Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİNI 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Halk adamı
B-en bir halk
acKamıyım.
Oüşündüklerimi
daima halk huzurunda
sdylemeliyim.
Vamlışım varsa halk
b>e»ni tekzip eder.
Öviinç
MliJletimizi şimdiye
kadar söylediğim
sözler ve
h a reketlerimle
aldatmamış olmakla
övünüyorum.
Adalet
Efendiler, hükümet
memlekette kanunu
hâkim kılmak ve
adaleti iyi bir surette
dağıtmakla
mükelleftir.
Mücadelemizin hedefi
olan tam istiklal
mefhumunda 'tam
adli istiklal' de vardır.
Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronık posta: someposta.cumhuriyetcom.tr
Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz
orulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz.
Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulma-
mak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden
istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz za-
man dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da din-
lenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mah-
luk için tabii bir haldir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek
manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet yorulanlan dinlen-
dirmeden yürütür.
Arkadaşlar, ben 1919 senesi mayısı içinde Samsun'a çık-
tığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu.
Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim
vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı.
İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe
başladım.
Samsun'dan Anadolu içlerine kırık bir otomobille gidiyor-
dum. O kırık otomobil Anadolu yollarında ilerlerken ben da-
ima düşünür ve yaverime şimdi sizin okuduğunuz marşı (Dağ
Başını Duman Almış) söyletirdim.
Ben, Türk ufuklarından bir gün behemehal bir güneş do-
ğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bun-
dan bir güç çıkacağına o kadar emindim ki bunu adeta göz-
lerimle görüyordum. Bu sebepledir ki demin söylenen marş
benim on sekiz senelik bir hatıramı tazeledi.
Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları!
Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmek üzere
yürümeye karar verenier asla ve asla yorulmazlar.
Türk gençliği, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulma-
dan yürüyecektir.
Biz de bunu görmekle bahtiyar olacağız.
Korku
Kapıda duran nöbetçi
bile benden korkmaz.
Isterseniz kendisine
sorunuz. Korku üzerine
hâkimiyet kurulamaz.
Toplara istinat eden
hâkimiyet yaşayamaz.
SilahFerdi saltanata ve
onun temsil ettiği
meşum idare şekline
çevrilen silah
mukaddestir.
Ghbal vaziyet nedeniyle
iki günlük aradan sonra
tekrar birlikteyiz. ..D.S.
SESSİZSEDASIZ(I) NURİKURTCEBE Dahili düşmanlar
Harici düşman artık bizim için düşman
olmaktan çıkmıştır. tstiklalimizi mahvaça-
lışanlar artık bizim için korkunç değildir.
Onun tehlikeli oimaması için icabeden
tedbirler ahnmıştır. Biz harici düşmanı bu
hale milletin birliğiyle getirdik. Lakin düş-
man yalnız hariçte değildir. Dahilde de bu
milletin hayatiyle oynamak isteyen düş-
manlar var. Harici düşmana karşı aldiğı-
mız tedbirleri, gösterdiğimiz biriiğidahili
düşmana karşı da daha şiddetle, daha
uyanık olarak göstermeliyiz. Süngü ile si-
lahla, kanla elde ettiğimiz zaferden son-
ra irfan, ilim, fen, iktisadiyat gibi sahalar-
da muzaffer olmak için çalışacağız. Mil-
leti refah ve ikbale götürecek bu sahalar-
da emniyetle, muvaffakiyetle yürüyebilmek
ise yalnız bir şarta bağlıdır. Bu şart bulun-
mazsa o sahalarda muvaffakiyetimiz im-
kânsızdır. Bu şart şudur: Milletin doğru-
dan doğruya kendi hâkimiyetine sahip ol-
masıdır.
Rakamlarla
Cumhuriyetin 75 yılı
ANKARA (AA) - Kuruluşun-
dan bu yana geçen zaman içinde
yaptığı büyük atılımlarla birlikte
vatandaşlannın refah seviyesini de
yükselten Türkiye, 1928'de 55.5
dolar olan kişi başına düşen gayri
safi millı hasılasını (GSMH) 1997
yılında 3 bin 48 dolara çıkarmayı ba-
şardı. 1928-1997 döneminde Tür-
kiye'nin nüfusu 4.5 katına çıkma-
Tanmdan
sanayi
lumunatoplı
ANKARA (AA) -Cumhuri-
yet dönemmde yıllık ortalama
olarak yüzde4.79 büyüyen Tür-
kiye Cumhuriyeti, kunılduğu
günden bugûne geçen 75 yılda,
tanm toplumundan sanayi top-
lumuna geçme hedefini büyük
ölçüde gerçekleştirdi. Bu dö-
nemde, sanayi sektörü yüzde
6.6. hizmetler sektörü yüzde
4.86, tanm ise yüzde 3.22 yıl-
lık ortalama büyüme sağiadı.
Sanayi toplumuna geçiş çaba-
larıyla birlikte, 1923 yılında
gayri safi ywtiçi hasıladaki
(GSYÎH) payı yüzde 39.6 dü-
zeyinde olan tanm sektörü, ge-
çen süre içindeki büyük üriin ar-
tışlan ve makineleşmeye rağ-
men. 1997 yılında yüzde 15'e
gerilerken sanayinin payı yüz-
de 13.2'den yüzde 25'e çıktı.
1924-1997 döneminde
GSYtH'de yıllık ortalama artış
hızlanna bakıldığında, tanm
sektörünün yüzde 3.22, sana-
yininyüzde6.60, hizmetlerinise
yüzde4.86büyüdüğü görülüyor.
GSYlH'nın 1924-1997 dö-
neminde. alıcı fiyatlanyla yıl-
lık ortalama artışı yüzde 4.79'u
buldu. 1923 yılında GSYÎH
içindeki payı yüzde 13.2 düze-
yinde bulunan sanayi sektörü.
geçen yıl itibanyla yüzde 25'e
yükseldi. Sanayi sektörünün alt
kollanndan olan madenciliğin
payı yûzde 0.4"ten 1.1'e. tma-
lannpayı yüzde 12.rden2î.3'e.
enerji gaz ve suyun payı da
0.4'ten2.53'e çıktı.
Hizmetler sektörü payı ise
geride kalan 75 yıl içinde yüz-
de 59.8'e ulaştı. Söz konusu
sektörün alt kollanndan ulaş-
ürmavehaberleşrne 1923-1997
döneminde yüzde 3.6"lık payı-
nı 13.9'a çıkardı. tnşaatm
GSYÎH içindeki payı söz konu-
sudönemde yüzde 2.6'dan 6'ya,
toptan ve perakende ticaretin
payı ise yüzde 7.7'den 20.8'e
yükseldi.
Dönembaşında toplam istih-
damın yaklaşik yüzde 89.9'unu
gerçekleştiren tanm sektörü,
dönem sonundayüzde41.8 se-
viyelerine geriledi.
Hizmetler sektörü ise yüzde
40.9'a ulaşarak yaklaşık olarak
tanm seviyesine çıktı.
Dönem başında toplam istih-
dam içinde yüzde 3.5 olan sa-
nayi sektörünün payı ise yüzde
17.2'ye yükseldi.
sına karşın, kişi başına düşen
GSMH'si 54 kat arttı. Dönem ba-
şında 55.5 dolar seviyesinde olan ki-
şi başına düşen GSMH. geçen yıl
itibanyla 3 bin 48 dolara yükseldı.
Son yıllarda gelişme hızını arttı-
rarak devam ettiren Türkiye, 1980
yılında 2 bin 299 dolar olan cari fı-
yatlarla, satm alma gücü paritesine
göre kişi başına düşen gayri Safr
yurt içi riasıla (GSYÎH) rakamını da,
1997 yılında 6 bin 647 dolara çıkar-
dı. 1928'de 770 milyon dolar olan
GSMH'nin, 1998'de 204 milyar
575.4 milyon dolan bulması bekle-
niyor. Buna göre, cari fiyatlarla
GSMH 265 kat artış gösterecek.
Cumhuriyetin kuruluşunda 50 mil-
yon dolar seviyesinde bulunan ih-
racat, geçen yıl itibanyla 523 kat-
lık artışla 26.2 milyar dolara yük-
seldi. Ithalattaki artış ise daha yük-
sek oldu. Budönemde 87 milyon do-
lar olan ithalat, 558 katlık artışla
48.6 milyar dolara çıktı. Ihracatın
GSMH'ye oranı 1923 yılında yüz-
de 9.1 seviyesindeyken, bu rakam
geçen yıl itibanyla yüzde 13.5 ola-
rak gerçekleşti.
Bunlara paralel olarak, Türki-
ye'nin dışticarethacminin dünya dış
ticaretindeki payı 1938 yılmda yüz-
de 0.96 iken, 1997 yılında yüzde
1.38'e yükseldi. Bu arada, Türki-
ye'nin ihraç üriinlerininkompozis-
yonu da büyük ölçüde değişti.
1923'te tütün. kuru üzüm ve pa-
muk gibi tanm ürünleri en fazla ih-
raç edilen ürünler sıralamasında ilk
sıralarda yer alırken, 1997 yılmda
bu sıralama giyim eşyası, demir çe-
lik ile elektrikli makıne ve cihazlar
olarak değişti.
Turizmde Türkiye'ye gelen ya-
bancı sayısı 1950'lerde sadece 36 bin
kişi olurken. 1997'de 268 katlık ar-
tışla 9 milyon 700 bin kişiye ulaş-
tı. 1950'de 2 milyon dolar olan tu-
rizm gelirleri de geçen yıl itibany-
la 7 milyar 2 milyon dolara ulaştı.
1923'te 45 milyon kilovatsaat
(kvvh) olan elektrik üretimi 1997 'de
yaklaşık 2 bin 288 katlık amşla 103
milyar lcvvh'ye ulaştı.
1930 yılında 268 bin ton olan çi-
mento üretimi, 1997'de 36.5 milyon
tona, 1940 yılında 15 bin ton olan
çelik üretimi, 1997'de 13.75 mil-
yon tona ulaştı. Otomotiv sanayii
üretimi 1960'da yaklaşık 1160adet
iken, geçen yıl 354 bine yaklaştı.
1925 yılındabirmilyon75 bin ton
olan buğday üretimi 18 milyon 650
bin ton civannda gerçekleşti.
Bu artışla birlikte hektar başma
alınan verimde de yaklaşık 4.5 kat-
lık artış kaydedildi. 1925 yılında
hektar başına 344 kilo ürün alına-
bilirken, bu rakam 1995 yılmda
1915 kiloya çıktı.
1925'te 6 bin ton civanndaki şe-
kerpancan üretimi 16.1 milyon ton,
76 bin ton olan saf pamuk üretimi
de 741 bin ton seviyesine çıktı.
1923'te 3 bin 756kilometre olan
demiryolu uzunluğu, geçen yıl iti-
banyla 8 1607 kilometreye ulaştı.
1950'de bin 624 kilometre olan
asfalt yollanmız 52 bin 600 kilomet-
reye, 1980'li yıllarda başlayan oto-
yollar da geçen yıl itibanyla yakla-
şık bin 580 kilometreye çıktı.
1940'ta havayolu ile taşınan yol-
cu sayısı sadece 739 iken, bu ra-
kam geçen yıl 10 milyon 750 bin ki-
şi seviyesine yükseldi.
1923'te 15 bin 262 olan telefon
abonesi sayısı da, geçen yıl 15 mil-
yon 680 bin oldu.
HAYVANLAR ISMAİL GVLCEÇ
KtMKtME DUMDUMA BEH/ÇAK behicakQiturk.net
Arkadaşımız Behiç Ak yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine ara vermiştir. .
ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI
Dûztttme
H A R B İ SEMİH POROY
BULUT BEBEK NURAYçtrrçl
B«n de tiört ayak
üs>kür\deyün,
o <3a...
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 29 Ekim
CUMHURİYETİN İLÂNL.
2SEKİM 13Z3'TE, TSMM, CUMHU&YET YÖNETİ-
MÎNİ ONAYLAMt$TI. SlR 6BCE OMCB, MUSTAFA
KEMAL (ArATÜZK'), SAZI ARKACMŞLAKI VE fS-
uer PAŞAÇINÖNÜ) ILE UAZIHCM>I£I YASA
ĞNEe/S/A/r $İMPİ MECLİSE SUNUYOBpU.
BU,CLtMHaeİYET YÖNETİMİ İLE İLGİUYDl. "YA-
ŞASIN CUMHURİYET*SE&LEKİ V£ AUaŞLA&A
ÖNERİ ONAYLANIYOR, ARDtNDAN DA MUS-
TAFA KEMAL,İLK CUMHURgAŞKANI SEÇ/Ü-
YOKPÜ. BU TnPUMnyA KATrLAA/ 1S9 MİL-
LETVEJCİLİHDeN 1S8'İNİN OUJMLU OYU İLE
GEfZÇStCLeŞTİ&LEM SEÇİMDEKİ TEJC FAÜK
Ll OY, MUSTAFA KBMAL'İNPl :ÇEKİMSBR~
CUMHU£8AŞKAULieiNA SEÇ/LD/Ğİ SlKAM
HENİJZ 42 YAÇINOA BÜUJNUYOHOU..
KAHRAMANMARAŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
Dosya No: 998/3
Davacı llhan Özdemir ile davahlar Şaban Kuş, Ali Topal, Güngör Yıldız, Makbule Çıngılı ve Sabri Saka mirasçılan aralanndaki iza-
leyı şüyuu davasınm sonunda verilen karar gereğince: Dava konusu K. Maraş merkez Serintepe Mahallesi 1941 ada 3 parsel numaralı
865 m2. büyüklügünde 2. 162.500.000 TL muhammen bedelli arsa, açıkarttırma ile satılacaktır. 1. Satış 1.12.1998 günü saat 09.00 ile
09.15 arasuıda K. Maraş Adlıyesi Hukuk Mah. Yazı Işleri Müdürü odasında yapılacaktır. Bu satışta talip çıkmaz veya muhammen değe-
rin %75'ini bulmazsa 11.12.1998 Cuma günü aynı yeıde ve aynı saatler arasında 2.nci satış yapılacaktır. Ihaleye gireceklerın kıymetin
yüzde 20'suu teminat olarak yatırmalan gerekir. Şartname 26.10. 1998 tanhinden itibaren dairede açıktır. Bu ılan taraflara tebligat yeri-
ne de geçerlidir. Daha fazla bilgi almak isteyenlerin 998/3 sayılı dosyaya müracaatlan ilanolunur. 8.10.1998 Basın: 51675
DÜZ ÇİZGİ
UMİT ZİLELİ
Söylev'i DinleyinL.
Radyo Cumhuriyet'tekı odamda, tam karşımda
sevgili Nuri Kurtcebe'nin çizgileriyle Mustafa Kemal
banabakar!..
Büyük şasr Nâzım Hikmet'in 'Kurtuluş Savaşı Des-
fan/'nın en çarpıçı bölümlerinden biridir bu. İki bölüm
aynı tablodadır. Üstte Mustafa Kemal'in çakmak çak-
mak gözleri yer alır. Hemen alttaki bölümde de hila-
fet ve şeriat bayrağı altında ön planda hain Vahdet-
tin, arkasında ise tüm çirkinliğiyle bir gerici yobaz
resmedilmiştir.. Ve de Nâzım'ın destanından şu müt-
hiş sözcükler tüm yalınlığıyla adeta haykınr:
- Ateşi ve ihaneti gördük!..
'Ateşi' sözcüğü, tam Mustafa Kemal'in kalpağının
üstüne düşmüştür.. Ve ihaneti' sözcükleri iseVahdet-
tin'le gerici yobazın tam da üzerinde asılı kalmıştır!..
İşte bu çizgi tablo, binlerce sayfa yazıda ancak an-
latılabilecek, 1923devrimiyletaçlandınlan ulusal kal-
kışmayı bir çırptda özetleyivermiştir!..
- Eline, beynine, yüreğine sağlık Kurtcebe..
• • •
75 yılda, çok ihanet gördük..
Ama zaman zaman küllenir gibi olduysa da, sön-
dürebilmek için her türlü rezilliğin, her türiü işbirliği-
nin ve ihanetin en âlası yapıldıysa da ateş hiç sönme-
di!..
Türk ulusu bir büyük dünya savaşı ardından em-
peryalizme ve işbirlikçilerine karşı verdiği inanılması
zor bir mücadelenin sonucunda adeta küllerinden
yeniden doğdu. Mustafa Kemal ve bir avuç arkada-
şı 10 yıl gibi kısa bir süreye uygarlık yolunda dev
adımlar atan, başı dik, onurlu bir ulus sığdırmayı ba-
şardılar...
Mustafa Kemal, 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fır-
kası Kurultayı'ndatam 6 günde 36.5 saat süreyle kur-
tuluş ve kuruluş sürecini bütün detaylanyla anlattı. 400'ü
aşkın belgeyle desteklediği ve o günden bugüne
Cumhuriyetin yeminli düşmanlan dahil, birtek kişinin
bile karşı çıkamadığı 'Söylev'\ Türk ulusuna ve tarihe
aımağan erti.
Dünya tarihinde acaba bir başka lider var mıdır, hal-
kına hesap veren, gerçekleri bütün çıplaklığıyla, üs-
telik belgeleriyle anlatan?..
Benim, biraz da şairane bakış açısıyla, 'birdevrim-
cinin güncesi' ismini taktığım Söylev, aynı zamanda
Türk ulusunun geleceğıne ilışkin çarpıcı değerlendir-
meler ve önerilerle de doludur. Hele gençlığe sesle-
nişi tam anlamıyla bugünleri anlatıri.. Ordakı işbirlik-
çiler bugünün yeni mandacılarıdır.. Düşman özelleş-
tirme adı verilen peşkeş yoluyla tersanelerimize ka-
dar girmiştir!.. Hıyanetin adı karşılıklı bağımlılık ol-
muştuıi.. 1950 karşı devrimi süreci yaklaşık yanm asır
içinde ülkeyi çete-mafya-şeriat batağına boğazına
kadar batırmıştır.
- Ancak bu arada da Mustafa Kemal'in gençliğe ses-
lenişinin 'işte bu ahval ve şerait a/tında dahi' bölümü-
negelinmiştir!..
Biliyorsunuz mutlaka, ama bu muhteşem günde,
bir kez daha tekrarlamakta büyük yarar var. Kema-
lizm, bütün ilkeleriyle bir tek cümlede özetlenebilir.
- Sürekli devrimcilik!..
• • •
Biz, Radyo Cumhuriyet, 75. yılda, büyük devrimci-
ye ve ulusumuza Söylev'i aımağan etmeye karar ver-
dik..
- En büyük ihanetlerin yaşandığı bugünlerde en
büyük armağan bizce buydu!..
Söylev, Mustafa Kemal tarafından okunduktan 7~\
yıf&shra, ilk ke2 bir radyodan ulusa ulaşacak. Menç
Velidedeoğlu, Prof. Hrfzı Veldet Velidedeoğlu'nun
Türkçeleştırdiği Söylev'i aylarca süren bir çalışmay-
la radyoya uyarladı. 23 bölümden oluşan Söylev'i
Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ali Düşenkalkar ve tiyat-
ro sanatçısı Füsun Kostak seslendirdiler.
Müziklerini ise Istanbul Teknık Üniversitesi Türk
Müzıği Devlet Konservatuvan öğretim görevlisi Dr.
Cihat Aşkın düzenledi. Cumhuriyetin bu aydınlık in-
sanları, büyük bir özveriyle ve en ufak bir karşılık bek-
lemeden gece gündüz çalışarak müthiş bir eser or-
taya çıkardılar. Bu büyük emeğin sonucunu bugün-
den itibaren hafta içi her gün 09.45 ve 17.15'te iki kez
dinleme olanağı bulacaksınız. Onlara teşekkür etmek
için kelimelerin yetersız kaldığını hissediyorum.
Mutlaka dinleyin;
- Ateşi ve ihaneti iliklerinize kadar duyumsayacak-
sınız..
- Bugün ne yapılması gerektiğini de!..
ÖNEMLİ NOT: Geçen hafta sonu Hikmet Çetin-
kaya ve Işçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Yal-
çın ile birlikte, Avrupayollanndaydık. 'Sol televizyon'
sloganıyla yayın hayatına atılan Yed'ıtepe televizyonu-
nun davetlisi olarak Hollanda, Belçika ve Almanya'da
panellere katıldık. Oralarda bilinçli, yurtsever ve mut-
suzTürklerietanıştım!.. Hepsinin ortak kaygısı ve so-
rusu, solun bırieşmesi ve solun medyasının yaratılma-
sı yönündeydi. Solun birteşmesini bilmem ama sol med-
ya, gümbür gümbür geliyor. İşte Radyo Cumhuriyet,
işte Yeditepe TV ve en nihayet Cumhuriyet Televiz-
yonu.. Çokyakındatüm ulusu kucaklamak için çalış-
malar sürüyor. Avrupalı Türk dostlar, hiç umutsuz ol-
masın.. Yakında birlikteyiz!..
Email: ertac@superonline. com
Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2SOLDAN SAĞA:
1/ Fethiye ya-
kınlarındaki
turistik lagün.
2/ "Beyaz bu-
lutlann ardın- 3
dan / Gelse al-
tınışıklıbir —
-" (Orhan Ve-
li)... Kükürtle
demir bileşim-
lerindenbiri. 3/
Din işlerini
devlet işlerine 8
kanştırrna- 9
yan...Birnota.
4/ Deniz ticaretinde.
masraf çıktıktan sonra
kazancın sermaye ve
tayfa arasında bölüş-
türiilmesi. 5/ Espri...
Istenilen nitelikleri ta-
şıyan. 6/ Manganez
elementinin simgesi...
GüneyAmerilca'dabir
ırmak. "II Kişinin öz
benliği... Aruz ölçü- 3
sünde kısa okunması _
gereken birheceyika-
lıba uydurmak için uzatma. 8/ Madenci ocağı... Gö-
zü kapalı inanılan düşünce; dogma. 9/ Aptal, sersem.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Birinin yaptığı gibi yapmak, taklit etmek. 2/ Lan-
tan elementinin simgesi... Diyarbakır'ın bir ilçesi. 3/
Topraktan yapılmış, kulpsuz ve küçük çömlek... "O
yer" anlamında kullanılan sözcük. 4/ Yunanistan'da
bir kent... Konut. 5/ Salgın hastalık. 6/ Türkçede ol-
mayan bir harfin okunuşu... Etken. 7/" Hayat zaman-
da —- bırakmaz" (Attilâ tlhan)... Üç ya da daha çok
direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk. 8/ Bir
şeyin ederini arttırma... Keçiyolu, patika. 9/ Kestane
ve fındık çubuklanyla örülen kulplu sepet.