Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
RKIYE
Istanbul
Edme
_K 3 Sinop Y 14 Adana Y 15
B 0 Samsun Y 17 Mersin Y 14
Kocaeli K 4 Trabzon
Çanakkale
Izmir
K 1 Giresun
Y 12 Ankara
_Y 1^ Diyarbakır Y 11
_Y Ijj Şanhurfa Y 13
K 6 Mardin Y 12
Manısa
Aydın
_Y 8 Eskişehır K 8 Siırt Y 14
Y 12 Konya 8 Hakkâri Y 12
Denızli Y 12 Sıvas K 7 Van Y 13
Zo nguldak K 5 Antalya Y 19 Kare
C
T*
1
^ Parçalı buluthi
Bütün bölgeler çok bu-
lutlu, Trakya dışında
tum yurt yağışlı geçe-
cek. Yağışlar yağmur, Oslo
Akdenız'de sağanak, Iç
Ege, Marmara, Batı ve
OrtaKaradenız'ınıçte-
sımlen, Iç Anadoiu'nun Londra
kuzeybatısı ile Doğu
Anadolu'nun kuzeyın-
de karla kanşık yağmur
ve kar şeklınde olacak.
Hava sıcaklığı azalma- Bonn
ya devam edecek. Münih
DIS MERKEZLER
B -2 Beriin
Helsinki K -4 Budapeşte B -2
PB 15
B 0
Stockholm B -3 Madrıd
Y 10 Viyana
Amsterdam B 7 Belgrad K 0
Brüksel Y 6 Sofya B -6
Paris 8 Roma B 8
K 5 Atina Y 10
K 5 Zürih K 1 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
B
B
B
B
B
Y
B
-5
14
-8
4
10
0
12
29
Y 17
: S4SİI l Çok buKjUu ı Yağmuriu Kariı > Gök gûrûltûlü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
aramak, çözüm üretmeye gelince bu iki siyaset us-
tamız suspus.
Siyasal tabloyu demokratik zeminlere nasıl uy-
duracaklannı bir türfü söyleyemiyorlar.
Başbakan adayı Ecevit, başarısızlığa uğrarsa
curnhurbaşkanının başka birine görev vermeyece-
ğini açıklayabiliyor.
Hatta "benden sonra" demeye gelen bir hava-
da; curnhurbaşkanının güvenoyuna gereksinme-
yen bir seçim hükümeti kuracağını duyuruyor.
"Geniş tabanlı, yüksek ökçeli" hükümete razı
değıl.
Ama Ecevit'in dün Adana yollarında hayli söy-
leşme olanağını bulduğu "müstafi" Başbakan Yıl-
maz ise Demirel'in yanında "Biz" diyor: "Sayın
cumhurbaşkanımızm görevini kolaylaştırmaya ça-
lışacağız".
Demirel-Yılmaz-Ecevit arasındaki üçlü siyasal
girişim bir kez daha olası yeni bir formülle hareke-
te geçmeye hazırfanıyor.
Hatta Demirel'in yeni "bir çıkış yolu" gösterme-
si bile olası. Nedenini gösterecek örnek ise işte:
Dünlere kadar genel seçimi 18 Nisan'dan ayiar-
ca sonraya erteletmek için üstün çaba gösteren
Çankaya, partilerin direnmesinden sonra yine de-
ğişti. Artık, "18 Nisan'da her şey vatandaşımızın
hakemliğıne gelecek" diyor.
Bu siyasal kimliğin bir başka tarafı daha var:
Curnhurbaşkanının 72 kişiye "devlet sanatçısı"
sıfatını verdirirken izlediği yöntem ise kimi zaman
tepeden aşağıya nasıl siyaset uygulayacağının ka-
nıtı değil mi?
Hürriyet yazıyor: Devlet sanatçılarının belirien-
mesi amacıyla önceden oluşturulan ve sonradan
devre dışı bırakılan jürinin kimi üyeleri 72 kişinin
saptanmasında katkılan olmadığını açıklarken kı-
sa söylemlerine "Biz 10 kişilik bir liste belirledik"
diye başlıyorlar.
Haydi sol
Sorumluluk taşımadığı için her sözü ve hareke-
ti bugün sempati uyandınyorcumhurbaşkanımızın.
Gelecekte Yılmaz'la Ecevit'in desteğinde "Baş-
kan Baba "lık sıfatını kazanırsa, kimi olayda nasıl
davranacağının ilk örneğini de jüri üyelerinin şu
cümleleri veriyor:
"Ancak Köşk'ten bize 72 kişilik bir 'dayatma'
söz konusu oldu. Bunu kabul etmediğimiz için
devre dışı bırakıldık".
Bu ve benzeri işlerin Köşk'te gördüğü işlemi gir-
disi çıktısı ile çok yakından bilen Genel Sekreter
Necdet Seçkinöz'ün bir süredir sesi soluğu çık-
mıyor. İşte ona bir fırsat. Demirel adına bir açıkla-
srnayaparak sanatçı listesindekjjflrileri, DemVej'e,
özgü doğrulara dönüştürebilir.
Türkiye'nin "fantazi kokan" konularla artık uğ-
raşacak zamanı kalmadı.
Dıştan içe karşımıza dikilen dev sorunlar, bizi
ufak tefek ayak oyunlanndan hızla vazgeçmeye
zorluyor.
Sol partilere bir görev düşüyor. Bu görev, üste-
lik solun siyasal tarihinde bir dönüm noktası ola-
cak değerde:
Hükümet sorununda kendi kamuoylannı rahat-
sız etmeyecek bir çözüme yönelmek!
Örneğin CHR ANASOL'un kuruluşundan beri
hükümetlerde görev almayı istemiyor. Bir görüş, bir
politikadır, pekala.
Ama, örneğin Ecevit başkanlığında kurulacak
DSP azınlık hükümetine "dışandan, ama bu kez
kerhen değil" destek vermeyi niçin düşünmüyor?
Böyle davranırsa hiçbir şey yitirmeyecek. Tersi-
ne ülkenin zor döneminde FP ve FP'nin yardımcı
siyasal gücü olan Şaibe Hanım'la birlik olarak hü-
kümeti düşürdükten sonraki CHP aleyhindeki
olumsuz havayı da böylece gidermesi olası.
Fırsatı değerlendirmek istiyorlarsa; Ecevit, sağı
birleştirme çabası diye yorumlanan girişimlerini
CHP'ye doğru çevirmeli. Baykal da Ecevit'in sol
yerine sağı yeğlediğini içeren suçlamalardan geri
durmalı.
Kırk yılın başında sola şu veya bu biçimsellik
içinde bir araya gelerek hükümet olma fırsatı çık-
tı.
Üstelik dağ gibi sorunlan çözme olanağını ya-
kaladılar.
Bu fırsatı değerlendirmezlerse...
Inatları ne kişiliklerine ne de partilerine bir yarar
sağlamayacak!
Zor günler geliyor
I Baştarafı 1. Sayfada
73.2'ye ulaşan gerileme gösterdi. Kamu-
da ayakkabı, ağaç ürünleri, plastik, çanak-
çömlek. porselen, cam ve cam ürünleri, çi-
mento, elektrik makineleri sanayiinde yüz-
de 10'un üzerinde üretim düşüşleri görül-
dü. Özel sektörde de ayakkabı, kâğıt ve kâ-
ğıt ürünleri. basım, yayın, elektriksiz ma-
kineler ve otomotiv sanayiinde yüzde
10'un üzerinde üretim azalışı gerçekleşti.
Çamaşır makinesi üretimi yüzde 22.7, oto-
mobil üretimi yüzde 1.5, otobüs üretimi
yüzde 37.1, kamyon üretimi yüzde 44.7
oranında azaldı. Inşaat sektöründe geçen
yıla göre yüzde 3.2'lik azalış kaydedildi.
Özel selctör yatınmlannı yılın üçüncü 3
aylık döneminde yüzde 7.7 azalttı.
Bankalar açtıklan kredileri tahsil etme
derdıne düşerken, reel sektör kredi açma-
yan mali sektörü suçluyor. Ankara Sanayi
Odası Başkanı ZaferÇağiayan. bankacılık
sisteminden KOBl'lere yüzde 3 oranında
bıle kredi kullandınlmadığına dikkat çek-
ti.
Rezerv: Merkez Bankası'nın 25 milyar
dolan aşan döviz rezervleri, bunahma kar-
şı güvence olarak sunulurken; bu rakam
20-27 Kasım arasında 20 milyar dolann
altıaa düştü. Rezerv miktan, geçen hafta
açıklanan son verilere göre son 8 ayın en
düşük düzeyi olan 19 milyar 701 milyon
dolara kadar geriledi. Merkez Bankası, dö-
vize kayış nedeniyle başlayan likidite sı-
kıntısını giderebilmek için piyasalan fon-
luyor. Ancak, Merkez Bankası fonlamayı
sürdürmesine karşın dövize yöneliş kınla-
madı ve piyasalardaki likidite sıkışıklığı
devam ediyor. Bu durumda Hazine'nin
borçlanmasında da faizler yüzde 150'ye
yakın düzeylerde seyrediyor.
Dış ticaret: Merkez Bankası ödemeler
dengesi verilerine göre. bavul ticaretinde
yaşanan yüzde 23.9'luk gerileme sonucun-
da dış ticaret açığı yüzde 1.7 oranında ar-
tarak 11 milyar 470 milyon dolara çıktı.
Bavul ticaretinin 1997'den itibaren içine
girdiği bunalım, ekonomi yönetiminin
Rusya bunalırruyla pazann yeniden açıla-
cağı savlannın gerçekleşmesiyle derinleşi-
yor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın verileri-
ne göre, Rusya'ya yönelik ihracat bu yılın
ilk 9 ayında yüzde 26.5'lik düşüş gösterdi.
Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik
Beklentiler ve Gelismekte Olan Ülkder"
başlıklı raporunu hazırlayan Mick Rior-
don, Rusya'daki bunalımın en çok Türki-
ye'yi etkilediğine dikkat çekerken, bavul
ticareti hacmindeki düşüşün ihracatı olum-
suz etkilediğini, gelecek yıl büyüme ora-
nını yükseltebilmek için buna karşı önlem-
leralınması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin, ocak-eylül dönemindeki
ihracatı, Tayland'da yüzde 87, Tayvan'da
yüzde 57.5, Endonezya'da yüzde 42.1, Ma-
lezya'da yüzde 71.6, Çin'de yüzde 11.8,
Singapur'da yüzde 58.4, Japonya'da yüz-
de 30.7 oranında geriledi. Bu ülkelerin de
içinde yer aldığı 20 ülkeye yönelik Türki-
ye'nin ihracatı toplam 1.5 milyar dolann
üzerinde azalarak yüzde 14.8'lik düşüş
kaydetti. Türkiye, geçen yıllara göre ihra-
cat miktanndaki artışa karşın özellikle bu-
nalıma giren ülkelerin devalüasyon yoluy-
la sağladıklan "ucuzhık" avantajına karşı
fiyatlan düşürme zorunluluğu yüzünden
reel getiri sağlayamıyor.
Sıcak para: Türk ekonornisinin 1980'-
lerden sonra sıcak paraya dayandınlması
bunalımlara karşı tehdit oluşturuyor. Mer-
kez Bankası, Rusya'daki bunalımın ardın-
dan yabancılann ellerindeki menkul de-
gerleri tasfiye etmeleri ve yurtdışından
borçlanılamaması nedeniyle portföy yatı-
nmlannda toplam 5 milyar 671 milyon do-
lar net çıkış olduğunu bildirdi. Yine geçen
yılın ilk 9 ayında 1 milyar 218 milyon do-
larlık tahvil ihracına karşın 1998'in aynı
döneminde yalnızca 530 milyon dolar gi-
riş olduğunu kaydeden Merkez Bankası,
menkul değer yatınmlannda ise 9 aylık
dönemde 6 milyar 201 milyon dolarlık net
çıkış olduğunu açıkladı.
1 milyon kişi işsiz
Yetkililer Allah versin' diyor
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) -
Tekstilciler, sektörde yaşanan bunahmın
ardından umudunu hükümete bağlar-
kea, sektördeki işsiz sayısının 1 milyo-
na ulaştığı bildirildi. Tekstil tşveren Sen-
dikalan Konfederasyonu (TtSK) Baş-
kanı Hafit Narin, Bankalar Birlıği'nin
tûm yetkilerininMerkez Bankası'na ve-
rilmesi gerektiğini belirterek "Birzüm-
reııin bütün Türk ekonomisini tahak-
küm, disiplin alünda tutması. ancak dev-
let için geçerti olan bir sistemdir, o da
Merkez Bankası'dır" diye konuştu. Na-
rin, fabrikalan çalıştırmak için hüküme-
tin özendirici kararlar almasını ve eko-
nomiye para enjekte edilmesıni bekle-
diklerini söyledi.
TİSK Başkanı Halit Narin, hüküme-
te karşı sorumluluklan geriye bırakma
zorunluluğu olmadan sanayinin ayakta
kalmasının mümkün olmadığının orta-
ya çıktığını söyledi. Fabrikalan çalıştır-
mak için hükümetin Bakanlar Kurulu
' toplantısıyla, dınamık, yapıcı ve özen-
dirici kararlar almaSını beklediklerini
hijdirep Npritijiinçrikpııi^c hükümete
Hetttklerinî ffefMrTtîSK; Başkanı şun-
lan söyledi:
"Paira istemryoruz, pul istemiyoruz.
Bizhükümetin kontrolü alünda olan ver-
gi, elektrik, SSK gibi konularda en az 6
a>' ile 1 yıl arasında vudeü ödeme inıkâ-
nı geimesini istiyoruz. Bütün bankacıhk
sektörüne ihracat öncesi hazırlık kredi-
si venne mecburiyeti getirihnelL Ekono-
miye para aktarma mecburiyeti %-ar. Ha-
zine bankalardan etini çekmeB, banka-
lara bankacıhkyapma mecburhetinige-
tirmelL ParavıMerkez'e > üzde 150 rato-
mı ik hapsederek enilas>onu düşünne-
nin ekonomiye faydası olmadığı gibi hal-
kın da bûyük bir kesiminin işsiz kalma-
sına sebep olacağı açıkca anlaşılnıışrır."
Bankalar Birüği'ni eleştirerek, birli-
ğin tüm yeüdlerinin Merkez Bankası'na
verilmesini öneren Narin şurdan söyle-
di:
"Çünkü Bankalar Birliği menfaat te-
şekkülüdür. Bu teşekkül yeni kanunlar-
la da teşvik ediliyor ve destekleniyor. Bir
zünırenin bütün Türk ekımomisindeki
zümreleri tahakküm alünda, disiplin al-
ünda tutması, ancak devlet için geçerii
olan bir sistemdir, o da Merkez Banka-
sı'dır. Birlikteki insanlara Türk ekonomi-
sini kontrol etme yetkisi verüemez, dev-
redUemez, diye düşünüyDnız."
Yaklaşık 1.5 milyon insanm işini kay-
bettiğini belirten Narin, bunlann 1 mil-
yonunun tekstil sanayiinde, 500 bininin
de diğer sanayi dallannda olduğunu, in-
şaat sektörünün buna dahil olmadığını
kaydetti.
Ekonomik faaliyetlerin durmasıjbtt*-
' yük bir kitlenin işsiz kalması durumun-
da hükümeü'n karşılaşacağı sorunlann
başında döviz kaymasının geleceğini an-
latan Narin. "Şubat ayı sonunda Türki-
ye'nin döviz rezervleri 10 mih ar dolar ci-
vannda konuşulmaya başlanacakür. Bu
tefaükeli bir boyurtur" dedı. Narin, mil-
yonlarca insanm işsiz kalmasının sos-
yal sorunlan da beraberinde getireceği-
ne dikkat çekti.
Tekstilciye destek yok
Ekonomi Servisi - Fi-
nans sıkıntısı yaşayan
tekstil ve konfeksiyon sek-
törü bir yandan işçi çıkar-
maya devam ederken öte
yandan hükümetten vergi
indirimi sağlanmasmı ve
işleüne kredilerinin artü-
nlmasını talep ediyor. An-
cak hükümet ve kamu ku-
rumlan, tekstilcilerin bu
isteklerine olumlu yaklaş-
mıyor.
Sektörün ihracatında
yaşanan "düşûş", kimile-
rince "mevsimser olarak
nitelendirilirken, tekstilci-
lerin "KDV oranlannın
j-üzde 15ten yüzde 1 ya da
en azmdan yüzde 3-5 civa-
nna indirilmesi'' yönünde-
ki isteği "Hersektörvefır-
ma daha çok kâr için ver-
gi indirimi, hatta hiç vergi
vermemeyi ister. Tekstilci-
lerin bu isteği bu anlayışuı
uzanbsı" şeklinde yorum-
landı.
Yaklaşık 3 yıldır fınans
sıkjntısı yaşadığı bilınen
tekstil ve konfeksiyon sek-
törünün özellikle "toplu iş
sözleşmesi döneminde
>üksek sesle taleplerini di-
le getirmesi, hatta çauşan-
lann zamlannı bu istekle-
re endekslemesi" dikkati
çekiyor.
Söz konusu vergi indi-
rimlerini "çauşanlann üc-
retkrine de vansırma'' yö-
nünde herhangi bir söz
vermeyen tekstil ve kon-
feksiyon sanayicilerinin
bu isteklerinin teknik ola-
rak mümkün olmadığı ifa-
de edildi.
Maliye Bakanlığı'ndan
üst düzey bir yetkili, teks-
til ve konfeksiyon sanayi-
cilerinin maliyetleri düşür-
mek için verimliliği arttır-
ma yönünde önlemler al-
ması gerektiğini ifade ede-
rek, KDV oranlannm dü-
şürülmesiyle maliyetlerde
büyük bir düşüş sağlana-
bileceğini belirtti.
^JBovjece Türk tekstil ve^
konfeksiyon sektörünün
dış pazarlarda rekabet et-
me şansuıın da artacağını
ifade eden yetkili, "Ancak
bu, borea batmış durumda
olan devletin gelirinin ke-
silmesi demektir. Devlet
daha çok vergi almanın
yollannı ararken, indirim
mümkün değü" dedi. Ay-
nı yetkili, sanayicilerin
Hükümet yeni önlemler açıklıyor
• 1999 bütçe yasa tasansında yer alan üretim sektörüne
ve ihracata yönelik önlemlerin geçici bütçeye
aktanlacağını anımsatan Temizel, tüketimdeki
daralmanın üretim sektörü üzerindeki etkilerinin gelecek
günlerde tam olarak görüleceğini bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Üretim sektörünün sorunlannı
gidermek için çalışma yapan
hükümetin, alınan önlemleri
cuma günü açıklaması
beklenıyor. Maliye Bakanı
Zekeriya Temizel, enflasyonu
ındirme programının iç
tüketimde daralma yarattığını.
üzerine dış dünyadaki tükeüm
düşüşünün de eklenmesiyle
üretim sektöründe gerçek
anlamda sıkıntı oluştuğunu
kaydetti. Zekeriya Temizel,
Maliye Bakanlığı-OECD Çok
Taraflı Vergi Eğitim Merkezi'nin
yeni binasının açılışından sonra
gazetecilerin sorulannı yanıtladı.
1999 bütçe yasa tasansında yer
alan üreüm sektörüne ve ihracata
yönelik önlemlerin geçici
bütçeye aktanlacağını anımsatan
Temizel, tüketimdeki daralmanın
üreü'm sektörü üzerindeki
etkilerinin gelecek günlerde tam
olarak görüleceğini bildirdi.
Temizel, kaynak kullammı
destekleme fonunun (JCKDF)
kaldınlacağı sözünün 1 Ocak
1999'dan geçerii olacak biçimde
düzenleneceğini kaydetti.
Maliye Bakanı Temizel, geçici
bütçenin TBMM'den 5 günlük
çalışma sonucunda
çıkanlabileceğini söyledi.
Anayasanın bütçeyle ilgili
TBMM'deki çalışmalann 55
günde sonuçlandınlması hükmü
uyannca, 55. hükümetin bütçesi
üzerindeki çalışmalann 11 Aralık
1998 tarihi itibanyla bitirilmesi
gerektiğini, ancak hükümetin
düşürüldüğû gün sürenin
dondurulmuş kabul edilmesi
gerektiğini anlatan Temizel,
"Hükümet kurulup çalışma)a
başladığı andan itibaren o 55
günlük süre, durma süreleri hariç
tamamlanır. Yeni hükümet
kurutanası halinde eski bütçeye
devam olasılıgı bana göre vurdır"
diye konuştu. Zekeriya Temizel,
bugün TBMM Genel Kurulu'nda
ele alınacak bankalar yasa
tasansı tamamlanana kadar
çalışılması yönünde karar
alınabileceğini söyledi. Binanın
açılışını yapan Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel de Türkiye'de
vergi yükümlüsü olması gereken
halkın yansının vergi yükümlüsü
olmadığını söyledi.
enerji maliyetini düşürme-
nin yolunu araması gerek-
tiğini de kaydederek,
"Takülar KDVye. Türld-
ye öyle bir noktada ki, fir-
malar kapamyor, işçi isten
çıkanlıyor. Çözüm devlet-
ten bekknebilir, ancak
devletin bir çözüm getirme
dunımu yok. Devlet öde-
nen faizler alünda eziliyor.
Bu durumda KDV oranla-
nnın düşürülmesini ve bu
gelirden vazgecilmesini
olası bulmuyorum" diye
konuştu.
İhracat ağırlıklı faaliyet
gösteren tekstil ve konfek-
siyon sektörü temsilcileri,
Türk Eximbank'ın kay-
naklanndan yeterince ya-
rarlanamadıklanm belirt-
tiler.
Jiürk Eximbank yetkili-
lsrüse sektörün kısa vade-
li ihracat kredileri içinde
yüzde 50 ile en büyük pa-
ya sahip olduğunu belirtti-
ler.
Türk Eximbank'ın veri-
lerine göre, bu yılın ocak-
kasım dönemi itibanyla
tekstil ve konfeksiyon sek-
törü, krediler içinde en bü-
yük payı alan sektör oldu.
Yetkililer, sektöre verilen
desteğin en önemli göster-
gesinin, yüzde 50'ye va-
ran kredi payınuı olduğu-
na dikkat çekerek, "Bu o-
ran, bu yıl sektörün ülke
ihracaü içindeki payının
oldukça üzerindedir. Sek-
törün içinde bulunduğu
durum dikkate alınarak,
azami finansman desteği
sağlamak amacıyla, tekstil
ihracına yönelik kredi ta-
leplerine öncelik veriliyor"
dediler.
Yine aynı verilere göre,
tekstil ve konfeksiyon sek-
töründen sonra tanm-gıda
krediler içinde yüzde 11,
makıne ve eleküikli cihaz-
lar yüzde 8, motorlu taşıt-
lar yüzde 5 ve diğer sek-
törler toplam yüzde 15 pay
alıyor.
'99 daha
kötii
olabilir'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Yar-
dımcısı Bülent Ecevit, eko-
nomideki olumsuz gidişe
gerekçe olarak Rusya ve
hükümet bunalımlannı gös-
terdi. Ecevit, 1999'un ilk üç
ayında 8 katrilyon lira iç ve
dış borç ödeneceğini anım-
satarak "1999'da olumsuz
geüşmelerle karşı karşıya
kalabuuiz" değerlendirme-
sini yaptı.
Cumhuriyet'in ekonomi-
deki olumsuz işaretlere iliş-
kin sorulannı yanıtlayan
Ece\ it, "Her şey Rusya kri-
zine kadar çok iyi gidiyor-
du" dedi ve şu değerlendir-
meyi yapü:
"Rusya, Türkiye için pek
çok bakımdan önemli bir
ülke. Müteahhitlerimizin
orada aldıklan işlerin yanı
sıra Türkiye'ye her >il 1 mil-
yonRus turistgetrvor. Bu ke-
sflme ekonomhi olumsuzet-
kiledi. Tabö, hükümetin de
hiç kusuru >ük demivorum.
Ama bu unsuru unutma-
makgerekiyor.''
Ecevit, bir başka önemli
etkenin de hükümet bunalı-
mı olduğunu anımsatarak
"En azmdan kaç gündür
Bakanlar Kurulu'nu topla-
yamıyoruz. Baa acil önlem-
ler gerektiğinde elbette hü-
kümet sorumluluğunun ge-
reğini yerine getireceğiz a-
ma yeni hükümet çabalan
istertstemezgündcmin önü-
ne geçiyor'' diye konuştu.
Işten atılmalann da dış
pazardaki daralmaya bağlı
olduğunu belirten Ecevit,
"Durum elbette üzücü.
Ama saüş düşünce pazar
darahnca fabrika sahibi ne
yapsın
7
' değertendinneetnı
yaptı.
Ecevit, bu olumsuz tablo-
ya karşın Dünya Bankası ve
IMF'nin Türkiye'yi çok ya-
kından izlediğini ve ekono-
mimize ilişkin düşünceleri-
nin tümüyle karamsar ol-
madığını söyledi.
1999'un özellikle ilk üç
ayının yoğun bir iç-dış borç
ödemesi ile dolu olduğunu
anımsatan Ecevit, "Bu süre
içinde ödenmesi gereken
borç 8 katriiyon lira. Bu dö-
nem aynca başka sıkınülar
yaratabilir. Hükümeti kura-
büirsek ilk yapmamız gere-
ken işlerin başında ekono-
mikkararlar almakgeliyor.
Bu yüzden gelişigüzel bir
hükümet olsun istemiyo-
rum" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ise işçi çıka-
nlmaması koşuluyla sana-
yiciye vergi kolaylıklan ge-
ririlmesini, işten çıkanlan-
lara işsizlik sigortası uygu-
lanmasmı istedi.
Son dönemde 135 bin ki-
şinin işini kaybettiğini
anımsatan Baykal, "Türki-
ye, bütçesini yapamaz hale
geldL Bunun tek nedeni de
hükümetin tercihidir" dedi.
TV Âkıllı kutusu.
ZİHİN AÇAR, BASARIYI HIZLANDIRIR.