Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı: Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatonr Hikmet
Çetinka\a 0 Yazıışlen Müdürü. tbrahim
YıJdız • Sorumlu Müdur Fikret tlkiz
C Haber Merkezı Müduni Hakan
Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat. Cengiz V ıJdırım • Ekonomı: ÖzJem
Yûzak 0 Kültür Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören • Dûzeltme: Abdullah Yazıcı •
FotoSraf Krdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç. Oktay
Kurtbdke. Mikmet Çeönkaya,
Şiikran Soner, Ergun Balcı,
îbrahim Yıldjz, Orhan Bursak,
Mustafa Balba>, Hakan Kara.
Ankara Temsıicısı: Mustafa Balbay Atatürk Buhan
No: 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks.4195O270IzmırTemsücısrSerdarKızık,
H.ZiyaBK. 1352S 2'3Tel.4411220. Faks-4419117
0AdanaTemsücısı:ÇetinYiğenoğlu, inönüCd 119
S Noi Karl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Müduni. Cstün Akmen A
Koordmatör AhmetKoruJsan # Muha-
sebe Büknl Yener • Idare HüseyİD
Gürer • Ule&TK Önder Çeflk • Bıİgı-
tjlem Nail lnal 9 Bılgısayar Sıslem
Müruvrt ÇHer»Saaş FtnktKua
MEDYA C: • Yonetım Kuru]
Başkanı - Genel Müdur Gülbi
Erduran # Koordmatör Reh
Işrtnuuı 0 Genel MüdürYartiııncıs
SevdaÇoban Tel 514 07 53
5l3958O-513846ft«l,Faks 513846
Va>ımiayan »e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
TuricocajıCad 39 41 Cağaloglu 34334 tst PK 246 Isıanbui Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95
4ARALIK1998 Imsak: 5.32 Güneş: 7.05 Öğle: 12.01 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 www.cumhuriyet.com.t
Erkekler griye
büpünecek
• Haber Merkezi -
Burberrys bu yıl Sonbahar-
kış erkek koleksiyonunda
geleneksel Ingiliz tavnnı
koruyan, aynı zamanda
kozmopolit kent yaşamında
da rahatça giyilebilecek
giysilere yer veriyor.
Burberrys erkeği yeni
sezonda grinın tonları başta
olmak üzere gümüş siyah,
mavi. mısır çıçeği, bordo
siyah, kırmızı. yeşil, kahve
ve bejın tonlarını tercih
edecek.
Asya'mn
en uzun insanı
• PEKİN (AA) - Asya'da
yaşayan en uzun kişinin,
halkı genellikle kısa ve ufak
tefek yapılanyla bılınen
Çin'de bulunduğu belırtıldi.
ÇirTin Shanxı Ejaletı'nde
yaşayan 29 yaşındaki Zhang
Juncaı, 2 metre 37 santim
boyu ile Guinness Rekorlar
kitabına girdi. Asya'nın en
uzun boylu insanı olarak
gösterilen Juncai'nin aile
fertlerinin ise normal
uzunlukta oldukları
belırtıldi.
Tiryakilere sara
ilacı
• NE\VYORK(AA)-
Hayvanlar üzerinde yapılan
deneyler, sara tedavisinde
kullanılan bir ılacın
tiryakılenn sigarayı
bırakmalanna yardımcı
olabileceğini ortaya koydu.
Bu konudaki araştırmayı
yürüten ekibin başı
Brcx)khaven Ulusal
Laboratuvan uzmanlanndan
Stephen Devvey, "kısa adı
GVGolan \esara
teda\ isinde kullanılan
kımyasal maddenin, nikotin
bağımlılığınm nedenlerini
tamamen ortadan
kaldırdıf ınf' ifade etti.
Dewey, ilacı Amenkalı
sigara tıryakıleri üzennde
denemeye izın almak için
Gıda \e llaç ldaresi'ne
başvuracağını belirtti.
Otobüs kazaları
• ANKARA (AA) -
Emniyet Genel Müdürlüğü,
1998'in 10 aylık dönetninde
şehirlerarası yolcu
taşımacilığı yapan otobüs
sürücülerinin hatalan
sonucunda meydana gelen
trafik kazalannda 230
kişinin öldüğünü, 1086
kişinin de yaralandığını
bildırdi. Emniyet Genel
Müdürlüğü Trafik
Hizmetleri Başkanlığı'nın
araştırmasına göre, en çok
otobüs kazası saat 21.00-
24.00 arasında
gerçekleşiyor. Sürücülerin
yüzde 43'ünün uykusuzluk,
yüzde 32'sinin aşın hız
nedenıyle kaza yaptıklan
belirlendı.
Uludağ'a ilgi azaldı, Palandöken ve Kartalkaya gibi merkezler çekici duruma geldi
Türldye'de kayak varlıklı sporu
Kayak merkezlerinde heyecan
Kışsporları
çeşidendi
Çeviri Servisi - Kayak endüstrisi ve kış
sporlan tatil merkezleri heyecan verici bir ha-
reketlilik yaşıyor. Kış sporlanna karşı duyu-
lan ilginin yeniden canlanmasmda Carving ve
Snowboard gibi heyecan vencı yeni kayak di-
siplinleri büyük rol oynuyor.
Avrupa'nm küçük büyük tüm kayak mer-
kezlerinde son yılJarda yaşanan ekonomik sı-
kıntılar, 1998/99 sezonunda sona ermiş görü-
nüyor. St Moritz(lsviçre), Aspen (TJSA) ve Co-
urchevel (Fransa) gibi dünyanın en ünlü ka-
yak merkezleri sahipleri, 80'li yıllardan bu
yana böylesi bir taleple karşı karşıya kalma-
dıklannı söylüyorlar.
Kayağın bu yoğunlukta gündeme gelmesi-
nın en önemli nedenlerinden biri olarak gö-
rülen Carving disiplıni, kayak yapmayı ol-
dukça kolaylaştınyor. Klasik kayaklarla üç
hafta süren acemilik dönemi, farklı bir yapı-
sı olan Carving'lerle üç güne kadar düşebili-
yor. Kayarken kontrol ediimesi oldukça ko-
lay olan Carving'ler. istenirse klasik biçimde
de kullanılabiliyor
Kayağı tekrar gündeme getiren türler ara-
sında SnoHboard. Skating. Sn<mbiking, Fre-
eriding, Snowflash \e Ski-Jumping gibi di-
siplinlerde bulunuyor. Kış sporlannın böyle-
si çeşitlenmesi, insanlara farklı seçenelder su-
narak onlan kendine çekerken. kayak endüst-
risinin de gelişmesine neden oluyor. Kayak mer-
kezleri yeni disiplinler için, pistler üzerinde
gereken değişiklik çalışmalannı hızla sürdü-
rüyorlar. Yeni disiplinleri öğreten kalabalık
ekipler sürekli hazırbulundurulurken, olduk-
ça pahalı olan kayak donanımlan, kayak mer-
kezlerinde kiralanabiliyor.
• Bulgaristan ve Slovenya'daki kayak *t Yurtdışındaki kayak merkezlerinde
merkezlerinde konaklamanın daha pistlerin olimpik standartlarda
ucuza mal olduğuna dikkat çekiliyor. olması kaymayı keyifli hale getiriyor.
NtLÜFERŞENSÖZ
Soğuğu keyfe dönüştüren
kayak merkezleri, yılbaşı ve
yanyıl tatiline hazırlanıyor.
Dağlan büyük potansiyele
sahip olan ancak uluslara-
rası standartlan bu konuda
yakalayamayan Türkıye'de,
"BcyazBodnım" Uludağ'ın
eski popülerliği kalmazken
" kayak yapmak" isteyenler,
Palandöken ve Kartalkaya
gibi merkezlere yöneliyor.
Uluslararası pıstlere sa-
hip Bulgaristan ve Sloven-
ya'daki kayak merkezlerin-
de konaklamanın daha ucu-
za mal olduğu dikkat çekiyor. Henüz
yılbaşı fiyatlan açıklanmayan Palandö-
ken Dedeman Otel'in geceliği 46 mil-
yonken Bulgaristan'ın olimpik pistleri-
nin bulunduğu Boravets bölgesinde 5
gece kalmak 85 milyon liraya mal olu-
yor. Kartalkaya'da 5 gecelik kayak key-
fı 247 milyon liraya ulaşırken Sloven-
ya1da 7 gece konaklamak ise 152 milyon
lira.
ETS Satış Sorumlusu Özay Güçkan.
bu sezon Bulgaristan ve Slovenya'daki
olimpik kayak merkezlerinın ragbet gör-
düğünü söyleyerek. "Kayakseverler Tür-
kiye'deki merkezleri taşjna kadar ezber-
ledi. Yenilik istedikJeri için fiyadann ca-
zlp oMuğu bu böigekri deniyorlar" di-
yor.
Kartalkaya Kârtal Otel'in sahibi Maz-
har Murtazaoglu. insanlann Uludağ'a ka-
yak kaymaktan zıyade eğlenmeye gitti-
ğini belırterek, "Beyaz Bodrum haline
geldi. Kartalkaya "va gelenlerin yüzde
95'i kayak yapmaya getiyor" açıkİama-
sını yapıyor. Türkiye'de olimpik stan-
Ülkemizde
yaklaşık3
milyon
kişinin kayak
yapöğı
belirtiliyor.
dartlarda kayak merkezleri olmadığını
belirten Murtazaoğla "Ükelşaruardaya-
pıhyor ama keyifli'" dıyerek şöyle konu-
şuyor: "Fransa'da, Avusturya'da kaldı-
ğmızda otelin önünden kayak yapma in>
kânınız yok. Siri otobüslerle pisttere ta-
şıyorlar. Türkiye'de ise otelden çıkar çık-
maz kay^biliyorsunuz."
Uludağ Beceren Otel'in sahibi Ha-
luk Beceren. Uludağ'daotellerin standart-
lannı yükseltmeye gittiğinı belirterek.
"Son 10 vılda kayak yapanlann sa>ısı
hızla artO. Türkne'df yaldaşık 3 tnifyon
kişi kayak yapıyor" diyor.
Palandöken Dedeman Otel'inden Ah-
met Muttu da, pistlerin uzunluğu ve uy-
gunluğu nedeniyle Palandöken'in ter-
cih edildiğini belirterek. "Çarpık otel-
lcşme\e fırsat \vrilmivor. Toplam 30 btn
metre pist bulunuyor" açıklamasını ya-
pıyor.
Mutlu, 4-5 yıl içinde bölgenin dünya-
nın sayılı kayak merkezlerinden biri ola-
cağını ileri sürerek Palandöken'in ulus-
lararası standartlan yakalayacağını ifa-
de ediyor. Setur Satış So-
rumlusu Seza Benerdidi,
yurtdışındaki kayak merkez-
lerinde otellerden direkt ola-
rak kayağa çıkma olanağı
olmasa da pistlerin olimpik
standartlarda olmasının kay-
mayı keyifli hale getirdiği-
ni belirtiyor.
Bakanlar Kurulu tarafin-
dan Turizmi Teşvik Kanu-
nu uyannca ilan edilen 13 kış
sporlan merkezinden önce-
likli olarak Erzurum Palan-
döken, Sankamış (Kars), Er-
ciyes (Kayseri), Kartalkaya
(Bolu), Uludağ II. Gelişim
Bölgesi (Bursa), Davraz Da-
ğı (Isparta), Hasandağı (Aksaray), Zi-
gana (Gümüşhane), Kopdağı (Bayburt)
ve Kartepe (Kocaeli) bölgelerinin ge-
liştirilmesi sürdürülüyor.
Konaklama maliyetieri
lludağ
Grand Yazıcı: (Hafta sonu) 45 milyon
lira (•) Beceren Otel: (Hafta sonu) 33 mil-
yon lira (*)
Kartalkaya:
Kartal Otel: (5 gece) 247 milyon lira
Palaodöken:
Dedeman Oteli: (Gecelik) 150 dolar(46
milyon lira) (*)
Bulgaristan (Boravets):
Samakov Oteli (4 gece) 279 dolar (85
milyon lira)
Slovenva:
KompasOteli:(7gece)499dolar(152 '
milyon lira)
Avusturya (Kıtzbuhel):
HahnenhofOteli: (7 gece) 845 dolar(2î7
milyon lira)
(*)Yılbaşı fiyatlan henüzaçıklanmadı.
YARGITAY'IN KABARIYLA BORÇLANMA YOLU AÇILPI
Sanatçılara emeklilik müjdesi
ANKARA (Cmnhuriyet Bürosu) -
Yargıtay, emekli olacak sanatçılara
müjdeli bir karar aldı. Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu. sanatçılann bir hizmet
akdine bağlı oknaksızın çalışmalannı
sürdürmeleri durumunda da borçlan-
ma yoluyla emekli olabileceğine karar
verdi. Genel kurul, tersı görüşü savu-
nan yerel mahkemenin direnme kara-
nnı da kaldırdı.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, serbest
olarak çalışmalannı sürdüren Cengiz
Gökmen. Reccp Karadeniz ve Hikmet
Kurumlar adlı sanatçılann borçlanma
yoluyla emeklilik hakkın-
dan yararlanma istemle-
rinı reddeden Kayseri ve
Ankara 8. Iş mahkemele-
ri kararuıı temyiz etmişti.
Sanatçılann temyiz istem-
lerini inceleyen daire, ya-
sanın emeklilik için hizmet
akdi koşulunu öngörmedı-
ğine dikkat çekmişti.
Sanatçılar, Kaysen ve
Ankara 8. Iş mahkemele-
rinin kararlannda diren-
mesı üzerine tekrar tem>ı-
ze başvurdular. Sanatçıla-
nn temyiz istemlerini in-
celeyen Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu, 21. Hukuk
Dairesi'nın kararlannı ye-
rinde buldu. Yargıtay Hu-
kuk Genel Kurulu kara-
nnda şöyle denildi:
"Güzel sanatiar kolla-
nnda uğraşanlann çalış-
malan, genelde doğuştan gelen vete-
nek \e beceriye bağbdır. Çalışma ala-
nı konulan ve koşullan çok farklılık ve
özellik gösterir. Bu nedenle, belirtilen
çalışmalann bir hizmet akdinde oldu-
ğu gibi bir sinırlama>a alınması düşü-
nülemez. Ortava konulan çalışma rür-
lerinde ve eserlerinde, varatıcılık ve
farklılık egetnendir."
Kararda, sanatsal eserlerin kimi kez
yıllarca, kimi kezde sadece 1 gün için-
de tamamlanabildiğine dikkat çekile-
rek
H
Demek ki bu tür çalışmalar ken-
dine özgü bir biçünde ortaya çıkügın-
dan. hizmetakdi çerceviesinde değerien-
dirilme\e bağlı olma>acaklarında kuş-
ku ve duraksama)a yer olmadığı açık-
ör" denildi.
Güzel sanatiar kollannda çalışanla-
nn 506 sayılı SSK Yasası kapsamında
olduklan belirtilen kararda, "Aksine
düşünceJerle hizmetakdi koşulu aranrp
esas alınması, usule ve yasanın amacı-
na a\kındır. Karar, bu nedenle bozul-
malıdır''görüş.üneyerverildi. Kurulun
bu karanyla, borçlanma ıstemleri red-
dedilen ya da lcısmen kabul edilen sanat-
çılara emeklilik yolu açılmış oldu.
1 1 A r a l ı k O ü n y a A s 1 1 m C ü n u
Astımlılara sigara yasak
tstanbulHaberServisi-Dünya Sağlık Ör-
gürü ve diğer ilgıli uluslararası kuruluşlar
tarafından 11 Aralık tarihi "Dünva Asum
Güaü" olarak ilan edildi. Toraks Demegi
Bronşiyal Asom Çaüşma Grubıu Türki-
ye'de her astımlı hastarun teşhis, düzenli ta-
kip ve tedavi olanaklannakavuşmasmı sag-
layacak bir sağlık sistemi kurulması ge-
rektigini bildirdi.
Toraks Derneği Bronşiyal Astım Çalış-
ma Grubu'nun açıklamasında, kahtun ve
çe\'resel faktörlerle ortaya çıkan astım
(astma) hastalığının, solunum yollannın
aşın duyarlılığıyla karakterize olan kronik
birhastalık olduğu ifade edildi. Açıklama-
da, yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
• Her astımlı hastanın teşhis, düzenli ta-
kip ve tedavi olanaklannakavuşmasını sağ-
layacak bir sağlık sistemi kurulmalıdır.
• Anne ve babalann ictiği sigara, be-
bekte hastahğa yol açmaktadır. Hastalan-
n evlerinde, iş>p
erierinde hastahkiarmı alev-
lendiren sigara dumanından konınmalan
saglanmalidır. Sigara Yasası uygulanmaİKÜr.
• Tüm sağlık kurumlannda, gazete ve te-
levizyonlarda astım hastalanna hastalıkla-
nyla ilgili eğitim verilmelidir.
• Hastalann kendi misiyatifleriyle ör-
gütienmeleri ve dernekler kurmalan dcs-
tekJenmelidir.
SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN
Rusya'da 'Çözülen' Sosyalizm mi?
ÛBLSiU ECEV/'r/.
TE\IA Vakfi, düzenlediği panelde gençlerden yardun istedi
'Gençlererozyonun üstesindengelecek'
e-posta : tan '" prizma. net. tr
tstanbul Haber Servisi -Türkiye Erozyon-
la Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlık-
lan Koruma Vakfı (TEMA) Yönetim Kuru-
lu Başkanvekili Nihat Gökyiğit, erozyonla
mücadelenin olanaksız olmadığını ve genç-
ler oldukça erozyonun üstesinden gelinebile-
ceğini belirtti.
TEMA Vakfı'nca düzenlenen "Erozyonla
Mücadele Haftası" etkinlıklen kapsamında
Özel Şişli Terakkı Okullan Terakkı Vakfı Kül-
tür Merkezi 'nde "Use Gençüği >e Erozyonla
Mücadele" konulu bir panel düzenlendı. Pa-
neldekonuşan Gökyiğit, gençlerin doğanın ve
çevrenin dostu, toprağın bekçısi olduklannı
vurgulayarak "Siz gençler oldukça bu işin üs-
tesinden geüriz" dedi. Topraklann erozyonla
yok olmasının birçok sorun doğurduğunu
kaydeden Gökyiğit, erozyonun; yeşil örtü-
nün tahrip edibnesi, seller ve Türkıye'nin je-
olojik yapısmm engebeli olmasından kay-
naklandığını söyledi.
Gökyiğit, dünyadaki yoksulluğu çözme-
den erozyonla mücadelede ilerleme kaydedi-
lemeyeceğini ifade etti. Sabiha Gökçen Ana-
dolu Kız Meslek Lisesi Erozyon Grubu Öğ-
retmeni Feyza Oztürk de erozyonla mücade-
leyi milli mücadele olarak değerlendirerek
"Vatanın suurlannı korumak kadar topra-
ğın ve çevrenin değerini bilen insanlar yetiş-
tirmek de çok önemlidir" diye konuştu. Öğ-
renciler ise gençlenn bilgilerini çevrelerinde-
ki insanlara daaktarmalan gerektiğini vurgu-
ladılar ve "Bögileri hareketedönüştürmedik-
çe hiçbir ilerleme kaydedilemez" dediler.
j ster 'liberal' solcu olsun; ısterse 'milli ve manevi de-
I ğerter' meraklısı 'muhafazakâr' sağcı; köstebek
rü'yetli, 'Soğuk Savaş' devşirmesi polrtikacıya göre;
Sovyetler Birliği, sosyalizm -ya da komünizm-, insan-
lık dışı -ve de- 'Allahsız' bir toplumsal düzen oldugu
için, 'kendiliğinden' dağılmıştır; düzen o kadar yanlış
tutulmuş, o kadar kötü ki, muhalefet, direniş, baş kal-
dırma filan gerekmiyor, püf desen dağılıyor.
Başka türlü söylersek, onlarca kabahat, aslında sa-
nayi ve sanayi sonrası toplumu için tasarianmış bir
doktrini; sanayi öncesi, yan/feodal birtopluma uy-
gulamaya kalkışanlarda değil, 'bızatihı' doktrinde-
dir. Arriaşılan, böyle düşünmek onlann yüregini ferah-
latıyor; farkh düşünenler de var, Moshe Lewin onlar-
dan bırisi, üstelik çok daha mantıklı ve tuîarlı.
Neden dersenız, Rusya tarihınde olayı, başka -ve
en az onun kadardramatık- txr 'dağılş a bağlamış; Çar-
lık Saltanatı'nm dağılışına! Ona göre XIX. yy'da bile,
çariık monarşısı, hâlâ XVII. yy'ın monarşi anlayışı için-
deydi; en zorunlu 'ıslahatı' yapamıyor, zaten bu 'ısla-
hatın' tasanmı bile, onun hayal gücünü kat kat aşıyor-
du; çünkü Çar ülkeyi, eski zamanlarda nası! yönetiyor-
sa, yine öyle, yâni bir çiftlik (Voçina) yönetirmiş gibi,
yönetmek eyilimindeydi: saray ve çevresiyle -o çev-
reye sâdık- katı ve yeteneksiz bir yüksek bürokrat ta-
kımına, adeta kendini 'hapsetmiş'; uçsuz bucaksız
imparatorluğun gerçek sorunlanndan kesinlikle kop-
muştu.
Moshe Lewin şu tesbiti yapıyor "...monarşi ses-
siz sedasız, adeta kendiliğinden çöktü; yerine tâ-
lip olan, herhangi bir hevesli de çıkmadı!" (Le Mon-
de Diplomatique, Kasım 98, s. 18)
"Devlet. kontrolden çıkarsa..."
Moshe Levvin demek isterki; Sovyetler Birliği'nin
'sessız sedasız, adeta kendiliğinden dağılışı' da,
benzer nedenlerden gerçekleşmiştir; sosyalizmin ge-
çersizliğinden değil:
"...Tarihçi gözüyle baktınız mı, Rusya, sanki her
defasında aynı klasik oyunu sahneye koyuyor; her
defasında, mutlaka yeni şekiller altında ama, hep
o eski yükü (ağırlığı/fardeau) taşıyor. Çariık, tü-
kendiği için çökmüştü. Aynı akıbet Leninist 'Par-
tiVi de, Geçjci Hükümet'i de bekllyordu; çünkü 'nevi
şahsına münhasır' devletçilerin, satdınsına karşı
koyabilecek gücü yoktu; ve nihayet, koşullar hay-
li farklı görünse de, Stalin'den sonraki düzen de,
aynı akıbetten kurtulamadı; (uzay, bilimlerin iler-
lemesi, herkese açıkögretim vb. başanlanna rağ-
men) sözünü ettiğimiz 'ağırlığı' sırbndan atama-
dı..."
Insan merak etmez mi? Elbette eder eğer Çariık da,
Sovyetlerde, aynı 'aö(rf/ttan'çöktüyse, nedirbu 'ağır-
lığın' açıklaması?
"...Bu yük (ağırlık) önce amaçlarla, onlara ulaş-
mak için kullanılacak olanaklar arasındaki, oran-
sızlıktan; en başta da, ülkenin uçsuz bucaksızlığı-
na mukabil, ona egemenlik taslayan yönetimlerin,
yeterince 'uzman' olamayışlanndan ileri geliyor
merkez/kaç (centrifuge) eyilimli güçlere karşı, dev-
letin, iktidan gittikçe daha çok 'merkezde' yoğun-
laştrmaya başvurması ve bunun tabii sonuçlan da,
elbette buna bağlı; yâni 'merkez'in aşın büyüme
Orileşme/hypertrophie) eyilimi!.."
"...sonuçta o da ülkenin zaranna olan bir şeye,
hükümetin oynadığı rolün, gittikçe daha çok bü-
vümesine yol açacaktr; zira devlet kontrolden çık-
tı mı, zorunlu ve kaçınılmaz düzenleyici rolünü oy-
nayacak yerde, bir yük (ağırlık/fardeau) olabiliyor.
Gelişmeler bu yöne kayarsa, kalkınmanın 'tıkan-
ması', hatta 'azgefişmişlik', hiç de uzakta sayılmazL."
(Le Monde Diplomatique, Kasım 1998, s. 19)
Bilmem farkında mısınız? Moshe Levvin, Mark-
sizm'in XX. yy'ın ikinci yansından başlayarak, Sovyet-
ler'eyönelttigi bireleştiriyi, -'merkeziyetçi totaliter1
bû-
rokrasi diktası olmak' eleştirisıni;- başka ve hayli müp-
hem bir terminolojıyle tekrarlamaktadır. Bu beni ağnlı
bir çağnşımlar zincirine bağlayacak, hiç şaşmaz! Pa-
ris'te, soğuk banliyö kahvelerinin, kekre şarap ve acı
kahve kokusu; ortalığı sıs gibi sarmış Gitane ve Ga-
uloise dumanı arasında, hırçın yüzlen öfkeyle panlda-
yan, hiçbinni tanımadığım, hırçın 'Sovyet mültecileri';
hepsi 'Marksist'!
Onlara biraz kulak verir miydiniz?
Aynı sebep, benzer sonuç...
Vladimir llyiç, Devrim'in 'emperyalizm'in en zayrf
halkasında kopacağını' haber vermişti; bu 'hal-
ka'nın Rusya olduğu düşüncesindeydi; artık bu 'dev-
rim'\n 'Şubat Devrimi' olduğunu bilmeyen katdı mı?
Herhalde kalmadı! Bilinmeyen şu: 'Ekim Devrimi'y'e
'Şubat Devrimi'nin, handiyse birlikte, iç içe yaşanma-
sı, acaba 'Rusya'daki sosyalizm deneyi için, iyi mi oi-
du, kötümü?
Uç çeyrek yüzyıl sonra uiaşılan sonuca bakılırsa,
kötü! Topfak köleliğinden çıkalı azolmuş; Çar/Kilise/Ba-
rin (Derebeyi) üçgeninin egemenlığınde ınteyen birtop-
lum, üstelik bir de çok ulusluysa; gerçekleşmesi ön-
ce geniş, büyük ve bilinçli bir proletaryayı (işçı sınrfını)
zorunlu sayan, yâni bir sanayi toplumuna ihtiyaç du-
yan sosyalizmi, nasıl gerçekleştirebilirdi ki? Önce zo-
runlu ve gerekli sınıfsal tabana sahip değildi; olabildi-
ğı kadan da 'beyazlar'ia iç savaşta erimişti; o zaman,
SSCB gibi muazzam bir arazi imparatorluğunu, onun
üzerinde yaşayan ağır ve yoğun köytülüğü, nasıl sos-
yalistleştireceksin?
OvsifVısaryanoviçStalin, TekÜlkedeSosyalizm'e
karar verdiğı an, Avrasya'da sıyasal birliği ilk sağla-
mış olan Turan halklannın (Cengiz Han, Göktürkler
ve öbürteri) sert, acımasız ve katı yönetim biçimıne dön-
müştü; çünkü ancak 'Ulusal Demokratik Devrim'
için kısmen olgunlaşmış, 'emperyalızmin enzayıfhal-
kası'nda (yani Rusya'da), sosyalist bir düzeni ayakta
tutacak, gittikçe pekıştirecek bir 'üretim gücü' mev-
cut değildi; o yüzden değil midir ki, işe 'sanayileş-
me'y'e başladılar: Bolşevizm, proletaryası olmayan
bir 'proletarya diktatörlüğü' idi, artık sınrfını yarat-
ma çabasındaydı; ne varki, asıl Varatabildiği' 'ap-
paratçikler'den mürekkep bir 'nomenklatura' oli-
garşisi oldu; yâni, Moshe Levvin'ın altını çize çıze sö-
zünü ettiği, yük (ağırlık)!
II. Dünya Savaşı ertesinin bütün tepecten inme'sos-
yalizmleri, neden aynı akıbete mahkûm oldu sanıyor-
sunuz? Yalnızonlarmı canım, 'ulusalburjuvazisi' oluş-
madan, 'Ulusal Demokratik Devrim'e kalkışanlarda
(meselâ, Türkiye), 'inançsız' ardılların yönetiminde,
benzer bir 'totaliterbürokrasimerkeziyetçiliği'ne düş-
mediler mi? Onu gevşettikleri an, 'demokrasi' yerine
ülkede, lânetli bir Mafia/siyasetçi/bürokrat üçgeni,
har vurup harman savurmuyor mu?
Buradan baktınız mı, Rusya'nın ve Türkiye'nin şim-
diki dunjmlan arasında, 'mahiyet' değil, sadece 'de-
rece'farkı var. Kim bilir, ortaklaşa bir Avrasya Projek-
siyonu, belki de her iki ülkenin, içinde dönüp durduk-
lan pis lâbirentten, beraberceçıkmalannı sağlayacak-
tır.
MERAKLISI İÇİN NOT: Bugün 4 Aralık, yâni AAra-
lık 1945 'dramının' yıldönümü! Önce, bir söyleşimde
1946 olarak çıkmış oian tarihi düzeltmek istiyorum; son-
ra da, o dramın içinde yaşayanlann; başta Sertel'ler
olmak üzere, 'Tan' gazetesı çalışanlannın, başta Ca-
mi Baykut ve Sabahattin AJi olmak üzere, 'Yeni Dün-
ya' gazetesi çalışanlannın; başta Esat Adil ve Hasan
Tannkut olmak üzere, 'Gün' dergisi çalışanlannın, aziz
hatıralan önünde saygıyla eğilmek!
httpV/ www. prizma.net tr/ AILHAN
http^/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm