Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29EKİM1998 PERŞEMBE *•••*
HABERLERIN DEVAMI
TÜRKIYE
fstanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
18
18
14
19
20
20
21
22
Sinop PB 16 Adana
Samsun Y 20 Mersin
Y 23
Y 21
Trabzon Y 20 Diyarbakır Y 24
Giresun Y 19 Şanlıurfa Y 24
PB 25Ankara PB 17 Mardin
Eskişerıir PB 20 Siirt
Konya
PB 26
PB 16 Hakkâri PB 20
Sıvas Y 16 Van PB 19
Zonguldak PB 16 Antatya PB 23 Kars PB 17
DIS MERKEZLER
Doğu Akdeniz, iç
Anadolu'nun do-
ğusu.OrtaveDoğu
KaradenizileDoğu Helsinki Y 8 Budapeşte Y 16 Askabat
ve Guneydoğu st o ck hoim Y ~8 Madrid
Anadolu nun batısı
Y 6 Berlin Y 11 Moskova
A 16
PB 21 Astana
, _ . ,. -~..-.~ Y 13 Vlyana
sağanakyağışlı dı- Amsterdam ÇB 10 BİŞrİd"
ğeryerlerparçal.az grüküT *
S
bulutlu geçecek. p^—
Havasıcaklığıbıraz g ^ p ^ —
artacak.
ÇB 5
Y 13 Taşkent Y 10
Y 22 Bakû PB 15
Y 11 Sofya
Y 13 Roma
PB 18 Bişkek
Y 12 Atina
ÇB 23 Tiflis PB 21
PB 20 Kahire PB 27
Münih Y 12 Zürih Y 15 Şam Y 20
0Açık P a
" & [ b o l u t l t J i Ststı k
Çok bulutlu p Yağmuriu Kartt G6k guratûkı
G U N C E L c i \EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yet'te sürrnanşette "Müthiş Yüzleşme" başlığıyla
yer aldı. Özkök, "Başbakan Yılmaz'/n salı akşamı
Konut'ta 20 gazeteci önünde 5 bakan ile 5 bürok-
ratı yüzleştireceğini" yazıyor ve "Cumhuriyet tari-
hinde ilk kez" böyle bir basın toplantısında Türk-
bank'ın el değiştirmesınin irdeleneceğini bildiriyordu.
Ama, Başbakan gazetecilere telefon ederek ye-
mekli bas/n toplantısına çağınrken "yüzleştirme'den
söz etmemişti.
Doğruyu eğriyi araştırma zahmetine çoğu zaman
katlanmayan böyyük yazılı ve görsel basın, kamu-
oyunu "Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş yüz-
leştirme" gürültüleriyle tam beş gün ayağa kaldırdı.
Beş gün sonra, 27 Ekim Salı günü yemekli basın
toplantısında konuşmaya başlarken Başbakan'ın ilk
cümlesi şu oldu: "Bu toplantı üzerinde çok spekü-
lasyon çıktı. Sorgulama denildi. Ama sorgulanacak
olan kişi benim".
Ne yüzleştirme, ne de sorgulama! Olağan bir ba-
sın toplantısı yapılacaktı.
O sırada Başbakan'ın tam karşısında oturan öz-
kök acaba ne düşünüyordu?
Açıklamayı toplantı gecesine, üstelik kapalı kapı-
lar arkasına bıraktığf için Yılmaz da hatalıydı.
Yüzleştirmeyi irdeleyen manşetin çıktığı gün; saç-
ma sapan, insan onurunu ayakJar altına alacak bir
basın toplantısı düzenlemediğini açıklamalıydı.
Açıklasaydı, bu konudaki haklı eleştirilere hedef ol-
mazdı.
Ana konuya gelince: Başbakan Yılmaz Türk-
bank'ın Korkmaz Yiğit'e satılmasında ve önceki ge-
lişmelerde hata payını asgari düzeye indirgeyen açık-
lamalar yapıyor.
Fakat, gazeteci arkadaşlanmızın aktardığı açıkla-
malan dinleyenler aynı sonucu çıkarmakta -doğru-
su- zorluk çekiyor.
Sorumluluk ~~
Zira; nedenlerı bizzat Başbakan veriyor: Açıkla-
malara göre Başbakan, mayıs ayı başlarında Kork-
maz Yiğit'in Türkbank'ı "mutlaka almaya" istekli ol-
duğunu duyuyor.
Mayıs sonlannda Korkmaz Yiğit'le AJaattin Çakı-
a arasındaki ilişkinın varlığını içeren duyumlar alıyor.
Haziran sonuna kadar başvurulanna karşın, Kork-
maz Yiğit'le görüşmeyi ret ediyor. Fakatttt...
Cindoruk'un araya girip "lyi adamdır" diye tavsi-
ye etmesınden sonra ilk kez haziran sonunda Baş-
bakan, Korkmaz Yiğit'le bir araya geliyor.
Bu görüşmeden sonra Türkbank'a "çok" istekli
Yığit ve alımla ilgili gelişmelerin araştınlması talima-
tnı veriyor.
Bankanın Yiğit'e satışı 4 Ağustos 1998'de gerçek-
leşiyor.
Satıştan bir gün önce, 3 Ağustos'ta Başbakan,
"yetkilimakamiardan Türkbank ihalesinde mafyanın
etkisini gösteren ve ihale sürecine mafyanın müda-
halesinden söz eden bir bilgi notu" alıyor.
Başbakan yetkili ve ilgili makamlara "araştırma"
emri verdiğine göre en azından Türkbank ihalesine
"mafyanın kanştığı duygusuna" kapıhyor. Hatta "iha-
leye mafya gölgesi düştüğü kanaatine" vanyor.
ÜsteJik 3 Ağustos'ta bu kanıyı güçlendirecek yet-
kili kaynaklann yazdığı bilgi notu da elinde bulunu-
yor.
Çeşitli nedenlerle ihaleyi iptal ettirmiyor diyelim.
Acaba, evet acaba; buyurduğu araştırmalar sona
erinceye kadar Türkbank ihalesini niçin er-te-le-mi-
yor?
Dahası var Başbakan, Yiğit'le eyfül ayı başında
ikinci kez görüşüyor. Yığit'ten medyaya el attığını,
Milliyet'i de satın alacağını öğrenince Aydın 60-
ğan'la -ilginç yanrt aldığı- bir telefon görüşmesi ya-
pıyor. "Gazeteyi, Yiğit'e satma" diyor.
Sonra ekim ayında kaset olayı patlıyor, bilinen olay-
lar gelişiyor.
Mesleksel bir saptamayla başladık, öyle bftirelim:
Toplantı 5.5 saat sürüyor, sabaha karşı 01,45'te so-
na eriyor. O sırada Ertuğrul Özkök mikrofonu alıyor,
Yılmaz'a teşekkürden sonra vakit çok geç olduğu
için meslektaşlanna "bu ilginç haberi 29 Ekim günü
yayınlamayı" öneriyor.
Bu öneriyi toplantıda bulunan gazeteciler onaylı-
yorlar.
28 Ekim günü sabahı 17 gazeteci, 17 gazete dı-
şında başta Özkök'ün Hürriyet'i, Milliyet ve Sabah
gazetelerinin, basın toplantısını "önerilenden bir gün
önce" yayımladığına tanık oluyorlar. Tabii şaşırarak!
Büyük olaylar, büyük gelişmeler... Ya medyamız;
nasıl, iyi mi?
'Cumhuriyet Erdemdir'
• Baştarafı 2. Sayfada
nılır, çok yüzlü bölücülerin
oyunlanna gelmırse cumhun-
yet bır düş olur. Cumhunyetı
geçerlı ve çagdaş cumhunyet
kılinadıkça demokrasiyi ger-
çek anlamıyla yaşayamayız.
"Devlet dinin hizmetindedir.
şeriat dindir" sözlen cumhu-
riyetle ters düşmenin kanıtla-
ndır. Ermenistan, Kürdistan
ve Boğazlardüzenini değiştir-
me girişımleriyle, Sevr'i ger-
çekleştinne kallaşmalan, Tûr-
kiye'yi içerden yıkma, dışar-
dan kuşatma izlenceleri, par-
çalama amaçlıdır. 75. yılda
"Niçin böyle olduk, nasıl ol-
mahyız?" dıye kendimizı sor-
gulayıp özeleştiriye bağlı tut-
malıyız. Toplumsal doku, top-
lumsal bellek, toplumsal bi-
linç, cumhuriyetin doğal ve
gerçek güvencesıdır. Cumhu-
riyet, karanlıktan aydınlığa
çıkmak, uygar, cağdaş olmak-
tır. Cumhuriyet, halkçıdır.
Eğiumden çokeglenceye, bil-
giden çok inanca, bilımden
çok dine, gerçekten çok varsa-
yıma. yaraşmaktançokyaran-
maya. hak etmekten çok yok
etmeye, kurtannaktan çok
yıkmaya, güç vermekten çok
güçlükçıkarmaya, soylemek-
ten çok söylenmeye, eleştir-
mekten çok alıştırmaya ağırlık
veren bir toplum, kendini yı-
kar. Çakjcı-çıkıcı, haa-bacı,
baba-dayı, koca-hoca, şeyh-
deniş, dergâh-türbe, tekke-
zaviyedüzenınedönüşmeoia-
sılıkjan herkesı uyarmalıdır.
"tnanıyorum, 0 balde va-
run
>
'dan "Düşünüyorum o
hakJe vanm'"la yazgıcıhktan
yaratıcılığa taşıyan cumhuri-
yetin değerini bildiğimizi sa-
vunamayız. Tersi doğru olsay-
dı, yakındığımız durumlara
düşmezdik. Öncesiyle karşı-
laştırmak, değerini beliriemek
için yeterlidir. Anayasa ve ya-
salar yamalı, lider diktalı de-
mokrasi yaralı. Içine kimi
cumhunyet karşjtlan doluşan
yasama organı durgun. Başta
üniversiteler, toplum suskun.
Tam bağımsız olmayan yaıgı
yorgun. Memur, işçı, öğrencı,
emekli kırgın. Bu tablo cum-
huriyetin degil, 'cumhuriyet-
çilik miıayanlar'ındır.
Katlanamadığımız durum-
lan düzeltmek, iyileştirmek
zorundayız. Cumhuriyet er-
demdir ve ulusal onurumuz-
dur. Tüm engellerinden ann-
dınp özlenen düzeye getır-
mek, yurttaşlık borcumuzdur.
Türk devrimi ve Atatürk ilke-
leri doğrultusunda çalışıp
özenli ve duyarlı davranarak
gücümüze güç katmalı, kıvan-
cını, mutluluğunu, esenliğini
birlikte duymalıyız. 1923'ten
sonsuza hep gönençli, hep
görkemli, hep yükseklere, hep
yücelerek... Kurucularuıı yü-
rekten saygıyla anarak ve bağ-
lı kalma andımızı yineleye-
rek...
Mesut Yılmaz, Macaristan'da yediği yumruğun perde arkasını merak ettiğini söyledi
'Eymür'ün verdiği isimler doğru çıkü'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
MesutYılmaz, Macaristarnn başkenti Budapeş-
te'de yumruklanmasıyla ilgili gelişmeleri gaze-
tecilere aynntıh olarak anlattı. Başbakan, "Meh-
met Eymür MİT'te görevJiykcn bana geldi, sal-
dıranların isimlerini verdi Bunlar doğru çıkû.
Sonra MİT'i aravıp aynnb istedim, 'Bizde söy-
ledığınız ısımler yok' yanıünıaJdun.Ooia>ınay-
dınlaülmasını en çok ben isti>orunr dedi.
Yılmaz'ın bu konuda verdigi bilgiler şöyle:
- Olaydan dört gün sonra milletvekilimiz Yiı-
suf Namoglu geldi. "Mehmet Eymür benim ar-
kadaşun. Onda bilgiler var" dedi. Bir gece yan-
sı ciple geldi. 2-3 saat konuştuk. Bana bir kâğıt
verdi, "İşte size saldıranlar"dedı Kâğıtta, Vey-
sel Özerdem ve Ismail Koçkaya'nın isimlen var-
dı. Eymûr, kendisinin mafyayla savaş veren ki-
şi olduğunu söyledi.
- Olaydan 15 gün sonra da Bursa il başkanı-
mız beni aradı. Yavuz Ataç'ta bilgi olduğunu
söyledi. 2-3 saat onunla görüştük. Ama bana bil-
gi vermekten çok. MlT'i çekiştirdi.
- Eymür'ün verdiği isimler doğru çıktı. O ki-
şileryakalandı. Siirt Milletvekilimiz Nizamettin
Sevgili, "Özerdem hemşerimiz, ondan bilgi alı-
nm" dedi. Kendisini Budapeşte'ye gönderdim.
Konuştular. Güya, benim Çatiı ile uğraşmama
bozulmuşlar. Koçkaya azmettirmiş, Özerdem de
beni yumrukJamış. Özerdem, "Türkiye'yegelir-
sem konuşacağnn" dedi. Geldi ama bilgi verme-
di.
- MlT'i çok sıkjştırdım. Olayın tümüyle ay-
dınlatılmasmı istedim. Ama MlT, Eymür'deki
isimler için bile, "Bizde bu konuda birşey yok"
dedi. Bu olayın aydınlanlmasını hepinizden çok
ben istiyorum. Şimdi son durum, Gülay Asb-
türk'ün babasım vuran kişi benim yumruklan-
mamla da ilgiliymiş, öyle bilgi geldi. Araştın-
yorlar.
- Yumruklanmamda Çakıcrrun rolü olup ol-
madığı konusunda bir bilgi yok. Yeni hüküme-
te girdiğimiz günlerde Bursa Milletvekilimiz Ib-
rahim VazKi aradı. "Görûşmek istiyorum'' de-
di. Kendisi, oğlu ve Erol Evcil ile birlikte bir sa-
bah bana geldiler.
Evcil'i ilk o gün gördüm. Asıl Yavuz Ataç'uı
promosyonu için gelmişler. tlle Yavuz abiye iyi
bir yer diyorlar. Biz de Çakıcı'yla ilişkilerini o
ara tespit etmiştik. Pekin'e gönderdik. Eymür'ü
de ABD'ye. Biz bilmeden Çakıcı'ya iki yönlü
kötülük etmişiz. O kendi kendine benimle bazen
dost olmuş, hemşerim demiş, bazen fena yapa-
cağım demiş. Benim bunlardan haberim yok.
Çakıcı'yla hiçbir görüşmem de yok. Ben Ev-
cil'e Çakıcı'nm bağlantılan konusunda da bir
şeyler söylemiştim. Sanıyorum Evcil bunlan
katlayarak kendisine anlatmış.
Lösemili çocuklann 75. yıl coşkusu
75. yıb kutiamalan kapsamında dü/enledigi bir etkinfikJe moraJ buldu. Vakfin konferans saJonunda ger-
çekleştirflen etkinliğe Yılmaz Morgûl, Demet Şener gibi isimler de destek verdi. Vakıf Başkanı Prof. Dr.
Gündüz GedikoğJu. açılış konuşmasmda bugüne kadar 800 lösemi hastasırun tedavisini gerçekleştirdikk-
rini belirterek 117 hasta>a da kemik iliği nakli uygulandığını vurguladı. Çocukiann da şarküar, şiirier ve
foikior gösterifcriyk kaoidığı etkinlik "herkese sağiık" temennisiyle son buldu.
Korkmaz Yiğit Holding'de arama
tstanbul Haber Servisi - Istanbul
Mali Şube Müdürlüğü ve Organize
Suçlar ve Silah Mühimmat Kaçakçı-
lık Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler-
ce dün Korkmaz Yiğit'in sahibi bu-
lunduğu "Korkmaz Vlğit Holding"
binasında inceleme yapıldı. Istanbul
Mali Şube Müdürlüğü ekiplen bazı
faturalara el koyarken Organize Suç-
lar ve Silah Mühimmat Kaçakçılık
Şube Müdürlüğü, holdingin 2 üst dü-
zey görevlisinj gözaltına aJdı.
Akatlar-Yıldınm Gökay Caddesi
üzerirideki Yiğit'e ait villa tipi 5 kat-
lı Korkmaz Yiğit Holding'e dün po-
lis operasyon düzenledi. Basın men-
suplannın holding binasına yaklaş-
masına izin verilmezken Yiğit'in ope-
rasyon sırasında binada bulunmadığı
öğrenildi. Yapılan aramalar sonucu
kimJikleri açıklanmayan biri bayan 2
üst düzey görevli Organize Suçlar ve
Silah Mühimmat Kaçakçılık Şube
Müdürlüğü'ne götürûldü. Istanbul
Mali Şube Müdürlüğü ise elindeki ev-
raklardaki rakamlarla karşılaştırmak
üzere bazı faturalara el koydu.
Yiğit'in avukarı Adnan VehbiKah-
veci. "Korkmaz Yiğit'in gözaltına
annması için emniyetten herhangi bir
yaa gelmedi. Bu saatten sonra ne ola-
cağı belli değU" dedi. Bu arada. Istan-
bul Organize Suçlar ve Silah Mühim-
mat Kaçakçılık Şube Müdürlüğü
ekipleri tarafından Yiğit'in Beşik-
taş'ta bulunan evinde de arama yapıl-
dığı öğrenildi.
Yddınm ifade verdi
ITO Başkanı Mehmet Yıldmm,
Bayındırhk ve tskân Bakanı Yaşar
Topçu'nun suç duyurusu üzerine baş-
latılan soruşturma kapsamında dün
Istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı
Selamettin Celep'e yaklaşık yanm sa-
at ifade verdi. Yıldınm, gazetecilerin
sorusu üzerine, çetelerve ihaleîerle il-
gili verdiği demeçler nedeniyle Top-
çu'nun kendisi hakkında Ankara
DGM Cumhuriyet Başsavcılığf na
suç duyurusunda bulunduğunu, An-
kara DGM Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nın ise ifadesinin alınması için
gönderdiği talimat yazısı üzerine da-
vet edildiği Istanbul DGM Cumhuri-
yet Savcısı'na, gerekJi bilgileri verdi-
ğini söyledi. Yıldınm, bir gazeteci-
nin, Türk Ticaret Bankası ihalesinde
işadamlannm tehdit edildiklerini söy-
lemekten kaçındıklannı sorması üze-
rine, "Dürüst işadamlan konuşur.
Durüst olma>anlar ise ses çıkarmaz"
diye yanıtladı.
Dolandıncılardan rtiraf
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TRT'yi, "sahte istisna
sözleşmeleri düzenleyerek dolandırdıklan ve bu suça
iştirak ettikJeri" gerekçesiyle. aralannda program
yapımcılannın da bulunduğu 37 samğın yargılanmasına
dün başlandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü duruşmasına, 4'ü tutuklu 33 sanık
ve avukatlan ile müdahil TRT Ankara Televizyonu
Müdürü Gürkan Elçi ve avukatı katıldı. Yapımcı olan
tutuklu sanık Ümit Kayaer ile GAP televiryonunda çalışan
tutukJu sanık Ufuk Emin Atasoy. sahte istisna sözleşmelen
düzenleyerek TRT'yi dolandırdıklannı. ıtiraf ettiler.
Kanargâh Van'a kaydırıldı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Diyarbakır da bulunan
Jandarma Asajiş Komutanlıği Karargâhı'nın Van'a
kaydınldığı bildirildi. Genelkurmay Başkanhğı, PKK'yle
mücadelenin sürdüğünü belirtirken uygulamanın "son
gelişmelerle ilgisinin bulunmadığını" kaydetti.
Mezar tahsisi
• İstanbul Haber Servisi - 3. Kolordu Komutanlıği'nın suç
duyurusu üzerine Edirnekapı ve Sakızağacı
sehitlüderindeki mezar yerlerinin para karşılığı sivillere
satışına tedbir konuhnası yolundaki istemi görüşen Eyüp 3.
Asliye Hukuk Mahkemesi, bu şehitlikJerde sivillere satılan
mezarlara yeni gömü yapılması işlemini durdurdu.
Danıştay Yasası
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık,
Danıştay Yasası'nda önemli değişiklikler öngören yasa
tasansını TBMM Başkanlığı'na gönderdi. Tasan aynen
yasalaşırsa Danıştay üyelerinin seçiminde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yetkisi kısıtlanıyor
Hüppiyet muhabipine uyarı
• İstanbul Haber Servisi - Basm Konseyi Yüksek
Kurulu, Hürriyet gazetesinin 3 Ağustos ' 998 tarihli
sayısında yer alan "DSP'Iilere de suçlama" başlıklı
yazısı nedeniyle Süleyman Sarılar'ın uyanlmasına
karar verdi. Konsey, haberin bir bölümünün gerçeği
yansıtmadığı gerekçesiyle uyan karannı aldı.
TüPkiye'den enepji tehdftii
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışleri Bakanı
İsmail Cem, Hazar Havzası petrol ve doğalgazınm
boğazlardan transferine neden olacak bir karar
alınması durumunda Türkiye'nin ülke içi enerji
gereksinimini Hazar dışındaki kaynaklardan
karşılayacağı uyansında bulundu.
İlfıan Şahan tutuklandı
• ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) -
Çukobirlik'te bir dönem danışmanlık ve kısa süreyle
genel müdür vekilliği görevi yürüten, eski CHP Genel
Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Erol
Çevikçe'nin damşmanlığını yapan tlhan Şahan, sahte
diploma bulundurmak, evrakta sahtecilik yapmak
suçundan tutuklanarak cezaevine
konuldu.
Yılmaz'a gensopu kıskacı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
FP, çeteler ve mafyayla bağlantılan olduğu savıyla
Başbakan Mesut Yılmaz'ı soruşturma ve gensoru
kıskacına alıyor. Fazilet Partili milletvekilleri
Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı
Eyüp Aşık ve Bayındırhk ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu
haklannda Meclis soruşturması açılması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na başvuruda bulundular..
Sempozyum
Temiz
enerji
tartışüdıİstanbul Haber Servisi -
Yerli ve yabancı öğretim
üyeleri ve enerji şirketi tem-
silcilerinin katılımıyla yerel,
ulusal ve küresel düzeyde
sürdürülebilir enerji taröşıl-
dı.
Kocaeli Üniversitesi öğ-
retim Üyesi Dr. Tanay Sıdkı
Uyar'm koordinatörlüğünde
"Sürdürülebilir Enerji ko-
nulu sempozyum geçen haf-
ta Yeşilköy Dünya Ticaret
Merkezi'nde yapıldı. Özel
ve kamu kuruluşlanndan
yaklaşık 150 kişinin katıldı-
ğı sempozyumda alternatif
enerji kavnaklan üzerine tar-
tışıldı. Birinci oturumda Ka-
nada Dalhoise Üniversitesi
profesörleri İsmet Uğursal
ve Feridun Hamduilahpur
tarafından mevcut ve yakın
gelecekte kullanıma sunula-
cak temiz kömür teknoloji-
leri tanıtıldı. Amerikan ISET
fırmasınm genel müdürü Dr.
Bülent Başoi ise dünyada gü-
neş enerjisinden elektrik
üretimi için mevcut teknolo-
jileri izleyicilere sundu.
ikinci oturumda Alman
NVuppertal Enstirüsü Enerji
Bölümü Direktörü Prof. Dr.
PeterHennkhe, enerjinin et-
kin kullanımı ve sürdürüle-
bilir gelişme konusundaki
deneyimlerini aktardı ve
Türkiye için bu konuda öne-
riler getirdi. Ingiüz Garrad
Hasan firmasının genel mü-
dürü Dr. AndrewGarrad ise
dünya çapında rüzgâr güç
santralı uygulamalannın
başanlarını anlattı.
Ağn Belediye
Başkanı
görevden
uzaklaştınldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Ağn Belediye Baş-
kan] Zeki Başaran, dün ak-
şam Show TV ana haberbül-
teninde yayımlanan konuş-
masında Atatürk'ün manevi
şahsiyetine hakaretettiği ge-
rekçesiyle Içişleri Bakanı
Kutiu Aktaş tarafından ge-
çici olarak görevinden uzak-
laştınldı.
Başaran'tn, konuşmasın-
da Atatürk'ü kastederek
"hain" ifadesini kullandığı
ortaya çıkt. Programa tele-
fonla bağlanan Başaran, söy-
lediği sözlerin Atatürk ile il-
gisinin bulunmadığını, bir
Ingiliz ajanını hedef aldığını
ileri sürdü.
Bu konuşmanın televiz-
yonda yayımlanmasını ihbar
kabul eden Ağn Cumhuriyet
Başsavcılığı, Başaran hak-
kında Atatürk'ün manevi
şahsiyetine hakaret, Türkiye
Cumhuriyeti'nin kanunlan-
na hakaret ve TCK'nin 312.
maddesine muhalefet suçla-
nndan soruşturma başlattı.
Başaran, Cumhuriyet Bayra-
mı ve 75. yıl kutlama tören-
lerine katıteıasının halk ara-
sında büyük infial uyandıra-
cağı değerlendirildiginden,
anayasanın 127. maddesi ve
1586 sayılı Belediye Kanu-
nu'nun 93. maddesi hüküm-
lerine göre geçici tedbir ola-
rak Aktaş tarafından görev-
den uzaklaştınldı.
••
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Toplantıyı üç bölümde aktarmaya çalışalım:
- Türk Ticaret Bankası (TTB) satışı.
-1990 sonrası çeteler ve bugünkü görünüm.
- Nasıl mücadele edilecek?
TTB olayında tam bir "hatalar zinciri'nin oluştu-
ğu dikkati çekiyor. Başbakan'a "duyum" ulaşıyor.
Korkmaz Yiğit bunu "uyum "a çevirmek için "Ha-
yır, ben suçlu değil mağdurum, Çakıcı bana yar-
dım etmiyor, dışlamaya çalısıyor" diyor. Sonra ye-
ni bilgiler geliyor. Yılmaz, MIT'ten bilgi istiyor. MlT,
İlgiliyiz, ama bilgili değiliz" karşılığını veriyor. Ban-
kayı 4 Ağustos'ta Yiğit alıyor. O gün Emniyet, Baş-
bakanlık Özel Kalem'e, ihalenin karanlık bağlantı-
lanna ilişkin bir sayfalık yazı gönderiyor. Bu yazı
kayboluyor. Ihaleden iki ay sonra Çakıcı-Yiğit ka-
seti ortaya çıkınca, satış iptal ediliyor.
Emniyet'in yazısı Merkez Bankası'na da ulaştı-
nlıyor. Merkez Bankası, "Aynı yazı Başbakanlık'a
da gitmiş. Gereğini onlaryapar" diye düşünüyor!
Yılmaz, "ftafâ'yapıldığını kabul ediyor, "Ancak"
diyor, "işte gereğini yaptık. öncekiler bunu yap-
madı".
öncekilerin gereğini yapmaması Yılmaz'ı sorum-
luluktan kurtarmaz. Sonuç olarak TTB olayının fa-
turası, 4 Ağustos günü saat 17.25'te Başbakanlık
Özel Kalem'deki kişiye kesilirse şaşırmamak ge-
rekir.
İnsan şöyle de düşünmeden edemiyor:
Keşke o belgenin üzerine "tayin-terfi" işi yazsa-
lardı. Eminim daha çok ilgi görür, gereken yere ula-
şırdı!
Şaibeli durumu Başbakan biliyor, MİT-Emniyet
biliyor, Merkez Bankası biliyor, banka Yiğit'e gidi-
yor.
Adam, "Banka Yiğit'in kamçıs/dır" demiş, yola
çıkmış. Engel tanımıyor...
TTB ihalesinde gidip-gelen belgefer, kulağa gi-
rip-çıkan duyumlar şunu gösteriyor: •
Devletin organlannın ya refleksleri çok zayıflamış
ya da bilinçli olarak uyuşturulmuş.
Kanlı para
İkinci şıkka gelirsek... Yılmaz, gerek partisinin
grup toplantılarında gerekse konuyla ilgili basın
toplantılannda çetelere sıra gelince, şunu açıklık-
la söylüyor:
- Devleti sarmış.
Bu durum elbette bir-iki yılın ürünü değil. Genel
tanımlarda Yılmaz'tn elini rahatlatan da bu:
"Mafya eylemlerinin hemen tümü bizden önce-
ki döneme ait. Onlar üzerine gitmedi, biz gidiyo-
ruz."
Yılmaz, gelinen noktayrtanırrHarken yer yer *fîw
kısmı yazmamamzi tica-ediyorvm" dedi. Gerçtbu
bölümlerolağanüstü bilgiler içermiyor, ama olağa-
nüstü ilişkiler içeriyor. Bunu okurun saptaması da
zor değil. Kısa dönem zenginlerine bakınca, olay
çok net ortaya çıkıyor.
Maliye Bakanlığı'nın yürüttüğü 43 dosyalık kara
para soruşturması önümüzdeki dönemin tartişma
konulanndan biri olacak. Hükümetin şöyle bir te-
dirginliği de dikkati çekiyor:
Bu soruşturmalann dibi gelecek gibi değil. Aman
ekonomi dünyasını ürkütmeyelim, işler zaten çaJ-
kantılı, daha da kötü olur.
Bu genel tedirginliğin ortasında da bankalar var.
Hükümet, bankacılık sistemine neşter vurabilecek
mi?
Üçüncü şıkkın, yani yapılacak mücadelenin ni-
rengi noktası bu.
Yılmaz'ın verdiği bilgiler kimi cinayetlerin ardın-
da trilyonlann döndüğünü, bankalann açılıp ka-
pandığını gösteriyor. Biz kara para diyoruz, ama
sanırım buna daha çok "kanlı para" deyimi yakı-
şacak.
Sonuç olarak, Yılmaz hükümeti çetelerle müca-
deleyi gündemine koymuş durumda. Ancak bu
yola girince en küçük bir "defo" bile, bu sözcüğün
sonuna "/"getirtir. Bu yüzden, TTB olayı çetelerle
mücadeleyi hedef seçmiş bir nükümetle çelişiyor.
Bu soruşturmada kamu tatmin edilmezse,
çetelerle mücadelede işin niteliği-'M/reliği kal-
maz!
Mehmet Ağar
'Ifadeın yanbş
aksettirfldi
9
Haber Merkezi - DYP
Elazığ Milletvekili Meh-
met Ağar, TBMM Anaya-
sa Karma Komisyonu'na
verdiği ifadesinin televiz-
yon kanallannda yanlış ak-
setririldiğini belirtti.
Mehmet Ağardün yaptı-
ğı yazılı basm açıklamasın-
da, meslek hayatı boyunca
hiçbir zaman sorumlulugu
astlara bırakmadığını kay-
dederek "Bütün çalışma
arkadaşlanm da tıpkı bu
ola>da Korkut Eken'in ol-
dugu gibi bana güvenerek
bu sorumluluğa ortak ol-
muşlardır. Bu güvenlerini
hiçbir zaman boşa çıkar-
mamak benim için aileme
bırakacagım en büyük mi-
rasOr" dedi.
Ağar'ın, açıklamasının
ekinde sunduğu savunma
yazısı örneğinde Meclis
Anayasa Karma Komisyo-
nu'na verdiği ifadesi şöyle:
"Emniyet genel müdür-
lüğü görevim sırasında üt-
kemizin içinde bulunduğu
yoğun terörortanuiçerism-
de ülkemizin biriik ve bü-
tunlüğünü tehdit eden te-
rör örgütierinekarşıtopye-
kûn mücadeie konsepti içe-
risüıde her türiü riziko gö-
zealınarakkanuni çerçeve-
de en etkili mücadele v ürü-
tühnüştür.
Bu bapta nemelazunctlık
yapmaksızın, sorumluluk
almaktan kaçmaksızın gü-
venlik ihtiyaçlan için lazun
^len tedbirier her türiü ce-
saret ve görevseverük duy-
gusu içinde yerine getiril-
miştir.
Bahse konu olayda ani
bir istihbaratia doğan fir-
satoperasyonunudeğerien-
dirmek üzere sözü geçen si-
lah ve teçhizat bügim dahi-
lindezamanın EmniyetGe-
nel Müdürlüğü Danışmanı
Korkut Eken'e teslim edil-
miştir.
Konu, TCK'nin Devle-
tin Arsıulusal Şahsiyetine
Karşı Cürümler' başhğı al-
tındaki 125. ve müteakip
maddeleri çerçevesindeki
'devlet sırn' kapsamında
olduğundan, bu kadarhk
bir savunma ile iktifa etmek
zorunda olduğumu bilgile-
rinize sunarun. Saygılanm-
la. Mehmet Kemal Ağar /
Elazjğ MiUervekili".