25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 RKIYE Istanbul Edme _K 3 Sinop Y 14 Adana Y 15 B 0 Samsun Y 17 Mersin Y 14 Kocaeli K 4 Trabzon Çanakkale Izmir K 1 Giresun Y 12 Ankara _Y 1^ Diyarbakır Y 11 _Y Ijj Şanhurfa Y 13 K 6 Mardin Y 12 Manısa Aydın _Y 8 Eskişehır K 8 Siırt Y 14 Y 12 Konya 8 Hakkâri Y 12 Denızli Y 12 Sıvas K 7 Van Y 13 Zo nguldak K 5 Antalya Y 19 Kare C T* 1 ^ Parçalı buluthi Bütün bölgeler çok bu- lutlu, Trakya dışında tum yurt yağışlı geçe- cek. Yağışlar yağmur, Oslo Akdenız'de sağanak, Iç Ege, Marmara, Batı ve OrtaKaradenız'ınıçte- sımlen, Iç Anadoiu'nun Londra kuzeybatısı ile Doğu Anadolu'nun kuzeyın- de karla kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak. Hava sıcaklığı azalma- Bonn ya devam edecek. Münih DIS MERKEZLER B -2 Beriin Helsinki K -4 Budapeşte B -2 PB 15 B 0 Stockholm B -3 Madrıd Y 10 Viyana Amsterdam B 7 Belgrad K 0 Brüksel Y 6 Sofya B -6 Paris 8 Roma B 8 K 5 Atina Y 10 K 5 Zürih K 1 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B B B B B Y B -5 14 -8 4 10 0 12 29 Y 17 : S4SİI l Çok buKjUu ı Yağmuriu Kariı > Gök gûrûltûlü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada aramak, çözüm üretmeye gelince bu iki siyaset us- tamız suspus. Siyasal tabloyu demokratik zeminlere nasıl uy- duracaklannı bir türfü söyleyemiyorlar. Başbakan adayı Ecevit, başarısızlığa uğrarsa curnhurbaşkanının başka birine görev vermeyece- ğini açıklayabiliyor. Hatta "benden sonra" demeye gelen bir hava- da; curnhurbaşkanının güvenoyuna gereksinme- yen bir seçim hükümeti kuracağını duyuruyor. "Geniş tabanlı, yüksek ökçeli" hükümete razı değıl. Ama Ecevit'in dün Adana yollarında hayli söy- leşme olanağını bulduğu "müstafi" Başbakan Yıl- maz ise Demirel'in yanında "Biz" diyor: "Sayın cumhurbaşkanımızm görevini kolaylaştırmaya ça- lışacağız". Demirel-Yılmaz-Ecevit arasındaki üçlü siyasal girişim bir kez daha olası yeni bir formülle hareke- te geçmeye hazırfanıyor. Hatta Demirel'in yeni "bir çıkış yolu" gösterme- si bile olası. Nedenini gösterecek örnek ise işte: Dünlere kadar genel seçimi 18 Nisan'dan ayiar- ca sonraya erteletmek için üstün çaba gösteren Çankaya, partilerin direnmesinden sonra yine de- ğişti. Artık, "18 Nisan'da her şey vatandaşımızın hakemliğıne gelecek" diyor. Bu siyasal kimliğin bir başka tarafı daha var: Curnhurbaşkanının 72 kişiye "devlet sanatçısı" sıfatını verdirirken izlediği yöntem ise kimi zaman tepeden aşağıya nasıl siyaset uygulayacağının ka- nıtı değil mi? Hürriyet yazıyor: Devlet sanatçılarının belirien- mesi amacıyla önceden oluşturulan ve sonradan devre dışı bırakılan jürinin kimi üyeleri 72 kişinin saptanmasında katkılan olmadığını açıklarken kı- sa söylemlerine "Biz 10 kişilik bir liste belirledik" diye başlıyorlar. Haydi sol Sorumluluk taşımadığı için her sözü ve hareke- ti bugün sempati uyandınyorcumhurbaşkanımızın. Gelecekte Yılmaz'la Ecevit'in desteğinde "Baş- kan Baba "lık sıfatını kazanırsa, kimi olayda nasıl davranacağının ilk örneğini de jüri üyelerinin şu cümleleri veriyor: "Ancak Köşk'ten bize 72 kişilik bir 'dayatma' söz konusu oldu. Bunu kabul etmediğimiz için devre dışı bırakıldık". Bu ve benzeri işlerin Köşk'te gördüğü işlemi gir- disi çıktısı ile çok yakından bilen Genel Sekreter Necdet Seçkinöz'ün bir süredir sesi soluğu çık- mıyor. İşte ona bir fırsat. Demirel adına bir açıkla- srnayaparak sanatçı listesindekjjflrileri, DemVej'e, özgü doğrulara dönüştürebilir. Türkiye'nin "fantazi kokan" konularla artık uğ- raşacak zamanı kalmadı. Dıştan içe karşımıza dikilen dev sorunlar, bizi ufak tefek ayak oyunlanndan hızla vazgeçmeye zorluyor. Sol partilere bir görev düşüyor. Bu görev, üste- lik solun siyasal tarihinde bir dönüm noktası ola- cak değerde: Hükümet sorununda kendi kamuoylannı rahat- sız etmeyecek bir çözüme yönelmek! Örneğin CHR ANASOL'un kuruluşundan beri hükümetlerde görev almayı istemiyor. Bir görüş, bir politikadır, pekala. Ama, örneğin Ecevit başkanlığında kurulacak DSP azınlık hükümetine "dışandan, ama bu kez kerhen değil" destek vermeyi niçin düşünmüyor? Böyle davranırsa hiçbir şey yitirmeyecek. Tersi- ne ülkenin zor döneminde FP ve FP'nin yardımcı siyasal gücü olan Şaibe Hanım'la birlik olarak hü- kümeti düşürdükten sonraki CHP aleyhindeki olumsuz havayı da böylece gidermesi olası. Fırsatı değerlendirmek istiyorlarsa; Ecevit, sağı birleştirme çabası diye yorumlanan girişimlerini CHP'ye doğru çevirmeli. Baykal da Ecevit'in sol yerine sağı yeğlediğini içeren suçlamalardan geri durmalı. Kırk yılın başında sola şu veya bu biçimsellik içinde bir araya gelerek hükümet olma fırsatı çık- tı. Üstelik dağ gibi sorunlan çözme olanağını ya- kaladılar. Bu fırsatı değerlendirmezlerse... Inatları ne kişiliklerine ne de partilerine bir yarar sağlamayacak! Zor günler geliyor I Baştarafı 1. Sayfada 73.2'ye ulaşan gerileme gösterdi. Kamu- da ayakkabı, ağaç ürünleri, plastik, çanak- çömlek. porselen, cam ve cam ürünleri, çi- mento, elektrik makineleri sanayiinde yüz- de 10'un üzerinde üretim düşüşleri görül- dü. Özel sektörde de ayakkabı, kâğıt ve kâ- ğıt ürünleri. basım, yayın, elektriksiz ma- kineler ve otomotiv sanayiinde yüzde 10'un üzerinde üretim azalışı gerçekleşti. Çamaşır makinesi üretimi yüzde 22.7, oto- mobil üretimi yüzde 1.5, otobüs üretimi yüzde 37.1, kamyon üretimi yüzde 44.7 oranında azaldı. Inşaat sektöründe geçen yıla göre yüzde 3.2'lik azalış kaydedildi. Özel selctör yatınmlannı yılın üçüncü 3 aylık döneminde yüzde 7.7 azalttı. Bankalar açtıklan kredileri tahsil etme derdıne düşerken, reel sektör kredi açma- yan mali sektörü suçluyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı ZaferÇağiayan. bankacılık sisteminden KOBl'lere yüzde 3 oranında bıle kredi kullandınlmadığına dikkat çek- ti. Rezerv: Merkez Bankası'nın 25 milyar dolan aşan döviz rezervleri, bunahma kar- şı güvence olarak sunulurken; bu rakam 20-27 Kasım arasında 20 milyar dolann altıaa düştü. Rezerv miktan, geçen hafta açıklanan son verilere göre son 8 ayın en düşük düzeyi olan 19 milyar 701 milyon dolara kadar geriledi. Merkez Bankası, dö- vize kayış nedeniyle başlayan likidite sı- kıntısını giderebilmek için piyasalan fon- luyor. Ancak, Merkez Bankası fonlamayı sürdürmesine karşın dövize yöneliş kınla- madı ve piyasalardaki likidite sıkışıklığı devam ediyor. Bu durumda Hazine'nin borçlanmasında da faizler yüzde 150'ye yakın düzeylerde seyrediyor. Dış ticaret: Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre. bavul ticaretinde yaşanan yüzde 23.9'luk gerileme sonucun- da dış ticaret açığı yüzde 1.7 oranında ar- tarak 11 milyar 470 milyon dolara çıktı. Bavul ticaretinin 1997'den itibaren içine girdiği bunalım, ekonomi yönetiminin Rusya bunalırruyla pazann yeniden açıla- cağı savlannın gerçekleşmesiyle derinleşi- yor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın verileri- ne göre, Rusya'ya yönelik ihracat bu yılın ilk 9 ayında yüzde 26.5'lik düşüş gösterdi. Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler ve Gelismekte Olan Ülkder" başlıklı raporunu hazırlayan Mick Rior- don, Rusya'daki bunalımın en çok Türki- ye'yi etkilediğine dikkat çekerken, bavul ticareti hacmindeki düşüşün ihracatı olum- suz etkilediğini, gelecek yıl büyüme ora- nını yükseltebilmek için buna karşı önlem- leralınması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin, ocak-eylül dönemindeki ihracatı, Tayland'da yüzde 87, Tayvan'da yüzde 57.5, Endonezya'da yüzde 42.1, Ma- lezya'da yüzde 71.6, Çin'de yüzde 11.8, Singapur'da yüzde 58.4, Japonya'da yüz- de 30.7 oranında geriledi. Bu ülkelerin de içinde yer aldığı 20 ülkeye yönelik Türki- ye'nin ihracatı toplam 1.5 milyar dolann üzerinde azalarak yüzde 14.8'lik düşüş kaydetti. Türkiye, geçen yıllara göre ihra- cat miktanndaki artışa karşın özellikle bu- nalıma giren ülkelerin devalüasyon yoluy- la sağladıklan "ucuzhık" avantajına karşı fiyatlan düşürme zorunluluğu yüzünden reel getiri sağlayamıyor. Sıcak para: Türk ekonornisinin 1980'- lerden sonra sıcak paraya dayandınlması bunalımlara karşı tehdit oluşturuyor. Mer- kez Bankası, Rusya'daki bunalımın ardın- dan yabancılann ellerindeki menkul de- gerleri tasfiye etmeleri ve yurtdışından borçlanılamaması nedeniyle portföy yatı- nmlannda toplam 5 milyar 671 milyon do- lar net çıkış olduğunu bildirdi. Yine geçen yılın ilk 9 ayında 1 milyar 218 milyon do- larlık tahvil ihracına karşın 1998'in aynı döneminde yalnızca 530 milyon dolar gi- riş olduğunu kaydeden Merkez Bankası, menkul değer yatınmlannda ise 9 aylık dönemde 6 milyar 201 milyon dolarlık net çıkış olduğunu açıkladı. 1 milyon kişi işsiz Yetkililer Allah versin' diyor ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Tekstilciler, sektörde yaşanan bunahmın ardından umudunu hükümete bağlar- kea, sektördeki işsiz sayısının 1 milyo- na ulaştığı bildirildi. Tekstil tşveren Sen- dikalan Konfederasyonu (TtSK) Baş- kanı Hafit Narin, Bankalar Birlıği'nin tûm yetkilerininMerkez Bankası'na ve- rilmesi gerektiğini belirterek "Birzüm- reııin bütün Türk ekonomisini tahak- küm, disiplin alünda tutması. ancak dev- let için geçerti olan bir sistemdir, o da Merkez Bankası'dır" diye konuştu. Na- rin, fabrikalan çalıştırmak için hüküme- tin özendirici kararlar almasını ve eko- nomiye para enjekte edilmesıni bekle- diklerini söyledi. TİSK Başkanı Halit Narin, hüküme- te karşı sorumluluklan geriye bırakma zorunluluğu olmadan sanayinin ayakta kalmasının mümkün olmadığının orta- ya çıktığını söyledi. Fabrikalan çalıştır- mak için hükümetin Bakanlar Kurulu ' toplantısıyla, dınamık, yapıcı ve özen- dirici kararlar almaSını beklediklerini hijdirep Npritijiinçrikpııi^c hükümete Hetttklerinî ffefMrTtîSK; Başkanı şun- lan söyledi: "Paira istemryoruz, pul istemiyoruz. Bizhükümetin kontrolü alünda olan ver- gi, elektrik, SSK gibi konularda en az 6 a>' ile 1 yıl arasında vudeü ödeme inıkâ- nı geimesini istiyoruz. Bütün bankacıhk sektörüne ihracat öncesi hazırlık kredi- si venne mecburiyeti getirihnelL Ekono- miye para aktarma mecburiyeti %-ar. Ha- zine bankalardan etini çekmeB, banka- lara bankacıhkyapma mecburhetinige- tirmelL ParavıMerkez'e > üzde 150 rato- mı ik hapsederek enilas>onu düşünne- nin ekonomiye faydası olmadığı gibi hal- kın da bûyük bir kesiminin işsiz kalma- sına sebep olacağı açıkca anlaşılnıışrır." Bankalar Birüği'ni eleştirerek, birli- ğin tüm yeüdlerinin Merkez Bankası'na verilmesini öneren Narin şurdan söyle- di: "Çünkü Bankalar Birliği menfaat te- şekkülüdür. Bu teşekkül yeni kanunlar- la da teşvik ediliyor ve destekleniyor. Bir zünırenin bütün Türk ekımomisindeki zümreleri tahakküm alünda, disiplin al- ünda tutması, ancak devlet için geçerii olan bir sistemdir, o da Merkez Banka- sı'dır. Birlikteki insanlara Türk ekonomi- sini kontrol etme yetkisi verüemez, dev- redUemez, diye düşünüyDnız." Yaklaşık 1.5 milyon insanm işini kay- bettiğini belirten Narin, bunlann 1 mil- yonunun tekstil sanayiinde, 500 bininin de diğer sanayi dallannda olduğunu, in- şaat sektörünün buna dahil olmadığını kaydetti. Ekonomik faaliyetlerin durmasıjbtt*- ' yük bir kitlenin işsiz kalması durumun- da hükümeü'n karşılaşacağı sorunlann başında döviz kaymasının geleceğini an- latan Narin. "Şubat ayı sonunda Türki- ye'nin döviz rezervleri 10 mih ar dolar ci- vannda konuşulmaya başlanacakür. Bu tefaükeli bir boyurtur" dedı. Narin, mil- yonlarca insanm işsiz kalmasının sos- yal sorunlan da beraberinde getireceği- ne dikkat çekti. Tekstilciye destek yok Ekonomi Servisi - Fi- nans sıkıntısı yaşayan tekstil ve konfeksiyon sek- törü bir yandan işçi çıkar- maya devam ederken öte yandan hükümetten vergi indirimi sağlanmasmı ve işleüne kredilerinin artü- nlmasını talep ediyor. An- cak hükümet ve kamu ku- rumlan, tekstilcilerin bu isteklerine olumlu yaklaş- mıyor. Sektörün ihracatında yaşanan "düşûş", kimile- rince "mevsimser olarak nitelendirilirken, tekstilci- lerin "KDV oranlannın j-üzde 15ten yüzde 1 ya da en azmdan yüzde 3-5 civa- nna indirilmesi'' yönünde- ki isteği "Hersektörvefır- ma daha çok kâr için ver- gi indirimi, hatta hiç vergi vermemeyi ister. Tekstilci- lerin bu isteği bu anlayışuı uzanbsı" şeklinde yorum- landı. Yaklaşık 3 yıldır fınans sıkjntısı yaşadığı bilınen tekstil ve konfeksiyon sek- törünün özellikle "toplu iş sözleşmesi döneminde >üksek sesle taleplerini di- le getirmesi, hatta çauşan- lann zamlannı bu istekle- re endekslemesi" dikkati çekiyor. Söz konusu vergi indi- rimlerini "çauşanlann üc- retkrine de vansırma'' yö- nünde herhangi bir söz vermeyen tekstil ve kon- feksiyon sanayicilerinin bu isteklerinin teknik ola- rak mümkün olmadığı ifa- de edildi. Maliye Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, teks- til ve konfeksiyon sanayi- cilerinin maliyetleri düşür- mek için verimliliği arttır- ma yönünde önlemler al- ması gerektiğini ifade ede- rek, KDV oranlannm dü- şürülmesiyle maliyetlerde büyük bir düşüş sağlana- bileceğini belirtti. ^JBovjece Türk tekstil ve^ konfeksiyon sektörünün dış pazarlarda rekabet et- me şansuıın da artacağını ifade eden yetkili, "Ancak bu, borea batmış durumda olan devletin gelirinin ke- silmesi demektir. Devlet daha çok vergi almanın yollannı ararken, indirim mümkün değü" dedi. Ay- nı yetkili, sanayicilerin Hükümet yeni önlemler açıklıyor • 1999 bütçe yasa tasansında yer alan üretim sektörüne ve ihracata yönelik önlemlerin geçici bütçeye aktanlacağını anımsatan Temizel, tüketimdeki daralmanın üretim sektörü üzerindeki etkilerinin gelecek günlerde tam olarak görüleceğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üretim sektörünün sorunlannı gidermek için çalışma yapan hükümetin, alınan önlemleri cuma günü açıklaması beklenıyor. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, enflasyonu ındirme programının iç tüketimde daralma yarattığını. üzerine dış dünyadaki tükeüm düşüşünün de eklenmesiyle üretim sektöründe gerçek anlamda sıkıntı oluştuğunu kaydetti. Zekeriya Temizel, Maliye Bakanlığı-OECD Çok Taraflı Vergi Eğitim Merkezi'nin yeni binasının açılışından sonra gazetecilerin sorulannı yanıtladı. 1999 bütçe yasa tasansında yer alan üreüm sektörüne ve ihracata yönelik önlemlerin geçici bütçeye aktanlacağını anımsatan Temizel, tüketimdeki daralmanın üreü'm sektörü üzerindeki etkilerinin gelecek günlerde tam olarak görüleceğini bildirdi. Temizel, kaynak kullammı destekleme fonunun (JCKDF) kaldınlacağı sözünün 1 Ocak 1999'dan geçerii olacak biçimde düzenleneceğini kaydetti. Maliye Bakanı Temizel, geçici bütçenin TBMM'den 5 günlük çalışma sonucunda çıkanlabileceğini söyledi. Anayasanın bütçeyle ilgili TBMM'deki çalışmalann 55 günde sonuçlandınlması hükmü uyannca, 55. hükümetin bütçesi üzerindeki çalışmalann 11 Aralık 1998 tarihi itibanyla bitirilmesi gerektiğini, ancak hükümetin düşürüldüğû gün sürenin dondurulmuş kabul edilmesi gerektiğini anlatan Temizel, "Hükümet kurulup çalışma)a başladığı andan itibaren o 55 günlük süre, durma süreleri hariç tamamlanır. Yeni hükümet kurutanası halinde eski bütçeye devam olasılıgı bana göre vurdır" diye konuştu. Zekeriya Temizel, bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak bankalar yasa tasansı tamamlanana kadar çalışılması yönünde karar alınabileceğini söyledi. Binanın açılışını yapan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Türkiye'de vergi yükümlüsü olması gereken halkın yansının vergi yükümlüsü olmadığını söyledi. enerji maliyetini düşürme- nin yolunu araması gerek- tiğini de kaydederek, "Takülar KDVye. Türld- ye öyle bir noktada ki, fir- malar kapamyor, işçi isten çıkanlıyor. Çözüm devlet- ten bekknebilir, ancak devletin bir çözüm getirme dunımu yok. Devlet öde- nen faizler alünda eziliyor. Bu durumda KDV oranla- nnın düşürülmesini ve bu gelirden vazgecilmesini olası bulmuyorum" diye konuştu. İhracat ağırlıklı faaliyet gösteren tekstil ve konfek- siyon sektörü temsilcileri, Türk Eximbank'ın kay- naklanndan yeterince ya- rarlanamadıklanm belirt- tiler. Jiürk Eximbank yetkili- lsrüse sektörün kısa vade- li ihracat kredileri içinde yüzde 50 ile en büyük pa- ya sahip olduğunu belirtti- ler. Türk Eximbank'ın veri- lerine göre, bu yılın ocak- kasım dönemi itibanyla tekstil ve konfeksiyon sek- törü, krediler içinde en bü- yük payı alan sektör oldu. Yetkililer, sektöre verilen desteğin en önemli göster- gesinin, yüzde 50'ye va- ran kredi payınuı olduğu- na dikkat çekerek, "Bu o- ran, bu yıl sektörün ülke ihracaü içindeki payının oldukça üzerindedir. Sek- törün içinde bulunduğu durum dikkate alınarak, azami finansman desteği sağlamak amacıyla, tekstil ihracına yönelik kredi ta- leplerine öncelik veriliyor" dediler. Yine aynı verilere göre, tekstil ve konfeksiyon sek- töründen sonra tanm-gıda krediler içinde yüzde 11, makıne ve eleküikli cihaz- lar yüzde 8, motorlu taşıt- lar yüzde 5 ve diğer sek- törler toplam yüzde 15 pay alıyor. '99 daha kötii olabilir' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ecevit, eko- nomideki olumsuz gidişe gerekçe olarak Rusya ve hükümet bunalımlannı gös- terdi. Ecevit, 1999'un ilk üç ayında 8 katrilyon lira iç ve dış borç ödeneceğini anım- satarak "1999'da olumsuz geüşmelerle karşı karşıya kalabuuiz" değerlendirme- sini yaptı. Cumhuriyet'in ekonomi- deki olumsuz işaretlere iliş- kin sorulannı yanıtlayan Ece\ it, "Her şey Rusya kri- zine kadar çok iyi gidiyor- du" dedi ve şu değerlendir- meyi yapü: "Rusya, Türkiye için pek çok bakımdan önemli bir ülke. Müteahhitlerimizin orada aldıklan işlerin yanı sıra Türkiye'ye her >il 1 mil- yonRus turistgetrvor. Bu ke- sflme ekonomhi olumsuzet- kiledi. Tabö, hükümetin de hiç kusuru >ük demivorum. Ama bu unsuru unutma- makgerekiyor.'' Ecevit, bir başka önemli etkenin de hükümet bunalı- mı olduğunu anımsatarak "En azmdan kaç gündür Bakanlar Kurulu'nu topla- yamıyoruz. Baa acil önlem- ler gerektiğinde elbette hü- kümet sorumluluğunun ge- reğini yerine getireceğiz a- ma yeni hükümet çabalan istertstemezgündcmin önü- ne geçiyor'' diye konuştu. Işten atılmalann da dış pazardaki daralmaya bağlı olduğunu belirten Ecevit, "Durum elbette üzücü. Ama saüş düşünce pazar darahnca fabrika sahibi ne yapsın 7 ' değertendinneetnı yaptı. Ecevit, bu olumsuz tablo- ya karşın Dünya Bankası ve IMF'nin Türkiye'yi çok ya- kından izlediğini ve ekono- mimize ilişkin düşünceleri- nin tümüyle karamsar ol- madığını söyledi. 1999'un özellikle ilk üç ayının yoğun bir iç-dış borç ödemesi ile dolu olduğunu anımsatan Ecevit, "Bu süre içinde ödenmesi gereken borç 8 katriiyon lira. Bu dö- nem aynca başka sıkınülar yaratabilir. Hükümeti kura- büirsek ilk yapmamız gere- ken işlerin başında ekono- mikkararlar almakgeliyor. Bu yüzden gelişigüzel bir hükümet olsun istemiyo- rum" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise işçi çıka- nlmaması koşuluyla sana- yiciye vergi kolaylıklan ge- ririlmesini, işten çıkanlan- lara işsizlik sigortası uygu- lanmasmı istedi. Son dönemde 135 bin ki- şinin işini kaybettiğini anımsatan Baykal, "Türki- ye, bütçesini yapamaz hale geldL Bunun tek nedeni de hükümetin tercihidir" dedi. TV Âkıllı kutusu. ZİHİN AÇAR, BASARIYI HIZLANDIRIR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle