Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 1998 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER
rtalya ektiğini
biçjyor
• ROıVIA (AA) - Italyan
maii polisi. önceki
geceden bu yana
ttalya'nın güneyinde
Puglia bölgesi kıyılanna
ulaşan yaklaşık 200 kaçak
göçmeni yakaladı.
Italyan polisinin kaçak
göçü kontrol içın devamlı
yaptığı kontroller
sırasında yakalanan ve
Irak. Kosova, Arnavutluk
ve Türkiye'den geldiği
belirtilen kaçak
göçmenlerin kımlik tespit
çalışmalan devam ediyor.
Kaçaklann, Puglia
bölgesindeki kaçak
göçmen kabul
merkezlerinin dolu
olması nedeniyle, dün
Palermo'daki (Sicilya)
kabul merkezlerine
aktanJacağı bildirildi.
Italyan güvenlik
kuvvetleri yetkilileri,
kaçak göçmenlerden
Salento kıyılanna gelen
157 kişınin Türk
vatandaşı, Iraklı ICürt.
Kosovalı ve Arnavut
olduğunu belirttiler. Öte
yandan. stnır polisinin
operasyonlan sırasında
güneydeki Brindisi'de 8
Arnavut ve 10 Iraklının
geri gönderildiği
bildırildi.
Vatikan'm
Pinochet
planları
• SANTİAGO (AA) -
Katolik Kilisesi'nin
(Vatikan) eski Şili
diktatörü Augusto
Pinochet'nin serbest
bırakılması için "gizlı
girişimlerde" bulunduğu
öne sürüldü.
Santiago'da yayınlanan bir
gazeteye demeç veren
Şililı Kardınal Jorge
Medina, Vatikan'm
Pinochet için '"çeşıtlı
düzeylerde" girişimlerde
bulunduğunu açıkladı ve
"Öyle umuyoruz kı. bu
girişimler güzel sonuç
verecektir" dedi. Şilili
kardinal. gizli girişimlere
ilişkin aynntı vermedi.
Rus ordusunda
NflTO haznMıgı
• MOSKOVA(AA)-
Rusya, NATO'nun Doğu
Avrupa ve Baltık
cumhuriyetlerindeki
genişleme planlannı
dikkate alarak ülkenin
kuzey-batısındaki askeri
birliklerini yeniden
yapılandırdı. Leningrad
Askeri Bölgesi adı
altında ülkenin kuzey-
batısında, Baltık
bölgesinde bulunan
birlikler reformdan
geçırilirken Leningrad
Askeri Bölgesi Komutanı
General Pavel Labutin,
Baltık bölgesinde yeni bir
askeri grup kurulduğunu
açıkladı.
încirlik'ten kalkan uçaklann saldınsına uğrayan Irak, toprak bütünlüğünü savunuyor
Keşîf ııçvışlai'uıa tehdit• Irak Devlet Başkan
Yardımcısı Taha Yasin
Ramazan, savaşın hâlâ
devam ettiğini söyleyerek
ABD ve İngiliz uçaklannın
kuzey ve güneydeki uçuşa
kapalı bölgelerde keşif
uçuşu yapmaya devam
etmeleri halinde
vurulacağını bildirdi.
Dış Haberfcr Servisi - lncirlik üs-
sünden kalkan ABD keşıf uçaklan-
nın Kuzey Irak'taki uçuşa kapalı böl-
gede Iraİc uçaksavarları tarafından
vurulduktan sonra Musul vakmlan-
nı bombalamalanyla ikı ülke arasın-
da başlayan gerilim giderek artıyor.
Bağdat yönetimi dün yaptığı açık-
lamada, ülkenin kuzey ve güneyin-
deki uçuşa kapalı bölgelenn Irak'ın
egemenlik haklannın ihlali anlamı-
na geldiğini belirterek bu bölgeler-
de keşifuçuşlanna devam etmelen ha-
linde ABD ve İngiliz uçaklannı vu-
racağını açıkladı.
Bağdat, bu karanna gerekçe ola-
rak. Kuzey ve Güney Irak"takı bu
bölgelerin uçuşa kapatılması karan-
nı Birleşmiş Milletler'in vermediği-
ni gösterdi.
Irak De\ !et Başkan Yardımcısı Ta-
ha Yasin Ramazan, ülkenin kuzeyi
ve güneyinde ilan edilen uçuşa kapa-
lı bölgelerde Irak uçaklannın uçtuğu-
nu bildirdi. Ramazan. AP televizyo-
nuna yaptığı açıklamada. Irak uçak-
lannın, ülke hava sahasında normal
uçuşlannı yaptığtnı belirterek hava sa-
halannı ihlaf eden uçakiarı vurmaya
devam edeceklerini kaydettı. lhlalle-
re yönelik direnişlerinın süreceğini be-
lirten Ramazan aynca "Savaş hâlâ
devam ediyor" ıfadesini kullandı. Ra-
mazan geçen cuma günü yaptıği açık-
lamada, Irak'ın uçuşa kapalı bölge-
Bağdat sokaklanndaki işçiler, dinlennK1
molası vermişler. Bombalann teh-
didi alündaki Irak'ta yaşam dc\am edivor.
len tanımayacağını bildirmıştı.
Irak'ta yayımlanan resmi gazeteler-
deyse ABD'nin Birleşmiş Milletler
üzerindeki egemenliği eleştirildi. Irak
gazetesmde Salâh El Muhfar imza-
sıyla yayımlanan bir yazıda "BM Gü-
venlik Konseyi'nin .ABD'nin hege-
monyasuıdan kurtulması gerektigi"
belirtildi. Yazıda tüm uluslararası top-
lum, ABD ve Ingiltere'nin saldınla-
nnı kmamaya çağnldı.
Güvenlik Konseyi'nin, Irak ile
UNSCOM arasındaki ılışkileri dü-
zeltmeye çalışmasının önemli olma-
dığı belirtilen yazıda, asıl ABD ile Gü-
venlik Konseyi arasındaki ilişkilerin
düzeltilmesinin zorunlu olduğu kay-
dedildi.
BM Güvenlik Konseyi'nin daimi
üyelerinden Çınde. Irak'ın kuzeyın-
de önceki gün meydana gelen bom-
balamadan kaygı duyduğunu ve du-
rumun kötüleşmesıni önlemek için
bir BM Güvenlik Konseyi karan da-
hil önlemler alınmasm! istedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zu
Bangzaodüzenlediği basın toplantı-
sında. "Durumun yeniden kötüleş-
mesini önlemek için ilgili bürün ta-
raflardan gerekli önlemleri almala-
nnı istiyoruz" dedi. "Irak'ın kuze-
yinde ABD uçaklannın ateş açmala-
nndan çok kaygı duyduklarmr be-
lirten sözcü, Irak'ın toprak bütünlü-
ğüne saygı gösterilmesinde ısrar et-
tiklenni ve bu ülke semalannda uçuş
yasağı uygulanmasına karşı oldukla-
nnı kavdetti.
Kosova'ya askeri
müdahale uyarısı
DçHaberierServisi-NA-
TO Genel Sekreteri Javier
Solana. Koso\a'daki Sırp
yetkıliler ıle Araavutlan şid-
detin nrmandınlmaması ko-
nusunda uyardı.
Solana. Kosova'daki gü-
venlik şartlannın daha kö-
tüvegıtmesiduru-
munda. NATO'-
nun müdahale
edebileceğmı be-
lirtti.
NATO'nun
Brüksel'dekı ka-
rargâhından yapı-
lan yazılı açıkla-
mada. ittifakın Ko-
sova'ya hava ha-
rekâtı tehdidınin
hâlâ geçerli oldu-
ğu belirtilerek, Solana'nın
Kosovadaki taraflardan iki
ay önce ilan edilen ateşke-
sı devam ettirmelerini iste-
diğı bildirildı.
Açıklamada Solana'nın
Kosova'daki durumu çok
vakından izlediği, Yugos-
• NATO
Genel
Sekreteri
Solana,
Kosova'ya
hava harekâtı
tehdidinin
hâlâ geçerli
olduğunu
söyledi.
lavya'daki NATO asken ko-
mutanlan ve Avrupa Gü-
venlik ve tşbirliği Teşkila-
tı(AGlT)yetkilileriylesü-
rekli temas halinde bulun-
duğu belirtilerek, "Eğer
şarüar gerektirirse NATO
müdahaleetmeyehazDTbr"
denildi. Yugos-
lavya Devlet Baş-
kanı Slobodan
Miloseviç. NATO
hava harekâtı teh-
dıdı üzerine. ge-
çen ekim ayinda
ABD'lidıplomat
Rkfaard Holbro-
okeıle Kosova Üa-
ki askeri gücünün
büyûk bölümünü
geri çekeceği ko-
nusundabir anlaşma imza-
lamıştı. Kosova'da anlaş-
maya uymayan Sırp güçle-
rinin Arnavutlara yönelik
düzenlediği saldınlarda ge-
çen perşembe gününden bu
yana 15 Arnavut yaşammı
kaybetti, 6 Sırp yaralandı.
Keşif Cüç hedef gösteriyor
İnciriik ve çevresinde
tedirginlik artıyor
ADANA (Cıımhıırivet Bü-
rosu)-Adana'daki Incirlik Üs-
sü'nden havalanan iki savaş
uçağının Irak'uıfiizelisaldın-
sına karşılık vermesi Türkiye
ile irak'ı karşı karşıya getirdi.
ABD'nin keşifuçuşlan dün de
devam ederken Irak'ın olası
saldınsına karşı belde sakinle-
rinin oldukça tedirgin olduğu
belirlendi.
Bu arada dün üsten 10'a ya-
kın kargo ve nakliye uçağının
ve bir komutan uçağının inip
kalktığı gözlendi. Us yetkilile-
ri ise keşif uçuşlannın devam
ettiğini belirterek Irak'ın her-
hangi bir saldınsına karşılık
verileceğini kaydediyorlar.
Irak liden Saddam Hüse-
yin'in uçuşa yasak bölge ola-
rak tanımlanan 36. paralenin
kuzeyindekı uçaklan vuraca-
ğını ilan etmesinin ardından
önceki gün tncirlik 10. Tanker
Üssü'nden kalkan iki keşif uça-
ğının füzeii saldınya uğrama-
sı tncirlik ve Adana'da kaygı
ile izleniyor.
Konuyla ilgili olarak görüş-
tüğümüz lncirlik Üssü'nden
biryetkili, 1991 'den bu yana bu
uçuşlann yapıldığını belırte-
rek "Bugün de oiağan uçuşiar
devamettL l çuşlann yoğunlıı-
ğugiinünegöredeğişiyor.lrak
yeniden vurmayı denerse aynı
şekflde karşıhk verilecektir"
dedi. ABD'nin Irak'a yönelik
saldınsmdan birinci derecede
etkilenen belde sakinleri de ol-
dukça endişeii. Jncirlik Bele-
diye Başkanı Cumali Kar, Sad-
dam'ın herhangi bir çılgınhk
yapmasından korktuklannı be-
lirterek "Ne zaman Irak ile
ABD arasındaki gerginlikbü-
yflse kasabada tedirginlik bü-
yvyor. Saddam her an saldıra-
biür ve bu saldırn,a karşı bizi
kiminnasılkonj>Bcagıbelüde-
ğfl. Yazılı ve görsel \a>ın organ-
lanndageiişmeleri ideven \ urt-
taşlanmız bizzat beni araya-
rak neler olduğunu soruyor-
lar. Doğnısu bende onlariaay-
nı endişevi pajlaşıyorum'' di-
ye konuştu. Încirlik'ten hava-
lanan uçaklann Irak'la girdiği
füzeii çatışmanın ardından bir
açıklama yapan Işçi Partisi
Adana îl Orgütü Incirlik'in
derhal kapatılması gerektiğini
belirterek üssü "katil yuvası"
olarak tantmladı.
ÖDP 11 Başkanı Mehmet
Beyaztaj da söz konusu olay-
la birlikte Türkiye'nin kendi-
ni bir anda savaşın içinde bu-
Iabileceğinin altını çizdi. Tür-
kiye'nin kendini Ortadoğu sa-
vaşının içinde bulabileceğıni
vurgulayan Beyaztaş, "Törld-
ye topraklanndan yapılan bir
saldın sonucunda Irak bura>i
hedefotarak gösterebffir'' dedi.
Ktal Kmerierin
liderieri Khieu
Samfan ile Nuon
Chea iilkeye döndü.
Ölüm tarialannın
nıimarlan' olarak
bilinen iki lider,
geçmişte yapüan •
4urdiamlardan
dola>ı çok üzgün
olduklannı
belirterek halktan
ö/iir diledikr.
İnsanlığa karşı
işlenen suçlar
kapsamında
uluslararası yargı
öniine çıkanlmalan
yönündeki taleplere
karşı çıkan iki lider,
'Geçmişi geçmişte
bırakın' mesajını
verdiler.
Khieu Samfan
'Iki milyon insanı
oldurduk, çok uzgunuz
İş görüşmeleriniz, toplantılarınız,
davetü olduğunuz yerler,
karşılayacağınız misafirter
ve daha birçok plantnız var.
O hatde sizi, gicteceğiniz
yere eksiksiz konfonjyla ulaştıracak
araçlara da ihtiyacıntz olacak...
Dış Haberter - Kamboçya'da ıktidarda ol-
duklan 197
5-79yı]lanarasında yaklaşık2 mil-
yon insanın ölümünden sorumlu olan Kızıl
Kmerler örgütünün önde gelen liderieri Khi-
euSamfan ve NuonCheadün ülkeye geri dön-
dü. Samfan \ e Chea, ayaklannm tozuyla yap-
tıklan açıklamada. Kızıl Kmerlerin iktidan
sırasında yaşanan katliam-
lar için özürdilediler.Basm
mensuplannın \ icdan aza-
bı çekip çekmediği yönün-
deki sorusunu yanıtlayan
Samfan. "EvçtÇokçok'çok
üzgünüm" dedi. Halktan
özürdilemek istediğını söy-
leyen Samfan. "Lütfen kar-
deşlerim geçmişi unurun ve
ülkevi kalkmdırmak için W-
ze katılın" dıye konuştu.
Orgütün 2 numaralı ada-
mı olan Chea da. "Aslında
biz çok üzgünüz. Sadece vaşamını yitiren in-
sanlar için değil savaş sırasında acıçeken ha>-
vanlar için de. Ama lütfen bunlan tarihe bı-
rakın" dedi.
Khieu Samfan, kendisının insanlığa karşı
işlenen suçlar kapsamında uluslararası yargı
önüne çıkanlması taleplerinı reddederek 'geç-
mişi geçmişte bırakın' mesajını verdi. Geçen
hafta sonunda hükümete katıldıklan açıkla-
nan Kızıl Kmerlerin liderlennin Başbakan
Hun Sen ile görüşmek üzere asken bir heli-
• Hükümet tarafina
geçen Kızıl Kmerlerin
liderlerinden ve ölûm
tarîalannın mimarlanndan
Khieu Samphan,
Kamboçya'da Pol Pot
yönetimi altında
yaşananlarla ilgili olarak
"Lütfen geçmişi unutun
ve beni affedin" dedi.
kopterle başkent Phnom Penh'ın dışındaki
bir üsse geldikleri bildinldı.
Hun Sen önceki gün yaptığı açıklamada.
Kızıl Kmer liderieri hakkında şu an ıçın bir
tutuklama emri bulunmadığım. başkente gel-
meleri halinde gözaltına almmavacaklannı söy-
leyerek bu kişilerin katlıam suçuyla ulusla-
rarası mahkemede yargılan-
malanna karşı olduğunu be-
lırtmıştı. Bu arada, Vietnam
hükümetı de, Kamboçya hü-
kümetınin Khieu Samfan
ve Nuon Chea hakkında ve-
receği tüm kararlara saygı
göstereceğıni bildirdi.
Dışışlen Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada. "VTet-
nam, Kamboç\a'nın, ülke-
nin içişlerini ihjilendiren tüm
konularda vvrdiği karaıia-
ra sa>gıgösterir. Kızıl Kmer
liderlerinin nasıl yargilanacağına karar ver-
mek Kamboçya halkının hakkıdır" denil-
di.Vietnam 1978 yılında, 1975 yılında ikti-
dan elegeçiren. yaklaşık 2 milyon insanın ölü-
münden sorumlu tutulan Kızıl Kmerleri ik-
tidardan uzaklaştırmak için Kamboçya'yı iş-
gal etmişti. 8 Ocak 1979'da da Vieteam des-
tekli hükümet kurulmuştu. Eylül 1989'daise
Vietnam ülkedeki bütün biriiklerini çekmiş-
ti. Kamboçya'da yaşayan etnık V'ietnamlılar
sık sık Kızıl Kmerlerin hedefi olmuştu.
Amaçlar çeşitli, araçlar Budget. 6
Bebek hırsızı' tutuklandı
BudaeSatee Nr tetefonta, ğ
arao en ekofKsmk %allaf *e
2S8.SM USO sigorta û
BudgeJian kıraiaya
(0212)296'31 CarRental
İJT«Wl TAKSf»: İ0212) 2S3 92 00 MDIKflY: «81«s « 9 36 « *T*lOR|[ H*»Alİl«lh!fl212i 663 08 58 K«SA: {Q224)223«(MMMM:((l3Z2)«9a01SMnM:Sm2)41759S
ESEHBOĞ* HAVtLİMANf: {03121 398 03 72 *«TAlYA:iO242i 322 76 86 MTM.YA: (S?42) 243 30 06 »IfTAtYA HAV«JWUH: (02421 330 30 79 tZBlT: (0262) 324 51 12
KOKY*: ;«32) 32! 72 72-73 KtKR: 10242) 814 28 09 ALAKYA: (0242) 513 73 82 M.TİS «OtF 8 t a : (0242) 72S 42 42 SMf: (0242) 753 14 86 tZHtH: (0232) 482 05 05
086ÛP: fO384j 341 66 4Î-42 A . K « K « S HMMUMIH/S^ HATLAH: (0232i 274 22 03 İC fUTUM: <023Z) !H 17 95 KUfMttt: (0256! 614 49 56 MOBUM: (0262i 316 73 82
IMRM«(İS: (0252) 412 41 44 KTHln: (0252) 614 f 66 DHIiaİ: 10258) 264 54 4Î GAZİAimp-. 10342) 335 12 30-31 T M K M : (0462) 323 13 20 KWUS: (0392! 8J5 1! 27
Dış HaberlerServisi- Arjan-
tin'de askeri cunta dönemin-
de Deniz Kuvvetleri Komuta-
nı olan emekli Amiral Ruben
Franco. 1976-83 yıllannda sı-
yasi tutuklulann bebeklerini
çalan çetenin başı olduğu ge-
rekçesıyle önceki gün tutuk-
landı. Yargıç Adolfo Bagnas-
co'nun, 1976-83 yıllannda
hapishanelerde doğan bebek-
leri çalma suçu>la sorgula-
dıktan sonra tutuklama kara-
nnı verdiği ve emeklî amira-
lin ev hapsine alındığı belir-
tildi.Bagnasco, bebek hırsız-
lığıyla ilgili olarak daha ön-
ce de eskı sahil güvenlik gö-
rev lisi HectorFebres. eski dık-
tatörlerden Jorge Mdela ile
Emilio Massera'vı tutukladı.
Yargıç Bagnasco. 1976-83 >ıl-
lannda ıhtılalcılere karşı sür-
dürülen "kirli sa\aş" süresin-
ce bebeklen çalman aılelerin
talebi üzerine başlattığı so-
ruşturmayı ikı yıldırsürdürü-
yor. Arjantin'de, 1986yılında
çıkanlan af yasasından yarar-
lanan Franco. askeri diktatör-
lük dönemınde deniz kuvvet-
leri komutanlığına kadar yük-
seldi. Franco'nun yönetimm-
de Denizcilik Teknik Okulu
(ESMA) solcu ihtilalcilerin
işkence gördüğü bir merkez
haline geldi. ESMA ve Mer-
kezi Askeri Hastane'de do-
ğum yapan yüzlerce solcu ka-
dının çocukları çalındı. Be-
beklerden 61 tanesi. "Palaza
deMayoanneleri" tarafından
teşhıs edıldı. Bebeklerden
8'ının öldüğü, 14"ünün baş-
ka aıleler tarafından evlat alın-
dığı, diğer 39 çocuğun ıse ger-
çek kimlıklerine kavuşarak
aileleriyle yaşadığı belinili-
yor. Kalan 400 çocuk ise ger-
çek kimlıklerine kavuşmayı
bekliyor.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Kendi Kendini Esir Alan
Ülke: Türkiye
Türkiye bugün, kendi kendini esir alan bir ülke
durumunda. Ayağa kalkıp yürüyeceğine, bir aya-
ğı ile diğerine çelme takan, iki kolu birbiriyle bilek
güreşine tutuşmuş bir insan görünümünde. Içer-
de, ekonomik güçler ve siyasal güçler arasındaki
denge bozulmuş. Motor, aktarma organları, te-
kerlekler arasında uyum yok, hepsi de birbirini
köstekliyor. Oysa arabanın düzgün gitmesi her ke-
simin yararına. Peki, neden "iç sistemin bölümle-
n arasında uyum ve denge yerine, çatışma ve en-
gelleme" var? Neden, her kesim kendıne yontun-
ca üstünlük sağladığını sanıyor? Oysa araba, dör-
düncü vrteste, 30 km. hızla gıtmek durumunda, bu
da her şeyi berbat ediyor.
Sorunun temelinde güç ve paylaşım kavgası
var. Taraflar, dördüncü vitesle 90 km. hızla gitme-
nin, her kesime daha yararlı olacağının hem bilin-
cinde değil hem de bozuk sosyo-ekonomik, sos-
yo-politik yapı, bu bilince ulaşılmasını engelliyor.
Demirel sıralıyor: Barajlar, yollar, enerji, GAR
turizm, hepsi de doğru, yalan yok. Ancak, moto-
run iyi olması, arabanın tekerleklerini döndürme-
ye yetmiyor. Aktarma organları motoru engelliyor-
sa, 4 tekerleğin jantı birbirinden farklıysa, araba an-
cak saatte 30 km. hızla ve sallana sallana gidiyor.
Ekonomik, politik ve sosyal parçalar arasında
uyum yok. Işin içine bir de dış olumsuz etkenler
ekleniyor. Dışardan tekere çomak sokanlar, mo-
tor iyi olsa da arabanın yürümesıni büsbütün en-
gelliyor.
Içerde sorun ne? Içerde güç ve paylaşım kav-
gası var. Oyunun kurallarına göre oynanmayan bir
kavga. Siyasal partiler, sermaye, bürokrasi, med-
ya, hatta entelecensiya bu kavganın taraflan du-
rumunda. Birbirferiyle, ortadaki pastayı paylaşma
kavgasındalar. Onlar, içerde, "sistem içi" öğeler.
Demokrasiyi, hukuku, sosyal adaleti, ekonomik
gelişmeyi, ulusal çıkarlar doğrultusunda yürütme-
leri "öngörülen" aslı öğeler. Ama, pastayı büyüte-
rek, oyunun kuralları içinde paylaşmak yerine, fa-
reler gibi onu kemiriyorlar.
Burada, sistem dışı, hukuk dışı öğeler işin içine
giriyor. Mafya, şeriatçılar, PKK gibi öğeler. Sistem
içi Öğelerin aralannda kapışmalan, sistem dışı öğe-
lerin daha rahat çalışmalarına ortam hazırlıyor.
Hem de nasıl: Sistem dışı öğeler ile sistem için-
dekiler "ışbirliğine" başlıyor, çıkar ortaklıklan do-
ğuyor. Mafya ile terör bütünleşiyor, din tacirleri de
bu kaos içinde, kendilerini besleyecek bataklıkla-
n buluyor.
Siyasal partiler, bürokrasi ve büyük sermaye,
sistem içi öğeler olmalanna karşın sistemin dışı-
na çıkıyorlar. Sermaye ıle bürokrasi, sermaye ile
medya, sermaye ıle siyasal partiler, aralannda çı-
kar ortaklıklan ve "6üfün/eş/De/er"kuruyorlar. De-
mokrasi ve hukuk düzeninin "kurallan dışına" çı-
kıyorlar. Hem de "sistem dışı" öğeleri de besleye-
cek bir biçimde. Örneğin mafya ile, örneğin kamu
kaynaklannın sömürülmesi ile ilgili gelişmeler. Su-
surluk bu nedenle çözülamiyor, Çakıcı bu neden-
le devletrtehdit edebiliyor. Medya ve bürokrasi ile
kurulan "hukuk dışı ortaklıklar" bunlan güç ve çı-
kar kavgasının "araçlan" durumuna sokuyor, işin
içine dış çevreleri de katarak. Arada sıkışıp kalan
adalet sistemi de pes ediyor.
Her bozulma, yeni bir bozulmanın doğmasına
ortam hazırlıyor. Kısırdöngüyü hazırlayan bu bo-
zulma, sonunda sistemi kilitliyor. işler görünse bi-
le. Her kesim, mevcut bozuk yapılanmanın koşul-
ları doğrultusunda, kendi gücünü ve çıkarını bü-
yütme savaşımı içine giriyor. öyle ki, birçokları için
bu, birölüm-kalım savaşı oluyor, ya batacakya çı-
kacak.
Dış etkenler: Türkiye'de bu bulanık ortamı gö-
ren bazı dış çevreler:
- Türkiye'deki büyük sermayeyi, "uluslararası
sistemin buradaki bir uzantısı ve ortaklan" duru-
muna getirmeye başlıyorlar.
- Hatta, "bürokrasinin bir bölümünü" de kendi
denetimleri altına sokuyorlar.
- Terörü, kendi amaçlarının bir "aracı" olarak ra-
hatça kullanabiliyorlar.
- Türkiye'deki "entelecensiyayı" (ve üniversite-
leri) doğrudan ve dolaylı olarak denetimleri altına
almaya başlıyorlar.
- Sermayenin dış bağlantılan, medyanın da dış
çevrelerin etkisi altına girmesine ortam hazjrlama-
ya başlıyor.
Dış etkenlerle birlikte iç sistem, tam bir çıkma-
zın içine sokuluyor. Artık öyle bir noktaya gelinmiş-
tir ki, "arabanın tamamen sökülerek" uyumsuz
parçalannın düzenlenmesı gerekmektedir. Çünkü
iç sistem, "kendi kendini onaracak noktayı" çok-
tan geçmiştir.
Tarihe baktığımız zaman çıkış yolunun, "ente-
lecensiyanın ve kamuoyunun" öne çıkmasından
geçtiğini görürüz. Bu süreci ise ancak "entele-
censiya" başlatabilir. Bugün Türkiye'de entele-
censiya bağımsız değildir ve zayıflatılmıştır. Belir-
li iç ve dış çevrelerin denetimi altındadır. Önce
bundan kurtulmak gerekir. Türkiye'nin ulusal çıkar-
lan doğrultusunda topluma yön ve hizmet vere-
cek etkinlikte bir entelecensiyanın yeniden doğ-
ması zorunluluğu vardır. Ancak böylelikle, geniş halk
kitlelerinin gerçekleri görmesi ile arabanın ana bö-
lümleri arasında, dişlilerin yerli yerine oturtulması
sağlanabilir. Kimi ülkelerde bir savaş durumu, bu
zindeliğin doğmasına yol açtı. Bazı ülkelerde de
"etkin bir entelecensiya" bu işlevi gördü. Türkiye'de
kimsenin, birinci olasılığı düşünebileceğini, isteye-
bileceğini sanmıyorum.
O zaman tek çıkış yolu kalıyor: Entelecensiya-
nın uyanması ve görevini yapması.
MEHMET ASLAN
RESÎM SERGİSİ
22 Arahk 1998-9 Ocak 1999
Şair Eşref Bulvan 19 35210 İZMİR
Başak Sigorta Sanat Galerisi, Başak Sigorta'nın
bir kültür hizmetidir.