19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Masaldan bunalımın yalın gerçeğine: Yeni Dünya Düzeni-8 Strateji uzmanı Erol Mütercimler 'Ulusalcı politikalar yerine bölge dışı aktörlere boyun eğilcü'HAZIRLAYA.V IŞIK HANSL Strateji uzmanı Erol Mütercimler Tur- kıye'nın bolgede guçlu olm-asını sağlaya- cak ulusalcı polıtıkalar uretmek venne bolgesel ya da bolge dışı aktorlenn be- lırlev ıcıhğıne boyun eğıldını ıfade ettı - 21. Yuzyıl ^e Turkhe >üksek Stra- teji adlı kitabınızda, 'Dev let alabıldığı- ne kuçultulecek, kuçuk ışyerlen kapa- tılacak. borsa pazar kârına onem venle- cek.kisazamanda buyuk kazançlarsağ- lanacak. kamu hızmetlen gırtıkçe gen- letılecek. zengınlerın daha zengınleş- mesı sağlanacak. yoksullar da voksullu- ğun alt sınınna ıtılecek" dKeozetiedi- ğiniz "Neo-Amenkan" küresellesmeci süreçten Türkive neden sıynlamıyor? - Turkıye'nın bu süreçten sıynlama- yışının bırçok nedenı var aslında Bun- lan şoyle sıralavabılırız Savunması, Nato konseptı uyannca yapılandınlmış- tır Yeterlı ve guçlu savunrna sanayı ku- rulamamıştır Yuksekteknolojılı ulusal endusrnyaratilamamıştır Dişborcu80 mılyar dolan aşmıştır Enerjı tanm ve çevre sorunlannı çozememıştır Eğıtım programlan ulusalcı ve bağımsızlıkçı olmak yenne somurge ulke konseptın- deolmuştur Nıtelıksız ve ûretıcı olma- yan nufus hızla artmışnr Partı ağalığı- nın egemen olduğu sıyası partıler yapı- sı değıştınlememıştır Tum bu nedenlenn otesınde Turkı- ye'nın coğrafı konumu da aieyhe bır ar- gumanolarakortayaçıkmaktadır Aslın- da. doğru vekararh ama ulusalcı uretı- lecek polıtıkalar Turkıye'nın bölgede en guçlu aktor olmasını saglayacakken, çoğu kez başka bolgesel va da bolge dı- şı aktorlenn belırleyıcılıği kabul edıl- mış. daha da kotusu boyun eğılmıştır Turkıve'nın konuşlandığı "Ön As- ya"da. 20 yuzyıl boyunca petrol, ulus- lararası sıyaset ve ekonomı polıtıkalan- na yon \enp. petropolıtık bır stratejık arguman olurken. bugun. hıdropolıtık ve gazpolıtık one çıkmıştır Ancak bu argumanlarjeopolıtık değerlendırme ya da bakışla polıtıka uretme araçlan halı- ne getınlebılır Jeopolıtığın ışlen polıtı- ka belıdemek degıl polıtika uretecek ^lâVıîarkYeri hazırlamak ve sunmaktır Cumhunyet başında Gazı Mustafa Ke- mal cografyanın polıtıkaya verdiğı yo- nu. matematıkçı sentezıvle uluslararası ve bolgesel arenaya taşımışken, 75 yıl bonra jeopolıtığı -Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar dahıl- Avrasya'nın geleceği- neyonelıkprojeksıyonlaryapmayısağ- layacak bır \ontem olaraİc kullanmavı beceremedık Hıç kuşkusuz. ekonomık ılışkıler, bolgesel ve dunya gucu olmak ıçın ekonomının onemı yadsınamaz ol- çude artmıştır Bolgesel jeopolıtıkte, ekonomının onemlı bır ağırlığı, belırle- vıcılığıvardır Ote vandanjeoekonomı, gerçektenjeopolıtık ıçın göz ardı edıle- meyecekbıraçılım ıfade etmektedır Za- ten bunlann ya da bunun sonucu olarak uluslararası tıcaret olıgarşısının bır uzantısı olan TLSKD ıle dıncı serma- venın bır odaklaşması olan MUSİAD hayat bulabılmıştır Turkıye'nın kure- selleşme surecınden olumsuz ve kayıp- lar vererek etkılenı^ını, bu yerlı ekono- mık kurumlan ulusalcı analızle doğru bıryere oturtabılınz Bu sentez de, Ulu- salcı Sanayıcı tşadamlan Derneğı (USİ- A.D) olabıİır - 28 Şubat sureci, kuneselleşmeci mo- deiin bakış açısı anlanıında bir değişik- lik geürdi mi.' Bu soruyu,28 Şubat son- rası gündeme getirilen "mıllı guvenlık sıyaset belgesı" içinde ver alan " Ozel- leştırmeler >;ureı.ektır ilkesi ve Harp \kademUen Komutanlığı'nın Mayıs 1998'dejajımladığıveozefleştirmeveiİiş- kin eleştırel bakışlann da >er aldığı "Ozelleştırme ve Turk Sılahlı Kuvvet- len " adlı yavinı gözüne alarak tarusabi- lirmisiniz? - 28 Şubat sureci, kureselleşmecı mo- delın bakjş açısı anlamında bırdeğışık- lıkgetırmedı Çunku. hukmetme veka- rar alma mekanızması olan hukumet, 80 mılyar dolar dış borcun bağlayıcılığıy- la, ıstese de farklı davranamaz Ancak, Harp Akademılennın sozu geçen yayı- nı. çok onemlı bır konuya dıkkatı çektı O da, savunma sanayının ulusalcı olma- sı gereklılığıdır Bunun ıkı nedenı bulu- nuyor Bunlardan ılkı, İsmetİnönu'nun ABDıleımzaladığı 1947tanhlı ıkılıan- başlıklar altında şoyle duzenlevebılınz İc tehdit unsurian: Irtıca va da Mya- sal Islam Etnık mıkromıllıvetçı talep Enerjı, tanm umnlen açığı ıle tanm ve su ha\zalannın talanı Çe\re sorunlan Eğıtım duzevındekı duşukluk Insan haklarındakı gerılık Demokratıkleşe- memek Sosval dev let olmavış hızlı ve nıtelıksız nufus artışı Dış tehdit unsurian: Yunanıstan ıle sorunlar Iran ıle tanhı uyuşmazlık Su- nye ıle Hatay nedenıyle anlaşmazlık Kuzey Irak'takıbelırsızlık PKKsorunu Orta Asya ve Kafkasya petrolu ıle do- ğal gazın naklı nedenıyle Rusya ıle ge- çıcı ve gıdenlebılır anlaşmazlık \\ ru- meşudur Turkıve nınunıter. laıkvede- mokratık nıtelıklerınden vazgeçılemez ve bunlardan sonuna dek odun verıle- mez Oteyandan tanhsel ve geleneksel ulusal bırlık \e beraberlık hıç kuşkuya yerbırakmayacak bıçımde korunacaktır - İçinde bulunduğumuz koşullarda Turkıve'nin mutlaka bolgesel buiiklere gereksimmi \ar mı? Turkhe, bolgesel birlik açLsından nasıl bir modek öncülük edebilir? - Soğuk savaş sonrası Turkıye'nınje- opolıtık eksenı. stratejık ışbırlığı ve stra- tejık ortaklık argumanlanndan etkılen- mektedır Stratejık ortaklıktan şu anla- şılmalıdır "Bolgeselsoruniarda\edün- laşma u> annca kullanması yasaklanmış olan yardımın 1974'te Kıbns Banş Ha rekâtında kullanılması sonucu ambargo yememız Ikıncısı de, ıç ve dış tehdit un- surlannın 1923'tekılerle aynı ohnası Turk Sılahlı Kuvvetlen (TSK). Av- rasya'nın smırlannı ve bu sınırlar ıçın- de dunya nufusunun yuzde 75 ının. yer- yuzunün bılınen enerjı kaynaklannın dörtte uçunun bulunduğunu bılıyor \e stratejık değerlendırmelen buna gore yaparak. jeostratejık oyuncular ıle je- opolıtık merkezler neresıdır ve kımler- dıranalızını Kemalıstoğretı çerçevesın- de yapıyor Cumhunyetın kuruluşunda ıç tehdit unsuru olarak ortaya çıkan "iç ayaklan- malann" ırtıca (dıncı) ve mıkromıllı- yetçı etnık ıstemlenvle. bugun 28 Şubat surecıyle ortava konan tehdit unburlan- nın tanımı avnıdır ve olavlarda benzeş- me ıçındedır Iç ve dış tehdit un^urlan- nın ortaya konması, 28 Şubat sürecı ve TSK'nın "milü guvenlik konseptı tanı- mında" ozelleştırmev e bakışını ve voru- munu netleştırebılır Nedırbunlar" 1 ^na baslıklar ve bu başlıklan besleyen alt pa Bırlığı'ne kabul edılmeyış TSK avrıca Turk ozel sektorunun devletten beslendığını repocu ve rantı- ye olduğunu da değerlendırmektedır - Avrupa'nın Doğu sınınnı Sırbis- tan'dan çızdığinden hareketle. Turki- >e'nin A\Tupa Biriifi'ııc abnmayacağını ileri surmorsunuz. Kimi goruşler ise, Tiirkive'nin demokratik açılımı açısın- dan mutlaka Avrupa içinde ver alması- nı savunu>or. Ne dersiniz? -Turkıye nın demokratik açılımı açı- sından mutlaka \vrupa içinde yeralma- sını savunanlardan değılım Bu. Turkı- ye'nın kendısı ıçın şaratması gereken bır olgudur 192 } 'te kurulan cumhunv e- tın hedefı "çağdaş uygarlık düzevine u- laşmak" olarak saptanmıştır "Çokulus- lu" bır ımparatorluğun tasfıvesı so,nucu kurulan "çok etnıkü" Turkıve Cumhu- nvetı'nm "jiıksekstratejısi" Batıcı ol- madan Batılılaşmak olarak belırlenmış ve "tehdit unsurian" bunlara gore ta- nımlanmıştır Anadolu'da kurulan dev- letın "savunma stratejisi" de, kabul edı- len rejımın yaşatılmasına yonelık ey- lemlen kapsar Bu stratejık değerlendır- yanın çeşitli bolgelennde me\dana gelen olavlarda ortak hareket \e ışbirlıği. aske- ri ortaklık anlaşmalan ile ekonomik. as- ken. sıvasal ve sosval alanlarda konıis- vonlar ve ortak platformlar oluşturul- ması." Stratejık ışbırlığıne gelınce O da şudur "Teknoloji.istihbarattkarethac- minin vüksera'lmesi ve ekonomik işbirii- ği, ortak askeri teçhizat ve mal/eme ge- İiştırme projelen. askeri ışbiriiği ile kar- şılıklı en çok gozetilen dev let anlaşmala- n." Turkıve'nın bolgesel bırlıklere vu- kandakı ıkı kavramın açılımı doğrultu- sunda gereksınmesı vardır ve "AvTasva Modeli"ne onculuk edebilir, etmelıdır \ynca Orta \s\a Turk cumhunvetlen ıle Ortadoğu'va "Kemalist" model ola- bıhr - İlkemizin ulusal oncelikli seçenekli stratejıleri neler olmalı? - Ulusalcı Işadamlan Demeğı kurul- malıdır Turkıve'nın demokratik bır ul- ke olmasının onundekı en buvuk engel sıyası partılenmızın "parti ağalığı" sıs- temıdır Seçımsıstemınınve partılerya- pılanmasının değıştınlmesı gerekmekte- dır Soğuk savaş donemı urunu partı baş- kanlan rejımın onundekı en buyuk en- geldır Adlıve-malıye-eğıtım kurumla- nnda koklu ve radıkal devnmlenn ıve- dılıkle yapılması gereklıdır Burokrat ohgarşiM kınlmahdır Yennden ve verel yonetım gerçekleştınlmelıdır Merkezı yonetım, burokrası tanhın çopluğune atılmalıdır Sekız temel bakanlık dışın- da bakan olmamalıdır Zorunlu eğıtım 11 artı 2 yıla çıkanlmalıdır En onemlı sorunumuz nüfus artışıdır Turkıye'nın nıtelıksız ve üretıcı olmayan nufusa ge- reksınımı yoktur Batı'da nufus artmaz- ken Doğu ve Guneydoğu'dakı artışın onune geçılmelıdır Denızcılık stratejısı oncelikli belırlenmelıdır Ulusal savun- ma sanayu ozelleştırme kapsamı dışın- da tutulmalıdır - Turkıye'dekı etnık sorunlara karşı "çokkülturlüluk" ya da "çeşitli kultur- lüliik" onenyorsunuz Bu kavramlan açabılır mısınız0 -Turkıye,çoketnıklıbıru!kedırve47 etnık grubun yaşadığı one surulmekte- dır Etnık gruplannvarlığı manıpulasyo- na açık olmak demektır kj, bu da ıç ba- nşın kolavca bozulması anlamına gelır Ataturk doğru bır ongoruyle, "yûksek strateji"yı, "Yurtta banş, dfinyada ba- nş" olarak analız etmış ve hedeflemış- tır 75 yıl sonra gelınen noktada Turkı- ve Cumhunvetfnın en onemlı stratejık hedefı "iç banş" olmaktadır Iç banşın ıkı argumanla korunabıleceğı ongorul- müştur Bınsı Iaıklık, otekısı de unıter ve demokratik dev lettır Herıkı stratejık ve manıple edılebılır arguman, alt kım- lıklenn yıkıcılığını onlemek ıçın seçıl- mıştırve l4 Türk"üstkımlığı ortakkım- lık olarak tanımlanmış, bunun açılımı da "Türkive Cumhuriyeti'ne vatandaş- lık bağı ile bağiı olmak" \ e "ortak resmi dilimizolanTurkçevikullanmaktır.'" -Mt kımlıklenn varlığı ve çokluğu Turkıve Cumhunyetı ulus devletının zengınlığı olup çokkulturluluk bağlamında değer- lendınlmelıdır Fakat, bu argumanın stratejık değerlendırmesıne ıçguvenlık konseptınde >er venlebılırse de, savun- ma konseptınde manıpulasyona açık dış etkı ve etkıleşım oğesı olarak yorumla- nabılır Cumhunyetın kuruluşunda bu sorun "Türkiye Cumhurrveti vatandaş- ügı" ve "Ne mutlu Tıirküm dij^ne*" ar- gumanlanyla. ust kımlık yapılanmasın- da bır mıman unsur olarak ongorulup aşılmaya çalışılmıştır Aslında bu argu- manlarla ya da kavramlarla bır sıvasal mıman yapı oluşturulmuştur Soğuk sa- vaş sonrası etnomıllıyetçılık ya da mık- romılhyetçılık ve ulusustu yapılanma çabalan yenı polıtıka değışıklık ıstekle- nnı de berabennde getırmıştır Bu, kulturel çoğulculuk konseptınde ele alınabılır Bunu şoyle ozetleyebılınz Turkıye ulus dev let sınırları içinde ya- şavan tum etnık gruplar ıçın vatan Tur- kıye'dır Bınncı dıl Turkçedır 4nayasa ve yasalar belırleyıcıdır, korunacak ve uvum gostenlecektır Tum malvarlığı Turkıve ıçın harcanacaktır Eğer bu dort temel ılkeye saygi gostenlıp bağlı kalı- nırsa, etnıic gruplara kulturel haklar ço- ğulculuk kapsammdavenlır Bunlanda şoyle sıralay abılınz Ana dılmde eğıtım- oğretım Kulturunuyaşarma lnancını yaşama ve yenne getırme Anadılınderadyove telev ızyon yayını Çokkulturluluk. fark- lılığın yonetımıdır Tum etnık gruplar da, otekı gruplann farklılığını kabul ede- cek \e ıçme sındırecektır Çokkulturlu- luk stratejisı "kültıirelçoğulculuğar *da- yanmaktadır Bu nedenle, etnık grupla- nn "siyasaT taleplen "iç tehdit unsur- ian" olarak değerlendınlır v e onlemı de "ulusal savunma konsepti" kapsamında alınır ABD Massachussets Teknoloji Enstitüsü öğretim üyesl yazar Prof. Noam Chomsky 'Dünyanm şirketleştirilmesi, demokrasiye saldındır' \BD Massachussets Teknoloji Enstitüsü öğreüm u>esı, yazar Prof Noam Chomsk), dunyantn şır- keüeşmesııun, pıyasalara. demokrasiye, ınsan hak- lanna, klasık lıberalızmın temel ıdeallenne ve ay- dınlanmaduşuncesıne böyûk bır saldtn olarak or- tava çıktığını belırterek, "Bu vapı parçalanmah ve d^ertiranlıklanngittiği yere gonderilmelidir" de- dı - Küresefleşmenin girdiği derin kriz, neoiberai- lerin dile getirdıgı valnızca 'mab sermayenın ser- bestısının sımrlanması" gibionlemlerlegeçiştirfle- bir mi? Krizi emek açısından vorunıJavabilir mi- siaz? - Malı akışlann serbestleşmesinm stnırlanması "Deoüberal polin'kalarda bir avanama'' olarak ta- nımlanmama'idir Hatta bu gehşme, neoaliberahz- mın, >anı "Washington l rfaşmasrnın çok önem- lı bır boyutuııun tersme donmesı olarak tanımlan- makdurumuDdadır Aslında "neotiberarkavramı- nm kendısı de oldukça saptıncıdır Bu akım yenı de- ğıidır Öraeğın, ıkı vuz>ıl once, Ingıltere'de yuksek dûzeyde soninıacılık ve dev let müdahalesı polıtı- kalan uygulanırken. neolıberal polıtıkalar Hındıs- ten'adayatılnnştır Bugenelleme, bınncı dün>a ve üçuncu dünya arasmdakı bugunkü durumun neden onaya çatığını da açıklamaktadır Orneğın ABD, ekonomıaın dınamık sektörlennm tam merkezın- de yer alan devasa bır devlet sektorünu de ıçerecek bıçımde serbest tıcaret ılkelermı radıkal olarak ıh- laletmektedır BunusovlerkenornegınGATT(Ta- nfe ve Ticarrt Genel Ânlasması) sekretaryasmca 1980'lerde -serbestticaretesiirdürülensaldin'' ola- rak kınanmış olan Reagan donemınde dışalımlara uygulanan engellenn etkın olarak ıkı katına çıka- nlması şeklınde uygulanan guçiu korumacılığı bır vana bırakıyorum Buanlamdakmıseyanıisamalaradüşınesın Ser- best pıyasa polıfıkalan geleneksel olarak ıkı bıçım- de uygulanıyor Pıyasa dısiplını guçsuz ve zayıf olanlar ıçm hoş karşılanıyor. ama zengın ve aynca- lıklı olanlar guçlü koruyucu devletın kanatlan al- tında beslenmeyı ıstıyorlar Vlah akışlann hareket- lılığı açısından 2 Dünya Savaşı sonrası Bretton Woods sıstemı, serbest tıcaret ve sermaye akışmm sabıt kur oranlanyla kontrolü uzenne çabaiara da- yanmaktaydı Bu sıstem 1970'lenn ortalanndan başlayank, Nıxon ve dığer malı merkezlenn de ka- tılımıyla ortadan kaldınlmıştır Işte bu gelışme, şu ankı "neofiberal" döneme yol açtı Bu dönemm ozelhklerı arasmda alışılmadık şekılde düşük bu- yûme ve venmlılık, toplumhal sozleşmenm ortadan kaldınlması, çoğunluk ıçm gelırlenn duşmesı ve- ya sabıtleşmesı, artan eşıtsızlık, çok zengınlenn kendı sektörlennde buyük kârlar, pıyasalann artan bır durumda önceden kestınlememesı ve ktnlgan- laşması bulunmaktadtr Çok eskıden ben ıyı bılm- dığı gıbı, malı pıyasalar "paniklere. çdguüddara ve çokûşlere" konu olmuşturve burun bu unsurlar ma- lı pıyasalara "neoliberar hberalleştırme pohtıka- lan dayatıldıkça sıklaşmaktadır Geçen yaz kûresel bırçoküşun olacağına ilışkın tehdit algılamalan or- taya çıkmıştır ve uygulanan polıtıkalar sadece alı- şılmış kurbanlara değıl, ayncalıklı ve zengmlere de zarar vermeye başiamı^tır Buna uygun olarak, "post-W^shington uzlasması" çerçevesmde, bır bı- çımde sermaye kontrollennın yenıden getınlmesı- ne ıhşkm konuşmalar duyuluyor Dürûst ıktısatçı- lann açıkça belırttıklen gıbı, ekonomının nasıl ış- ledığıne ılışkın cıddı bır anlayışa sahıp olamadığı- mız ıçın Tobın Vergısı (Tobın Vergısı önensının özu bmde 0 5"ten daha az oranda btr vergının ya- bancı sennayenın kuresel hareketlennde her ulke tarafmdan uygulanmasına dayanmaktadır Bu ver- gıden beklenılen, uzun donemJı sermaye hareket- lennı ozendırmesı, çok sık yer değıştıren speküla- tıf sermaye hareketlennı ıse caydırmasıdır) gıbı onenlmış kontrollenn nasıl ışleyeceğını kestırmek çok zordur Bu yaklaşımlar, kesınlıkle denenmeye değer olmasına karşm, ytne de sorunlar bana çok daha derındeymış gıbı gelıyor Çalışan ınsanlann bakış noktasmdan, Bretton Woods sonrası sistem büyuk ölçude bır felaket ge- tırmıştır \W5 hane halklannın yuzde 80'ınm ge- lın 1973'ten düşuk olması bır yana, ">«eni ekono- minin" başlangıç noktas>ı sayılan 1989'dan da du- şüktur En yukandakı yuzde 10'un altındakı gelır- lenn "ekonomik yükselıne"' (boom) dönemmdekı net değerı gerçekte duşmuşrur Yanıborçlar varlık- lardan daha hızfa artmıştır Goklere çıkanlan "pe- ri masalı ekonomisi" en zengın azınlık ıçın mukem- melken, gen kalanlar ıçın hıç de boyle değıldır Bu yoksulluk, makroekonomık onlemlerle de büyük ölçude arttınlmıştır Buj ume, durgun 1970'lerve 1980'lerden duşuktur Kışı başma gaynsafı mıllı hasıla artışı OECD ortalamasındadır ve ışsızlık ora- nı, ozellıkle buyuk cezaevı nufusunun resmı ısta- tıstıkien yuzde 2 arttırdıgını da düşunûrsenız yuz ağartıcı değıldır Dunvanm bu> uk bırkesımı ıçm ı- kı ucu keskın serbest pıyasa sılahlan çokzararlı ol- muştur - Gelinen noktada günev ülketeri açısından du- rumnedir? - Önenler açısından bakınca, sermaye akışlan- nın serbestleşmesını engelleyecek, araştınlması ge- reken kısa donemh onlemlenn bulunduğuna ınan- mıyorum Orneğın, Tobm Vergısı ya da Şılı'de uy- gulanan kısa dönemlı yatınmı cezalandırma sıste- mı denenebılır Herkes güçlu bır devletten yana Soru, bu guçlu devletm kımden yana olacağıdır Durum. vergı oranlannın ılerleyen oranlarda artı- nlması, toplumsal, altyaptsal harcamalann yüksel- tılmesı yanında. kaynaklann venmlı kullanımı yo- luyla oldukça duzeltılebılır Kaynaklardan söz e- derken çok da uzun olmayan bır gelecekte ekolo- jık knzlenn son derece cıddı durumlar yaratabıle- ceğmı vaırgulamak da ıstıyorum Ama, aynı za- manda şunu da görmelıyız Dunyanın şırketleştı- nlmesı, pıyasalara, demokrasıye. ınsan haklanna, klasık lıberalızmın temel ıdeallerıne ve aydınlan- ma düşüncesıne buyuk bır saldın olarak ortaya çık- maktadır Bu yapı parçalanmah ve dığer tıranlık- lann gıttığı yere göndenlmelidır, ne kadar uzun donemde olursa olsun Bunun ızlenmesı gereken doğru yol olduğuna ınanıyorum Bunun gerçek- leşmesı, ışçı konseylenyle, yoresel topluluklann denetımıyle. ülkesel duzenlemelerle ve buyûk 61- çeklı planlamaya etkılen olacak araştınlması gereken dığer çeşıtlı demokratik mekanızmalarla ekonommm doğrudan demokratıkleşmesı an- lamına gelecektır İÎTTÎ GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU III. Yor, Yol Aynmında Ingıltere'de "Yenı Işçı Partısı"rur\ ve "/// Vb/"un, ingilız Işçı Partısı'nın seçırn zaferının mıman, Tony Blair'ın en yakın dostu ve danışmanı, Tıcaret ve Sanayı Bakanı Peter Mandelson gorevınden ıstı- fa ettı Mandelson'un ıstrfası, Blaır'ı partının zırve- sınde ve hukumette en yakın desteğınden yoksun bıraktı Dığer taraftan ıstıfa partının sosyal de- mokrasıden hızla uzaklaşarak, lıberal demokrasiye yaklaşmaya başlayan yonelımının yenıden gozden geçırılmesını de gundeme getırdı Peter Mandelson, ev almak uzere, 150 000 ster- lınlık bır ıpotek başvurusunda bulunmuş, ancak bu arada bır başka bakandan mılyarder ışadamı Go- effry Robınson'dan aldığı 375 000 sterlınlık ozel borcu açıklamamıştı Mandelson'un uygunsuz bır şekılde gelırının 10 mıslı borcun altına gırerek ev al- maya kalkması, yasalara aykırı değıldı Ancak ge- rek partı içinde gerekse de basında bu durumu açık- lamakta zoriandığını fark eden, kımseden destek goremeyen Mandelson çareyı ıstıfa etmekte buldu. Blaır, BBC'de yayımlanan bır goruşmede, "Peter bır hata yaptı ve bunu da ödedi" dedı Her ne kadar Mandelson ıstıfa ettığı gunun akşa- mını Blaır'le geçırmış olsa da Blaır, demecınde "III. Yol bır tek bıreyı aşacak bir projedir. Peter'ın gitmesı bır şeyi değıştirmez" dese de, partı ıçın- de, ama daha onemlısı bakanlar kurulunda, bu fır- satı değerlendırerek III. Yol'u gozden geçırme eğı- lımınde olanlar var Aralarında Içışlerı Bakanı Jack Stravv Eğıtım Ba- kanı Davıd Blunkett, Malıye Bakanı Gordon Brown, Başbakan Yardımcısı John Prescott, ve Kuzey Irlanda banşmda onemlı rol oynayan Bakar. Mo Movvlam'ı da ıçeren bırgrup bakanın, işçı Par- tısı'nde Peterson'un temsıl ettığı yaklaşımın terk edılmesınden yana olduğu bıldınlıyor (The Inde- pendent 28/12) Bu bakanlar bır polıtıkanın, ıçen- ğınden zıyade, bunu seçmene, basına sunmanın bı- çımlenne onem veren yaklaşımın gozden geçınl- mesı ve partının eğıtım saglık, kamu taşımacılığı gı- bı ıçenğı onemlı, geleneksel tabanına yonelık polı- tıkalanna donulmesını ıstıyorlar The Observer'ın edıtoru Will Hutton ve Andrevv Marr gıbı yorum- cular Mandelson'un gıdışının partı ıçı uyarıcı olma- sı ve partı kımlığının yenıden saptanması ıçm bırfır- sat yaratması gerektıgını duşunuyorlar Mandelson olayı ıkı noktada uyarıcı ışaretler ıçe- rıyor Bınncısı Mandelson'un "YenıIşçıPa/t/s;"nın mıman olmasına karşın başı belaya gırdığı anda yal- nız kalmasında gızlı Mandelson'un, geleneksel ış- çı partısıyle hıçbır ılgısı olmadığı ıçın ovunmesı, Av- rupa duşmanı, ış çevrelenne yakın, muhafazakâr partı uyelenyle yakın dostluk kurması, hatta bunlar- ia bırlıkteyken, uluorta kendı partısının sol kanadı- nı aşağılamaktan çekınmemesı, basın açıklamala- nnda, ışçı Partısı'ne yakın basın yenne, muhafaza- kâr basını tercıh etmesı hep eleştırı konusu oluyor- du Mandelson un ayağı surçunce, bu dost sandı- ğı, ama aslında partının doğal duşmanı olan çevre- ler, hemen doğal tutumlanndan gen donerek, okla- rır» İ*4anolei6on A çevırdıler, öuna karşiljk, doğal dostJanolması gereken kesımle arasını çoktan boz- muş olan Mandelson kendısını savunacak kımse bulamadı, ortada kaldı Ikıncı uyan ıse Mandelson'un mıman olduğu po- lıtıkalarda gızlı Mandelson'un yardımıyla, Blaır III Yol kavramını ortaya atmakla kalmadı, hızla ılerle- yerek, bu kavramı doğal sonuçlannataşımaya baş- ladı Uç hafta once ışçevrelerıyle yaptığı bır toplan- tıda Blaır, kendısının Gladstoncu bır lıberal olduğu- nu fark ettığını şımdı amacının ulkede yenı bır lı- beral ıttıfak oluşturarak, bunu gelecek yuzyıla taşı- mak olduğunu soylemıştı (The Observer 28/12) Hâlâ bır sosyal demokrat programı yaşama geçır- mek ısteyen kapıtalızmın çelışkılennden ve eşıtsız- lıklennden endışe duyan partının dığer lıderlen, Key- nesgıl polıtıkalardan pıyasaya devlet elıyle şekıl verme stratejısınden vazgeçmek ıstemıyorlar Gladston lıberalızmının, daha once, ılk denendi- ğınde ıflas ettığıne dıkkatı çekerek karşı çıkıyorlar Bu bağlamda, kımı sosyal demokrat yazarlar, Mandelson'u ve Blaır'ı kapıtalıst toplumda ekono- mı ıle sıyaset arasmdakı gergınlığı gormezden ge- lerek polıtıkayı ışlevsızleştırmekle suçladılar "Özel- lıkle, kureselleşme donemınde, dünyanm dev şirketler, tekeller tarafmdan bıçimlendirılmeye başlandığı bır aşamada" dıyorlar "demokratik polıtıkanın ana gorevı, ekonomik çıkara karşı yaşamsal çıkarlan savunan bır karşı güç olmak- tır" ve eklıyorlar "demokratik hukumetler, onur- lu ve yeterlı yaşam ve çalışma koşulları sağla- malı, trostlenn ve tekellerın oluşmasmı, yeni bi- lımsel gelişmelerin sorumsuz ticari çıkar çev- relerince talan edılmesını, doğal çevremıze za- rar vermesıni engellemeli, sağlık, eğıtim, toplu taşımacılık ve konut gıbı kamu hizmetleri söz konusu olduğunda bunlan finanse edecek ver- gileri sermayeden almayı bilmelidir". En azın- dan bunlan, savunamayan bır hukumetın, kendıne değıl Işçı Partısı hukumetı demek demokratik hu- kumet adını vermesı bıle mumkun değıldır Bugun, İşçı Partısi ışte bu yol aynmında Ya de- mokratik bır hukumetın ıktıdar partısı olacak ya da sermaye sınıfına hızmet etmekten oteye ne olduğu belırsız, daha once denenmış ve ıflas etmış bır Gladston lıberalızmının peşınde ılerlemeye çalışa- caktır Bu yol yalnızca başarısızlıktan değıl, ama ekonomik koşullar ağırlaştığında partı ıçı fraksıyon kavgalarından bolunmeolasılıklanndangeçıyor Dı- ğer yol ıse partının geleneksel değerlenne, sosyal demokrat polıtıkalara donmesıdır Bu yolun uzenn- deyse partı ıçı bırlık ve demokratik bır hukumet ol- ma şansı var İLAN T.Ç. DENİZLİ ASLİVT HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997 331 Davacı Suleyman Muza vekılı tarafmdan davalı Ozdılen Tekstıl Turızm fnş San Tıc Ltd Ştı ve Mehmet Latıt Bedır alevhıne mahkememızde açı- lan menfı tespıt dava»ının vapılan yargılaması ;>ıra- smda venlen ara karan gereğınce, Davah Mehmet oğlu 10 11 1979 d lu. Van Ercış Orguçu koj u nuf kavıtlı Mehmet Latıf Bedır adına çıkartılan davetıyenın teblığ edılmedığı, tum araş- tırmalara rağmen bulunamadığından dava dılekçesı ve duruşma gununun ılanen teblığıne karar verıl- mekle 9 2 1999 duruşma gunu s.aat 09 00'da kendısı veya temsıl ettıreceğı \ekılle davasını takıp ettır- mesı aksı halde vargılamava vokluğunda devam edıleceğı ve bu şekılde karar venleceğınden dava dılekçesı \e meşruhatı ılanen teblıö olunur Basın 67226
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle