Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
îmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdürü: tbrahim
Yüdız • Sonımlu Müdür: Fikret tlkiz
9 Haber Merkezı Müdürü: Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Istıhbarat: Cengiz Yıldınm 9 Ekonomr Özlem
Yüzak • Kultur. Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami
Karaören 9 Düzeltme Abdullab Yazıcı 9
Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge:
Edib« Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yayxn Kunılu. llhan Sclçuk
(Başkan). Orhan Erinç, üktay
Kurtböke. Hikmet Çetinka>a.
Şûkran Soner, Ergun Balcı.
tbrahim Yüdız. Orhan Bursah,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks.41950279IzmirTemsilcısı:SerdarKi2ik,
H ZıyaBlv. 1352 S. 2 3Tel: 4411220, Faks 4419117
9 AdanaTemsilcisr ÇetinYiğenoğlu, tnönüCd 119
S.No-1 Kafl,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdürü Cstûn Akmen 9
Kooıdınatör Ahmet Karuteın # Muba-
sebe Büfent Yener • tdare Hüseyin
Gürer • tşletme Önder Çdik • Bıigı-
tşlem Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstem
MSrmel ÇUw«San, Fazüet KUZJ
MEDYA C: • Yonetım Kurulı
Başkanı - Genel Mûdur Gülbiı
Erdaran # Koordıııatör Reh;
Işttman 0 Genel MüdurYanümcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53
513 95 80-5138460-61,Faks. 5138461
Yayımtay&n ve Basan: Yem Gün Hafaer Ajansl, Basın ve Yayıncılık A Ş
Türkocagı Cad. 39(41 Cagaloglu 34334 lst PK246 Islanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0-212)513 85 95
2KASIM1998 îmsak: 5.01 Güneş: 6.29 Öğle: 11.55 îkindi: 14.40 Akşam: 17.07 Yatsr. 18.30 www.cumhuriyet.com.ti
Metro
• ADANA (Cumhuriyet) -
Adana Anakent
Belediyesi'nce
yaptınlmakta olan raylı
taşıma sistemi (metro)
çalışmalannın hızla
sürdüğü bildirildi.
Belediye Başkanı Aytaç
Durak yaptığı yazılı
açıklamada, raylı sistemin
tamamlanmasıyla kentin
ulaşım sorununun kökten
çözüleceğini ileri sürerek,
"Metro projesinde, baa
çevrelerin bütün engelleme
girişimlerine rağmen
büyük ilerlemeler
kaydettik. Inşaat büyük bir
hızla sürdürülüyor. Metro
çalışmalanmızda,
Adana'nın geleceği için
yerin altına her gün
binlerce ton demir
gömülüyor" dedi.
TÜPkkent
Teknik Kongresl'
• Haber Merkezi -
Türkiye'nin çeşitli
bölgelerinden gelen kent
kooperatifçileri, bilim
adamlan, uzmanlar,
belediye başkanlan ve
siyasal parti temsilcilerinin
katıldığı 'Türkkent 13.
Teknik Kongresi' sona
erdi. Kongrenin son
gününde yayımlanan
bildirgede Emlak
Bankası'nın özelleştirilme
sürecine geçildiği bu
dönemde genel bir
kooperatifler bankası
kurulması konusunda
görüş birliğine vanldı.
MEB'de
soruştupma
• KİLİS (Cumhuriyet)-
Kilis Milli Eğitim
Müdürlüğü'nde bazı
öğretmen atamalannda
resmı evrakta tahrifat
yapıldığı gerekçesiyle
soruşturma başlatıldı.
Olaya adı kanşan Personel
Şube Müdürü AH Dağh ile
Atama Şefi Zerrin Palta
valilik tarafından açığa
ahndı. tlk inoelemede,
öğretmen atamalannın
bilgisayar kayıtlarına
uygunluk taşımadığı ve
atama emirlerindeki
isimlerin silindiği tespit
edildi.
'Ne zaman
bitecek?'
• VİRANŞEHİR(AA)-
Şanlıurfa'run Viranşehir
ilçesinde, sünnet
düğününde havaya ateş
eden çocuk, bir kişinin
ölümüne neden oldu.
Önceki akşam Yağızlar
köyünde, Ölken ailesinin
çocuklan Ibrahim Ölken'üı
sünnet düğününde havaya
ateş eden Faysal Ö.'nün
(14) silahı bir ara tutukluk
yaptı. Ö. silahıru
kurcalarken, silahın aniden
ateş alması sonucu kurşun,
karşısında oturan Yunus
Demir'in (45) kalbine
isabet etti.Faysal Ö.,
gözaltına ahndı.
PikniktüfHİ
zehiPledi
• NEVŞEHtR
(Cumhuriyet) - Nevşehir'in
Derinkuyu ilçesinde piknik
tüpünden çıkan zehirli gaz
3 kişilik Akktıl ailesinin
yaşarruru yitirmesine
neden oldu. Önceki gece
üzerinde yemek yaptıklan
piknik tüpünü açık
bırakarak uykuya dalan
aile fertlerinden kurtulan
olmadı.
Fosıl inceleniyop
• ÇANAKKALE
(Cumhuriyet) -
Çanakkale'nin Ezine
ilçesine bağlı Kumburun
sahilinde bulunan 15 metre
uzunluğundaki hayvan
fosıli. Istanbul Teknik
Ünıversitesi (tTÜ)
uzmanlannca inceleniyor.
ÎTÛ Maden Fakültesi
Genel Jeoloji Ana Bilim
Dah ve Avrasya
Yerbilimleri Enstitüsü
Öğretim Görevlisi Doç. Dr.
Mehmet Sakınc, fosilin, ilk
bakışta omurgah ve
memelı bir veya iki
hayvana ait olduğu
izknimi verdiğini
belırterek, 15 metrelik bir
alana yayılan, ancak boyu
10. eni 3 metre olarak
tahmin edilen fosilin
büyük bir bölümünün
toprak altında olmasmın
gerçek boyutu gizlediğini
sö\ledı.
Çamlıhemşin-Güroluk hidroelektrik santralı yatınmının yanlış olduğu savunuldu
Tırtma Deresi özgürce aksm'tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Doğal Hayatı Koruma Derne|i (DHKD)
Başkanı Nergis Yazgan, Başbakan Mesut
Ydmaz'a gönderdiği mektupta, Fırûna De-
resi üzerinde yapümak istenen Çamlıhem-
şin-Güroluk hidroelektrik santralı yatın-
mının baştan sona yanlış olduğunu savun-
du. Yazgan, söz konusu bölgeden bir kam-
yon toprak almanın 'bir dağdevirmek'le eş
anlamlı olduğunu vurguladı.
DHKD Başkanı Nergis Yazgan, mektu-
bunda, Mesut Yılmaz'ın Turizm Bakanı
olduğu dönemde Köyceğiz Dalyan'da bü-
yük bir turizm yatınmının yapılmasını des-
teklediğini, DHKD'nin de caretta caretta
deniz kaplumbağalannm korunması için
bu yatmma karşı kampanya vürüttüğünü
anımsatarak şöyle dedi:
"Size konuyu anlatöğımda hiç unutma-
djğun birsorunuzohnuştu bana:'Yani Ner-
gis Hanım, siz şimdi bizden 3-5 tosbağa için
• DHKD Başkanı Yazgan, Başbakan Mesut Yılmaz'a gönderdiği
mektupta "Böylesi bir çevre katliamının kimseye yaran
olmayacaktır, yatınmcı şirkete bile. Her şeyden öte, Çamhhemşin
halkının tercihinin doğanın korunmasmdan yana olduğu bir
ortamda halkın istemediği bir santralın kamu yaran adma hâlâ
yapılmaya çahşılması anlaşıhr değildir" dedi.
turizm yatınmlanmızdan feragat etmemi-
zi mi istiyorsunuz?' Ben de nesH tehlikede
olan tüm hayvan ve bitki türterini, Türki-
ye'nin imzalanuşolduğu uluslararası anlaş-
maiarla konımayı hem resmen üsdenmiş ol-
duğunu hem de bunlann bizim o zaman-
lar yeni tomurcuklanan turizm stratejimiz
için çok önemli mihenk taşlan olduğunu,
Türkiye'yi çok özel bir ülke haline getirdi-
ğuıi anlatmıştım. L'luslararası kredi kuru-
luşlarının bizlerle görüştükten sonra kredi
vermekten vazgeçmeleri ve o sırada yaşa-
dığmuzhükümetdeğişikliğisonucu buyan-
hş yannmdan vazgeçilerek oradaki turizm
lekesi kaldınlnuştı. Bugün Özel Çevre Ko-
ruma Alanı olan Dah an. bütün insanhğuı
ortak mah olarak varhğını sürdüriiyor."
Yazgan, Başbakan Mesut Yılmaz'ı, bu
kez yine çok benzer bir konu olan Fırtına
Deresi üzerinde yapılmak istenen Çamlı-
hemşin-Güroluk Hidroelektrik Santralı ko-
nusunda uyardı. Mektupta, bu eşsiz ve tüm
dünyanın "200Ekolojik Bölgesi" arasına gır-
meyi başarmış sert yamaçlı bölgede böy-
le bir yatınmın mantığını ne kendilerinin,
ne yöre hallonın ne de dünyanın anlayabil-
diğini söyledi. Yatınmı "baştan sona yan-
taş" diye nitelendiren Yazgan, söz konusu
bölgeden bir kamyon toprak almanın 'bir
dağ devinnek'le eş anlamlı olduğunu sa-
vundu. Yazgan, "Böytesi bir çevre katli-
amının kimseye yaran olmayacaktır, yato-
nmcışirketebile. Her şeydenöte, Çamhhem-
şin halkının tercihinin doğanın korunma-
smdan yana olduğu bir ortamda halkın is-
temediğibirsantrahn kamu yaran adına hâ-
lâ yapılmaya çahşılması ise gerçekten de
anlaşılır değildir" dedi.
Yazgan. mektubunu şöyle sürdürdü:
"Rize ili Çamhhemşin ilçesinde, yüzyü-
lar bo>unca özgürce akan ve doğal zengin-
likkrimizin en güzel örneklerini çe\Tesin-
de banndıran Fırtına Deresi, >apımı plan-
lanan Dilek- Güroluk Hidroelektrik Sant-
ralı menbamdan mansabına temiz ve gür
akansenkalanakarsuyumuzdur. Fntma De-
resi'nin özgürce akmasını istiyoruz."
Azgelişmiş ülkelerin göniillü doktorları
Çeviri Servisi - Dünya-
nın her yerinden birçok
doktor yıllık izinlerini üçün-
cü dünya ülkelennin hasta-
lıktan, açhktan, savaştan
kırılan yörelerinde geçire-
rek, bu insanlara karşılık-
sız olarak nbbi yardım sağ-
lamaya çalışıyor. "Üçüncü
Dünya Doktorlan" orgarn-
zasyonu 1983 yılında, Dr.
Bernhard Ehlen tarafından
Almanya'nın Frankfurt şeh-
rinde kuruldu.
Organizasyona katılan
doktorlar dünyanın acil yar-
dım gereken bölgelerine en
çok 6 haftalığına gidebili-
yorlar. Bu süre onlann ya-
sal izin süreleri ya da mu-
ayenehanelerinden ayn ka-
labilecekleri en uzun süre
olarak belirlenmiş. Gidiş-
dönüş biletlerini ve diğer
masraflannı kendileri kar-
şılayan bu gönüllü ordusu,
bugün 2 bin kişiye ulaşmış
durumda ve 1300 ayn bi-
rimde sağlık hizmeti sunu-
yorlar.
Gönüllü doktorlann en
çok görev aldıklan ülkeler
arasmda Bangladeş. Hin-
distan, Füipinler. Ruanda.
Kcnya, Nairobi, El Sal>a-
dor ve Kotombiya geliyor.
Sadece kırsal bölgeler de-
ğil büyük kentlerin varoş-
lan da organizasyonun yap-
tığı araştırmalar sonucun-
da acil bölge olarak prog-
rama alınmış durumda. Or-
ganizasyon komitesi, en bü-
yük sorunun salgın hasta-
lıklar olduğunu söylüyor.
Gönüllü doktorlar bu
bölgelerdeki çalışmalannı
ilkel koşullar altında sür-
dürüyorlar. Seçilen bölge-
lerde kurulan ve sınırlı bir
araç-gereç donanımına sa-
hip olan "sağuk barakala-
n"nın önünde uzun kuy-
ruklar oluşuyor. Gönüllü doktorlar azgelişmiş ülkelerdeki çalışmalannı ilkel koşullar altında sürdürüyorlar.
Sağlık hârcaması özel sektöre kayıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlık Bakanlığı verileri, Türkiye'de-
ki sağlık harcamalannın özel sektöre
kaydığmı ortaya koydu. Sağlık Bakan-
hğı'nca yaptmlan araşürma, 1992-
1996 yıllan arasında, Türkiye'de top-
lam hasta yatağuun yüzde 7'sini oluş-
turan özel hastane harcamalannuı, ka-
mu sağlık harcamalanndan yaklaşık
2.5 kat fazla olduğunu gözler önüne ser-
di. 1992 yılında nominal değerlerle
12.5 trilyon lira olarak gerçekleşen
Sağlık Bakanlığı harcamalan, 1996
yılında 1 katrilyon 248 trilyon liraya
yükselerek 11.5 kat gibi bir amş ger-
çekleştınrken aynı dönemde 637 mil-
yar liradan 18.8 trilyona yükselen özel
hastane harcamalan ise 28.5 kat arttı.
Araştırma raporunda, bu artışın kamu
sağlık harcamalannın çok üstünde ol-
duğu vurgulandı.
Türkiye'de çeşitli sorunlarla iç içe
bulunan sağlık sektörünün fınansman
gereksiniminin saptanması yanında.
kaynakların etkin biçimde kullanımı-
na temel oluşturacak verilerin ortaya
konmasının amaçlandığı raporda şude-
ğerlendirmelere yer verildi:
• Türkhe'de toplam sağlık harca-
malan cari fıvatlaria 1992 \ ılında 41.5
trihon dolaymda iken hızla artarak
1996>ıhnda56U trilyon Hrajîi jüksel-
dl
• Toplam sağlık harcamalannın
1992 yılında yüzde 67'si kamu, yüzde
33'ü özel sektör harcamalanndan olu-
şurken kamunun payı 4 puan artarak
1996 yılında yüzde 71'eçıktı.
• Sağlık Bakanlığı hastanelerinin
1992-1996 yıllan ortalama yatan has-
ta oranı yüzde 53 iken aynı oran üni-
\\erstehastaneleriiçinyüzde8,SSK has-
taneleri için yüzde 3.8 ve özel hastane-
leriçin ise yüzde 132 olarak gerçekleş-
tL
Tarihimizi
yeniden
yazıyoruz!
Selanik Bankası... Uluslararası Endüstri ve Ticaret
Bankası... Interbank'm değerli çalışanları!
1888'de Selanik Bankası adıyia hizmete başlayan,
1970 yılında Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası,
1990'da ise Interbank adını alan bankamız kurumsal
tarihini yazdırıyor...
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı tarafından
yûrütülmekte olan bu önemli projeye, elinizdeki
belgelerle, fotoğraflarta ve anılarla yapacağınız katkı,
110 yıllık geçmişimizin daha iyi anlaşılmasına ve
aktarılmasına yardımcı olacaktır. Elinizdeki belgeleri
göndermek için... Türkiye Ekonomik ve Toplumsal
Tarih Vakfı, Funda Çelebiyi (0212) 513 39 01 ya da
Interbanktan Esra Yılmaz'ı (0212) 274 78 5 1
no.lu telefonlardan arayabilirsiniz.
Değerli katkılarınızla, bankanızın kurumsal tarihini,
ekonomimizde ve yaşamımızdaki 110 yılını günışığına
çıkaracağız...
1NTER1
B I R E B İ R B A N K A C I L I K
IntMtankaanel Mûdûrlûk: Büyûkdere Cad. No. 108/C Esentepe - 80496 Istanbul Tel. (0212) 274 20 00 Faks- (0212) 266 73 49
Sporybebeğm
-jekâsını
• Bebekleri oyunla eğitmeyi amaçlayan 'Better
Baby' sisteminin ikinci aşaması olan Tıziksel
gelişim' kitap ve kaseti yılbaşında hazır olacak.
FİGENATALAY
Anne-babanın bebeğine
günde birkaç dakika ayıra-
rak çocuğu oyunla eğitme-
sini amaçlayan "Better
Baby" (Daha tyiBebek)ad-
lı eğitim sisteminden, olum-
lu sonuçlar alınmaya baş-
landı.
Kimi küçük çocuklar bu
sistemle okumayı öğrendi,
kimisi okuma kartlannı an-
nelerine göstererek onlara
okuma öğretmeye çalıştı.
Kitapla, harflerle eğlenceli
biçimde tanışan, anne-ba-
balanyla daha sıcak bir ile-
tişim içine giren bebekler,
şimdi de spora başlamaya
hazırlanıyor.
Sistemin 22 ülkeden son-
ra Türkiye'de de başlatılma-
sı için gerekli altyapıyı oluş-
turan Marmara Üniversite-
si Öğre;im Üyesi Dr. Jale
Sözer, yaklaşık bir yılda
12(X) anne-babanın kendi-
lerine başvurduğunu söyle-
di. Dr. Sözer, "Kaölan an-
ne-babalann büyiik çoğun-
luğu olumlu sonuçlar aldık-
laruıı anlatnlar. Bu sisteme
özeUikie çahşan anneler da-
ha çok ilgi gösterdiler. Bazı
küçükler okumayı öğrendi.
Anne-babayı okurkeo gören
çocuklarda ilgi daha çok ol-
du. Sistemi uygulayan anne-
babalaria çocuklan arasm-
da daha sağhklı ilişkiler ku-
ruldu. Anne- baba\ la yakuı
ilişki, çocuğun duygusal ge-
üşimi için çok önemli ve bu
sistemin amaçlanndan biri
de bu zaten. Anne-babasın-
dan sevgi\eşefkat gören bir
çocuk, evdeki kediye, köpe-
ğeya da oyuncak ayısına ay-
nı biçimde davranıyor' dedi.
İkinci aşama spor
Dr. Jale Sözer, sistemin
ikinci aşaması olan "Fbak-
sd Geüşimn
ile ilgili kitap
ve video kaseti anne-baba-
lara ulaştırmak için hazır-
lıklann sürdüğunü, çeviri ve
dublajın yılbaşına bitirilme-
si için çaba harcadıklannı
söyledi.
Dr. Sözer, bebeğin fizik-
sel gelişiminin zekâ üzerin-
de de birçok olumlu etkile-
rinin bulunduğuna dikkat
çekerek Köln Spor Akade-
misi'nde 10 yıl süren araş-
tınnayla da bunun kanıtlan-
dığını belirterek şöyle de-
vam etti:
"Cç grup çocuk üzerinde
bir araşürma yapıldı. Birin-
ci grup. iki ayükken yüzme-
ye başlavanîan ikinci grup,
iki yaşında \-uzmeye başla-
yanlar ve üçüncü grup da
yüzme öğretilmeyen çocuk-
lardan oluştu. 10 ydhk araş-
urmarun sonunda, iki a>lık-
kenyüzmeye başlaşanlann,
diğer ikigruptaki çocuklar-
dan daha bağunsu, kendine
güven duygusu daha çok ge-
nşmiş, daha gelişmiş zekâya
sahip ve daha iyi karar ver-
dikleri görüldü"
Bebeğin fiziksel gelişi-
mini konu alan kitapta, şe-
killer ve fotoğraflarla han-
gi dönemde hangi bedensel
hareketlerin yapılması ge-
rektiği anlatılacak.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
TÜSİAD'ın 'Çürük Elmaları'
TÜSİAD, 'Dostlannı Kaybetmeye Haz/r'mtş! Ha-
berin başlığı budur. Başkanı Muharrem Kay-
han demiş ki: "-...temiz topkırn, temiz siyaset için,
samimiyetle ve sonuna kadar sürdürülecek her
türtü mücadelenin yanındayız. TÜSİAD olarak,
bizim de kayıplanmız olacaksa, bunlan kayıp
saymayız!"
Serpil Yılmaz'ın haberi, şöyte sürüyor: "...Kay-
han açıklamasında, kaybettiği dostlarının adı-
nı vermiyor ama, hâfızamız bizi 'Civangate Ola-
yı'na götürüyor. Emlâk Bankası'nı doland^an
eski genel müdürlerden Engin Civan'ın TÜSİ-
AD üyeliği mahkeme sonuçlanınca düşmüştü;
benzer bir olay İSKİ yolsuzluğunda ortaya çık-
mış, işadamı Halil Bezmen'in de TÜSİAD iiye-
liğine mahkeme sonuçlanınca son verilmişti."
(Sabah,24Ekim1998).
Bir kuruluş içinden birkaç 'çürük elma' çıktı di-
ye, 'şâibeli' sayılır mı; sayılamaz elbet, sayılamaz
ya, Civan ve Bezmen, bu iki isim, başlıbaşına bi-
rer 'serencam' değil midir? Insan merak ediyor on-
lar, onlargibi son rezaletlere isimleri kanşanlar, aca-
baaynı zamanda 'faziletdinine' mensup, 'mason-
iar' mıdır?
Manzara ne kadar iğrenç olmalı, 'içerden' kim-
bilir daha ne kadar tiksindirici görünmeli ki, Istan-
bul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Hüsamettin Kavi, 'mesaj vermekiçin' isWayı ba-
sıyor (Hüm'yet, 22 Ekim 1998). Bu işi yaparken de-
miş ki: "-...istrfam, daha iyi bir işbirliği için bir
arayıştır, bir mesajdır"; oysa, 'tesbitleri' 'çeteler-
le' ilişkili işadamlarına şiddetli birtepkinin ifadesi:
"...muhteris, arsız, uğursuz insanlar devleti-
mizi pisliğe batırmış; bu rezil paylaşımın par-
çası olan ve adına 'işadamı' denilenleri, kimler-
se bunlar, reddediyoruz!" (Cumhuriyet, 22 Ekim
1998). Kabul veya red, neyi değiştirir? Türkiye'nin
yaşadığı 'rezaletler zinciri', adına 'liberallik' deni-
ten; ve Türkiye'ye 'Sistem' tarafından 'ideotojikota-
rak dayatıldığı', 'Özelleştirme ve Silahlı Kuvvetler'
adlı çalışmayla, Cihet-i Askeriye'ce de belirtilen;
'Serbest Piyasa Ekonomisi'riın -hemen her ülke-
de sebeb olduğu- ekonomik ve ahlakî çöküntünün
tabii neticesidir.
Hüsamettin Kavi demiş ki: "...bir asırlık olma
yolundaki 'cumhuriyet'in son yirmi beş yıiına gir-
miş bulunuyoruz. Nereden nereye geldiğimizi
biliyoruz; ancak boğazımızda bir yumruk var, se-
vincimizi ve heyecanımızı gölgeliyor." (Cumhu-
riyet, 22 Ekim 1998).
Nasıl 'gölgelemesin"? ,
Liberalizm. inkılâbı inkâr demektir!'
j zmir'deki avukathk yıllannda, peder, 'Serbest
I Fırkacı'ydı; 'Müdir-i Mes'ulü' olduğu 'Hizrnet' ga-
zetesindeki yazılar dolayısıyla, Başmuharrir Zey-
nel Besim bey'le birlikte, o da tutuklanmıştı; 30'lu
yıUann o dağdağalı atmosferinde, -bilâhare benim
de yatacağım- eski Izmir Mapusânesi'nde, onu
ziyaret ettiğimizi hatırtıyorum: bir siyasi kahraman
itiban görmekteydi.
Serbest Fırka'nın başansı, kapatıldıktan sonra,
Gâzi'yi rahatsızetmiştin uzman saydığı danışman-
lanyla, geniş bir yurt gezisine çıkıyor: 11 Kasım
1930! Bu gezide, hem halkı yoklar, hem sorunu
tarttşır. Ahmet Hamdi Başar ('limançı' Hamdi
bey) izlenimlerini anlattığı, 'Atatürk'le Üç Ay' ad-
lı eserinde, Liberalliği nasıl tartıştıklarını anlatıyor:
"...Serbest Fırka'nın ifâde ettiği ve müdafaa
eylediği fikirler, yâni Liberalizm, Türkiye'nin
müstemleke (sömürge) haline gelmesi, geri bir
Şark memleketi olarak kalması, parçalanıp or-
tadan kalkması demektir. Serbest Fırka'nın
programı, bundan bir asır evvelki hayata arttir,
0 kadar geridir..."
"...bu 'Sistem', bundan bir buçuk asır evvel,
Garp Medeniyeti'nin temelidir, bu sayede bü-
yük eserier meydana getirmiştir, fakat (buraya
dikkat) ...müstemlekelerin ve geri memleketle-
rin istisman (sömürülmesi) ile neticelenen, bu-
gün artık rflâs etmiş bir 'Sistem'dir..."
Bunlar kendi sözleri, arkasından Gâzi söz almış,
onun neler dediğini şöyle anlatıyor:
"...herkes dikkatle dinlryordu. Sözümü brtir-
dikten sonra Atatürk, Serbest Fırka'nın neden
doğmuş, neden dağılmış olduğunu anlatmak
üzere söze başladı: '-...Hamdi bey'in de söyle-
diği gibi Liberalizm müstemlekelerde tatbik
edilmiş bir 'Sistem'dir; halbuki biz müstemle-
ke değiliz ve olmayacağız; liberalizm'i düşün-
mek, inkılâbı inkâr etmektiri" ('Atatürk'le Üç Ay',
s.30-34, Istanbul, 1945)
Evet, kelimesi kelimesine böyle demiş, 'Libera-
lizmi düşünmek, inkılâbı inkâr etmektir1
; o za-
man vahim, hatta tehlikeli soru şu mu: ülkeyi, in-
kılâbın yarattığı karma/ekonomi düzeninden,
'Sistem'in dayattığı 'liberalliğe' -yâni Yeni Dün-
ya Düzeni'ne, yâni Özelleştirme'ye ve Küresel-
leşme'ye- kaydırmaya uğraşanlar, nasıl oluyor
da -aynı zamanda- 'Atatürkçü' olabiliyor?
Efendim?
Kehânet' bile sayılablllr...
j ki nokta, adamakıllı dikkati celbediyor.
1 a/ 'Limancı' Hamdi bey, liberalizmi tanımladığı
açıklamayı, Gâzi'nin özetleyişini aktanrken, araya
girmek lüzumunu duymuştun 'liberalizm, müstem-
lekelerde tatbik edilmiş bir 's/stem'd/r'in altını çi-
zerek diyor ki: "...şüphesiz ben böyle bir şey söy-
lememiştim; ya da, sözlerimden böyle bir ne-
tice çıkararak rfadede bulunmak, kendilerince
muvafık (uygun) görülmüştün yahut da başka
şeyler düşündükleri için, benim nutkumu din-
lememişlerdi." (aynı eser, s.34).
Gâzi'nin, başka şeyler düşünmesi mümkün mü?
Aklı fikri bundadır. Onun 'mazlum miHetler' teorisi
hatırlanırsa, Liberalizm'in geri kalmış 'mazlum bir
millet'\u sömürgeleşmesine yol açacağını söyleme-
si, hem gerçekçi, hem de tabii bir şey; yâni o libe-
ralliği, defterinden silmiştir; zaten handiyse kehâ-
net diyebileceğimiz Ahmet Hamdi Başar'ın 'tes-
brti' de, bunu doğruluyor.
b/ ...çünkü ne demiş, "...liberalizm Türkiye'nin
müstemleke haline gelmesi, geri bir Şark mem-
leketi olarak kalması, parçalanıp ortadan kalk-
ması demektir." Şimdi, elinizi kalbinize koyup öy-
le söyleyiniz, şu son zamanlardaki 'şehatçılık', 'et-
nik bölücülük', 'çeteler ve kuyruklan' gözönüne
alınır, bütün bunlann 'Özelleştirme ve Küreselleş-
me' -yâni liberalizm'le- patlak verdiği düşünülür-
se, Hamdi bey yanlış mı söylemiş?
MtpM www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpV/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm