Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cem,Latin
Amerika'ya
pdiyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Rürosu) - Dışişleri Bakanı
Ismail Cem, temaslarda
bulunmak üzere bugün
Brezilya, Şili ve Arjantin'i
kapsayan yurtdışı gezisine
çıkıyor. Dışişleri
BakanlığTndan yapılan
açıklamada, Ismail Cem'in
gezisinin Laün Amerika'ya
açılım politikası çerçevesinde
gerçekleştirileceği
kaydedildi.
Kutan:
Cumhuriyet
düsmanı yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - FP Genel Başkanı
Recai Kutan, Türkiye'de "bir
tek Cumhuriyet düşmanı
olmadığını" ileri sürerek
"Cumhuriyet düşmanı vardır
iddiasındaiciler, Cumhuriyete
en büyük ihanet içindedirler"
dedi. Kutan, Atatürk'e
hakaretler yağdırdığı
konuşma kaseti ortaya çıkan
Ağn Belediye Başkanı Zeki
Başaran'ın da ihraç istemiyle
yüksek disiplin kuruluna
sevk edildiğini belirtti.
TVIaskeli Leydhle
suç yok'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılıgı,
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in yaşam öyküsünü
anlatan "Maskeli Leydi" adlı
kitabın toplatılması ve yazar
Faruk Bildirici hakkında ceza
davası açılması istemini
reddetti. Kararda, kitapta suç
unsuruna rastlanılmadığı
vurgulandı.
İP'den Küçük'e
mesaj
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - lşçi Partisi Genel
Başkanvekili Hasan Yalçm,
29 Ekim'de ülkeye dönen
Yalçın Küçük'e
"hoşgeldiniz" mesajı
gönderdi. Yalçın, Küçük'ûn
tutuklu bulunduğu Edirne
Kapalı Cezaevi'ne
gönderdiği telgrafta,
"Yurdunuza hoş geldiniz.
Cumhuriyet devriminin yeni
taarruzuyla canlanıp
güzelleşen Türkiye, bütün
devnmci evlatlanm kucağına
çağınyor Bu çağnya çok
anlamlı bir günde, 29
Ekim'de cevap verdiniz.
Halkın devrimci coşkusuna
ortak oldunuz. Saflanmız
sizinle güçlenmiştir" dedi.
ATA uçağınm
kazası
• İstanbul Haber Servisi -
Atatürk Havalimanı'nda
önceki akşam bir traktörün
çarpması sonucu sol
kanadında hasar meydana
gelen Başbakanlığa ait
"Gulfstream-4" tipi "ATA"
uçağımn onarımı sürüyor.
Yetkililer, traktörün sürücüsü
THY personelinin gözaltına
alındığını kaydettiler.
Edibali yeniden
genel başkan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Millet Partisi (MP)
5. Olağan Kongresi'nde
genel başkanlığa yeniden
Aykut Edibali seçildi.
Atatürk Spor Salonu'nda dün
yapılan kongrede Edibali,
422 delegeden 417'sinin
oyunu alarak yeniden genel
başkanhğa getirildi.
PKK şşntiye bastt
• BtNGÖL (AA) - Bingöl'de
beledıyeye ait asfalt
şantiyelerine baskın
düzenleyen PKK'liJer iki
bekçiyi kaçırdılar. Önce
küçük sanayi sitesindeki
beledıyeye ait şantiyeyi basan
silahlı teröristler, burada 12
AK 040 plakalı kamyonu,
deposundan çıkardıklan
mazotla ateşe verdiler.
Şantiye bekçisi Mehmet
Tandoğan'ı yanlanna alan
PKK'liler, daha sonra Temel
Yapı semtindeki
Karayollan'nın asfalt
şantiyesine baskın
düzenlediler. Buradaki bekçi
Tevzik Batur'u da yanlanna
alan teröristler olay yerinden
kaçtılar. Yetkililer, olayla
ilgili olarak operasyon
başlatıldığını kaydettiler.
ANAP'a katılımlar
I İstanbul Haber Servisi -
ANAP Kâğıthane llçe
Teşkilatı tarafindan dün
düzenlenen basın
toplantısında konuşan ANAP
MKYK üyesi Turgut Yılmaz,
DYP'den istifa ederek
partisine katılan 250 kişi
adına Sezai Tombul ve
Sadettin Turan'ın rozetlerini
taktı. Yılmaz, "Geçmişimizle
ve partimle onur duyuyorum.
Biz zor günlerin partisiyiz"
dedi.
REFAHYOL döneminde Ziraat Bankası'nın paraları gerici yayınlara aktarılmış
Devlet kaynaldarı şeriatçılaraANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAH-
YOL döneminde RP'li Sabri Tekir'e bağlı olan
Ziraat Bankası'nın tanıtım işi ıçin başta Kanal
7 olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında şeriatçı ya-
yın organlanna milyarlarca liralık kaynak ak-
tanldığı belirlendi. Reklamlann verileceği ku-
rumlann listelerinin kapatılan RP'nin siyasi
yasaklı milletvekilı, eski Adalet Bakanı Şevket
Kazan döneminde Adalet Bakanlığı'ndan Zi-
raat Bankası'na fakslandığı belgelendi. Anka-
ra DGM Başsavcılıgı, saptamalarla ilgili ola-
rak soruşturma başlattı. CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin, ışlemleri bir "hırsızlık ve ahlak-
sızlık abidesi" olarak değerlendirirken "Tanı-
bm işi sahte işlem ve belgelerle rejim karşra, şe-
riatçı kişi ve kuruluşlara kaynak aktaran tam
bir yağma ve soygun operasyonu olarak yürü-
tülmüştür" dedi.
Genelkurmay ve Içişleri Bakanlığı'na da u-
laştınldığı öğrenilen belgelere ve Ankara DGM
Başsavcılıgı 'na sunulan suç duyvırusu dilekçe-
sinde yer alan bilgilere göre, Ziraat Banka-
sı'ndan şeriatçılann da aralannda bulunduğu
bazı medya kuruluşlanna kaynak aktanmı şöy-
le gerçekleşti:
0 Bakanlar Kurulu kararlan uyannca be-
delsiz ıthalatla ilgili olarak Ziraat Bankası şu-
belerinde açılacak döviz tevdiat hesaplannın
yurtiçi ve yurtdışı tanıtım işi, giderleri Hazi-
ne'ce karşdanmak üzere bankaya verildi.
# Tanıtım için 8 milyarlık harcama hesap-
lanmışken, bu rakam 185 milyar liraya çıkanl-
dı. Bu tutann 19 milyar liralık kısmını oluştu-
ran broşür basımı, dia çekimi ile af iş işlemleri
bankanın kendi matbaası yerine Atlas Nehir
lletişim AŞ'ye yaptınldı.
9 1 trilyonluk tanıtım işi banka yönetmelik-
lerine aykın olarak, fayda-maliyet analizi ya-
pdmaksızın, tiraj-izlenme oranlan gözetilmek-
sizin aralannda şeriatçılann da bulunduğu ya-
yın organlarına aktanldı. Örneğin, Kanal 7
TV'ye 59 milyar lira ödenirken, TRT 1, TRT 2
ve TRT 3'e toplam 19 milyar lira ödendi.
# 140 milyar liralık tanıtım işinin verildiği
Adve Trise firması ile ilgili işlemlerde ise, yi-
ne yönetmeliğe aykın işlemler yürütüldü. Söz-
leşme imzalandıgıtarihte (11 Nisan 1997)hu-
kuken var olmayan şirketin kaydı Köln Ticaret
Sicili'ne sözleşme imzalandıktan sonra (12
Mayıs 1997) yapıldı. Şirketin yazışmalan ve
bankayla ilgili belgeleri Adalet Bakanhğı Özel
Kalem Müdürlüğü'nden faksla bankaya ulaş-
tınldı.
# Reklam verilecek yurtdışı televizyon ku-
nıluşlan bir liste halinde 9 Nisan 1997'de yirte
Adalet Bakanlığf ndan faksla bankaya ulaştı-
nldı. Oysa bu tarihte şirketle henüz sözleşme
dahi imzalanmamıştı. Adalet Bakanlığı kana-
lıyla gönderilen listede, Amsterdam Türk Te-
levizyonu (ATT), Almanya Türk Televizyonu
(TFD), Türkisch Deutschspache (TDI) olmak
üzere 2 kuruluşun yer aldığı belirlendi. Halkla
llişkiler Müdürü Oya Mutlu OJgun'un yaptığı
araştırma sonucu TFD televizyonunun "devlet
aleyhtan dini ağuiıkb siyasi yayınlar yaptığı"
belirlendi.
• Genel Müdür Vekıli Salih Şevki Doruk,
Genel Müdür Yardımcısı Metin Akpınar ile
Halkla llişkiler Müdürü Mutlu Olgun, konuyu
inceleyen Bankalar Yeminli Murakıbı Haiil Pa-
la'ya verdikleri yazılı ifadede, TFD'nin yaym
politikasmı bildiklerini, ancak dönemin RP'li
Devlet Bakanı Sabri Tekir'in sözlü talimatı üze-
rine ödeme yaptıklannı itiraf etti. TFD'ye top-
lam 25 bin Alman Markı (4 milyar lira) tuta-
nnda ödeme yapıldı.
# Basılı yayın organlanndan Milli Gaze-
te'ye 92 bin 460 marklık (15 milyar lira), Tür-
kiye gazetesine 36 bin 708 marklık (6 milyar
lira), Sabah gazetesine (3 milyar lira), Milliyet
gazetesine de 13 bin 100marklık (2 milyar 500
milyon lira) olmak üzere toplam 158 bin 368
marklık reklam karşılığı ödeme yapıldı.
# Yurtdışı konferans yerleri kirası olarak
290 bin 466 marklık (50 milyar liraya yakın)
ödemeler yapıldı. Fransa Islam Birliği Paris
Merkezi, Hollanda tslam Federasyonu, tslam
Toplumu Milli Görüş gibi kuruluşlann yurtdı-
şındakı merkez ve şubelerinden Berlin Mevla-
na Camii, Berlin Fatih Camii, Duisburg Genç-
lik Lokali, Dussen Camii, Eggentelden Cemi-
yeti, Küba Camii, Mevlana Camii, V/illich Ca-
mii, Erlangen Camii gibi cami ve cemiyetlere
kira ve yan masraflar adı altında muhtelif tu-
tarlarda döviz cinsinden çok sayıda harcama
yapıldı.
# Irticai kuruluşlara ait bu belgeler, Oya
Mutlu Olgun tarafından ödemelere esas kabul
edihnek istendi, ancak genel müdür vekili Ek-
rem Aydemir ödeme yapılmasına karşı çıkmaz-
Aktuna:Apo konusunda
bizim istediğimiz olacak
İstanbul Haber Servisi - De-
mokrat Türkiye Partisi Genel
Başkan Yardımcısı ve Devlet
Bakanı Yıkhnm Aktuna, PKK
lideri AbduDahÖcalan ın Rus-
ya'ya sığınmış olmasmın onu
kurtaramayacağını söyledi.
Aktuna, "Eninde sonunda bi-
zim istediğimiz olacak" dedi.
Aktuna, dün DTP'nın Kâğıt-
hane'deki Göçmen Evleri'nde
yaptığı irtibat bürosunun açılı-
şım gerçekleştirdi. Aktuna bü-
ronun, burada yaşayanlann so-
runlanna çare bulmak için ça-
lışmalar yapacağını kaydetti.
Türkiye'nin şansızlığının çev-
resindeki ülkelerden kaynak-
landığını belirten Aktuna, Öca-
lan'ın Rusya'ya sığınması ko-
nusunda şöyle konuştu:
"Rusya'ya sığınmış olması
onu kurtaramaz. Bir teröristi
kimse banndıramaz. Rusya
bunun farkındadır ya da far-
kmda olacaknr. Rusya, Türki-
ye ile iyi geçinmek zorunda.
Ekonomisi kötü. Dolayısnla
Ocalan gibi kan döken birini
koruyamaz. Eninde sonunda
bizim istediğimiz olacak."
Seçim konusuna da deginen
Aktuna, şu anda hiçbir partiye
oy vermeyen yüzde 40-50 civa-
nndaki seçmenin çoğunluğu-
nun seçim yaklaştıkça kendi-
lerine kayacağını savundu.
Aktuna, seçim yasasmda da
bazı değişiklikler olmasını is-
teyerek "Baraj yüzde 8'e indi-
rflmeli, sağ ve sol partiler ken-
di içlerinde ittifak kurmalı \v
adaytann seçimi yurttaşlara bı-
rakilmab" dedi. Sanatçı Levent
Kırca'nın protestosuna da de-
ğinen Bakan Aktuna, ekran ka-
patmanın çagdışı olduğunu be-
lirterek RTUK'ün değiştiril-
mesi gerektiğini kaydetti.
Aktuna daha sonra değişik
partilerden 1500 kişinin,
DTP'ye katılım törenine gitti. Devlet Bakanı Aktuna, partisinin Kâğıthane'deki göçmen evlerinin açıuşını yapü. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
Eski TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Başkanı Sadık Avıuıdukluoğlu
6
Çeteler 12 Eylül darbesinin ürünü
9
DÜRDANE KIRÇUVAL
ANKARA - Devlet içindeki ba-
zı yapılanmalann varlığını ilk kez
ortaya koyan raporuyla dikkat çe-
ken 19. dönemde kurulan TBMM
Faili Meçhul Cinayetleri Araştır-
ma Komisyonu Başkanı, eski Kı-
nkkale Milletvekili Sadık Avun-
dukluoğlu. "Bu çeteleşme olayı öy-
le 2 ayda çözülemez. Eğer devlet
tüm kurum ve kuruluşknyta bir-
likte hareket eder. önce kendi için-
deki bağlanülan kopanp
ondan sonra çetelerin üs-
tüne giderse ancak 2 yüda
bitirilebinr" dedi.
Ilk kez Faili Meçhul Ci-
nayetleri Araştırma Ko-
misyonu Raporu'nda var-
lığından söz edilen "Ye-
şfl" kod adh Mahmut Yü-
dınm'ın öldürülmüş ola-
bileceği yolundaki açıkla-
malann kamuoyunu ya-
nıltmaya yönelik bir çaba
olduğunu savunan Avun-
dukluoğlu, "Yeşil'in yaşa-
dığmı düşündüğünü" bil-
dirdi.
Bazı televizyon sahip-
lerinin de uyuşturucu ka-
çakçılıgı yaptığını ima e-
den Avundukluoğlu, Türkiye'deki
kara para miktannın da 80 ila 100
milyar dolar civannda olduğunu
söyledi.
Avundukluoğlu, halen çalışma-
lannı sürdüren TBMM Soruştur-
ma Komisyonu'na yaptığı başvu-
ruda, DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in malvarlıgının kaynakla-
nndan birinin batan TYT Bank ol-
duğunu ileri sürerek, Tansu Çiller
ve eşi Özer Uçuran ÇiDer ile bir-
likte 12 milletvekili ve bürokratın
"sahtecilik ve zûnmeT suçlanyla
ilgili olarak Yüce Divan'da yargı-
lanmalan gerektiğini savunmuştu.
DTP GlK üyesi eski Kınkkale
Milletvekili Sadık Avundukluoğ-
lu, Cumhuriyet' in sorulannı ya-
nıtlarken, çetelerin 12 Eylül aske-
ri harekâtının bir ürünü olduğunu
ileri sürdü.
Başbakan MesutYümaz'ın. Ne-
sim Malki cinayetinde bir gecede
700 trilyon liranm el degiştirdiği-
ni açıkladığını anımsatan Avun-
dukluoğlu, "Malki'nin tek başma
700 tril\onu n sahibi (ıldugunu san-
mıyorum. Bunda birçok kişinin
payı \ardır. Olavın boyutlan tan-
min edilendende büyük" diye ko-
nuştu.
Susurluk ve çeteleri çözmek is-
teyenlerin Türkiye'nin kıyı şeritle-
rini öncelikle incelemesi gerekti-
ğini kaydeden Sadık Avunduklu-
oğlu, "Mantar gibi biten 5 yıldızlı
otefllere baksınlar. Bu oteller ney-
le yapdıyor, para kaynaldarı neler-
Barodan çete izleme komisyonuİZMlR (Cumhuriyet Ege Büro-
su)- îzmir Barosu kurduğu *^etele-
ri İzleme Komisyonu"'yla çeteleri
ve mafyayı mercek altına alıvor. Ba-
ro Başkanı Çetin Turan, "Komis-
yon,flgilileriuvarmak, tedbir alma-
sı gerekenleri bilgilendirnıek. şetki-
lerini kullanmayanlann dikkatini
çekmek amaayla oluşturuldu" dedi
Îzmir Barosu'nun 17-18 Ekim ta-
rihlerinde yapılan olağan-genel ku-
rulunda, Türkiye'nin çete-mafya-si-
yasetçi kıskacına girdiği vurgulan-
mış, bundan kurtulmak için daha
büyük bir mücadele verilmesi ge-
rektiği belirtilmişti. Bu çerçevede
yeni oluşan baro yönetimi, görev
bölümü yaptıktan sonra sosyal et-
kinliklerin gerçekleştirilmesi için
kollar kurmayı kararlaştırdı. Yöne-
tim kunalu ikınci oturumunda ivedi
olarak Türkiye'yi çete-mafya-siya-
setçi kıskacından kurtarmak ama-
cıyla "Çeteleri İzleme Komisyonu"
kurdu.
Komisyon. kamuoyunun günde-
minde bulunan ve kamuoyu günde-
mine gelebilecek, kamuyu ilgilendi-
ren her türlü "çetdeşnıe'' ve hukuk-
suzluğa karşı idari ve yargısal me-
kanizmarıin çahşması için gereken-
leri yapacak. Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası, yasaları ve diğer hukuki
mevzuatlan gereği olarak idarenin
ve yargı mekanizmasınm çalıştınl-
masının amaçlandıgtnı vurgulayan
Îzmir Baro Başkanı Çetin Turan, ko-
misyonda görev alacak üyelerine
çağrıda bulunduklanm söyledi ve
komisyonun kurulmasmın üyeleri
tarafından olumlu karşılandığın be-
lirtti.
dir? Para trafıği nasıl işliyor, bun-
lan incelesinler" dedi.
Öncelikle
l
*çete"\e
i
'ınaly-a''ta-
nımlannın yapılması gerektiğini
savunan Avundukluoğlu, siyasi
bağlantısı olan çetelerin "mafya"
diye adlandırıldığmı, sistemin
ABD, Italya ve diğer ülkelerde de
böyle işlediğini söyledi.
Bu nedenle mafyanm çökertil-
mesi için siyasi bağlantılannın
mutlaka ortaya çıkanlması gerek-
tiğini savunan Avundukluoğlu
sözlerini şöyle sürdürdü:
-İstihbaratörgütlerinin de-
ğertendirmeterine göre, dün-
ya uyuşturucu trafiğinin yüz-
de 75'i Türkiy^'den gerçekleş-
tiriliyor ve bu kaçakçıhkola>>
nın baş ojTincusu PKK'dir. Ay-
nca, uyıışturucu işini illegalite-
den legaütey e çevirenler devar.
Bunlann deşifre olması da
mütnkün değil. Çünkü. adam-
lar tüccar, müteahhit, televiz-
yon sahibi ounuşlar, basında
yerahruşlar. Kısaca sistenıleri-
ni oturtmuşlar. Türkiye'de pi-
yasada dolanan kara para
miktannın da 80 ila 100 milyar
dolar civannda olduğunu tah-
min ediyorum."
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin @ posta. cumhuriyet. com. tr
Başlığı Türkçe lezzeti ve dil-
bilimsel doğruluğu açısından
başka bir gün tartışalım. Sandık
başına gidip oy verene "seç-
men" deniyorsa, demokrasilef-
de yönetime katılana da "katıl-
man" dense yeridir (mi?).
Anlaşılmıştır herhalde, sözü
Ağn Belediye Başkanı'na geti-
receğiz. Adamcağızm ilkelliği,
söylediklerinin saçmalığı ve
açık cumhuriyet düşmanlığı üs-
tüne epey yazılıp çizildi. Ona
karşı kabaran toplumsal öfke,
elbette anlaştlır bir tepki. Ama
sanıyoruz ki "Ağn Belediye
Başkanı gerçeği" çok daha
köklü, çok daha derin bir "cum-
huriyet sorunu"na işaret et-
mekte.
Milletvekillerinin büyük bir
kesimi "atanmış ile seçilmiş
arası"bir yöntemle Meclis'e gir-
miştek partili bir cumhuriyet re-
jiminden, demokratik cumhuri-
yete doğru ağır ağır (ama epey
ağır, epey zikzaklı) evrilen Tür-
kiye'de, temsili (represantativ)
demokrasi diye anılan; siyasi
partilerde öbeklenmiş adaylar
Seçmen-Katılman
arasından seçilenlerin Meclis'e
girip "halkın temsilcisi" kimlik-
leriyle ülkeyi yönettikleri bir sis-
tem var.
Sistem uyannca Ağrı'da halk
sandık başınagitti ve kentin be-
lediye başkanı olarak şu Zeki
Başaran denen adamcağızı
seçti. Demokrasi buysa, de-
mokratik gerek yerine getirildi.
Ağn kentinin yönetimi bir seçil-
miş başkana kavuştu.
Sistemin işleyişi, seçmen krt-
lelerinden var olan siyasal par-
tilerden (siyasal seçeneklerden,
siyasal programlardan) birini
tercih etmeterini, dört yılda bir
sandık başına gidip bu tercih-
lerini oya dönüştürmelerini isti-
yor ve başka da hemen hiçbir
şey istemiyor.
Şimdi yeniden iki üst parag-
raftaki "demokrasi buysa.."ya
dönelim. Ağn'da seçmen ken-
disine tanınan sınır lar içinde,
sistemin işleyişiyle hemen he-
men tam uyumlu davrandı ve
sandık başına gidip başkanını
seçti.
Galiba sorun da tam bu nok-
tada patlak verdi. Tek partili re-
jimden çok partili sisteme geçi-
şi demokrasi olarak nitelediniz
ve böylece demokrasiye ulaş-
tığınızı varsaydığınız andan iti-
baren "Ağn Belediye Başkanı
gerçeği" ile karşılaşmamanız
daolanaksız. Böyle tanımlanan
bir demokraside camiyle, va-
iziyle, tarikatıyla, imam-hatip
okullanyla, şeyhiyle, şıhıylatop-
lumun kılcal damarlanna kadar
uzanabilecek doğal bir örgüt-
lenme ağına sahip "siyasal Is-
lam"\n bitinin kanlanmaması
olanaksız.
1946 seçimlerinden bu yana
yaşadıklanmız da işte bu "bit
kanlanması''nın öyküsünden
ibaret. Burada seçmeni suçla-
mak, işi hem kolayından almak
hem de ayıp.
Burada var olan sistemi ''de-
mokrasi" diye adiandırıp de-
mokrasiyi suçlamaksa en yu-
muşak deyimle bir bilinç ve bil-
gi kusuru.
Çok özenilen, bir parçası ola-
bilmek için ha bire kapısı tıkla-
nan Batı Avrupa'da temsili (rep-
resantativ) demokrasi, yani
seçmene sandığa gidip oy ver-
me dışında hiçbiryurttaş//ka/a-
nı tanımayan sistem mahkûm
edileli epey oldu. Şu günlerde
tartışılan, temsili demokrasiden
katılımcı demokrasi aşamasına
ulaşmak ve burada da durma-
yıp katılımcı demokrasiyi "doğ-
rudan demokrasiye" evrilebile-
ceği bir yörüngeye oturtmak.
Yaşanan siyasal sancılar da bu
zorlu siyasal reformun üstesin-
den gelebilmek; profesyonel
polrtikaesnafının direncini kıra-
bilmekten ibaret.
Ağnlılar ile kentin belediye
başkanlığına adaylığını koyan
Zeki Başaran arasında, kentyö-
netimine ilişkin programın tartı-
şıldtğı herhangi bir toplantı ol-
madı. Keza aynı göreve aday
olan CHP'li, ANAP'lı, DSP'li,
DYP'li adaylarla da olmadı. Se-
çilen (ve seçilemeyen) başkan-
lann hiçbiri Ağn halkına karşı
yükümlülükler üstlenmedi. Ağ-
nlılardan sadece "Bu partiler-
den hangisini benimsiyorsan
git sandığa, ona oy at" dendi.
Onlar da aynen öyle yaptılar.
Sonuç: Zeki Başaran.
Peki sonuç öteki partilerden
birinin, örnegin CHP'nin adayı
olaydı ne değişecekti?
Yurttaşın demokratik ödevle-
rini ve haklannı (dikkat yalnız
ödevlerini değil, ödevlerini ve
haklannı) "seçmen" terimiyle
tanımlayip, bununla yetinildiği
sürece, bu ülkede ne Zeki Ba-
şaran gerçeğinin önü alınabilir,
ne de yeni Zeki Başaran'lann
ortalığa dökülmesi önlenebilir.
Yurttaşın "seçmen "den "ka-
tılman "a sıçramasının önü tıka-
lı kaldıkça, Zeki Başaran'lar var
olacak, hattaçoğaiacak...
Aksayan demokrasinin tek
ilacı var Daha çok, daha zen-
gin, daha katılımcı demokrasi...
ken, işlemin irticaya desteği gözler önüne se-
ren belgelere dayalı olarak yapılmasma karşı
çıktı.
• Ödemeleri Seyfettin Öztürk adlı bir kişi
yönlendırdi ve gelişmeleri takip etti. Öztürk'ün
kapatılan RP tarafindan görevlendirildiği, is-
temlerinin banka yetkililerince itiraz edilmeden
yerine getirildiği iddiası Ankara DGM Başsav-
cılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesinde
yer aldı. Dilekçede, Öztürk'ün Başbakanhğa ait
"0 532 61138 26" numaralı cep telefonunu kul-
landığı da dilekçedeki tespitler arasında yer al-
dı. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı yöneticilerin-
den olduğu belirtilen Öztürk'ün ilişkilerinin,
kullandığı telefonun aynntılı görüşme listesiy-
le aydınlatılabileceğine işaret edildi.
Ankara DGM'ye sunulandilekçenin son bö-
lümünde, 1 trilyon lirayı bulan kaynağm; Baş-
bakanlıkça belirlenerek Adalet Bakanlığı kana-
lıyla belirlenen şeriatçı yaym kuruluşlanna ak-
tanldığı vurgulanarak bu faaliyeti yüriiten ki-
şilerin "gizü örgüt" olarak değerlendirilmesi
istendi. Dilekçede, suçlanan kişilenn bu iş-
lemlerin ardından Kanal 7'nin "TC ZiraatBan-
kası" logosunu yayımlaması karşıhğmda 600
bin dolarlık anlaşma yapnğı, ancak REFAH-
YOL'un yıkılmasının ardmdan bu karan iptal
ettiği belirtilerek "Bu durum sözüedilen teşek-
külün kapatılan RP iktidannın desteğinde ora-
şup çahşüğuıı da göstermektedir" dendi.
Keskin: Ahlaksızfak abidesi
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, dün dü-
zenlediği basın toplantısında, 3 milyon dolarlık
reklam ve tanıtım işinin RP'ye yakın yayın ku-
ruluşlanna aktanlmasına tepki gösterdi. Kes-
kin şunlan söyledi:
"Adve Trise Reklam veTanmm işi sahte işlem
ve belgelerte rejim karşıû, şeriatçı kişi ve kuru-
luşlara kaynak aktaran tam bir yağma ve soy-
gun operasyonu olarak yüriitülmüştür. Bir hır-
sızlık ve ahlaksızhk abidesidir. Bu bilgi ve belge-
lere karşın. yasal işiemlerin savsaklanması, yot-
suzluklaria mücadele edeceği iddiasıyla işbaşına
gelen iktidar döneminde de bu gerceklerin ka-
paûlması Türkiye'de sağın da şeriatçısının da li-
beral görüntulüsunün de adınm soygun, soyadı-
nın yobazhk olduğunu tarOşmaya meydan bı-
rakmayacak bir açıkhkla ortaya koymaktadır."
Televizyonlardan birinin Cemalettin Kap-
lan'a ait olduğunu kaydeden Keskin, "Banka-
nın Halkla llişkiler Müdürü bunu saptadı, an-
cak Bakan Sabri Tekir böyle bir araştırma ya-
pıhnasuıa gerek olmadığını söy leyerek işi bu te-
levizyonlara verdi" dedi. Keskin, AMGT'ye
bağlı 17 kişiye yurtdışında bedelsiz ithalatın ta-
nıtım ve reklamırun yaptınlmış gibi gösterile-
rek 27 bin 500 mark ödendiğini söyledi.
En çok soruşturma Yılmaz
hakkında açıldı
Siyasüerin
'tehdit'sihıhı:
Soruşturma
AYŞE SAYDN
ANKARA-TBMM'nin
en etkin denetim yollann-
dan olan Meclis soruştur-
malannın, siyasi partiler
tarafindan amacma uygun
olarak kullanılmaması ne-
deniyle sonuçsuz kaldığı
belirlendi. 1980 öncesin-
de verilen 307 önergenin
çok azı Meclis soruştur-
ması açıhnası ile sonuçla-
nırken; 12 Eylül sonrasm-
da anayasa ve Meclis Içtü-
züğü nedeniyle önerge sa-
yısının düşmesine karşın
açılan Meclis soruşturma-
sı sayısı arttı.
Cumhurbaşkam Sütey-
man DemireL 1965 'ten bu
yana hakkında en fazla
Meclis soruşturma öner-
gesi verilen siyasi olurken,
hakkında en fazla Meclis
soruşturması açılan lider
ise Başbakan Mesut Yıl-
mazoldu.
Parlamento tarihi bo-
yunca verilen Meclis so-
rusturmalanndan yalnızca
11 'i Yüce Divan'a sevk
karanyla sonuçlandı.
TBMM Yasama Uzma-
nı olarak görev yapan Şe-
ref tba'nm "Parlamenter
Denetim Yollan, Etkinliği
ve Susurluk ÖrneğT adlı
çahşması ve Cumhuri-
yet'in araştırmalanna gö-
re, 1965 'ten bugüne kadar
400'e yakın önerge veril-
mesine karşın bunlann
çok küçük bölümü Yüce
Divan karanyla sonuçlan-
dı. 1965 'ten 12 Eylül süre-
cine kadar. eski bakanlar-
dan Tuncay Mataraa, Hil-
mi lşgüzar ve Şerafettin
Elçi haklannda Yüce Di-
van'a sevk karan çıktı.
lşgüzar ve Mataracı.
Yüce Divan'da mahkûm
oldu. 1980 sonrasında ise
Yüce Divan'a sevk edilen
tsmail Özdağjar mahkûm
olurken, otoyol davası ile
ilgili yargılanan eski ba-
kanlar CengteAmnkaya ve
du.
Giray suçsuz bulun-
TBMM, 1993 yıhnda
Altrnkaya ve Giray'la ilgi-
li olarak bugüne dek Yüce
Divan'a sevk karan ver-
medi. Şeref Iba'nın yaptı-
ğı incelemeye göre, 12 Ey-
lül öncesinde önergelerle
ilgili anayasa ve içtüzükte
herhangi bir sınırlama ol-
madığı için adeta soruştur-
ma önergesi enflasyonu
yaşandı. 17 Şubat 1965 ta-
rihinden 12 Ekim 1980 ta-
rihine kadar toplam 307
Meclis soruşturması veril-
di.
Hakkındaen fazla öner-
ge verilen siyasüerin başı-
nı ise Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel çekti.
Başbakan Mesut Yılmaz
ise verilen önergenin azlı-
ğına karşın hakkında en
çok Meclis soruşturması
açılan lider oldu.
Yılmaz hakkında veri-
len 9 önergeden 7"si kabul
edilerek Meclis soruştur-
ma komisyonlan kuruldu,
1 tanesi reddedilirken, 1
tanesi de Meclis günde-
minde görüşülmeyi bekli-
yor.
Demirel'den sonra 42
önerge ile hakkında en faz-
la önerge verilen siyasi li-
der olan Biilent Ecevit için
ise hiç Meclis sonışturma-
sı açılmadığı gibi, 12 Ey-
lül sonrasında da hiç öner-
ge verilmedi.
Hakkında en fazla so-
ruşturma açılan liderler sı-
ralamasında DYP Genel
Başkanı TansuÇiller 2. sı-
rada yer aldı. Çiller hak-
kında verilen 5 önergenin
hepsi kabul edilip soruş-
turma açıldı.
Meclis, tamamlanan 3
raporla ilgili "Yüce Di-
van'a sevk etmeme" yö-
nünde karar verirken, Çil-
ler hakkında kurulan 2 ay-
n Meclis soruşturması ko-
misyonu çalışmalannı
• sürdürüyor.