22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ARALIK 1998 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER KaraparanmlıacııüE r İ N G Ö K T A Ş UVKARA - Mahye Bakanlı- gı'ıca -Kara paranın ekonomi ve phasalar üzerindeki etldsi" konu- suıda hazırlanan raporda, dünya üzffinde yasadışı yollarla elde edi- len kara para hacnunın l tnlyon AED Dolan cıvannda olduğu bıl- dirJdi. Maliye Bakanlığı Mali Suçlan Arîştırma Uzmanı Hayrettin Gü- müşkayatarafından hazırlanan ra- porda, Türkiye'de son yıllarda kay- nagı bel irsiz olan servetler ve zen- gin.iklerin oluştuğu, her düzeyde kamu görevlileri arasında zengin- liklerin meydana geldiği, kayıt dı- şı ekonominin büyüdüğü, lüics tü- ketimin arttıgı, kamu kaynaklan- nın giderek kurudugu ve hukuk devleti olma yolunda adaletin bü- ltrilyon dolaryük yaralar aldığı kaydedildi. Çeşitli ülkelerde faridı tanımla- nan kara para kavTamının Türki- ye'de en geniş anlamıyla, "Her tiirlü gayri meşru yollardan elde edilen kazanç" dı>e ele alındığı be- lırtılen raporda, "Kara paranın ak- lanmasıise'illegal yollardan kaza- nılan kara paranın. kaynağını ya- sal gelirmiş gibi gösterme ve elde edenleri gizleme fiilleri' şeklinde aigılanıyor" denildi. Kara paranm aklanması yönte- miyle kalkınmaya çahşan ekono- milerde bunalımın kaçınılmaz ol- duğu vurgulanan raporda, "Suç ekon.omisin.den kaynaklanan fon- larla ekonornilerini kalkındırma- >a çalışan ülkelerin durumu, suni ilaç \e gıdalarla \ücudunu gelişti- ren sporcuya benzemektedir. Suni ilaç ve gıdalarla gelişen vücutta kanser dahil her türiü hastalığın yaşanma olasılığı hemen hemen kaçınümazdır" değerlendirmesi yapıldı. Raporda, kara paranın ge- niş düzeyde neden olduğu sorun- lar şöyle sıralandı: -Kara paranın varhğı ekonomik göstergeleri çarpınvor. Temel gös- tergelerde bir değişme olmadan kara para olarak gelen \abancı fonlar yerli para biriminin aşın de- ğerlenmesine neden olmakta, bu da uluslararası pi> asada yerli mal- lann pahalılanmasına ve rekabet gücünün azalmasına yol açmakta- dır. - Kara paranın oluşumu kayıt dı- nılak Bankiisı okııl binasımboşaümtyor EmiakBankası.geçicikulianımiçinverilen60.YılAtakö\ tlköğre- tim Okulu'nun ek binasını boşartmadığı tçin öğrenciler, kalabalık suuflarda ders yapmak zorunda kalıyor. Okul Koruma Derneği Başkanı Zeynep Geyik, okuldaki derslikkrin sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçümesiyle biıiikte yetersiz kaldığını vurgulayarak "Eğer ek bina boşahümazsa ya iki sene birinci sınıfa ka>ıt alamayacağız ya da çocuklar çok daba kalabaJik.suiiflarda.dea görecekİer" de- dL Geyik, 5 derstikli binayı geri vermeyen Emlak Bankasf nın *iş- gal suçu işledigjııi*" öne sürerek "Milli Eğitinı Müdüriüğü de bina- nın geri verilmesi için Emiak Bankası'na başvurdu. tl Genel Mec- lisTne şu an yeni bir önerge verildi. Ancak banka yetkilileri yapılan tüm girişimlere rağmen ek binayı geri vemıedT diye konuştu. Em- lak Bankası İstanbul Lygulama Başmüdüriüğü yetkilileri ise bina- yı boşaltmak için ha/iran avına kadar izin akbktonnı söyledüer. ılıy .-\oytOH esınsrno ıiav ıl.- Iiı.'j{lıljfiUnj- . -J İUiMıA A:. ı L . U -,ıil.A (L. şı ekonominin büyümesine neden oluyor. Kayıt dışı ekonominin bü- yümesi ise kamu harcamalannı karşılayacak vergilerin toplanma- masına, bütçe açığına, bütçe açığı da borçlanmaya ve faiz oranlan ile enflasyonun artmasına neden olu- yor. - Kara paranın elde edilmesi ve aklanmasının önlenmesine) önelik uygulanan tedbuier, ekonomide yasal olarak çalışan birimler üze- rinde olumsu/ etkiler me> danage- tirir. Bürokrasi artacagı gibi Mr- çok kurum ve kuruluşlar ilegerçek ve tüzelkişilere yönelik yeni yü- knmlülükler getiJrilmiş olur. Diğer taraftan suç örgütkri bankalan,fı- nans ve üışaat şirkederini satın abp belli ekonomik manüğa bakma- dan hareket ederek tüm yaünm alanlannı kirtetmekteböylece eko- nomiye ve piyasalara çok büvflk darbe vurmaktadır. - Kara para yöneldiği ekonomi- de serbest piyasa koşullannın olu- şumunu engellediği gibi menkul ve gayrimenkul varlıklann deger- lerinde önemli istikrarsızhklann yaşanmasına neden olur. - Ülkelerin ve ekonomilerin hac- mine göre ülkeye giren büyük ha- cimli kontrol dışı kara para fonla- aüretinıalanlan iledışticaret ma- liye, para ve bütçe politikalanna yönelik kararlann ahrrmasında ha- taya düşme olasılığını artürmakta- dır. - Kara para aklayıcılar rasyonel yatınmcı gibi davranmamaktadır. Onun için bir işlemin getirisinden ziyade, paranın güvenilir bir şekil- de aklanması önemlidir. - Kara para ekonomisi geiir da- ğılımının bozulmasına neden ol- maktadır. Gayri meşru işlere bula- şıp kara para etde eden bireylerin kişisel refahı artöğı halde düriist yasalara saygılı ve masum bireyler daima zarar görmekte. toplumun ahlak ve moral değerlerinin bozul- masu üretim ve yannmlan olum- suz etkilemektedir. \ani kan emiei mafya gruplan servederine servet katarken. toplumun refahı daima azalır. - Globalleşmenin artmış olduğu günümüz ülkelerinde kara paranın ani ginş ve çıkışlan sonucu bozu- lan entegre ekonomik yapılar ve çıkan ekonomik krizlerzincirleme olarak diger ülkeleri de etkılemek- AYDENLANMA EMRE KONGAR Amerika'dan Bakınca Darbe Kokusu Alımyor mu? Ecevit'in "nafile turian", büyüyen eko- nomik krizle bütünleşince insanlarda te- dirginlik başladı. Tam Türkiye'nin Amerika'dan nasıl gö- ründüğüne ilişkin olarak "bilgisayarda döktüreceğim" ("kaleme alacağım" kar- şılığı olarak) - (ama iki anlamlı "döktür- mek" sözcüğünün kullanılışı üzerine dik- kat ısterim) bu yazıyı yazmaya oturmuş- tum ki, Radyo Foreks-BBC'den Esin Serdaroğlu aradı ve "Büyüyen ekono- mik kriz, işten çıkarmalar, Konya'da bir general ile bir belediye başkanının sert tartışması ile bütünleşince, yani askerie^ rin şeriat tehlikesine karşı hassasiyetleri, sıkı istikrar tedbiıieri gerektiren bir eko- nomik bunalım ile birleşınce, ortaya yeni birdönemeç, yeni bir 12 Eylül durumu ve dolayısıyla yeni bir darbe tehdidi mi çıh- yor" diye sordu. Serdaroğlu belki bu sözcükleri, tam bu şekilde sıralamadı ama, sormak istediği soru, benim yukarda özetlediğim biçim- deydi. ••• Amerikalılann önemli bayramlanndan biri olan "Şükran Günü "nün arifesi, Lib- rary Of Congeress'in bir salonunda, Türk bilim adamlan, Amerikalı bilim adamlan, Amerikalı bürokratfar ve birde- ğişiklik olmak üzere, Türk politikacılann yerine, Amerikalı politikacılar, bir yandan tarihsel açıdan Atatürk'ün "ulusal ege- menlik" kavramını irdeliyoruz, öte yandan güncel olarak, "seçim sistemleri" ve "başkanlık sistemi" tartışmalan yapıyo- ruz. Amerikalı bilim adamlan, dünyada ve Birleşik Amerika Devietleri'nde demok- rasinin nasıl geliştiğini anlatıyor. Amerikalı politikacılar, Amerikan siyasal sisteminde parti disiplininin olmayışını, bi- reysel başan öykülen aktararak övüyor. Bu arada hemen belirtmeliyim ki, konu- şan üç Kongre üyesinden ikisi, "parti de- ğiştirerek" adaylıklannı koymuş ve kazan- mışlar. Yani "parti değiştirme" yalnız bize öz- gü değil. Tabii orada "küçük ama çok önemli bir aynntı" var: Bu politikacılar bir parti adı- na seçildikten sonra, seçmenlerine ihanet ederek ve tüm ülkenin önünde dönek du- rumuna düşerek parti değiştirmemişler: Daha işin başında, yani seçmenin kar- şısına çıkarken, "Biz daha önceleri şu partidendikama.. şimdi bu partiden aday oluyoruz ve bu kimliğimizle sızden oy is- tiyoruz" demişler, öyle seçilmişler ve se- çildikleri partiden başka partiye de son- radan geçmemişler. Gerek Amerikalı Türklerin, gerekse Amerikalı uzmantennbB"bölümü, Türki- ye'deki rejimi çıkmazasokan "parti lider- leri oligarşisini" aşabilmek için, Ameri- ka'daki "başkanlık sistemini" öven ve bu sistemi Türkiye'ye de öneren konuşçna- laryaptılar. Fakat hem benimle biıiikte bir tebliğ vermek üzere Türkiye'den gelen Prof. Er- sin Kalaycıoğlu'nun, hem de benim, ke- sin ve ikna edici bir biçimde "Parlamen- terDemokrasi" lehine tavır koymamızdan sonra, (belki de nezaketlerinden dolayı) bu düşüncede ısrar eden kimse olmadı. Amerikalı Türkiye uzmanlannın (ki ara- lannda Türkiye'de görev yapmış eski is- tihbaratçılar da vardı) genel kanılan, gün- cel sorunlara karşın, Türkiye'nin Ata- türk'ten bu yana siyasal ve ekonomik ola- rak önemli bir yol almış bulunduğu ve önündeki güncel sıkıntıları da ilerki yıllar- da aşacağı biçimindeydi. Benim ikınci konuşmamda son dere- ce açık ve seçik bir biçimde, Ikinci Dün- ya Savaşı sonrasında, Türkiye'nin "Si- yasal lslam"\, Amerika Birleşik Devletle- ri'nin de desteğiyle, iç politikada resmen kullanmış olduğu ve bugünkü sıkıntılann bir bölümünün bu davranıştan kaynak- landığı konusundaki açıklamalanma ne Türklerden, ne de Amerikalılardan bir tepki geldi. ••• En ilginç tepkiyi, tüm gün bütün konuş- malan büyük bir dikkatle izleyen iki yaşlı hanımdan aldım. Seminerin bitiminde yanıma gelen bu hanımlardan saçlan tümüyle beyazlaşmış olanı, kendini Amerika Birieşik Devletle- ri'nin 12 Eylül dönemindeki Türkiye Baş- konsoloslanndan biri olarak tanıttı ve be- nim Atatürk hakkındaki ilk konuşmam sı- rasında belirttiğim "12 Eylül yönetiminin, gelmiş geçmiş en anti-Atatürkçü ıktidar olduğu ve üstelik de kendısını Atatürkçü diye tanımlamak gibi bir tarihi sapmayı vurguladığı" yargıma tümüyle katıldığını belirtti ve şu çok anlamlı bilgiyi ekledi: "Ben o sırada Türkiye'de görevli aske- ri ataşelerimizle, 12 Eylül yönetiminin Atatürkçü olmadığı ve desteklenmeme- s/ gerektığı konusunda sürekli tartışırdım, ama beni dinlemezlerdi" dedi. ••• Sonuç olarak Amerika'dan bakıldığın- da da (hiç olmazsa şimdilik) Türkiye'de bir "darbe kokusu" alınmıyor. Üstelik, oradaki Türklere egemen olan kötümseriik, bugünlerdeyaşadığımıztüm olumsuzluklara karşın, Amerikalılarda gözlenmiyor. Dansı "bulanıksuda balıkavlayanlann" başına! Aynca unutmayın, önümüzdeki seçim- lerde yamyamlara oy yok. Cumhuriyet okurları ve dostlarıyla... Bu ülkenin aydınlık insanlarıyla buluşuyoruz... C U M H U R İ Y E T M A H A L L E S İ ' N D E (P'umhuriyet okurlarının, dostlannın bize sık sık ulaştırdıkları bir dilekleri vardı... yıllardır var! Birbirimize daha yakın olabileceğimiz, birlikte yaşayıp birlikte güzelükler üreteceğimiz bir yerimiz... örneğin bir köyümüz olsa diyorlardı. Hem de büyük kentin kirliliğinden, gürültüsünden uzakta... doğanın içinde olsa... Olsa ne güzel olur diyorlardı... hep diyorlar! Bu dilek... hep birlikte, aynı ortamda olma dileği... bizim de dileğimizdi öteden beri. Çünkü birlikte daha güçlü, daha üretici olacağımıza inanıyorduk. Kitap kulübü bu iş için oluşturuldu. Cumokları da yaratan ayru güç değil miydi? Cumhuriyet Radyo, Cumhuriyet Televizyon aynı amaçla kurulmadı mı? Ve şimdi, bu birlikteliği bir adıtn daha ileri götürecek bir girişimi başlatıyoruz... Cumhuriyet Mahallesini kuruyoruz... Cumhuriyet okurlanyla, dostlarıyla... bu ülkenin aydınlık insanlarıyla birlikte... hep birlikte. Unutulan komşuluk canlanacak, uyuyan doğa uyanacak! Anadolu insanının kent kültürü geleneğindeki komşuluk dayanışması Cumhuriyet Mahallesi'nde yeniden doğacak. . •• Cumhuriyet Mahallesi, Cumhuriyet okurlarını ve dostlarını buluşturmanın yani sıra, bir başka konuda da öncülük yapacak: Ülkemizde ilk kez gerçek anlamda, doğayla uygarlığı buluşturacak ... İnsan doğanın içinde, doğayı bozmadan, hatta doğayt üretip çoğaltarak, ama uygarlıktan da vazgeçmeden yaşayacak. Şu an tek bir ağaç olmayan toprağımızda, bahçelerimize kendi ellerimizle dikip büyüteceğimiz ağaçlarla yemyeşil, gölgesi bol bir koru yaratacağız. Ortak alanların, yol boylarının ağaçlarıysa hemen dikilecek, biz evlerimize yerleştiğimizde çoktan büyümüş, gölge vermeye başlamış olacak. Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? Cumhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı 150 dönümlük arazinin yalnızca %14'ü evlere ayrıldı. Kalan %86'nm küçük bir bölümü yol ve otopark, çok büyük bir bölümü ise bahçe ve park olacak. Cumhuriyet Mahallesi İstanbuPun batısında, Tekirdağ - Çorlu yolu kavşağı üçgeninde, Çanta Köyü belediye smırları içinde kuruluyor. İstanbul'a uzaklığı TEM yolundan 35 dakika, E5 yolundan 55 dakikadır. 400 m2 ile 700 m2 arasında değişen 230 parsele ayrılmış olan arazinin alt yapısı tamamlanmıştır. Suyu ve elektriği vardır. Tüm yolları stabilize olarak yapılmıştır. M A R M A R A D E N I Z I Cumhuriyet mahallesi "Doğayla uygarlık buluşuyor" Satış Koşullan: Ödemeler peşın ya da taksitle yapılabilir. m2 fiyatı peşin odemelerde 6.000.000TL. taksitli ödemeterde 6.500.000TL.'dır. Taksitli satışlarda, arsa bedeli ne tutarsa tutsun, 500.0O0.00OTL peşın, kalan kısmı 6 eşit taksitte ödenecektır 15 Ocak 1999 Cuma akşamına kadar peşin fiyatma taksrtJei Bu tanhe kadar m2 fiyatı taksitli satşlarda da 6.000.000TL olarak uygulanacaktır. 15 Ocak 1999'dan sonra taksitli satışlarda m2 fiyatı 6.500.000TL. olacak. Başvurular Cumhuriyet Kitap Kulübü bürolanna yapılacaktır. İstanbul Merkez: Istiklal Cad., Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı) Tel: 252 38 81 -252 38 82 Faks:252 38 62 Cağaloğlu: Türkocağı Cad. No:41 -43 Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: 512 05 05 Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA Tel: 419 50 20 pbx Faks: 417 19 57 Izmir Halrt Ziya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17 Adana: Çınartı Mah. 5 Sok. No: 1/1 Aksu Han Dörtyolağzı - ADANA Tel: 363 12 12 pbx Faks: 363 12 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle