16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1998 ÇARŞAME HABERLER Ağn Belediye Başkanı'na 3dava • Yurt Haberleri Servisi - Içışleri Bakanlığı'nca "Atatürk'ün manevi şahsiyetine v e Türkiye Cumhuriyeti yasalanna hakaret ettiği " gerekçesiyle geçen hafta görevden uzaklaştınlan Ağn'nın Fazilet Partili Belediye Başkanı Zeki Başaran hakkında üç ayn davaaçıldj. Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamelerde, Başaran'ın, "Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret", "'bölücü içerikli propaganda yapmak" ve "Türkiye Cumhuriyeti yasalanna hakaret" suçfanndan cezalandınlması istendi. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde yargılanacak olan Başaran hakkında toplam 4-6 yıl arasında degişen ağır hapis cezası isteniyor. Genç'in soru önergesi • A M ( A R A ( A A ) - D Y P Tuncelı Mılletvekili ve TBMM Başkanvekili Kamer Genç, TBMM Genel Kurul Salonu'nu yapan Nurol şirketinin son 5 yılda defter ve belgelerinin incelenip mcelenmediğini sordu. Genç, Maliye Bakanı taraftndan yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığf na sunduğu önergesinde, Nurol şirketinin kurulduğu günden bugüne kadar kamu idare ve kurumlannda hangi ışleri aldığım ve ihalelerin hangi yöntemlerle bu şirkete verildigini sordu. Garipoğlu da medya patronu • ADANA (Cumhuriyet Giiney tlleri Bürosu) - Nesım Malki cinayetinin çözülmesiyle birlikte Malki'nin Sümerbank'taki ortağı sıfatıyla sorgulanan Ceyhanlı işadamı Hayyam Garipoğlu da televızyon sahibi oldu. Ceyhan'da yayın yapmakta olan Duyan TV'ye babası Kasım Garipoğlu ve .çşki eşinin babasını ortak yapan Garipoğlu, böylece akrabalan aracılığı ile medya patronluğuna soyundu. Duyan TV'nin adı Samim TV olarak değiştirilirken baba Kasım Garipoğlu'nun siyasete soyunmak niyetinde olduğu ileri sürüldü. Ceylan'ın DGM'deki davası • ANKARA (AA) - Kınkkale'del993yılmda yaptığı bır konuşmada, 'din farldılığı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği' gerekçesiyle, kapatılan RP'nin Ankara eski Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın l yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Ankara l No'Iu DGM'de göriilen davanın bugünkü duruşmasında sanık avukatlan. esas hakkındaki savunmalannı hazırlamak amacıyla mahkemeden süre istedıler. Mahkeme, sanık avukatlannın istedikleri süreyi vererek duruşmayı erteledi. Gözler mahkeme kararmda • ANKARA (AA) - Petrol Ofisi AŞ'nin satış sözleşmesinin imzalanması için Ortak Ginşim Grubu'na Ozelleştirme Yüksek Kurulu'nca verilen 90 gün süre. önceki gün dolarken özelleştırme işlemlerin sürdüfülmesi için Ankara Bölge tdare Mahkemesi'nin karan bekleniyor. POAŞ'ta ozelleştirme işlemlerinin geleceği, mahkeme ve buna bağlı Ozelleştirme Yüksek Kurulu'nun yaklaşımma göre biçimlenecek. Fazla çalışma ücretine arttrım • ANKARA (AA) - Devlet memurlarmm fazla çalışma ücretleri yeni yılda yüzde 50 oranında artarâk saat başına 180 bin lira olarak uygulanacak. Söz konusu oranlar. KJT'lerde sözleşmeli olarak çalışanlar için de geçerli olacak. Bakanlıklann özel kalem müdürlüklerindeki çalışanlar ile makam şoförlerinin saat başına 170 bin lira olan fazla çalışma ücreti de yeni yılda 240 bin lira olarak uygulanacak. Ancak her bir makam ıçın aylık toplam fazla çalışma süresi 450 saati geçemeyecek. İP, gericilerin 6 Kasım günü yapacağı eyleme tepki göstermek için yann toplanacak Gerici kâDoşma uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İP'Iİ gençler. yann saat 12.00'de Sakarya Cadde- si'nde toplanarak "türban >asağı ve Yüksek Oğrenim Kurumu'nu (YÖK) protesto" ge- rekçesiyle 6 Kasım'da yapılacak eyleme tep- ki gösterecekler. Gencilerle birlikte eyleme hazırlanan sol gruplan da eleştiren IP Öncü Gençlik Ge- nel Sekreten İsmail Bölükbaşı. "Solun tari- hi emperyalizme ve gericiliğe karşı mücade- teyle doludur. Türkiye soJu şeriatia işbiriigj yapamaz" dedı. Başbakanlık Takip Kurulu (BTK) ise il- gili binmleri uyararak YÖK'ün kuruluş yıl- dönümünde dinci ve aynlıkçı örgütler ile aşın solculann ortak eylemlerine karşı ön- lem alınmasını istedi. BTK'nın geçen haf- ta yapılan toplantısında, YÖK'ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım Cuma günü olabi- İecek gelişmeler ele alındı. UBA'nın haberine göre toplantıda, aşın dinci gruplann 6 Kasım'da üniversitelerde eylem yapma çağnlanna dikkat çekilirken. solculann da "12 Eylül ürünü" olduğu ge- rekçesiyle YÖK"e karşı olduklan ve bu ne- denle ortak bir eylem gerçekleştirebilecek- leri vurgulandı. Başbakanlık Takip Kurulu'nda, Beya- zıt'taki lstanbul Üniversitesi'nde yapılan türban eylemlerine hem aşın sol gruplann hem de bölücü örgütlerin destek verdiği anımsatıldı. BTK'de. aşın dinci örgütlerin silahlanma çabalanna da dikkat çekilerek, olaylann bu boyutuyla da değerlendirilme- si ve bunlara karşı hiçbir şekilde ödün ve- rilmemesi görüsü benimsendi. BTK'de, 6 Kasım'da yapılacak eylemle- rin "devlete karşı bir başkakhn" olarak de- ğerlendınleceği vurgulanarak, yasal kovuş- turmaların da buna göre yapılması kararlaş- tınldı. BTK'de, ilgili bütün birimler ve üniversi- telerden, kendi bünyelerinde gereken ön- lemleri almalan istenirken, güvenlik güçle- nnin de kesinlikle hoşgörü göstermemesı gerektiği vurgulandı. Aynca, güvenlik güç- lerinin olaylan kışkırtacak eylemlerden ka- çınmalan gerektiği de açıklandı. tPÖncü Gençlik Genel Sekreten Bölük- başı ise diin yaptığı yazılı açıklamada, YÖK'ün kuruluş tarihi olan 6 Kasım günü yapılacak eylemin daha önceki yıllardan farklılık gösterdiğini belirterek, gerici grup- lann türban yasağını öne sürerek katılacak- lan eyleme solculann da destek vermeleri- ne tepki göstereceklerini bildirdi. Düne kadar gerici öğrencilerin YÖK'e toz kondurmadığını anımsatan Bölükbaşı. şımdı "Kahrolsun YÖK" diye bağırdıklan- nı söyledi. Bölükbaşı, eyleme destek veren bazı sol gruplann ise gericilerden daha faz- la gericiliğe sahip çıktığını ileri sürdü. Türkiye halkının gericilik ve emperya- lizmle işbirliği yapanlardan hesap soracağı- nı belirten İsmail Bölükbaşı, 25 Ekim'de so- kaklara dökülen milyonlarca insanın bunun göstergesi olduğunu söyledi. Istanbul'da 6 Kasım'da sağ ve sol görüş- lü öğrencilerin YÖK'ü protesto amacıyla eylem yapacağı yolundaki bilgileri değer- lendiren emniyet yetkilileri, günün cumaya denk gelmesini de göz önünde bulundura- rak alınan önlemleri yeniden gözden geçir- diler. Bu amaçla lstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı birimlerde olası gösteriler için tüm izinler iptal edilirken Vatan Cadde- si'ndeki müdürlük binasında da kriz merke- zi oluşturulacak. lstanbul 'daki üniversiteler ile stratejık noktalarda yoğun önlemler alı- nacağı, havadan helikopterlerin de buna des- tek olacağı bildirildi. Yaklaşık 10 bin poli- sin görev yapacağı 6 Kasım günü, yasâdışı gösterilere izin verilmeyeceği kaydedildi. Ankara 'nınyasâdışı kavşakları 'yargı kararları çiğnenerek'yapıldı Melih Gökçek anayasayı tanımıyor• Anayasa, bir hukuk devieti olan Türkiye'de yargı kararlannı uygulamayanlann suçlu olacağını ve yargılanacaklannı vurguluyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise yargı kararlanyla projeleri iptal edilen katlı kavşaklan kaçak inşa ederek Türkiye'nin başkentinde Cumhuriyet Anayasası'nı yok sayan bir yerel yönetim anlayışı sergiliyor. OKTAY EKtSCt lstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan'ın özellikJe "i- mar" konusundaki birçok "yasadışı" davranışı sorgu- lanmadan, sadece siyasi bir söyleminden ötürü yargılan- masının "kente karşı suçlu komınıunu'' gözkrden ka- • çıran içeriksız bır "demok- rasi takıyyesine" ortam ha- zırladığını daha önce aynn- tılanyla yazmıştık. Şımdi de benzer bir "ya- nıltıcı" süreç Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için yaşanı- yor. Bütün ülkeye örnek bir şehircilik uygulamasıyla "öncülük" et- mesi gereken Türkiye Cumhuriyeti'nin BaşkentTni bilım dışı ve arabesk bir ba- sıtlık içindeki "katlı kavşaklaria" tahrip eden Melih Gökçek, üstelik bu davranı- şını "yargı kararlanna rağmen" sürdür- müş olmasına rağmen. sadece "siyasi yan- daşlanna ihale verip vermemekle'' sorgu- lanıyor. Oysaki ihalelerde yapılan usulsüzlük- ler kanıtlandığında. kamu zaran da tazmi- nat konusu yapılarak bır şekilde giderile- bilir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti mahke- melerinin "Dur" demesine rağmen An- kara'nın kent ve uygarlık kimliğini ayak- lar altına alarak yok eden katlı kavşaklar bir "kent suçu" olarak kaldığı sürece, bu zarann giderihnesi hiçbir zaman müm- kün olmavacaktır. Anayasa suçlan Melih Gökçek'ın şehircilik ilkelerine ve hukuka aykın olan diğer birçok imar uygulamalannın yanında özellikJe katlı kavşaklardaki yasâdışı rutumu hemen her yönüyle açık birer "anayasa suçu" niteli- ğinde. Bu kavşaklann ulaşım planlaması \e çağdaş kent kültürüne aykın olduğu yö- nündeki tüm bilimsel ve kamu yarannı gözeten uyanlan dikkate almayan ve yar- Sıhhiye "U" Dönüşü Köprüsü: Bu meydanı süsleyen ve Ankara'nın ta- rihsel simgesi olan Hitit Ânıtı'nı Koruma Kurulu'nun kültür mirası ka- ran nedeniyle yok edemeyen Melih Gökçek, yine yasâdışı inşaat operas- yonuyla bir "U" köprüsünü inşa ederek kentin Cumhuriyet dönemi Idm- "demir jığuılar" alüna aJdı. kuka aykın"' bulduğu projesıni arabesk süslemelerdeekleyerekhızlatamamladı. Oysa. bu düzmece plana karşı da açı- lan davada Ankara 4. İdare Mahkemesi 17 Ocak 1996'da "iptal" karan vermiş, beledıyenin buna yaptığı ıtıraz da Daruş- tay 6. Dairesi'nın 14 Nisan 1997 tarihli karan>la reddedilerek, kaçakkavşak in- şaatma sözde dayanak tutulan trafık pla- nının "geçersizliğj" kesinleşmiştı. Sıhhiye "U" Dönüşü Köprüsü: Bu meydanı süsleyen ve Ankara'nın tarihsel sımgesı olan HititAnıö'nı Koruma Kuru- lu'nun kültür mirası karan nedeniyle yok edemeyen Melih Gökçek, yine yasâdışı inşaat operasyonuyla bir " Û " köpriisünü inşa ederek kentin Cumhuriyet dönemi kimliğini "demir yığuılar" altına aldı Belediye Meclis karan olmadan ve bir imar planı bıle yapılmadan başlanan in- şaat için de Mimarlar Odası'nca açılan dava sonucunda Ankara 5. idare Mahke- mesi 23 Mayıs 1997'de yürütmeyı durdur- muş, ancak bu karar yine dinlenmemişti. Trafik Komisyonu'nun yanı sıra, diğer meslek odalanmn. yöredeki esnafın ve hatta Ankar Şoförier Odası'nın da sürek- li karşı çıktıklan bu dev köprü, yargı ka- rarlan çiğnenerek tamamlandıktan sonra üstelik 29 Eldm 1997'de Cumhuriyet bay- ramıyla birlikte yapılan "törenle" hızme- te açıldı. gı kararlanru bile "uygulatma kararülığı" göstermeyen yetkililerin "hoşgörülü" tu- tumlan ise "kente ve hukuka karşı ay- mazhk" olarak cumhuriyet tarihine geçi- yor. tşte, 1995'ten bu yana Melih Gök- çek'in bu hoşgörü ve aymazlıktan yarar- lanarak Ankara'ya indirdigi katlı kavşak darbelerinin kısa öyküleri: Mithatpaşa Katlı Kavşağı: Projenın "ihale" haberi basında çıkar çıkmaz Mi- marlar Odası'nın önce tartışma panelle- ri düzenle> ip. sonra da ıtiraz raporlannı belediyeye, valiliğe ve ilgili bakanlıkJara ilettiği bu kavşak için 1995 yılı nisan ayın- da "alelacele" temel atıldı. Bunun üzerine yine meslek odalannca ve Cankaya Belediyesi'nce açılan dava- da Ankara 6. İdare Mahkemesi 27 Nisan 1995 tarihinde "yürütmenin durdurul- ması" karannı verdi. Yargı karanna rağ- men insaata devam edilmesi üzerine Me- lih Gökçek hakkında 26 Mayıs 1995'te savcılığa "suç duyurusunda" bulunulur- ken aynı katlı kavşak ıçın 22 Haziran 1995 'te "ikinci kez" yürütmey i durdurma karan alındı. Bunun üzenne Melih Gökçek "kanu- na karşı hile" yaparak. kav şak planını ön- ce iptal edıp. sonra "trafik planı" adı al- tında yeniden onaylamak yöntemiyle, > argının "şehirciliğe kamu yaranna ve hu- Aynı yargılama sürecinde bu kez 1. idare Mahkeme- si'nin Ankaralı biryurttaşın açtığı dava üzerine verdiği "projeyi iptal" karannı da 11 Kasım 1997 günü köprü- yü 10 dakikalıgına "trafiğe kapanp açarak" aşağılayan Melih Gökçek, hukuku ne- den dinlemediğini şöyle açıklıyordu: "Çağdışı görüş sahibiolanve köprülere kar- şı çıkan zihniyeti kınıyo- rum." (12. 1İ.1997- Si- yah/Beyaz) _Ve Akay-TBMM Kavşa- ğı: Ankara'nın trafik akışı- nı genel bir ulaşım mastır planı bütünselliği içinde dü- zenlemek yerine. birbirle- riyle bağlantısız "noktasal kath kavşaklar" yapma ta- kmtısının üçüncü ve en bü- yük darbesi ise "Akay-TB- MM" kavşağında planlan- dı. Aslında bu proje de 1995'te gündeme gelmiş, ancak Çankaya Belediye- si'nin açtığı dava sonucun- da Akay- TBMM kavşağına ait imar planı değişikliği 3. Idare Mahkemesi'nin 5.12.1996 tarihli karan ve bunu onaylayan Danıştay'ın 17.12. 1997 tarihli karanyla "iptal" edilmişti. Kesinleşmiş yargı karan- na rağmen projeye yine devam eden Me- lih Gökçek bu kez Mimarlar Odası'nca açılan davanın sonucunu bile bekleme- den. 2 Nisan 1998'de BESA adlı beledi- ye firmasına 1 trilyon 250 milyar lira ke- şif bedelle inşaatını ihale etti. Oysa böy- lesi bir "kent içi" kavşak düzenlemesi 1994 tarihli Ulaşım Planı'na da aykın ol- duğu gibi, Ankara'nın yine Cumhuriyet dönemi kimliğinin en güçlü olduğu bir meydanını "kesüıtisiz proiokol yolu" el- de etmek adma şehirlerarası bir oto-yol kavşağına benzetecek... Işte. sadece bu "kath kavşaklar dayat- ması" bile Melih Gökçek'in hem kent kültüründen yoksun davranışlannın, hem de hukuku ve bilimi açıkça yok sayan uy- gulamalannın "yargı kararlanyla da tes- cil edilmiş" en çarpıcı ömekleri. Ankara böylesi bir yasadışılık altında sürekli "tahrip" edilen bir başkent olma talih- sizliğini yaşarken "yetkiBler"(!) ise hâlâ Melih Gökçek hakkında hiç değilse bu tahribatı durduracak bir yasal yaptınmı uygulayıp uygulamama konusunda "üıie- leme"(!) yapıyorlar. Ne dersiniz, Melih Gökçek de kente karşı bu açık suçlan ve anayasa ihJalleri yüzünden değil de Erdoğan gibi sadece siyasi nedenlerle sorgulanırsa. sonunda kazançlı çıkan ve hatta "aklanan" şu 4.5 yıllık "çağdışı yönetim" olmayacak mı? SIFlk NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR calislar(o cumhuriyet.com.tr Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti'nin (TGC) öncülüğünde çok sayıda gazeteci meslek ilkeleri- ni beliriemek amacıyla dün bir araya geldi. TGC tarafından oluşturulan, mesleğin deneyim- li isimlerinin yer aldığı ve baş- kanlığını Nezih Demirkent'ın yaptığı 'BasınSenatosu' meslek ılkelerini tarttştı. TGC, yeni se- çimden sonra mesleğın çeşitli alanlarında komiteleroluşturdu. Bunlardan birisi de 'Meslek ll- keleri Izleme Komitesi'ydi. Benim de içinde yer aldığım komite, uzun bir çalışma sonun- da, 'Türkiye Gazetecileh Hak ve Ahlak Bildirgesi' taslağını hazır- ladı. Dün bu taslak tartışıldı. Bu bildirge, bir anlamda bu mesle- ğin yeni anayasası olarak öne çıkıyor. Yasal hiçbir yaptırım gü- cü olmayan bu bildirge, biz ga- zetecilerin birlikte uyması gere- ken kurallan belirliyor. Batı'da bu türden ilkeler çok önemli. Oralarda basın özgür- dür, devletin cıddi hiçbir engelin- den söz edilemez. Ancak mes- Gazetecilerin Meslek Ahlakı lek kuruluşlan basının iç deneti- minin işlemesini sağlar. Basın kuruluşlan ya da gazeteciler meslek etiğini ihlal eden girişim- lerde bulunduklannda, devieti değil, ama meslek kuruluşlannı karşılarındabulurlar. Birgazete- cinin meslek örgütlerince kınan- ması, onun için büyükbirolum- suzluk puanı olarak kabul edilir. Bu nedenle gazetecinin meslek etiğini çiğnemesi risklidir. Çün- kü o zaman karşısında kendi meslektaşlarını bulur. Onların eleştirı ve uyarılanyla karşılaş- mak bir gazeteci için hoş olma- yan birdurum yaratır. Prestiji ze- delenir, kurum içinde itibannı yi- tirır. Bizde ne yazık kı, şimdiye ka- dar gazetecilerin kendi iç dene- tim mekanizmalan işletilemedi. Devlet yasaklarıyla devlet ku- rumlannın oluşturduğu cezalan- dırmayöntemleriylebirdenetim sağlanmak istendi. Devlet mer- kezli denetim ise siyasi tercihle- ri ön plana çıkardı. Iktıdara aykı- n olan, muhalefet eden gazete- cinin başı derde girdi, mesleğin dışına itıldı. Iktidar ilişkılenne yat- kın gazeteciler ise muteber ka- bul edilip ödüllendirildi. Gazetecinin mesleki yeteneği, meslek ilkelerine bağlılığı çoğu zaman işe yaramadığı gibi, ba- zen de aleyhine işledi. 12 Eylül 1980 sonrası, Türk gazeteciliği- nin kara dönemi yaşandı. Hâlâ bu dönemin içindeyız. Toplum- daki çürüme katlanarak bızim mesleğin içine de girdi. Çalışa- rak kazanılamayacak paralar, meslek dışı özellikleri nedeniyle bazı gazetecilere sunuldu. Aşın zenginleşen bır kısım gazeteci- ler basındaki ücret dengesini de altüst ettiler, meslek içi etiği de. Onlartam anlamıyla iktidann bir parçası haline geldiler ve gaze- tecılık mesleğini güç odaklarının borazanı haline dönüştürdüler. Küçük birazınlığın yarattığı bu durum, bu meslekçalışanlarının çoğunluğunu derinden yaralıyor. Onlar, halka gerçeği anlatmak ve mesleklerini yerine getirmek istiyorlar. Örgütlenmek, sendi- kalaşmak ve adil bir kurum için- de görevlerini yerine getirmek niyetini dile getiriyorlar. 'Gaze- teciler Meclisi Girişimi' bu ara- yışın bir ürünü olarak ortaya çık- tı. 'Hak ve Ahlak Bildirgesi' de böyle bir sürecin sonunda gün- deme geldı. Size bu önemli bil- dirgeden bazı sat/r başlannı ak- tarmak istiyorum: "Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılma- sının temel yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklanndandır... Gazeteci, ba- sın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adma dürüst bir biçimde kulla- nır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etme- li, halkı da bu yönde bilgilendir- melidir. Gazetecinin halka karşı kamusal sorumluluğu, baştaiş- verenine veya kamu otoriteleri- ne karşı olmak üzere, diğer tüm sorumluluklanndan önce gelir. Gazetecilerin temel görevleri ve ılkeleri bölümünde bildirge- de özetle şu noktalara dikkat çe- kiliyor: "Halkın gerçekleri ve doğrulan bilme hakkı adma, ga- zeteci, kendi açısından sonuç- lan ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır...Gazeteci, başta banş, demokrasi ve insan haklan olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çokseslili- ği, farklılıklara saygıyı savunur. Irk, etnisite, cinsiyet, dil, milli- yet, din, sınıfve felsefiinanç ay- nmcılığı yapmadan tüm ulusla- nn, tüm halkların ve tüm birey- lerin haklannı, saygınlığını tanır. Insanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı kö- rükleyici yayından kaçınır." Umarız bu bildirge, gazeteci- ler için yeni bir başlangıç olur. Cündem secim ve ekonomi SivUtoplum örguûeri10 Kasım \h birarayageliyor ANKARA (AA) - Türk-Iş, DİSK, TİSK, TOBB ve TESK genel başkanJan, ülkede yaşa- nan son olaylan değer- lendirmek üzere 10 Ka- sım salı günü yemekli bir toplantıda bir araya gele- cek. TOBB'nin ev sahıpli- ğinde 3. kez Ankara'da bir araya gelecek Türk-İş Genel Baş- kanı Bay- ram Meral. DISK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, TISK Başkanı Re- fik Baydur. TOBB Baş- kanı Fuat Miras ve TESK Genel Başkanı Derviş Gün- day, son günlerde yo- ğunluk ka- zanan seçim tartışmalan ile ekono- mik konula- n ele alacak- lar. Türk-Iş Genel Baş- kanı Meral, toplantıda özellikle se- çim tartışmalan ile hükü- metin çalışmalannm de- ğerlendirilebileceğini belirterek siyasi partiler ve seçim yasalanndaki değişiklik konusunun da ele alınabilecegini söyle- di. Hükümet çalışmalan- nın da masaya yatınlabi- leceğine dikkati çeken • Türk-Iş, DISK, TÎSK, TOBB ve TESK genel başkanlan 10 Kasım'da bir araya gelecek. • Meral: Seçimebu hükümetle gidilmesinde yarar var. • Budaielş dünyası ozelleştirme konusunda fazla ısrarcı olmamalı. • Baydur: Genel düşüncemiz, Sayın Başbakan'uı hökümeti seçime kadar götûrmesidir. Bayram Meral, seçirr bu hükümet ile gidilms sinde yarar olduğun vurguladı. Meral, yeni hükümc tartışmalarmın da ülkey sıkıntı getireceğini kay detti. DİSK Genel Başkan Rıdvan Budak ise lOKa sım'da 3. kez gerçekleş tirilecek toplantıda, hü kümetin bu güne kada yaptığı çalış malarile"bi hükümet dö- neminde Türkiye ne- reye geldi' sonasuna ya- nıt aranabile- ceğini söyle- di. Budak, toplantıda her kurulu- şun kendi so- runlarmı dik getireceğini bu kapsamdc özelleştirme uygulamala- nnın değer- lendirilece- ğini ifade et- ti. Budak, \% dünyasınm, işçi kesimin- de sıkıntı ya- ratan özel- leştirme konusunda faz- la ısrarcı olmaması ge- rektiğini savundu. TlSK Başkanı Baydur da, toplantıda genel ola- rak ülkenin ekonomik sorunlannın ele alınaca- ğını belirterek, bunun ya- nı sıra ülkedeki siyasi ge- lişmelerin değerlendiri- leceğini söyledi. Arabulucu ülkeleri uyardı Yümaz'dan 'KKTCile bütünleşiriz'mesajı REŞATAKAR LEFKOŞA KKTC'de inşa edilecek ilk tıp fakültesinin temel atma töreni için adaya kı- sa süreli bir ziyaret ger- çekleştiren ve Doğu Ak- deniz Oniversitesi tara- fından "Fahri Doktora" payesi ile ödüllendirilen Başbakan Mesut Yılmaz, tüm dünyaya "TC-KK- TC bütünJeşmesi" konu- sunda açık ve net mesaj- lar verdi. Yılmaz, Türki- ye hükümetınin, Lük- semburg Zirvesi sonrası kararlaştınlan bütünleş- me seyrinin başanyla yü- rüdüğünü görmekten bü- yük mutluluk duyduğu- nu söyledi. Başbakan Mesut Yıl- maz, "Bu ko- nuda atma- nuz gereken ileri adımlar söz konusu- dur. Biz ken- di hesabımıza bu adımlan atmaya ka- rarhyız" de- di. Kıbns so- rununun çö- zümü konu- sunda arabu- luculuk giri- şimlerinde bulunan ül- keleri de uya- ran Yılmaz, Rum tarafı Türk tarafını eşit muhatap kabul edip masaya otur- madıktan sonra hiçbir arabuluculuk girişiminin başanya ulaşamayacağı- nı söyledi. Ercan Devlet Hava Alam'nda Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş, Meclis Başkanı Hakkı Atun, Başbakan Derviş Eroglu ve öteki yetkililer tarafından karşılanan Mesut Yılmaz'a, yol bo- yu sevgi gösterilerinde bulunuldu. Yılmaz'ın geçtiği yollara mersin dallan atıldı. Başbakan, daha sonra Denktaş'ı Cumhurbaş- kanlığı Sarayı'nda ziya- ret ederek bir süre baş ba- şa görüştü. • Kıbnsh köylülere 3 trilyonluk kurakhk tazminatı müjdesi veren Başbakan Mesut Yılmaz, TC-KKTC arasmdaki bütünleşme adunlannın devam edeceğini açıkladı. Yılmaz, muhalefet li- derlerüıden Cumhuriyet- çi Türk Partisi (CTP) Ge- nel Başkanı Mehmet Ah' Talat ve Toplumcu Kur- tuluş Partisi (TKP) Ge- nel Başkanı Mustafa Akıncı ile de kısa birer görüşme yaptı. Cumhurbaşkanlığı Sa- rayı'nı dolduran vatan- daşlar, kurum ve kuruluş temsilcileri Başbakan Mesut Yılmaz'a büyük sevgi gösterisinde bulun- dular. Bunun göstergesi olarak sivil toplum ör- gütleri ve kurum kuru- luşlan tarafından Yıl- maz'a plaket yağdı. tlk plaket Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş tara- fından su- nuldu. Denktaş, Mesut Yıl- maz'a Cumhur- başkanlığı plaketi ya- nında, Ku- zey Kıbns Türk Cum- huriyeti'nin 15'inci ku- ruluş yıldö- nümü için bastınlan altın ve gü- müş para- lardan da takdım etti. Cumhur- başkanı Denktaş'ın ardmdan Yılmaz'a Lefkoşa Belediye Başkanı Şe- mi Bora ta- rafından Lefkoşa kentinin Altın Anahtan ve Hemşerilik Beratı verildi. Yılmaz, plaketleri al- dıktan sonra yaptığı ko- nuşmada, Türkiye Cum- huriyeti'nin 75'inci ku- ruluş yıldönümünün kut- landığı, Kuzey fCıbns Türk Cumhuriyeti'nin 15'inci kuruluş yıldönü- mü kutlama hazırlıklan- nın yaşandığı bugünler- de, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın davetlisi ola- rak tıp fakültesinin teme- lini atmak için KKTC'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getir- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle