19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(ARALIK1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Asgari ücret Bölgelere göre farklı ücret reddedildi ANKARA(CumhunyetBürosu)-Asgari Ücret Tes- pit Komisyonu, asgari ücretin belirlenmesinde baz alı- nan kalori rakamının 3 bin 540 olarak kalmasını ka- rarlaşnrdı. Kalkınmada öncelikli ve diğer bölgeler için farklı asgari ücret belirlenmesi istemi reddedildi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılbaşından itiba- ren geçerli olacak yeni ücreti belirlemek üzere dün Ömer Benokan'ın başkanlığında dördüncü kez top- landı. Edinılen bilgiye göre işverenlerin daha önceki toplannlarda asgari ücretin belirlenmesinde baz alınan kalori rakamını yüksek bulduklannı belirterek raka- mın aşağı çekilmesini istemeleri üzerine toplantıya t HaeettepeÛniversitesi'ndenbeslenmeuzmanlan ka- ftldı. Uzmanlar, komisyon üyelerine bir kişinin bes- lenmesinde gerekli olan kalori oranı konusunda bilgi verdiler. Yapılan oylamada kalori rakamının eskiden olduğu gibı 3 bin 540 olarak kalması kararlaştınldı. Komisyon, gündemindeki kalkjnmada öncelikli yö- reler vc diğer bölgeler için iki farklı asgari ücret be- lirlenmesi konusu da ele aldı. Komisyon üyelerinin ço- ğunluğu tarafından farklı asgari ücret belirlenmesi is- temi reddedildi. Türk-lş Genel Eğitim Sekreten Salih Kıhç. kasım ayı enflasyonu da dikkate alınarak gelecek toplantıda konuyu sonuçlandıracaklanru söyledi. DÎE'ye göre TÜFE yüzde 4.3, TEFE yüzde 3.4 arttı. Yıllık ortalama TÜFE yüzde 87.3, TEFE yüzde 75 oldu Hüküıııetiıı enflasyon hedefî tutmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enflasyon, kasım ayuıda tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bazında yüzde 4.3, toptan eşya endeksi (TEFE) bazında ise yüzde 3.4 arttı. Böylece, özellikle ücretlerde ve hesaplamalarda dikkate alınan TÜFE, yıllık ortalama yüzde 87.3 olurken, yaklaşık yılbaştndaki düzeyine geldi. Hükümetin enflasyon hedefınde temel aldığı TEFE ise yıl- lık ortalamada yüzde 75 oldu. Devlet Istatistik Enstitüsü (DtE) ka- sım ayı enflasyon rakamlannı açıkladı. Hükümet, enf- lasyon hedefini TEFE'de yüzde 50'den yüzde 58'e çekmişti. Yılın bitişine bir ay kala yıllık ortalama ba- zında hedefin yakalanamayacağı ortaya çıktı. Ancak hükümet, yaz aylanndan sonra kümülatif enflasyon ra- kamında hedef belirlediklerini ileri sürmeye başla- mıştı. Kümülatif olarak TEFE kasım ayında yüzde 50.5'e çıkarken: TÜFE'de bu oran yüzde 64.3'e kadar yükseldı. Bu rakamlar aralık ayı enflasyonuyla yük- selecek. Ancak büyük bölümü özel sektör ürünlenndeki ar- tıştan kaynaklanan kasım ayı enflasyon hızı. piyasa- lann beklediği düzeyin altında kaldı. Bunun ekono- mik bunalımın yansıması olarak giderek artan durgun- luktan kaynaklandığı yorumlan yapıldı. Ana harcama gruplannda aytık değişim Aylık 6.6 f «|\ v k/ enflasyon <*Ta 72 n •"-^ 4J> 4 J J ^ V , . r " v ~" S J ^ H I OcAV ŞLİ» M*1 Na» U*« HK wu • 34 ^ > 4(>X - / 2.4 6.7 rw^6.i M3 so 3.4 Yıllık enflasyon ooi 101.6 oa•» Kat ^7 M Octt ŞU> Mvt Nfc M O S ü•< 90.6 7 « J ^ 85.3 rL81.4 80.4 ^ • ^ 7 2 . 8 DtE Bülteni"ne göre kasım ayında yüzde 4.3 artan TÜFE'nin, geçen yılın aynı ayına göre değişim oranı ise yüzde 72.8 oldu. TÜFE'dekı artışın 1.4"ü gıda, iç- ki, tütün; 0.6'sı giyim ve ayakkabı; 1.2'si konut; 0.5'i eveşyası; 0.1 'i sağlık; 0.2'si ulaştırma;0.l'ieğlence; 0.1'i lokanta, pastane ve otel; 0.1'i de çeşitli mal ve hizmetler grubundan kaynaklandı. Tüketici fiyatlan, ekim ayına göre yüzde 6. l'le en yüksek düzeyine Do- ğu Anadolu Bölgesi'nde ulaşırken: en düşük artış yüz- de 3.9'la Marmara Bölgesi"nde gerçekleşti. Yine ge- çen aya göre en fazla artışın yaşandığı il yüzde 6'yla Diyarbakır, en düşük artışın yaşandığı il ise yüzde 3.6'yla Içel oldu. Yıllık ortalama temel alındığında tüketici fiyatlan- nın en yüksek artışı gösterdiği bölge yüzde 89.1 'le Marmara Bölgesi olurken, yüzde 83 'lük oranla en dü- şük artışı Akdeniz Bölgesi yaşadı. DlE verilerine gö- re, diğer bölgelerde yıllık ortalama bazda TÜFE ar- tışlan şöyle: "tç Anadolu Böigesi yüzde 88.4, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeieri yüzde 85.1, Ege Bölgesi yüzde 83.9, Güneydoğu Anadolu Bölgesi yüzde 833." Yıllık ortalamada Konya ili yüzde 93.5'le "enflas- yon şampiyonu" olurken; yüzde 82.3 'le Izmir ve Ada- na "şanslı iller" oldular. Ulaşıro ve kış katkısı TÜFE'de kasım ayında, DtE'nin seçtiği maddeler arasında en yüksek artış yüzde 50.8'le buzdolabı ta- miratında görüldü. "Domates, otoparkücreti, tren üc- reti, vapur ücreti, manto, palto, bot, ilaçlar, otel ücreti" de en yüksek artı- şın görüldüğü ilk 10 seçilmiş madde arasında yer aldılar. Toptan eşya fiyatlan ise yıllık orta- lamada yüzde 75; geçen yılın aynı ayı- na göre ise yüzde 58.6'lıİc artış kaydet- ti. TEFE'de kasım ayında yaşanan yüzde 3.4'lük artışın ise 0.6'sı devlet- ten, 2.8'i ise özel sektörden kaynak- landı. TEFE'de kasım ayı artışının 1 'i tarım, avcılık, ormancıhk ve balıkçı- hk sektöriinden; 2.2'si imalat sanayiinden, 0.2'si elekt- rik, gaz ve su sektöriinden oluştu. TEFE, ekim ayına göre en yüksek artışı yüzde 4.5'le tanm, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektöründe gös- terdi. Elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 3.3'lük, imalat sanayiinde yüzde 3'lük, madencilik ve taşo- cakçılığı sektöründe ise yüzde 0.9 artış görüldü. Yıllık ortalamada ise TEFE en yüksek artışı yine yüzde tanm, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektö- ründe yüzde 89.1 'le gösterirken; en düşük artışı da yüzde 51.8'le madencilik ve taşocakçılığı sektöründe kaydetti. TEFE'de en yüksek artışı gösteren ilk 5 ürün, yüzde 41.7'yle elma, yüzde 37.2'yle şarap, yüzde 32'yle halı, yüzde 31.4'le domates, yüzde 23.4'le blok sünger oldu. Kasım aymda Türk basını • İstanbul Haber Servisi - Basın Konseyı, Kasım ayında Türk basınının durumunu değerlendirdi. Abdullah öcalan ile ilgili gelişmeleri izlemek için Italya'ya giden Türk gazetecilere yönelik saldın, Kasım ayınm en önemli olayı olarak belirtildi. Ayın diğer önemli olaylannı şöyle: 19 Kasım tanhinde Yenikapı'daki Ülkede Gündem ve Cağaloğlu'ndaki Özgür Halk gazetelerinin polis tarafından aranması; Özgür Halk gazetesi Yazıişleri Müdürü Erdal Söylemez ile gazetenin imtiyaz sahibi Tahir Filimci ve Ülkede Gündem gazetesi Yazıişleri Müdürü Hayrettin Demircioğlu'nun gözaltına ahnması: 26 Kasım tanhinde Diyarbakır'da bir grubun Ülkede Gündem gazetesi bürosunu taşlaması. Sgoıtak kampanyasr . - • İstanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sürdürülen "Sigortalı Çalış, Sigortalı Çalıştır" kampanyası çerçevesinde düzenlenen toplantıda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı müfettışlerinden Muzaffer Delice, sigortalı işçi çalıştırmanın işverenler için hukuki bir zorunluluk olduğunu belirterek sigortasız işçi çalıştıran işveren ve kurumlar için birtakım yasal zorunluluklann mevcut olduğunu hatırlattı. TÜMTtS'den amanbul Haber Senisi - Türkıye Motorlu Taşıt Işçileri Sendikası (TÜMTİS). Fransız çimento tekelı La Farge'in yüzde 51 hisse ile ortak olduğu Yozgat Yerköy'deki YTBıTAŞ şırketindeki şoförlerin, sendıkaya üye olduklan için işten çıkanldığı iddia edıldi. Sendika, işyerinde toplu iş sözleşme süreci başlayacağı bir dönemde. 32 TÜMTlS üyesinın işten çıkanldığmı, 20 üyenin de 1 Aralık gününe kadar izne çıkanldığını belirtti. • İstanbul Haber Servisi - Turkcell ve Encsson'dan yapılan yazılı açıklamada, Öcalan'ın Roma'da yakalanması ile ortaya çıkan siyasi kriz nedeniyle Türkiye'de yaşanan olaylan ve halkın bu konudaki tepkisini dile getirme altında, tnterstar'da şirketlerini karalama kampanyası başlatıldığı belirtildi. Açıklamada aynca Interstar aleyhinde bir trilyon liralık tazminat davası açılacağı vurgulandı. Bektrik kesintisi • İstanbul Haber Senisi - Boğaziçı Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamada, bugün elektrik kesintisi ujgulanacak semtler şöyle: . Küçükköy, Eski Edirne Asfaltı'nın bir kısmı, Kazım Karabekir Mahallesi'nin bir kısmı. Sultançiftliği Mahallesi'nin bir kısmı, Uğur Mumcu Mahallesi, Malkoçoğlu Mahallesi, Karayollan Mahallesi, Yenimahalle'nin bir kısmı, Ki>abaşı, Fenertepe, Askenyeler, Habipler, Fenertepe Mahallesi ve Sncan Mahallesi. Hutnan Rights Watch'un yıllık dünya raporunda, işkencenin sürdüğü belirtildi Türkiye'nin insan lıaklaıı karnesi zayıf FUATKOZLUKLU WASHINGTON - Dünyanın en etkili in- san haklan kuruluşu olarak nitelendirilen Human Rights Watch'un (İnsan Haklan Iz- leme) tarafından dün açıklanan yıllık dün- ya raporunda, Türkiye'de işkencenin ve in- san haklan ihlallerinin sürdüğü belirtildi. PKK'nin sivilleri öldürmeye devam ettıği- nin vurgulandığı raporda, Şili eski diktatö- rü Augusto Pinochet'nin lngiltere'de tutuk- lanması, "Çokgüzel bir 50. yıl hediyea" ola- rak nitelendinldi. Yunanıstan'ın Türk azın- lığı inkâr eden politik tutumuna da yer ve- rilen raporda, hiçbir despotun işlediği suç- lann yanına kalmaması için uluslararası bir adalet sistemine ihtiyaç duyulduğu vurgu- landı ve "Uluslararası ceza mahkemesi"nin gerçeklik ka- zanması için çağnda bulunul- du. Merkezi Paris'te bulunan İnsan Haklan Izleme'nin yıl- lık dünya raporu dün Was- uluslararası bir adalet sistemine ihtiyaç du- yulduğunu savunan Roth, BM'nin geçen yıl Roma'da gerçekleştirdiği ve 120 ülkenin ka- tıldığı konferansta kabul edilen anlaşmada öngörülen "Uluslararası ceza mahkeme- si"nin gerçeklik kazanması çağnsında bu- lundu. Roth, söz konusu anlaşmayı 59 ül- kenin onayladığını ve mahkemenin kurul- ması için 60 üyenin onaymın gerektiğini anımsattı. Raporda, 1998'de Türkiye'de insan hak- lan ve siyasi hayata ilişkin gündemi, devlet güvenlik güçleri içindeki yasadışı oluşum- larla ilgili skandallann, siyasi Islamın yük- selişi ve Güneydoğu Anadolu'daki silahlı mücadelenin belirledıği görüşü savunuldu. 1996'da meydana gelen Susurluk kazasın- da güvenlik güçleri ile aşın sağcı çetelenn ilişkisinin açığa çıktığı ifade edilen rapor- da, bu skandalla ilgili olarak başlatılan araş- tırmalann sınırlı kaldığı ve yavaş ilerledi- ğinin altı çizildi. Raporda Mehmet Agar'ın bu çete faaliyetlerinin en azından farkında olduğuna, hatta bizzat yetki venniş olabile- ceğine işaret edildi. RP'nin kapatılması ve eski tstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen hapis cezasına değinilen raporda, REFAHYOL hükümetinin ordu ta- rafından istifaya zorlandığı iddia edildi ve MGK ordunun siyaset üzerinde etkili olma- sını sağlayan kurum olarak nıtelendirildi. Türkiye'de 1998 yılı içinde meydana ge- len çok sayıda insan haklan ihlaline yer ve- toplantısıyla açıklandı. tnsan Haklan Izleme Genel Direk- törü Kenetth Roth, 68 ülkede- ki insan haklan durumunun anlatıldığı 506 sayfalık bir ki- taptan oluşan raporun giriş bölümünde, hükümetlerin ar- tık 50 yıl önce olduğu gibi in- san haklan konusunda kendi- lerine yapılan eleştiriyi gör- mezden gelemeyeceklerini vurguladı. İnsan Haklan E\Tensel Bil- dirisi'nin 10 Aralık 'ta 50. yıl- dönümünün kutlanacağmı anımsatan Roth, insan hakla- nnın hâlâ birçok hükümet ta- rafından ihlal edildiğini vur- gulayarak. "Fakat, Şili eski diktatörü Augusto Pinoc- het'nin tngiltere'den İspan- ya'ya iade edilebilecek olma- sının da gösterdiği gibi insan haklannı gözü karabir bicim- de ihlal edenlerin dokunul- mazhğına son verilmesi yö- nünde birçok ülkede gitgide artan bir isteklilik\ardır" de- di. Roth, Pinochet'nin tutuk- Ianmasını "çok güzel bir 50. yıl hediyesi olarak" niteledi. Hiçbir despotun işlediği suç- lann yanına kalmaması için : Muhasebeci Mah" Müşavirler Odası'nm (İSMMMO) ban üyelerinden oluşan Demokrarjk Harform; oda yönetinüni, grevdeki işçüere karşı rutumundan dolayı kınadı. Fındıkh İSM M\1O önünde >-apüan açıkla- mada; oda yönetkflerinin ve çahşanlann. ekonomik, sosyal ve iş güvencesi taleplerini karşılamak yerine on- lan sokağa atıp grev >'apma>a zorladığı kaydedilerek "Yönethnüı, gre\ kıncüığı yupmasmı "insardıksuçu' ola- rak değerkndirhoruz. Biz oda üyesi meslek mensuplan olarak oda çalışanlanmn haklarının korunduğu ve insana yaraşır bir ücret ve sosyal hak ile çalışma banşımn sağianmasını istiyomzr denildL "tşçiyiz hakhyu kazanacağız", "Herkese ekmek herkese iş. zafere kadar direniş" sloganlanıun atıldığı açıklamada; yönetirnin ve çahşanlann anayasal haklannı ortadan kakiınnaya yönelik tavrmdao \uzgeçmesi istendL rilen raporda, İHD Genel Başkanı Akın Bir- dal'a yönelik suıkast girişimde bir astsuba- ym da bulunduğuna dikkat çekildi. Rapor- da, IP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in di' • ğer parti lideriyle birlikte katıldığı bir tele- vizyon programındaki görüşleri nedeniyle hapis cezasına çarptınldığı, gazeteci Ragıp Duran ile Eşber Yağmurdereli ve Prof. Dr. HalukGerger'ın şıddet ıçermeyen görüşle- ri nedeniyle cezaevıne konulduklan belir- tildi. Şiddete karşı çıkan Kürt örgütlerine ve aydınlanna da çeşitli baskılar uygulandığı- nm öne sürüldüğü raporda, Kürtçe dil ders- lerinin verilmeyeceğinin mahkeme karar- lanna geçtiği vurgulandı. PKK mensuplannın sivilleri öldürmeye devam ettiğinin anlatıldığı raporda, temmuz ayında PKK'lilenn köy muh- tannın kardeşi olan babalan- nı bulamadıklan için 4 ve 14 yaşlanndaki 2 kardeşi öldür- dükleri belirtildi. Raporda P- KK'lilerin sivillere yönelik eylemlerine örnek olarak ağustos aymda 7 kişinin öû- müne neden olan Mısırçarşı- sı'ndaki bombalama eylemi degösterildi. RTÜKtarafin- dan televizyon kanallanna verilen kapatma cezalanna da değinilen raporda, hükü- metin yeni genelgelerine kar- şın gözaltında işkencenin sürdüğü, polislerin gösteri- lerde şiddet kullandıklan ve kimi operasyonlarda yargısız infaz yaptıklan iddialanna da yerverildi. tnsan Haklan Savunucula- nnm Korunması İçin Gözle- mevi tarafından yayımlanan bir başka raporda da, Türki- ye'deki insan haklan savunu- culannın sürekli olarak yar- gı önüne çıkanldıklan bildi- rildi. Rapora göre Türkiye, insan haklan savunuculannı yargılayan ülkelerin başında geliyor. Raporda. Kürtlerin haklannı savunan insan hak- lan eylemcilerinin büyük baskı gördüğü belirtilerek, "Özellikle Kürt sonınuna ilişkin olarak devletin resmi göriisüne aykın görüşleri di- le getiren e>lemciler. sistema- tik olarak yargüanıyoıiar" görüşü savunuldu. Yarın toplanıyorlar STÖ'lerden demokrasi kurultayı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çok sayıda sivil toplum örgütü, "Tür- kiye'de demokrasiyi bü- yük olarak gören. iclerine sindiremeyen egemen güç- lere karşı" aldığı eylem birliği karan çerçevesinde, yann Ankara Demokrasi Kurultayı'nı gerçekleştire- cek. Kurultaya katılacak 16 sivil toplum örgütü, ya- nn gerçekleştirecekleri Ankara Demokrasi Kurul- tayı'nın amacını ve günde- mini basın toplantısıyla değerlendirdiler. Ankara Demokrasi Ku- rultayı Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Ab- dullah Kahraman, "Ülke- mizde banş değil; savaşın, şiddetin ve silahın diliyle konuşulmaktadır. Yaşadı- ğımız coğrafyavi yoksul- luk. kan ve gözyaşına bo- ğan olağanüstü yönetimler güçlerini. baskıcı ve yasak- çı 12 Eviül Anayasası'ndan almaktadır" diye konuştu. Kamu mallanmn yağma- lanmasmda çetelere taşe- ron görevi verildiğini be- lirten Kahraman. 1999 bütçesinin "halkçı'' bütçe ohnadığını, emekçileri in- sanca yaşama hakkından yoksun bıraktığını söyle- di. Kahraman, kurultayda yapacaklan tartışmalarla yanlışlan yalmzca mah- kûm etmekle kalmayıp "Nasü bir Türkiye istiyo- ruz"'u somutlan ile ortaya koyacaklannı behrtti. Peyzaj Mimarlan Odası Başkanı Buket Uyar da Demokrasi Kurultayı'nın ardından 22 ilde Türkiye demokrasi kurultayılannın gerçekleştirileceğini bil- dirdi. Yann saat 09.00'da DSI Konferans Salo- nu'nda başlayacak kurul- taya; DlSK, KESK, TM- MOB, Ankara SMMMO, TTB, Halkevleri, TEB, ÇGD. ÇHD. Mülkiyeliler Birliği, İHD, TGS, P- SAKD, Tuncelililer DCT- neği, Tüketici Haklan Derneği ve Öğrenci Velile- ri Derneği katılacak. İnsan Haklan Kolokyumu, İstanbul Barosu'nda başladı u Iıısaıı haklan ilılîili terörden9 İstanbul Haber Servisi - İnsan hak- lanndan sorumlu Devlet Bakanı Hik- met Sami Türk, insan haklan ihlalle- rinin sadece devletten değil, insanla- nn yaşam hakkmı tehdit eden terörden de geldiğini kaydetti. Türkiye'nin 15 yıldır terör tehdidi altında olduğunu kaydeden Türk. "tnsan haklan konu- sunda uluslararası işbûiiği önemli bir konudur ama bunu hiçbir zaman baş- ka ülkelerin içişlerine müdahale ede- cek bir dış poUtika aracı haline getir- memek gerekir. Bu müdahalelerde, te- rör hareketleri cesaret,destekalabitir" diye konuştu. istanbul Barosu Başkan. lığı'nın istanbul Fransız Kültür Merkezi ve Marma- ra Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi ile birlikte düzenle- diği insan Haklan Kolokyu- mu, dün Tünel'deki İstanbul Barosu Staj Eğitim Merke- zi'nde başladı. "Dünden Gelecege tnsan Haklan Ev- rensel BUdirgesi 1948- 1998"konusunun işlendiği kolokyumun ilk oturumun- da konuşan Sami Türk, in- san Haklan Evrensel Bildir- gesi'nin kabul edilişinden bugüne kadar önemli geliş- meler olduğunu, çevre hak- lannın da öneminın anlaşıl- dığını belirterek "De> letin görevi insan haklannı korumaktır. Temel hak ve öz- gürlüklerin gerçekleştirUmesi, ekono- mik ve kültürel özgürlüklere de bağlı- dır. Günümüzde insan haklannm kar- şı karşı>î a kaldığı en önemli tehlike te- rördür" diye konuştu. Türk, insan haklan ihlallerinin sadece devletten değil, insanlann yaşam hakkmı tehdit eden terörden de geldiğini söyledi. Türk, gazetecilerin sonılan üzeri- ne Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye ia- de edilmesi gerektiğini vurgulayarak "Apo'yu yargıla>acak uluslararası bir mahkeme voktur. Yeni özel bir mahke- Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, insan haklan ihlallerinin sadece de\ letten değil, insanlann yaşam hakkmı tehditeden terörden de geldiğini kaydetti me kurulması gerekir. Ancak Türk mahkemelerinde yargüanması doğru ohır. Almanya'da da suç işlediği için orada da yargılanabilir'* dedı. Danıştay Başkanı Erol Çırakman da kolokyumdaki konuşmasuıda, in- san haklan kavrammın sadece temel hak ve özgürlüklerle sınırlı olmadığı- nı belirterek "Devletterden beklenen, sürekli gelişen insan haklan ve özgür- lüklerinin yaşama geçirümesidir" de- di. Marmara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Dekam Prof. Dr. Büknt Tahi- roğlu da liberalizm ve Marksizmin ar- duıdan insan haklan kavra- mmm adeta üçüncü bir yol haline geldiğini kaydetti. Türkiye'nin insan haklan konusunda komşu üllkeler- le karşılaştınldığında olçuk- ça ileri bir düzeyde olduğu- nu ifade eden Prof. Dr. Ta- hiroğlu "Anayasamızda in- san haklandevletin temel ni- telikleri arasında belirtflmiş- tir" diye konuştu. Fran- sa'nın Ankara Büyükelçisi Daniel Lequertier de İnsan Haklan Evrensel Bildirge- si'nin kabulünden 50 yıl sonra bile insan haklan ih- lallerinin oldukça fazla ol- duğunu belirtti. Dünya Bankası Raporu Gelişmekte olan ülkeleri zorlu bir yıl bekliyor Ekonomi Servisi - Önce Güney Asya'da başiayan, ardından Rusya ve Latin Amerika'ya yayılan küre- sel kriz dünyayı genel bir durgunluğa (recession) iter- ken, krizde IMF ile birlikte payı olmakla eleştirilen Dünya Bankası, yayımladı- ğı yıllık raporda. krizlerin gelişmekte olan ülkelere fa- turasının ağır olduğunu bil- dirdi. Dünya Bankası, ge- lişmekte olan ülkelerde ge- çen yıl yüzde 3.2 olan kişi başına büyüme oranının 1998 yılında yüzde 0.4'e düştüğünü saptarken, bu ül- keleri 1999 yılmda da ka- ramsar bir tablonun bekle- diğini ortaya koydu. Dünya Bankası Rapo- ru'nda, dünyada yaşanan küresel yavaşlamanın sonu- cunda ortaya çıkan ekono- mik ve sosyal sonuçlann en sert etkilerinin yine geliş- mekte olan ülkelerde görü- leceği belirtildi. Dünya Bankası'nın dün açıklanan "küresel ekono- mi" konulu yıllık raporun- da, gelişmekte olan ülkele- rin durumu ve gelecek kriz- lerden kaçın- ma önerileri y- er aldı. Rapor- da, aralannda gelişmekte olandünyanın, toplam GSYlH'sinin yüzde 42'si ile nüfusunun dörttebirinden fazlasmı oluş- turan Brezih/a, Endonezya, Rusya ve ge- lişmekte olan ve geçiş eko- nomilerine sa- hip 33 ülkenin kişi başına bü- yüme değeri- nin bu yıl ne- gatif olacağı kaydedildi. Dünya Ban- kası. 1999'-da, gelişmekte olan ülkelerde büyüme ora- nının düşük seyredeceğini bildirirken, 2000 yılında da kişi başına düşen büyüme hızının önceki senelere oranla yüzde 3.5 hızma dönmesinin beklendiği ifa- de edildi. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Joseph E. Stig- Btz. 1999 yıluıın gelişmek- te olan ülkeler için zor ge- çeceğini söylerken, 2001- 2007 yıllannda bu orarun yükselebileceği tahmininde bulundu. Stiglitz, küresel ekonomik bunalımın ön- lenmesi için gerekli politi- kalann hızla uygulanması ve gelişmekte olan ülkele- rin fınans sektörlerinin güç- lendirilmesi gerektiğini vurguladı. Raporda, geliş- miş ülkelerin, Asya krizi, Rus rublesinin çöküşü, eş- ya fiyatlanndaki düşüş, dünya ithalat talebindeki önemli yavaşlama ve fınans piyasalannda genel olarak riskten kaçıştan zarar gör- düğü belirtildi. Bunlarla beraber El Ni- no, Afrika, Asya ve Latin Amerika'nın pek çok böl- gesinde seller ve kuraklığa yol açarak ekinlenn, su • Dünya Bankası, gelişmiş ûlkeler için 1980 yıhndan bugûne kadar ilk kez en düşük büyüme hızı tahmininde bulundu. Gelişmekte olan ülkelerde, Fmansal krizlerin risklerini arttıran en önemli nedenler arasında mantıksız makroekonomik politikalar, kötü hazırlanmış finansalve sermaye hesabı liberalizasyonu gösterildi. kaynaklannın ve kırsal ya- pının bozulmasına neden olduğu anlatıldı. Raporda. büyük ölçüde şoklar nedeniyle yurtiçi ta- lep ile dünya talebinin yak- laşık yüzde 25'inı temsil e- den ülkelerde; gelişmekte olan Doğu Asya'nın büyük bölümü, Japonya, Rusya ve Orta Doğu'da 1999 yılında azalma olacağı belirlendi. Dünya çıktısının yüzde 70'ini üreten ülkelerde ABD ve Avrupa'da da bu talebin soğutulduğu kayde- dilenraporda,Latin Ameri- ka'da da hızla yavaşladığı belirtildi. Raporda, Dünya Banka- sı'nın fınansal ve şirketleş- miş sektörleri yeniden yapı- landırarak, kriz süresince yoksullara ve savunmasız gruplara sosyal koruma sağlamayı hedeflediği vur- gulandı. Dünyada yaşanan krizin sosyal etkilennin ye- terince erken anlaşılmadığı belirtilen raporda, Endo- nezya ile Tayland'da 1998 yılında yoksulluğa düşen kişi sayısının 25 milyona u- laşması ve ge- lir eşitsizliği- nin artması durumundabu rakamın daha da yükselece- ğine dikkat çe- kildi. Rapor- da, Dünya Bankası'nın gelecek kriz- lerin önlenme- sine yönelik tavsiyeleri de şöyle sıralan- dı: • Büyük sermaye akış- lan ile zayıf fı- nansal sistem- lerin varlığın- da özel sektö- re aşın borç- lanma halinde ve risk almak için daha kap- samlı bir yak- laşıma gerek- sinim vardır. Bunun anlamı genellikle daha esnek döviz kurlan, daha sıkı mali politika, ge- liştirilmiş ve daha sıkı fı- nansal düzenlemeler de- mektir. Bu önlemler, genellikle fınansal krizleri takip eden, yüksek sermaye akışlannı ve iç borç patlamalannı azaltmaya yöneliktir. • Krizin nsklerini büyük ölçüde arthracak olan yerel finansal sektörün liberali- zasyonu dikkatle irdelen- meli ve daha sıkı fmansal düzenleme ve gözetimle yürütülmelidir. • Sermaye hesabı libera- lizasyonu da dikkatle yapıl- malıdır. Gelişmekte olan ülkelerde en iyi politikala- nn ve en güçlü kurumlann varlığını sürdürmesi ve kriz risklerinin ortadan kaldınl- masını beklemek hiç ger- çekçi değildir. • Gelişmekte olan ülke- ler dünya fınans piyasala- nndaki diğer uzun dönem- li sermaye akışlanndan da yararlanabilirler. Ancakbu- nun olması için yerel ser- maye ve devlet tahvili piya- salannnı daha sofıstike ha- le gelmesi gereklidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle