Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15
Üretmek için
Orhan Hançerlioğlu nun
"Felsefe 4nsiklopedisi"nde
"yurtseverlik" anlatüırken
şu tanıma \er \erüır
"Yurdunu en çok seven halk
yığınlarıdır, çunku her
sıkıntısına katlanarak
yurtlannın geleceğını
düşünurler ve onun için
savaşırlar." İzmıt te 1700 e
\akın çalışan \aklaşık 1-1 5
avdır SEKA fabrıkasımn
kapatılması kararına donuk
eylemdevdı SEKA
fabrıkasımn kapatılmasımn
\~urt gerçeklerı ıle
uyuşmadığma ınannor, halk
Mğınlanmn \aranna
olmadığım savunu\orlardı
Bu sa\larını fabrıkavı
kapatma\arak "üreterek"
guçlendırdıler "Üretim"den
gelen guçlerı ıle kapatma
kararını gerı aldırdılar
Şımdı haklı olarak
fabrıkamn çalışması daha
ıvı uretım \apabılmesı ıçın
gereklı olan 8 5 trıl\on lıralık
\atınmın \apılmasmı
ıstıyorlar 1 5 a\ once bu\ uk
olçude rantı\e\ı besle\en
fınans kesımıne yaklaşık 1
katrıhon lıralık odun \eren
ıktıdann, uretımejionuk bu
onernı nasıl karşıla\acagı
merakla beklennor
ISIK KA\SU
Ulusal egemenliğin ruhuna fatiha\lihonlarca\-urttasm Cumhumetın 75
kuruluş \ıldonumundekutladığı Turkde\-
nmı bırbmnı besleyen, bırbırını tamam-
la\an ıkı ana tema\a dcnannor Ulusal
bağımsızlık \e ulusal egemenlık
Vann bu ıkı ana temanın, gerek TBMMde
gerekse ıktıdar du:e\ ınde ısrarla gormez-
lıkien gelınen \ e kasım a\ ında OECD de
ele ahnacak Çok Taraflı Yatırım An-
laşması (MM) ıle nasıl ışle\sı: hlınmak
ıstendığım araştıralım Uluslararası
Kamu Çalışanları Sendıkaları Fede-
ras\onu'ndan Susan George un MAI
ıle ılgılı belırlemelermden \ola çıkahm
"MAI, özetlesermayenin dünya çapın-
daki iktidarmın belgesidir. 21 ülkeden
oluşan zenginler kulübû yeni bir rol
Ustieniyor: Ulusötesişirketlere sonsuz
serbesti temelinde yeni bir dünya dü-
zeni kurmak. Kanadalüarın dediğigi-
bi, VfAI'nin ulusötesi şirketlere verdi-
ğigüç karsısmda parlamentolann bir
hükmıi kalmayacak."
\e demek buy
Ulusal egemenliğin
kalesı olan parlamentolar anlamsızla-
şacak Ulusal egemenliğin "yasama "
bo\ utu \ ok olacak
Susan George 'un duşuncelerını okıı-
ma\ade\am edelım "Anlaşma tasla-
ğına göre, yatırım şu anlama geliyor:
Yatırımcı tarafmdan sahip olunan ya da
kontrol edilen her tıirlü varlık. l lusul hü-
küntetlerin bu varlıkları etkileyecek her-
hangi bir davranışı anlaşmaya aykındır.
Bir kamu kuruluşu, hükumetten bir süb-
vansiyon alacak olursa, aynı sektordeki bir
yabancı özel şirket aynı sübvansiyonun
kendisinede verilmesini isteyebilecek. Bu-
na karşılık, hükümet kamu girişimlerinin
kırsalalanlaraya dayoksun bolgelere hiz-
met götürmesini isteyemeyecek."
Bak sen' Ulus tarafından seçılen parla-
mentonun ıçınden çıkan vurutme de \etkı-
sız kalnor Bıtmedı Susan George un bir
saptaması daha v ar "Eğer bir şirket,
anlaşmanın vaat ettiği her şeye kavu-
şamadığını düşünürse ya da örneğin
hükümetin işçi hakları ve çevre koru-
ma kurallarına uymamak isterse, ken-
disine kafa tutan hükümeti zarara
uğradım diye dava edebileceL Uyuş-
mazlık halinde hakem heyetine gidi-
lecek. Bu hakem heyetinin kararları
bağlayıtı olacak, hakemlerin seçimi-
ne kanşılmayacak ve hesap sorulma-
yacak, çahşmaları kamuya açık ol-
mayacak."
Hele hele' Gerıye, bir tek "ulus"
adına karar \ eren bağımsız vargı kal-
mıştı, o da ışle\sız kılımvor
MAI ıle getınlmek ıstenen duzenın ıl-
kesı \e teması açık Egemenlık, kayıt-
sız koşulsuz uluslararası serma\ enın-
dır Yanı açıkçası, e\ren ?elçapta dere-
be\'lık Bağımsızlık hak getıre, ulusal
egemenliğin ruhunafatıha Uyan Gazi
Kemal, şujeleğın ışıne bak'
Ankara Ünıversıtesı Tıp Fakültesı
Öğrehm Uyesı Prof Dr Yaman Ors,
bıhmsel dusunce ve etık konusunda
yorulmadan, usanmadan kamuoyunu
bıhnçlendırmeye çalışan duyarlı bir
bılım adamı olarak tantnır
Örs, en son Antakya Mustafa Kemal
Ünıversıtesı 'nde "Bilimsel Felsefenin
Işığında Laiklik ve Çoğutculuk "
başhğı altında bir konferans \erdı
Örs 'un amacı ne> Kendıst so\ le
ozetlıvor "Amaam, üniversitenin temel
Ors'iin konferansıetkinliği olan bilimsel üretim, eğitim ve
araştırma konusuyla laiklik ve
çoğukuluk arasında kopmaz
bağlantıyı kurmak. Laik düşüncenin,
sorgulamamn olmadığı yerde, bilimsel
bilgi uretimı, bilimselyaklaşımlann
üretimi söz konusu olamaz. Ote
yandan, laik demokratik sistemi tehdit
eden birtakım etkenler 'çoğulc uluk adı
altında yaşatilmaya çalışıiıyor. Bu,
demokrasinin mantığı ile bağdaşmaz.
Artı, birtakım siyusalgiyim kuşamın,
geçmişte alınan kararlann ya da
ödunlerin bir sonucu olduğu ileri
sürülüyor. flk bakışta bu sav doğru.
Ancak biz sonuçlarla da uğraşmak
zorundayız. Çıinkü sonuçlar geri
beslenim yoluyla nedenleri
pekiştiriyorlar. Sonuç olana izin
verümesi, aynı zamanda bu sonuca
ulaşmak için çaba gösteren odaklan
güçlendirme anlamına geliyor.
Işte amaam, bütün bu vurgulan
kamuoyuna duyurmak."
iaman Ors, u
Laiklik, Çoğukuluk ve
Bilim " adlı bir başka konferansı da
htanbul'da vereceL Konjerans,
Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Büyük
Salonu 'nda bugün saat 1400 'te
başlavacak
Her kuşun
eti yenmez
Korkmaz Yiğit, Turkbank
ıhalesı sonrası Içışlen Bakanı
Kutlu Aktaş 'ı znaret etmış
Konuşma surerken Yığıt,
damdan duşer gıbı Aktaş a
onermış
"Ulus'ta evyapıyorum...
Platin Konutlaru.. Orada
oturun."
Bu sozler uzerıne tçışlen
Bakanlığı 'na atandığı gunden
bu yana saygın kışılığı,
çahşkanhğı, mgulamalamla
guven veren Kutlu Aktaş,
açıklanan tutanaklardan
anlaşılacağı uzere, hem Yığıt
ıle dalgasını geçmış hem de
onu bulbul gıbı konuşturmuş
Orneğın, Yığıt 'ten, Alaattin
Çakıct '\a ucuzundan e\
verdığını oğrenmış
Yığıt 'ın her kuşun etının
\enme\eceğını bılmez bu
tutumu bir başka olgunun da
gostergesı Demek kı Korkmaz
Yığıt, ruş\et onerme\e \a da
vermeve alışkın Bu noktada
hemen aklımıza, Turkbank m
satışı oncesı devlet kurumları
arasındah laçkahk, geç
gonderılen, bır \erlerde yıten
u\an vazıları gelı\erı\or
Başbakan Mesut Yılmaz 'ın
gazetecıler ıle bakanlar \e
burokratları "yüzleştirdiği"
loplantıda, bu ışın sorumluları
açıkça orta\a çıkarılamadı
Korkmaz Yığıt tn maf\a\la
çetelerle bağlantısı olduğuna
ılışkm yazının gereklı \erlere
ulaşmaması, suçu alt duze\ bır
burokratın omuzuna ukı\erdı
Ancak' Turkbank ın satış
surecı ıçınde iığıt ın bırçok
sıyasnle burokratla konuştuğu
bır gerçek Bu arada etı venen
kuşlar ortalıkta uçuşmuş
olmasın'
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI \ ILMAZ ŞÎP\L
49 Yıllık Tavan Kazanç
Soru: Bir va/ınızda "SSK'de son tak\im \ılı kazancı, bağla-
nacak aylığı çok btiviik ölçiide ctkilemektedir" diyor-
sunuz. Bu konuva açıklık getirir misiniz? (E.K.)
YANIT: Sorunuzun yanıtını 1 Nısan 1950 ıle 31 Aralık 1998 ara-
sındakı 49 yıllık surenın ıçınde sıgorta pnmıne esas kazançlar ve-
recektır Nısan 1950'de yururluğe gıren malulluk, yaşlılık ve olum
sıgortalannın pnme esas alınan tavan (en vuksek) aylık kazanç 600
(altı yuz), 1950 yılı yıllık kazanç toplamı ıse 5 bın 400 lıraydı
1950 ıle 1959 yıllan arasındakı 10 yıhn sıgorta pnmıne esas alı-
nan en yuksek kazanç toplamı 132 bın 30Q lıradû" 1960 ıle 1969
arasında geçen 10 yıllık surenın tavan kazanç toplamı 273 bın lıra,
1950 ıle 1969 arasındakı 20 >ılın toplamı da 405 bın 300 lıradır
1970 ıle 1979 arasındakı 10 yıhn kazanç toplamı ıse 736 bın 170 lı-
ra, 1950 ıle 1979 arasındakı 30 yıhn kazancı da 1 mılyon 141 bın
470 lıradır 1980 ıle 1989 arasındakı 10 takvım yılının tavan kazan-
cı ıse 26 mılyon 710 bın 378 lıra, 1950 ıle 1989 arasında geçen 40
yılın tavan kazanç toplamı da 27 mılyon 851 bın 848 lıradır
Son olarak 1990 ıle 1998 yılı arasındakı 9 (dokuz) yıllık sürenın
pnme esas kazanç toplamı ıse 2 mılyar 432 mılvon 834 bın 730 !ı-
radır 1950 ıle 31 Aralık 1998 arasında geçen 49 yıllık surenın top-
lam kazancı da 2 mılyar 447 mılyon 899 bın 198 lıradır
Aylık bağlamaya esas alınan son on takvım yılı (1 Ocak 1989 - 31
Aralık 1998) en yuksek (tavan) kazançlar ve oranlan
Yıl
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
Toplam
Tavan Kazanç
12 787 380 TL
22.080.060 TL
31 564 980 TL
46.842.660 TL
64 937 430 TL
85.386.240 TL
109 891 080 TL
278.247.960 TL
630 953 100 TL
1.150.143.840 TL
2 432 834 730 TL
Oran
%0.53
%0.91
%1.30
%1.93
%2 67
%3.51
%4.52
% 11.44
%25.93
%47.28
% 100.00
49 yılın sıgorta pnmıne esas kazaın. lopldmı olan 2 mılyar 447 mıl-
yon 899 bın 198 lıranın ıçınde valnızta bu tckvılınf l()l
>x vılının) top-
lam kazanç ıçmdekı oranı
O
o47'dır (Yuzılc kırk yedı) I Nisaıı 1950 -
31 Aralık 1998 arasındakı 49 vılın tavan k.ı/ançlan veorjnljn
Dönemler
1950-1959
1960-1969
1970-1979
1980-1989
1990-1997
1998
Toplam
Süre
10 yıl
10 yıl
10 yıl
10 yıl
8 yıl
1 yıl
49 yıl
Tavan Toplamı
132 300 TL
273.000 TL
736 170 TL
26.710.378 TL
1 269 903.510 TL
1.150.143.840 TL
2.447.899.198 TL
Oran
%0 01
%0.02
%0 04
%1.10
%51 88 •
%46.98
% 100 00
HAYVANLAR tSMAlLGILGEÇ
HARBI SEMtn POROY
MIRMIRLAR LĞLRDURAK
.. fJAYAI'ıNI'ZDA..-
f
9 1
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Kasım
ı 25
49 yıllık surenın bır yılı olan 1998 >ılının tavan kazancı 1 mıK.ır
150 mılyon 143 bın 840 lıra. 49 yıllık toplam tavan kazancın yûzdc
47'sıdır 1997 ıle 1998 takvım yıllannı kapsayan ıkı yıllık tavan ka-
zanç olan 1 mılyar 781 mılyon 940 bın lıra 49 yıllık tavan kazancı
olan 2 mılvar 447 mılyon 899 bın 198 lıranın yuzde 73'udur Gen
kalan 47 yılın kazancı 666 mılyon 802 bın 258 lıra ıse 49 yıllık top-
lam tavan kazancın yalnızca yuzde 27"sıdır
Bu venler sanıvoruz kı, son takvım yılı kazancının SSK'ce bağ-
lanan yaşlılık aylıklannı nedenlı etkıiedığını yetennce açıklayacak-
tır Bu venler aynca enflasyonun somut bır gostergesı olup, uygu-
lanan yanlış sosyal guvenhk polıtıkalannın da bır kanıtıdır
BERNARD SHAIV'IN ÖLÜMÜ
195O'Oe 8U6UAI,UNLU IMGIU2 OYUM VA2AKI GEOR6E
8ERNARD SHAW, 94 YAŞINDA OLDU. KISA SÛüe OH-
C£, 8UPAMA YAPAf}/C£N, BAHÇ££lNDEKI BİR A6AÇ-
TAN PUfUP YARALANMIŞ, glfZ PAHA lYtLEÇEMEUI^
BEKNAIZP SHAW, OYUNLARt OIÇINDA, £L£fTlRM£N,
KONFERANSÇI, SOS>W-IZM SAVUNUCUSU VE £O-
UANCI OLARAK DA ZO. YÜZYIL EOE8IYAT7NI ETKI-
LEMIŞ Blg YA2ARDI DAHA 4O YflÇLAfitNDAYICEN BA
ÇAR1YI TATMAYA SAÇLAYAN BEISNAIZD SHAIIY, 7O
YAŞLAK/NDAYKEN NOBELÖDULU'NÛ ALMlÇ,
TUM YAŞAMI SoyUA/C/i OA SO'yi AŞK/N TIYAT-
RO OYUNU YAZMIfTI. BUNLAR AR4SINDA
"SEZAR VEKLEOFHTZA", ''PYSMALION''(SOHI-
RAOAN "My FAIRl/U>y"APlYLA MU2IKAL YAPtLJDİ)
VE "JANPARJC* SAY/LAStUK..
T.C.
ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 1997 121
DuruşmaGunu 19 10 1998
Mahkememıze davacı Çavıralan Malmudurluğu taraftndan Musta-
fa Duran aleyhıne açılan tapu ıptalı ve tescıl davasmın yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara karan gereğınce,
Mahkememız dosyasında davalı olarak bulunan Çayıralan ılçesı
Konuklar kasabası nufusuna kayıtlı Mustafa Duran adına çıkartılan
teblıgatın bıla teblıg edıldığı yaptınlan adres araştırmalannda da ad-
resı tespıt edılemedığınden. ılanen teblıgat vapılmasına karar venlmış
olmakla, adı geçen davalımn mahkememızın 1997 121 esas savılı dos-
yasında duruşma gunü olan 7 12 1998 gunü duruşma salonunda bü-
tün delıllerı ıle bırlıkte hazır olması hazır olmadığı veva kendısını bır
vekılle temsıl etîrrmedığı takdırde vargılamava jokluğunda devam
olunarak karar venleceğı 7201 sayılı yasanın 28,29 ve muteakıp mad-
delen gereğınce teblıgat yerıne kaım olmak uzere ılan olunur
29 09 1998
Basın 47983
İLAN
T.C.
\NŞEHİR ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1997/94
Karar No 1998/136
Davacı SSK CH.HL I Muvluılı.ju vekılı tarafından davalı Vedat Kocadede.aleyhıne Mahkememize açılan rücu'an alacak davasının ya-
pılan yargılaması M."uınıl • ın ıliKememızce venlen 23 06 / 1998 tanhlı karann taraflara teblığıne ılışkın olarak,
Yapılan tüm araştırm.ıl.ır.ı ı.ıuııivn davalımn tebhgata yarar açık ve kesın adresı tespıt edılemedığınden, davalı adına dava dılekçesını
ıçenr duruşma gun ve •. ı ıtmıp ı IMII voluyla ılan edıldığınden,
Aşağıda hukum ozetı W In ııLıı Mjijkememızhukmunun Ankara ılı Yenımahalle ılçesı Esentepe, cılt 018/01, sayfa 63, kütük 48'de nu-
fusa kayıtlı bulunan Rama/.m o^lıı !>a/ \e'den olma 1950 Ankara doğumlu Vedat Kocadede'ye teblığıne esas olmak uzere.
Hükum
1 Davacının davasmın kabuiımc >()V 561 TL kurum tazmınat alacağının gelır yönunden gelır bağlama karannuı onayı tanhın-
den, masraf ve odemeler yönündı . -. ıı t \ e odemeler tanhınden ıtıbaren ışleyecek yasal faızıyle bırlıkte davalıdan tahsılı ıle davacı
tarafa venlmesme,
2 Karar ve ılam harcı olan l~>336ıMHi Iı nın davalıdan tahsılı ıle mahkememız veznesıne vatınlmasına..
3 Davacı taraf kendını hn ^ekıl ıle tı.m-.ı|
. r'ırdığınden, dava değen uzennden dava tanhındekı avukatlık asgan ücret tanfesıne gore
hesaplanan takdıren 31 > H) U00 TL vek.ılct IK retının davalı taraftan tahsılı ıle davacı tarafa venlmesme.
4 Davacı tarafça v w ,an yargjlamagıdııu > ılarak toplam 21 220 000 TL'nın davalı taraftan tahsılı ıle davacı tarafa venlmesıne da-
ır karann 7201 SY'nııı 29 1 ve muteakıp mu.'ıl. 'n ıle teblıgat nızamnamesının 47 1-2 bentlen gereğınce ılanen teblığıne. ılanın yayı-
nı tanhınden ıtıbaren teblıg edılmış sayılacağn n leblığ tanhınden ıtıbaren 8 gunluk sure ıçensınde temyız talebınde bulunmadığı tak-
dırde karann kesınleşeceğı hususu teblıg yenne Lnm olmak uzere ılanen teblıg olunur 08 07 1998
Basın 36640
GÖRÜŞ
MUAZZEZ İLMtYE ÇIG Sumerolog
Başöptüsünün
Arkasındaki GerçeklerPolıtık amaçla, para verılerek kız ve kadınları-
mızın başları ortturuldu, bu ortuye de Islamın sım-
gesı denıldı Bununla da kalmayarak ortuler ve bağ-
lanma şekıllerıyle de tarıkatlara gore sınıflandırıl-
dı, buna da demokrası denılıyor
3 Aralık 1934 tarıhınde Kıyafet Kanunu'nun çık-
masına neden, Osmanlı devletı zamanındaçeşıt-
lı sınıflan gösteren dınsel kıyafetler ıçınde olan hal-
kı, mezheplerı, tarıkatları, onlar arasındakı rutbe-
lerı, sınıfları sımgeleyen bu kıyafetlerden kurtarıp
herkesı eşıt yapmak ıçındı Dıne dayanan bolun-
melerın bır de kıyafet ıle guçlendırılmesı yan ya-
na yaşayan ınsanlar arasında yaratacağı saygı-
sızlığı, geçımsızlığı ve soğukluğu meydana getır-
dığınden, bunların onlenmesı ıle vıcdan ozgurlu-
ğu, demokrası daha belırlı olarak ortaya çıkmış-
tı Şımdı yenıden başortulu, uzun mantolular, çar-
şaflılar Musluman, ortunmeyenler dınsız olarak ta-
nımlanmaya ve başını ortmeyenler zaman zaman
yobazlar tarafından rahatsız edılmeye başlandı.
Buna gore nerede kaldı demokrası ve vıcdan oz-
gurluğu
özgurluklerını kendı ellerıyle gerı veren bu ca-
hıl, başı ortulu zavallı kızlarımız unıversıtelere gır-
meye çalışıyorlar Daha once bunlara hep odun-
ler verılmedı mı? O zamanlar, hatta şımdı bıle ne
profesorler ne polıtıkacılar ne aydınlar ne gaze-
tecıler en azından "Devletımız dın ve dünya ışle-
nnı ayırmış, vıcdan ozguhuğu vermış, laik bırdev-
lettır 3 Aralık 1934 Kıyafet Kanunu'na gore kızla-
nmız Islam, Islam olmayan şeklınde ayıran bır kı-
yafetle devlet okullarında okuyamaz, kurumlann-
da çalışamaz" dıyemedıler, ortunmenın tarıhını
anlatamadılar Bır kısmı bır tarafı, bır kısmı dığer
tarafı savunarak kızlanmızı bolmeye çalıştılar Bu-
nun ılerıde demokrasıyı, vıcdan ozgurluğunu yok
edeceğını, ulkemızı, ınsanlarımızı bırbırıne karşı
getıreceğını nedense duşunemedıler Bır hoşgo-
ru tutturuldu Ne hoşgonjlecek? Sokaktakıne za-
ten karışan yoktu Arna laik, yânı gunluk ışlerın dın
ışlerınden ayrılmasını şart koşan bır devletın okui
ve kurumlarına dın kıyafetıyle gelıp de yanındakı
arkadaşlanna "BızMuslumanızvenamusluyuz, sız
değılsınız" demelerı mı hoşgorulecek? Bu mu de-
mokrası'? Ama ne yazık kı, aklı baştnda gorunen-
ler bıle bunu duşunmeden boyle yorumlamaya ça-
lışıyorlar
Aynca baş ortmenın bundan 5 bın yıl once Su-
mer mabet fahışelerının sımgesı olarak devam
ettığını, Kuran'da ıse ortenlerın cennete, ortme-
yenlerın cehenneme gıdeceklerının, saçlarından
asılacaklarının yazılmadığını kımse anlatmadı bu
gençlere Onlar da erkeklerın neden kadınların
kıyafetlerıne karıştıklarını, bundan onların ne gı-
bı bır çıkarları olduğunu duşunmedıler
Polıtık yonden kullanıldıklarını bılemeyecekka-
dar cahıl olan, başını ortup uzun yeldırmelerle Is-
lam ve namuslu olduğunu sanan veya oyle goru-
nerek kendısını ozgur yapan ve o kılıkta unıver-
sıteye gırmeye çalışan bu kızlanmıza, kafalarını
aydınlatamadıkları, kendılerını nasıl bır sonucun
bekledığını goremedıklerı ıçın uzuluyor, kızıyor ve
acıyorum Buna bındığı dalı kesmek denır
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 2 3 4
SOLDAN S\ĞA:
I/52'lıkdes.tey-
le oynanan bır
ıskambıl oyunu
II Jupıter geze-
genının bır u>-
dusu Bellı ve
ortak ozellıkle-
re sahıp ınsan-
lar topluluğu 3/
Ağrı'nın bır ıl-
çesı 4/"Gurbet
Elde - ellerın 8
derdmı Çeke- Q
vım de eğlene-
yım bır zaman" (Pır Sul-
tan \bdal) Halıyada
kılım dokunan tezgâh
5/ " Sen — bozkınn ye-
şılgururu Eşsızyalnız- 3
lıgın tacı, onuru" (Ah- 4
met Kutsı Tecer) Cı- 5
lız, zayıf 6/ Bır şeyı aç-
maya >ara>an aygıt II
As>a'da bır ulke Ke-
narsüsü 8/Sabanla açı- 8
lan çızı Iskambıl oyun- 9 ^
larmda aynı cms ıkı kâğıda verilenad 9/Lokantada, lis-
teden seçılıp her bmnın eden aynca odenerek yenılen ye-
mek ıçın kullanılan sözcuk
YUKARID4N AŞAĞIYA: 1/ Gazete, dergı, televız-
von. radyogıbı bırmesajı ıletenıletışımkanallannıntü-
mu Vapma etme 2/lzmır'ın bır ılçesı Hıle, duzen 3/
Elazığ yöresme ozgu bır halk oyunu 4/ Bır etkmlığın ge-
çıcı olarak durdurulduğu süre Argoda para cuzdanına
venlen ad 5/"— oladavacı ve muhzırdahı şahıt Olmah-
kemenm hukmune derler mı adalet" (Zı> a Paşa) Gos-
tenş. fivaka 6/Onat Kutlar'ın bır oyku kıtabı 7/Tan-
n'ya ve ahırete ınanma>an Platmın sımgesı 8/ Şarkı,
türkü Utançduyma Tavladabırsayı 9/Anadolu'nun
bazı >orelerınde, gecelen ınsanlann uzenne çöküp kor-
kurtuğuna ınanılan düşsel yaratığa venlen ad
İLAN
T.C.
ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1997 304
Duruşma Günü 19 10 1998
Mahkememıze davacı Çayıralan Malmudurluğu ta-
rafından Ismaıl Şahmurat ve arkadaşlan aleyhıne açı-
lan Çayıralan ılçesı Çokradan kasabası hudutlan dahı-
lmde bulunan 4248 v e 4249 parsel sayılı taşınmazlann
tapusunun ıptalı ve hazıne adına tescılı davasınm yapı-
lan açık yargılaması sırasında venlen ara karan gere-
ftınce Davalı Çavıralan ılçesı Çokradan kasabasmdan
fsmaıl Şahmurat adma çıkartılan teblıgatın bıla teblıg
ıade edıldığı anlaşıldığından, yaptınlan adres araştır-
malannda da adresı tespıt edılemedığınden, ılanen teb-
lıgat yapılmasına karar venlrmş olmakla,
Adı geçen dahılı davalımn mahkememızın yukanda
esas numarası >azılı dosvasında duruşma gunu olan
7 12 1998 gunu mahkememız duruşma salonunda bü-
tun delıllen ıle bırlıkte hazır olması, hazır olmadığı ve-
ya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde yar-
gılamaya >okluğunda devam olunarak karar venleceğı
7201 sayılı teblıgat kanununun 28, 29 ve muteakıp
maddelen gereğınce teblıgat yerıne kaım olmak üzere
ılan olunur 29 09 1998
Basın 47985