Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4ARALIK1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Özürlüler Günü'nde özürlü çocuklar Başbakanlık'tan içeri alınmazken Yılmaz yalnızca resmi heyeti kabul etti
'Yaşamla mücadele daha zor'tSTANBUL/ANKARA(Cumhuri)«t)
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
özürlülerin gereksinimlerinin karşılanma-
sının bir merhamet degil toplumsal görev
olduğunu belirtti. Özürlüler Gûnü nede-
niyle Başbakanhk Konutu'na kadar ge-
len özürlü çocuklar içeri alınmazken; res-
mi heyeti kabul eden Başbakan Mesut Yü-
maz, özürlülerin sorunlanna çözüm getir-
meyen devletin sosyal devlet olamayaca-
ğını söyledi.
'Dünya Özürlüler Günü'nde özürlüle-
rin sorunlan çeşitli etkinliklerle bir kez
daha anlatıldı. Etkinliklerde konuşan
özürlü yurttaşlar, önemli olanın hastalık-
la degil, yaşamla mücadele olduğunu vur-
gulayarak "Her sağbklı insan birer özür-
lü adayıdır" uyansında bulundular. Dev-
let Bakanı Hasan Gemki ıle Türkiye Sa-
katlar Konfederasyonu Başkanı Faruk
Öztimur ve beraberindeki heyet, ilk ola-
rak Anıtkabir'i, ardından da Başbakan
Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit'ı zıyaret etti.
Yılmaz: Ozel eğitime önem
veriyoruz
Yılmaz'ı görmek üzere otobüslerle
Başbakanlık Konutu'na kadar gelen özür-
lü çocuklar ise içeri alınmadı. Otobüsler-
den inen çocuklar, "sadece beyetin içeri
aluıacağT gerekçesiyle kapıdân döndü-
ler. Yılmaz, konuttaki açıklamasında, ül-
ke nüfusunun yüzde 10'unun özürlü oldu-
ğuna dikkat çekerek, bu kesimin sorunla-
nna çözüm getirmenin devlet politikası
olması gerektiğine işaret etti. özürlüler
tdaresi Başkanlığı'nın kurulduğunu ve
önemli hızmetler yapıldığını kaydeden
Yılmaz. ancak bunlann yeterli olmadığı-
nı bildirdı. Özürlü olmanın insanların
kendi tercihleri sonucunda ortaya çıkma-
dığına dikkat çeken Yılmaz, özürlülerin
Türkan
Sabana Görme
Engelüler
Okulu'nda
düzenlenen
törene de
lstanbul'daki
görme, işitme,
bedensel,
zihinsel engelü
vespastik
çocuklarm
eğrtim gördüğü
toplam 13
okulun
öğrendleri
kabldL
sorunlanna çözüm getirmeyen devletin
sosyal devlet olamayacağını vurguladı.
Yılmaz, "Özel eğitime önem veriyoruz.
Daha büyük adımlara ihtiyacımız var.
Hem altyapı hem de eğitki kadro açısın-
dan. Isverierinde yüzde 2 olan özürlü ça-
hşürma kontenjanının çağdaş ülkeler se-
viyesine çekilmesi en büyük amacımız.
Kurumlann bu kontenjana uymalan için
gerekli gayreti gösteriyonız" dedi.
Demirel, yayımladığı mesajda, özürlü-
lüğün yalnızca özürlülerin bir saghk so-
runu değil, sosyal boyutlan da olan ve
tüm toplumu ilgilendiren bir konu oldu-
ğunu kaydetti. Demirel, "Bir zamanlar
özüriüler için hayan dahazor veacıbirha-
le getiren, onlann toplumdan dışlanmala-
nna neden olan çağdışı anlayıslar, günü-
müzde arnk terk edilmiştir'
1
dedı
İnsan olmanın, insanın hem kendısine
hem de topluma karşı önemli bir sorum-
luluk yükleyeceğini vurgulayan Demirel,
özürlülerin gereksinimlerinin karşılanma-
sı ve bir eksiklik duygusu yaşamadan ya-
şamlannı sürdürebilmelerinin sağlanma-
sının bir merhamet konusu değıl herkesin
toplumsal görevi olduğuna dikkat çekti.
Her insarun sahip oldugu avantajlar ve de-
zavantajlar ne olursa olsun potansiyelini
ve kapasitesini en iyı şekilde ortaya ko-
yarak, hem kendisine hem de içinde ya-
şadığı topluma yararlı olmakla sorumlu
olduğunu anlatan Demirel, özürlülerin de
merhamet ve yardım beklemenin ötesin-
de olanaklan oranında iyi bir vaşam sür-
dürmek için çaba harcaması gerektiğine
işaret etti.
13 bin özürlü sıra bekliyor
Özürlülerin rehabilitasyon ve bakımın-
dan sorumlu olan lstanbul Sosyal Hız-
metler ll Müdürlüğü de yaptığı açıklama-
da, Türkiye çapında 13 bin özürlünün hiz-
metlerden yararlanmak için sırada bekle-
diğinı vurguladı.
Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda; Ba-
kırköy Belediyesi, Türkiye Kas Hastalık-
lan, Omurilik Felçlileri, Zihinsel Engel-
liler Eğitim dernekleri ve NENEM Vak-
fı'nın katkılanyla gerçekleştirilen etkin-
likte bir araya gelen özürlüler, sorunlan-
na çözümler bulunmasını istediler. Önce-
lik.li olarak kent içı mimari düzenlemele-
rin özürlüler düşünülerek yapılması ge-
rektığme dikkat çeken yurttaşlar, "Hiç bir
suçumuz olmadığı halde, evlerimize hap-
solmak zorunda kairyoruz" dediler.
Özgürlük Meydanı'ndan, Bakırköy
Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'ne
taşınan etkinlikte konuşan Türkiye Kas
Hastalıklan Demeği üyesi Meiike Emre
(18), "1 nsanlann bizeacımasırundeğil. se-
sinüzi duymasını istiyoruz" diyerek her
sağlıklı insanın birer özürlü adayı olduğu-
nu vurguladı.
Derneğin ıkınci başkanı Ramazan Baş.
da özürlülerin kendilerini anlatmaya ça-
lışmalanrun acı bir durum olduğunu be-
lirterek "Ozürlülerin tophun dışında ya-
şamak zorunda olmalan, onlann kendi
tercihleri sanılıyor" dedi. Omurilik Felç-
lilen Derneği Başkanı Şafak Karameh-
metoğhı ise Türkiye'de özürlülere yöne-
lık mimari düzenlemelerin yapılmadığı-
nı belirtti.
Çeşitli müzik dinletileri ve dans göste-
rilerinin sunulduğu etkinliğe Bakırköy
Kaymakamı Kadri Onen, Belediye Baş-
kanı Ahmet Bahadıru, tiyatro sanatçüan
Üstün Asutay, Ercan Bostanooğlu ve
Türk halk müziği sanatçısı Arif Şentürk
de katılarak destek verdi.
lstanbul Sosyal Hizmetler ll Müdürlü-
ğü Müdürlüğü'nce yapılan yazılı açıkla-
tnada da lstanbul'daki rehabilitasyon mer-
kezlerinin ihtiyacı karşılayamadığına dik-
kat çekildi. Açıklamada. "Bu yıl müdür-
lüğümüze 136özüriü müracaatı olmustur.
Haien kurum sayısırun yetersiz oiması ne-
deniyle Türkiye çapında 13 bin özürlü bu
hizmetJerden yararlanmak için sıra bek-
lemektedir" denildi.
Maltepe Belediyesi, etkinlikler kapsa-
mında Anadolu Yakası özürlüler Basket-
bol Takımı'na 12 basketbol sandalyesı da-
ğıtırken Küçükçekmece Belediyesi ile
Demirören Gaz Grubu da 18 özürlünün
tekerlekli sandalyeye kavuşmasını sağla-
dı. Zeytinburnu Belediyesi ise resmi ga-
zete kanalıyla açtığı özürlü memur sına-
vını kazanan 5 kişiyi işe aldı. Türkan Sa-
bancı Görme Engelliler Okulu'nda dü-
zenlenen törene de tstanbul'daki görme,
ışıtme, bedensel, zihinsel engellı ve spas-
tik çocuklann eğitim gördüğü toplam 13
okulun öğrencıleri katıldı.
Özdemir: Kardesce gecinin
Faşist saldınya
uğrayan 6 öğrenci
gözaltına alındı
tstanbul Haber Servisi -
lstanbul Üniversitesi'nde
(IÜ) faşistlerin önceki gün
gerçekleştirdiği saldında
yaralanan 5 öğrenci, dün si-
vil polisler tarafından gö-
zaltına alındı. Faşistlerce
kalbinden bıçaklanan Ya-
kup Akbaş'ın sağlık duru-
munun ise ciddiyetini ko-
ruduğu öğrenildi.
lstanbul Emniyet Müdü-
rü Hasan Özdemir, son 3
gündür çatışmalann yaşan-
dığı tstanbul Üniversite-
si'ne gelerek rektör Kemal
Alemdaroğlu ile görüştü.
Özdemir, öğrencilere "kav-
ga etmeyin" çağnsında bu-
lundu.
Son 3 gündür yaşanan
gerginliğin ardından SBF'-
ye gelen îstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir.
Fakülte Dekanı Prof. Dr.
Feryal Orhun Basık ile de
20 dakıka süren bir görüş-
me yaptı. Görüşmenin ar-
dmdan öğrencilerle de soh-
bet eden Özdemir, bazı öğ-
rencilere sanlarak "Kavga
etmeyin. Banşçı ortamda
birbirinizle iyi geçinin. Kar-
deşçe geçinin" uyansında
bulundu.
Özdemir. daha sonra
kampusu dolaşarak tktisat
Fakültesi'nin gınşıne takvi-
ye ekip gönderilmesini iste-
di.
Faşistler tarafindan önce-
ki gün bıçaklanan Yakup
Akbaş'ın, sağhk duramu-
nun ciddiyetini konıduğu
öğrenildi. Iktisat fkültesi
öğrencileri, Akbaş'ın sağ-
lık masraflannın karşılan-
ması için okulda yardım
kampanyası başlattı.
Emniyet yetkilileri, Ak-
baş'ı bıçakla yaralayan ki-
şinin hehüz tespit edileme-
diğini belirtti.
Dün yaklaşık 50 kişilik
bir grup, öğle saatlerinde
ders bitiminden sonra okul-
dan aynldı. Olası bir saldı-
nya karşı toplu olarak dışa-
n çıkan öğrencilerin çevTe-
sinde güvenlik çemberi
oluşturan polis, 5 kişiyi gö-
zaltına aldı. Polis, gözaltına
alınma gerekçelerini açık-
lamadığı öğrencileri, Terör-
le Mücadele Şubesi'ne gö-
türdü. Daha sonra tstanbul
Adliyesi'ne sevk edilen öğ-
renciler, savcılık taraftndan
serbest bırakıldı.
Özgürjuk ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) yaptığı yazı-
lı açıklamada, saldınyı ger-
çekleştiren faşistlerin, ülkü
ocakJan tarafından gönde-
rildiklerini ve öğrenci ol-
madıklan halde güvenlik
çemberinden rahatlıkla ge-
çebildiklerini iddia etti.
İnsan Haklan Demeği
(İHD) lstanbul Şube-
si'nden yapılan açıklamada
da, "Bazı çevreierhı karan-
lık güçlerin kışkutması so-
nucu farkh görüşlü öğrenci-
lerin çatışması olarak yan-
sıroğı bu saMıruann arka-
sında; planb, polis tarafin-
dan destekknen ülkücü sai-
dırganlar oMuğu ortada-
dır" denildi.
Önceki gün tstanbul L niversitesi'nde basın açıklaması yapmak isteyen sol görüşlü öğrencilerle onlara engd olmak isteyen ülkücü grup
arasmdald södfi sataşma kavgaya döndü. &çakh, sopalı, taştı kavga sonunda biri ağır olmak üzere 6 öğrenci yaralandı.
Faşistlersüah, bıçak, satırla saldmyor
tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin çeşitli
üniversitelerinde her yıl belirli dönemler arasın-
da sanki bir elin düğmeve basmasıyla başlayan
gerginlikler, genellikle faşistlerin satırlı, sopah
saldmlan ile doruğa çıkıyor. Onlarca gencin
hastanelik edilmesiyle sonuçlanan olaylarda
polisin de yanlı davrandığı ileri sürülüyor. tşte
yaşanan olaylann bazılan:
• 3 Mayıs 1987: 100. Yıl Üniversitesi Veteri-
ner Fakültesi öğrencisi MefametŞirin Tetdn oruç
tutmadığı gerekçesiyle öldürüldü.
• 25Nisanl990:AkdenizÜniversitesi'nebağ-
U Burdur Meslek ve Eğitim Yüksekokulu 2. sı-
nıf öğrencisi sol görüşlü oldugu bılinen Arif
Camıhnaz ülkücüler tarafından bıçakiandı.
• 4 Mayıs 1993:40-50 kişilik bir grup ülkücü
gece yansı Bilkent Üniversitesi'nin öğrenci
yurtlannı bastı. Olay, basına ülkücülerin "12
Eylüi'den sonraki ük yurt baskuH" olarak yan-
sıdı.
• 5Arahkl9%:l
*90TannÇatk'sı" olarak anı-
lan ZaferÖzbek'in de aralannda bulundugu bir
grup ülkücü tÜ Hukuk Fakültesi kantinini bas-
ülar. Silahlı saldın sonucunda AydraÇavfanEr-
doğan ve AH Yılmazı kurşunladılar.
9 23 Arahk 1996: Oniversiteye satır ve silahla
giren öğrencilere, her şeye rağmen sahip çıkıl-
ması gerektiğini söyleyen tstanbul Ülkü Ocak-
lan Başkanı Ahmet Servet Akkuş görevinden
alındı.
• 15 Ocak 1997: lstanbul Cniversitesi tktisat
Fakültesi öğrencisi L'rakTanbaş, ülkücü oldu-
gu belirtılen Kürşat Dekme tarafından kalbinin
altından bıçakiandı.
• 25 Ocak 1997: Avcılar Erkek Öğrenci Yur-
du bır grup tarafindan basıldı ve 5 öğrenci ya-
ralandı. Olayla ilgili yapılan operasyonlarsonu-
cu aralannda Avcılar Ülkü Ocağı Dergisi Avcı-
lar Sorumlusu'nun da bulundugu 6 kişi gözal-
tına ahndı.
• 25 Şubat 1997: Ytne tÜ Hukuk Fakültesi'ne
düzenlenen faşist saldınnm ardından çıkan olay-
larda 20 öörenci yaralandı.
• 14 Mart 1997: lÜ'de üç hilaüi bayraklar ta-
şıyan bir grup öğrenci, saörlarla öğrencilere sal-
drrdı. Hukuk ve Siyasal Bilgiler fakültelerinde
gelişen olaylar sırasında 5 öğrenci ve Prof. Dr.
Ulkü Azrak yaralandı.
• 22 Mayıs 1997: Ülkücülerin sol görüşlü öğ-
rencilerin düzenledıği foruma saldırması üzeri-
ne çıkan çatışmada 3 sol görüşlü öğrenci bıçak-
la yaralandı.
• 27 Ma)is 1997: JÜ Fen Fakültesi'ni basan fa-
şistler, 1 öğrenciyi yaraladılar.
9 30 Mayıs 1997: Hacettepe Üniversitesi An-
kara Meslek Yüksekokulu'nda ülkücüler sal-
dırdı. 3 öğrenci yaralandı.
• 14 Kasrnı 1997: lstanbul Atatürk Öğrenci
Yurdu'nda Banş Ateş adlı sol görüşlü öğrenci
ülkücülerce bıçakiandı.
• 19 Kasım 1997: tÜ Edebiyat FakültESİ'ne bal-
talı satırlı saldın düzcak>cn ülkücüler, 2 sol gö-
rüşlü öğrencinin yaralanmasma neden oldular
• 7Ocak 1998: Malatya tnönü Üniversitesi'nde
okuyan Cmit Ghan Tarho faşistler tarafindan
bıçaklanarak öldürüldû.
• 26Ocak 1998: Avcılar öğrenci Yurdu'nu ba-
san ülkücüler, 5 öğrenciyi ağır yaraladı.
• 22 Şubat 1998: Dil Tarih Coğrafya Fakülte-
si'nde ülkücüler, 10 öğrenciyi ağır yaraladı.
• 11 Mart 1998: Trakya Üniversitesi Selhnrye
Öğrenci Yurdu'nda sol görüşlü öğrencilere sal-
dıran faşistler, 7 öğrenciyi ağır yaraladı.
• 3 Mayıs 1998: Faşistler Bolu'da Ülkü Ocağı
önünden geçen Kenan Mak adh öğrenciyi öl-
dürdu, MustafaErdoğan'ı yaraiadı.
• 7MayK 1998: Kadıköy'de kızarkadaşıylado-
laşan Remri Çalar söylediği türküj'ü "beğen-
meyen" faşisüer tarafindan kıyasıya dövüldü.
• 27 Mayıs 1998: lÜ'de sınavdan çıkan öğren-
cilere faşistler saldırdı, 16 sol görüşlü öğrenci
yaralandı.
• 1 Haziran 1998: tÜ lletişım Fakültesi öğren-
cisi İDcer Kapian faşistlerin bıçaklı saldınsı
sonucu yaralandı.
• 10 Haziran 1998: ÎÜ tktisat Fakühesi'nde
sınava ginnek için koridorda bekleyen Cengiz
Bolat, Abdurrahman Demiryakan ve Ata Has-
cao adlı öğrenciler. ToJga Karpuz ile SüJeyman
ve Muhammet adlı faşistlerin satırlı saldı'nsuıa
uğradı. Saldınnm ardından tedavi için hastaneye
giden öğrencilere bu kez de Nevzat Aydetnir ve
Taner adlı ülkücüler saldırdı.
En fazla öğrenciyi barındırma sıralamasında Ankara birinci, îstanbul ikinci, îzmir üçüncü sırada yer alıyor
Yurt-Rur: Açıkta öğrenci kabnadıtstanbul Haber Servisi- Yüksek Öğre-
nim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (Yurt-
Kur) bağlı yurtlarda en fazla öğrenciyi
banndırma sıralamasmda Ankara birinci,
tstanbul ikinci, Îzmir ise üçüncü sırada
yer alıyor. Bu yıl, Yurt-Kur'a bağlı yurt-
larda kalan öğrenci sayısı toplam 159 bin
887'ye ulaştı.
Türkiye'de Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu'na bağlı 70 il, 33 ilçede
162 yurt yer alıyor. Kurumun verdiği ra-
kamlara göre Türkiye'nin yurt kapasitesi
1960 yılından bugüne dek 9 kat arttı. Yurt-
Kır Bölge Müdürlüğü yetkilileri, îstan-
bü 'da baş\ııruda bulunan ve yedekte bek-
leyen yaklaşık 5 bin öğrencinin de yurt-
la*a yerleştirildiğini bildirdi. Yetkililer, şu
arda yedek listede bekleyen öğrenci ol-
rmmakla birlikte, boş yatak oldugu süre-
c« kayıtlann mayıs ayma kadar devam
eoeceğini belirtti. Yüksek Öğrenim Kre-
dı ve Yurtlar Kurumu'na ait bazı rakam-
'Yurtlarda düzelme de yok güvenlik de'
tstanbul Haber Servisi - Öğrenci Aileleri ve Yakmlan
Derneği Başkanı Mustafa Atalay, yoırtlardan özellikle
"gövenHkle'' ilgili şikâyetler aldıklannı belirtti. Atatay,
özel yurtlarda ise yoğun tarikat propagandasırun
yapıldığını söyledi. Atalay, yurtlarda güvenlik
önlemlerinin yeterli olmadığını vurgulayarak, geçen
yıllara göre bir düzelme olmadığını savundu. Atalay
şunlan söyledi: "Yurtiarla ilgili gelen şikâyetkr genelde
güvenHkie ilgffi ohıyor. Önceki yıllarda AJrunizade Yurdu
De Avcılar Yurdu'na yapılan saldınlarda birçok öğrenci
yaralanmıstı. Bu yurtlarda kalmak istemeyen
öğrencûerden ekonomik durumu iyi oianlar özel yurtlara
geçiyorlar. Özel yurtlar da tarikatcı fiknierm >"aygm
oHıiğu yerkr. Öğrencfler bu tarikatçılani] eHerine
btrakıüyor." Yurtlara kayıtla ilgili şikâyetlerin de yoğun
olduğunu ifade eden Atalay, yurtlarda yer bulamayan kız
ve erkek öğrencilerin büyük sorunlar yaşadığını belirtti.
Ekonomik durumu iyi olan öğrencilerin ev tuttuğunu, iyi
olmayanlann ise bu tarikat yurtlannda kalmaya mecbur
bırakîldıgını kaydeden Atalay, "Ayük masrafj 60 tnilyona
varan bu özel yurtlarda kalamayan öğreacüerden bazüan
okumaktan vazgecip evterfaıe dönüyor. Anadohı'dan gelen
bu orta halli aile çocuklan pahabhktan dolayı
okuyamr>»riar" şekünde konuştu.
lar şöyle:
"Yurt-Kur'a bağlı yurtlaruı 4O'ı kız,
35'i erkek ve87'side karma yurt Bu yurt-
larda 77 bin 977 kız, 81 bin 910 erkek top-
lam 159 bin 887 öğrenci kalıyor. 1997-98
öğrethn yıbnda başvuran 98 bin 336 öğ-
rencinin tamamı yurtlara yerleştirildi.
Türk Cumhuriyetieri vediğer toplulukla-
nndan eğitim ve öğrerim görmek için ge-
len 1015 kız, 5 bin 964 erkek olmak üzere
toplam 6 bin 979 öğrenci yurHardan ya-
rarlanrjor."
Bölgelerde yurt kapasiteleri Mayıs
1998 tarihi itibanyla şöyle: "Adana: 10
bin 704; Ankara: 18 bin 378; Antarya: 6
bin 310; Bolu: 3 bin 958; Bursa: 9 bin 300;
Denizii: 4 bin 604; Diyarbakır: 2 bin 999;
Edirne: 5 bin 128; Erzurum: 11 bin 401;
Eskişehir: 10 bin 238; Gaziantep: 4 bin
72; tstanbul: 15 bin 720; tzmin 14 bin 280;
Kayseri: 9 bin 192; Konya: 6 bin 904; Ma-
latya: 5 bin 703; Samsun: 7 bin 846; Trab-
zon: 8 bin 666; Van: 3 bin 802; Zongul-
dak:1214."
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Ku-
rumu'nun 1998-99 eğitim döneminde öğ-
rencilerden aldığı yatak ücreti aylık 960
bin TL. Farklı ücret uygulanan özel nite-
likli (otel tipi) yurtlarda ise aylık yatak
ücretleri 1 milyon 500 bin TL ile 3 mil-
yon arasında değişiyor. Bir öğrencinin
Yurt- Kur'a-maliyeti ise 1998 ydı için 14
milyon TL'nin üzerinde. Yurt-Kur 1998
faaliyet raporunda çalışmalann öğrenci-
ler için yeterli olmadığı ve ihtiyaçlar doğ-
nıltusunda sürekli kendilerini yenileme-
ye çalıştıklan belirtildi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Ya Ecevirin 90. Dakikası?..
Bu bir futbol yazısı olmasa da önceki gece tele-
vizyonlannın başındaki milyonlarca insanımızın or-
tak heyecanını ve duygulannı anımsatmak gereki-
yor.
Onlardan hangileri Galatasaraylı, hangileri Fener-
bahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ya da Gençlerbirtiği
yanlısıydılar? Kimler Erzurumspor'a, Altay'a, Ça-
nakkale Dardanel'e gönül verdikleri halde Galata-
saray'ın Juventus ile yaptığı karşılaşmada kendile-
rini birer Fatih Terim'lermiş gibi stres içinde hisse-
diyorlardı?
Ve hiç futboldan anlamadıklan, kulüp tutmadık-
lan halde gecenin ileriemiş bir saatinde, tırnaklan
avuç içlerini neredeyse kanatacakken Suat'ın attı-
ğı golle rahatlayan milyonlar kimlerdi?
Bizim insanımız, uluslararası bir futbol karşılaş-
masını izlerken, özellikle o karşılaşma seyircilerini
bazı ortak frekanslarda buluşturuyorsa başannın
ya da yenilginin paylaşılmasında da birbirine omuz
vermeye yöneliyor.
İyi de, aynı yönelim ülkenin çetin sınav dönem-
lerinde, mesela bir hükümet bunalımını hızlı ve en
iyi biçimde çözme olayında niçin gündeme gelmi-
yor?
2 Arahk tarihi, sadece San-Kırmızılı takımın Ju-
ventus karşısında, çoğunluğumuzu birieştiren bir
sevinç gecesi olmaktan başka bir özelliğe daha ta-
nıklık etmeyecek mi?
Cumhurbaşkanı'nın 56. hükümetin kunjlması için
parlamentomuzun en deneyimli üyesini görevlen-
dirdiğini düşünerek bu sorunun yanrtını aramalıyız.
O gece yabancı haber ajanslan, elbette günde-
min özelliği nedeniyle Juventus takımının Galata-
saray'la yaptığı karşılaşmayı dünyanın dört birya-
ntndaki abonelerine aktanrken bir başka "Ankara"
çıkışlı haberie de Bülent Ecevit'in yeni hükümeti
kurmakla görevlendırıldiğinı bildiriyorlar. Olayın
önemli yanı, "AP" gibi, "Reuters" gibi uluslararası
ajanslann bu tür bültenlennde alışılmadık bir yön-
teme başvurarak haberierine kendi yorumlannı da
katmalan oluyor.
Bu yorumlar, Bülent Ecevit'in arkasında bıraktığı
politik çizgınin, uluslararası haber ajanslannca na-
sıl övgü ile değeriendirildiğinın küçük ama somut
belgeteri sayılmalı. Ama aynı tür yorumu, ülkeyi 18
Nisan seçimlerine götürürken aynı zamanda dev gi-
bi iç ve dış sorunlaria uğraşması için, son günlerin
moda deyimi ile, "taşın altına ellerini sokması" is-
tenilen yeni başbakan adayının kapılannı bir bir ça-
lacağı partilerimizin yetkilileri de paylaşacaklar mı?
Bir hükümet sorununu, bunalıma dönüşmeden
çözmek görevini omuzlayan DSP Genel Başka-
nı'nın tek destekçisi şimdilik sadece Anavatan Par-
tisi olmaktadır.
Mesut Yılmaz ve partisi, bir "ANAYOL-SOL" ko-
alisyonu oluştunmak için yola çıkan Ecevit'e des-
tek olurken bu olası ortaklığın öbür kanadı Doğru
Yol'da Tansu Çiller'in hırçın direncini bilen Ecevit,
dün partisinin grup toplantısında, "kolay kolay yıl-
gınlığa kapılmayan" birisi olduğunu hatıriatıyordu.
Bülent Bey bir yandan "Ya ben ya ben" derken
öte yandan 18 Nisan sonrası dönemde Fazilet Par-
tisi ile işbirliği olasılıklannı da göz ardı etmeyen Tan-
su Çiller'in arkasındaki DYP kamuoyunun direnci-
ni ölçüyor olmalıydı.
Çiller'in bu direncinin, 56. hükümeti kurma göre-
vini üstlenen başbakan adayı Ecevit'i yeni arayış-
lara yönerrtiği saklanmamalıdır.
Hükümetin kurulma sorununu dün gündemine
alan DSP grubu da, Parti Meclisi de genel başkan-
lanna pariamentodaki bütün partilerin kapısını tek
tek çalarak "taş"\n altına birlikte el atma çağnsın-
da bulunma yolunu gösterdiler.
öyle anlaşılıyor ki DSP yönetıcileri, Deniz Bay-
kal'ın bir zamanlar Ecevit'e, "Solu iktidar yapmak
için paıiamentoda 126 milletvekili olarak hareket
edelim" deyişini akıldan çıkarmamış olmalılar.
Şimdi belki de bu politik vaadin yerine getirilebil-
mesi için Baykal'ın önüne bir de fırsat çıktığını dü-
şünerek DSP Genel Başkanı'nın, CHP grubunun da
kaptsını çalarak, "Arkadaşlar gelin, 56. hükümet
için irticaya, bölücülüğe ve mafya çetelehne karşı
bana omuz verin. Hükümetime güven gösterin.
Güçbiriiğiyapalım" çağnsı yapmasını istediler.
Ecevit, kendi partisinden gelen bu öneriye "Ha-
yır" demiyor. Bakalım yanndan sonra toplanacak
olan CHP Parti Meclisi'nin tutumu ne olacak? Bu-
nalım mı, çıkış yolu aramak mı ağır basacak?
8 Arahk 1995te kuruldu
KESK, üçüncü
yaşım kutluyor
tstanbul Haber Servisi
- Kamu Emekçileri Sen-
dikalan Konfederasyonu
(KESK), kuruluşunun 3.
yıldönümünü tüm illerde
düzenlenecek şenlik, ye-
mek ve toplantılarla kut-
luyor. 8 Aralık 1995'te
kurulan KESK, 3 yıllık
sendikal yaşamma grevli
ve toplusözleşmeli sendi-
ka hakkı için on binlerce
kamu çalışanın katıldığı
miting ve iş bırakma ey-
lemleri başta olmak üze-
re yoğun bir mücadele
takvimi sığdırdı.
KESK'ten dün yapılan
yazılı açıklamada, lstan-
bul'daki kutlamanın bu-
gün La Bella Düğün Sa-
lonu'nda verilecek ye-
mekle kutlanacağı belir-
tildi. Genel Başkan Siya-
mi Erdem'in ev sahipli-
ğini yapacağı yemeğe, si-
vil toplum örgütü temsil-
cilerinin yanı sıra çok sa-
yıda yazar, sanatçı ve po-
lirikacının da katılacağı
bildirildi. KESK'in kuru-
luş yıldönümü; Manisa,
Kocaeli, Rize, Balıkesir
ve Sakarya'da yemekli
toplarilarla; Mersin, Jz-
mir, Eskişehir, Kırlareli
illerinde şenliklerle; diğer
illerde de benzer etkinlik-
lerle kutlanacağı bildiril-
di.
Ülkedeki toplumsal
muhalefetin en dinamik
güçlerinden birinin
KESK oldugu belirtılen
açıklamada, KESK'in te-
melinin 9 yıl öncesine da-
yandığı kaydedilerek ka-
mu emekçilerinin hak et-
tiği yeri eninde sonunda
alacagı ifade edildi.
Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu üyesi ve
21 sendikanın oluşturdu-
ğu KESK, 500 bin kamu
çalışanmı temsil ediyor.
Bugüne dek toplumda s-
es getiren çeşitli eylemler
gerçekleştiren KESK, 20
Arahk 1995 'de yüzde
20'lik; 18 Nisan 1996'da
da yüzde 25'lik zam artı-
şmı protesto etmek ama-
cıyla iş bırakma eylemle-
ri gerçekleştirdi. KESK
üyeleri 12-13 Aralık
1998'de tüm illerde dü-
zenleyecekleri mitingler-
le ortalama 80 milyon li-
ra olan memur maaşkn-
na öngörülen yuzde
25'lik zammı protesto
edecekler.