25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Polis, sorgulamasında Hikmet Çetinkaya ve Uğur Mumcu'nun yazılanna konu olan iddialan sordu Saıı Avni suçlarmı itirafettiKEREMILGAZ Balıkesir'in Altınoluk ilçesinde tam 10 yıl yaşadıktan sonra yakalanarak tutukla- nan yeraltı dünyasının ünlü ismi San Av- ni, tstanbul polısmdeki sorgulamasmda "sflah. sigara ve yedek parça kaeakçıhg) yapûğuıT itiraf etti. Istanbul polisi, San Avni' yi sorgularken gazetemiz yazarlann- dan Hikmet Çetinkaya ile 1993 'te öldürü- len yazanmız Uğur Mumcu'nun yazılan- na atıfta bulunarak bu yazılara konu olan kaçakçılık olaylannı da sordu. Kamuoyunda San Avni olarak tanınan Avni Musullulu'nun (Karadurmuş) 9 Ka- sım I998"de lstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar, Silah Kaçakçılık Mü- himmat Şube Müdürlüğü'nde alınan ifa- desinin büyük bir bölümü 24 Ocak 1993 "te otomobiline konulan bomba sonucu yaşa- mını yitiren Uğur Mumcu'nun kitabından alındı. tfadelerde "Uğur Mumcu'nun ki- tabından alınülar" başhkiı bölüm de dık- kat çekti. Sorularda gazetemiz Genel Ya- yın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya'nın 7 Kasım 1998'deki "Cantürk'ten San Av- ni'ye" başhkiı yazısından alınnlar yapıldı. Musullulu'ya tstanbul polisindeki sorgu- laması sırasında yöneltilen sorular ve ver- diği yanıtlar şöyle: - Uğur Mumcu'nun kitabının bir bölü- mûnde San Avni'nin Yıınanistan'a kaçn- ğı şeklinde bir cümle var, Yunanistan'a ne zaman, niçin gittiniz? - Hayatımda bir kez Yunanistan'a gez- me amaçlı gittim. 1974 veya 75 yıllan i- di. THY ıle Istanbul'dan girrim. 2 veya 3 gün kalıp geri döndüm. - Aym kitapta Waridel ABD yargıçlan- na verdifi ifadesinde Yünan gi/Ji ajanı ol- duğunu söylenüş. sen de Waridel ile ifişki- üsin; Vunan gizli servisinde çahştın mı? - Katiyen. - Aym kitapta San Avni'nin eski Türk bakandan gemi aldığmı vazjyor. Hangi ba- kandan gemi aldın? - Ben sadece bir gemi aldım, bakandan gemi almadım. Gemiyi aldığım ıki şahıs- tan birisi eski Tunzm Bakanı EroJ Yılmaz Akcalı'nın büyük ağabeyidir, adını haür- lamıyorum. - Sen yurtdışındayken Türkiye'de Idro- lere ne kadar para gönderdin; hangi ban- ka aracınğıyla gönderdin? - Kımseye para göndermedim. Aileme göndemüş olabılirim, onu da hangi ban- kadan nasıl gönderdiğimi bilemiyorum. Külliyetli miktarda para hiç gönderme- dim. En fazla 175 bin dolar parayı iş kur- mak için aileme gönderdim. Şimşek Teks- til kuruhnuş muydu hatırlamıyorum. Ku- rulmuş ise onun adına göndermiş olabili- rim. Sultanhamam'daTürk Ticaret Banka- sı olabilir. Yıl 1980 veya 1981 olabilir. -Aym Idtaptaadı gecenWaridei,San Av- ni'nin ortağı olduğunu. Avni'nin bir Türk bakanından gemi aldığını ifade etmiş. Bu konuyu aydınlanr mısın? - Geçen ifademde de söylediğim gibi Paul VVaridel, hırsızlıktan defalarca sabı- kalanmış, son zamanlarda hırsızlık malı satarak geçinmekteydi. Öyle bir adamdan ajan olur mu bilemem, benimle hiçbir or- taklığı ve ilgisi yoktur. - Aym kitapta adı geçen Yaşar Aktürk, Açıköğretimde kayıtçüesi Anadolu Ürüversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) kayıtian dün sona erdL Sabahın erken saatJerinden itibaren Beşiktaş, Aksaray ve Erenköy'de bulunan ka\ıt bürolan önünde yüzlerce metre u/unluğunda kujruklar oluşturan öğrenciler, kayıt için son günü bekkmiş olmanın pişmanlığı içerisinde, yağmurlu ve soğuk havada geç saadere kadar bekledfler. Bazı öğrenciler kayıt bürolan ve personelin yetersizüğinden yakmırken, bazüan ise "Suç bizde, bugiine kadar neredeydik? Kayıtlar 23 Kasım'da başjadı, ama her yıî olduğu gibi çoğunluk, kaydını yine son güne bırakmış" diye konuştu. Hem öğrenciler, hem kayrt personeli için ısüraplı geçen bu gûnün en kâriılan, yine çay ve simit tezgâhlanyla kuyruğun yanında hazır bulunan seyyar saöcılardı. Üç gün sürecek mazeret kayıtlan ise bugün başlıyor. Sabit Tırnovah, Ersan Gûrsel Oeifişldn ne- dir? - Yaşar Aktürk' ü tanırım, diğerlerini hiç tanımam. Yaşar Aktürk saat ve altın kaçak- çıhğı yapıyordu, uyuşturucu kaçakçıhğı yaptığını duymadım.. Yaşar saat ve altın kaçakçısıydı, iş alanlanmız farklıdır. Ben, silah, sigara ve yedek parça kaçakçıhğı, yapıyordum. - 7.11.1998 tarihli Cumhuriyet gazete- sinde"PolıtikaGünlüğü" başhkiı makale- de, Paul Waridel'in ortağı Behçet Can- türk'le üiskisi var denilmiş. Aym sütunda; öidürülenyargıç Falcone'nin türk-ltaryan mafyasını soruşturduğu sırada ökiürüklü- ğü, Paul VVaridel'in 14Haziran 1995 tarib- li" Pizza Connectıon " adıyla bilinen uyuş- turucu kaçakçıhğı davasmda " Behçet Can- türk, San Avni'nin ortağıdır" şeklinde ifa- desinin olduğu yaztbdır.Bu hu- suslara ne diyorsun? - Bu gazetenin hayal ürünü- dür. Daha önceki ifademde Behçet Cantürk'le hiçbir iş yapmadığımı, iki kez Behçet Cantürk'ün, damadım Kork- maz ile birlikte bana gelip uyuşturucu kaçakçıhğında bir- likte çalışmamızı teklif ettiği- E ni, ben de kabul etmediğimi beyan etmiştim. - Yine aynı yazıda Çatlı. Mehmet Şener, Ömer Ay, Mehmet Ali Ağca isimK şahıs- lannadlangeçmektedir.Buşa- hıslardan hangisûıi tanıyonan, ilişkiniz nedir? - Bu şahıslardan hiçbirisini tanımam. -Aym makaJede, "San Avni Zürih'te THY'ye bilet satarken ortağı olan Cristian Schimid THY'nin avukatlığını yapı- yor" denitiyor. Schimid ortagV nız mrydı, sirinle ilgisi neydi? - Benim Sultan Raizen isim- li, Zürih'te bulunan bir şirke- tim vardı. Uçaklardan yer te- min ediyorduk. Cristian Schi- mid şirketlerimin kurulmasın- da yardımcı olan bir şahıstır. THY'nin avukatlığmı yapıp yapmadığını bilmiyorum. TGC tarafindan hazırlanan 'Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi' kamuoyuna açıklandı 'Hiçbirtstanbul Haber Servisi - Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti (TGC) tarafindan ha- zırlanan 'Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Büdirgesi'ni kamuoyuna açıklayan TGC Başkanı Nail Güreli, "Gazetecilerin toplumsal işlevlerini dü- rüst biçimde ve halktan yana verine ge- tirmesi gerekiyor. Medya halktan yana olmazsa demokrasi de halktan yana ol- maz" dedi. TGC tarafindan hazırlanan 'Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildir- gesi' dün TGC Yönetim Kurulu'nun dü- zenlediğı basın toplantısıyla kamuoyu- na açıklandı. TGC Lokali'nde düzenle- nen toplantıda konuşan Nail Güreli, bil- dirgenin yalnızca gazetecilerin değil, de- mokrasiye, evrensel boyutta insan hak- lanna, temel hak ve ö'zgürlüklere inanan herkesin bildirgesi olduğunu vurguladı. Güreli, bildirgenin özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı demokrasinin sağlıklı işle- mesinin önkoşullanm çizdiğini belirte- rek şöyle devam etti: "Halkın yönetim üzerinde denetlevici ve yönlendirici olabilmesi için, yani de- mokrashc sahip çıkması için, demokra- siyi koruması için, gerçekleri bilmesi, doğru bilgilendirilmesi gerekir. Yani hiç bir gerçek halktan gizlenmemelidir. Halk aldatılmamah, kandınlmamalı, birta- krnı yönlendirmelerle. abartmalarla, kış- kırtmalaria. şiddede halk korkutulma- maİL Halk vönetenleri özgürce deneüe- yip yönlendirecekse, dünyada \e ülkesin- de olup bitenleri hiç bir gerçek gizlenme- den, sapunlmadan, manipüle edihneden doğru ve dürüst biçimde öğrenmeBdir, bilmetidir. Gazetecilerin toplumsal işlev- lerini dürüst biçimde ve halktan yana ye- rine getirmesi gerekrvor. Medya halktan yana olmazsa demokrasi de halktan ya- na olmaz." Bildirgenin, gazetecilerin haklannm ve sorumluluklannın ortak zeminini oluşturduğuna değinen Güre- li, bildirgenin 'bir ahlaköğütiemesi' ola- rak değil, demokratık ve katılımcı bir çalışmayla hazırlandığını kaydetti.Bil- dirgenin, TGC Meslek tlkelerini lzleme Komitesi, Basın Senatosu, gazeteciler, iletişim ve hukuk uzmanlan ile sivil top- lum örgütlerinin temsilcilennin katılı- mıyla hazırlandığını ifade eden Güreli, "Bu özeOiği ve yasal koşuDar nedeniyle bildirge,benimsemeveuygulanma gücfi- nü vkdanlardan alacaknr. Bu bildirge yasakları değiL, kurallan içermektedir; yaptınm gücü olarak cezalan değiL, vic- danlann vargısını öngörmektedir^dedi. Bildirgenin hazırlanmasmda emeği geçen TGC Yönetim Kurulu üyesi ve Meslek lzleme Komitesi Koordinatörü Umur Talu da "Bildiriyi yazmak en ko- lay kısmrvdı, bundan sonrası daha zor" diye konuştu. Koç Topluluğu'ndan 8 yıla büyük katkı 'Cesur kararlar alacak bir hükümet kurulmalı' AYŞE YILPIRIM BURSA - Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç. "Türkiye'de politikaa- lann önce ben seçileyim, sonra parti secilsin. sonra memleket" anlayışla hareket ettikleri- ni söyledi. Bir an önce cesur ve karar abna- sını bilecek kişilerden oluşan bir hükümetin kurulmasını isteyen Koç. ttalya'ya yönelik .ambargonun da kaldınlmasını istedi. Koç. "ttalya mallannı ambargo böyie giderse ken- dimizi ayağnruzdan vurmak anlamına geür" diye konuştu. Cumhuriyetin 75. yılı dolayısıyla Vehbı Koç Vakfı ve Koç Topluluğu şirketlerinin 8 yıllık kesinti- siz eğitıni^eferberliğine kat- kı sağlamak amacıyla yaptıra- cağı 15 ilköğretim olcujunun ilk temelı dün Bursa'da atridı. Bursa'nın Nülüfer ilçesinde yapılacak okulun temel atma törenine katılan Rahmi Koç. her bın 1 milyon dolara mal o- lacak 15 okulu daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na de\Tedeceklerini söyledi. Amaçlannın ülkeye faydalı gençler yetiştirmek olduğuna dikkat çeken Koç, Ankara, Bolu, Bursa, Elazığ, Eskişehir, tstanbul. Ko- caeli, Sakana . Sıvas, Şanlıurfa, Şmıak ve Van'da yapılacak okullann Milli Eğitim Ba- kanlığı tarafindan Dünya Bankası katkıla- rıyla hazırlanan projelerden yararlarularak meydana getirilen özel bir proje üzerinden insa edileceğini bildirdi. Temel atma töreninden sonra Tofaş tesis- lermde bir basın toplantısı düzenleyen Rah- mi Koç, dünyada ve Türkiye'de yaşanan eko- nomik krize değindi. Dünyadaki krizin Tür- kiye'yi etkilemesini doğal karşılayan K.oç,"Fatura bir yerden bize çıkacakö" dedi. koç, hükümetin alması gereken önlemle- ri şöylesıraladı: "thracatıayaklandırmalıve desteklemeli. Ucuz kredi, marka oturtma yar- dırnı %e kredili ihracatagaranti ile sigorta sağ- lanmah. Aksi halde iş. Türk Urası devalüas- yonuna gkkr ki bunu da hiç isteroeyiz." Bu arada hükümetin düşmüş olmasının krize tuz biber ektiğini beürten Koç, bu dö- nemin Türkiye'ye zarannın 1 milyar dolara malolduğunu söyledi. Koç şöyle devam et- ti: "Türkekonomisibıçaksırundadır.Hükü- metleel bûüğh le hareketetmemizlazun. Kri- zin yaratnğı te k avantaj var kidünyada ham- madde ucuziadı. Bumardan azami şekilde ya- rarlanmak lazun." Abdullah Ocalan'ın yakalanmasından sonra ltalyan mallanna yönelik boykottan et- kinlendiklerini, otomobil satışlannın bıçak gibi kesildiğini anlatan Koç sözlerini şöyle sürdürdü: "Itahanlar bu mesajı akiı- lar\« durumu düzeltme yohı- na gideceklerdir. Eğer ttahan mallanna boykot bu şekilde devam cderse bu durum ken- dimizi ayağunızdan vurmak anlamına geu'r. Çünkü boy- kot nedeniyte işçi çıkaracak duruma gelen işyerİeri var." Gazetecilerin sorulan üze- nne hükümet arayışına da de- ğinen Rahmi Koç, dünyada birçok ülkede hükümetlerin sık sık değiştiğini, ancak on- larda bürokrasi güçlü olduğu için işin aksamadan yürüdüğünü anlattı. Hü- kiümet kurma arayışlannın iki şekli olduğu- nu vurgulayan Koç, ya Cumhurbaşkanı se- çim hükümeti kurmaya lüzum görmeden bir hükümet kurulacağını ya da seçim hüküme- tine gidileceğini bildirdi. Koç, görevin Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel tarafindan Büient Ecevh'e veriUnesini de olumlu karşı- ladığmı anlattı. Gümrük bırliğini de eleştiren Koç, Avru- pa Birliği'nden gerekli tavizler alınmadan anlaşmanın imzaladığını anımsattı. Koç."Peşin vergi zarar veriyor. Bizden pe- şin alacaklanm hiç almadıklanndan zama- nında alsınlar" dedi. Kriz nedeniyle işçi çıkartıp çıkartmaya- cakları sorusuna da Koç, "Araba satamazsak maalesef işçi çıkannz" yanıtını verdi. KtKLÂMCtLlĞİMSZiNİLKYÜZYILISERGlS! HAMİTE İ 19401840 « KÛITWI SİTtSİ İ-13AMLM1HI 10M/19:M RSEKLAMC1LAR HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Almanya'nın Çirkin Yüzü! Şu satırlar, Almanya'nın bir Ortadoğu uzmanına ait: "Ingilizler Musul 'da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye'deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken, diğer yandan da Kemalist akımın yayıl- masını önleyecek önlemlere başvurmuşlardır... Ne var ki, ortada bir ikilem vardır." Nedir o ikilem? "Kürtler ortak tarihleri ve aynı dine bağlı olduk- lan için Türklere kin duymamaktadırlar. öte yan- dan Kemalist hareket, savunduğu laik dünya gö- rüşünden ötürü, yurttaşlarına aynı ulusa mensup olduklan düşüncesini aşılarken dini kullanmamak- tadır. Dolayısıyla Ktırtler, Kemalist Cumhuriyetin yarattığı Türk ulusu ile bütünleşmek gibi bir teh- ditie karşı karşıyadırlar." öyleyse ne yapılmalı? "Kemalist ulus düşüncesine karşı din etkeni kul- lanılacak olursa Kürtlerde ulus bilinci uyandınl- mamakta, din etkeni işlenmediği takdirde ise Ke- malist akıma çanak tutulmaktadır. O halde yapıl- ması gereken; Kemalist Cumhuriyetin hem din düşmanı hem de Kürt düşmanı olduğu temasını gündeme getirip işlemektir." Bu düşünce, 1930 tarihli "Die Neue Turkei" ki- tabında yer alıyor. Krtabın yazan Kurt Ziemke.. Sayın Ahmet Arpad, bir araştırması sırasında bu satırlara rastlamış ve bana fakslamış. • • • Tüm bilgilerve belgeler, olayın 1930'lardavebir kftap sayfasında kalmadığını gösteriyor. Ve de Al- manya'nın örtülü bir "devletpolitikası"na dönüş- tüğünü... Dinci ve Kürtçü hareketlere destek, Kemalizme düşmanlık! Işte Almanya'nın Türkiye'ye dönük örtülü poli- tikasının özü budur. örneğin Alman Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Udo Steinbach'a göre; Türkiye'de bir "ulus" yoktur.. Türkiye, birbiri ile boğazlaşan etnık ve dinsel ke- simlerden oluşmaktadır.. Bunun suçlusu da sade- ce küçük bir kesimin benimsediği Kemalizmdir. Oysa.. "Iran Islam devrimi, büyük Fransiz devrimi gibi, öze dönüşün bir ifadesidir. Ve Batı 'dan uyarlanan ideoloji ve çözümlerin Islam dünyasında iflas et- tiğinin, Müslümanlar tarafindan kabul görmediği- nin kanıtıdır." Kemalizm kötü, Humeynizm iyi!.. Türkiye'de azıniık sorunu var, fran'da azınlık so- runu yok.. Ve Alman basını da, Kürtleri ve dindarian Türk devletine karşı kışkırtmanın aracı rolüne zaman zaman "hayasızca" soyunuyor. Örneğin Süley- man Demirel'in ağzından şu sözler uyduruluyor. "Bizim Saddam Hüseyin'cfen neyimiz eksik? Onlardan tek birini dahi hayatta bırakmayacağız; görsünler bakalım, Saddam'ın yaptığına gücû- mûz yetiyor mu, yetmiyor mu!" Alman basınından bazı kalemler, "sorunun kay- nağının Lozan olduğunu" açıkça yazmaktan da .çekinmıyortat - • -•* T «»*f~ -H»,fflf< •i Onlara göflft..^ 4 ,--*; ...•# $ Refah Partisi, "Türkiye'nin tek demokratik kitle ö/ytrtü"..Türkordusu, "köhnemiş Türkiye'ninzap- tiyegücü".. PKK, "Kürdistan halkının kendikade- rini tayin için çarpışan bir örgüt".. Ve Süddeutsche Zeitung'da Wolfgang Koyld noktayı koyuyor. Lenin'in ve Trto'nun devletinden sonra, Türki- ye Cumhuriyeti'nin de artık ömrünün sonuna gel- diği kehanetinde (ya da dileginde) bulunuyor... • • • Birkaç yıl önce, TV'deki bir liderier açıkoturu- munda Erbakan, Batı aleyhine esip savuruyordu. Ecevit, sıra kendisine geldiğinde sordu: - AJmanya'dan Türkiye'ye yönelik olumsuzluk- lar ortada.. Acaba Sayın Erbakan Almanya'nın adını niçin ağzına almıyor? Yanıtgelmedi.. Almanya'nm Türkiye politikası, körlerin bile gö- rebileceği kadar fazla kaba çizgili.. Ama, "sinsisi- yasefin uzmanı Ingiltere'nın dışişleri bakanının "sürç-ü lisan'mda bile, "Türkiye'nin Doğu sınıria- n belirsiz".. ve Avrupa Parlamentosu'nun Kürt konferansı kararı, bir uzun çizginin sadece birnok- tası.. Öyleyse, "Türk'ün Türk'ten başkadostu yoktur" gibi, sağlıksız bir ruh hali içine mi girmeli? Yoksa, bazılannın suratına kapıyı kapatırken, çıkarian ya da durumlan bizimle çakışanlar ile dayanışmayı arttırmanın yollannı mı aramalı? Ömeğin.. ABD'nin Avrasya çıkarian, bugün için Türkiye ile birleşiyor. Fransa'nın ise laiklik anlayışı da bizim- kiyte örtüşüyor, "ulus" anlayışı da.. Rakibin oyununu bilmek, o oyunu geçersiz kı- lacak yolun da anahtandır. Ve -65 milyonluk bir pazar oluşturan, Türk cum- huriyetleri ile sıkı ilişkileri olan- Türkiye'nin karşı kartlan, bazılannın sandığından çok daha güç- lüdür. 11 sanık bomba eylemiyle suçlanıyor Ihaleçetesiadliyede AHMET ŞEFtK TRABZON - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi'nin ilaç ge- reksinimini karşılamak ama- cıyla yapılan "2.6 trüyonluk ihakye fesat kanştumak, suç işlemek amacıyla tesekkül ohışturmak"" suçlanndan gö- zaltına alman ve aralannda Fazilet Partisi Trabzon Mer- kez ilçe yöneticilerinden AH HaydarÜsta'nın da bulundu- ğu 11 kişi adliyeye sevk edü- di. Samklann tstanbul'da da bazı bombalama ve yarala- ma olaylannakanşnklan öne sürüldü. 1.7 triryon liralık ithal, 645 milyar UTahk yerli ilaç ile 300 milyar liralık serum için ge- çerı perşembe günü çeşitli firmalar KTÜ Rektörlügü'ne teklifte bulundular. thaleye tstanbul'dan Medifar. Özsel ve Gül Eczacılık fırmalan Ortak Girişim Grubu olarak. Trabzon'dan da Aygün, Na- zar Parmakal ve Üçel fırma- lan katıldılar. Firmalar tekliflerini ver- meden önce Ortak Girişim Grubu'ndaki Ozsel firması- nm ıki kez ihaleden çekihne- si için tehdıt edildiğı öğrenil- di. Gül Eczacılık'ın sahibi Güner Zeynep Yûceer, poli- se başvurarak, FP Trabzon Merkez ilçe yöneticisi ve O- lay gazetesinin sahibi Us- ta'nın geldiğini ve ihaleden çekilmesini istediğini iddia etti. Polisin operasyonunda Mehmet Sani Gezer 1 adet tabanca ve 2.8 gram esrarla, Ali F.mirgan 1 tabanca ve 2.4 gram esrarla, Saim Sürmene- ti 1 tabanca, Ahmet Sofiı 4.5 gram esrarla. Levent Bulut 2.9 gram esrarla, Ali Haydar Usta, Eşref Yıkhnm, Erkan Karagöz. Ayhan Yddınm, FerzendeTaşdemir ve Semih Sami Ateş ele geçirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle