Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç
9 Genel Ya>m Koordınatörii Hikmet
ÇetinkayaO Vazıışlen Mudürü Ibrahinı
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
0 Haber Merkezi Müdürü Hakan
Kara • Görsel Vönetmen. Fikret Eser
fstthbarat: Cengiz Yıldınm 9 Ekonorru Özlem
\ üzak • Kultur Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleier: Sami
Karaören • Duzeltme Abdullab Yazıcı #
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge-
tdibe Buğra # Yun Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkazı), Orhan Erinç, Oktav
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya.
Şükran Soner. Ergun Balcı,
Ihrahim Yddız, Orhan Bursah,
Mustafa Balba\. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel- 4195020 (7
hat), Falcs:4195027#İ2mirTemsılcısı:SerdarKızıİ4,
HZıyaBK 1352 S 2 3 Tel: 4411220, Faks. 4419117
• AdanaTemsilcisi. Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119
S Noi KarKTel 363 12 11, Faks-363 12 15
Mıiessese MüdüriL Ostfln Akmen 9
Kooıdmarör Ahraet Korukın • Muh-ı
sebe Bölent Yener 0 Idare Hüse>in
Gnrer«t«letme Önder Çelik • Bılgı-
lşlera NaU IMJ • Bılpsayaı Sıstem
Mörihet Çikr • Satış FsdktKuza
MEDYA C: • Yonetım Kurul
Başkanı - Genel Müdür Gûlbi
Erduran # Koordınatör Reh
Işjtman • Genel MüdürYardımcıs
SevdaÇoban Tel 514 07 53
513 95 SO-513846O-61,Faks. 51384&
Yarunlavu vt Bıaı: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş
Türkccajı Cad 39 41 Cagalogiu 34334 Ist PK 246 tstanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks: (0.212' 513 85 95
14ARALIK1998 Imsak: 5.40 Güneş: 7.14 Öğle: 12.06 tkindi: 14.23 Aksam: 16.43 Yatsı: 18.12 www.cumhuriyet.com. t1
Cinsiyet
değiştiren
kurbağa
• AJVKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Afrika'da büyük
Sahra'nın gûneyindeki
bölgelerde yaşayan bir tûr
kurbağanın gerektiginde
cinsiyet degişrirdiği
belırlendı. Bılim adamlan,
'kamış kurbağası" denilen
yaratıklann yaşamlan
boyunca önce anne, sonra
da baba olabildiklerini
ifade ettiler. Zooloji
uzmanı Dr. Kurt
Linsenmair, kurbağalardan
'15'inin kendi
laboratuvannda bile
cinsiyet değiştirdiğini,
erkek olan kurbağalann bir
daha dişi olamadıklannı
açıkJadı.
TÜBİTAK'tan
çocukjara
süppriz
• ANKARA (AA)-
TÜBÎTAK, çocuk okurlan
için çıkardjğı Bilim ve
Çocuk Dergisı'ni yeni
yılda sayfa ve içerik olarak
zenginleştiriyor.
TÜBITAK Başkan
Yardımcısı Prof. Dr.
Nevzat Özgüven, ilk
çıkışında 16, daha sonra 32
sayfa olan dergınin,
cocuklann isteği üzerine
yeni yılda 48 sayfa olarak
yayımlanacagını belirtti.
Özgüven, derginin
içeriğinin de yüzde 50
daha zenginleşeceğini
söyledı.
Ankara'nm suyu
güvenli
• ANKARA (AA) -
Ankara'nın şehir şebeke
suyunun temiz olduğu,
rahatlıkla ıçılebileceği
bildırildi. Ankara Sağlık
Müdürü Serhat Aynm.
müdürlüğünün çalışmalan
konusunda bilgi verirken
Türkiye'nin başkenti olan
Ankara'nın, 'sağlığın da
başkenti' olma yolunda
önemli mesafeler
katetriğini soyledı. Aynm,
Ankara şebeke suyunun
407 noktada her gün
denetlendiğini anlattı.
Spielberg'e bir
ödül daha
• LOS ANGELES (AA) -
Ünlü yönermen Steven
Spielberg'in Türkiye'de de
gösterimde olan son filmi
Er Ryan'ı Kurtarmak
(Saving Private Ryan), Los
Angeles Film
Eleştirmenleri
Derneği'nin. en iyi fîlm, en
iyi yönetmen ve en iyi
görüntü yönetmenliği
ödüllerini aldı. II. Dünya
Savaşı özelinde savaşın
vahşetinin konu alındığı
fılm, mart ayında
sahiplerini bulacak 71.
Oscar ödülleri için de
iddialı fîlmler arasında yer
alıyor.
Atatüpk'ün
• ANKARA (AA)-Ulu
önder Atatürk'ün
ölümünden önce Hazine'ye
bağışladığı çiftlik, bağ,
bina. fabrika ve atölyeler
ile araç ve gereçlenn
belgeseli çekiiecek.
Dökümü çıkarılacak
mallann önceki
durumlanna ilişkin
fotoğraflan ile bugünkü
durumlan lcıyaslanacak ve
fılm haline getirilecek.
Atatürk'ün Hazine'ye
bagışladığı mallar arasmda
1 milyon 400 bin ağaç, 91
bina, 5 fabrika ve çok
sayıda imalathane. 2 tavuk
çiftligi. 13 bin lOOkoyun,
443 baş sığır, 69 baş binek
ve koşum atı, 16 traktör, 13
harman ve biçerdöver
makinesi, 157 bin 729
dönüm bağ, bahçe ve arazi
bulunuyor.
tnsanlı ilk roket
• NEW YORK(AA)-
Dünyada ilk insanlı
roketin. sanıldığı gibi
1960'lıyıllarda
Amerikalılar veya Ruslar
tarafından değil, 1633
yılında Türkler tarafından
firlatıldığı belirtildı.
'Weekly World News' adlı
derginin konuyla ilgili
haberinde, Hasan Çelebi
adlı Türkün, barutla çalışan
iki katlı roket yaptığını ve
ateşlenen roketin denize
düşmeden önce 2.5 km yol
aldığını yazdı.
Türkiye Patent Yasası'nm yeni yılda yürürlüğe girmesiyle ilaç tekellerinin egemenliğine açılacak
Pahahilaç dönemibaşfayorMERİHAK
İZMİR - Türkiye, yeni yılda yürür-
lüğe girecek Patent Yasasf yla ilaç te-
kellerinin tam egemenliğine açılıyor.
Kendi kendine yetebilirlik konusun-
da ilk aşamada tanmda bu unvanını yi-
tiren Türkiye. şimdi ilaçta da dışa ba-
ğımlı olmanın adımını atıyor. Yaban-
cı ilaç tekellerine karşı ulusal birlik
çagnsı yapılıyor.
Uluslararası ilaç sanayiinin önem
verdiği pazarlardan birisi olan Türki-
ye, yıl başından itibaren yürürlüğe gi-
recek Patent Yasasf nı tartışıyor. İlaç
tüketimınde tam bir politikasızlık ya-
şayan Türkiye, ilaç kullanımında 19.
sırada bulunuyor. Bu kadar çok ilaç tü-
keten bir ülkeye fabrika. üretim tesisi
kurmayan. sadece satış departmanla-
n kuran yabancı tekeller, Patent Yasa-
sı'nın yürürlüğe gıreceği yıl başını
bekliyor.
Şu an ithal edilen ve Türkiye'de de
aynı türü üretilen ilaçlar, yerli malla-
ra göre 5 kat daha fazla fiyata piyasa-
dasatıhyor. 1997'de kutu bazında yüz-
de 8, fiyat bazında ise yüzde 17.6 ora-
nında büyüyen ilaç piyasası, Patent
Yasası yenıden gözden geçirilmediği
takdırde tamamen yabancı tekellerin
egemenliğine geçecek.
tzmir Eczacılar Odası Yönetim Ku-
rulu Başkanı Mustafa Sezcn. 1995'te
alınan uiuslararası bir kararla patente
geçecek ülkelere 10 yıl tamndığını,
• îzmir Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Sezen, Patent
Yasası'nm yürürlüğe girmesiyle birlikte ilaç fiyatlannın büyük
oranda artacağıru ve yerli ilaç sanayiinin çökeceğini öne sürdü.
ancak o dönemde Başbakan Tansu Çfl-
ler'in bu karan 6 yıl öne aldığına dik-
kat çekti. Sezen, "Busüreçte yerli ilaç
sanayii önlem alabilirdi. Ancak bir ol-
du bittiye getirildi konu" dedi.
tthalat artacak
Patent Yasası'nm yürürlüğe girme-
siyle birlikte ilaç fıyatlannın artacağı-
nı beiirten Sezen, şunlan söyledi:
-İthal flaç oraıu, ithaJ ilaç sayısı ar-
tacak. Şu an 5 bin 500 çeşitilaç var kul-
lanunda. Buönce8binlerebrmanacak,
sonra 10 binlerin üzerineçıkacsk. Tüm
bunlar ilaç harcamasında ilk 6 ayda 1
miK ar dolaruk arnş getirecek.2 mityar
600 milyon dolar şu anda Türkiye'niıı
ydtak ilaç harcaması. Bir yıl içinde bu
4-5 mihar dolara çıkacak. Bu, büyük
bir yük. Sosyal güvenlik kuruluşlarinın
ilaç harcamaları astronomik şekilde
artacak. Eşdeğer ilaç üretilemeyeceği
için verli ilaç sanayii büyük öiçüde çö-
kecek. Çokuluslu yabancı ilaç firmala-
n pazara doluşacâk."
Sezen, Italya'nın Patent Yasasf na
geçmesinin hemen ardından 80'in üze-
rinde olan ulusal ilaç fabrikasırun 5-
6'ya düştüğüne de dikkat çekti.
Ege İlaç Üretim Dağıtım Koopera-
tifi (EDAK) Yönetim Kurulu Başka-
nı IşıkBoyaagfller, Türkiye'de patent-
le birlikte ilaç fiyatlannın artmayaca-
ğı yolunda bir sav bulunduğuna, bu-
nun da gerçekleri yansıtmadığına dik-
kat çekti. Patent Yasası tarihinin yak-
laşmasıyla birlikte Türkiye pazanna
ilgi duymaya başlayan çokuluslu fir-
malann pazara, muadilleri bulunma-
yan ilaçlan sürdüklerini beiirten Bo-
yacıgiller, bunlann fiyatlannın da or-
talamanın 5 ile 10 kat üzerinde oldu-
ğuna dikkat çekti. Boyacıgiller, "Buçok
tehlikeü bir getişme. tlaçta kendineye-
ten bir ülke deniyordu bizün için. Bili-
yorsunuz. geçnuşte tanmda da kendi
kendine yeten ülkeler arasındaydık.
Stratejik konularbunlar. Şimditarunm
durumu ortada. Ulusal ilaç sanay ii or-
tadan kalknğında da ciddi bir güçlük-
le karşı karşıya kalacağı/" dedı.En
büyük ilaç alıcısının devlet olduğunu
beiirten Boyacıgiller şu bilgileri ver-
di: "Toplam tüketimin yüzde 70'ini
sosv-al güvenük kurumlan alıyor. Ha-
cm müşterisi devlet Buna devlet fiyat
verecek, sonra en büyük alıa devlet
olacak. Burada bir vaıilış var. Hem sos-
yal güvenlik kurumlannın zaafa düş-
tüğünü söylüyoruz, hem ödejeceği fa-
turava ek maliyet geüyor. (îeriye bir
tek şev kalıvor. Markak, patentfi ilaç-
lara karşı jenerik Uaçlann benimsen-
mesi"
Dûn üçüncfi kez uzaya çıkan astronotlar Jery Ross ve James Newman, 7 saatük bir çahşmayla Rus Zaria mo-
dülünün acil iletişim antenini onardılar ve L nin modülüne bir alet çantası takolar. (Fotoğraf: AP)
'6. SINIF SOSYAL BİLGÎLER KİTABI ÖĞRENLMDEN KALDIRILSW
^Nükieerci kitap'a tepki
ÜMTrOTAN
İZMİR - llköğretim okullan 6. sı-
nıflannda okutulan Sosyal Bilgiler
kitabında nükleer santrallann propa-
gandasının yapılması ve küçük öğ-
rencilerin yanlış bilgilendirilmesi bü-
yük tepki toplarken çe\Te örgütlen, kı-
tabın öğrenimden kaldınlması için
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğ-
bay'a başvaırdu. Hukukçular da Mil-
li Eğitim Bakanlığı yetkililen hakkın-
da görevleriru kötüye kullanmaktan da-
va açılabileceğini belirttiler.
1998 basımı Sosyal Bilgiler kitabın-
da "Akkuyu mevkünde nükleer sant-
rai kuruhna aşamasındadır. (...) Dev-
letinıiz bu santrahn çevreye ve insan-
hğa zarar vermey ecek şekilde > apımı-
mgerçekleştirme konusundatitizda\ -
ranmaktadır. GeK^n sanayimiz için bu
yolla sağlanacak enerjiye de ihriyaç
duyulmaktadır. Çünkü yurdumuzda
nükleerenerji santraflanna hammad-
desaglayacak urany um vataklan me\-
cuttur'" "bilgikrinin" yeralması çe\-
recılen harekete geçirdi.
Uluğbay'a başMinı
Doğu Akdeniz Çevrecileri ve Ar-
kadaş Çevre Grubu. yetkililer hak-
kında suç duyurusu hazırlığı yaparken
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğ-
bay'ı da "bflgilendirme'' ve olaya el
koymasını sağlama gınşiminde bu-
lundular. Uluğbay'a beş sayfalık baş-
vuruda önce nükleer santrallarla ilgi-
li bilimsel bilgiler aktaran ve Türki-
ye'de yıllardır "Karanükta kalaca-
ğız" edebiyatı ile nükleer santral da-
yatıldığını beiirten çevrecilertepkıle-
rini şöyle dıle getirdiler: "Bu yıl ilk kez
yayunlanan \e tek olduğu için bütün
Türkiye'de okutulan" Sosyal Bilimler
Doğu Akdeniz çevrecileri Adana'da toplandı
6
Enerjide çözüm: Tasarruf
ABANA (Cumhuriyet Güne> Üleri
Bûrosu) - ÇevTeci kuruluşlarca Ada-
na'da düzenlenen DAÇE toplantısında
Türkiye'nin içinde bulunduğu enerji
sorunutartışıhrken en ucuzenerjinin ta-
sarruf edilen enerji olduğu belirtildi.
Doğu Akdeniz ÇevreDernekleri 'nin
(DAÇE) bölge toplantılanndan 43 'ün-
cüsü Adana'da yapıldı. "Ulusal Enerji
SonHm"nun tartışıldıği iki günlüktop-
lantıda, enerji sorununun nasıl aşüaca-
ğı ele almııken siyasilerin nükleer sant-
ral konusundaki dayatmalannjn arkasırı-
da güçlü tekellerin bulunduğu öne sü-
rüldü. Adana Çevre Tüketici Koruma
Derneği Başkanı Doç. Dr. F^en Do-
ran, Akkuyu "dan Kahramanmaraş'a
uzanan bölgede çalışmalar yapan 18
çevreci kuruluşun her iki ayda bir yap-
tığı toplantılarda, evrensel, ulusal ve
yerel sorunlan gûndeme getirdiklerini
belirterek "Biz kısaca diyoruz kien ucuz
enerji, tasarnıf edilen entrjklir" dedi.
Çevre dostugibi gösterilmek istenen
bazı ürünJerin aslında çevreye zarar ver-
diğini kaydeden Doran, yanlış uygula-
malardan vazgeçilmesi gerektiğini dile
getirdi.
6° khabında,nükleerenerji konusun-
da gelecek kuşaklann kafasını kanş-
üracak çclişkili bölümler \e yanhş bil-
giler bulunmaktadır. ,\kkuyu nükle-
er santrahnın siyasi bir tercih olduğu
konunun uzmanlan tarafından sürek-
li tekrarianmaktadır. Akkuyu fav hat-
nnayakuıdır vedeprem riski bölgesin-
de olduğu bilimsel raporlarla ortaya
konulmuştur. Nükteerauklannsaktan-
ması konusunda tüm dünya arayış
içiııdeyken ve birçözüm bulunamamış-
ken Türkiye'ye kurulacak nükleer
santrahn nükleer çöphiğede ev sahip-
ligj yapacağı acıktir"
Nükleer santralla ilgili ihale süre-
cinin başlamasının ardından TAEK
ve TEAŞ'm yanlı propagandalannı
sıklaştırdığını, en son çare olarak da
ders kitaplanna el attıklannı öne sü-
ren Silifke Arkadaş Çevre Grubu, Ba-
kan Uluğbay'ı şöyle uyardı: "Akku-
yu ihaksiyle hükümet gjde-
rayak, Türkiye'ye şu ankidış
borcunun yansı kadar yeni
bir borç ekleyecek. Her biri
3ü mihar dolar olan nükle-
er santrallann Osmanh'yı
çökerten kapitülasyonlar-
dan farla yoktur. Baü 75yıl-
dn- yıkamadığı cumhuriye-
ti AJvkuyıı ile ipotek aldna
alacaklar \e uygarhklann
beşiği olan \nadolu'yu rad-
yasyonun egemenliğine so-
kacaklar. Bu kitabın en kısa
zamanda öğrenimden kal-
dınlmasını ve küçük beyin-
lerinyanhş,çarpık bilgiedin-
melerinin engeflerunesini is-
trjonız."
Hukukibo>ııt
Usaklı üreticiler sanayi atıklarından sikâyetçi
Çevre Bakanlığı'na dava
TAŞKCSÖZLER
UŞAK - Uşaklı çiftçiler, Çevre Ba-
kanı ImrenAykut'u mahkemeye verdi.
Uşak'ın ülubey ilçesi Kazano Deresi
yöresinde tarlalan bulunan Mustafa
Ural. Tahsin Kayu, Hüseyin Koçarslan.
Rasinı Koçarslan. Şükrü Ayan ve Ha-
san Kâmil Kantar isimli çiftçiler, Çev-
re Bakanlığı hakkmda anayasal görev
ve yükümlülüklerini yerine getirmedi-
ği gerekçesiyle dava açtı. Çiftçiler, ta-
nm alanlan ve mey\
;
e ağaçlannın bu-
lunduğu Kazancı Deresi bolgesindeki
Dokuzsele Çayf na yöredeki tabakha-
nelerin ve tekstil işletmelerinin atıkla-
nnm boşaltıldığını belirterek, bu yüz-
den dere suyunun aşın kirlendiğini söy-
lediler.
Atıklannjeolojik dengeyi bozdugunu
vurgulayan çiftçiler. "Çevre Bakanhğu
anayasal görev «yükümlülükteri bir bf-
çimde yerine getirmediğmden dolayx
Dokuzsele Çayı çeşidi zehir ve kimya-
sal atıklaria kirlcnerek birçok zararlar
meydana gelmiştir" diye konuştûlar.
Uşak Barosu'na kayıth 29 avukatm
savunacağı ve Çevre Bakanlığı 'ndan
700'er milyon lira zarar ziyan talebin-
de bulunan çiftçilerin dava dilekçelerin-
de şu görüşlere yer verildi:
"Anayasanuzın 125. maddesinin son
fikrasıoda 'idare kendi eylem ve işlem-
lerden doğan zaran ödemekle yükûm-
lüdür' hükmü yer almaktadır. Dokuz-
sele Çajı'nm toprağa. üriinlere ve bit-
kilereverdiğizarar ilezarann olduğun-
dan fazlay a ilişkin haklanmızı sakh tu-
tarak iş bu davayı açmak zonınluluğu
doğmaştur.r
Veliler de çocuklannın
yanlış bilgilerle eğitilmesi-
nin engellenmesi için yetki-
liler hakkında suç duyuru-
sunda bulunacaklannı be-
lirtirlerken Çevre Hareketle-
ri Grubu'ndan Noyan Öz-
kan olayın hukuki boyutuy-
la ilgili şunlan söyledi:
"Gelecek kuşaklara çağ-
dışı kahnış sektörün ticari
pazarlamacısı gibi kitap ya-
zıhp sunuhnası kamu yara-
nna aykındır. Bu bakımdan
öğrenciye zararb bu kitabın
okuDardan çekilmesi için ve-
liler ve sivil toplum kuruluş-
lan da Milli Eğitim Bakan-
hğı'na başvurmah, başvu-
rulan reddedildiği takdirde
idare mahkemelerinde da-
valar açmahdır. Aynca veli-
ler ve çevreciler, Mifli Eği-
tim Bakanlığı yöneticileri
hakkında görevlerini kötüye
kuliandıklan için suç duyu-
rusunda bulunabilirler."
7 saat süren onarım
Uzay istasyonu
inşaatı sürüyor
WASHEVGTON (AA) - Uluslararası Uzay
İstasyonu (ISS) inşaatı için görevde
bulunan Endeavour uzay mekiğinin
astronotlan çalışmalannı sürdürüyor. Jery
Ross ve James Nevvman, dün 7 saat
boyunca Rus Zaria modülünün acil
iletişim antenini onardı ve uzaya
götürdükleri Amerikan Unity modülüne
bundan sonraki çalışmalara yardımcı
olmak için bir alet çantası taktı. Ross ve
Nevvman, uzay istasyonunun inşaatı için
dün üçüncü ve son yürüyüşü
gerçekJeştirdi. Cape Canaveral'daki
Kennedy uzay istasyonundan 4 Kasım'da
fırlatılan Endeavour uzay mekiğinin, yann
aynı üsse dönmesi bekleniyor.
Endeavour'un önümüzdeki mayıs ayında
yeni bir göreve çıkması beklenirken
Rusya'nın da temmuz ya da ağustos
ayında hizmet modülünü uzaya
göndermeyi planladığı belirtildi. 15
ülkenin katıldığı ISS projesinin 2004
yılında tamamlanması öngörülüyor. e-posta : tan (a prizma. net. tr
SOYLEŞİ ATTİLA LHAN
'Sevdalımız', Toplumsalcı' mıdır?
ocukluğumun Izmir'inde (1930'lar) Karşıya-
V ka'dan Alsancak veya Konak'a, 'tercihan' va-
porla 'inilirdi': banliyö trenleri, dolaşık ve kirli sayılı-
yor; şimdi vızır vızır işleyen kara yolu, o tarihte 'mu-
attal!'. O alışkanlıkla mı nedir, vapurla gidilebilen bir
yere, başka bir vasıtayla gitmek, aklımdan geçmez;
hele gidilecek semt, Boğaz'ın çağnşım yumağı köy-
lerinden birisi olursa: Bebek, Kuzguncuk, Vaniköy,
Emirgân, Kanlıca, vb.
Hayrettin Iskelesi'nden (Beşiktaş), 1&05 vapu-
ru, hanidir karanlığa kalıyor: yılın, en kısa günleri: yağ-
mur yüklii bulutlar, bir de köprülerin üstüne sarkmış-
sa, sanki çıkışı belirsiz uzun bir tüneldeyiz: ne martı-
lann yaygaracı telâşı görülebiliyor; ne de, mevsimle
peydahlanan, karabataklar: denizin, esrarengiz dal-
gıç kuşlan! Galiba en iyisi. okumak: yol hayli uzun, sa-
lon bayağı tenha:'Adam/Sanat a (Aralık 1998) bir göz
atayım.
Ceç ve güç de olsaı..
Memet Fuat, 'toplumsalcı' dediği şairierin hakkı-
nı, nihayet teslim etmiş: llhan'ın (Selçuk) yazı-
sından 'uyandım' (Cumhuriyet, 4 Aralık 1998), yok-
sa haberim olmayacak! Geç ve güç de olsa, kadirşi-
naslık, elbette 'kadirşinaslık'tır; yalnız şu 'toplumsal-
cı' lâfı olmasa! Şimdi biz 'toplumsalcıyız' öyle mi? Bir
tarihte, çevrilmesi için eline bir Hemingvvay ÇParis
BirŞenliktir') verilen arkadaş, 'boksör'ü, 'yumrukçu'
diye çevirmişti; 'toplumsalcı' ona benzemiş; kırk yı-
lın marksist şairlerine, 'toplumsalcı' demek de, bir çe-
şit 'ilericilik' oluyor zahir!
Marksist, sosyalist, komünist kelimelerini, akıldan
geçirmek dahi 'ihanet' sayılırken; o şair ve romancı-
lar, kendilerine 'Aktrf Gerçekçi' adınıtakmışlardı; da-
ha sonra, Toplumcu Gerçekçi' sıfatı, uygun görül-
dü; bu, 'Realisme Socialiste/Sosyalist Gerçekçi-
lik'ten türetiliyor; günümüzün biraz daha farklı şart-
lan içinde, sanınm en doğrusu ve yakışanı, -haklan
feci şekilde yenmiş bu sanatçılara,- en azından 'Sos-
yalist Gerçekçi' demektir.
'Toplumsalcı' onların ne 'muhtevasına' tam oturu-
yor, ne de 'biçimine'! Çünkü bakın, 'marksist' çalış-
mak çabasındaki Türk sanatçılan, o yıllarda 'Inönü
Cumhuriyeti'nin başat niteliği olan dilde 'özleştir-
meciliğe' asla kulak asmamışlardı; öteki başat nrte-
liği, 'Yunan/Latin Kültür Temeli'ni ödünç almaya da,
çok ciddi kayd-ı ihtirâzilerle yaklaşırlardı.
Hadi bir örnek arayalım.
45 yıl önceki tavır" neymiş?
Dipsiz kile boş ambar lafetmeyi sevmediğim ma-
lûm! Kimi şaşkınlar sanıyor ki, Gâzi 30'lu yıllar-
daki 'Dil Devrimı''nin; aynı yıllarda, başını bağlama-
mış; onun ölümünden sonra da, uygulama hızı kesil-
memiştir. Şimdi size bir makaleden, bir iki paragraf;
az önce dediklerimin herikisini de doğruluyor mu, doğ-
rulamıyor mu, bir bakınız!
"...insanlık kürtürünün, bugün cihan ölçüsün-
deki seviyesine ulaşmak; ve bu seviyeye göre, ken-
di kültürümüzü kurmak istiyorsak; insanlığın bu
muazzam, en değeıii âbidesinin temel ve harcı-
na, sahip; onu kendi istekterimize, kendi ihtiyaç-
lanmıza uygun şekilde işleyebilecek derecede
ona hâkim olmamız icâb eder..."
"...bu temel de, mütearife kat'iyetryfe söyieye-
biliriz ki, Yunan/Lâtin kültürü; ve bu kadîm kürtü-
rü, halkın ibdâ (yaratma) kaabiliyetiyle kaynaşt-
rarak, beynelmilel tefekkür (uluslararası düşün-
çe) âlemine, yeni yeni ilerteme hamleleri yaptran
Ümanizm'dir... Yoksa Ortaçağ tefekkürünün hâ-
lâ dipdiri bir mümessili olmakta devam eden Şark
kültürü: yâhut, bu esas üzerine kurulmuş olup, Os-
manlı sattanatının bize mirâs bıraktığı, sakat ve
cılız sanat ve edebiyat değildir; ve olamaz da\."
"...bu sözlerie kendi mâzimizi inkâr ettiğimizfik-
ri uyanmasın! Hariçten alacağımız bu kültür te-
melini (buraya dikkat) kendi sosyal bünye ve ihti-
yaçlanmıza uygun, isteklerimize cevap verebile-
cek şekilde kurabilmemiz için, ona öz mahalli
harcımızı kanştırmak mecburiyetindeyiz. Bu har-
cı teşkil eden unsurlardan bir tanesi de, şüphe-
siz ki, kendi mazimizden kalan iyi mirâsımızdır;
ve milfî ibdâ kaabtliyetimizle de, ileri ve inkılâpçı
an'anelerimiz yer alacaktır; bunun için de, mazi-
mizi tanımamıza, fıkir ve sanat tarihimizi bilme-
mize ihtiyaç vardır..."
O gün bugün, altına imzamı basabileceğim bu ya-
zı, bilir misiniz ki 26 Mart 1943 tarihli 'Yürüyüş' der-
gisinin 14. Sayısında, Necmi Akalın, adıyla yayım-
lanmıştı; dergi, '40 Karanlığı'nın 'so/cu'dergilerinden
birisidir; yâni, Gâzi'nin vefatından, beş yıl sonra; 'Inö-
nü Cumhuriyeti', biryandan 'Dilde Cteleştirme'yi, öte
yandan 'Kültürde Yunan/Lâtin Temeli'n sokuşturur,
sonradan başımıza belâ olacak, üst/yapısal kül-
tür, lericiliğini', art-yapısal sosyal ve ekonomik
'ilericiliğin' yerine koymaya çabalarken; doğru
doğru muhakeme eden 'Sosyalist Sol', ona bu Türk-
çeyle, bu tezlerle direniyordu; bu adamlara, nasıl 'top-
lumsalcı' diyebilirsiniz?
Hepslnden geçtim, fakat o '$llr!..'
Benim demeye dilim varmaz, dillerini kınamak da
elimden gelmez; çünkü 'Yürüyüş'ün aynı sayı-
sında, A. Kadir'in yayımladığı şiir, 'Herşeye Rağmen'
adını taşıyor: kullandığı dil de şöyle: "...birden bakı-
lınca/ herkese benzer şekl-ü şemâilin/bir kafa, iki
kol, iki ayak/ve bir gövdeden müteşekkilsin!.."
Derginin Sanat Nedir?' anketine, teorik ve geniş bir
cevap vermiş olan Hüsnü Benli'nin, fikirieri ve kul-
landığı Türkçe de şudur:
"...sanat insan cemiyetinin yükselişinde aktrf rol
oynar sanat, bediî haz ve heyecan uyandırmak
suretiyle, insan şuuruna tesir eden bundan do-
layı insan şuurunu yükseltmeye yarayan, bir si-
lâh olarak kullanılmalıdın ve esasen, sanata ve-
rilecek değerin biricik mihenk taşı da, insan üze-
rindeki yükseltici tesiridir..."
"...doğuşu, mâhiyeti, inkişâf seyri, gâye ve va-
zifesi bakımmdan tamamen sosyal olan sanati;
'sanat, sanat için' taraftarlannın, müfrit estetik-
çilerin, niçin yanlış anladıklan; doğrusunu niçin
aniamak istemedikieri, böylelikle kendiliğinden
meydana çıkar..." (Yürüyüş, 25 Mart 1943, Sayı: 14,
s.21)
Onlara 'toplumsalcı' demek, boksörlere 'yumruk-
çu' demekten bin beter! Dostum Memet Fuat, as-
lında ne denilmesi gerektiğini, Nâzım'ın o şiirinden
olsun, hatıriamalıydı: hani, 'sevdâlınız komünisttir!'
diyebaşlar!
MERAKLISI İÇİN NOT: Hüsnü Benli, Necmi Aka-
lın isimlerinin takma olduğunu sanıyorum; herhalde
'hareketin' içindendiler; sonradan, onca ısranma rağ-
men, O.F. Toprak, kim olduklarını açıklamamaktadi-
renmiştir.
http:// www. prizma.net tr/ AILHAN
http-y/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
f