19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 30 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA HABERLER İSK ve Hak-İş, bu kez ekonomik krizin faturasını ödemek istemediklerini vurguladılar ııalııııa karşı emek 1>irliğibaşkanlan, seçimlerden önce sonuca alışma yürüteceklerini ve koşullar neyi yapacaklannı belirttiler. sa başında çözülür" dedi. Işçi sendıkaları konfederasyonları. dünyada ve Türkiye'deki ekonomik bu- nalım gerekçe gösterılerek son dönem- de giderek artan işten çıkarmalara kar- şı birlikte hareket etme karan aldılar Meral, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budakve Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu dün Türk-lş Genel Merkezf nde bır araya gelerek basın toplantısı dü- zenledıler. Budak, burada yaptığı ko- nuşmada. her bunalımın faturasınm iş- çilere çıkanldığım belırterek işçilerin bu kez. bu yükün altında kalmak iste- mediklerini vurguladı. Budak. "İşimi- zi ve işyerünizi koruvalım" sloganıyla hareket ettiklerını belirtti Bazı fırsatçı sanayı çevrelerinm, iş- çilerin kazammlannı yok saymak iste- dığine ışaret eden Budak, "Kriztfcare- tiyapmayın"' dıyekonuştu. Meral. eko- nomik bunalımın belirli çevrelerce amaçlı olarak abartıldığını söyledi. Bu- nun işverenin toplusözleşme görüşme- lerinin sonuçlarını kendi istediği yere çekme ve devletten daha çok olanak sağlama amacıyla yapıldığını kayde- den Meral. "Bu bir iilkesomnudur,ça- lışan-çalışuran sorunudur" dedi.Konfe- derasyonlar olarak tabanın eleştirilen- ni göze alarak sermaye kesimlerinın so- runlannın da aza indirilmesi için çaba- ladıklarını anlatan Meral. "Deviete ver- diğimiz vergilerle kredi ödeycceksiniz. sonra da kapının önünc koyacaksınız. Buradan sermaye kesimine sesleniyo- ruz: Ülkenin yeterince sorunu vardır. Siz de sorun üzerine sorun eklemeyuT diye konuştu. Salim L'slu da konuşmasında, "in- sansiiIMFpatendi" ekonomi politika- lannın Türkiye'nin sorunlannı arttırdı- ğını kaydederek "Türkiye'nin kaynak degil. akıl açığı soranu vardır" dedi. I>- çı temsilcılennın ortak istekleri şöyle: - Ekonomik bunalım gerekçesiyle toplusözleşmelerde düşük ücret zam- mı ve kazanılmış haklan gen götürücü esneklik önerilerinden vazgeçilmeli. - tşçilerden fedakârlık istenmemeli, bunalım karşısında öncelikle sermaye çevreleri fedakârlık yapmalıdır. IMF politikalan terk edilmeli. - Zorunlu tasarruf fonu kaldınlarak fonda bıriken para hak sahiplerine ödenmelı ve işçilerden yapılan kesintı ile işveren katkısı ücretlere eklenmeli. - Yağma ve talan biçimindeki özel- leştirme durdurulmalı: kayıt dışı sektör kayıt altına alınarak kaçak ışçilık önlen- meli. - Demokratik sosyal hukuk devleti güçlendinlmeli. - Çağdaş hak ve özgürlüklerle bun- lann kullanımı güvence altına alınma- lı, demokratikleşme ve toplumsal yaşa- mın her alanında ve işletmede yöneti- me katılma sağlanmalı. - Sendikal örgütlervmenin önündeki engeller kaldınlmalı. - Sıyasi Partıler Yasası \e Seçim Ya- sası adıl ve demokratik seçime olanak verecek biçimde değiştirılmeh; yargı- nın bağımsızlığı sağlanmalı. - Sıyasi istikrar en kısa sürede sağ- lanmalı. - Kamu harcamalannda israf ve her türlü haksız kazanca karşı önlemler altnmalı, çetelere ve yolsuzluklara kar- şı kararlı bır savaşım verilmelı. Cankurtaran,TuzlaOrganizeDeriSanayi Bölgesi'ndeiştençıkanlanDeri-lşSendikası'ndaörgiitiüişçileriçadırianndaa- yaretederekmoral verdi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) CHP II Başkanı Cankurtaran, grevdeki deri işçilerini ziyaret etti tstanbul Haber Servisi-CHP ll Başkara Etem Cankurtaran, Tuzla Organize Derf Sanayi Bölgesi'nde işten çıkanlan. Den-tş Sendikası'nda örgütlü işçileri çadıriannda ziyaret etti. Ekonomik krizin yükünün pay- laştınlması gerektiğini belirten Cankurta- ran, "tşçi çıkararak krizin yükünün yoksul sınıflara yüklenmesiyle sosyal patiamanın önüne nasıl geçilecek? Gerekirse hepimiz si- yasi >erierimizden vazgeçip işçi çadırlanna geleceğjz" dedı. İşten atıldık- ları ıçın Tuzla'dakı Plastaş Fabrikasrnın önünde dıreniş vapan işçilerin çadın, Can- kurtaran'ın ziyaretinin ardın- dan polis tarafından yıkıldı ve 7 kişi gözaltına alındı. Cankurtan ve CHP ilçe başkanlan, dün Tuzla Orga- nize Deri Sanayı Bölgesi'nde işten çıkanl- dıkları için ışyerleri önünde çadır kurarak direniş vapan işçileri ziyaret etti. Cankur- taran, bir direnış çadınnda yaptığı konuş- mada "küreselleşen dünya" sözlerinin ar- dında knzi Türkiye gibi gen kalmış ülkele- re yansıtma çabalan olduğuna dıkkat çek- ti. Bunun. "daha çok üretim. daha çok re- kabet daha çok kâr" peşinde koşan serma- ye sistemınin krizi olduğunu anlatan Can- kurtaran. deri işkolunda işten çıkarmalann şize katılacağız9 kriz öncesinde başladiğını anımsattı. Siste- trıırı yarattığı krizın ışçiler. ışsizler, memur- lar ve ışadamlannın uzlaşması çerçevesin- de çözülmesi gerektiğini ıfade eden Can- kurtaran şöyle devam etti: "Bu krizi çözme iradesini kim göstere- cek? Işvcren kârdan zararetmiyor. fşçiyi at- maktan başka çözüm bulamıyor. Türkivc'vi yönerme iddiasında olanlar bclirsi/Jik için- de. Türkiye elden gidecek hak gelmiştir. İş- • CHP îstanbul ll Başkanı Etem Cankurtaran, ekonomik krizi daha çok üretim, daha çok kâr peşinde koşan sermayenin çıkardığını söyledi. Deri-îş Sendikası Genel Başkanı Kaya, eylemlerinin işten atılan işçilerin geri atınana kadar devam edeceğini belirtti. çiler ayakta kalma mücadetesi veriyor. Ak- şam çocuğuna ekmek görürme sa\ aşımı ve- riyor. Sivasi iktidar bakmıyor bile. Ba çadır- larda yaşayan. yurttaş değil mi? Yurttaş ol- duklannı hatırlatmak istiyorum. Bu ücret- le cvlerinin Idralannı bile ödeyemiyoriar. Sosyal parlama nasıl önlenecek? Dev let > ü- kü nasıl ve kime dağıtacak? Türkiye insanı böyle bir ülkede vaşamamalı. Gerekirse he- pimizsivasi yerierimizden vazgeçip bu çadır- İara geleceğiz." Cankurtaran, hükümetin açılıştan açılışa koşmak yerine deri işçilerinin ıstırabını din- lemesini istedi. Türk-tş'ebağlı Türkiye Deri-tş Sendi- kası Genel Başkanı Yener Kaya da eko- nomik kriz bahane edilerek işten çıkan- lan 1200 deri işçisinin eylemlerinin işe geri alınıncaya kadar süreceğini vurgula- dı. Mart ayında başlayacak olan toplu- sözleşme öncesinde işverenin işten arma- lan yoğunlaştırdığını ve de- n işverenlennın elinde iki milyar dolarlık stok bulun- duğunu anlattı. CHP'lilere. ziyaretleri sırasında Deri- lş Sendikası Genel Sekre- ten Musa Servi Tuzla Şu- be Başkanı Cemal Taşkın, işçilervesendikacılareşlik etti. Cankurtaran daha sonra Petrol-lş'in örgütlü olduğu Tuzla'daki Plastaş Fabri- kası'ndaki işlerinden atılan 23 işçiyi ça- dırlannda ziyaret etti. Cankurtaran'ın zi- yaretinden kısa bir süre sonra güvenlik güçleri çadın yıkarak 7 işçiyi gözaltına al- dı. Gözaltına alınanlann isimleri şöyle. Hasan Ercan, NihatGeçgeL Dilber Biİgjç, Recep Şamdanlu Ozgür Erdogan, Heval Ozrürkve soyadı henüz belırlenemeyen Düzgün adlı işçi. Cenel Başkan Siyami Erdem 'KESK, maaş artışı görüşmelerinde taraf kabul edilmeli' tstanbul Haber Servisi - KESK Başkanı Siyami Er- dem, geçici bütçede kamu emekçilerine yüzde 25 lık zammm uygun görülmesmı eleştirerek maaş artışının de- ğıştırilmesinı, bundan da önemlisi KESK'ın maaş ar- tışı görüşmelerinde "taraf" kabul edilmesını ıstedı. Er- dem. bu amaçla gerçekleş- tirdikleri, TBMM Başka- nı'na, Başbakan ve hükümet ortaklarına faks gönderme eylemlerinin "son uyan" ol- duğunu vurguladı. Erdem dün KESK'ın ge- nel merkezınde düzenledığı toplantıda maaşlara yüzde 25'lik artış oranı ve kamu emekçileri açısından 1998 yıhyla ilgili görüşlerini de- ğerlendirdi. Erdem, kamu emekçilerinın geçici bütçe ile yeni bir ücret belirleme döneminde olduğunu belır- terek "Siyasal iktidar. ücret- lerimizî yine tek taraflı ola- rak belirlemeye çahşnor. Yüzdelik artışlarla yine bi/- kre sefalet ücreti öngörülü- yor" dedi. Her maaş artışı döneminde aynı sorunla kar- şılaşıldığını vurgulayan Er- dem, siyasilerin "Ben yap- öm.oldu'' mantığıyla bu me- selenın çözülemeyeceğinı kaydetti. Maaş artışlan açı- sından 1998 yılını değerlen- diren Erdem. kamu emekçi- leri maaşlarının 1998'de yüzde 23.6 oranında reel kayba uğradıgını vurgulaya- rak, 1998 yılında yapılan maaş artışlannın "enflasyo- nun alünda kaldığına" dık- kat çekti. Erdem. diğer yan- dan 1998 Ocak ayında orta- lama bır kamu emekçısinin maaşının 243 dolar iken bu- gün maaşının 225 dolara düştüğünü belırterek "Bu- gün ortalama bir kamu emekçisinin maaşı 80-90 mil- von; öte yandan 4 kişilik bir aiknin yahuzca gıda harca- malan için gerekli tutar 87 milyon liradır. Oysa asgari düzeyde geçinebilmek için gerekli miktar 260 milyon li- rayaçıknuşnr" dıye konuştu. Erdem. 1998 yılı boyunca her demokratik mücadelele- nnin baskıyla karşılandığını ıfade ederek. 1998 yılı bo- yunca yüzlerce kamu emek- çısinin sürüldüğünü, binler- cesinın de adlı ve idari ceza- lara uğradıgını sövledi.Er- dem. 9 y ıllık bilançoyu şöy- le özetledi: -4binl85kişisürgünedil- di. 25 kişi açığaalındu 1192 kişinin görevine son verildi, 155 kişi hapis cezasına çarp- hnldı. 16 bin 182 kişi hakkın- da açılan dav alar halen sürü- vor. 72 bin 744 kişi hakkında para \e fon kesintisi yapıldı, 1781 kişinin kadrosu alındu 917 kişiye kademe ve derece durdurma cezası verildi, 28 bin 585 kişiye uyan ve kına- ma cezası veriİdi, 730 kişi hakkında meslekten men ce- zası istendi. 28 bin 4 kamu emekçisi adli ve lTMDin 757 kamu emekçisi hakkında da idari nlmaküzcretoplam 132 bin 761 kişi hakkında soruş- turma açıldı." Erdem. 1998'in kamu emekçilerine yönelık hak gasplarının arttığı bir yıl ol- duğunu da belirterek. bu amaçla 1998 yılı içinde 3 an- tıdemokratik yasal düzenle- menın yapılmak istendigini anımsattı. Kamu emekçile- rinın u sahte sendika yasasr olarak adlandırdığı yasa ta- sarısının bunlardan en önemlisi olduğunu vurgula- yan Erdem, bunun >anı sıra halen Meclıs'tebulunan "iş- ten çıkarma">la ilgili 657 Sayılı Dev let Memurlan Ka- nunu'nun 125.ve 1700 sayı- lı Dahiliye Memurlan Kanu- nu'nun23.maddelenninde- ğişiklığını öngören yasa ta- sansı ile "personel rejimini değiştirmeyi amaçlavan" ve Bakanlar Kurulu'nda bulu- nan "Kamu Personel Reji- minde Reform Yasa Tasan- sı"nında kamu emekçilerine dayatıldığını belirtti. Gazetecilerin fotoğraf çekmesine tepki gösteren İlknur Uzun, eşine iftira atıldığmı öne sürdü Hüseyin Uzun toprağa verfldi ŞişB Camii'nde dün düzenlenen cenaze törenine t'zun'un eşi tlknur L'zun, çocuklan Kemal ve İrem L zun. anncsi Menşure Uzun, kardeşi Hayati Uzun ile akrabalan ve ar- kadaşlanndan oluşan yüzlerce kişi katıldı. Cenazeye, Lzun'la birlikte polis tarafından aranan ve halen firar- da olan organize suç örgütü liderierinden Av>az Kork- ma/'ın çclenk göndermesi dikkat çekti. Îstanbul Haber Servisi - Gözaltında tutul- duğu Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Mühımmat Şube Müdürlüğü'nün tuvaletin- de kendıni asan Hüseyin Lzun. Şişlı Ca- mii'nde düzenlenen cenaze namazının ar- dından Zincırlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Şişli Camiı'nde dün düzenlenen ce- naze törenine L'zun'un eşi İlknur Uzun. ço- cuklan Kemal ve İrem Uzun, annesi Men- şure Uzun, kardeşi Havati Uzun ile akraba- lan ve arkadaşlanndan oluşan yüzlerce kişi katıldı. Cenazeye. Uzun'la birlikte polis ta- rafından aranan ve halen fırarda olan orga- nize suç örgütü liderierinden Ayvaz Kork- maz'ın çelenk göndermesi dikkat çekti. Gazetecilerin fotoğraf çekmesine tepki gösteren İlknur Uzun, "Uyuşturucu kaçak- çısı olduğu seklinde haberier vapılıyor. bun- laryalan. Hüseyin. temizve dürüst birinsan- dı. Polise teslim olmadan önce uzun uzun ko- nuştuk. Böyiesinin hayırlı olacağını düşün- dük. Herhalde şubede sinirieri boşahnca böy- le bir şey oldu" dıye konuştu. L'zun'un avukatı Zekâi Şems. Îstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde olan bır olayın po- lis müfettişlerince araştınlmasını doğru bul- madıklarını belirterek şunlan söyledi: "Soruşturmamn tarafsız bir şekilde yürü- tülmesi için polis müfettişlerinin yerine mül- kiye müfettişlerinin göre\ lendirilmesi gere- kir. Polis teşkilatını suçlamak istemiyonım ama işin içinde bir sürü yanlışbk var. Biz, po- lisin ve IKiM'nin bize kapalı çalışmalan ne- deniyle fazla inceleme ve araştırma vapamı- Hüseyin l zunun cenazesi Şişli Camü'nde kılınan cenaze namazının ardından Zûıcirli- kuyuMezariığı'nda toprağa verildi. (Fotoğraflar: ALPER TURGLT) yoruz. DGM'den sorgu bantlannın çözüm- lerini talep edeceğiz. Uzun'la gözaltına alı- nanlar tahliye oldu, ölmeseydi o da tahliye edilirdi. Aynca bu olayın bir intihar olması da gözaltında yaşanan ölümü meşrulaştır- maz." Şems ayrıca tstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in olayın ardından emrinde- kı binmlere yönelik bir genelge yayımladı- ğını ve gözaltında intiharlann önlenmesi için gereken tedbırlerin almmasım istediğini söy- leyerek "Bu olay olduktan sonra mı akıllan başlanna geldi" dedi. Adlannın açıklanma- sını ıstemeyen yakınlan ise Hüseyin Uzunun yaşam dolu bır ınsan olduğunu ve intihar edemeyeceğinı söyleyerek "Bizceçe- teye bulaşan bazı polisler, kendi isimleri açı- ğa çıkmasın diye Hüseyin'i işkenceyle öldür- dü. Daha sonra da olaya intihar süsü verdi- ler" dedıler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle