllere Cinayet Dersleri" adlı kitabıyla SeBm Temo ikin- ciliği kazanırken üçüncülük ödülünü. "ÜçüncüOlünı'' adlıyapıtvlaMuratTun- cel ve "Ölüm Aşıp GkJerken" adlı ya- pıtıyla Mehmet Türkkan paylaştılar. Öykü dalında birinciliğe "Gizü Re- simler" ile Ferda İzbudak Akuıa, ikin- ciliğe "Londra'da Bir Kadın" ile Dür- saüyeBedir ve üçüncülüğe "BirTopSa- n Işık" ile Emv Kannca değer göriildü. Şiir dalındabirincilik ödülünü "Hayat Sevgisi" ile Turgay Fişekçi, ikinciliğı "Bir Göçün Haritasi" ile Arzu K. Ayçi- çek. üçuncülüğü "Borges'in Eli" ile Er- gül Çetin kazandı. Çocuk romanı dalında seçici kurul, "Annemin Kokusu"yla Mi\^sc Sertba- rut'a binncılık, "Kuiangıç Yapar Yuva- >ı" ile Hüseyin Güney'e ikincilik, "Ye- şil Çocuklar" ile de Aziz Srvashoğlu'na üçüncülük ödülünü verdi. Fotoğrafdalında ÖzerKanburoğlu bi- rinci, Ahmet Işık ikinci. Hasan Şengün de üçüncü seçıldi. -İbrahim Demirel Sanat Yapun AtöK yesi Özel Ödülü"nü Ahmet Işık ve En- gin Kaban alırken, "Çerkez Karadağ Ozel Ödülü"ne Mehmet Öztürk değer görüldü "AU Uhi Erso> Özel Ödülü" Halis Dokgöz'e, "Damar Dergisi Özel Ödülü" Okta> Bingöl'e. "Karikatürcü- ler Derneği Özel Ödülü" Cezmi Ermiş'e venldı. Kültür ve Sanat Ödüllen, 19 Şubat Per- sembegünüGMKBul\an20 5No"luad- reste düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. "Anadolu'da Kültürel Yapı ve KüreseUeşme". "20001i Ydlara Doğru TürkEdebhatınınGörününıü" ve u Hal- kevteriveDemokrasiMücadelesr konu- lu panellenn yapılacağı etkınlik 3 gün sürecek. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN 2 yıl bitti Bu sayfada bu sütunlan sizinle payiaşmaya başlamamın üzerinden tam iki yıl geçmiş. Bu benım 104. yazım. Üçüncü yaşımdan bir gün alıyorum demek ki. Sizlerle yüz dört haftayı paylaşmak gerçekten çok güzeldi. Bundan sonra ne olur, yazılanm ne kadar daha sürer bilemem, ama bana haz verdiği kuşkusuz. Eskiden de pek çok gazetede okurla karşı karşıya oldum. Bu karşı karşıyalık iyi anlamda idi tabii. Ama Cumhuriyet okuru başka. Çok eski yıllarda benim bu gazetede "Ustalanm" adlı yazı dizim çıkmıştı. Tan Oral nefis çizgileriyle bezemişti sütunumu. Ama böyle her hafta yazmak ve sizlerle buluşmak başka. Hepinize teşekkürler. Selda Bağcan'ı hem sanatçı hem ınsan hem arkadaş olarak o kadar çok severim ki. Geçenlerde bir gece TRT1 'e çıktı. "Bu ülkede so/cu iseniz çekeceğiniz var demektir" dedi. Bir zamanlar böyle sözlerı söylemek olanaksızdı TRT'de. Ama Selda yürekli kızdır. Güzel sesi gibidir kalbi de. Yeni şarkılannı dinledim. Inanılmaz güzel. Hele Şehrazat'ın sözlerini yazdığı o Ispanyol şarkı harika. Selda sen de harikasın. Kutluyorum. lO j k u m a r n a n e denen batakhklar kapanıyor, ama en son televizyonda izlediğimiz görüntüler sanıyorum hepimizin cinlerini başına çıkardı. Unlü otel kumarhanelerinin bodrum katlannda dövülen insanlara acımak mı kızmak mı gerektiğinin aynmına varamadım. Ama bildiğim bir şey var. Onlan dövenlerin sıkı bir psikotojik muayeneden geçirildiklerinde ortaya çıkacak hastalıklann oldukça önemli olduğu. Bunlar delikanlı, eski polis... Beş kişi bir kişiyi dövüyor. Bunlan tek yakaladığmızda öyle hanımefendi insanlardır ki bılemezsiniz. Hepsinin yaşamının derinliklerinde bazı sapmış başansız denemeler vardır. Sonradan beline silahı takıp böyle beş on it birieşip bir kişiyi dövme eylemine girdiklerinde aslan kesiltrler. Bunlar erkektir aslında. Kumamanelerin kapanması iyi oldu, ama şimdi bu pislikler ya yeniden eski kurumlanna dönerlerse ne olacak? Çocuklapiçi Tatil bitti mi?.. Nasıl geçti?.. Kitap okudunuz mu? Şiir ezberiediniz mi? Eğer ezberlemediyseniz, alın size kolayca aklınıza girebilecek bir şiir: İKİ ELİM iki elim / ellerim / tutun kalemlerimi / çizin defterlerimi / kavrayın kaşığımı / daldınp çorbama / götürün ağzıma... Sevin çiçekleri / sıkın diğer elleri / benim canım ellerim / siz olmazsanız / ben ne ederim?.. Kanal D Haberterde ne denli ciddi, doğru ve dürüst olduğunu sık sık vurgulayan Kanal D'nin geçen gece Defne Samyeli ile bir haberını izledim. Kumkapı'da öldürülen adamın kansını ekrana çıkardı. Kadın bir dergıye açık saçık fotoğraflar çektirmiş. Tümü belden yukarı fotoğraflar. Defne kadına, "lleride çocuklanmız bu fotoğraflara baktığında acaba nasıl etkilenecek?" gibi bir soru sordu. Az sonra bu program bitti ve Kanal D'nin güzellik yanşmasınm anonslan başladı. Kadının fotoğrafları bunlann yanında çekirdek kalır. Bikinili fıstık gibi kızlar ekranın içinden odalara girecek gibi objektıfin ıçıne içine geliyorlar. Eh bu da olabilir yani Ne olacak? Ama bu soruyu dekolte fotoğraf çektiren kadına Jülide Gülizar sorarsa olur. Çünkü Defne Samyeli'yi bütün Türkiye, güzel bacaklan ve mayosuyla tanıdı. Kendisi güzellik yanşmasına gırdi ve güzel seçildi. O gece ve sonraki geceler biz onu tüm vücudunu ezberleyecek kadar izledik. Sonradan da bu fotoğraflar boy boy gazetelerde yayımlandı. Fazladan bacaklan da görünüyordu o kadına oranla... Ulkenin haline bakın. Kumkapı'da öldürülen bir adamın kansı haber bültenlerinin paralı konuğu. Ona neden soyunduğunu soran spiker, eski soyunuklardan ve bunu yayımlayan kanal, en ciddi olduğunu savunan Kanal D. Hadi lan, bizimle dalga mı geçiyorsunuz siz. Bıze ettiğiniz hakaretleri aynen size lade edıyorum. Aptal da sizsiniz, enayi de. Bize daha ne kadar böyle muamele edeceksiniz? Bana gelenler Aydın Siyah Adana'dan yazmış. Teşekkürler. Hakan Kaynak'a da sevgilerle. Çalı sanat dergisinden Zeki Oğuz'a teşekkürierimle... Dergiler: Yazarlar Dünyası - Çalı - ifsak Albüınü - Aydınca - Siyaset - Karikatürcüler Derneği izmir Şb. Dergisi - Kask Haber Naz Erayda ve Bülent Erkmen'in hazırladıklan, Sevim Barak'ın "Roman 3 Perde" başlıklı yapıtı M. Ertuğrul Sahnesi'nde oynandı. Meslekler A slında bu meslek sahipleri r \ gerçekten vardırlar ve hiçbir fantezileri yoktur. Onları meslek sahibi olarak yazmak istemezdim, ama ne yaparsınız ki var bu adamlar. Hem de öyle böyle değil. Dünyanın canına okuyacak denli gözükara btçimde. Onlar tüccardırlar, ama bizim bildiğimiz majları alıp satmazlar. Kendi içlerınde ikiye ayrılır bunlar. Biri ürettciler (ki çoğu kez devlete kadar uzanır uçlan), diğeri de pazarlamacılar. Üreticiler kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Onlar için tek şey vardır: Para. Tuccarlar ise bu mallan nasıl pazartayacaklarına bakarlar. Onlar için amaç bıraz değışıktir. Para, para, para... Bu meslek sahipleri her zaman satış ve üretim yapmanın yollannı bilirler. O da dünyanın herhangı bir yennde savaş çıkartmak ve buralara ürettıklerini satmaktır. Bu mal silahtır. Sılah üretip satandan ne satana ne de sattırana "hayır" gelmez. "Evet" gelir. O evet de paradır. Bunlar para ıçın kanlannı bıle feda etmekten çekınmezler. Bu meslek erbabını yürekten kutlar, yuzlenne tükürürüm. Saygıyla. Portre Onu "Devekuşu Kabare Tiyatrosu"nun bir oyununda tanıdım. Çok sempatik ve iyi bir oyuncu idi. Sonradan Ertem Eğilmez onu keşfetti ve fılmlerde görünmeye başladı. Derken bir sinema stan oldu. Vefa LJsesi mezunu olduğundan okulun boza günlerine birlikte giderdik. (Hâlâ da öyle) Vefa Kulübü'nün yemeklerinde birlikte otururuz. eşlerimiz görüşür. Bir ara MSM'de öğretmenlik de yaptı. Sinema için yaratılmış zengin suratı, gülümsemesiyle Türk sinema seyircisinin bayıldığı bir sanatçı oldu. Birçok kişi masum küfürlerini eleştirir durur; çocuklara kötü örnek oluyor diye. Ama o gerçek bir komedyendir. Kimse durup dururken böylesine sevılmez. Onu tiyatroda ızlemeyenler salt filmlerde izleyerek oyunculuğu konusunda karar veremezler. Özellikle bayramlarda, yılbaşlannda bana telefon açarak, "Amca, ellennden öperım" diyerek kendisinden eliı yaş buyük olduğumu sık sık hatırlatması beni güldürür. O iyi bir aktördür. Her ne kadar benden otuz ikı yaş büyük bir ağabeyimse de, onu övmek hoşuma gidiyor! Çünkü seviyorum Kemal Sunal'ı. Pazarlık ve duvarlık sözler Namuslu yapılan işler aynı zamanda en yararlı işlerdır. Quıntilianus Pazarın fıkrası öğretmen öğrencilere bir ödev verdi: Haftanın yedi gününü de içine alan bir öykü yazıp getirin. Temel'in oğlu Murat ödevini getirdi, öğretmen okudu: - Babam pazar günü baiık tuttu. O kadar büyüktü ki, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi günleri hep o balığı yedik. Irak Size gerçeği söyleyeyim. Ben, ABD'nin Irak'a neden savaş açacağını bilmiyorum. ingiltere derseniz o tamam. Onun Irak petrollerinde gözü olduğu yeni bir şey değil. Ama Amerika'nın Irak'la böyle bir altşverişi yoktu kı. Önce Kuveyt'i korumak amacıyla gırıştı işe, sonra ne olduysa iş buralara geldi. Bu Amerika'nın kendı işidir, bizi ilgilendirmez. Ama bizim topraklarımızdakı Amerikan üslerı bu savaşta kullanılırsa o zaman bizi fena halde ilgilendirir. Bir komşumuzla durup dururken savaşa girmiş oluruz. Neden? Ben bu işi sevmıyorum. Bıze kimse zararvermemeli, böyle dostluk olmaz. Beni güldürenler Ayşen Gruda ile aktör ressam Hikmet Karagöz Sinema Sevenler Derneği Lokali'nde oturuyorlar. Masada ikı de hanım var Hıkmet'in yanında. Durmadan Hıkmet'e sorular soruyorlar, Hikmet biraz rahatsız. Ayşen dayanamamış, Hikmet'e, "Kim bu fahişeler be?" diye sorunca Hikmet, "Kanmla çocuğum" demiş. Tabii hepsi başlamışlar gülmeye... Hıkmet'in Taksim Sanatevi'nde açtığı nefis suluboya sergisinden haberi olmadan bir resim satın aldım ve evimin duvarına astım. Ayşen'in yaptığı resim yok. Onun kendisini asmayı düşünüyorum. Tam kırk yıllık arkadaşım. sevdiğim Ayşen bu şakamı hoş görür. AZİZ NESİN İLKÖĞRETİM OKULU Baki Dikerden 5 milyon göndermiş. Teşekkürler. Nursen, Fatma, Neşe Kökü aılesı 10 milyon. Teşekkürler. Ülkü Aytaç 5 milyon göndermiş, fakat hesap numarasını bulamadıkları gerekçesiyle parayı iade etmişler. Bunu araştıracağız, teşekkürier... Bankalar çok yüksek para talebinde bulunuyoriarmış havale için. Lütfen böyle vakıflara ve ülkeye bir okul kazandırmayı amaçlayan ışlere bu paralan almayın, batmazsınız... Tolga Özdemir de sonunda Aziz Nesin heykelcığıne kavuşmuş. Hayırlı olsun. Vakıfbank-Çatalca Şb. lstanbul T C. KUlTOll IMUHLlAl luıfcive Cuıııhuınciı Kuliıır Bakanı \c Bu>ıın Istemihun 1ALAY Dıı;cııl«;<li(îlrıl, 199» İA.VAT 1 ILl KUK I FVU.Vİ OnuıJafijııııut/.n uıı Scıy ın . — - . Kültür Bakanlığı Bir arkadaşım Kültür Bakanlığı imzalı bir davetiye faksladı. Altına da, "Kültüre bak" yazmış. Nedenı de on onbeş sözcüklü davetiyede dört hata olması. Başka bir bakanlıktan gelse belki o denli önemsenmez, ama Kültür Bakanlığı'ndan olunca ınsan ayıplıyor. Davetiye aynen şöyle: (Yanda) Şimdı "düzenledikleh" sözcüğünde "D" harfi neden büyük? Satır sonunda neden vırgül var? 1998 gerçekten sanat yılı olarak mı ilan edildi? "onuriandırmalannı" sözcüğü neden büyük harfle başlıyor? Eğer önemli bir nedeni varsa (dılbilgısi bilen bunu da bilir, öyle şey olmaz) o zaman neden "dilerier" sözcüğü küçük harfle?.. Bu olay bana bir fıkrayı anımsattı: Isvıçre'de bir resepsıyon venlıyor. Bizim bakanlanmız da davetli. Elçimiz bizim bakana bir tanıştırma yapıyor: "Efendim, Herr Muster Isvıçre Deniz Bakanıdır" deyince bizim bakan, "Nasiı olur yahu, Isvıçre'de deniz yok, ama denız bakanı var" dıyor. Deniz Bakanı bunun üzerıne: "Olsun, sede de kültür bakanlığı var." Mahkemeler BağımsızTürk Mahkemeleri... insan böyle Dİsun istiyor. Ama geçenlerde duyduğum bir mahkeme karan beni büyük hayal kınklığına uğrattı. Davayı burada yazmayacağım. Şevket gitti, bu iş bitiı diye düşünürken eğer hâlâ bu gibi tuhaflıklar surü/orsa düşünmek lazım. Karakollara gelince, onlar içler acısı. Bir kapıcıyı sarkıntılık suçundan içeri alıp, eşek sudan gelinceye kadar dövüp, "yaptım de bırakalım yoksa elektrik var" diyebilmek hâlâ devam ediyorsa burada da düşünmek lazım. Geçenlerde Fatih Altayt'nın programına bir adam telefonla katılıp, "Neden hep devleti suç/uyorsunuz?" diye devlet avukatlıû yaptı. Herhalde ya bir devlet ihalesi işi var ya da errekli bir devletten yiyen. Devlet, insanı için vardır ve eeştirilir. O eskidendi, cumhurbaşkanına laf söylenemJi. Meclis'e dokunulamaz. Böyle şey yok dünyaja. Kim hata yapıyorsa söyleyeceksin. Aksi halde denokrasi adına attığın nutuklara kimse inanmaz sonra.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle