Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuhyeC
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç
9 Genel Ya>ın Koordinatöru Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıışlen Mudüru Ibrahim
Yıldız 9 Sorumlu Müdür Fikret İlki/
9 Haber Merkezı Müdüru Hakan
Kara 9 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı Özlem
Y ü/ak 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadif V ücelman 9 Makaleler Sami
Karaören 9 Düzeltme Abdullah Y'azıcı 9
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). OriUD Hrinç. Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Sontr, Ergun Balcı,
tbrahim Yıldii, Orfaan Burcah,
Muslafa Balbay, Hakan Kara.
AnkaraTemMİcısı Mustafa Balbay AtatürkBuKan
No 125, KatÂ, Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7
hat), Faks 419502791zmırTemsı]cısrSerdarKızık,
H.ZıyaBlv 1352 S 23Tel.4411220. Faks 4419117
9 Adana Temsilcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119
S No.l Kat:l,Tel:363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Muduru C stün Akmen •
Koordınator Ahmet Kondsan # Muha-
sebe Bülent ^ ener • ldare Hüseyin
tş]em NaiJ Inal # Bılgısayar Sıstem
Mnrüvet ÇikrCSanş FaaletKuza
MEDYA C: • Yonetım Kurul
Başkanı - Genel Mudür Gûlbi
Erduran 9 Koordınalör Reh
Işıtman # Oenel MudurYardımcıs
SevdaÇoban Tel 514 07 53
5139580-S13S46O«l.Faks 513846
Ya>ımlayaı *e Basan: > enı Gün Haber Ajansı. Basm \ç Yaymcıhk A Ş
TurkocağıCad 39 4! Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul fel (0 212) 512 05 05 (20hat) Faks (0(212)513 85 95
30ARALIKI998 tmsak: 5.48 Güneş: 7.22 Öğle: 12.13 tkindi: 14.31 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.19 www.cumhuriyet.com.t
İntennet'te
hipertansiyon
• ANKARA (AA) - Yüksek
tansiyon ıhipertansiyon)
hastalann bilgilendirmek
amacıyia. Internet sayfası
açıldı. 19Mayıs Cnıversitesi
Tıp Fakükesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Tekin Akpolat
tarafındar hazırlanan
Internet sayfasmda.
hipertansıyonun önemi.
belirtileri. kan basmcı
ölçümü. nedenleri. vücuda
verdiğı zararlar, ılaçla ve
ılaçsız tedavısi.
hipertansiyon sonucu ortaya
çıkan kriz:er, sık sorulan
sorular, hataiar ve hastalara
öneriler yer aliyor. Sayfaya
'Hipertansiyon.web.page.
net' adresınden
ulaşılabilecek
Telif uygulaması
yayılıyon
• İstanbul Haber Servisi -
Müzik alanında telifle ilgili
uygulamalar hızla yayılıyor.
Son olarak, Sezen Aksu ile
Tarkan arasında "Şımank"
adlı parça nedenıyle çıkan
anlaşmazlığın. doğrudan
MESAM'a havale edılerek
çözüme ulaştınlması talep
edildi.
Kutay'ın yeni
kîtabı
• İstanbul Haber Servisi -
Yaşar Eğitim \e Kültür
Vakfı, yılbaşı armağanı
olarak tarihçi-yazar Cemal
Kutay'ın "Ne Buldu, Ne
Bıraktı" adlı kitabını
bastırdı. 240 sayfahk eserde,
Yaşar Holdıng Yönetim
Kurulu Başkanı Selçuk
Yaşar'ın bir sunuş yazısı da
yer alıyor.
Beş kıtaya
yayıldık
• İstanbul Haber Servisi -
Yurtdışında yaşayan
Türklerin sayısı 3 milyon
575 bin 564'e ulaştı.
Almanya'da 2 milyon 107
bın 426 Türk yaşarken en az
yurttaşın bulunduğu
Kırgızistan'da 2 bın 200 Türk
kalıyor. Beş kıtaya yayılan
yurttaşların 3 milyon 116 bin
860ı Avrupa, 232 bin 900'ü
Asya, 170 bini Amerika, 49
bin 724"ü Avustralya. 6 bin
80'i ise Afrika'da bulunuyor.
8 ülkedeki yaklaşık 479 bin
700 Türk de çifte vatandaşlık
hakkına sahip.
Atatüpk'ün
vasiyetiydi
• KOCAELt(AA)-
Kurtuluş Savaşı sırasında,
Kuvayı Milliye'nin lzmit ve
Gebze bölgesindeki
liderlerinden Yahya
Kaptan'ın heykeli. şehit
edildtği Kocaeli'nin
Tavşancıl beldesine
dikilecek. Tarihsel
kaynaklara göre Atatürk,
1919 yılında Yahya Kaptan'a
çektiği telgrafta. lzmit ve
Gebze bölgesindeki ulusal
güçleri oluşturup
mücadeleye başlamasını
emretmışti. Ancak, Milli
Mücadele'yi engellemek
isteyen. dönemin tstanbul
hükümeti ve tngilız
işbirlikçilerince oluşturulan
çete, Tavşancıl köyünü
basarak. esir aldığı Yahya
Kaptan'ı şehit etmişti.
Ölümsüzlük enzimi
çalışmaları
• CHICAGO(AA)-
Ölümsûzlük enzimi olarak
belirtilen "Telomerase' ile
ilgili çalışmalar yapan bilim
adamlan, bu enzimin
hücrelerde çoğaltılmasınm
yaşlılığı önleyecek
çalışmalara yeni bir boyut
getireceğini belirtti. ABD'de
yayımlanan 'Journal Nature
Genetics" adlı derginin Ocak
1999 sayısında yer alan
araştırma raporunda.
Telomerase enziminin
vücuttaki hücrelerde
çoğaltılmasınm, herhangi bir
kanser tehlikesine yol
açmadığı da bildirildi.
Veremle savaş
• ANKARA (AA) - Etkın
bîr mücadele yapılmaması
halinde, dünyada 2004
yılında vereme yakalanan
yeni hasta sayısmın 10
milyona ulaşacağı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı Veremle
Savaş Daıre Başkanı Emel
Kibaroğlu, Dünya Sağlık
Örgütü'nün araştırmalanna
göre dünyada her yıl 8
milyon yeni verem vakasınm
ortaya çıktığını anlattı.
Kibaroğlu, yine her yıl 3
milyon kişinin bu
Ihastalıktan hayatını
kaybettiğinı bıldirdi.
Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Erdin: Öncelikli amacımız yeni üniversite yasası
4
YOK demokratikleşmeyi yavaşlaüyor'İPEKYEZDANİ
Öğretim Üyeleri Derneğı Yönetim
Kurulu Başkanlığfna seçilen Prof.
Dr. Kadir Erdin, öncelikli amaçlan-
nın, "YÖK Yasası yerine üniversite-
lere bilimsel özgürtük, mali ve vönet-
sel özerklik kazandıracak yeni bir ya-
sanın hazırianması için çalışmak" ola-
cağını söyledı. YÖK'ün Türkiye'nin
demokratikleşmesini yavaşlattığını
belirten İstanbul Üniversitesi Orman
Fakültesi öğretim üyesi Erdin, "Yasa
değişikligi gerçekleşinceye kadar üni-
versitelerde üretkenliği \e kaliteyi vük-
seftecek her tiirlü girişimi destekJeje-
cefgz" dedi.
Oğrencı olaylannın önlenmesi için
öğrencilerin yönetime katılımırun sağ-
lanması gerektiğine dikkat çeken Er-
din, universıtelerin sorunlanyla ilgi-
li sorulanmızı yanıtladı:
- "Çağdaş üniversite" nasıl olma-
lıdır ve Türkh e'de iinhersitelerin çağ-
daşlaşmasının önündeki engeller ne-
lerdir?
Çağdaş üniversite, araştırma veöğ-
retimde ıleri teknolojıleri kullanan.
üretkenligi yüksek. özgür\ekatılım-
cı bir ortamı olan. devlet ve ekono-
mik güç odakları karşısında özerk.
topluma karşı sorumlu bir kurum ol-
malıdır. Üniversitelerde bilimsel öz-
gürlük, mali ve yönetsel özerlikten
söz edılemiyor ve bunlar hâlâ tartışıl-
maya de\am ediliyorsa. üniversitele-
rin ciddi boyutlarda rahatsızlıklan var
demektır. Ünıversıtelerimiz. aşırı
merkeziyetçı, katılıma kapalı ve mü-
dahalecı YÖK'ün baskısı altındadır.
12 Eylül rejiminin yükseköğretim sis-
temini sıyasal denetim altma almak
amacıyia getırdiği YÖK düzeni, tüm
olumsuz gelişmelere rağmen halen
varlığını sürdürmektedir.
- YÖK düzeni neyi ifade ediyor?
YÖK düzeni, öğretim elemanlan-
naveöğrencilerinegüvensizliği, üni-
versite özerkliğine ve üniversitelerde
demokratık yönetim anlayışına inanç-
sızlığı ifade ermektedir. Bu yaklaşım.
Öğretim Üyeleri Derneği'nin yeni başkanı
Prof. Kadir Erdin, "YÖK yerine üniversitelere
bilimsel özgürlük, mali ve yönetsel özerklik
kazandıracak, demokratik, özgür ve üretken
üniversite beklentisini gerçekleştirecek yeni
biryasanın hazırlanması için" çalışacaklannı
söyledi. Erdin, üniversitelerde öğrencinin
yönetime katılımının sağlanmasmı istedi.
Türkiye'nın demokratikleşme süre-
cini de yavaşlatan bir rol oynamakta-
dır._
- ÜnJversitekrdeki öfrenci olay lan-
nı ve bunun ka>nağını nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
Ülkemızde kutuplaşmadan yana,
gerilimi arttıncı odaklann ürünü sal-
dınlan ve sonrası gelişmeleri, üni-
versite yöneticilerinin beklenen boyut-
ta ve netlikte değerlendiremedikleri.
olaylara müdahale eden güvenlık güç-
lerinin de tarafsız olamadıklan gö-
rülmektedir. Üniversite yöneticileri-
nin öğrencileriyle güçlü dıyalog ku-
ramayışlan. öğrencilerin haklı istek-
lerinin kendılerine iletim kanallannı
kapalı tutmalan, öğrencılerin yöneti-
me katılmalannı sağlayamamış ol-
malan. yönetimsel eksikliklerdir. Oruç
bahanesiyle gerçekleştirilen silahlı
saldın ve yaralamalara varan şiddet
olaylannın kökeninde yatan, üniver-
sitelenmizin belirli odaklara kanştı-
nlmak ve şiddet olaylan içine çekil-
mek istenmesi, huzursuzluk ve geri-
lim ortamı yaratarak Türkiye'de si-
yasi istikrarsızlığı arrtırmaktır. Şid-
deti önlemenin önkoşulu, emniyet
güçlerinin tarafsız davranmasıdır. Şid-
dete karşı en etkili politika, 'Şiddet kar-
şıtıpolitika'dır Şıddete şıddetle yanıt
vermek karanlık odaklann oyununun
başanya ulaşması demektır.
- Öğretim elemanlannın vakıf üni-
versitelerine rağbet etmelerinin nede-
ninedir?
Öğretim elemanlannın gelirdüzey-
leri enflasyon karşısında son derece
aşınmıştır. Bu olumsuz gelışme nede-
niyle araştırma görevlisi oîmak, ba-
şanlı mezunlar için çekici olmaktan
çıkmıştır. Vakıf üniversiteleri de üni-
versitelerin eleman kaybını hızlandı-
ran yeni bir çekim alanı oluşturmak-
tadır. .AJcademik personelin maaşlan-
na kademelere göre yüzde 70 ila 90
oranında zam yaptığı takdirde dahı.
öğretim elemanlannın satın alma gücü
ancak altı yıl öncesinin düzeyine
getirilebilecektir.
«* v*»Tli V l l k l l t l î i t n î K ü l Cumhuriyet çahsanlaru yeni yıla önceki ak-
e y e i l l y U K U I i a m a S l samgazetemizinCağaloğtu'ndakimerkezbi-
nasında verilen kokte>İle girdiler. Cumhuriyet'in baskı tesislerinden boşalan alanda gerçekleştirilen kokteyle;
Cumhuriyet \akfi Başkanı ve gazetemiz İmtivaz Sahibi Berin Nadi ile her daldaki çalışanlar vc Cumhuriyet
dosdan kâtıldı. Gecede kısa bir konuşma yapan Berin Nadi, Cumhuriyet'in medya devleri gibi çok parasının
obnadığıru. ancak Atatürk ilke ve devrimini yaşarmak için gazetenin yayrnını sonsuza dek siirdüreceğini söj-
ledi. Gece, Ferda Ereren ve Üç DenizTopluluğu'nun verdiği konserie renklendi. (Fotograf: KADER TUĞLA)
Belediye Meclisi, Kamhi 'nin yat limanı için son noktayı koydu
Yalıkavak kurtuldu, sıra Karaada'da
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Milletvekili CeH Kam-
hi tarafindan yapılmak istenen 400 yat
kapasiteli limana daha önce oy çoklu-
ğu ile 'olur' veren Yalıka\ak Beledi-
ye Meclisi, çevrecilenn tepkisi üzeri-
ne bu karannı oybirliği ile iptal etti.
Önemli fok yaşam alanlanndan biri
olan Yalıkavak'ı kurtaran çevTeciler.
şimdi de Bodrum Belediyesi'nin nh-
tun yapmak istediği fok yaşam alanı
Karaada'vı kurtarmak için kollan sı-
vadı. Bodrum Gönüllüleri Dernegi Ge-
nel Sekreteri Saynur Gelendost,
u
Ay-
nı andadoğalvearkeotojik SİT ilanedü-
mişolan adada bö>ie birgirişimin .\nıt-
lar Kurulu tarafindan engelleneceğini
umuvoruz" dedı.
Yat limanınabeldeturizmmeolum-
lu katkılar sağlayacağı düşüncesiyle
önce sıcak baktıklannı belinen Yalı-
kavak Belediye Başkanı Mehmet Bay-
zıt yoğun tepkiler karşısında bu karar-
dan vazgeçtiklerinı açıkladı. Bayzıt
şöyle devam ettı:
u
Biziençokdü$ündüren kurulacak
tskelenin denizde silfirikasv onu engel-
leverek deniz kirliliği yaratacak olma-
sı oidu. Aynca kı\ılanmız foklann uğ-
rak yeri. Bu büyük yapılaşmanın fok-
lar açısından olumsuz olacağı endişesi
ortayaçıku. BürüneleştiriJeri değerien-
dirdikten sonra beledhe meclisimiz da-
ha öncevermişokluğumuzoluruovbir-
liği ile iptal etti."
Saynur Gelendost, fok yaşam alan-
lanndan Karaada'nın da tehlıkede ol-
duğunu belırterek, şöyle konuştu: "Ak-
deniz foklan Valıka\ak kıyılanna gel-
dikleri gjbi Karaada'nın günevinde de
yaşıvorlar. Gecen günlerde bu adada
Muğla t nKersitesi'ninrekreasvtMipro-
jesi u}gulaması için protokol yapüdı.
Şimdi de beledh.e foklann girip çıkn-
ğı mağaralann önünde 19 metregeniş-
liğinde 60 metre uzunluğunda bir nh-
nm yapmak isthor. Karaada'nın bir bö-
liimü arkeolojik SİT. yeri kalanıda do-
ğal SİT. Anıtlar Kurulu'ndan bu giri-
şimi engellemesini bekliyoruz."
fŞÇİ İŞT£V ÇIJCAR77J.PJ
Köylüler: Kıyım durdurulsun
Çamlıhemşin'de
'fırtına' başladı
AHMETŞEFİK
e-posta : tan (a prizma. net. tr
TRABZON - Rizenin
Çamlıhemşin ilçesinde Fır-
tına Deresi üzerine yapılan
Dilek-Güroluk Hidroelektrik
Santralı 'nın yöreyı "mahve-
deceğini'' belirten Ortan ve
Konaklar köylüleri, Çevre
Etki Değerlendirme (ÇED)
raporlannda venlen sözle-
nn tutulmadığını, bölgede
büyük bir katliam yaşandı-
ğını belırttiler. Köylüler adı-
na Trabzon GazetecilerCe-
mıyetı'ndc bir açıklama ya-
pan Kahraman Ahmetoğlu,
ülke enerji üretimi açısın-
dan binde 5'le sözü bıle edil-
meyecek biryatınm için dün-
yanın ve ülkenin en eşsiz do-
ğal alanlannın yok edilme-
sinin kabul edılemeyeceğı-
ni söyledi.
Kahraman Ahmetoğlu.
"Devlet beton binalar yapd-
masın diy e bir taraftan bu-
ra\ı koruma altma alırkea,
diğeryandan biitün \adinin
yok olmasına yol açabilecek
bir süreci özendiriyor. ÇED
toplanülannda halkın yüzde
99'unun karşı çıküğı proje
için yetkililer bir yumurta
kadar bile taş düşmeyecek
derken bazj arkadaşlannıız
büyük ka>a küdeierinindüş-
mesi nedeniyle evlerini terk
etmekzorunda kabyor. Önü-
müz kış. herkes her an çök-
me olacağı korkusuyla yaşı-
yor. Bövlesine çelişki olur
nra" diye konuştu.
Ahmetoğlu, TGRT'de ya-
yımlanan Alternatif adlı
programda bölgeyle ilişkisi
olmayan köylerden bazı va-
tandaşlarla konuşulduğunu
belirtti ve bu durumu kına-
dıklannı açıkladı.
GAZtPAgALILAB 'AL4NYA" ADINA TEPKİ GÖSTERDt
HavaalaıııiHİa isinı kavgası
BÜLENTECEVİT
A.NTALYA - Antalya'nın Gazi-
paşa ilçesine yapılan havalimanına
"Alanya" adının da eklenmesi ilçe
halkının tepkisine yol açtı. Önü-
muzdeki günlerde açılışı yapılacak
olan havaalanının tabelasındaki
Alanya ismi Gazipaşalılar tarafin-
dan silindi. Yıllardır Gazipaşa'da
yaşayan gazeteci, ressam Fikret Ot-
yam da "Bırakın bu alan Atarürk'ün
adını verdiği Gazipaşa'nın ismini
taşısın" dıyerek tartışmaya katıldı.
Antalya Milletvekili Arif Ahmet
Denizolgun'un Ulaştırma Bakan-
lığı görevine getırilmesınden son-
ra hızlandınlan Gazipaşa Havali-
manı'nın önümüzdeki günlerde açı-
lışının yapılması için son çalışma-
lar sürerken alanın adını gösteren ta-
belalann çeşitli bölgelere konul-
masıyla Gazipaşa halkı isyan et-
meye başladı.
Alanın adının "Gazipaşa Hava-
limanı" olacağı beklentisinde olan
Gazipaşalılar tabela üzerinde Alan-
ya'n'ın adının da yer alması üzeri-
ne tepkı gösterdiler ve tabelalarda-
ki Alanya kelimesıni sildiler.
Otyam: Ayıp
Yıllardır Gazipaşa'da yaşayan ve
ilçenin sorunlanyla yakından ilgi-
lenen gazeteci, ressam Fikret Otyam,
havaalanına Alanya adının konul-
masını "Ayıp bir şe> yahu" dıyerek
tepki gösterdi. Otyam, Alanyalıla-
nn Gazipaşa'ya yapılan havaalanı-
na sahip çıkmaya çalışmasını üzün-
tüyle karşıladığını belirterek şöyle
dedi:
"İlk kez Gazipaşa'nın bir şeyi ol-
du. Gel gelelim Alanya buna da el
atıp sahip çıkmak istiyor. Aklınıa
şu geldi; bırakın bu alan Atarürk'ün
adını verdiği Gazipaşa ismini taşı-
sın. Yok Alamalılar, illaki Alanya
adı olsun diyorlarsa tanıdıklan çok,
bir havaalanı da oraya yaptırsınlar.
Şimdi Atatürk Havalimanı deyince
Hakkâri mi akla geliyor. tşi uzat-
maya gerek yok. Gazipaşa Şa yapı-
lan yatlimanına da mı sahip çıkacak
Alanyaldar?"
Havaalanı tabelasından Alanya
adının silinmesine Alanyalılar tep-
ki göstermeye başladı. Alanya Be-
lediye Başkanı Cengiz Aydoğan da,
bu tür yatırımların bölgeye katkı
sağlayacağını belırtirken isım konu-
sunda da yorumda bulunmaktan ka-
çındı.
Türkiye Seyahat Acentelen Bır-
liği TÜRSAB Bölgesel Yürütme
Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü
Metin Erdem ıse önemli olanm böl-
ge çıkarlan olduğunu vurguladı.
Alanya Ticaret Odası Başkanı Ke-
rim İaç da, ısimden çok bölgenin
sağlayacağı faydanın önemıne dik-
kat çekti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Niyetleri
A yıptırsöylemesı, Bağdad eskıden bırOsmanlı V/-
r~\lâyeti' idi; bugün, üzerine yağan bombalann asıl
amacını anlamak için, Osmanlf nın 'dağıtıldığı' döne-
mi iyı bilmek, doğnj anlamak lâzım; yânı Washing-
ton'ın 'insâniyetduygulanyla', Türkiye'yi 'mandasıal-
tma alabıleceğını' soyledığı dönemi! Bilir misiniz kı, ABD
Dışişleri Bakanlığı -Mustafa Kemal'in Samsun'a va-
nşından tam 12 gün sonra- 31 Mayıs 1919'da, yer-
yüzündeki bütün elçilik ve konsolosluklanna, şöyle bir
genelge göndermiştir: "... petrol bulunan, buluna-
bilmesi olanağı olan her yerde, oralardaki petrol
kaynaklan üzerindeki 'denetim durumu', gelişme
umutlan' ve bu alanlardaki petrol üretimine (bu-
raya dikkat) 'Amerika'nın kanşabilme olanaklan' bil-
dirilmelidir..."
Laurence Evans, o çok enteresan eserinde, ABD'nin
o dönemdeki Ortadoğu polıtıkasını, şöyle özetliyor
"... Türkiye ile yapıfacak barış, genellikle 'Şark
meselesi'ne verilecek biçim, söz konusu oldu mu;
Amerika'nın üzerinde durduğu çıkar savunması,
başlıca 'açık kapı' (liberalizm) ilkesinin korunma-
sı, kendisinin Osmanlı imparatorluğu toprakJan (ta-
bıı. Bağdad Vilâyetı dahıl) üzerindeki hak veaynca-
lıklannın devamını sağlamaktı!"
' Görüyorsunuz ya, o günden bu güne, değışen faz-
la bir şey yok!
Bilânço. hiç de iç açıcı değil!
Oimdi ister misiniz, bizdeki kuşbeyinli Amerıkan
O hayranlarının, ellerinden düşürmediği birgazete-
rîın, ünlü New-York Times'ın, 1919'da hakkımızda ne-
ler düşündüğüne bir göz atalım? Günümüzdeki bazı
davranışları, -bu arada, üzerinde duracağımız bazı
uygulamalan- aydınlatmak bakımından, sanırım ya-
rarlı olacaktır.
Varan, 1/ "... bugüne kadar, aralarındaki düş-
manlıklar ve gereksiz tereddütler yüzünden, mo-
dern dünyada hiçbir yeri olmayan Osmanlı Dev-
leti'nin yaşamasına gözyuman Hıristiyan devlet-
leri, tarihi bir sorumluluk karştsında bulunmakta-
dıriar. Habsburglar gibi köklü hanedanlarm bile,
bir gecede ortadan kaldırılabildiği çağımızda, Os-
manlı Devleti'nin yaşatılması için hiçbir geçerli
sebep kalmamıştır. Yüzyıllardan beri kendi ken-
dilerini bile yönetmekten aciz olduklannı bütün dün-
yaya göstermiş olan Türklerin (buraya dikkat) ken-
dilerinden her bakımdan üstün azınlık halklannı
yönetmeleri düşünülemez." (New-York Tımes, 10
Kasım1919)
Varan, 2/ "... bize göre Türkiye'nin düzenli biryö-
netime kavuşabilmesi için tek çare, ülkenin Av-
rupa'nın çeşitli ülkelerinden derfenmiş biryaban-
cı yöneticiler grubunun denetimi altında yönetil-
mesidir. (Buraya dikkat) Kendi kendilerini yönetmek-
ten aciz olduklannı kanıtlayan Türklerin, üstün bir
kuvvet tarafindan denetlenmesi kaçınılmaz zo-
runluluktur..." (New-York Tımes, 14 Aralık 1919)
Varan, 3/ "... Mustafa Kemal denen Türk dûzen-
bazı, şimdi de Ingilizlerin Itilâf çıkarlan aleyhine
çalıştığı yolunda söylentiler yayarak, Itilâf Dev-
letleri'ni birbirine düşürmek çabasındadır. (Bura-
ya dikkat!) Küstah Türk paşasının istekleri arasın-
da savaş öncesi duruma dönülmesi de var..."
(New-York Times, 9 Temmuz 1921)
Varan, 4/ "... ABD Ticaret Odası Ortadoğu Şu-
besi Sözcüsü, demiştir ki: "... serbest teşebbüse
gerekli olanaklar sağlanabildiği takdirde, Ortado-
ğu'daki Amerikan çıkarlarının geliştirilmesi için
sayısız fırsatlar bizi beklemektedir. Balkan ülke-
lerinin ve Osmanlı Imparatoriuğu'nun zengin do-
ğal kaynaklarına henüz el sürülmemiş olup, mağ-
denlerin işletilmesi ve demiryollarının yapımı gi-
bi en çekici iş alanlan tamamen boş bulunmak-
Beri Bozuk
tadır..." (New-York Times, 21 Şubat 1922)
ABD'nin Ortadoğu Politikası, hangi esasları içeri-
yor 1/ 'Savaş öncesi duruma dönülmesini istemek
küstahhktır', yânı Osmanlı dağıtılmalıdır. 2/ 'Türkler
kendi kendilerini bile yönetemiyor, onlardan her ba-
kımdan üstün azınlık halklannı yönetemezler' yâni,
bölge mümkün olduğu kadar çok parçaya bölünme-
lıdir. 3/ 'Türklerin üstün bir kuvvet tarafindan denet-
lenmesi kaçınılmazzorunluluktur', yâni mutlakaya bir
'manda' altma, ya bir 'ecnebı örgüt kontroluna' alın-
malıdırlar.
Hadi şimdi, bu polrtikanın ne kadannı, o günden bu-
güne, gerçekfeştırebilmış olduklannı düşününüz! Bı-
lânço hıç de ıç açıcı çıkmayacaktır.
'Müdahale kaçınılmardır...
vünmek gibi olmasın, ben bunlan 7O'lı yıllarda, ya-
za yaza bir hâl olmuştum. Bu söyleşiye aldığım
başlık, ilk defa 13 Temmuz 1977'de çıkmış bir yazı-
ma koyduğum başlıktır. 29 Ocak 1979'da, bir başka
yazının başlığı, aynı imayı yapıyor: 'Amerikan Orta-
doğu Politikasınm Kökeni'! Fakat en 'matrağı', el-
bette, aşağı yukan yirmi yıl önce 6 Temmuz 1979'da
yayımladığım söyleşınin başlığıdır: 'ABD, Ortado-
gu'ya Müdahale Edeceğini Saklamıyor kü' Nasıl,
iyi mi?
Şimdi izninizle, iki Amerikan sözcüsünün o yazıda
aktardığım demeçlerini, bir kere daha sağa sola du-
yurmak ıstıyorum; o zaman, gürültüye gitmişti, belki
bugün bir uyanan olur. hki, o tarihte ABD Savunma
Bakanı Harold Brovvn'ın, ABC televizyonuna verdi-
ği demeçtir, aynen şöyle diyor:
"... Amerika ve öteki gelişmiş kapitalist ülkeler,
petrole, dolayısıyla Ortadoğu'ya bağımlıdır. Orta-
doğu ise son derece istikrarsız bir bölge görünü-
mündedir. Bu nedenle bu bölgede çıkabilecek
herhangi bir kanşıklığa, Amerika'nın ve diğer ge-
lişmiş kapitalist ülkelerin karışması kaçınılmaz
olacaktır..."
ikinci demeç, General Haig yerine NATO Başko-
mutanlığı'na getirilen, ABD'Iİ General Rogers'in
söyledikleri:
"... Amerika, Basra Körfezi bölgesinde, Ortado-
ğu'da ya da Uçüncü Dünya'nın herhangi bir ye-
rinde meydana gelecek olaylara, anında müdaha-
le edebilecek 110 bin kişilik bir yıldınm ordusu kur-
mayı planlamıştır. Bu ordu gereken yere büyük bir
hızla ulaşacaktır. Orada kendi olanaklanyla altmış
gün tutunabilecektir. Aynca paraşütçü tümenle-
riyle desteklenecektir..."
Ne buyaılur? Adamlar, yıne de açık sözlü, 1919'da
Anadolu'daki ABD Hey'etlerinin Başkanı Binbaşı
Amold'ın, 'Türkleri medeni hale getırmek için yeter-
li gördüğü, yüz bin kişilik askeri kuvvet', 70'li yıllarda
'planlama' aşamasındaymış; yüzyılın sonuna doğru,
elle tutulur, gözle görülür bir gerçek! Istikrarsız Orta-
doğu bölgesine, ecnebilerin, yâni Harold Brovvn'un
deyimiyle, gelişmiş kapitalist ülkelerin kaçınılmaz mü-
dahalesi' ise televizyonda 'canlı yayın' olarak seyre-
diliyor.
Başka marifetleri de var. Onu da tartışacağız.
MERAKLISI İÇİN NOT: Sözünü ettiğim 'söyleşiler'
için, Bkz. 'Batı'nın Deli Gömleği', 2. Basım. Bilgi Ya-
yınevı. 1995. Ayrıca Laurence Evans'ın kıtabı, bu
konuda son derece uyancı ve uyandırıcı bir çalışma:
'Türkiye'nin Paylaşılması: 1914/1924', Milliyet Yayın-
ları, 1972! Bir de Edvvard Mead Earle'ün, 'Bağdat
Demiryolu Savaşı' var ki, o da bu ışlerin 'evveliya-
f/'nı aydınlatıyor, Milliyet Yayınlan, 1972.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm