27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHÜRİYET SAYFA EKONOMI /[email protected] 13 Gıda rthalatina lisans • ANKARA (AA)- Avrupa Topluluğu ikili veya çok taraflı serbest ticaret ve tercihlı ticaret anlaşmalan çerçevesinde kontenjanlar dahilinde gıda ithalatı yapacaklann. yıl sonuna kadar Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvurması gerekiyor. Tanm anlaşması kapsamında Avrupa Birliğı'nden, serbest ticaret anlaşmalan kapsamında Romanya. Macaristan, Litvanya, Çek ve Slovakya'dan kontenjanlar dahilinde gıda ithalatı için lisans almak üzere başvurular 11 Aralık cuma günü başladı. Rusya ile ticaret • ERZURUM(AA)- Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Miidürü Nevzat Saygılıoğlu, Erzurum Genç Işadamlan Derneği'nin (ERGİAD) 4. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Rusya ile son 9 aylık rakamlara bakıldığında, resmi ihracatta yüzde 26, bavul ticaretinde ise yûzde 24'lük birdüşüşün gözlendiğini belirtti. Saygılıoğlu, Rusya'nın felce doğru gittiğini, Türkiye'nin stratejik olarak yapması gerekenin, yeni pazarlara yönelmek ve Avrupa Birliği pazannı koruyarak en iyi şekilde kullanmak olduğunu bildirdi. Alo Emlakçı hattı • İZMİR(AA)-Izmir Emlakçılar ve Emlak Müşavirleri Derneği (İZEMDER) Başkanı Rıdvan Akgün, emlakçılık mesleğine ilişkin yasal düzenlemenin yapılmamasından doğan boşluktan kaynaklanan kiracı-mülk sahibi- emlakçı arasında doğabilecek sorunlan telefonla danışmanlık hizmeti vererek önlemeye çaliştıklannı söyledi. -^ •<• Akgün, 445 92 02 Nolu telefonu 'Alo Kıra', 425 51 71 No'lu telefonu da 'Alo, Bu Emlakçı Nasıl?' hattı olarak tüketici danışmanlık hizmetine ayırdıklannı anlattı. Zorunlu standart • ANKARA (AA) - Türk Standartlan Enstitüsü tarafından 'Manyezit- Krom Refrakter Tuğlalar- Çimento Döner Fmnlannda Kullanılan Standardı' hazırlandı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nm söz konusu standart ile ilgili tebliği Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Dünden itibaren, 6 ay sonra mecburi olarak uygulanacak olan standart ile çimento döner fınnlannda kullanılan manyezit krom refrakter tuğlalan ile anma fınn çapına göre kullanılacak tuğla sayılan sabitleştirildi. Mifletlerarası anlaşma • ANKARA (AA)- Türkiye ile Moldova arasında imzalanan Karma Ekonomik Komisyonu(KEK) 1. Dönem Toplantısı Protokolü Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de söz konusu onaya ilişkin karan ile iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve teknolojik ilişkilerin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Protokole göre ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacı çerçevesinde her iki ülke de serbest bölgeler alanında ilgili makamlar arasında işbirliğini destekleyecek. Otoyol ağı genişliyor • ANKARA (AA)- Türkiye'deki toplam otoyol uzunluğunun, yıl sonunda 1.765 kilometreye ulaşacağı bildirildi. 1998 Eylül ayına kadar 604 lalometrelik otoyol 2.07 milyar bedelle ihale edildi. Kamu Ortaklığı Fonu'ndan finanse edilen projelere, eylül sonuna kadar 111.8. trilyon lira harcandı. Kamu projeleri yılm ilk yansında yüzde 22 oranmda gerçekleşti Yaüraıılar yetersiz kaldı ANKARA (AA) - Toplam kamu yatı- nmlannda gerçekleşme oranının, yılın ilk yansında yüzde 22'de kaldığı bildiril- di. Kamunun, yılın ilk altı ayında en faz- la yatınm yaptığı sektör, 197 trilyon 666 milyar lira ile ulaştırma-haberleşme sek- törü oldu. Kamuda ilk altı ayda en büyük >atınm ulaştırma- haberleşme sektörle- rine yapılırken konut ve sağlık, yatınmın en az olduğu sektörler oldu. Devlet Planlama Teşkilatı verileri baz alınarak yapılan hesaplamalara göre yı- lın ilk altı ayında, 1998 yılı ıçin toplam 2 katrilyon 600.7 trilyon lira civannda ön- görülen revize hedefin, ancak 567 tril- yon 590 milyar lirası yatırımlara aktan- labildi. Bu rakam, yaklaşık yüzde 22'lik gerçekleşme oranını ifade ediyor. Sektörler itibanyla gerçekJeşme oran- lanna bakıldıgında ise en yüksek oran yüzde 52 ile madencilik sektöründe gö- rülürken ulaştırma-haberleşme yüzde 30 ile ikinci sırada yer aldı. Enerii sektörü ise en az gerçekleşme ora- nına sahip sektör oldu. Bu sektördeki ger- çekJeşme oranı yüzde 14 dolayında kal- dı. Söz konusu dönemde imalat sektö- ründe gerçekleşme yaklaşık yüzde 15, sağlık sektöriinde ise yaklaşık yüzde 17 oldu. Sektörel dağılım Kamunun. yılın ilk altı ayında en faz- la yahnm yaptığı sektör 197 trilyon 666 milyar lira ile ulaştırma-haberleşme sek- törü olurken bu sektörü 114.2 trilyon li- ra ile eğitim, 73.9 trilyon lira ile de ener- ji sektörleri takip etti. Yılın ilk altı aylık diliminde en az ya- tınm yapılan sektörler ise konut ve turizm olarak belirlendi. Kamunun konut sektö- rüne yatınmı 2.1 trilyon, turizm sektörü- ne yatınmı da 3.5 trilyon lira dolayında gerçekleşti. i Kamu yatırımları tamamlanamadı § Sektör ¥ Tanm Madencilik İmalat Enerji Ulaştırma-haber f Turizm : Konut ' Eğitim { Sağlık | D.Hizmetler | Toplam Revize Prof. (milyar TL) 232.950 43.662 102.622 519.250 658.750 16.530 8.081 S 523.065 " 122.595 373.262 2.600.771 Harcama (milyar TL) 48.113 22.724 15.156 73.912 197.666 3.584 * 2.118 114.206 21.162 68.945 567.590 Gerçekleşme (%) , 20.6 y 52 | 14.7 § 14.2 ] 30 21.6 $ 262 ; 2 1 8 İ 17.2 " 18.4 21.8 • 1998yıh için toplam 2 katrilyon 600.7 trilyon lira civannda öngörülen revize hedefin, ancak - 567 trilyon 590 milyar lirası yani yaklaşık olarak yüzde 23'ü yatırımlara aktanlabildi. EMU'ya geçişle birlikte Türkiye, Yunanistan ve Ispanya karşısında rekabet avantajı sağlayacak tngiliz Seyahat Acenteleri Birliği ABTA'nın yapöğı araşürmaya göre euroya geçişte, aralannda Türkiye'nin de bulunduğu AB dışmdaki ûlkeiere turistakını yüzde 78 oranında artacak. Turizmde 'eum'lugünler NtLÜFER ŞENSÖZ Eurolu günlerin Türk turizmine yarayacağı belırtilirken Yunanistan ve lspanya'nın Avru- pa Para Birliği'ne (EMU) geçişle Türkiye kar- şısında rekabet avantajını yitireceği vurgula- nıyor. Avrupa içinde fıyatlann euro bazında hesaplanacağı süreçte bütün turizm ürünle- rinde ülkesel farklann minimum düzeye ge- leceğine dikkat çekilirken Türkiye'nin bu du- rumda avantajlı hale gelece- ^ ^ _ ^ _ _ ^ ği ifade ediliyor. Türkiye Seyahat Acentele- ri Birliği (TÜRSAB) Başka- nı TalhaÇamaş, Yunanistan'ın EMU 'ya ilk etapta geçmese de 1 Ocak 1999'dan itibaren de- valüasyon yapmasına rahat izin verilmeyeceğine işaret ederek u Tek para sisteminin oturtulması için devalüasyon gibi karariaruı alınması güç- leşiyor. Seyahat fiyatlannın eu- ro bazında vcrildigi bir ortam- da, Yunanistan gibi iilkelerin 'ben yaptım oldu" biçiminde- ki yaklaşunlan artık geçerii «^——«—— olmayacak" açıklamasıru yapıyor. Böyle bir ortamın Türk turizmine yaraya- cağını ifade eden Çamaş, "Fiyat açısından avantajlı hale gelecek. Türkiye'de niteliği yük- sek ürünlerin yurtiçi fiyat unsurianndan aldı- ğı destekle ek talep yaratılacak" dedi. tngiliz Seyahat Acenteleri Birliği ABTA'nın yaptığı araştırmaya göre euroya geçişte. ara- lannda Türkiye'nin de bulunduğu AB dışın- daki ülkelere turist akını yüzde 78 oranmda ar- TURSAB Ar-Ge'nin yaptığı tahminlere göre euro ile tngiltere'den Yunanistan'a çıkışlar yüzde 19 dolayında artarken Türkiye'ye çıkışlar yüzde 23 dolayında gelişim gösterecek. tacak. Diğer yandan bu ülkelerden Yunanis- tan'a olan turist akınında yüzde 40 dolayında artış bekleniyor. TÜRSAB Ar-Ge'nin yaptı- ğı tahminlere göre de euro ile tngiltere'den Yunanistan'a çıkışlar yüzde 19 dolayında ar- tarken Türkiye'ye çıkışlar yüzde 23 dolayın- da gelişim gösterecek. Almanya 'dan Türkiye'ye çıkışlaryüzde 20- 23 oranında artarken Almanya'dan Yunanis- tan'a çıkışlar yüzde 18.8 oranında olacak. Öte yandan, euroya geçil- dikten sonra Avrupa parala- nnın yüzde 10 dolayında de- ğerlenme ihtimali olduğuna dikkat çekilirken bu değer- lenmenin Avrupa'nın turiz- mıni etkileyeceği ve Avrupa- lılann kendi içlerinden ziya- de Türkiye ve Ortadoğu böl- gelerine daha sıklıkla tatile çıkacaklan öngörülüyor. Türkiye Otelciler Birli- ği(TÜROB) Genel Müdürü Erhan Çakay da Türkiye'ye en çok turistin AB ülkelerin- den geldiğini haürlatarak, "AI- — ^ — — — manmarkıyla fiyat verilivor- ken artık oteüerde euro konuşulmaya başlaya- cak. Bocalama döneminden sonra rüm otelk- rin para birimi olacak" dıye konuştu. Türkiye'nin fiyat avantajı kazanacağını be- lirten Çakay, u Ancak Türk Lirası gün geçtik- çe değer kaybediyor. Bu da, gelecek turistlerin artması anlamma geljyor. Belli bölgelerde tu- ristier bir hamburger fiyatına yanm pansiyon konakhvor. Uzun vadede turizmde kazanım ka- Uteye bağfa" dedı. Endeksler arası fark olumsuzluk yarattı TEFEüe TUFE dengesirfjğimntayartyor MERİH AK lZ!Vf İR - Toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) ile tüketici fiyat endeksi (TÜFE) arasındaki dengesizlığin büyümesi rant kesimine yanyor. Türkiye. 20 yıldır yaşadığı enflasyonla mücadele karan almasının ardından TEFE ile TÜFE arasındaki farklılıkJar giderek açılırken bu, piyasalan olumsuz yönde etkilemeye başladı. Uzmanlara göre. hükümetin enflasyonda toptan eşya fiyat endeksini (TEFE) baz alması, tüketici fiyat endeksini (TÜFE) gözardı etmesi, Türkiye'de yaşanan sıkıntının da ana etmenlerinden birisini oluşturuyor. Sanayicilerin. enflasyonun yüzde 60'larda olmasına karşın, faizlerin yüzde 150'lere çıkmasından yakınmasının altında bu gerçeğin yattığı belirtiliyor. Enflasyonda TEFE ile TÜFE Ç Uanayicilerin, enflasyonun yüzde 60'larda olmasına :•. karşın, faizlerin yüzde 150'lere çıkmasından yakınmasının altında iki endeks arası dengesizliğin yattığı belirtiliyor. arasındakı açıklık kasım ayı enflasyon rakamlanna göre yüzde 14.2 oldu. Fark, ocakta 9.1, şubatta 9.7, martta 11,2, nisanda 10.3. mayısta 11.5, haziranda 13.9. temmuzda 13.2, ağustosta 14, eylülde 14.5. ekimde 14.6. kasımda da 14.2 olarak gerçekleşti. Dokuz Eylül Üniversitesi 1IBF Öğretim Üyesi Mustafa Yaşar Tınar. TEFE'nın düşük olmasının. bir anlamda gelecekte tüketici fiyatlannın düşeceğini gösterdiğine, ancak Türkiye'de TUFE'nin bir türlü düşmediğine dikkat çekti. Prof. Dr. Tınar. "Bu dengesiz bir olay. Böyle bir şey kitaplarda yer almıyor. Çarpük bir ekonomi var" dedi. DEÜ 1İBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Erkan da, TEFE'nin yüksek olması durumunda 'maliyet enflasyonu'. TUFE'nin yüksek olması durumunda da 'talep enflasyonu'nun varlığından söz edildiğini anımsattı. TEFE'nin TÜFE'ye oranla daha düşük kalmasıru 'normal olmayan bir durum' olarak niteleyen Prof. Dr. Erkan şöyle konuştu: "Türkiye'de TEFE'yi belirleyen iki önemli neden var. Petrol fiyatlan ve ^™~"^~~ KİT'lerin zamlan. Bilrvorsunuz petrol fiyatlan düşüyor, bu arada devlet de zam yapmryor. Bunakarşıhk TUFE'nin yüksek kabnası enflasyonun hâlâ yüksek olmasını gösteriyor. Bu arada da borçlanma yoluyla belirii kesimlere rant aktanlıyor. Bu olayda kayıt dışı da *"^^™^~ l ~ etkjli. Kolay yoldan para kazanmak etkili. Toplumun bir kesinıi çok kolay para kazanıyor \e çok para harcıyorsa, o sektördeki fıvatlar diğer sektörleri peşinden süriikler. Yapısal enflasyondur bunun adı. Bunlar da burada etkilL Bir de sisteme bakalım. Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi keyfilik olarak algılanıyor. Rekabet sistemi işlemiyor. İnsanlar alıştı, keyfince fîvat belirlhor. Bu da TÜFE üzerinde etkili oluyor. Türkiye'de kâr marjlan çok yüksek. Faiz oranlan çok viiksek." ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Yüksek Faiz Yumruğu Son günlerde bunalım ve buna karşı alınan önlem- ler, ekonominin gündemini oluşturuyor. Eğer yüksek enflasyon esas alınırsa, ekonomik bunalım yıllardır yaşanmaktadır; özellikle ücretli ve maaşlılar için bu- nalım süreklilik kazanmıştır. Ekonominin son günler- de karşılaştığı ekonomik bunalım bunun ötesinde bir derinlik ve genişlik sergiliyor. Bu kez ekonominin üretim yönü bunalıma sürükleniyor. Üretim bütün- cül bir kavram; üretim düşüşleri, gerçekte, öbür iki değişkenin, sabit sermaye yatınmlannın azalması ve buna bağlı olarak işsizliğin daha öayaygınlaşma- sı ile birlikte düşünülmelidir. Gerçekten de en son verilere göre yılın üçüncü çey- reğinde, yani temmuz, ağustos ve eylülü içeren üç aylık dönemde, üretim yoluyla hesaplanan katkılı yurtiçi üretimin artış oranı birönceki yılın aynı döne- minde yüzde 7.0'dı. Azalış dörtte üç gibi çok yük- sek bir ölçektedir. Üretim düşüşleri özel imalat sa- nayiinin dokuma ve giyim, deri ve ayakkabı, maki- ne ve taşıt araçları gibi ana sektörleriyle inşaat sek- töründe yaşanıyor. Bu sektörlerin gerek sayısal bü- yüklükleri, gerekse sektörlerarası ara malı alım satı- mı nedeniyle öbür sektörlere bağımlılık oranlannın yüksekliği, bunalımın olumsuz etkilerinin çok daha yaygın olacağının bir göstergesidir. Kaldı ki sabit sermaye yatınmlannda ise, bir yıl öncesinin aynı dö- nemine göre, yüzde 5.1 oranında bir azalma vardır. Kısaca, ekonomi yatınmsızlık, işsızlik ve üretimsiz- lik olgusunu yaşıyor. Sorunun kaynağı nedir? Bunalımın nedenleri arasında dünyadaki gelişme- ler, özellikle de Rusya'da ve öbür ülkelerde yaşanan ekonomik bunalımlar ve ülke içinde siyasal çalkan- tılar sayılabilir. Ancak bunalımın asıl nedeni faiz ora- nının yüksekliğidir. Türkiye ekonomisi, yıllardıryü/csefc faiz ile ayakta tutuluyor. Devlet, bir yandan TL'nin yabancı paralar karşısındaki değerini, yani döviz kurunu karariı tut- mak ve buradan ülkeye yabancı para akınını sağla- yarak döviz sıkmtısını engellemek, öbür yandan da kendi bütçe giderterini karşılamak için yüksek faiz- le borçlanıyor. Devletin iç borçlanma senetlerine ödediği netre- el faiz, TL üzerinden yüzde 50'lere ulaşıyor. Hangi ölçüye vurulursa vurulsun, bu faiz oranlan tek söz- cükle, çokyüksektir. Hiçbir üretici, üretim amacıyla yatınmyapacakgirişimd bu faiz oranıyla yaşayamaz; buna dayanamaz. Şimdiye dek yüksek faiz polrtikası kendisinden beklenen yaran sağladı; Türkiye dış borçlarını öde- me konusunda büyük bir güçlükle karşılaşmadı ve bu başansı nedeniyle IMF'nin övgüsünü alıyor. An- cak uygulama dış borç stokunu azattmıyor, dış borç- lar 97 milyar dolan aşmış bulunuyor. Benzer bir hız- la artış iç borçlarda da görülüyor; iç borçlann yıl so- nuna dek 11.1 katrilyon lira olacağı 1999 bütçesinin gerekçesinde dile getiriliyor. Sonuçta, 1999 bütçe- si ödeneklerinden 8.890 katrilyon liraöorçfeiz/öden- mek üzere aynlmaktadır ve bu tutar kamu persone- line aynlan yıllık toplam ödenekten (6.07 katrilyon) yüzde 46.5 daha fazladır. Özetle, ekonomi yüksek faizle borçlanma döngü- sündeyeni bir aşamaya ya da düzleme ulaşmış bu- lunuyor. Son ekonomik bunalımın ekonominin iç iş- leyişine dayanan ana nedenibudur. Yüksek faiz, pa- rasal karariılığı sağlamaeşiğini aşmış bulunuyor, ar- tık ekonomiyi boğuyor. Aşılan eşik, yükselen faizin kânn çok üzerine çık- masıdır; kâr-faiz eşiğidir. (Sünümüze dek, yüksek fa- izi bir ölçüde de olsa üretim ve satışlardan sağlanan yüksek kârlar ile karşılama olanağı vardı. İç ve dış gelişmeler, kâr oranlannı düşürdü; kâr oranlan, gi- derek artan ölçüde ve süreyte faiz oranlannın altın- da kalıyor. Hükümetin hafta sonu aldığı önlemler, derin birya- ranın üzerini yara bandı ile kapatmaktır. Önlemlerin, kısa ömrü sırasında delik-deşik edilen Vergi Yasa- sı'nda yeni birgedik açmaması olumludur. Ancak asıl yapılması gereken, karariı ve bilinçli bir tutumla ge- nel olarak faiz oranını, özellikle de üretken serma- yenin faizyükünü hafifletecek önlemleri almaktır. Bu yapılmadığında, yann geç kalınmış olabilir. Bunalımın asılyükünü emekçiler çekiyor. Yüz bin- lere varan işten çıkarmalar, bunalım öncesinde de bunartıcı olan işsizliği çok daha ağırlaştınyor. Türki- ye, en azından kendi elinde olmayan nedenlerle iş- siz kalanlan kapsayacak bir işsızlik sigortası uygu- lamasınageçmelidir. Böylebiruygulama/çpazarda- ralmasını da sınırlı tutacaktır. Yıllardır sermayeyi kol- layan politikalar uygulandı; bu uygulamanın tek başına yeterii olmadığı ne zaman görülecektir? Dıraeat liginde altta kaldıkEkonomi Servisi-Türkiye. 1980- 1996 döneminde ihracatını en faz- la arttıran ülkelerden biri olması- na rağmen. sıralamada potansiye- line göre çok genlerde kalıyor. Dünya Bankası verilerine göre 409.7 milyar dolariık satın alma gü- cü paritesıyle ga>Tİ safı milli hasıla (SGP- GSMH) boyutuyla dünyanın 16'ncı, 199.5 milyar dolariık cari fiyatlarla GSMH büyüklüğü ile dünyanın 23'üncü büyük ekonomisi olan Türkiye. ihracatta 36'ncı sırayı alıyor. 19% yılı rakamlanyla 23 milyar 45 milyon dolariık ihracan olan Türkiye, Arjantin ve 10 milyon nüfuslu Portekiz'in ardından 36'ncı oldu. ABD 575 milyar 477 milyon do- lariık ihracat rakamıyla bi- rinci olurken Almanya 511 milyar 728 milyon dolarla ikinci. Japonya 410 milyar 481 milyon do- larla üçüncü, Fransa 283 milyar 318 mil- yon dolarla dördüncü sırada yer aldılar. Türkiye'nin bir yılda yaptığı ihracatı ABD iki haftadan daha kısa sürede gerçek- leştirirken, ihracatın dört büyüğü ABD, Almanya, Japonya ve Fransa'nın ortalama aylık ihracatlan, Türkiye'nin yıllık ihraca- tını geçiyor. 1997 yılında Çin egemenliğine geçen, yaklaşık 7 milyon nüfusa sahip Hong-Kong, 180 milyar 744 milyon dolariık ihracatla bu alanda Kanada'nın ardından 8'inciliği alırken 379 milyar 287 milyon dolariık dış ticaret büyüklüğüyle de G-7 ülkesi Kana- da'yı bile geride bırakarak 7'nci sırada yer alma başansını gösterdi. Cezalar, her yıl bütçe yasasına konulacak bir katsayı oranmda arttırılacak Tüketici yasası yeniden düzenleniyorANKARA (AA) - Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı, Tüketiciyi Koru- ma Yasası'nın bütün maddelerini yeniden düzenliyor. Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı Tüketicinin ve Re- kabetin Korunması Genel Müdürü Mehmet Akif Ersin'ın verdiği bil- giye göre, 23 Şubat 1995 tarihinde kabul edilen yasanın bütün madde- lerinin gözden geçirilerek güncel- leştirilmesi içinçalışmalarbaşlatıl- dı. Çalışmalar. 1999 yılı Mart ayın- da gerçekleştirilmesi planlanan Tü- ketici Konseyi'nde tartışılarak son şeklini alacak. Tüketicinin ve Rekabetin Korun- ması Genel Müdürü Mehmet Akif Ersin. kampanyalı satışlann yeni bir düzenlemeye tabi tutulacağını, belirii bir değerin üzerindeki kam- panyalı satışlarda. kampanyayı açan • Kapıdan satışlar konusunun yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Ersin, Bakanhğa yapılan şikâyetlerin ilk sırasında promosyon, ikinci sırasında ise kapıdan satışlann yer aldığını beîirtti. kuruluştan teminat alınması yönte- rnme gidilmesinin düşünüldüğünü bildirdi. Kapıdan satışlar konusunun da yeniden düzenlenmesi gerektiği- ne işaret eden Ersin, Bakanhğa ya- pılan şikâyetlerin ilk sırasında pro- mosyon, ikinci sırasında ise kapıdan satışlann yer aldığını beîirtti. Kredilerde eayma hakkı Tüketici kredileri konusunda da değişiklikleryapılacağıru belirten Er- sin, vatandaşa, alacağı tüketici kre- disinden belirii bir süre içinde 'eay- ma hakkı' verilmesinin hedeflendi- ğini kaydetti. Yine tüketici kredisi veren kuruluşun sorumluluğu ile il- gili maddenin de değiştirileceğini an- latan Ersin şöyle konuştu: "Kredi veren kuruluş, size 'şu marka araç alırsan. ben kredi veri- rim' diyor. Siz de bunun üzerine gi- dip o marka aracı ahyorsunuz. Da- ha sonra aldığııuz araçta bir sorun çıknğında halen uygulanmakta olan mevzuata göre, aracı size satan sa- ttoya gitmeden, doğrudan krediyi ve- ren kuruluşa gidip müteselsü so- nımluluktan fa>daLanabilrvorsunuz. Oysa bu durumda önce saöcıya gj- dilmesi gerekir. Tüketicinin. sano- ya yapacağı başvumdan sonuç ala- maması halindc krediyi veren kuru- laşa gitmesine yönelik bir düzenle- me yapmayı planlıyoruz." Para cezalan katsayı ile Tüketici yasasında yer alan para cezalannın çok yüksek olması ne- deniyle uygulanabilirliğini kaybet- tiğini anlatan Ersin, cezalann her yıl bütçe yasasına eklenecek bir katsa- yı ile arttınlmasınm söz konusu ol- duğunu söyledi. Ersin. "Basit bir etiket koymamanın cezası 135 mil- yonliraidl Eğer biz bu rakamı don- durmasay dık, şu anda 400 mOyvn li- ra olacakb. Cezalar cay dıncı olma- nın ötesine gecti öldürücü olmaya başladı. Biz cezalan uygulanabilir yapmaya çalışıyoruz" dedi. İLANEN TEBLİGAT Şirketimiz ile, Finansal Kiracı sıfatıyla "Kışla cad. Gundoğar Iş Merkezi No: 84/114 Ramı/lst." Adresinde Ikamet eden LEVENT MAKİNA SANAYİ VE DIŞTİCARET LTD. ŞTİ. ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla "Marmara cad. Güner apt. 7/8 Suadiye/lst." Adresinde ikamet eden LEVENT KAHRAMAN arasında aktedilmiş olan Beyoğlu 28. Noterliği'nin 22.04.1998 tarih ve 11943 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi hükümlerıne göre 03.09.1998 tarihinde ödemeleri gereken 2.013,-USD (Amerikan Doları) kira alacağı ve faizinin ödenmesi muhataplara Beyoğlu 28. Noterliğinin 07.09.1998 tarih ve 27539 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edilmış, muhatablar bu borcu ödememek suretiyle temerrüdü devam ettırmişlerdir. Muaccel olan kıra alacağımızın ödenmemesi sebebıyle Finansal Kiralama Kanunun 23/1 ve yine Finansal Kiralama Sözleşmesinin ilgili hükümleri gereğı aramızdaki Beyoğlu 28. Noterliği'nin 22.04.1998 tarih ve 11943 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi fesh edilmiştir. Feshe ait Beyoğlu 28. Noterliği'nin 25.11.1998 tarih ve 36241 yevmiye numaralı ihtarnamesi muhatablara aıt adreslere tebliğ olunamamıştır. Taraflar arasındaki Beyoğlu 28. Noterliği'nin 22.04.1998 tarih ve 11943 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesinin FESH OLUNDUĞU, fesih sebebiyle sözleşme konusu maliki olduğumuz 2. Adet erezyon tezgahının (Delik Delme Makinası) ilan tarihinden itibaren 5 gün içerisinde Şirketimize teslim edilmesinı ve muaccel hale gelen ödenmemış kıralar toplamı 19093.-USD (Amerikan Doları) nın 5. Gün içerisinde Şirketimize nakten ve defaten ödenmesi, aksi takdirde muhatablar aleyhıne adli merciler nezdinde gerek hukukı ve gerekse cezaı takibat yoluna gidileceği muhatablara tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. İKTİSAT! İKTİSAT FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. LEASING iur. V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle