Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4ARALIK1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM /cumek(â turk.net 13
Hazine ve Merkez Bankası yetkilileri zor durumdaki bankalara çözüm aramak için toplandı
14 bankayı kurtarma operasyonu
BANL'SALMAN
ANKARA-Zor duruma düştük-
leri gerekçesiyle yükümlülüklerinin
kaldınlmasmı isteyen banka sayı-
sının 14"e çıktığı bildirildi. Hazine
ve Merkez Bankası yetkililerince ya-
pılan toplantıda, bu bankalann kur-
tanlmasına yönelik olarak2 yıl sü-
reyle mevduat munzam karşılıkla-
n, dısponibilite ve Tasarruf Mev-
duatı Sigorta Fonu'na aktarmak zo-
runda olduklan kaynaklan kullan-
malanna olanak sağlanabileceği
belirtildi.
Bu bankalann 64. madde kapsa-
mında değerlendirilerek, yüküm-
lülüklerinin kaldınlmasının planlan-
• Bu bankalann 64. madde kapsamında değerlendirilerek, 2 yıl süreyle mevduat
munzam karşılıklan, disponibilite ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na aktarmak
zorunda olduklan kaynaklan kullanmalanna olanak sağlanabileceği belirtildi.
dığı öğrenildi.
Merkez Bankası'na başvurarak
mevduat munzam karşılığı ile dis-
ponibilite yükümlüliiklerini yerine
getirmeme ve ceza uygulanmama-
sını isteyen banka sayısı arttı. Bu
bankalann bilançolan incelemeye
alınırken; yurtdışmdaki kaynakla-
nnın yurtiçine taşınması ve serma-
ye arttınmma gitmeleri önerilmiş-
ti. Ancak, hükümetin Bankalar Ya-
sası'nı mali sektör reformundan
ayırarak öncelikli yasalar kapsa-
mında Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'ndan geçımıesinin bankalan te-
laşlandırdığına dikkat çekildi.
Yükümlülüklerinin kaldınlma-
sını isteyen bankalann dünyadaki
ekonomik bunalımın yanı sıra aç-
tıklan kredileri tahsil edememele-
ri nedeniyle de zor durumda olduk-
lanna dikkat çekildi. Bankalar, pi-
yasalardaki genel eğilim doğrultu-
sunda likidite sıkışıklığı yaşıyor-
lar. Bu nedenle özellikle Türk Li-
rası'na yüksek faiz uygulanmaya
başlandığı gözlenirken, mevduatla-
n yüzde 100 devlet güvencesi al-
tında bulunan bankalann kendile-
rine kaynak yaratmak için yüküm-
lülüklerin de kaldınlmasma çalış-
tıklan belirtildi.
Sakuıcalan da var
Bankalann tahsil edemedikleri
krediler karşılığında teminat ola-
rak fabrikalan almalannın bir ari-
lamı olmadığına dikkat ceken ban-
kacılar, bu nedenle tahsil edileme-
yen kredilerin geri alınabilmesi için
yeni kredilerle firmalann ayakta
tutulmaya çahşıldığını anlattılar.
Yükümlülüklerden muaf tutul-
malan dunununda bankalann "bu
kaynağı yeni fon olarak kullanıp
daha yüksek faizlc mevduat topla-
ma çabasına gjrebilecekleri" riski-
ne de dikkat çekildi.
Bankalann kaldınlması için baş-
vuruda bulunduklan mevduat mun-
zam karşılıkJan ile disponibilite yü-
kümlülüğü son olarak 22 Temmuz
1996 tarihinde Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğle düzenlenmiş-
ti. Bu tebliğle oranlann düşürül-
mesi durumunda, tüm piyasalan
etkileyecek bir düzenleme gerçek-
1994 yılından bu yana siyasal iktidarlar, çalışanlann birikimlerini yok ettiler
'Zorunlu soygundaJ
5yühkyitikANKARA - (Cumhuriyet Bürosu) Ha-
zine, yüzde 150'ye ulaşan faizlerle kamu
bütçesinin yansını rant kesimine aktanr-
ken çalışanlardan zor alımla gerçekleşti-
rilen tasarruf kesintilerinin enflasyon kar-
şısındaki kaybı kalıcılaştırdığı gibi yüzde
3.3'!üksembolik "nemaoranjyla" yetini-
Hyor.
Çalışanlann 1993 sonunda 5 milyar do-
lara ulaşan birikimleri Türk Lirası'naçev-
rilmeseydi, 1994 yılından itibaren hiçbir
kesinti ve faiz uygulanmasa bile fonda 1
katrih/on 520 trilyon liralık birikim olacak-
tı. Ancak, 4 yıl boyunca yapılan kesinti-
lere karşın Hazine, fonda Ekim 1998 iti-
banyla 1 katrilyon 418 trilyon lira bulun-
duğunu açıkladı. Böylece, 5 yıldır yapı-
lan kesintiler reel olarak yok oldu.
Parlamentoda grubu bulunan ANAP,
DYP, FP (RP), CHP ve DSP olmak üzere
tüm partiler iktidara gelmelerine karşın 5
milyonu askın çalışanı ilgilendiren "zonm-
• Çalışanlann 1993 sonunda 5 milyar dolara ulaşan birikimleri Türk
Lirası'na çevrilmeseydi, 1994 yılından itibaren hiçbir kesinti ve faiz
uygulanmasa bile fonda 1.5 katrilyon liralık birikim olacaktı. Ancak,
Hazine, fonda Ekim 1998 itibanyla 1 katrilyon 418 trilyon lira
bulunduğunu açıkladı.
lu tasarruf fonunun tasfrye edfleceğj" va-
atleri yerine getirilmedi.
Hükümetlerin hazırladıklan bütçelerin
yansma yakını faiz ödemelerine aynlırken
çalışanlardan yapılan zorunlu tasarruf ke-
sintileri "ucuz kredi" olarak değerlendi-
rildi Hazine'ninbu dönemdeyüzde 150'le-
re ulaşan faiz oranlanyla gerçekleştirdiği
kısa vadeli borçlanmalara karşın bu yıl
içinde zorunlu tasarnıfkesintilerine uygu-
lanan nema oranının yüzde 3.3'te kaldı-
ğına dikkat çekildi.
Hazine Müsteşarlığı'nın dün yaptığı ya-
zılı açıklamaya göre, 31 Ekim 1998 itiba-
nyla fonda kümülatifolarak 575 trüyon 905
milyar Hrası ana para, 1 katrilyon 246 tril-
yon 810 milyar İirası nema olmak üzere
toplam 1 katrilyon 822 trilyon 715 milyar
lira bulunuyor. Bu tutardan nema, iade ve
Ziraat Bankası'na yapılan ödemeler düşül-
düğünde bugünkü kur üzerinden (303 bin
500 lira 1 dolara eşit) fonda 4 milyar 672
milyon dolar birikim kalıyor.
Dolar olarak korunsaydı
Zorunlu tasarruf fonunda 1993 yıl so-
nunda biriken 73 trilyon 937 milyar 464
milyon lira. dolar olarak korunsaydı, son-
raki yıllarda kesintiler yapılmasa ve hiç-
bir faiz işlemine ba|h tutulmasa bile bu-
günkü dolar kunı üzerinden (303 bin 500
lira) fonda çalışanlann 1 katrilyon 517
tnlyon lira birikimi bulunacaktı. Ancak
hesabın Türk Lirası'na çevrilmesi nede-
niyle 1994,1995,1996,1997,1998yıhn-
da yapılan yeni kesintiler ve uygulanan fa-
izlere karşın fondaki birikim tutannın öde-
melerden sonra 1 katrilyon 418 trilyon li-
ra olması dikkat çekti.
Türk-lş Yılhğı'nda 1988 yılında yüzde
2 çalışandan, yüzde 3 işverenden yapılan
kesintilerle başlatılan zorunlu tasarruf fo-
nu uygulaması, 1989 yılının ilk 7 aylık
döneminde çalışandan yüzde 3, işveren-
den yüzde 4.5; 1989-1994 arasında çalı-
şandan yüzde 4, işverenden yüzde 6 ke-
sinti yapılarak sürdürüldü. Ancak 1994
yılından itibaren başlangıçtaki gibi yüzde
2 çalışandan, yüzde 3 işverenden yapılan
kesintilerle sürdürülen zorunlu tasarrufta,
1996 sonu itibanyla 565.7 trilyon lirabirik-
tıği açıklanmıştı.
leştirilmiş olacak.
Merkez Bankası'nın piyasadaki
likiditeyi de belirleme aracı olarak
değerlendirilen mevduat munzam
karşılıklan ile disponibilite yüküm-
lülüklerinin bu teblig değiştirilerek
yeniden düzenlenmesi durumunda
tüm bankalara yeni bir olanak sağ-
lanmış oluyor.
Bankalann batış sürecine giraıe-
si durumunda da yine devlerin zor
duruma düştüğüne dikkat çekilerek,
bunun göze alınabileceği belirtilir-
ken; Merkez Bankası ve Hazine
yetkililerinin yaptıklan toplantılar-
da 14 bankanm 64. madde kapsa-
mında değerlendirildiği öğrenildi.
Bankalar Yasası'nm 64. maddesin-
deki, "Bakan, kanuni karşılık yü-
kümlülükkriniTürkiyeCumhuri-
yetMerkez Bankasr nın da görüşü-
nü alarakceza faizlerini kakhrmak
suretiyleertelemekveyadüşürmek
de dahilolmaküzere mali bünyenin
takvryesi için gerekli tüm tedbirle-
ri almavayetkilidir1
* hükmü uyann-
ca, bu bankalarla sınırlı olmak üze-
re yükümlülükleri kaldırabiliyor.
Bu kapsamda bu bankalara 2 yıl
süre tanınması benımsenirken, ban-
kalann istemi doğnıltusunda Ta-
sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
yahnlması zonınlu olan sigorta ke-
sintilerinde de muafiyet sağlana-
bileceği belirtildi.
Mevcut uygulamada bankalann
taahhütleri karşılığında bulundur-
maları gereken disponibil değer
(devlet iç borçlanma senetleri,
OtB'nin çıkardığı TEFE'ye veya
dövize endeksli senetler ile döviz
üzerinden düzenlenmiş senetler)
oranlan yüzde 31e yüzde 14 ara-
sında değişiyor. Mevduat munzam
karşılığı olarak da, bankalar. TL
mevduatlan için yine TL olarak
yüzde 8; döviz tevdiat hesabında
kendi döviz cinsinden, diğer döviz
cinsleri üzerinden açılan hesaplar
için de ABD dolan olarak yüzde 11
oranmda Merkez Bankası 'na mun-
zam karşılık yattrmak zorundalar.
Dıs borc
Bütçenin
iki katına
ulaştı
(Cumhuriyet
Bürosu) - Dünyada ekono-
mik bunalımın yaşandığı
1998 yılında Hazine, 14 kat-
rilyon 12 trilyon lira iç ve dış
borç geri ödemesini karşıla-
yabilmek için iç piyasadan 10
katrilyon lirayı aşkın, dışan-
dan da 2.4 milyar dolara ula-
şan borçlanmaya gitmek zo-
runda kaldı.
Hazine'nin açıklamasına
göre 1997 yılında 84.7 mil-
yar dolardan 92.2 milyar do-
lara çıkan dış borç stoku,
1998'in ilk 6 ayının sonun-
da 97.2 milyardolara yüksel-
di. Buna göre Türkiye dün-
kü dolarkuru üzerinden (303
bin 500 lira) 49.4 milyar do-
lar olan 1998 bütçesinin yak-
laşık 2 katı düzeyinde ya-
bancı ülkelere borçlu konum-
da bulunuyor.
Türkiye, 1999 yılına 10
katrilyon lirayı aşkın iç borç,
29 katrilyon 439 trilyon lira
dış borç stokuyla giriyor.
Ancak Türkiye'nin 1999
yılı bütçesinin bile 25 kat-
rilyon lirayı aşması beklen-
miyor. İç borç stoku hesaba
katılmadığında bile bütçesi-
nin üzerinde dışanya borçlu
konumda bulunan Türki-
ye'nin. 8 yıllık temel eğitim
nedeniyle geçmiş yıllara gö-
re kaynak aktanmını arîtır-
dığı eğitimin bile bütçedeki
payı 2 katrilyon 793 trilyon
lirayla sınırlandınlmış bulu-
nuyor.
Yani eğitime aynlan pa-
ym 5 katı tutannda iç borç
stoku, 15 katı tutannda da
dış borç stoku bulunuyor.
Aynı şekilde bütçedeki ida-
ri-fonksiyonel dağılnn için-
de saglık alanına aynlan öde-
nek 664 trilyon lirayla sınır-
lı tutuluyor. Dış borç stoku
da sağhk alanına aynlan pa-
yın 44 katı düzeyinde bulu-
nuyor.
1998'in bitişine 1 aykala
10 katrilyon 365 trilyon lira
gelire karşılık 13 katrilyon
248 trilyon lira harcama so-
nucunda, 2 katrilyon 883 tril-
yon lira açık verildi. Faiz dı-
şı fazlanın 2 katrilyon 807
trilyon lira olduğu 1998 yı-
lının 11 ayında. 5 katrilyon
690 trilyon İirası faiz, 1 kat-
rilyon 516 trilyon İirası dış,
6 katrilyon 806 trilyon İira-
sı iç borç. 8 katrilyon 322
trilyon İirası anapara olmak
üzeretoplam 14 katrilyon 12
trilyon lira borç ödemesi ger-
çeklejtirdi. Ancak Hazine bu
dönemde yalnızca iç piya-
sadan 9 katrilyon 52 trilyon
lira borçlanmaya gitmek zo-
HONDA
İYAZ1YI
0KUMAK SiZE
680 MİLYONTL
KAZANDIRACAK.
[ 5 ARALIK'A KADAR ]
Honda Civic 4 Kapı'da fırsat fırsat üstüne.
İlk fırsat, sıfır faizli 6 ay vadeli 1.5 milyar TL kredi.
(Kredinin sıfır faizli olması size 350 milyon TL kazandırıyor.)
İkinci fırsat birbirinden avantajlı iki seçenek:
Dilerseniz klimalı Honda klimasız fiyatına.
Dilerseniz sabit vergilerin tümü bizden.
(Her iki seçenek de size 330 milyon TL kazandırıyor.)
Size toplam 680 milyon TLTık avantaj sağlayan bu iki büyük fırsat
sadece Honda'da, sadece Honda Civic 4 Kapı için.
HONDA CİVİC 4 KAPI
1.4 İS standart model için tavsiye edilen anahtar teslim fiyatı: 4.747.400.000 TL
Adana Tekbaş Tel: (0322) 441 14 86 - 87
Ankara Bora Tel: 10312) 286 83 83
Ankara Efe Tel: (0312) 397 38 23
Antalya Senoğlu Tel: (0242) 340 14 54
Balıkesir Vılmaz Tel: (0266) 221 58 00
Bursa İnallar Tel: (0224) 267 13 50
Çortu Dayanddl Tel: (0282) 673 41 00
Denizli Kaan Tel: (0258) 268 24 98
Diyarfoakır Durmaz Tel: (0412) 251 71 00
Erzunım Cebiler Tel: (0442) 235 48 01 - 02
Eskisehir Ufuk Tel: 10222) 217 42 22
Gaziantep Cihan Tel: (0342) 321 33 70
İcel Akbayrak Tel: (0324) 359 61 11
İslanbul Fenerbahçe MuUUun Tel: (0216) 418 37 40
Istanbul Zıveıbev Mutluhan Tel. (0216) 418 37 44
İstanbul Maslak Çittkurtlar Tel: (0212) 276 44 16
İstanbul Taksım Yazeks Tel: (0212) 232 98 66
Istanbul Günesli Patfc Tel: (0212) 693 94 10 - 18
İstanbul Kozyatağı Damla Tel: (0216) 464 35 66
İstanbul Altunizade Ayışığı Tel: 10216) 474 05 00
İstanbul Beykoz Kavacık Tel: (0216) 425 10 60
Istanbul Cobanceşme An Tel: 10212) 654 66 60
İzmir Terakki Tel: (0232) 343 38 38
İzmir Çamklran Tel: (0232) 265 55 55
Kayseri Susal Tel: (0352) 332 36 30
Kocaeli Uzuner Tel: (0262) 335 37 05
Samsun Karot Tel: I0362) 438 30 00
Trabzon Kalafatoglu Tel: (0462) 248 23 07 - 08
i taleplerinız için bayılenmiz ile görüşebılıfsınız
ÇIFTÇI DOSTU
SADULLAH USUMİ
Çittçi Ezildi, Vergi
Kaçıranlar Sevindi
Geçen gün gazetemizin "Çiftçi Dostu" köşe-
sinde yayımlanan "Yılmaz Hükümetinden En Bü-
yük Darbeyi Çiftçi Yedi" başlıklı yazımıza Tanm Ba-
kanı Mustafa Taşar'dan yanlışlarla dolu bir açık-
lama geldi.
Taşar, çiftçilerimizin bu yıl "tüccann insafına bı-
rakıldığı" yolundaki iddiamızı kabul etmiyor. Ayrı-
ca bu konuda yanlış bilgilendirildiğimizi de söyle-
meye çalışıyor.
Hemen belirtelim ki, tam 10 yıldan beri bilgisi-
ne başvurduğumuz çiftçi kökenli değerli insanla-
nmız bizi bir kez bile olsun yanıltmadılar...
Mısır üretimi ve pazarlaması konusunda bize
bilgi veren insanlarımız, Türk tanmına dededen
oğula, oğuldan toruna hizmet vermiş değerli çift-
çilerimizdir.
Bu insanlarımız Tanm Bakanı'na da, kadrolan-
na da, bize de ders verebilecek kadar yetenek ve
bilgiye sahiptir. Bakanlığımızın dayararlanabilme-
si için bu değerli ve bilgili çiftçilerimizin birkaçının
isimlerini yazıyorum. Isterseniz gerçekleri kendi-
lerinden öğrenebilirsiniz.
1. Cumali Doğru (Adana Çiftçiler Biriiği Başka-
nı).
2. Süleyman Girmen (Adana Seyhan Ziraat
Odası Başkanı).
3. Hüseyin Soyubelli (Adana Yüreğir Ziraat
Odası Başkanı).
4. Rrfat Kodal (Ziraat Odası'nda ve Çiftçiler Bir-
liği'nde yönetici).
5. Ali Ergezer (Tarsus Ziraat Odası Başkanı).
Araştırma yapmak için gittiğim bölgelerdeki yüz-
lerce ve hatta binlerce çiftçi... Mektuplar, telefon-
lar...
•••
Sevgili Taşar,
Ya gerçekleri kabul etmek istemiyorsunuz ya da
size verilen bilgiler yanlış.
Biz bir kilo mısınn üreticiye maliyetinin en az 40
bin lira olduğunu yazmıştık. Siz de 36 bin lira ola-
rak tespit edildiğini ileri süriiyorsunuz.
Aramızda pek büyük bir fark yok, ama bir kez
daha açıklama getinmekte yarar var. Bazı bakan-
lanmız ve siyasetçilerimiz, çiftçilerin bankalardan
sağladığı kredilerin yüksek faizleri ile tefecilere
kaptınlan servetleri maliyet hesabına katmaktan ka-
çınıyorlar. Eğer bir de bu hesaplann içine girersek
bir kilo mısınn maliyeti 60 bin lirayı da geçer.
Hükümetin mısıra dünya piyasalarının üstünde
fıyat verdiğini söylüyorsunuz. Tespitinizin doğru-
luk derecesi, fiyatlan neye göre değerlendirdiğini-
ze bağlıdır. örneğin dünyada hububat için iki ay-
n fiyat vardır. Birincisi, borsalarda geçerli olan fi-
yatlardır. Bu fiyatlar, hükümetinizin mısıra verdiği
fiyattan düşüktür.
Ama tartışma konusu olan, üreticinin eline ge-
çen paradır. Avrupalı mısır üreticisinin eline geçen
para, Türk üreticisinin eline geçen paranın iki ka-
tına yakındır. Avrupalı mısır üreticisinin kilo başı-
na eline geçen para 75 ile 80 bin lira civarındadır.
Türk üreticisine hükümetinizin verdiği fiyat ise 47
bin 700 liradır. Üstelik üreticilerin bir kısmı da ne
yazık ki mısınnı 38 ile 42 bin lira arasında satmak
zorunda kalmıştır.
Eğer konuyu iç ve dış piyasalara göre değerlen-
dirirsek, fıyat uygulamanız yine yanlıştır. Zira hem
piyasalan kanştırdınız hem de üretici ve sanayici-
yi zarara uğrattınız. Zira verdiğiniz fiyat, üreticile-
re göre çok azdır. Piyasaya göre ise fazladır. Hal-
buki hükümetlerin görevi iki kesime de rahat bir
ortam yaratmaktır.
Yüksek fiyat verdiniz. Yem fiyatlannı fırlattınız. Hay-
van üreticilerini, tavukçulan, yumurtacılan zora
soktunuz. Ayrıca halkımızın bu ürünleri pahalı ye-
mesine neden oldunuz. Trilyonlar aracılara ve ver-
gi kaçakçılarına aktı.
•••
Bu tür kargaşalarda tek çözüm yolu prim siste-
midir. Birinci Tanm Şûrası'nda da prim sistemi
önerilmiş ve kabul edilmişti. Neden bu sistemi uy-
gulamıyorsunuz, anlamak mümkün değildir.
Eğer ithal mısırın Türkiye'ye maliyeti 38 bin lira
ise siz de 38 bin lira alım fiyatı ilan etmeliydiniz.
Böylece piyasada fiyatlar 38 ile 40 bin lira arasın-
da oluşacaktı. Yem sanayii önce iç piyasaya ağır-
lık verecek, yerli mısır bittikten sonra da ithalata
yönelecekti. Bu arada sanayiciler de rahatlamış ola-
caktı.
Aynca mısır üreticisine kilo başına 15 bin lira
prim verecektiniz. Üreticinin eline de bir kilo mısır
karşılığında 53 ila 55 bin lira geçmiş olacaktı. Çift-
çi de üç beş kuruş kazanacaktı.
Trilyonlarca lira prim ödediği halde, bu işten dev-
let de kâriı çıkacaktı. Zira prim sistemi uygulanma-
ya başladığı andan itibaren vergi kaçağı tamamen
ortadan kalkacaktı. Çiftçi prim bedelini tahsil ede-
bilmek için buğdayını, mısınnı, arpasını, yulafını
sattığı tüccardan belge isteyecekti. Böylece hu-
bubat piyasasındaki tüm alışverişlerfaturalanacak
ve devlet çiftçilere ödediği primlerin belki de 5 kat
fazlasını vergi olarak toplayacaktı.
•••
Sayın Bakan,
Toprak Mahsulleri Ofisi 600 bin ton mısır aldığı
için övünüyorsunuz. Bence üzülmeniz gerekirdi.
Zira bizim bildiğimiz, ürün bol olduğu zamanlar TMO
fiyatlan dengede tutabilmek ve üreticiyi koruyabil-
mek için çok ve hızlı alım yapar.
Halbuki Türkiye'de ihtiyaç fazlası mısır yok. Yüz
binlerce ton açığımız var. Bu açığı kapatabilmek
için trilyonlarca liralık ithalat yapıyoruz.
Fazla mısır almamızın nedeni yanlış fıyat uy-
gulamalanmızdır. Eğer 38 bin veya 40 bin lira alım
fiyatı ile biriikte, üreticiye 15 bin lira prim versey-
diniz sanayici yerli mısırın tamamını almak için
piyasalara hızlı girecekti. TMO da kendine yetecek
kadar mal almakla yetinecekti.
Önemli olan çok alım yapmak değil, üreticilerin
ürününü değeri üzerinden satabileceği bir ortamı
hazırlamaktır.
Fon uygulamanız tam bir fiyaskodur. Ancak
sütunumda yer kalmadı. Bunu da bir kahve soh-
betinde tartışırız diye düşünüyorum.
Vatanseverler, insanlar, doğaseverier, toprak
erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey
bırakmıyor.
T.E.M.A.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandtrma ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfi
Tel: (0.212) 281 10 27 / 268 09 85