Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
rr CUMHURİYET 4 ARALIK 1998 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Öcalanl Sorunu ve Ölüm Cezası
Av. S A B R İ KURT TBB Yönetım Kuruluuvesı
• talya'nın Abdullah Ocalan'ı Türkı-
I
ye'ye teslım edıp etmeyeceğı tartış-
malanyla •
4
ölümcezası"nın vasalan-
mızdan çıkanlıp çıkanlmarna konu-
su yıne gündeme geldı: Ocalan'm
teslimi: Öcalan'ın Türkıye'ye teslım
ecılmesı konusunda bır hukme varabılmek
ıçın, öncelıkle uluslararası sözleşmelen ın-
celemek gerekır Turkıye'nın ve ltalya'nın
da ımzaladıgı 2" Ocak 1977 tanhlı "Ted-
hişciliğin Önlenmesine DairAvrupa Sözieş-
mea" hukümlenne gore Ocalan'm ışledıgı
suçlar değerlendınldığınde "siyasi suç" ola-
rak kabul edilemeyecegınden. "sivasalsuç-
W sayılamayacağı ve sıyasal sığınma hak-
kı da tanınamayacağı sonucuna varıyoruz
A\Tupa IConseyı'nde ımzalanan 13 Ara-
hk 195
7
tanhlı •'Suçlulann Geri Verflmesi-
ne Dair Avrupa Sözkşmesi'
>
'nı ülkemız ve
Italya ımzalamıştır Bu sozleşmenın 11
maddesınde talep eden ülke yasalannda,
gen verme istemıne neden olan suç içm
ölüm cezasının ongörülmesı hahnde, ken-
dısinden ıstemde bulunulan ulkede ölüm
cezasının yer almaması ya da genellıkle uy-
gulanmaması durumunda, ancak olûm ce-
zaanın ınfaz edılmeyeceğine dair garantı ve-
nldığınde, gen vermenın mümkün olabıle-
cegı belırtilmiştır Yasalanmızda"ölünıce-
zasT bulunduğu sürece, hıçbırdevlet orga-
nımızm yasanın uygulanmayacağına dair
garantı verme yetkisı olamaz. Kaldı kı îtal-
ya'mn bu sözleşmeye "istekte buhınan ta-
rafin yasalannda işlenen suç ölüm cezasry-
la cezalandınlryorsa, tesKm edilmesi istenen
kişiyi tesüm etnieyeceğrne dair çekmce koy-
duğu da bılınmektedır Bu hükümlere da-
yanarak Italya, Ocalan'ı Türkıye'ye teslim
etmeyecektir. Ancak, bu takdirde "Tedhij-
çiBğin Önlenmesine DairAvrupa Sözkşme-
si"nın 6. maddesınde yer alan "Akitdevlet-
ten aidığı iade talebini müteakip sanığı iade
etmemesihalindel.ınaddedezikredilensuç-
larhakkmda kendi kaza yetkisini tesisetmek
için gerekü tedbirleri alacakür" hukmu ge-
reğince kendisının yargılama yetkisı var-
dır Sözleşmeler böyle bır sanığin uluslara-
rası mahkemelerde yargılanacağına daır bır
huküm ıçermemektedır. Ülkemızde 1984'ten
ben ölüm cezalannm ınfaz edılmedığı ger-
çek ıse de ınsan onuruyla bagdaşmayan bu
cezanın yasalanmızda hâlâ yer aldıgı da bır
gerçektır. Türkıye, 1950 yılmda kabul edı-
len "Avrupa Insan Haldan Sözteşmea""nı ım-
zaladıgı halde »ozleşmeye daha sonra ekle-
nen 6 numaralı protokolü ımzalamamıştır
Bu protokolde "ÖMim cezası kaldıntanışbr,
hiç künse böyle bir cezaya çarpönhp idam
edilemez" hükmü yer almıştır. Avrupa ül-
kelennın tümü bunu ımzalayıp ölüm ceza-
sını kaldırdığı halde Türkıye ımzalamayan
tek ülke olarak kalmıştır.
Ölüm cezası kaldınlsa dahı ttalya, Oca-
lan'ı bıze teslım etmemesı ıçın başka neden-
ler de ılen sürebılecektir. Devlet Güvenlık
Mahkemelen'nde asker üye bulunması ne-
denıyle, Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
sı, Türkıye'de "adOyargdaına'' yapılmadı-
ğı görüşündedır. Anayasamızda yer alan bu
mahkemelenn de kaldınlması ve adil yar-
gılamayı sağlayacak yenı bır düzenleme ya-
pılması şarttır.
Türkıye Barolar Bırlığı, kuruluşundan
ben, ölüm cezasının kaldınlmasını savun-
muş ve savunmaktadır. DGM'nın kurulu-
şunun da karştsında tavır almıştır. Yasala-
nmızdakı bu çağdaşlaşjna ıstemlenmız da-
ha yeni bır olay olan Ocalan'm iadesı ne-
denine dayandinlamaz. lnsanımızın hakkı
olduğu ve çağdaş bır hukuk düzenı lcurula-
bılmesi ıçın bu savunmalan yapmaktayız.
Ölüm cezası: Anay asamızın "Kimseyeiş-
kence ve eziyet yapüamaz. kimse insan hay-
syetiyle bagdaşmayan bir cezaya veya.mu-
ameleye tabi tutulamaz" hükmü yanında
"ölüm cezasTnın da bulunması büyük bır
çehşkıdır Hem ınsan haysıyetıyle bagdaş-
mayan bır ceza venlemez dıyoruz, hem de
haysıyet ve onuruyla bırlıkte ınsanı orta-
dan kaldıran bu cezayı koruyoruz Böyle-
ce, ölüm cezasının ınsan onuruyla bağda-
şır bır ceza olduğunu da kabul etmış oluyo-
ruz ki, bu göruş, çağdaş hukuk anlayışıyla
bağdaşamaz.
OMimcezasmdanyanaolanbnEnağırsuç-
lan önleyebılmek için en büyük korloıya
gereksınım bulunduğunu. bu ağır suçu ış-
lediğı takdirde kendisinm de öldürüleceği
korkusunun suçu önleyıci ve caydmcı ol-
duğunu savunurlar Ancak. ölüm cezasının
suçlan önledığı kesın olarak kanıtlanmış
değıldır. Bır zamanlar lngıltere'de bazı hır-
sızlık suçlanna ölüm cezası venlıyor ve hal-
kın huzurunda meydanlarda ceza uygulanı-
yordu Toplanan kalabalık arasmda yanke-
sicılık suçlannm ışlenmekte olması, ceza-
nm ne derece caydıncı olduğuna ömek ola-
rak gostenlır. lnsanımızda, suç işlediğı tak-
dirde mutlaka yakalanacağı ve hükmedılen
cezanın mutlaka çektınleceğı korkusunun
yerleşmesı suçtan caydıncılıkta çok önem-
lı bır etken olacaktır.
Batı ülkelerinde verilen cezalar dikkat
ve cıddıyetle uygulanmakta, ömür boyu
hapse çarptınlanlar da ölünceye kadar ha-
pıshaneden çıkamayacaklarının bilıncinı ta-
şımaktadırlar. Ülkemızde ıse sık sık çıkan-
lan aflar ve ceza ındınmleriyle şartlı salı-
vermeler insanımızda böyle bir kanaat ve
bılıncm yerleşmesını önlemıştır. M. AHAğ-
ca. Italya'dadeğıl de aynı suçtan Türkıye'de
mahkûm olsaydı şımdıye kadar çoktan ha-
pıstençıkmışolacaktı Olüm cezasının kal-
dınlmasını ıstemeyenlenn en önemlı savla-
nndan bınsı yozlaşmış ınfaz sıstemımiz ve
müebbet de olsa ölünceye kadar hapıshane-
de tutulmayacağı yargısıdır. Insanımızın bı-
lıncınden bu yargıy ı kesınlıkle çıkarabıle-
cek bır inüaz sistemi yerleştınlmelıdır. Ölüm
cezası kaldınlmalıdır, fakat "ağırlaşönlmış
ömür boyu hapis" cezası gıbı uygulamalar-
la, hapısten bir gün çıkacağı kanısı sılıne-
bılır, kısa sürede kurtulacağı umudu kınla-
bilır. Bu uygulamalar hukuk düzenımıze
yerleştığınde ölümün bır ceza değıl kurtu-
luş oldugu sonucuna da vanlabılir. Nite-
kim, hapis hayatmı zor ve çekılmez görüp
ölümü seçenler. ıntıhar edenler vardır Ce-
zanm bır amacı da suçjuyu eğıtmek ve top-
luma kazandırmaktır. Ölen ınsan egıtilmez,
topluma kazandınlmaz Aynca adlı bır ha-
ta yapılmışsa düzelhlmesı de mümkün de-
ğildir. Kaldı kı, büyük hukukçu Faruk Erem
hocamızın dedığı gıbı "Suçhıyu kazrvimz,
attmdan insan çıkar" Suçlann kokenınde
devletın düzenı, toplumsal ve ekonomık ya-
pısı, halkm eğıtım düzeyı, gelır dağılımm-
dakı eşıtsızlıklenn de bulunduğu göz ardı
edılemez
Toplum düzenındekı haksızlıklar, çehş-
kıler, duzensızlıkler surdükçe suçlar da ış-
lenmeye devam edılecektir. Olüm cezası ül-
kemızde gızlıce cezaevınde ınfaz edılıyor.
Bu ceza korkutucu ve önleyıcı de, neden ale-
nen değıl de gızlı yapılıyor
0
lyı ve "ibreti
müessire'" olacak cezanın gızlı uygulanma-
ması gerekir. Bu cezayı uygulayan cellat da
eylemınden utanç ve uzuntu duymakta, acı
çekmektedır 1991 ŞubatrndalzmırBaro-
su'nun düzenledığı "Yaşama Hakkı" sem-
pozyumunda bır değerlı konuşmacı ızleyı-
cı lere "Siz hiç hayaünızda kartvizit basüran
bir cellat gördünüz mü" dıye sormuştu
Devlet, adam oldurmekle görevlı değıl-
dır. Devlet, ısjah edıcı, kurtancı olmak du-
rumundadır. Öç alıcı olamaz, cellatolamaz
Paul Henze ve Atatürkçülük
Av. CEYHAN MUMCU
A
BD'de Atatürk'e ve devrimlenne man-
mış Türklerden oluşan ASA (Ataturk
Socıety of America = Amenka'nın Ata-
rurkçü Düsünce Derneğı), 24 11 1998
gunu Washıngton"da 'Atatürk'ün Vaşa-
yan Egemenfiğinin Görünümü veTürk-
lerin PoBtika Gerçeği Cereyanlan' olarak çevnlebılen
bır etkınlık düzenledı Bu etkınlıkte konuşmacı olarak
Cahfornıa Ünıversıtesfnden Prof. LeaUe Lipson,Ge-
orgetovvn Ünıversıtesı'nden Prof. Sabri Sayeri, Amen-
ka'nın ıkı Kongre uyesı, Yıldız Ünıversıtesı'nden Prof
Emre Kongar, Prof Ersin Kalaycmğlu gıbı konuşma-
cılann yanı sıra Rand Corporatkm adına da Prof Paul
Henze ıkı konuda konuşma yapmak üzere çağnldı
Cağn mektubundan haberdar olunca dernek başka-
nı Orhan Tarhan'a gonderdığım bır mektupla Paul
Henze'nın kım olduğunu, Turkıye'de \e Amenka'da
aldığı tavırlar ve eylemlen hakkında aşağıdakı açıkla-
malan yapıp şu sorulan yonelttım
"Tophıluğunuzun, 24.11.1998günü, \tariirk devrim-
lerinin tartışılacagı bir etkinlik düzenlediğinL \lmany a
Atatürkçü Düşıince Derneği Disiplin Kurulu Başkanı
Sayın Sabnye Subcan'dan öğrendim. Bu vesile ik etkin-
bğjn başanh bir btçimde sonuçlanmasını diler, ABD'de-
ki Atarûrk dostlan \e Kemalist devrim yandaşlanna
sevgj ve saygüar sunanm. Bayan Subcan'ın göndermiş
otduğu eddnük programından. konuşmacı olarak, 12 Ey-
lülöncesi ABD/CIA örgütünün Türkıye İstasyon Şefi ol-
duğu deşifre olmuş bay Paul Henze'nin cağnkhğını öğ-
reraniş bulunuyorum. Bu da etkinligi daha da ilgi çeki-
ci hak getirmektedir. Bay Paul Henze, Türkiye'degöre\
r
yapbğı süre içinde, Atatürk dosru ve devTİmlerinin yan-
daşı bilinçli yurttaşlan bir hasım gözüyie görmüş vç de-
ğerlendirmiş, temsil erriği örgüt ve devlet adına bu kad-
royla sürekli bir çekişme içine girmistir.
1- Ba\ Paul Henze, Mustafa Kemal Ataturk'ü, Ulu-
sal Knrtuhış Savaşı'nda Botşevik ve tttihatçı olarak suç-
layan Bohı Mutasamfi Osman Kadn. son OsmanlıSad-
razamı Damat Fent ve son OsmanJı padişahı Vahdet-
tın' in yaptığı gjbi, Türkiye'deki Kemalist devTİmlerinm
öncûlerini de aynı biçimde ><e ay nı diDe suçlamısür. Ke-
mahst devTİmlerin kararta savunucusu kardesim gaze-
teci Uğur Mumcu'yu, Papa suikastmı düzenleyen faşist
egiümli Ağca ve yandaslan hakkmda araşürma yapb-
ğı sırada. bu araştırmayı önlemeye ve yönlendirmeye
çahşmtş, başaramayinca da Uğur Mumcu'yu haksız ve
kanıtsız olarak yaâlı biçimde "komunıst eğılımh' ol-
makla suçlamaktan çekinmemişfir. Uğur Mumcu'nun
'Papa-A.ğca-Mafya' khabuıdabuiddjamlaflgüiyeteıü
kamtlar bulunmâktadır.
2- Bay Paul Henze. \BD'de Rand Corporation adı-
na 1986yıhnda yaptığı açıklamalarla, Güneydoğu'da in-
sanhk suçhısu terör örgürü PKK'ye yol gösterir tavsyc-
lerde bulunmuştur. 'Guneydoğu'da ayaklanma yürüten
bu örgut Marksıst-Lenınıst motıfleryenne, lslami mo-
tıflerle hareket etse daha ıyı mobılıze olur' biçimmde
tavsiycde bulunmuştur. Bu tavsiyelerden bir süre sonra
PKK örgütü, Marksist-Leninist motiflerden vuzgeçtiği-
ni açıkladığı gibi. 1987 yılmda Batman'da oluştunılaıı
Hizbullah örgütünün kolu tslami Hareket Orgütü,
31.1.1990 tarihinde Atatürkçü Düşünce Demeği Kuru-
cu GeniBaşkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy, 1.10.1990
tarihBfle Doç. Dr. Bahnye Oçok, U.199Ö tarihinde
HürrMGazetea Gend Yaym MüdürüÇetm Emeç, Ey-
Kil içMtarihinde ise Turan Dursun admdaki din adamı
ve vazaroun cinayetkrini üstknip, tesettüre (örtünme-
ye) karşı çıktıldan için cezabndnthklann) biMirmiştir.
Halen bu örgüt etemanlan Emeç ve Dursun cinayet-
lerinden dolayı yargüanmaktadn*.
Uğur Mumcu suikasnnın da aynı örgütçe yapddığıyo-
lunda,suikasttan hernen sonra resmi açıklamalaryapd-
3- Bay Henze, 12 Eylül 1980 günü Türkiye'de çoğul-
cu çok partili denıokrasiyi askıya alan 12 Eylül askeri
darbesinin ilanını sevinçle karşılayarak "Our Boy's, ha-
ve done ıt' biçiminde hislerini açıklanuşbr. Burada
amaçladığı kişiierin. darbeyi yapan cunta yöneticüeri mi,
yoksa terör suçlusu faşist unsurlar mı olduğu tarnşma-
İKhr.
4-Rand Corparation'ın 'Komunıst Yayılmacılığına
Karşı Türkiye'de Ilımlı Islam'ın Yönetıme Gehnlme-
sı', 'Yeşıl Kuşak' önerUerini içeren kitap, Türkiye'deki
tslama yaym organlan tarafından da benimsennüş ve
bu kadronun etkinBği ve ürmanışı hız kazanmıştır.
5-Bay Henze'nin,'Mustafa Kemal Ataturk'un ıyı bır
asker ve devlet adamı olmasına karşın artık ılkelenmn
geçersız olduğu' yolundaki açıklamalanndan sonra,
adlarma lkinci Cumhuriyetçi denilen eski Marksist \a-
şilerce oluşturulan hareket >e partileşme çalışmalan,
Türk aydınlan ve haikın büyük çoğunluğu taranndan
reddeçüimiştir.
6- C Ikemiz bugünlerde 28 Şubat süreci içerisindedir.
Bu süreç üzerinde düşünüldüğünde, Türk ordusunun
ülkeyi bölücü unsurlar olarak suçlayıp açıkladığı bölü-
cüler, şeriatçılar ve devieti kuşatnuş ülkücü çetecilerin
ülkemizdeki faaiiyetlerinin tarihçeleri araştınldıgında,
her biri hakkmda Bay Henze'nin destekleyki eykm ve
sözteri ile karşüaşümaktadır.
Buraya kadar yaptığını açıklamalar, Türkiye'de pek
çok kitap, gazete yazan \c konferanscı taranndan bel-
geiere dayah olarak açıklanmıştır.
Kemabzmin dostu bu yazar \e düşünürier, tıpkı Mus-
tafa KemalAtatürk'ünyapnğı gibi komünizme. emper-
yalizme ve uluslararası sermayeye karşı Türkiye Cum-
huriyeti'nin tam bağunsızuğuıı savunmuşlar ve emper-
yaüzme ve komünizme karşı kişilik \e kinıliklerini ko-
ruyabilmiş kimselerdir. Sayın Henze'nin her zaman ol-
duğu gibi, bunlan komünist yanhsı olarak suçlamaian
arnk Türkiye'de hiç ciddiye alınmamaktadır.
Bu açıklamalardan sonra, Sayın Henze'ye şu sorula-
nn yönemhnesine aracı olunmasmı dilerim:
a) Ataturk \t devrimierine düşman kadrolan destek-
lemekten vazgeçmiş midir?
b) Ataturk dostlannın çağnsnu kabul ermekk bir
özeleştiri yapmayı düşıinmekte midir?
c) Ülkücü çetecüer. şeriat amaçlılar ileinsanhkdışı bö-
lücü örgütlerin sadect Türkiye topraklannda yaşayan
insanlartn degfl.Ortadoğu \e insanlığın huzur Ne demok-
rasi içinde gelişmelerine karşı ta\ ırlarının yarar ve za-
raıiannı arnk ka\ rayabiuniş midir?
d) Temsil ettiği örgütü. Ataturk \e devrimleri vedost-
lan yönünde yeni bir politika değişikliği ve yeni bir ar-
gümanı \ar nudır?
e) Bay Henze, ülkemizin ünlü Kemalistleri Prof. Dr.
Muammer \ksoy, Doç. Dr. Bahriye C çok.din adamıya-
zar Turan Dursun: gazeteciler \bdı lpekçı,Çetın Emeç
\ç L ğur Mumcu'ya neden \e kimler taranndan suikast
yapıklığı hakkmda Türkiye'de temsil ettiği kuruluşun
görüşlerini şimdi açıklayabuir mi? Bu kimseler hakkın-
da 'komunıst yanhsı olmak' şeklindekieskisuçlamala-
nndan arük vazgeçmeyi vegeri almavı düşünmekte mi-
dir?
Bu mesajımın bu etkûüiğe kaülanlara sevgi. saygı ve
kaygdanmla duyurulmasını dilerim. 21.11.1998."
21.11.1998 tanhlı bu mektubuma Atatürk Socıety of
Amenca'nın Başkanı Sayın Orhan Tarhan'dan 22 11 1998
tanhlı bır yanıt aldım Sayın Tarhan bu y anıtında, "Fak-
smız dfin efime^eçti, 24 Kasım'daki panel toplaBtem-
nn başanb bnnası için yolladığınız r>i dileklere çok te-
şekkür ederim.
Si gayet iyi anbyorum. Topbntmm sonunda, d^an-
dan soru devresinde, birinin Mr. Paul Henze'ye nezaket
dairesinde bir sual sorması ile hiçbir sonımuz yok Bu
mesajı buradaki dostlaruiıza da UetTJk" demektedır.
Etkınlığın sonucundanezaket dairesindehangı sorunun
sorulduğunu ve Bay Henze'nin nasıl yanıtladığını henüz
bılmıyorum Sizce bu sorulan Paui Henze nasıl yanıt-
lamıştır
0
PENCERE
Uyum!..
Ecevrt, yaklaşık yirmi yıl sonra yeniden Başba-
kan oluyor, ne güzel bır haber!.. Umuda dönük saf-
lıkla güzel haberi Ecevit'ın bir şiınyle pekiştirmek
aptallık mı olur
birşeyler olacak yann
duruşundan belli
kırdaki atlann
bulutlann koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı
pek o kadar göremesek de uzağı
kuşlann uçuşundan belli
birşeyler olacak yann
öbürgünden önemsız • -
1
>
bugünden önemli
Telefonlar çalıyor, iyi nıyetJı, temız yüreklı, saf sol-
cular coşmuşlar:
- Ecevit bu fırsatı kullansa, Baykal a gidip uz-
laşmayı önerse, 1990'lıyıllanbırbirinıyemeklege-
çiren iki sol partı kucaklaşsa...
•
Kimisi de diyor kı:
- Ikipartinin anlaşacağını, uzlaşacağını, yakın-
laşacağını düşünen enayirüya görüri.. Hem Ece-
vit'le Baykal arasmda ne gibi benzeriik var, ne gi-
bi yakınlık kurulabilir?-
Yanıt:
En azından ikisi de kirlenmemiştir...
Ikisinin de çetelere yakınlığı yoktur...
İkisi de mafyadan uzaktır...
- Namuslu olmak marifet mi?.. Bakan ya da baş-
bakanlık için dürüstlük doğal koşul değil mı?..
İyi de bu ülkede daha birkaç gün önce sağcı iki
partinin liden "ahlaksız pazahık"ta anlaştılar; si-
yaset hamamının alaturka kurnasında son moda
şampuanla birbirlerini keseleyenler kimlerdi?.. So)
partılerde hiç olmazsa, mafyayok, çeteyok!.. Su-
suriuk dosyalarıyla Çakıcı bantlanndan sol değil
sağcılar çıkmıyoriar mı?..
•
Ecevit'in halk ozanı Levni'den esinlenerekyaz-
dığı "Uyum" başlıklı bır şııri var:
"boşluğa bulut buluta yağmur
yağmura toprak ne güzel uymuş
gündüze güneş güneşe taria
tahaya başak ne güzel uymuş
başağa buğday buğdaya insan
insana emek ne güzel uymuş
emeğe eylem eyleme yürek
yüreğe sevgi ne güzel uymuş"
Ekleyelim mi:
Halkçıya solcu solcuya banş
Bülent'e Deniz, Deniz'î
Sola kardeşlık ne güzel uymuş...
•
Uymamış mı?..
Uysa da uymasa da...
1
i
<ontrol kalem
Bir reklam fıkri ne kadar ilginç, yaratıcı ve çarpıcı olursa olsun,
yasalara ve ahlâk kurallarına uygunluk, dürüstlük ve doğruluk açılarından sakıncalar içeriyorsa
onu bir kalemde silmeyi biliriz.
R E K L A M
ÖZDENETİM |
K U R U L U İ
Reklam özdenetim Kurulu'nda toplam 28 üye ile temsil edilen kurumlar, kurultısjar ve temsilci sayıları:
RekJamverenler 10. Reklam Ajanslan 5. özel TV Kuruluşları 5 (ATV, IntersUr, Kanal D. NTV, Show TV), TRT I Basın Kuruluşlan 4 (Humyet, Mıllıyet. Sabah Turk,ye) Unıversteler 2. Türkıye Baroiar Bırlığı I temsilci
1994 yılmda faalıyete geçen Reklam Özdenetim Kurulu, tuketıcılenn, tuketıcı kuruluşlannın, rakıp kuruluşlann ve meslek
kuruluşlarının sakıncalı reklamlarla ılgılı başvurularını karara bağlar Bunun yanı sıra reklama duyulan guvenın sarsılmamasını
sağlamak ıçın sakıncalı reklamları kendılıgınden ele alır Kararlarını "Uluslararası Reklam Uygulama Esasları"nda belırtılmış
kurallara dayanarak venr Yasal bır yaptırım gücu ve yetkisı olmamakla bırlıkte ceza yaptırımı uygulayan kamu
denetım ve yargı organlan devreye gırmeden sakıncalı reklamların yayınına engel olabılen etkılı bır kuruluştur
ÇAĞRI: Reklam Özdenetim Kurulu nun reklamda dürüstluğu sağlama ışlevını yerıne getırebılmesı ıçın sız de reklamlarla
ılgılı şıkayetlerınızı Kurul'a ıletın
REKLAM ÖZDENETİM KURULU Tel (0212) 257 88 73 Faks (0212) 257 I 70