Katalog

SAYF* CUMHURİYET 29 EKİM 1998 PERŞEMBI OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhuriyet Erdemdir YEKTA GÜIVGÖR Ö Z D E N Hukukçu G enelde ve kurumsal bağ- lamda devletın sıyasal kımlığı. türü ve yönetım biçimi olarak özetlenile- bilecek cumhuriyet, uy- gulandığı ülkenın ya da toplumun adıyla birlikte anılır. Yayılma- cı \e sömürgeo güçlere karşı kazandıgı Llusa) Kurtuluş Savaşı'nı, yurdu kurtar- madan ötede bağımsızlık, özgürlük, ulu- sal egemenlik ve uygarlık uğraşı olarak gerçekleştıren Atatürk, 1907'den ben dü- şündügü düzenı yasama geçırerek en bü- yük Türk Devrımı'nı başarmış ve 29 Ekım'leri de ulusal bayram olarak arma- gan etmiştir. Bugûn yeni oluşumun 75. yıl- dönümünü kutluyoruz. Açık yürekle be- hrtelım kı, özellikle 1950'de başlayan, "Karşı devrim" sayılacak gencilıklere venlen sıyasal ödünlerle geçen 50 yıla yaklaşan zaman sonunda. curnhunyetın de- ğenru bılmemenın, ona yaraşır olmama- nın acılannı yaşıyoruz. Yönetim sorum- lulugurm yüklenen kımılennın çelışkılı. sakıncalı tutumlan, cumhuriyetin anlam ve amacıyla bağdaşmayan davranışlan, haklan ve özgürlükleri kötüye kullanma eğıhmleri, bilgısizlik, yetersizlik ve bece- nksızhkleri, yurtseverlerin içini karartan durumlara neden olmuştur. Kimi kentler, kimi sokaklar, kımı alanlar, kımı katlarka- rarmış, kulluktan ve tutsaklıktan kurtara- rak ümmetten ulus düzeyıne çıkardığı ulusun heryönden eşıt kişiliklı bıreyi kıl- dığı kimilerince "znlflm" olarak nitelen- mıştir. Devlerin, hukukun, düşûnce vc inancın ne olduğunun ayırdında bulunma- yan kimılen, dinsel sömürüyle değişik aynmcılık ve yıkıcılığın pencesinde var- lık nedenlennı yadsıyıp ırkçılık ve Arap milhyetçılığı çığlıklan atmaktadır. Kar- şıtlığı, kendını gösterme yöntemi sanan ruhsal ve beyınsel özürlülerle çıkarcılar, bağnazlar, aymazlar, işbırlıkçıler, ılkesız- ler, sapkınlar, sözde ilenci ve sözde de- mokrat numaracılar, Tûrk, Türkiye ve Cumhuriyet düşmanlığını, Atatürk ve Ata- türkçü düşmanhğıyla özdeşleştırmışlerdir. Oysa Atatürk, halkını karanlıktan ay- dtnlığa çıkarmış, dışlayıp kötülenen birtop- lumken ulus bilinciyle donatmış, heryurt- taşa her yolu açarak ınsan olma kıvancı- nı tattırmıştrr. "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka Türk ulusu denir" sözüyle vurguladığı gerçek, ulusal onurdur. Son- suza değın koruyup savunma görevinı verdığı, bilgisi, düşüncesı, ınancı özgür, yüksek ıralı (karakterli), sağlam yapılı Türk gençliğı yükümlülüğunün bılıncin- dedir. "TemeB, Türk kahramanItğı ve yük- sek Türk kültürü olan cumhumet"i bır erdem olarak nıteleyıp gençhğın bekçılı- ğine bırakan Atatürk, gelecekte kimi kar- şıtlıklann olasılığma değınerek uyaruk kalmayı öğütlemiştır. 75. yılda, 10. yıhn coşkusu, devingenlıği, ilkehhğı, çahşkan- lığı, saygınlığı özlenmektedir. Ulusal Kur- tuluş Savaşı sırasında ve sonrasında her biçım ve kılıkla sürdürülen bozgunculu- ga karşın cumhunyetin gücünü yitırme- mesi, demokrası amaçlanarak benimsen- mesınde, bir yaşam felsefesı olarak özüm- senmesınde ve saglam dayanaklar üze- nnde kurulmasmdadır. Aynntıda yöne- tenlere bağlarunası gereken eksıklık ve aksaklıkJan cumhunyet kurumuna yük- leme çabalan boşunadır. Yabancı sözcük- Ier, kanşık ve dolambaçlı anlatımlar, ön- yargılı, koşullanmış, özel amaçlı yüzey- sel yaklaşımlarla açıklanan düzey, düşün- dürücüdür. Cumhunyetı koruyamayan- lar, değenm bılemezler Cumhunyetle de- mokrasıyi ısteyıp gerçekleştırmekkolay- dır. Baskıcı, kişisel-dinsel yönetımden cumhunyeti çıkarmak, üstün kişilere öz- gü unutulmaz bır olaydır. Türkiye Cumhunyetı bır bilim devletı olarak kurulmuştur. Laiktir. Cumhuriyet özde, ulusal egemenlik, eşitlik ve adalet- tır. Cumhuriyet, kullar değıl yurttaşlar düzenıdır. Cumhunyet özgürlükçüdür, devnmcıdır, gerçek demokrasinın çekır- değıdır. Cumhunyet, anlayış yenilikleny- le nıtelıklı yenı ınsan, yurttaşlarla yeni bır toplum oluşturdu. Kurallan vekurum- lanyla devletı yepyenı kıldı. Bugün her alanda bıze mutluluk duyuran, kıvanç ve- ren ne varsa cumhunyetm ürünüdür. Cum- hunyet olmasa ıdı ne olacağı, uzak-yakın ülkelerde ızlenen acı ve utanç verici olay- larla anlaşılmaktadır Paslanmış, çürü- müş, kokuşmuş ne varsa atılıp çagdaşlı- ğın gerçeklenne yönelınmıştir. Sanğı bey- nme, kravatı belme dolayan ınanç sömü- rûcüleri, bılgı, us, halk ve insanhk düşman- lan, tıcaret desteklı aşıret-siyaset-şenat ortaklığı, cumhunyetm yüz karasıdır. Çe- te-mafya oluşumunun sorumlusu oy av- cılan, toplumsal banşı bozarak geleceği- mızı karartmaktadırlar. Devlete ve cum- hunyete güvenı sarsan, bölücü ve yıkıcı- lara ortam hazırlayıp olanak veren, ulu- sumuzu cumhunyeti "İam bağnnsızbir hu- kukdevleti" olarak yaşama gönencmden yoksun bırakan, aldatıp avutan sentezcı- ler, uluslararası paralı güçlere eğılerek al- nımıza gölge düşürmüşlerdır. llençı aü- lımlarla, millet mekteplen, Halkevleri, halkodalan ve Köy Enstıtüleriyle, üni- versitelenyle aydınlanan Türkiye, gencı- lık olaylan, köktendmcı kıyımlar ve bö- lücülüîde kararmıştır. Çözüm bekleyen hukuksal, sıyasal ve ekonomık sorunlar- la kimsenın cumhunyetı özürlü duruma sokmaya hakkı yoktur. 50 yılldır kimi iktidarlann, çoğunluk- la ve ağırhkla, şeriat yanhsı olmasa da kök- tendıncı akımlara yakın ve yatkın olma- sına, tankatçı kadrolaşfhaya ve örütlen- meye karşın Cumhunyetmıız varhğmı koruyorsa bu olgu, kuruluşundakı güce bağlanmalıdır. Halk dalkavukluğunu de- mokratlık, yönetim şakşakçılığını ılen- cilik diye dayatan şerbetçılere alt-üst kim- lık, anayasal vatandaşlık, çok kültürlülük tartışmalannı sürdüren bilgiç (!)lere ka- Arkast 6. Sayfada Kuruluş, 1 Nisao 1925 Cumhuriyet, geleceğimizin sigortasıdır. ANADOLU SİGORTA -dolu Sigorta bir TÜRKİYE İŞ BANKASI kuruluşudur PENCERE CumlHiPiyetçiler... Ülkemızin aydın kişilen bizdefelsefeciyetişme- diğinden yakınırlar. Doğrudur. Osmanlı'da felsefeci nasıl yetişecekti?.. Felse- fe evrenin tepeden tırnağa sorgulanmasıdır; her şey aklın mahkemesinde yargılanacaktır. Inakçılık (dogmacılık) felsefeyı yasaklar. Eski Yunan'da Thales'le tohumlanan felsefe, Avrupa'da Ortaçağ karanlığı altında ezilmişti; Ay- dınlanma Çağı'yla birlikte büyük felsefeciler yetiş- ti. Türkiye, bu gelişmenin dışında kaldı. Peki, felsefeci nasıl yetişecekti?.. 1923 Cumhuriyetı, Türkiye'de 20'nci yüzyıla dek süregelen medrese öğretimını yıktı. Cumhuriyet'in Türkiye'deki adı ve anlamı 'Aydınlanma Devri- mi'dir, uygarlık tarihinde en önemli dönüm nokta- sı sayılan 'Aydınlanma 'nın A'sını dile getirmekten kaçınarak Türkiye'deki Cumhuriyet Devrimi'ni ele almak, körlenn fili yoklamasına benzer. • Cumhuriyet, Türkiye'de 'Aydınlanma Devrimi'y\e özdeşleştığinden 'demokrasi' içerıği taşır; Cum- huriyetçi, medreseyı yıkmıştır, Avrupa'da demok- rasiyi vurgulayan 'Yurttaşlar Yasası'nı (Medeni Ka- nun) ülkemizde yaşam biçimine dönüştürmüştür; kadınlara seçme ve seçılme haklannı tanımıştır; şe- nat hukukunun kalıntılarını sılıp süpürrnüştür; la- ik devleti kurmuştur... Yetermi?.. Cumhuriyetçi bununladayetinmemiştir; 27 Ma- yıs Devrimı'yle düzenlenen 1961 Anayasası'nda 'sosyal demokrasi'y\ devlet düzeni saymıştır. Yeter mı?.. Adında 'cumhuriyet' yazılı çogu devlet demok- ratık değildir; adında 'demokrasi' sözcüğü yazılı çogu devlet de demokrasi değildir. En çarpıcı örnek sınır komşumuzdur: 'Irak De- mokratik Cumhuriyeti'nde demokrasi var mı?.. Ya 'Demokratik Kamboçya Devletı'ne ne diye- lim?.. 'Kore Demokratik Halk Cumhunyeti' adı ik- tıdan babadan oğula devreden Kuzey Kore'ye ya- kışıyormu?.. Âma bıze 'Türkiye Cumhunyeti Devleti' adı ya- kışıyor; çünkü bu devlet bır devnmle kuruldu, pa- dışahlığı ve hilafeti yıkan cumhuriyetçi demokra- siyi tam anlamında kurmak içın savaşım venyor. Fransa, 19'uncu yuzyıl boyunca Cumhunyet, kral- lık, ımparatortuk salıncağında kolan vurdu; Türki- ye'de 20'nci yuzyıl boyunca ne hilafet geri geldi, ne de padişahlık yinelendi; Kemalist devrim teme- le oturmuştur. Yeter mi?.. • 75'inci kuruluş yıldönümünde Cumhuriyet öze- leştirisini yapmak zorunda... Halkın sokaklarda ve meydanlarda dügün bay- ram etmesi, yönetimden hoşnut olduğu anlamı- na gelmez. Halk, irtica tehlikesine karşı cumhunyete sanlı- yor, 'Aydınlanma Devrimi'ne sahip çıkıyor, devle- tin dışında 75'ınci yıl bayramını kutluyor. Ancak halk 'komünızm tehlikesine karşı mücadele' adı altın- da irticayia ışbirlığı yaparak devletı çeteleştiren- lere karşı cumhuriyetin gerçek değerlenni savun- maya da karartıdır. Laik Cumhuriyetin demokratik özüne kavuşma- sı yolunda 75'inci yıl bir dönüm noktasını vurgu- luyor. • Yetermi?.. Uygarlık yolundaki insana hiçbir şey yetmez; 75'ınci yıldönümü, Cumhurıyetçılenn yaşamında geçmişi geleceğe bağlayan bir mutlu gündür. Cumhuriyet Bayramı Cumhuriyetçilere kutlu ol- sun!.. SÖYLEV ILKKEZRADYODA!.. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eünümüze ve geleceğe ışık tutan BÜYÜK SOYLEV'İ 29 Ekim Perşembe gününden itibaren Radyo Cumhuriyet'te.. Hazırlayan: MERİÇ VELİDEDEOĞLU Atatürk adına SÖYLEV'i okuyan: ALİ DÜŞENKALKAR SÖYLEVin günümüze ışık tutan yönlerini dile getiren: FÜSUN KOSTAK HAFTAIÇI HER GÜN 09.45 VE 17.15 SAATLERlNDE ÎKİ KEZ Q)1O"7.4 r /•' RAOVO Cumhuriyet * AYDINLANMANTN SESÎ BAFRASULHHUKUK -A MAHKEMESİ'NDEN t ^ DosyaNo 1997598 Yetkılı davacı Hasan Bayraklı vekılı Av. Okan Çakmak- lı tarafindan mahkememıze açılan muns Yakup Savatlı ile ılgılı veraset davasının yapılan açık yargılaması sırasmda venlen ara karan gereğınce, Tüm arâmalara rağmen adre- sı tespıt edılemeyen sağ eş Şaban kızı, 1953 d.Iu Cende Savatlf ya eşı Yakup Savath'nm mırasınıdan mülkıyetı mı yoksa ıntıfa bakkını mı tercıh ettığı hususunda ılanen teb- lıgat yapılmasına karar venldığınden, duruşma günü olan 3.11.1998 günü saat 09.00'da bızzat mahkemeye gelmesi, felmedığı takdırde eşı Yakup Savath'nın mırasından mül- lyet hakkını tercıh etmış sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur Basın: 51696