25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1998 ÇARŞAMB/ 8 DIŞ HABERLER Ortadoğu'daki komşulannın tehdidi karşısında Ankara caydıncılığını arttırmayı hedefliyor Tiirldye de fiize yanşuıa girdiLALE SARÜBRAHtVlOĞLU ANKARA-Ortadoğu'daki komşulannın fiize teh- didi altında bulunan Türkiye, uzun ve kısa menzilli füzeler ile donanım çalışmalannı hızlandırarak cay- dıncılığını arrnrmayı hedefiiyor. 47 trilyon liralık In- giliz yapımı yakın savunma Rapier 2 füzelerinin or- tak üretimi için start beklenirken F-4'lere takılacak Israil'in PDpeye füzeleri en geç 2000 yılı sonunda Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterine girecek. îngıltere'nin British Aerospace (BAE) fîrması ile yapılan anlaşma gereği TSK'nin envanterinde bulu- nan ve yerden havaya fırlatılan kısa menzilli Rapier 1 füzelerinin konuşlandığı 78 merkezdeki füze atış rampalan daha gelişmiş olan Rapier 2 füzelerinin de kullanılacağı biçimde modernize ediliyor. 75 milyon dolarlıkmodemizasyonişleminin 1999yılımayısın- da tamamlanması bekleniyor. • tngiliz yapımı yakın savunma Rapier 2 füzelerinin ortak üretimi için start bekleniyor. F-4'lere takılacak tsrail'in Popeye füzeleri ise en geç 2000 yılı sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girecek. Türkiye ve Ingiltere bir süredir daha gelişmiş Ra- pier 2 füzelerinin ortak üretimine ilişkin müzakere- lerini sürdürüyorlar. Ingiltere bu fdzelerin Türki- ye'ye 100 milyon tngiliz Sterlini'ne (47 trilyon 500 milyar TL, dolar bazmda ise yaklaşık 167 milyon do- lar tutannda) mal olacağını bildirdi. Türkiye şimdi İngiltere ile maliyetin düşürülmesi pazarlığı yapı- yor. YakJaşan düşman uçaklanna karşı üslerin korun- masında etkin olan Rapier 2 füzelerinden 10 yıllık bir program çerçevesinde yılda 80 adet olmak üze- re TSK'nin envanteri için 800 tane üretilmesi hedef- leniyor. Füzelerin ortak üretimi sonucu İngiltere Savun- ma Bakanlığı'nın bu füzelere olan ihtiyacı da karşı- lanacak. Böylece ortak üretilecek füze sayısı 1600'e çıkacak. Türkiye, İngiltere ile Rapier 2 projesinin gerçek- leşmesi halinde bu füzelerin üretimine ilişkin önem- li bir teknolojiye sahip olacak. Füzelerin değişik parçalan her iki ülkede de üre- tilecek. Rapier 2 füzeleri Rapier 1 'lere göre hedefı bulmada daha etkin. AkıDı bombalar geüyor Türkiye'nin PKK ile mücadelesini Ankara'nın içeride yürüttüğü bir baskı eylemi olarak gören in- giltere, Rapier'lann savunma amaçlı olması nedeniy- le bu füzelerin ortak üretiminde bir sakınca görmü- yor. Aynca PKK'nin elinde Rapier'lann ana hedefi uçaklann bulunmaması da Türk-lngiliz füze ortak- lığındaki pürüzü ortadan kaldınyor. Türkiye ve Israil arasında yaklaşık 3 hafta önce im- zalanan anlaşma ile de TSK envanterine, menzili 100 kilometreyi geçen ve hedefe tam isabet eden di- ğer adıylaakıllı füze Popeye'lankatacak. Israil'inya- pımcı Rafael fırması ile Milli Savunma Bakanlığı ara- sında ımzalanan 80milyon dolarlık anlaşma, füze alı- mı ve bu füzelerin F-4'lere takılmasınıa ilişkin mü- hendislik çalışmalannı içeriyor. Havadan yer hedeflerini vuran Popeye füzelerinin ilki yine lsrail tarafından modernize edilmekte olan F-4 uçaklanna takılmış olarak 2000 yıhnın sonlann- da TSK'nin envanterine girecek. Daha gelişmiş Popeye 2 füzelerinin ortak üretimi- ne ilişkin çalışmalar ise sürüyor. Rauf Denktas. 10 Kasım'ı bekliyor Yılmaz'dan AB 'ye Kıbns uyansı LEFKOŞA (.V\.) - kıbns Rum kesiminin Avnıpa Birliğı ile üyelik görüşmelerine başlamasına kısa bir süre kala, Başbakan Mesut Yılmaz, Rum kesiminin AB'ye tam üye ol- masının, adanın bölünmüşlük du- rumunu daha da güçlendireceği uya- nsında bulundu. Ingiltere'nin Atina Büyükelçisi MichaeiSmithde birleşmiş bir Kıb- ns'ın AB'ye üye olmasınm tek tat- min edici çözüm yolu olduğunu söyledi. Türkiye'yi genişleme planlan- nın dışında tutan AB, geçen yıl, Kıbns Rum kesimi ile tam üyelik görüşmeîerihHîa'şTarrnâ karan al- mıştı. Birlik, 10 Kasım'da Rum ke- simi ile görüşmelere başlayacak. Lefkoşa'da bulunan Mesut Yıl- maz. gazetecilere yaptığı açıklama- da, Rum kesiminin 15 üyeli Bloka kabul edilmesinin, "Udtoplumara- sındaki bölünmüşlüğü derinleştire- ceğini" söyledi. Yunanistan'la Rum kesiminin ge- çen ay düzenlediği ortak tatbikatı da eleştiren Mesut Yılmaz, "Yuna- nistan ve Rum kesimi, Kıbns soru- nu konusundaki sabnmızı ve ka- rariılığımızı suıamak istiyorlar" di- ye konuştu. Ingiltere'nin Atina Büyükelçisi Michaei Smith, hükümet yanlısı Ta Nea gazetesine verdiği demeçte, Kıbns sorunu çözülmeden Rum Kesimi'nin AB'ye üye olmasınm ciddi zorluklar yaratabileceği uya- nsında bulundu. Smith, "Kıbnsta- ki mevcut Idlitlenmeye çözüm iki • îngiltere'nin Atina Büyükelçisi, Kıbns sorunu çözülmeden Rum kesiminin AB'ye tam üye olmasınm ciddi zorluklar yaratabileceğini söyledi. Birhk, Rum kesimi ile 10 Kasım'da görüşmelere başlayacak. toplumlu federal bir devletoluşrur- makla bulunabilir. Kıbns Rum ke- simi ile yüriitülen üyelik görüşme- lerinin sonuna kadar Kıbns sorunu- na bir çözüm bulunamazsa, bilinme- yen topraklara gireriz ve hiç kimse ondan sonraki gelişmeleri tahmin edemez" dedi. Denktaş'ın açıklaması KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da Rum yönetiminin, AB ile 10 Kasım'da üyelik görüşmele- rine başlayacagını hatırlatarak, bu- nun için etkili tedbirler alacaklan- nıvebunlan 10 Kasım'da açıklaya- caklannı bildirdi. KKTC Genç TVde önceki gece yaptığı konuşmada, "lOKasım'da, 9 Kasım'da oMuğumuz pozisyonda olmayacağE" diyen Rauf Denktaş, etkili olsun veya olmasın, kendi po- zisyonlanndan taviz vermeyecekle- rini dünyaya ilan edeceklerini kay- detti. Denktaş, "AB'vesırümtadahada döneceğiz ve Türkiye ile aramızda- ki köprüleri daha da kuvvetkndire- ceğiz" diye konuştu. Denktaş ayn- ca. BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilci Yardımcısı Ann Her- cus'un, taraflar arasında başlattığı mekik diplomasisinde, Kıbns soru- nunun esaslannın görüşülmediğini bildirdi. Denktaş, BM Genel Sekreteri'nin, Hercus'a, konunun esaslannı gö- rüşmesi yetkisini vermediğini, sa- dece güven arttıncı önlemler üze- rinde durdugunu kaydetti. ETA'nın 1968'denberi sürdürdüğü şiddet eytemlerinde 800'denfazta insan öMü. 19 Şubat 19%'da başkent Madrid'de yanm milyon İdşi ETA'nın silah bırakması isteğiyie dev bir gosteri yapmısü. 30 yıldır kanlı bir mücadele veren örgütle diyalog başlayacak ETA masaya oturuyor Dış Haberler Servisi - lspanyol hüküme- ti, Bask bölgesinin bağımsızlığı için sava- şan ETA örgütüyle görüşmelere başlanma- sı konusunda yeşil ışık yaktı. Ispanya Başbakanı Jose Maria Aznar. ETA'yla bağlantıya geçilmesi konusunda hükümete yetki verdi. lspanyol devlet rad- yosunda dün yayımlanan bir habere göre Aznar, ETA'nın 18 Eylül'de ilan ettiği tek taraflı ateşkesin, örgütün 30 yıldır sürdür- düğü şiddet politikasına gerçekten son ve- rip vermediğini anlamaya çalışıyor. Hükümet sözcüsü Josep Pique, Başba- kan Aznar'ın, ETA'nın silahlannı gerçekten bırakmak isteyip istemediğini öğrenmek için örgütle diyalog kurulmasını istediğini açıkladı. Aznar da daha sonra basma yaptığı açık- lamada, ETA ile görüşmelere başlanılaca- ğını bildirmekle birlikte aynntılı bilgi ver- medi. ETA'yla hükümet arasında nelerin görüşüleceği bilinmiyor. Hükümet sözcüsü Pique, hükümetin. bu adımı "örgütteolum- lu yönde bir tavır değişikliği olduğu için at- bğuu' söyledi. Ispanya'da yayımlanan El Pais gazetesi ge- çen pazar günü. hükümetin, ETA'nın siya- sal kanadı Herri Batasuna'dan Arnoldo Or- tegi ile görüşeceğini duyurmuştu. Habere gö- re hükümet, görüşmelere başlamak için ETA'nın silahlan teslim etmesi koşulundan vazgeçmeye hazırlanıyor. Muhalefetteki Sosyalist Parti, hükümetin, Bask bölgesındekı çatışmayı sona erdirme yönündeki girişimlerine destek verecekle- rini bildirdi. Bask bölgesindeki komünist Iz- quierda Unida Partisi'nin lideri JavierMad- razo, "Hükümetin bu adımı aüp ETA'nın ateşkes karanna akıllı. sorumlu ve cesur bir biçimde yaklaşması çok önemli" dedi. ETA'nın siyasal kanadı Herri Batasuna da, hükümetin açıklamasının inceleneceğini bildirdi. Bask bölgesinde 25 Ekim'de ger- çekleşen seçimlerden önce Herri Batasuna ve diğer ılımlı milliyetçi partiler Bask so- rununa siyasal çözüm bulunmasma ilişkin bir deklarasyona imza atmışlardı. Seçim- lerde ılımlı Bask Milliyetçi Partisi 21 san- dah/e kazanmıştı. Bask Milliyetçi Partisi'nin bir koalisyon hükümeti kurma çalışmalan sürüyor. ABD seçiminde Haciz' iddiasıWASHINGTON (AA) - ABD'de dün seçmenlerTemsil- ciler Meclisi ve Senato üyeleri- nin belirleneceği ara seçimler için sandık başına gitti. Seçim- lere "seçmen tactri" iddialan- nın bulaşmasının ardından, Ada- let Bakanlığı beş eyalete fede- ral gözlemci gönderdi. Başkan Bill Clinton, geçen pazar günü siyahlann gittiği bir kilisede yaptığı konuşmada, ra- krp Cumhuriyetçi Parti'nin azın- lıklann yoğun olduğu bölgeler- deki oy verme ışlemlerini vide- oya kaydedeceğini \ e bunun da "seçmeni tadz etmek " olduğu- nu söylemişti. Cumhuriyetçi Par- ti'nin bazı yetkilileri, aynı seç- menin iki kez oy kullanmasının engellenmesi amacıyla ülkenin bazı bölgelerinde video kaydı yapacaklannı belirtmişlerdi. Ancak, bu bölgelerin siyah- lar ve diğer azınlıklann yoğun olduğu bölgeler olduğu ortaya çıkınca Adalet Bakanlığı hare- kete geçti. Clinton ve Demok- rat Parti'nin taleplerini incele- yen Adalet Bakanlığı, seçmen- lerin ya da oy verme işlemleri- nin videoya kaydmın Seçmen Haklan Yasasf nın bir ihlali ola- cağını bildirdi. Adalet Bakanı Janet Reno, Arizona, Califor- nıa, New Mexico, New York ve Utah'a 141 federal gözlemci yolladı. ABD'de dün yapılan ara seçimlerde, 435 sandalyeli Tem- silciler Meclisi'nintümü ile Se- nato'nun 34 yeni üyesi ve 36 eyaletin yeni valüeri belirlene- cek. Oy verme işlemi TSİ 15.00'tebaşladı. eraber olacağız FARC, hükümede banş masasına oturmay ı kabul etmesine karşuı karakol basü. Kolombiya'da kanlı karakol baskını Yıllardır Türkiye'de en geniş kapsamlı "rent a car" hizmetini sunan "Budget", 2000'li yıilarda da kaliteli hizmet anlayışı ve gelişen araç filosuyla geleceğe giden yolda sizlerle beraber olacak... • Brezilya sınınndaki Miru polis karakoluna baskın düzenleyen Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri militanlan, 80 polisi öldürdü, 45 polisi rehin aldı. Dış Haberler Servisi - Ko- lombiya'daki solcugerillalar tarafından bir karakola dü- zenlenen saldında 80 polis- le 10 sivil yaşamını yitirir- ken, 45 polis rehin alındı. Kolombiya Devrimci Si- lahlı Gücleri'ne(FARC)bağ- lı yaklaşık 1000 militan Bre- zilya sınınndaki Mitu ken- tindeki polis karakoluna el yapımı bombalarla bir saldı- n düzenledi. Bölgedeki Kı- zılhaç yetkilisi Teddy Thor- baum, Radionet radyosuna yaptığı açıklamada, Vaupes eyaletinin başkenti Mitu'da tek bir polis bile kalmadığı- nı, sağ kalan 45-50 polisin Marksist gerillalar tarafın- dan kaçınldığını ve karako- lun tamamen yıkıldığmı be- lirtti. Geçen pazar Mitu'yu kuşatan yaklaşık bin FARC gerillası telefon trafosunu di- namitlahavaya uçurarak ken- tin dünyaylabağlantısını kes- ti. Gerillalar makineli tüfek- ler ve roketlerle kasabadaki bankaya, küçükhavaalanına. devlet bankasına, belediye binasına ve karakola saldır- dılar. Saldın sırasında 10 sivil ölürken pek çok sivil yaralan- dı. Kentteki hastaneyle pek çok ev de yandı. Daha sonra karakola saldıran gerillalar 80 polisi öldürüp sağ kalan 45-50 polisi de tutsak aldılar. Kente saldıran gerillalann li- derinin "Romana" takma adı- nı kullanan ve geçen mart ayında4 ABD'li kuş gözlem- cisini kaçınp bir ayrehintu- tan birgerilla olduğu öğrenil- di. Olayı öğrenen Devlet Baş- kara Andres Pastrana, Vene- züella'ya yaptığı geziyi ya- nda keserek ülkesine döndü. Üç ay önce devlet başkanı seçilen Pastrana, ülkede yıl- lardır süren kanlı iç savaşı bitireceğine söz vermişti. Hü- kümet, banş görüşmelerinin yolunu açmak için gelecek hafta ülkenin güneydoğusun- daki askerleri çekme karan al- mış, FARC, hükümetle ba- nş masasına otuımayı kabul etmişti. Amaçlar çeşitli, araçlar Budget.. Budaet Car Rental BIÇAK SIRTI EROL MANtSALI Sırflanın Midesi Toplumun isteklerini olabildiğince karşılamak is- temesi, bir boyutu ile özgürlüğün sınırlannı zoria- maktır, güzeldir, insana mutluluk verir. Sınırsızlık in- san doğasının, insan içindeki ihtirasın bir boyutu- dur. Demokrasi, sosyal adalet, hukuk bu haklan dengeli bir biçimde düzene sokabilmiş toplumlar- da yerli yerine oturtulmuş olur. Bu gelişmeler, yu- kandan aşağt değil, aşağıdan yukarı bir biçimde katılımlaria yavaş yavaş oluşmuştur. Türkiye'de bu dengeler kurulamadığı için ban- kacılık faaliyetlerinden televizyonlardaki program- lara kadar, "sınırsızlık isteklerinin" sıkıntılan ya- şanmaktadır. 1960'larda Londra'da bir metro vagonunun için- de bir genç tarağını çıkarıp herkesin içinde saçını taradığı için "ahlak ve terbiye dışı" davranmakla suçlanabilmişti, kanun içi ama ahlak dışı bir dav- ranış olup olmadığı gazetelerde tartışılmıştı. Türkiye'de özgürlükler ne toplumsal boyutta, ne de bireysel boyutta yerli yerine oturmadığı için bi- rey sınırlannı "sonsuz" saymakta, kamu otoritesi (devlet değil) ne yapacağını şaşırmakta, "sübjek- t'rf" olarak, yapay ya da yanlış uygulamalara gir- mektedir. Türk medyası bugün bu kaosu yaşıyor. Bireysel haklar, özgürlükler ve toplum düzeni arasında tam bir dengesizlik vardır. Insanlar bir yandan özgür- lüklerini diledikleri gibi yaşayamamaktan yakınır- lar, öte yandan: • Trafik anarşistleri zil zurna araba kullanıp in- sanlan öldürürler, • Kentlerde gece klübü anarşistleri, sabahlara kadar çevreye gürültü yayarlar, kimse susturamaz, • Şehrin göbeğinde takımlarının başansını kut- layan anarşistler, silahlannı rastgele ateşler, insan- lan vururlar, • Medyada sektör içi kural ve disiplin olmadığı için "kamu görevi" yapması gereken bu kuruluş- lann birçoğu anarşiyi, saldırganlığı körükler. Herkes özgüriüğü kendine göre tanımlar ve bu- nu sınırsız sanır. Aynen sırtlanın midesi gibi. Bir sırt- lanın midesine baktığınız zaman içinde her şey vardır. Teneke kutu konserveler, kösele ayakkabı parçalan, çakı vs. her şey bulunur. Bir aslanın mi- desinde ise belirli türden gıda maddelerine rast- lanır. Türkiye sırtlanın midesine benziyor, içinde her şey var, her şeye açık, hiçbir şeyin sının yok; isteyen, yapabilen, yapmak istediğini yapıyor. Mil- letvekili mi.. polisi dövüyor; takımını mı kutluyor. dan dan dan ateşliyor silahını; çete mi.. ihalede ara- cılık ediyor; zengin mi.. aklın ereceği her şeyi sa- tın alıyor, insan dahil. Sırtlanın midesi medyada da kendini gösteri- yor. Sektör içi disiplin kurulmamış, otokontrol yok. Bir "dehşet" olayının haberini verirken kırk defa üst üste tekrarlanıyor, hem de daha vahşi arşiv görün- tüleriyle beslenerek, toplumda var olan anarşi da- ha da tırmandırılıyor. Ayakta kalmanın, ya da pa- ra kazanmanın bedeli topluma ödetiliyor, toplum- sal değerleri alt-üst ederek. Haberleri değil, sanki Vahşi Belde filmini, daha da dramatize edilmiş olarak seyrediyoruz. Gülme- ce mi.. onun da sının yok. Son olayı Kırca'nm programında yaşadık. Kırca da haklı, Sayın Bakan da haklı. Kırca kendine göre sırtlanın midesi bunu kaldınr, ben niye yapmayayım diyor. Bakan da top- lum karşısında ezilip büzülen, hatta aşağılanan bir konuma düşürülüyor. Kadıncağız çaldığı, çırptığı, adam dövdürdüğü, vurdurduğu için aşağılanmıyor, kendi hayatıyla ilgili çok özel, tamamen kişisel haklan ile ilgili olarak aşağılanıyor. Kanal kapatmak çok yanlış, ancak sektörün kendini "otokontrol sistemi" ile düzenlemesi gerekir, o olmayınca RTÜK ortaya çıkryor. Çünkü sırtlanın midesinde ona da yer var. Uçak kaçırma olayında yaşananlar, başlı başı- na bir "facia", kaçııma olayı kadar tehlikeli. Med- ya uçaktakilerte iletişim kurarak içerideki insanla- nn hayatını tehlikeye atıyor. Evet, benim haber al- ma özgürlüğüm var diyor, ama içerdeki onca in- sanın hayatını tehlikeye atarak. Böyle bir uygula- ma hiçbir uygar ülkede görülmez. Haberci kendi- sini "sınırsız" özgürlüğe sahip sanıyor. Arkasın- dan güvenlik görevtileri, yemek tarifi anlatır gibi ope- rasyonun tümaynntılannı "medya"yaaçıklıyorve yann benzer olaylarda, bunun ne sonuçlar doğu- racağını düşünmeden. Evet, sırtlanın midesinde her şeye yer var. Böyle bir ortamdan en fazla bulanık suda baltk avlayanlaryararlanır. Işin en kötüsü, zamanla her- kes, bulanık suda balık avlamanın güzel olduğu- na inanmaya başlar. Aynen bir toplumdaki afyon alışkanlığı gibi. Çoğunluk bile "kötü şeyleri" ister hale gelir. O zaman da birileri kalkıp, ne yapalım, çoğunluk böyle istiyor, bizi destekliyor diye karşı- nıza dikilir, ya da "çoğunlukadına", sopayla yap- tırmaya kalkar. Devlet adamı devlet adamı gibi, bankacı ban- kacı gibi, medya medya gibi, sendikacı sendika- cı gibi olmasını öğreninceye kadar bu kaos sürüp gider. Halkın kaosun bir parçası değil, kendi üze- rinde oynanan oyunun "temel öğesi" olduğunu fark edinceye kadar. Bu da her zaman kolay olmaz.. işin kötüsü, bazen de hiç olmaz. Pinochet karan bugün açıklanıyor İSTAHBUI TJffiSİH: (0212) 253 92 00 KA0K5r: (0216) 449 36 46 ATATÜRK H/tVMjMANI:«0212) 663 06 58 8URSA (0224} 223 42 04 ADAJM: (0322) 459 00 16 AJHUHA; (0312) 417 59 52 ESENBOĞA HAVAÜMANI: (03121398 03 72 ANTALYA:<0242) 322 76 86 AMTM.YA: 10242ı 243 30 06 ANTALYA HAVM.İMAN1: (0242) 330 30 79 IZülT: (0262) 324 5112 K0NTA; (0332) 321 72 72-73 KEM£R: (0242) 8)4 28 09 ALAMYA: (0242) 513 73 82 AITİS GOLF OTEL: 10242) 725 42 42 SİOE: (0242) 753 14 86 İOriR: (023Z) 482 06 05 ÛRCÖP: (0384) 341 65 41-42 A.MENDERES HAVALİMANI/DI$ HATUR: (0232) 274 22 03 İÇ HATUR: (0232) 274 17 95 KUÇADASL (0256) 614 49 56 (OMUH: (0252) 316 73 82 MARMARtS: (0252! 412 4144 FETHİYt (0252) 614 61 66 DfHİZLİ: (0258) 264 54 43 GAZİAHTEP: (0342) 33512 30-31 TRABZOR: (0462) 32313 20 LONDRA(Ajanslar)- Lordlar Kamarası, Şili'nin eski diktatörü General Augusto Pinochet'nin tutuklanmasmı hukuk dışı bulan mahkemenin karannı temyize götürmek isteyen lspanyol avukatlann başvurusuna bugün yanıt verecek. Karara 24 saat kala, Şili eski devlet başkanlanndan SaKador AOende'nin kızı tsabel de Londra'ya geldi. Bazı milletvekilleri, insan haklan dernekleri üyeleri ve avukatlarla birlikte Londra'ya gelen Isabel Allende, 1973'te yaptığı darbeyle babasını alaşağı eden ve pek çok kişinin ölümünden sorumlu tutulan Şili eski diktatörünün davasında "tanıkhk etmek istediklerini" bildirdi. Allende, "Inanıyonım Id, yüksek mahkeme pek çok insanın sağduyıılu beklentilerine cevap verecek ve İngütere'niıı diktatörler ve zorbalar için bir yeryüzü cenneti olmasına geçit vermeyecektir" dedi. Birçok ülkenin de iade talebine hazırlandığı Pinochet'nin, bugün Lordlar Kamarası'nda alınacak karar sonrasında, davanın temyize gitmesinin olanaksız kılmması durumunda, en geç perşembe günü ülkesine dönebileceği belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle