Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1998 ÇARŞAMB/
8 DIŞ HABERLER
Ortadoğu'daki komşulannın tehdidi karşısında Ankara caydıncılığını arttırmayı hedefliyor
Tiirldye de fiize yanşuıa girdiLALE SARÜBRAHtVlOĞLU
ANKARA-Ortadoğu'daki komşulannın fiize teh-
didi altında bulunan Türkiye, uzun ve kısa menzilli
füzeler ile donanım çalışmalannı hızlandırarak cay-
dıncılığını arrnrmayı hedefiiyor. 47 trilyon liralık In-
giliz yapımı yakın savunma Rapier 2 füzelerinin or-
tak üretimi için start beklenirken F-4'lere takılacak
Israil'in PDpeye füzeleri en geç 2000 yılı sonunda Türk
Sılahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterine girecek.
îngıltere'nin British Aerospace (BAE) fîrması ile
yapılan anlaşma gereği TSK'nin envanterinde bulu-
nan ve yerden havaya fırlatılan kısa menzilli Rapier
1 füzelerinin konuşlandığı 78 merkezdeki füze atış
rampalan daha gelişmiş olan Rapier 2 füzelerinin de
kullanılacağı biçimde modernize ediliyor. 75 milyon
dolarlıkmodemizasyonişleminin 1999yılımayısın-
da tamamlanması bekleniyor.
• tngiliz yapımı yakın savunma Rapier 2 füzelerinin ortak üretimi için start
bekleniyor. F-4'lere takılacak tsrail'in Popeye füzeleri ise en geç 2000 yılı
sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girecek.
Türkiye ve Ingiltere bir süredir daha gelişmiş Ra-
pier 2 füzelerinin ortak üretimine ilişkin müzakere-
lerini sürdürüyorlar. Ingiltere bu fdzelerin Türki-
ye'ye 100 milyon tngiliz Sterlini'ne (47 trilyon 500
milyar TL, dolar bazmda ise yaklaşık 167 milyon do-
lar tutannda) mal olacağını bildirdi. Türkiye şimdi
İngiltere ile maliyetin düşürülmesi pazarlığı yapı-
yor.
YakJaşan düşman uçaklanna karşı üslerin korun-
masında etkin olan Rapier 2 füzelerinden 10 yıllık
bir program çerçevesinde yılda 80 adet olmak üze-
re TSK'nin envanteri için 800 tane üretilmesi hedef-
leniyor.
Füzelerin ortak üretimi sonucu İngiltere Savun-
ma Bakanlığı'nın bu füzelere olan ihtiyacı da karşı-
lanacak. Böylece ortak üretilecek füze sayısı 1600'e
çıkacak.
Türkiye, İngiltere ile Rapier 2 projesinin gerçek-
leşmesi halinde bu füzelerin üretimine ilişkin önem-
li bir teknolojiye sahip olacak.
Füzelerin değişik parçalan her iki ülkede de üre-
tilecek. Rapier 2 füzeleri Rapier 1 'lere göre hedefı
bulmada daha etkin.
AkıDı bombalar geüyor
Türkiye'nin PKK ile mücadelesini Ankara'nın
içeride yürüttüğü bir baskı eylemi olarak gören in-
giltere, Rapier'lann savunma amaçlı olması nedeniy-
le bu füzelerin ortak üretiminde bir sakınca görmü-
yor. Aynca PKK'nin elinde Rapier'lann ana hedefi
uçaklann bulunmaması da Türk-lngiliz füze ortak-
lığındaki pürüzü ortadan kaldınyor.
Türkiye ve Israil arasında yaklaşık 3 hafta önce im-
zalanan anlaşma ile de TSK envanterine, menzili
100 kilometreyi geçen ve hedefe tam isabet eden di-
ğer adıylaakıllı füze Popeye'lankatacak. Israil'inya-
pımcı Rafael fırması ile Milli Savunma Bakanlığı ara-
sında ımzalanan 80milyon dolarlık anlaşma, füze alı-
mı ve bu füzelerin F-4'lere takılmasınıa ilişkin mü-
hendislik çalışmalannı içeriyor.
Havadan yer hedeflerini vuran Popeye füzelerinin
ilki yine lsrail tarafından modernize edilmekte olan
F-4 uçaklanna takılmış olarak 2000 yıhnın sonlann-
da TSK'nin envanterine girecek.
Daha gelişmiş Popeye 2 füzelerinin ortak üretimi-
ne ilişkin çalışmalar ise sürüyor.
Rauf Denktas. 10 Kasım'ı bekliyor
Yılmaz'dan AB 'ye
Kıbns uyansı
LEFKOŞA (.V\.) - kıbns Rum
kesiminin Avnıpa Birliğı ile üyelik
görüşmelerine başlamasına kısa bir
süre kala, Başbakan Mesut Yılmaz,
Rum kesiminin AB'ye tam üye ol-
masının, adanın bölünmüşlük du-
rumunu daha da güçlendireceği uya-
nsında bulundu.
Ingiltere'nin Atina Büyükelçisi
MichaeiSmithde birleşmiş bir Kıb-
ns'ın AB'ye üye olmasınm tek tat-
min edici çözüm yolu olduğunu
söyledi.
Türkiye'yi genişleme planlan-
nın dışında tutan AB, geçen yıl,
Kıbns Rum kesimi ile tam üyelik
görüşmeîerihHîa'şTarrnâ karan al-
mıştı. Birlik, 10 Kasım'da Rum ke-
simi ile görüşmelere başlayacak.
Lefkoşa'da bulunan Mesut Yıl-
maz. gazetecilere yaptığı açıklama-
da, Rum kesiminin 15 üyeli Bloka
kabul edilmesinin, "Udtoplumara-
sındaki bölünmüşlüğü derinleştire-
ceğini" söyledi.
Yunanistan'la Rum kesiminin ge-
çen ay düzenlediği ortak tatbikatı da
eleştiren Mesut Yılmaz, "Yuna-
nistan ve Rum kesimi, Kıbns soru-
nu konusundaki sabnmızı ve ka-
rariılığımızı suıamak istiyorlar" di-
ye konuştu.
Ingiltere'nin Atina Büyükelçisi
Michaei Smith, hükümet yanlısı Ta
Nea gazetesine verdiği demeçte,
Kıbns sorunu çözülmeden Rum
Kesimi'nin AB'ye üye olmasınm
ciddi zorluklar yaratabileceği uya-
nsında bulundu. Smith, "Kıbnsta-
ki mevcut Idlitlenmeye çözüm iki
• îngiltere'nin Atina
Büyükelçisi, Kıbns
sorunu çözülmeden
Rum kesiminin AB'ye
tam üye olmasınm
ciddi zorluklar
yaratabileceğini
söyledi. Birhk, Rum
kesimi ile 10 Kasım'da
görüşmelere
başlayacak.
toplumlu federal bir devletoluşrur-
makla bulunabilir. Kıbns Rum ke-
simi ile yüriitülen üyelik görüşme-
lerinin sonuna kadar Kıbns sorunu-
na bir çözüm bulunamazsa, bilinme-
yen topraklara gireriz ve hiç kimse
ondan sonraki gelişmeleri tahmin
edemez" dedi.
Denktaş'ın açıklaması
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş da Rum yönetiminin, AB
ile 10 Kasım'da üyelik görüşmele-
rine başlayacagını hatırlatarak, bu-
nun için etkili tedbirler alacaklan-
nıvebunlan 10 Kasım'da açıklaya-
caklannı bildirdi.
KKTC Genç TVde önceki gece
yaptığı konuşmada, "lOKasım'da,
9 Kasım'da oMuğumuz pozisyonda
olmayacağE" diyen Rauf Denktaş,
etkili olsun veya olmasın, kendi po-
zisyonlanndan taviz vermeyecekle-
rini dünyaya ilan edeceklerini kay-
detti.
Denktaş, "AB'vesırümtadahada
döneceğiz ve Türkiye ile aramızda-
ki köprüleri daha da kuvvetkndire-
ceğiz" diye konuştu. Denktaş ayn-
ca. BM Genel Sekreteri'nin Kıbns
Özel Temsilci Yardımcısı Ann Her-
cus'un, taraflar arasında başlattığı
mekik diplomasisinde, Kıbns soru-
nunun esaslannın görüşülmediğini
bildirdi.
Denktaş, BM Genel Sekreteri'nin,
Hercus'a, konunun esaslannı gö-
rüşmesi yetkisini vermediğini, sa-
dece güven arttıncı önlemler üze-
rinde durdugunu kaydetti.
ETA'nın
1968'denberi
sürdürdüğü
şiddet
eytemlerinde
800'denfazta
insan öMü. 19
Şubat 19%'da
başkent
Madrid'de
yanm milyon
İdşi ETA'nın
silah bırakması
isteğiyie dev bir
gosteri yapmısü.
30 yıldır kanlı bir mücadele veren örgütle diyalog başlayacak
ETA masaya oturuyor
Dış Haberler Servisi - lspanyol hüküme-
ti, Bask bölgesinin bağımsızlığı için sava-
şan ETA örgütüyle görüşmelere başlanma-
sı konusunda yeşil ışık yaktı.
Ispanya Başbakanı Jose Maria Aznar.
ETA'yla bağlantıya geçilmesi konusunda
hükümete yetki verdi. lspanyol devlet rad-
yosunda dün yayımlanan bir habere göre
Aznar, ETA'nın 18 Eylül'de ilan ettiği tek
taraflı ateşkesin, örgütün 30 yıldır sürdür-
düğü şiddet politikasına gerçekten son ve-
rip vermediğini anlamaya çalışıyor.
Hükümet sözcüsü Josep Pique, Başba-
kan Aznar'ın, ETA'nın silahlannı gerçekten
bırakmak isteyip istemediğini öğrenmek
için örgütle diyalog kurulmasını istediğini
açıkladı.
Aznar da daha sonra basma yaptığı açık-
lamada, ETA ile görüşmelere başlanılaca-
ğını bildirmekle birlikte aynntılı bilgi ver-
medi. ETA'yla hükümet arasında nelerin
görüşüleceği bilinmiyor. Hükümet sözcüsü
Pique, hükümetin. bu adımı "örgütteolum-
lu yönde bir tavır değişikliği olduğu için at-
bğuu' söyledi.
Ispanya'da yayımlanan El Pais gazetesi ge-
çen pazar günü. hükümetin, ETA'nın siya-
sal kanadı Herri Batasuna'dan Arnoldo Or-
tegi ile görüşeceğini duyurmuştu. Habere gö-
re hükümet, görüşmelere başlamak için
ETA'nın silahlan teslim etmesi koşulundan
vazgeçmeye hazırlanıyor.
Muhalefetteki Sosyalist Parti, hükümetin,
Bask bölgesındekı çatışmayı sona erdirme
yönündeki girişimlerine destek verecekle-
rini bildirdi. Bask bölgesindeki komünist Iz-
quierda Unida Partisi'nin lideri JavierMad-
razo, "Hükümetin bu adımı aüp ETA'nın
ateşkes karanna akıllı. sorumlu ve cesur bir
biçimde yaklaşması çok önemli" dedi.
ETA'nın siyasal kanadı Herri Batasuna da,
hükümetin açıklamasının inceleneceğini
bildirdi. Bask bölgesinde 25 Ekim'de ger-
çekleşen seçimlerden önce Herri Batasuna
ve diğer ılımlı milliyetçi partiler Bask so-
rununa siyasal çözüm bulunmasma ilişkin
bir deklarasyona imza atmışlardı. Seçim-
lerde ılımlı Bask Milliyetçi Partisi 21 san-
dah/e kazanmıştı. Bask Milliyetçi Partisi'nin
bir koalisyon hükümeti kurma çalışmalan
sürüyor.
ABD seçiminde Haciz' iddiasıWASHINGTON (AA) -
ABD'de dün seçmenlerTemsil-
ciler Meclisi ve Senato üyeleri-
nin belirleneceği ara seçimler
için sandık başına gitti. Seçim-
lere "seçmen tactri" iddialan-
nın bulaşmasının ardından, Ada-
let Bakanlığı beş eyalete fede-
ral gözlemci gönderdi.
Başkan Bill Clinton, geçen
pazar günü siyahlann gittiği bir
kilisede yaptığı konuşmada, ra-
krp Cumhuriyetçi Parti'nin azın-
lıklann yoğun olduğu bölgeler-
deki oy verme ışlemlerini vide-
oya kaydedeceğini \ e bunun da
"seçmeni tadz etmek " olduğu-
nu söylemişti. Cumhuriyetçi Par-
ti'nin bazı yetkilileri, aynı seç-
menin iki kez oy kullanmasının
engellenmesi amacıyla ülkenin
bazı bölgelerinde video kaydı
yapacaklannı belirtmişlerdi.
Ancak, bu bölgelerin siyah-
lar ve diğer azınlıklann yoğun
olduğu bölgeler olduğu ortaya
çıkınca Adalet Bakanlığı hare-
kete geçti. Clinton ve Demok-
rat Parti'nin taleplerini incele-
yen Adalet Bakanlığı, seçmen-
lerin ya da oy verme işlemleri-
nin videoya kaydmın Seçmen
Haklan Yasasf nın bir ihlali ola-
cağını bildirdi. Adalet Bakanı
Janet Reno, Arizona, Califor-
nıa, New Mexico, New York ve
Utah'a 141 federal gözlemci
yolladı. ABD'de dün yapılan ara
seçimlerde, 435 sandalyeli Tem-
silciler Meclisi'nintümü ile Se-
nato'nun 34 yeni üyesi ve 36
eyaletin yeni valüeri belirlene-
cek. Oy verme işlemi TSİ
15.00'tebaşladı.
eraber olacağız
FARC, hükümede banş masasına oturmay ı kabul etmesine karşuı karakol basü.
Kolombiya'da kanlı
karakol baskını
Yıllardır Türkiye'de en geniş
kapsamlı "rent a car" hizmetini sunan
"Budget", 2000'li yıilarda da
kaliteli hizmet anlayışı ve gelişen
araç filosuyla geleceğe giden
yolda sizlerle
beraber olacak...
• Brezilya sınınndaki Miru polis
karakoluna baskın düzenleyen Kolombiya
Devrimci Silahlı Güçleri militanlan, 80
polisi öldürdü, 45 polisi rehin aldı.
Dış Haberler Servisi - Ko-
lombiya'daki solcugerillalar
tarafından bir karakola dü-
zenlenen saldında 80 polis-
le 10 sivil yaşamını yitirir-
ken, 45 polis rehin alındı.
Kolombiya Devrimci Si-
lahlı Gücleri'ne(FARC)bağ-
lı yaklaşık 1000 militan Bre-
zilya sınınndaki Mitu ken-
tindeki polis karakoluna el
yapımı bombalarla bir saldı-
n düzenledi. Bölgedeki Kı-
zılhaç yetkilisi Teddy Thor-
baum, Radionet radyosuna
yaptığı açıklamada, Vaupes
eyaletinin başkenti Mitu'da
tek bir polis bile kalmadığı-
nı, sağ kalan 45-50 polisin
Marksist gerillalar tarafın-
dan kaçınldığını ve karako-
lun tamamen yıkıldığmı be-
lirtti. Geçen pazar Mitu'yu
kuşatan yaklaşık bin FARC
gerillası telefon trafosunu di-
namitlahavaya uçurarak ken-
tin dünyaylabağlantısını kes-
ti. Gerillalar makineli tüfek-
ler ve roketlerle kasabadaki
bankaya, küçükhavaalanına.
devlet bankasına, belediye
binasına ve karakola saldır-
dılar.
Saldın sırasında 10 sivil
ölürken pek çok sivil yaralan-
dı. Kentteki hastaneyle pek
çok ev de yandı. Daha sonra
karakola saldıran gerillalar
80 polisi öldürüp sağ kalan
45-50 polisi de tutsak aldılar.
Kente saldıran gerillalann li-
derinin "Romana" takma adı-
nı kullanan ve geçen mart
ayında4 ABD'li kuş gözlem-
cisini kaçınp bir ayrehintu-
tan birgerilla olduğu öğrenil-
di.
Olayı öğrenen Devlet Baş-
kara Andres Pastrana, Vene-
züella'ya yaptığı geziyi ya-
nda keserek ülkesine döndü.
Üç ay önce devlet başkanı
seçilen Pastrana, ülkede yıl-
lardır süren kanlı iç savaşı
bitireceğine söz vermişti. Hü-
kümet, banş görüşmelerinin
yolunu açmak için gelecek
hafta ülkenin güneydoğusun-
daki askerleri çekme karan al-
mış, FARC, hükümetle ba-
nş masasına otuımayı kabul
etmişti.
Amaçlar çeşitli, araçlar Budget..
Budaet
Car Rental
BIÇAK SIRTI
EROL MANtSALI
Sırflanın Midesi
Toplumun isteklerini olabildiğince karşılamak is-
temesi, bir boyutu ile özgürlüğün sınırlannı zoria-
maktır, güzeldir, insana mutluluk verir. Sınırsızlık in-
san doğasının, insan içindeki ihtirasın bir boyutu-
dur. Demokrasi, sosyal adalet, hukuk bu haklan
dengeli bir biçimde düzene sokabilmiş toplumlar-
da yerli yerine oturtulmuş olur. Bu gelişmeler, yu-
kandan aşağt değil, aşağıdan yukarı bir biçimde
katılımlaria yavaş yavaş oluşmuştur.
Türkiye'de bu dengeler kurulamadığı için ban-
kacılık faaliyetlerinden televizyonlardaki program-
lara kadar, "sınırsızlık isteklerinin" sıkıntılan ya-
şanmaktadır.
1960'larda Londra'da bir metro vagonunun için-
de bir genç tarağını çıkarıp herkesin içinde saçını
taradığı için "ahlak ve terbiye dışı" davranmakla
suçlanabilmişti, kanun içi ama ahlak dışı bir dav-
ranış olup olmadığı gazetelerde tartışılmıştı.
Türkiye'de özgürlükler ne toplumsal boyutta, ne
de bireysel boyutta yerli yerine oturmadığı için bi-
rey sınırlannı "sonsuz" saymakta, kamu otoritesi
(devlet değil) ne yapacağını şaşırmakta, "sübjek-
t'rf" olarak, yapay ya da yanlış uygulamalara gir-
mektedir.
Türk medyası bugün bu kaosu yaşıyor. Bireysel
haklar, özgürlükler ve toplum düzeni arasında tam
bir dengesizlik vardır. Insanlar bir yandan özgür-
lüklerini diledikleri gibi yaşayamamaktan yakınır-
lar, öte yandan:
• Trafik anarşistleri zil zurna araba kullanıp in-
sanlan öldürürler,
• Kentlerde gece klübü anarşistleri, sabahlara
kadar çevreye gürültü yayarlar, kimse susturamaz,
• Şehrin göbeğinde takımlarının başansını kut-
layan anarşistler, silahlannı rastgele ateşler, insan-
lan vururlar,
• Medyada sektör içi kural ve disiplin olmadığı
için "kamu görevi" yapması gereken bu kuruluş-
lann birçoğu anarşiyi, saldırganlığı körükler.
Herkes özgüriüğü kendine göre tanımlar ve bu-
nu sınırsız sanır. Aynen sırtlanın midesi gibi. Bir sırt-
lanın midesine baktığınız zaman içinde her şey
vardır. Teneke kutu konserveler, kösele ayakkabı
parçalan, çakı vs. her şey bulunur. Bir aslanın mi-
desinde ise belirli türden gıda maddelerine rast-
lanır. Türkiye sırtlanın midesine benziyor, içinde
her şey var, her şeye açık, hiçbir şeyin sının yok;
isteyen, yapabilen, yapmak istediğini yapıyor. Mil-
letvekili mi.. polisi dövüyor; takımını mı kutluyor.
dan dan dan ateşliyor silahını; çete mi.. ihalede ara-
cılık ediyor; zengin mi.. aklın ereceği her şeyi sa-
tın alıyor, insan dahil.
Sırtlanın midesi medyada da kendini gösteri-
yor. Sektör içi disiplin kurulmamış, otokontrol yok.
Bir "dehşet" olayının haberini verirken kırk defa üst
üste tekrarlanıyor, hem de daha vahşi arşiv görün-
tüleriyle beslenerek, toplumda var olan anarşi da-
ha da tırmandırılıyor. Ayakta kalmanın, ya da pa-
ra kazanmanın bedeli topluma ödetiliyor, toplum-
sal değerleri alt-üst ederek.
Haberleri değil, sanki Vahşi Belde filmini, daha
da dramatize edilmiş olarak seyrediyoruz. Gülme-
ce mi.. onun da sının yok. Son olayı Kırca'nm
programında yaşadık. Kırca da haklı, Sayın Bakan
da haklı. Kırca kendine göre sırtlanın midesi bunu
kaldınr, ben niye yapmayayım diyor. Bakan da top-
lum karşısında ezilip büzülen, hatta aşağılanan bir
konuma düşürülüyor. Kadıncağız çaldığı, çırptığı,
adam dövdürdüğü, vurdurduğu için aşağılanmıyor,
kendi hayatıyla ilgili çok özel, tamamen kişisel
haklan ile ilgili olarak aşağılanıyor. Kanal kapatmak
çok yanlış, ancak sektörün kendini "otokontrol
sistemi" ile düzenlemesi gerekir, o olmayınca RTÜK
ortaya çıkryor. Çünkü sırtlanın midesinde ona da
yer var.
Uçak kaçırma olayında yaşananlar, başlı başı-
na bir "facia", kaçııma olayı kadar tehlikeli. Med-
ya uçaktakilerte iletişim kurarak içerideki insanla-
nn hayatını tehlikeye atıyor. Evet, benim haber al-
ma özgürlüğüm var diyor, ama içerdeki onca in-
sanın hayatını tehlikeye atarak. Böyle bir uygula-
ma hiçbir uygar ülkede görülmez. Haberci kendi-
sini "sınırsız" özgürlüğe sahip sanıyor. Arkasın-
dan güvenlik görevtileri, yemek tarifi anlatır gibi ope-
rasyonun tümaynntılannı "medya"yaaçıklıyorve
yann benzer olaylarda, bunun ne sonuçlar doğu-
racağını düşünmeden. Evet, sırtlanın midesinde her
şeye yer var.
Böyle bir ortamdan en fazla bulanık suda baltk
avlayanlaryararlanır. Işin en kötüsü, zamanla her-
kes, bulanık suda balık avlamanın güzel olduğu-
na inanmaya başlar. Aynen bir toplumdaki afyon
alışkanlığı gibi. Çoğunluk bile "kötü şeyleri" ister
hale gelir. O zaman da birileri kalkıp, ne yapalım,
çoğunluk böyle istiyor, bizi destekliyor diye karşı-
nıza dikilir, ya da "çoğunlukadına", sopayla yap-
tırmaya kalkar.
Devlet adamı devlet adamı gibi, bankacı ban-
kacı gibi, medya medya gibi, sendikacı sendika-
cı gibi olmasını öğreninceye kadar bu kaos sürüp
gider. Halkın kaosun bir parçası değil, kendi üze-
rinde oynanan oyunun "temel öğesi" olduğunu fark
edinceye kadar. Bu da her zaman kolay olmaz..
işin kötüsü, bazen de hiç olmaz.
Pinochet karan
bugün açıklanıyor
İSTAHBUI TJffiSİH: (0212) 253 92 00 KA0K5r: (0216) 449 36 46 ATATÜRK H/tVMjMANI:«0212) 663 06 58 8URSA (0224} 223 42 04 ADAJM: (0322) 459 00 16
AJHUHA; (0312) 417 59 52 ESENBOĞA HAVAÜMANI: (03121398 03 72 ANTALYA:<0242) 322 76 86 AMTM.YA: 10242ı 243 30 06 ANTALYA HAVM.İMAN1: (0242) 330 30 79
IZülT: (0262) 324 5112 K0NTA; (0332) 321 72 72-73 KEM£R: (0242) 8)4 28 09 ALAMYA: (0242) 513 73 82 AITİS GOLF OTEL: 10242) 725 42 42 SİOE: (0242) 753 14 86
İOriR: (023Z) 482 06 05 ÛRCÖP: (0384) 341 65 41-42 A.MENDERES HAVALİMANI/DI$ HATUR: (0232) 274 22 03 İÇ HATUR: (0232) 274 17 95 KUÇADASL (0256) 614 49 56
(OMUH: (0252) 316 73 82 MARMARtS: (0252! 412 4144 FETHİYt (0252) 614 61 66 DfHİZLİ: (0258) 264 54 43 GAZİAHTEP: (0342) 33512 30-31 TRABZOR: (0462) 32313 20
LONDRA(Ajanslar)-
Lordlar Kamarası,
Şili'nin eski diktatörü
General Augusto
Pinochet'nin
tutuklanmasmı hukuk dışı
bulan mahkemenin
karannı temyize
götürmek isteyen
lspanyol avukatlann
başvurusuna bugün yanıt
verecek. Karara 24 saat
kala, Şili eski devlet
başkanlanndan SaKador
AOende'nin kızı tsabel de
Londra'ya geldi.
Bazı milletvekilleri, insan
haklan dernekleri üyeleri
ve avukatlarla birlikte
Londra'ya gelen Isabel
Allende, 1973'te yaptığı
darbeyle babasını alaşağı
eden ve pek çok kişinin
ölümünden sorumlu
tutulan Şili eski
diktatörünün davasında
"tanıkhk etmek
istediklerini" bildirdi.
Allende, "Inanıyonım Id,
yüksek mahkeme pek çok
insanın sağduyıılu
beklentilerine cevap
verecek ve İngütere'niıı
diktatörler ve zorbalar
için bir yeryüzü cenneti
olmasına geçit
vermeyecektir" dedi.
Birçok ülkenin de iade
talebine hazırlandığı
Pinochet'nin, bugün
Lordlar Kamarası'nda
alınacak karar sonrasında,
davanın temyize
gitmesinin olanaksız
kılmması durumunda, en
geç perşembe günü
ülkesine dönebileceği
belirtiliyor.