23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA 14 KULTUR UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCl Mimarlar için de 1998 yılı, Cumhuriyetin 75 yılhk 'bilançosuna' aynldı 'Planlamadan yağtnalamaya... 9 MHVTA'RUIK Her biri dünyanın en eski yerleşme merkezleri arasında sayılan tarihsel kentlerimizin Cumhuriyet'in 75. yıhndaki durumu şöyle özetlenebilir: 1- Göçe dayalı kentlesme Birçok büyük kentimiz üzerindeki yoğun göç baskısı sürmektedir. "Kentieşme" kavramı bile kırsal bölgelerdeki yerleşmelerin kendi gelişme dinamikleriyle kent kimliğine kavuşması anlamında değil, bu bölgelerdeki nüfusun yaşadıkJan beldeleri terk ederek büyük kent nüftisuna göçle katılmalan sürecini tanımlamak için kullanılmaktadır. 2- Kaçak beledlye ve llçeler 1950-60 dönemindeki göçle ortaya çıkan gecekondulasma, 1970'lerde "kaçak yapüaşmaya" dönüşmeye başlamış, 1980 sonrasında ise "kaçak kentler" aşamasına ulaşmıştır. Bugün artık yapılannın yüzde 9O'ı kaçak olan beledıyeler ve hatta ilçe merkezleri bulunmaktadır. Kimi büyük kentlerin yasadışı yapılaşan semtleri ise metropoliten alanlann en az yüzde 60'ını oluşturmaktadır. 3- Tarihsel mfrasa duyarsızlık Yeni konut üretimi kentleri çe\Teleyen alanlarda yaygıniaşmakta, böylece tarihsel kent merkezleri \ e eski dokuları oluşturan semtler ya terk edilerek ya da kültür kimliğiyle çelişen yıpratıcı kullanım ve yıkım süreçleriyle adeta yok oluş dönemi yaşamaktadırlar. SİT aianlanna ve SİT kararlanna karşı politik tutumlardaki konıma karşıtı müdahaleler ile de genel bir kent ve kültür düşmanlığı yaratılmaktadır. 4- Plansız kentlesme ve yağmacıhk .: Bütün bu süreçlerin genel imar karakteri ise "plansız kentieşme" şeklinde özetlenmekte, yağmacı yapılaşma kararlan da giderek aynı plansızlığın "nedeni" haline gelmektedir. Birçok belediye "en kötü plan plansizlıktan iyidir* gibi bilıme ve kamu yaranna aykın bir söylemle yağmacı yapılaşmayı meşrulaştıran yol ve imar parseli krokilerini sözde irnar planı olarak yaygınlaştınrken, birçoklan da başlangıçta doğru üretilmiş planlar üzerinde sadece imar rantını yükseltici yoğun değişiklikler yaparak, yine temelde plansız bir imar sürecini kentlerinde yaşatmaktadırlar. 5- Hükümetlerin plansız müdahaleleri Başta "turizm merkezJeri" gibi ayncalıklı imar haklannın hükümet eliyle ve hatta parsel ölçeğinde verildiği örnekler olmak üzere, Nâzım planlarda korunması öngörülen orman ve tanm alanlanndaki özel yatınm izinleri. SİT alanlannda yine plana ve koruma ilkelerine aykın arazi tahsisleri, imar planı ana kararlanyla çelişen otoyol, köprü vb. uygulamalar, kentsel-kamusal alanlar olarak değerlendirilebilecek kent içi KlT arazilerinin yapılaşma izinleriyle donatılarak özelleştirilmesi vb. gibi uygulamalar da plansız ve koruma kültüründen yoksun imar sürecine ek olarak kentsel tahribatı ve sonınlan aynca arttıran müdahaleler olarak gerçekleşmektedir. ...Ve rant ekonomisi - 'siyasette kirlenme'— Özellikle 1980'lerden sonraki yasalarla ayncalıkJı imar haklanna dayalı yatınm kararlannı veren politik tercihler. spekülasyonla elde edilen kazançlann dığer denetimli gelirlerden çok daha yüksek düzeylere tırmanmasıyla birlikte, "rant ekonomisinin" egemenliğini getirmiş ve imar yetkilerini kullanan siyaseti de kendisine bağlayan bir "kirienme'" sürecini başlatmıştır. Buna koşut olarak, kaçak yapılaşmanın kentsel nüfusun önemli birçogunluğuyla bürünleşmesini sağlayan imar aflan ve ıslah pJanlanyla da bu hukuk dışı toplumsal davranışın temsili demokrasiye doğrudan yansıması sonucunda yağmayı önlemek yenne ona hizmet eden bir siyasal yapılanma ortaya çıkmıştır... Işte, "siyasette kirlenme" Cumhuriyetin "ilk 25 yılında" izlenen politikalar ve uygulamalar kıyaslandığında ise. yukarda 5 maddede özetlenen gelişmelerin "Cumhuriyerin temel ilkelerinden uzaklaşılmasıyla" birlikte ülke sahnesinde ortaya çıktıgı, aynı şekilde yine Cumhuriyetin özellikle planlı kalkınma politikasının 1950'lerden sonra terk edilmesiyle de kentsel yağma ve yasadışılığın etkin olmaya başladığı gözlenmektedir. Bu değerlendirmeyi. yine aynı 5 başlık altında irdeledığımizde, "Cumhurivet devTİminin" kentsel yapılaşmanın örneklerini oluşturmuşlardır. Yine aynı dönemde sanayi yatınmlanna paralel olarak demiryolu ağının da ülke düzeyinde yaygınlaştınlması, dengeli gelişmenin ulaşım altyapısını oluşturmuştur. Halkevleri ve Köy Enstitüleri gibi örnekler de toplumun kültürel ilerlemesinin yine belli büyük kentlerde değil, tüm yörelerde sağlanmasının tarihe geçen uygulamalandır. İşte bu politıkanın 1950'lerden sonra terk edilmesiyle birlikte göçe dayalı kentieşme, karayoluna bağımlılık ve Ankara'nın Kıalay Mevdanı'ndan 50yü arayla çekilmiş bu ikifotoğraf,Cumhuriyeti kuraniann kent kültürihle şimdiki yağ- maya dönük politikalann farkını vansıayon. Dönemin ulusai mimariık cabasını da simgeleyen eski Kıalav binasınjn bahçesi, aynı zamanda halka açık planlanmış veözenledüzenlenmi; zarif bir kent parki)dı. (Yukanda 1940'lar... Cumhuriyetarşrvi). Bu- gün ise tüm alanda sadece "Kıalay rant tesislerT yükseliyor. (Fotoğraf: OKTAY EKtNCl) 7 998 yılının en büyük kazanımı, Cumhuriyetin 75 yıhnı irdeleyen çalışmalar oldu. Özellikle hükümet dışı kuruluşlann bir "bilanço" çıkarma yönündeki çabalan, çok sayıda incelemeyi daha mutlu bir gelecek arayışına armağan etti... Bunlar arasında 26-28 Ekim 1998'de Ankara'da düzenlenen "75. Yılda Türkiye'nin Sorunlan" başlıklı konferansa Mimarlar Odası adma sunduğumuz kentieşme, imar ve koruma konusundaki bildiri ise Cumhuriyet dönemi grafiğinin genel bir durum değerlendirmesiydi. Aynı değerlendirmeyi okurlanmızın da arşivlerine özetleyerek armağan ediyorum. Daha aydınlık ve esenlik dolu bir yeni yıl dileğiyle... denilen olgunun temelinde de bu süreç yatmaktadır. Çünkü, yağmacı ekonomik beklentılerin, buna engel oluşturan Cumhuriyet hukukunu aşabilmek için yöneldikleri "siyasal kayırma" ilişkileri, karşılıklı çıkar birliği içinde hukuk dışı örgütlenmeyi de yaratmış, böylece doğrudan ayncahklı imar rantıyla beslenen bir mafya, siyasetle de bütünleşmeye başlamıştır... Oysaki Cumhuriyet farklı" başiamıstı... Böylesi bir sürece neden olan siyasal ve ekonomik tercihlerle, planlama ve koruma konulanndaki temel karakteri şöyle özetlenebilir. 1- Cöcle değil yerinde kalkınma' 1923-1948 arasındaki ilk 25 yılın hemen tüm önemli sanayi yatınmlan bellı gelişkin bölgelerde yoğunlaşarak değil. ülke coğrafyasının değişik yörelerinde gerçekleştirilmiştir. Böylece, bölgeler arası dengesiz bir kalkınma yerine ulusai ölçekte gelişme ve istihdam yaratılmış, hatta bu sanayi tesisleri lojmanlar ve kültür eğitim binalanyla da donatılarak, bulunduklan kentte sağlıkJı ve planlı taşra kentlerindeki kültürel yoksulluk, ülkenin temel sorunlan olarak ortaya çıkmıştır. 2- İmar disiplini ve mimaride özen Yine ilk 25 yılın genel imar karakteri "yasalhk" ve "özenli bir mimari" şeklinde özetlenebilir. Belediyelere imar planı yapma zorunluluğu getiren 1930 tarihli yasa, her türlü yol ve yapı inşaatında da imar planına uyum koşulunu öngören yasalarla güçlendirilmiştir. Başta kamu binalan olmak üzere. yeni yapılan binalarda belli bir mimari özenin gösterilmesi yönündeki duyarlılık da "Cumhuriyet dönemi yapılar" şeklinde özel bir statü kazanan uygulamalan ortaya çıkarmıştır. 3- Tarihsel mirasa duyarlılık Cumhuriyet devriminin öncüsü olan kadrolann tarihsel değerlere verdikleri önem ise birçoklan için belki şasırtıcı düzeydedir. Ancak, çağdaş korumacılığın dünyadaki ilk kurumsal örgütlenmesi olan Fransa Eski Eserleri Koruma Konseyi'nin "aydınlanma devrimi'' sürecine baglı olarak 1830'larda kurulduğu göz önüne alındığmda, Türkiye'ye de bu kavramın ve kurumun ancak "Cumhuriyet aydınlanmasıvla" kazandınlmasındakı anlam kolayca görülebilir. Nitekim daha 1924 yılında Istanbul için hemen bir Eski Eserler Encümeni'nin kurulması, yurtdışına arkeoloji egitimi için öğrenci gönderilmesi, ilk kez geniş kapsamlı arkeolojik kazılara ödenek aynlması ve hatta birçok tarihsel yapının restorasyonunun gerçekleştirilmesi, Cumhuriyet devriminin kültürel mirasa yönelik aydınlanmacı anlayışının bir ürünüdür. Bu anlayış, 1930-1950 arasında kentlerimiz için üretilen ilk planlarda da gözlenmekte. özellikle tarihsel yerleşme merkezlerinde genel kimliğin, dokunun ve hatta siluetlerin korunması kararları yine o ilk imar planlanndaki ortak ilkeleri oluşturmaktadır. 1950'lerden sonra ise özellikle eski sivil mimariık örneklerini yıkarak yerine apartman dikmeyi temel alan "yık-yap-saf planlara ve mevzuata da yansıtılarak, bugünkü kimliksiz kent görüntülerinin yaratıldiğı sürece geçilmiştir. 4- Planlı kentlesme Türkiye kentlerinin, Avrupa kentlerine göre yaklaşık 80-100 yıllık bir gecikmeyle imar planı disiplinine kavuşabilmeleri de ancak Cumhuriyet devrimiyle birlikte gerçekleşebilmiştir. tstanbul'la birlikte Ankara, Izmır, Bursa, Adana, Trabzon ve giderek hemen tüm kentler için başlangıçta Avmpalı d izleyen ilk yıllar içinde hemen imar planlan üretilmeye başlanmıştır. 1930 yılında çıkan Belediye Yasası'nda hemen imar planı kavramının getirilmesi, 1933 Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nda da bu hizmetler için imar planı zorunluluğun öngörülmesi, Cumhuriyet ideolojisiyle kent planlaması arasındaki güçlü bağın diğer kanıtlandır. 5- Hükümetlerdeki plana saygı Bugün yaygın bir uygulama olan ve özellikle 1980 sonrasında artış gösteren, nâzım ve uygulama imar planlanna aykın yatınm ve yer seçimlerinin hükümet kararlanyla yürürlüğe sokulması uygulamalan da 1923-1955 dönemi Cumhuriyet hükümetlerinde gözlenmiyor. Hatta tam tersine, birçok önemli yatınm karan ve proje için ilgili kent ya da yörenin imar planlannın yapımi veya buna göre düzenlenmesi beklenmiştir. Cumhuriyet devriminin aydınlanmacı ideolojisindeki bilime ve toplumsal çıkarlara değer veren anlayışından kaynaklanan bu imar planına saygı ve bağımlılık kültürü de bugünkü tersine anlayışa doğru 1950'lerden sonra değişmeye başlamıştır... Sonuç Bütün bu gerçekler gösteriyor ki, diğer birçok sorunla birlikte "kentsel planlama ve koruma" alanında da bugün ülkemizde yasanan bunalımın ve yağmaya dönük politikalann kökeninde Cumhuriyet kültürü ve onun ülke ve toplum çıkarlannı gözeten aydınlanma devrimine bağh hukuku değil, ağırlıklı olarak son 40 yıl içinde bu kültür ve hukuka yön vermiş Cumhuriyetin temel ilkelerinin terk edilmesi ve hatta giderek yadsınması yatmaktadır. CKK'den yeni kitaplar Kültür Servisi - Cumhuriyet Kitap Kulübü tarafından f999 yılı içinde ya- yımlanması programlanan kitaplaraçtk- landı. Buna göre Çağdas Yayınlarfndan Mehmet Basaran'ın Köy Enstitüieri ve Yasakh Yıllar, Neeati Cumalı'nın Zeliş (yeni basım). Talip Apaydın'ın Köy Enstitüsü Yıllan. Rahmikumaşırt CHP'nin Soyağacı, Hasan Dilanın Sosyal Demokrasi ve CHP, Nurer IJğar- lu'nun Deniz Kıyısındaki Güneş Olke- si, Alpay Kabacah'nın Talat Paşa'nm Anılan ve Matbuat Hatıralanm, Ko- nur Ertopun Benden Söylemesi, Sa- duOah Usumi'nin Yağma, Vedat Gün- yoi'un Orman Işırsa ve 'Yeni Türkiye Ar- dında, Oktay Akbal'ın Şairler ve Ben, Adnan Binyazar'm Ağıt Toplumu ve Kemal Ateş'm Öğretemediğimiz Türk- çe adlı yapıtlan; Cumhuriyet Kitapla- n'ndan ise Teslime Nesrin'in Bir Ka- dının Yazgısı, Osman Şahinin Bütün Öyküleri, Sabiha Sertel'in fkinci Dün- ya Savaşı Tarihi, Oktay Akbal'ın Söz- cûklerlc YolcuJuk, SafihaScheinhardtın AzizNesin'in Mektuplan ve Gülseren Südor'un Resim Eğitimi ve Sanatla Karşılaşma, Neeati Cumalı'nın Değişik Gözle, Alev Coşkun'un Kuvayı Mil- liye'nin Kuruluşu, Ümit Otan'ın Yaşamın Ikı Ucu adlı kitaplan, 1999 yıh içinde yayımlanacak. Cumhuriyet'in aydaüanma kitaphğı Kültür Servisi - Cumhuriyet Aydınlanma Kıtaplığı Dünya KlasikJeri Dizisi'nden 5 Ocak-23 Mart arasında yayımlanacak kitaplar belirlendi. Bu kitaplar sırasıyla, Şiirler-Safo (Çev. Azra Erhat-Cengiz Bektas), Üç Öykü- Gogol (Çev. Orhan Veli-Erol Güney), Mozart Prag Yolunda- Eduard Mörike (Çev. Mediha Önay-Şerif Önay). Masallar I-Jacob ve VVilhelın Grimm (Çev. Kemal Kaya), Şeytanlı Göl-Geor^ Sand (Çev. Kemal Demiray), Çocukluk- LevTolstoy (Çev. Rana Çakıröz). Tefeci Gobseclc'Oç Öykü-Honore de Balzac (Çev. Vedat Günyol- Mücahit Topalak). Masallar II- Jacob ve VVilhelm Grimm (Çev. Kemal Kaya), Michael Kohlhaas- Kleist(Çev. Dr.Necip Üçok), Yıkmtılar I ve Yıkıntılar II- Volney (Çev. Samim Kazım Akses), Pierre ile Jean-Maupassant (Çev.Zeiiha Özen) ve Paul ile Virginie- Bernardin de Saint-Pierre (Çev.Ali Kami Akyüz). Dünya Klasikleri Dizisi'nden bugüne dek yayımlanan yapıtlar ise şunlar: Sokrates'in Savunması- Platon. Devlet Adamı-Platon, Candide-Voltaire, Atinalılann Devleti-Aristotetes. Top Oynayan Kedi Mağazası- Honore de Balzac, Devlet I-II ve Devlet III-IV - Platon, Yüzbaşının Kızı-Puşldn, Philebos- Platon, İtalya Hikâyeleri I ve Italya Hikâyeleri Il-Stendhai Yaslılık/Dostluk-Cicero, Masallar- Aisopos, Pazartesi Öyküleri I ve Pazartesi Öyküleri 11-A.Daudet, Rönesans-Jutes Michetet, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde-Robert L.Stevenson, Alice Harikalar Ülkesinde-Lewis CaroIL Yöntem Üzerine Konuşma-Descartes, Gılgamış Destanı, Martı/Vişne Bahçesi-Çehov, Gulliver Cüceler Olkesinde- Jonathan Swift, Totem ve Tabu I ve Totem ve Tabu IJ- Sigmund Freud, Değişen Kafalar- Thomas Mann, Çin Öyküleri, Gulliver Devler Ülkesinde-Jonathan Swift. DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Hayat ile Kurmaca Arasında Nedim Gürsel'in Gemilerde Gittı adlı gezi izlenim- lerini okumaya başlayınca daha ilk sayfalarda okudu- ğum metnin salt "izlenim"\r\ oldukça uzağında, ttrya- ratı olduğunu düşünmeye başladım. "Denize Kayan Kent" adlı Venedik'i konu alan ilk yazı, kente ressam Bellini üstüne araştırma yapma- ya gelen bir yazarı anlatıyor. Yazar, yazacağı romanı için belge ve bilgi toplamak üzere bir aylığına kente gelmiştir. Kente olan ilgisi de Bellini ailesi çevresin- dedir. Anlatım bir tanıma ya da tanımlamanın ötesin- de, kente değil, yazann dünyasına kaymıştır. Sonuç- ta bu metinle anlatılan, Venedik'ten çok, Venedik'te bir yazardır. "Gemilerde Gitti" başlığını taşıyan on bölümlük me- tin ise, yazarın Fransa'nın okyanus k/yısındaki liman kenti Saint-Nazaire'de geçirdiği bir ayda, bu kent ve onun çağnşımları üstüne yazdıklanndan oluşuyor. Rüzgâr, köprüler, gemiler, denizler, limanlar üstüne bir denemeler toplamı denebilir bu metin için de. "isa'nın Uğramadığı Köy" belli ki, bir gezi dergisi- nin isteği üzerine kaleme alınmış. Yazar, Cario Levi'nin Mussolini faşizmi döneminde sürüldüğü ve sonra- dan yazdığı fsa Bu Köye Uğramadı adlı romanıyla bütün dünyaya duyurduğu Güney Italya'nın yoksul Ali- ano köyüne gidiyor. Cario Levi'den altmış yıl sonra yap- tığı bu yolculukta, o gün\erden bu yana pek çok de- ğişikliğin yaşandığı yörede yepyeni doğa ve insan gerçeklikleriyle yüz yiıze geliyor. "Güneyin Seraplan"nda Tunus'ta yakalanmaya ça- lışılan "güneyin ş//ri"anlatılıyor "Dünyanın hiçbırye- rinde çöldeki kadar büyük olamazmış gibi" görünen güneş, "en az uçsuz bucaksız okyanusun dibindeki kadar canlı" olan çöl, "böylesine yakın, bu denli süt- beyaz" görünen samanyolu; Fenike, Kartaca, Roma, Bizans, Osmanlı, Fransız, Arap, Yahudi, Bedevi, Ber- beri vb. izlerden oluşan günümüz mozaiği. Kitabın bundan sonraki yazılan "gezi izlenimi" hat- ta "röportaj" tanımına daha uygun: "Kafdağı'nınArdında'', Trflis'teyapılan "Hoşgörüiçin Dayanışma ve Kültürler Arasında Diyalog" konulu toplantı nedeniyle Gürcistan'a yapılan bir yolculuğu anlatıyor. Bir gezgin gözüyle günümüz Tiflis kentinin birbetimlemesi... "Yıkımdan Sonra" adlı bolümde, parçalanan Yugos- lavya üstüne kimi izlerin sürüldüğü, Ljubljana, Belg- rad ve Saraybosna'ya yapılan gezileri anlatan alt ya- zı var. "Kaybdan Ruhun Peşinde", Konya'ya Mevlânâ'nın dünyasına yapılan biryolculuğu; kitaptaki son yazı olan "Söbûce Yaylası'nda" iseAntalya'da, Yörükten'ndün- yasına yapılan bir geziyi anlatıyor. Yazjnın başına dönersek, Gemiler de Gitti, ilgiyle okunan bir gezi izlenimleri kitabının -en azından kimi bölümleriyle- ötesine geçen, yer yer yaratıcı bir anla- tımın egemen olduğu bir yapıt. Böylesi bir oluşumu, yazınsal türier arasındaki sınırlann giderek azaldığı günümüz edebiyatı için önemli buluyorum. Kurmaca ile hayatın birbirine böylesi teğet anlatımlar içinde su- nulması okuriar için de yazınımız için de bir yenilik. Ya- zarianmızın bu noktadan çıkıp, çok farklı ve ilginç ya- ratılara ulaşabileceklerini düşünüyorum. 'Tek Platform'a ramazan engeli Kültür Servisi - Yapıtla- nnda temsılı olarak yer ver- diği cinsellik olgusundan hareketle kadın-erkek iliş- kilerini sorgulayan sanatçı Yürdun'un 'TekPlatfbrm' başlıklı yapıtı ramazan ayı içinde bulunmamız nede- niyle Vakko Beyoğlu Sa- nat Galerisi'nde sergılenen yapıtlan arasındayeralama- dı. Yapıt, sanatçının Vakko Ankara Sanat Galerisi 'nde açılan sergisinde sergılene- bilmişti. Galeriden yapılan açıklamada Yahudi bir ku- ruluş olmalanna karşın ra- mazan ayı içinde müşteri- lerini rahatsız edebilecek bu yapıtı alışverişe gelen kişilerin görebileceği bö- lümde sergilemek isteme- dikleri belirtildi. Yurdun ise konuyla ilgi- lı olarak şunları söyledı: 'Tek Platform adlı eserimin ilk bakışta cinseüiği cağnş- nrdhğı için kaldınJdığı kanı- sında\ım. Resmin ana te- mas isminin iceriğjnde mev- cut zaten. Tek Platform adı üzerinde kadın ve erkeği a>nı seviyede görrne iste- ğinden kaynaklanmakta- dır.ResminıdekullandığuTi ve insanJann bir türlü aJgı- la>amadıklan erkek cinsel organ] silahj çagn^tınnak- tadır. Ben gerektiğinde veye- ri geldiğinde kadınlann da erkekler gibi silahlamu ku- şanıp er mevdanına çıka- bileceklerini anlatmayaça- hşüm. Zaten bizim kadınlan- mız ezeiden beri yapıyor- lar.Köylü kadınlanmu ay- nı, hepsj havat mücadelesi- nin tam orta >erind«kr. bu mücadeteyierkekleri ile bir- Ukte götürmoriar. O haJde neden onlardan daha aşa- ^da birkonuma raaoteun- lar. tabüdir ki onlann hak- kı erkeklerin vanı ve onJa- rmse\t>çsidir. Resmintema- sı da biıdur." Yurdun, ramazan ayı içinde bulunduğumuz ge- rekçesiyle sergilenmeyen resmin serginin süreceği bayram günlen içinde ye- niden sergiye alınmasını is- tıyor. CRR Senfoni Onkestpası'ndan yeni yıl konseri • Kültür Servisi - tstanbul Büyüksehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası, yeni yılı şef Erol Erdinç yönetiminde vereceği bir konserle kutluyor. Yıldız tbrahimova ve Hakan Aysev'in solist olarak katılacaklan konserde, V'erdi'nin tanınmış operalanndan seçilmiş aryalar, Strauss'un valslen, Gershwin, VVeber ve Duke Ellington'ın yapıtlan ve dünyaca ünlü napoliten şarkılar yorumlanacak. Konser yann saat 20.00'den itibaren CRR Konser Salonu'nda izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle